31 Ocak 2018 Çarşamba

AHL’de TATİL HAREKETLİLİĞİ


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2rWWC06

AHL’de TATİL HAREKETLİLİĞİ Yarıyıl tatilinin başladığı 19 Ocak’tan itibaren iç ve dış hatlarda 2 milyon 27 bin 758 yolcu, Atatürk Havalimanı’nı kullandı.   Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğünden (DHMİ) alınan bilgiye göre, söz konusu havalimanında sömestri tatilinin bir kısmını içine alan 19-30 Ocak tarihleri arasında geçen yıla göre iç hat yolcu trafiği yüzde 12, dış hat yolcu trafiği yüzde 23 olmak üzere toplamda yüzde 19 arttı.   Bu dönemde, iç hatlarda 339 bin 407, dış hatlarda 642 bin 619 yolcu bu havalimanına geldi. Havalimanından iç hatlarda 329 bin 1, dış hatlarda ise 716 bin 731 kişi başka şehir ve ülkelere gitti.   19-30 Ocak’ta 2 milyon 27 bin 758 yolcu Atatürk Havalimanı‘nı kullanarak seyahat etti.

Yarıyıl tatilinin başladığı 19 Ocak’tan itibaren iç ve dış hatlarda 2 milyon 27 bin 758 yolcu, Atatürk Havalimanı’nı kullandı.

 

Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğünden (DHMİ) alınan bilgiye göre, söz konusu havalimanında sömestri tatilinin bir kısmını içine alan 19-30 Ocak tarihleri arasında geçen yıla göre iç hat yolcu trafiği yüzde 12, dış hat yolcu trafiği yüzde 23 olmak üzere toplamda yüzde 19 arttı.

 

Bu dönemde, iç hatlarda 339 bin 407, dış hatlarda 642 bin 619 yolcu bu havalimanına geldi. Havalimanından iç hatlarda 329 bin 1, dış hatlarda ise 716 bin 731 kişi başka şehir ve ülkelere gitti.

 

19-30 Ocak’ta 2 milyon 27 bin 758 yolcu Atatürk Havalimanı‘nı kullanarak seyahat etti.



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2rWWC06
via IFTTT

Hangi Uçaklar Yerde?


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2BGnFwf

Hangi Uçaklar Yerde? @AnalystTK Dünkü yayınladığı uçak listeye göre  veri tabanındaki 538 uçaktan 53 tanesi 2 günden fazladır yerde.   53 aircraft of 538 in my database are on ground more than 2 days. List by @AnalystTK pic.twitter.com/Mf8LwZdbSL — Turkish Air News (@AnalystTK) January 30, 2018

Dünkü yayınladığı uçak listeye göre  veri tabanındaki 538 uçaktan 53 tanesi 2 günden fazladır yerde.

 



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2BGnFwf
via IFTTT

THY Uçak Kargo Balık Taşımaları


via Uçak Kargo | Hava Kargo | Kargo Taşımacılığı | Hava Kargo Türkiye http://ift.tt/2GAaqAT

30 Ocak 2018 Salı

Uşak Havaalanı’ndan İstanbul’a uçak seferleri başladı Uşak Havaalanından İstanbul’a uçak seferleri  22 Ocak 2018 itibariyle yeniden başladı. 22 Ocak itibariyle başlayan uçuşlar haftada üç gün Uşak’tan İstanbul’a uçuşlar gerçekleştirilecek. Pegasus Havayolları tarafından gerçekleştirilen uçuşlar Uşak şehir havalimanı ve İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’nı birbirine bağlayacak. Uşak’ta uçak seferlerinin yeniden başlamasıyla kentte yaşayan vatandaşlar ve özellikle öğrencilerle iş adamları rahat bir nefes aldı. Uşak Belediyesi, uzun süredir halkın yoğun talebine dönüşen uçuşların yeniden başlamasıyla ulaşımda aksaklık yaşanmaması adına geçici servis tahsis etti. Uşak Belediyesi, hava limanının kendi ihalesini yaparak ulaşım için servis düzenlemelerini yapana kadar vatandaşların mağdur olmaması için geçici olarak ücretsiz servis tahsisi yaptı. Çelebi Hava Servisi Uşak Havalimanı’nın Türkiye’deki 31’nci istasyon olduğunu duyurdu. Çelebi Uşak Ekibi  22 Ocak 2018’de Pegasus Havayolları’nın ilk uçuşuna başarılı bir şekilde hizmet verdi.

Uşak Havaalanından İstanbul’a uçak seferleri  22 Ocak 2018 itibariyle yeniden başladı.

22 Ocak itibariyle başlayan uçuşlar haftada üç gün Uşak’tan İstanbul’a uçuşlar gerçekleştirilecek.

Pegasus Havayolları tarafından gerçekleştirilen uçuşlar Uşak şehir havalimanı ve İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’nı birbirine bağlayacak.

Uşak’ta uçak seferlerinin yeniden başlamasıyla kentte yaşayan vatandaşlar ve özellikle öğrencilerle iş adamları rahat bir nefes aldı.

Uşak Belediyesi, uzun süredir halkın yoğun talebine dönüşen uçuşların yeniden başlamasıyla ulaşımda aksaklık yaşanmaması adına geçici servis tahsis etti. Uşak Belediyesi, hava limanının kendi ihalesini yaparak ulaşım için servis düzenlemelerini yapana kadar vatandaşların mağdur olmaması için geçici olarak ücretsiz servis tahsisi yaptı.

Çelebi Hava Servisi Uşak Havalimanı’nın Türkiye’deki 31’nci istasyon olduğunu duyurdu. Çelebi Uşak Ekibi  22 Ocak 2018’de Pegasus Havayolları’nın ilk uçuşuna başarılı bir şekilde hizmet verdi.



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2DMAE1g
via IFTTT

Uşak Havaalanı’ndan İstanbul’a uçak seferleri başladı


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2DMAE1g

Turkish Cargo’dan Milli Otomotiv Sanayisine Fark Yaratan Hizmet


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2BE2IC8

Turkish Cargo’dan Milli Otomotiv Sanayisine Fark Yaratan Hizmet Küresel hava kargo taşımacılığı pazarındaki payını her geçen gün artıran Turkish Cargo ile çözüm ortağı Lima Logistics, Tofaş’a özel lojistik hizmetler sunarak milli otomotiv sanayine önemli bir katkıda bulunuyor. Geçtiğimiz günlerde filosuna iki yeni Boeing 777F kargo uçağını katarak hava kargo taşımacılığındaki hedeflerine bir adım daha yaklaşan Turkish Cargo, uluslararası taşımacılık sektörünün hızlı büyüyen yerli sermayeli şirketlerinden Lima Logistics ve otomotiv sanayinin öncü kuruluşlarından Tofaş ile özel bir anlaşma için bir araya geldi. Türkiye otomotiv sanayine önemli katkı sağlayacak anlaşma sayesinde Fiat Chrysler Automotive (FCA) tarafından İtalya’da üretilen parçalar, Lima Logistics’in İtalya’daki acente ağı üzerinden Tofaş’ın üretim hattına, Turkish Cargo ile 24 saatten daha az süre içerisinde JIT (Just in Time – tam zamanında) olarak ulaşacak. Operasyonel başarısını ve ulaşım gücünü milli sanayinin hizmetine sunan Turkish Cargo, ilk etapta İtalya’dan Tofaş’ın Bursa’da bulunan fabrikasına haftalık 50 tonluk üretim malzemesi ve yedek parça taşıyacak. Bu anlaşma hava kargo sektörünün en hızlı büyüyen şirketi olan Turkish Cargo’nun pazardaki yükselişine ve İtalya pazarındaki ilk 5 şirketten biri olma hedefine de destek olacak. Dünyadaki üretim ve ticaret merkezlerine, ulaşım için en iyi bağlantıları sağlayan Turkish Cargo, kaliteli hizmet anlayışı ile sunduğu cazip olanakları, müşterilerinin ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılamak adına geliştirmeye devam ediyor ve her geçen gün artan lojistik talebe yönelik özel ve pratik çözümler üreterek, bölgesel ticareti geliştiriyor, ihracatçı firmalara destek olmayı sürdürüyor. Kaynak:http://ift.tt/1D2zkm6

Küresel hava kargo taşımacılığı pazarındaki payını her geçen gün artıran Turkish Cargo ile çözüm ortağı Lima Logistics, Tofaş’a özel lojistik hizmetler sunarak milli otomotiv sanayine önemli bir katkıda bulunuyor.

Geçtiğimiz günlerde filosuna iki yeni Boeing 777F kargo uçağını katarak hava kargo taşımacılığındaki hedeflerine bir adım daha yaklaşan Turkish Cargo, uluslararası taşımacılık sektörünün hızlı büyüyen yerli sermayeli şirketlerinden Lima Logistics ve otomotiv sanayinin öncü kuruluşlarından Tofaş ile özel bir anlaşma için bir araya geldi.

Türkiye otomotiv sanayine önemli katkı sağlayacak anlaşma sayesinde Fiat Chrysler Automotive (FCA) tarafından İtalya’da üretilen parçalar, Lima Logistics’in İtalya’daki acente ağı üzerinden Tofaş’ın üretim hattına, Turkish Cargo ile 24 saatten daha az süre içerisinde JIT (Just in Time – tam zamanında) olarak ulaşacak.

Operasyonel başarısını ve ulaşım gücünü milli sanayinin hizmetine sunan Turkish Cargo, ilk etapta İtalya’dan Tofaş’ın Bursa’da bulunan fabrikasına haftalık 50 tonluk üretim malzemesi ve yedek parça taşıyacak. Bu anlaşma hava kargo sektörünün en hızlı büyüyen şirketi olan Turkish Cargo’nun pazardaki yükselişine ve İtalya pazarındaki ilk 5 şirketten biri olma hedefine de destek olacak.

Dünyadaki üretim ve ticaret merkezlerine, ulaşım için en iyi bağlantıları sağlayan Turkish Cargo, kaliteli hizmet anlayışı ile sunduğu cazip olanakları, müşterilerinin ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılamak adına geliştirmeye devam ediyor ve her geçen gün artan lojistik talebe yönelik özel ve pratik çözümler üreterek, bölgesel ticareti geliştiriyor, ihracatçı firmalara destek olmayı sürdürüyor.

Kaynak:http://ift.tt/1D2zkm6



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2BE2IC8
via IFTTT

HÜRKUŞ-B İLK UÇUŞ TESTİNİ GERÇEKLEŞTİRDİ


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2rSuw65

HÜRKUŞ-B İLK UÇUŞ TESTİNİ GERÇEKLEŞTİRDİ Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TAI), bu yıl ortasında Hava Kuvvetlerinin envanterine girmesi planlanan HÜRKUŞ-B’nin ilk test uçuşunu başarıyla gerçekleştirdi. Daha stabil ve çok daha kapsamlı bir şekilde üretilen HÜRKUŞ-B’nin test uçuşunun başarıyla gerçekleştirilmesinin ardından motor, aviyonik, stabilite ve uçuş mükemmelliği gibi bir çok önemli test uygulanacak. Planlanan 90 saat sorti uçuşun ardından ise Türk Hava Kuvvetleri envanterine girecek. İlk test uçuşunu başarıyla gerçekleştiren HÜRKUŞ-B hakkında konuşan TAI Genel Müdürü Doç Dr. Temel Kotil, sivil alanda kullanılması için yapılan HÜRKUŞ-A’nın ardından HÜRKUŞ-B’nin özellik ve dinamiklerinin yenilendiğini söyledi. Kotil, “HÜRKUŞ-B HÜRKUŞ-A’dan 100 kilo daha hafif, hızlı, modern ve güçlü bir uçak. Bu varyant daha stabil ve daha kapsamlı bir uçak olarak tasarlandı” dedi. Testin başarıyla gerçekleşmesinin ardından uçağın test aşamaları devam edecek. HÜRKUŞ-B için motor, aviyonik, stabilite ve uçuş mükemmelliği gibi birçok test uygulanacak.  HÜRKUŞ-B sınıfının en iyisi olarak gösterilirken, kokpiti başta olmak üzere fırlatma koltuğunun, oksijen destek, iniş takımlarının ağırlık dayanıklılıkları gibi tüm sistemlerin bir jet kokpiti gibi tasarlandığı açıklandı. Kaynak:www.tai.com.tr

Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TAI), bu yıl ortasında Hava Kuvvetlerinin envanterine girmesi planlanan HÜRKUŞ-B’nin ilk test uçuşunu başarıyla gerçekleştirdi. Daha stabil ve çok daha kapsamlı bir şekilde üretilen HÜRKUŞ-B’nin test uçuşunun başarıyla gerçekleştirilmesinin ardından motor, aviyonik, stabilite ve uçuş mükemmelliği gibi bir çok önemli test uygulanacak. Planlanan 90 saat sorti uçuşun ardından ise Türk Hava Kuvvetleri envanterine girecek.

İlk test uçuşunu başarıyla gerçekleştiren HÜRKUŞ-B hakkında konuşan TAI Genel Müdürü Doç Dr. Temel Kotil, sivil alanda kullanılması için yapılan HÜRKUŞ-A’nın ardından HÜRKUŞ-B’nin özellik ve dinamiklerinin yenilendiğini söyledi. Kotil, “HÜRKUŞ-B HÜRKUŞ-A’dan 100 kilo daha hafif, hızlı, modern ve güçlü bir uçak. Bu varyant daha stabil ve daha kapsamlı bir uçak olarak tasarlandı” dedi. Testin başarıyla gerçekleşmesinin ardından uçağın test aşamaları devam edecek. HÜRKUŞ-B için motor, aviyonik, stabilite ve uçuş mükemmelliği gibi birçok test uygulanacak.

 HÜRKUŞ-B sınıfının en iyisi olarak gösterilirken, kokpiti başta olmak üzere fırlatma koltuğunun, oksijen destek, iniş takımlarının ağırlık dayanıklılıkları gibi tüm sistemlerin bir jet kokpiti gibi tasarlandığı açıklandı.

Kaynak:www.tai.com.tr



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2rSuw65
via IFTTT

ÇİN’İN İNSANSIZ KARGO UÇAĞI 20 TONA KADAR TAŞIYABİLECEK


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2rQ4znX

ÇİN’İN İNSANSIZ KARGO UÇAĞI 20 TONA KADAR TAŞIYABİLECEK Kargo ve teslimat amacıyla üretilecek olan insansız kargo uçağı, 4660 kilometre yüksekliğe ve 20 tona kadar yük taşıma kapasitesi sunuyor. Çin’in Tengoen Technology (Tengdun) firması, yeni nesil drone şirketlerinden. Henüz 2016 yılında kurulmuş olmasına rağmen iddialı planları ile gündemde. Şirket, TB-001 isimli silahlı insansız hava araçları üretimi gerçekleştirmeyi planlıyor. Hatta aracın taşıma kapasitesini arttırarak kargo teslimatında kullanılacak bir insansız hava aracına dönüştürmeyi planlamaktalar. Kargo ve teslimat amacıyla üretilecek olan araç, 4660 kilometre yüksekliğe ve 20 tona kadar yük taşıma kapasitesi sunuyor. Karbon fiberli, çift gövdeli kargo drone’u; iki gövde arasında yük taşıma modulünü bulunduruyor. Araç, inşa edildikten sonra, 2020 yılından itibaren kullanımına başlanacak. Kaynak: lojiport.com

Kargo ve teslimat amacıyla üretilecek olan insansız kargo uçağı, 4660 kilometre yüksekliğe ve 20 tona kadar yük taşıma kapasitesi sunuyor.

Çin’in Tengoen Technology (Tengdun) firması, yeni nesil drone şirketlerinden. Henüz 2016 yılında kurulmuş olmasına rağmen iddialı planları ile gündemde. Şirket, TB-001 isimli silahlı insansız hava araçları üretimi gerçekleştirmeyi planlıyor. Hatta aracın taşıma kapasitesini arttırarak kargo teslimatında kullanılacak bir insansız hava aracına dönüştürmeyi planlamaktalar.

Kargo ve teslimat amacıyla üretilecek olan araç, 4660 kilometre yüksekliğe ve 20 tona kadar yük taşıma kapasitesi sunuyor. Karbon fiberli, çift gövdeli kargo drone’u; iki gövde arasında yük taşıma modulünü bulunduruyor. Araç, inşa edildikten sonra, 2020 yılından itibaren kullanımına başlanacak.

Kaynak: lojiport.com



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2rQ4znX
via IFTTT

Yiyin İçin, Gribe Karşı Güçlenin Grip derdinin tek devası dinlenmek mi? Vücudu güçlü tutmak, gribe karşı korur mu?C ve A vitamini gribe karşı etkili mi? Grip, hangi gıdalara karşı etkisiz kalıyor? Probiyotikler ve prebiyotiklerin gribe karşı rolü ne? Diyetisyen Emre Uzun, bu soruları yanıtladı ve en önemli hamlenin bağışıklık sistemini güçlendirmek olduğuna işaret etti. Mevsim kış… Virüsler, özellikle de gribe yol açan virüslerle başımız dertte! Kalabalık ortamlarda hatta metrolarda, belediye otobüslerinde bile bu virüsler bizi buluyor. Diyetisyen Emre Uzun, “Yeterli ve dengeli beslenmeyi bir alışkanlık haline getirmekle bağışıklık sisteminizi güçlendirirsiniz ve böylece gribe karşı baştan zafer kazanırsınız” diyor. “Hedefiniz daime bağışıklığınızı güçlendirmek olmalı. Bu amaçla yapılacak hamleler de bellidir” diyor ve bunları tek tek sıralıyor: Sıvı tüketin, bol su için “Bizim en büyük hatalarımızdan biri kış aylarında içtiğimiz çaydan, meyve çaylarından aldığımız sıvıyla yetinip su içmeyi ihmal etmek! Oysa su mucizevi özelliklere sahiptir. Kışın daha yağlı beslendiğimiz için her gün düzenli 2-2,5 litre su içmemiz gerekir. Bu, vücut fonksiyonlarının düzenli çalışmasını sağlar. Düzenli çalışan fonksiyonlar sayesinde bağışıklık sistemi güçlenir, metabolizmamızın işleyişi dengesini korur. Çay tutkunu bir toplum olduğumuz için kış aylarında siyah çayı biraz azaltmakta da fayda var. Onun yerine, yine bağışıklık sistemini güçlendiren kuşburnu, adaçayı, rezene, yeşil çay, ıhlamur ve böğürtlen gibi bitki çayları içebilirsiniz.” Proteine önem verin “Kışın vücudumuzun günlük protein ihtiyacı, sahip olduğumuz her bir kilo başına 0,8 gramdır. Protein deyince aklınıza hemen et gelmemeli. Kırmızı et haricinde yumurta, süt, kümes hayvanları, balık, baklagiller de iyi birer protein kaynağıdır ve içerdikleri B6 ve B12 vitaminleri, selenyum ve çinko ile bağışıklık sistemini güçlendirirler. Aynı şekilde Omega 3 yağ asidi de bağışıklık sistemimiz için gereklidir ve “haftada en az iki kez balık yiyin” diye ısrar etmemizin sebebi de budur. Çünkü Omega 3 yağ asidinin iltihap azaltıcı, bağışıklık sistemini güçlendirici dolayısıyla gribe karşı koruyucu etkisi vardır. Kümes hayvanlarından tavukla hazırlanacak çorbalar ise hem virüslerle savaşır hem de vücutta oluşan inflamasyonu azaltır. Türk mutfağında üzerine bol limon sıkılıp karabiber serperek tüketilen şehriyeli tavuk çorbası gibi bir değer varken, sofranızdan eksik etmeyin derim.” Soğan, sarımsak ve karabiber “Soğanı neyse ki severek tüketiyoruz. Sarımsaktan ise kokusu nedeniyle biraz uzak duruyoruz. Sarımsağı yemeklere doğrayarak ya da çiğ halde yiyemiyorsanız size bir tavsiye: Tablet iriliğinde kestiğiniz sarımsak parçalarını, ilaç gibi yutun! Çünkü soğanın da sarımsağın da bağışıklığı güçlendirdiği artık biliniyor. Aynı şekilde karabiber de önemli… Örneğin çorbalarınıza mutlaka karabiber serpin. Pilava, balığa, püreye özetle damak tadınıza ters gelmeyecek her gıdaya… Çünkü karabiberdeki piperin, ağrı kesici ve ateş düşürücüdür ve sizi hem gribe karşı korur hem de bağışıklığınızı güçlendirir.” Sebzeler, meyveler… “Her sebze ve meyvenin her mevsimde yetişmediği ortada… Bu, biraz da kozmik düzenin getirisi… Kara kışa, kara, fırtınaya inat yetişen meyve ve sebzeler, düşünün ki insan vücuduna neler kazandırır… Kıy meyve ve sebzelerinin en önemli yararı, hücreleri yenilemesi ve dokuları onarmasıdır. Bu sayede bağışıklık sistemimiz de güçlenir. Havuç, kivi, ıspanak, brokoli, mandalina, portakal ve greyfurt bol miktarda antioksidan, A ve C vitamini içerir. Yapılan son araştırmalar, C vitamininin gribi tedavi etmediğini ortaya koysa da vücut direnci için yeterli miktarda almak gerekir. Yine kış sebzelerinden lahana, ıspanak, karnabahar, pırasa, kereviz, havuç, tere ve turpun da sofranızda bulunması gerekir. Balkabağı ise hem bağırsak hareketlerini düzenlediği için hem de beta karoten içerdiği için bağışıklık sisteminin en önemli koruyucularından biridir.” Probiyotik ve prebiyotikler “Grip ve kışa özel hastalıklar sindirim ve boşaltım sistemine de zarar verebilir. Buna engel olmak için yapmanız gereken, bağırsak floranızı güçlendirmektir. Bu sayede mide-bağırsak enfeksiyonlarına karşı direnç de kazanmış olursunuz. Probiyotik ve prebiyotikler tam da bu noktada sahneye çıkar. Probiyotikler yoğurt, kefir, peynir, turşu, boza ve tarhanada yoğun olarak bulunan canlı ancak insan vücuduna dost bakterilerdir. Bu bakteriler bağırsakların ve kadınlarda vajen florasının dengesini korur, zararlı mikroorganizmaların çoğalmasını önler. Prebiyotikler ise vücut tarafından sindirilemeyen, bağırsakta mayalanan ve kolondaki (kalın bağırsak) bakterilerin hem çoğalmasını hem de etkisini artıran besin ögeleridir. İlginç olan şu ki, probiyotiklerin sağlıklı ve çok sayıda var olabilmesi için prebiyotiklerin varlığı şarttır. Prebiyotik kaynaklarını ise kuru baklagiller, kepekli buğday, yulaf, arpa, soğan, sarımsak, pırasa, kuşkonmaz ve muz olarak sıralayabiliriz.” E Vitamini “Bütün vitaminler bir yana, kış aylarında grip salgınlarına karşı bağışıklık sisteminin belki de bir numaralı vitamin muhafızı hiç kuşkusuz E vitaminidir! Soğuk algınlığına, gribe, nezleye vb. dışında kalp hastalıklarına hatta kansere bile sebep olan ve vücudunuzun sağlıklı hücrelerine saldıran serbest radikallerle E vitamini savaşır. Ayçekirdeği, fındık, ceviz, badem dışında ıspanak ve brokoli gibi koyu yeşil yapraklı kış sebzeleri de bol miktarda E vitamini taşır. İlaç gibi zerdeçal! Tıp âleminde son yıllarda üzerinde en fazla araştırma yapılan kök baharatlardan biri hiç kuşkusuz zerdeçal! Öyle ki zerdeçal üzerine yazılan ve deneklerle elde edilmiş araştırma sonuçlarına dayanan 10 bini aşkın bilimsel makale, bu kök baharatın şimdiden “bitkisel ilaç” olarak anılmasına sebep oldu. Zerdeçal antioksidan zengini bir baharat. Doğal bir antienflamatuar ve aynı zamanda ağrı dindirici. Düzenli olarak zerdeçal tüketenlerin soğuk algınlığı, öksürük, grip ve solunum sisteminde tıkanıklıklara daha az yakalanması da araştırmaları doğruluyor. Özellikle zerdeçal ve bal karışımı, vücudun savunmasını destekleyen, iltihaplanma karşıtı ve antibakteriyel özelliklere sahip doğal bir reçete! Bol Bol Yudumlayın! Diyetisyen Emre Uzun’un tarifiyle, sizi gripten koruyacak içecek: Malzemeler: 1/2 adet kivi 1/2 adet portakal 1 kaşık nar Yarım bardak su 1/2 çay kaşığı zerdeçal Hazırlanışı: Meyveleri vitamin kaybına uğratmamak için iyice yıkayıp kabuklarını soyun. Doğrayın. Kısa süre blender’dan geçirin. Kıvamı damak tadınıza göre ayarlamak için tercihe göre su ekleyin. Zerdeçal ekleyin ve yudumlayın. Vücudunuzun savunma sistemine armağan edin!

Grip derdinin tek devası dinlenmek mi? Vücudu güçlü tutmak, gribe karşı korur mu?C ve A vitamini gribe karşı etkili mi? Grip, hangi gıdalara karşı etkisiz kalıyor? Probiyotikler ve prebiyotiklerin gribe karşı rolü ne? Diyetisyen Emre Uzun, bu soruları yanıtladı ve en önemli hamlenin bağışıklık sistemini güçlendirmek olduğuna işaret etti.

Mevsim kış… Virüsler, özellikle de gribe yol açan virüslerle başımız dertte! Kalabalık ortamlarda hatta metrolarda, belediye otobüslerinde bile bu virüsler bizi buluyor. Diyetisyen Emre Uzun, “Yeterli ve dengeli beslenmeyi bir alışkanlık haline getirmekle bağışıklık sisteminizi güçlendirirsiniz ve böylece gribe karşı baştan zafer kazanırsınız” diyor. “Hedefiniz daime bağışıklığınızı güçlendirmek olmalı. Bu amaçla yapılacak hamleler de bellidir” diyor ve bunları tek tek sıralıyor:

Sıvı tüketin, bol su için

“Bizim en büyük hatalarımızdan biri kış aylarında içtiğimiz çaydan, meyve çaylarından aldığımız sıvıyla yetinip su içmeyi ihmal etmek! Oysa su mucizevi özelliklere sahiptir. Kışın daha yağlı beslendiğimiz için her gün düzenli 2-2,5 litre su içmemiz gerekir. Bu, vücut fonksiyonlarının düzenli çalışmasını sağlar. Düzenli çalışan fonksiyonlar sayesinde bağışıklık sistemi güçlenir, metabolizmamızın işleyişi dengesini korur. Çay tutkunu bir toplum olduğumuz için kış aylarında siyah çayı biraz azaltmakta da fayda var. Onun yerine, yine bağışıklık sistemini güçlendiren kuşburnu, adaçayı, rezene, yeşil çay, ıhlamur ve böğürtlen gibi bitki çayları içebilirsiniz.”

Proteine önem verin

“Kışın vücudumuzun günlük protein ihtiyacı, sahip olduğumuz her bir kilo başına 0,8 gramdır. Protein deyince aklınıza hemen et gelmemeli. Kırmızı et haricinde yumurta, süt, kümes hayvanları, balık, baklagiller de iyi birer protein kaynağıdır ve içerdikleri B6 ve B12 vitaminleri, selenyum ve çinko ile bağışıklık sistemini güçlendirirler. Aynı şekilde Omega 3 yağ asidi de bağışıklık sistemimiz için gereklidir ve “haftada en az iki kez balık yiyin” diye ısrar etmemizin sebebi de budur. Çünkü Omega 3 yağ asidinin iltihap azaltıcı, bağışıklık sistemini güçlendirici dolayısıyla gribe karşı koruyucu etkisi vardır. Kümes hayvanlarından tavukla hazırlanacak çorbalar ise hem virüslerle savaşır hem de vücutta oluşan inflamasyonu azaltır. Türk mutfağında üzerine bol limon sıkılıp karabiber serperek tüketilen şehriyeli tavuk çorbası gibi bir değer varken, sofranızdan eksik etmeyin derim.”

Soğan, sarımsak ve karabiber

“Soğanı neyse ki severek tüketiyoruz. Sarımsaktan ise kokusu nedeniyle biraz uzak duruyoruz. Sarımsağı yemeklere doğrayarak ya da çiğ halde yiyemiyorsanız size bir tavsiye: Tablet iriliğinde kestiğiniz sarımsak parçalarını, ilaç gibi yutun! Çünkü soğanın da sarımsağın da bağışıklığı güçlendirdiği artık biliniyor.

Aynı şekilde karabiber de önemli… Örneğin çorbalarınıza mutlaka karabiber serpin. Pilava, balığa, püreye özetle damak tadınıza ters gelmeyecek her gıdaya… Çünkü karabiberdeki piperin, ağrı kesici ve ateş düşürücüdür ve sizi hem gribe karşı korur hem de bağışıklığınızı güçlendirir.”

Sebzeler, meyveler…

“Her sebze ve meyvenin her mevsimde yetişmediği ortada… Bu, biraz da kozmik düzenin getirisi… Kara kışa, kara, fırtınaya inat yetişen meyve ve sebzeler, düşünün ki insan vücuduna neler kazandırır… Kıy meyve ve sebzelerinin en önemli yararı, hücreleri yenilemesi ve dokuları onarmasıdır. Bu sayede bağışıklık sistemimiz de güçlenir. Havuç, kivi, ıspanak, brokoli, mandalina, portakal ve greyfurt bol miktarda antioksidan, A ve C vitamini içerir. Yapılan son araştırmalar, C vitamininin gribi tedavi etmediğini ortaya koysa da vücut direnci için yeterli miktarda almak gerekir. Yine kış sebzelerinden lahana, ıspanak, karnabahar, pırasa, kereviz, havuç, tere ve turpun da sofranızda bulunması gerekir. Balkabağı ise hem bağırsak hareketlerini düzenlediği için hem de beta karoten içerdiği için bağışıklık sisteminin en önemli koruyucularından biridir.”

Probiyotik ve prebiyotikler

“Grip ve kışa özel hastalıklar sindirim ve boşaltım sistemine de zarar verebilir. Buna engel olmak için yapmanız gereken, bağırsak floranızı güçlendirmektir. Bu sayede mide-bağırsak enfeksiyonlarına karşı direnç de kazanmış olursunuz. Probiyotik ve prebiyotikler tam da bu noktada sahneye çıkar. Probiyotikler yoğurt, kefir, peynir, turşu, boza ve tarhanada yoğun olarak bulunan canlı ancak insan vücuduna dost bakterilerdir. Bu bakteriler bağırsakların ve kadınlarda vajen florasının dengesini korur, zararlı mikroorganizmaların çoğalmasını önler.

Prebiyotikler ise vücut tarafından sindirilemeyen, bağırsakta mayalanan ve kolondaki (kalın bağırsak) bakterilerin hem çoğalmasını hem de etkisini artıran besin ögeleridir. İlginç olan şu ki, probiyotiklerin sağlıklı ve çok sayıda var olabilmesi için prebiyotiklerin varlığı şarttır. Prebiyotik kaynaklarını ise kuru baklagiller, kepekli buğday, yulaf, arpa, soğan, sarımsak, pırasa, kuşkonmaz ve muz olarak sıralayabiliriz.”

E Vitamini

“Bütün vitaminler bir yana, kış aylarında grip salgınlarına karşı bağışıklık sisteminin belki de bir numaralı vitamin muhafızı hiç kuşkusuz E vitaminidir! Soğuk algınlığına, gribe, nezleye vb. dışında kalp hastalıklarına hatta kansere bile sebep olan ve vücudunuzun sağlıklı hücrelerine saldıran serbest radikallerle E vitamini savaşır. Ayçekirdeği, fındık, ceviz, badem dışında ıspanak ve brokoli gibi koyu yeşil yapraklı kış sebzeleri de bol miktarda E vitamini taşır.

İlaç gibi zerdeçal!

Tıp âleminde son yıllarda üzerinde en fazla araştırma yapılan kök baharatlardan biri hiç kuşkusuz zerdeçal! Öyle ki zerdeçal üzerine yazılan ve deneklerle elde edilmiş araştırma sonuçlarına dayanan 10 bini aşkın bilimsel makale, bu kök baharatın şimdiden “bitkisel ilaç” olarak anılmasına sebep oldu. Zerdeçal antioksidan zengini bir baharat. Doğal bir antienflamatuar ve aynı zamanda ağrı dindirici. Düzenli olarak zerdeçal tüketenlerin soğuk algınlığı, öksürük, grip ve solunum sisteminde tıkanıklıklara daha az yakalanması da araştırmaları doğruluyor. Özellikle zerdeçal ve bal karışımı, vücudun savunmasını destekleyen, iltihaplanma karşıtı ve antibakteriyel özelliklere sahip doğal bir reçete!

Bol Bol Yudumlayın!

Diyetisyen Emre Uzun’un tarifiyle, sizi gripten koruyacak içecek:

Malzemeler:

1/2 adet kivi

1/2 adet portakal

1 kaşık nar

Yarım bardak su

1/2 çay kaşığı zerdeçal

Hazırlanışı:

Meyveleri vitamin kaybına uğratmamak için iyice yıkayıp kabuklarını soyun. Doğrayın. Kısa süre blender’dan geçirin. Kıvamı damak tadınıza göre ayarlamak için tercihe göre su ekleyin. Zerdeçal ekleyin ve yudumlayın. Vücudunuzun savunma sistemine armağan edin!



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2DN0n9S
via IFTTT

Yiyin İçin, Gribe Karşı Güçlenin


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2DN0n9S

UTİKAD Dergisi’nin 11. Sayısı Çıktı!


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2nlSQZA

Tadında Anadolu Etkinliği ile Sömestr Tatilinin Son Günleri Renkleniyor


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2BDRkGj

UTİKAD Dergisi’nin 11. Sayısı Çıktı! Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği tarafından 2015 yılından bu yana 3 aylık periyotlarla yayınlanan UTİKAD Dergisi‘nin 11. sayısı çıktı. 3 bin tirajlı UTİKAD Dergisi, 2018 yılının ilk sayısında da her zaman olduğu gibi Türk lojistik sektörünün gündemindeki konulara ışık tutuyor. UTİKAD Dergisi’nin 11. sayısında öne çıkan başlıklar ise şöyle; . UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Emre Eldener ve Genel Müdürü Cavit Uğur, Başbakan Yardımcısı    Sayın Recep Akdağ ile lojistik sektörünün sorunlarını ve çözüm önerilerini görüştü . Emre Eldener: “Ordinoya tavan ücret getirilmesi yatırım ortamının yapısına ters” . Lojistik Sektörüne Yönelik Devlet Destekleri . Gümrük İdarelerinde Temsil Hakkı Üçe Ayrılmalıdır Tezi ve Avrupa Uygulamaları ile Son Gelişmeler . Bir Adım Sonrası Inco(Op)Terms – 2020 Olabilir Mi? . Yeşil Gemilerden Sonra Yeşil Limanlar UTİKAD Dergisi’nin 11. sayısına ulaşmak için tıklayınız.

Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği tarafından 2015 yılından bu yana 3 aylık periyotlarla yayınlanan UTİKAD Dergisi‘nin 11. sayısı çıktı. 3 bin tirajlı UTİKAD Dergisi, 2018 yılının ilk sayısında da her zaman olduğu gibi Türk lojistik sektörünün gündemindeki konulara ışık tutuyor.

UTİKAD Dergisi’nin 11. sayısında öne çıkan başlıklar ise şöyle;

. UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Emre Eldener ve Genel Müdürü Cavit Uğur, Başbakan Yardımcısı    Sayın Recep Akdağ ile lojistik sektörünün sorunlarını ve çözüm önerilerini görüştü

. Emre Eldener: “Ordinoya tavan ücret getirilmesi yatırım ortamının yapısına ters”

. Lojistik Sektörüne Yönelik Devlet Destekleri

Gümrük İdarelerinde Temsil Hakkı Üçe Ayrılmalıdır Tezi ve Avrupa Uygulamaları ile Son Gelişmeler

Bir Adım Sonrası Inco(Op)Terms – 2020 Olabilir Mi?

. Yeşil Gemilerden Sonra Yeşil Limanlar

UTİKAD Dergisi’nin 11. sayısına ulaşmak için tıklayınız.



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2nlSQZA
via IFTTT

Tadında Anadolu Etkinliği ile Sömestr Tatilinin Son Günleri Renkleniyor Tadında Anadolu etkinliği ile sömestir tatilinin son günleri renkleniyor! BTA’nın sevilen markası Tadında Anadolu, sömestir tatili için çocuklara eğlenceli bir sürpriz hazırladı. Capitol AVM içinde yer alan Tadında Anadolu restoranı, 1 Şubat Perşembe günü şef Muhsin Ertürk yönetiminde düzenlenecek rengarenk mantı yapımı atölyesine ev sahipliği yapacak.   Anadolu mutfağının kültür mirasını korumak ve eşsiz lezzetlerini nesiller boyunca yaşatmak amacıyla büyük bir tutkuyla çalışmalarını sürdüren Tadında Anadolu, çocukların sömestir tatilini hem eğlenerek hem de öğrenerek geçireceği bir etkinliğe imza atıyor.   Tadında Anadolu’nun Capitol AVM’de yer alan restoranında düzenlenecek atölyede, çocuklar şef Muhsin Ertürk önderliğinde rengarenk mantılar hazırlayarak çok keyifli bir gün geçirecek.   1 Şubat Perşembe günü saat 11.30’da başlayacak etkinlik hakkında detaylı bilgi almak ve rezervasyon yaptırmak için 0538 489 16 52 numaralı telefonu arayabilirsiniz.   instagram.com/tadindaanadolu facebook.com/tadindaanadolu twitter.com/tadindanadolu www.tadindaanadolu.com   BTA hakkında: TAV Havalimanları Holding iştiraki olan BTA, Türkiye, Gürcistan, Makedonya, Tunus, Umman, Letonya, Hırvatistan ve Suudi Arabistan olmak üzere toplam 17 havalimanında, İstanbul Deniz Otobüsleri’nde ve Maslak’taki yeni nesil kültür-sanat ve yaşam merkezi UNIQ İstanbul’da uluslararası standartlarda yiyecek içecek hizmeti sunuyor. Yaklaşık 700 aşçısıyla günde yaklaşık 100 binin üzerinde kişiyi ağırlayan BTA, konuklarına dünya mutfaklarının zengin menü seçeneklerini yaklaşık 60 bin metrekare alanda ve 350’yi aşan noktada sunuyor. BTA’nın 2006 yılında kurduğu Cakes&Bakes üretim tesisi ise günümüzde Türkiye’nin en büyük gıda üretim tesislerinden biri konumuna gelmiş bulunuyor. Cakes&Bakes bugün ayda 7 milyon adet üretim hacmiyle, içlerinde dünyaca ünlü fast-food ve kahve zincirlerinin de bulunduğu 130 markaya 2.500 aktif reçeteyle endüstriyel ölçekte butik üretim sunuyor. Ayrıca tesiste ayda 90 ton lokum üretimi de gerçekleştiriliyor. Şirket, TAV Airport Hotel markasıyla İstanbul Atatürk Havalimanı’nda 2004’ten, İzmir Adnan Menderes Havalimanı’nda ise 2015 yılından bu yana işletmecilik yapıyor. BTA, hizmet kalitesini ISO 9001:2008 Kalite Yönetim Sistemi belgesiyle de güvence altına almış bulunuyor.

Tadında Anadolu etkinliği ile sömestir tatilinin

son günleri renkleniyor!

BTA’nın sevilen markası Tadında Anadolu, sömestir tatili için çocuklara eğlenceli bir sürpriz hazırladı. Capitol AVM içinde yer alan Tadında Anadolu restoranı, 1 Şubat Perşembe günü şef Muhsin Ertürk yönetiminde düzenlenecek rengarenk mantı yapımı atölyesine ev sahipliği yapacak.

 

Anadolu mutfağının kültür mirasını korumak ve eşsiz lezzetlerini nesiller boyunca yaşatmak amacıyla büyük bir tutkuyla çalışmalarını sürdüren Tadında Anadolu, çocukların sömestir tatilini hem eğlenerek hem de öğrenerek geçireceği bir etkinliğe imza atıyor.

 

Tadında Anadolu’nun Capitol AVM’de yer alan restoranında düzenlenecek atölyede, çocuklar şef Muhsin Ertürk önderliğinde rengarenk mantılar hazırlayarak çok keyifli bir gün geçirecek.

 

1 Şubat Perşembe günü saat 11.30’da başlayacak etkinlik hakkında detaylı bilgi almak ve rezervasyon yaptırmak için 0538 489 16 52 numaralı telefonu arayabilirsiniz.

 

instagram.com/tadindaanadolu

facebook.com/tadindaanadolu

twitter.com/tadindanadolu

www.tadindaanadolu.com

 

BTA hakkında:

TAV Havalimanları Holding iştiraki olan BTA, Türkiye, Gürcistan, Makedonya, Tunus, Umman, Letonya, Hırvatistan ve Suudi Arabistan olmak üzere toplam 17 havalimanında, İstanbul Deniz Otobüsleri’nde ve Maslak’taki yeni nesil kültür-sanat ve yaşam merkezi UNIQ İstanbul’da uluslararası standartlarda yiyecek içecek hizmeti sunuyor. Yaklaşık 700 aşçısıyla günde yaklaşık 100 binin üzerinde kişiyi ağırlayan BTA, konuklarına dünya mutfaklarının zengin menü seçeneklerini yaklaşık 60 bin metrekare alanda ve 350’yi aşan noktada sunuyor. BTA’nın 2006 yılında kurduğu Cakes&Bakes üretim tesisi ise günümüzde Türkiye’nin en büyük gıda üretim tesislerinden biri konumuna gelmiş bulunuyor. Cakes&Bakes bugün ayda 7 milyon adet üretim hacmiyle, içlerinde dünyaca ünlü fast-food ve kahve zincirlerinin de bulunduğu 130 markaya 2.500 aktif reçeteyle endüstriyel ölçekte butik üretim sunuyor. Ayrıca tesiste ayda 90 ton lokum üretimi de gerçekleştiriliyor. Şirket, TAV Airport Hotel markasıyla İstanbul Atatürk Havalimanı’nda 2004’ten, İzmir Adnan Menderes Havalimanı’nda ise 2015 yılından bu yana işletmecilik yapıyor. BTA, hizmet kalitesini ISO 9001:2008 Kalite Yönetim Sistemi belgesiyle de güvence altına almış bulunuyor.



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2BDRkGj
via IFTTT

Türk Hava Yolları, Super Bowl heyecanını bu kez Dr. Mehmet Öz ile gökyüzüne taşıyor Dünyanın en fazla ülkesine uçan Türk Hava Yolları, Dr. Mehmet Öz’ün rol aldığı yeni reklam kampanyası, “Beş Duyu”nun ilk kez yayınlanacağı Super Bowl final heyecanını bu yıl da uçak içi ekranları üzerinden canlı yayınla yolcularıyla buluşturuyor.             Türk Hava Yolları yolcuları, 4 Şubat 2018 tarihinde, internet bağlantılı uçuşların tamamında Amerikan Ulusal Futbol Ligi (NFL)’nin final müsabakası olan Super Bowl LII’yi canlı olarak izleyebilecekler.             Süreçle ilgili görüşlerini paylaşan Türk Hava Yolları Pazarlama ve Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı, Ahmet Olmuştur; “Yolcularımızı sadece dünyanın en fazla ülkesine ulaştırarak seçkin hizmet anlayışımızı buluşturmakla kalmıyor, uçuşları süresince bu anlayışın tamamlayıcı bir parçası olan kapsamlı uçak içi eğlence sistemimiz Planet ile de onlara oldukça keyifli bir uçuş deneyiminin kapılarını açıyoruz. Bu bağlamda, Amerikan TV tarihinin en çok izlenen yayını olarak kayıtlara geçen Super Bowl’u bir kez daha uçuşlarımızda canlı olarak yayınlayacak olmaktan mutluluk duyuyoruz. Ayrıca, dünyaca ünlü kalp cerrahı ve ekran yüzü Dr. Mehmet Öz’ün rol aldığı ‘Beş Duyu’ kampanyamızın tanıtım videosunu da yine bu yayının reklam arasında ilk kez kamuoyunun beğenisine sunacak olmak ise bizi son derece heyecanlandırıyor.”  dedi.             Küresel havacılık sektörünün en prestijli değerlendirme kuruluşlarından biri olarak addedilen Skytrax tarafından 6 kez üst üste “Avrupa’nın En İyi Havayolu” ilân edilen Türk Hava Yolları, yine aynı organizasyon tarafından “En İyi Business Class İkram Servisi”, “En İyi Business Class Özel Yolcu Salonu” ve “En İyi Business Class Özel Yolcu Salonu İkramı” gibi farklı kategorilerde birçok kez ödül almış olması ile biliniyor.             Küresel taşıyıcı, uçak içi eğlence sistemi Planet ile 23 farklı dilde 800’den fazla TV şovu, 700’den fazla müzik albümü, 7 uçak içi canlı TV yayını, “betimlemeli altyazı” ve “betimlemeli seslendirme” tekniklerinin kullanımı sayesinde engelli yolcular için özel hazırlanmış 11 film seçeneğini de içeren oldukça kapsamlı bir uçak içi eğlence hizmetini uçaklarında hazır bulundurmakla birlikte tüm uzun mesafeli uçuşlarında gürültü engelleyici kulaklıkları da yolcularının kullanımına sunuyor.             Türk Hava Yolları’nın yeni reklam kampanyası, aşağıda izlenebilir. ​   Türk Hava Yolları Hakkında: 1933 yılında 5 uçaktan oluşan mütevazı bir filo ile kurulan Star İttifakı üyesi Türk Hava Yolları, bugün 331 (yolcu ve kargo) uçaklık filosu ile 251 uluslararası, 49 yurtiçi olmak üzere dünyada 300 noktaya uçan, 4 yıldızlı havayolu şirketidir. Geçtiğimiz altı yıl süresince “Avrupa’nın En İyi Havayolu Şirketi” ilân edilmiş olan Türk Hava Yolları, 2017 yılı Skytrax değerlendirmesine göre, art arda olmak üzere 9. kez “Güney Avrupa’nın En İyi Havayolu Şirketi” seçildi. 2010 yılında dünyanın “En İyi Ekonomi Sınıfı İkram Servisi” ödülünü almaya hak kazanan Türk Hava Yolları; 2013, 2014 ve 2016 yıllarında olduğu gibi bu yıl da dünyanın “En İyi Business Sınıfı İkram Servisi” ödülünün sahibi oldu. Ve yine bu yılki Skytrax değerlendirme sonuçlarına göre, 2015 yılında da teslim aldığı dünyanın “En İyi Business Sınıfı Özel Yolcu Salonu” ödülü ile birlikte geçtiğimiz iki yılda olduğu gibi bu yıl tekrar dünyanın “En İyi Business Sınıfı Özel Yolcu Salonu İkramı” ödülünü almaya lâyık görüldü. Türk Hava Yolları ile ilgili daha geniş bilgiyewww.turkishairlines.com web adresinden veya Facebook, Twitter, Youtube, Linkedin ve Instagram hesapları üzerinden ulaşılabilir. Star İttifakı Hakkında: Türk Hava Yolları, 1997 yılında uluslararası ölçekte seyahat edenler için dünya genelinde ulaşım, tanınırlık ve hizmet sunan ve ilk küresel ölçekli havayolu ittifakı olarak kurulan Star İttifakı üyesidir. Air Transport World tarafından “Market Leadership Award” ve Business Traveller Magazine ile Skytrax tarafından “Best Airline Alliance“ ödülleri gibi sayısız ödüle lâyık görülen Star İttifakı’na üye havayolu şirketleri; Adria Airways, Aegean Airlines, Air Canada, Air China, Air India, Air New Zealand, ANA, Asiana Airlines, Austrian, Avianca, Avianca Brazil, Brussels Airlines, Copa Airlines, Croatia Airlines, EGYPTAIR, Ethiopian Airlines, EVA Air, LOT Polish Airlines, Lufthansa, Scandinavian Airlines, Shenzhen Airlines, Singapore Airlines, South African Airways, SWISS, TAP Portugal, Turkish Airlines, THAI ve United. Star İttifakı, hâli hazırda 190 ülkedeki 1.300 havalimanına 18.450’den fazla günlük uçuş sağlamaktadır. Bununla birlikte, Star Alliance Bağlantı Ortağı (Connecting Partner) Juneyao Airlines tarafından da yine bu kapsamda yeni bağlantılı uçuşlar sunulmaktadır.    

Dünyanın en fazla ülkesine uçan Türk Hava Yolları, Dr. Mehmet Öz’ün rol aldığı yeni reklam kampanyası, “Beş Duyu”nun ilk kez yayınlanacağı Super Bowl final heyecanını bu yıl da uçak içi ekranları üzerinden canlı yayınla yolcularıyla buluşturuyor.

            Türk Hava Yolları yolcuları, 4 Şubat 2018 tarihinde, internet bağlantılı uçuşların tamamında Amerikan Ulusal Futbol Ligi (NFL)’nin final müsabakası olan Super Bowl LII’yi canlı olarak izleyebilecekler.

            Süreçle ilgili görüşlerini paylaşan Türk Hava Yolları Pazarlama ve Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı, Ahmet Olmuştur; “Yolcularımızı sadece dünyanın en fazla ülkesine ulaştırarak seçkin hizmet anlayışımızı buluşturmakla kalmıyor, uçuşları süresince bu anlayışın tamamlayıcı bir parçası olan kapsamlı uçak içi eğlence sistemimiz Planet ile de onlara oldukça keyifli bir uçuş deneyiminin kapılarını açıyoruz. Bu bağlamda, Amerikan TV tarihinin en çok izlenen yayını olarak kayıtlara geçen Super Bowl’u bir kez daha uçuşlarımızda canlı olarak yayınlayacak olmaktan mutluluk duyuyoruz. Ayrıca, dünyaca ünlü kalp cerrahı ve ekran yüzü Dr. Mehmet Öz’ün rol aldığı ‘Beş Duyu’ kampanyamızın tanıtım videosunu da yine bu yayının reklam arasında ilk kez kamuoyunun beğenisine sunacak olmak ise bizi son derece heyecanlandırıyor.”  dedi.

            Küresel havacılık sektörünün en prestijli değerlendirme kuruluşlarından biri olarak addedilen Skytrax tarafından 6 kez üst üste “Avrupa’nın En İyi Havayolu” ilân edilen Türk Hava Yolları, yine aynı organizasyon tarafından “En İyi Business Class İkram Servisi”, “En İyi Business Class Özel Yolcu Salonu” ve “En İyi Business Class Özel Yolcu Salonu İkramı” gibi farklı kategorilerde birçok kez ödül almış olması ile biliniyor.

            Küresel taşıyıcı, uçak içi eğlence sistemi Planet ile 23 farklı dilde 800’den fazla TV şovu, 700’den fazla müzik albümü, 7 uçak içi canlı TV yayını, “betimlemeli altyazı” ve “betimlemeli seslendirme” tekniklerinin kullanımı sayesinde engelli yolcular için özel hazırlanmış 11 film seçeneğini de içeren oldukça kapsamlı bir uçak içi eğlence hizmetini uçaklarında hazır bulundurmakla birlikte tüm uzun mesafeli uçuşlarında gürültü engelleyici kulaklıkları da yolcularının kullanımına sunuyor.

            Türk Hava Yolları’nın yeni reklam kampanyası, aşağıda izlenebilir.

 

Türk Hava Yolları Hakkında:

1933 yılında 5 uçaktan oluşan mütevazı bir filo ile kurulan Star İttifakı üyesi Türk Hava Yolları, bugün 331 (yolcu ve kargo) uçaklık filosu ile 251 uluslararası, 49 yurtiçi olmak üzere dünyada 300 noktaya uçan, 4 yıldızlı havayolu şirketidir. Geçtiğimiz altı yıl süresince “Avrupa’nın En İyi Havayolu Şirketi” ilân edilmiş olan Türk Hava Yolları, 2017 yılı Skytrax değerlendirmesine göre, art arda olmak üzere 9. kez “Güney Avrupa’nın En İyi Havayolu Şirketi” seçildi. 2010 yılında dünyanın “En İyi Ekonomi Sınıfı İkram Servisi” ödülünü almaya hak kazanan Türk Hava Yolları; 2013, 2014 ve 2016 yıllarında olduğu gibi bu yıl da dünyanın “En İyi Business Sınıfı İkram Servisi” ödülünün sahibi oldu. Ve yine bu yılki Skytrax değerlendirme sonuçlarına göre, 2015 yılında da teslim aldığı dünyanın “En İyi Business Sınıfı Özel Yolcu Salonu” ödülü ile birlikte geçtiğimiz iki yılda olduğu gibi bu yıl tekrar dünyanın “En İyi Business Sınıfı Özel Yolcu Salonu İkramı” ödülünü almaya lâyık görüldü. Türk Hava Yolları ile ilgili daha geniş bilgiyewww.turkishairlines.com web adresinden

veya FacebookTwitterYoutubeLinkedin ve Instagram hesapları üzerinden ulaşılabilir.

Star İttifakı Hakkında:

Türk Hava Yolları, 1997 yılında uluslararası ölçekte seyahat edenler için dünya genelinde ulaşım, tanınırlık ve hizmet sunan ve ilk küresel ölçekli havayolu ittifakı olarak kurulan Star İttifakı üyesidir. Air Transport World tarafından “Market Leadership Award” ve Business Traveller Magazine ile Skytrax tarafından “Best Airline Alliance“ ödülleri gibi sayısız ödüle lâyık görülen Star İttifakı’na üye havayolu şirketleri; Adria Airways, Aegean Airlines, Air Canada, Air China, Air India, Air New Zealand, ANA, Asiana Airlines, Austrian, Avianca, Avianca Brazil, Brussels Airlines, Copa Airlines, Croatia Airlines, EGYPTAIR, Ethiopian Airlines, EVA Air, LOT Polish Airlines, Lufthansa, Scandinavian Airlines, Shenzhen Airlines, Singapore Airlines, South African Airways, SWISS, TAP Portugal, Turkish Airlines, THAI ve United. Star İttifakı, hâli hazırda 190 ülkedeki 1.300 havalimanına 18.450’den fazla günlük uçuş sağlamaktadır. Bununla birlikte, Star Alliance Bağlantı Ortağı (Connecting Partner) Juneyao Airlines tarafından da yine bu kapsamda yeni bağlantılı uçuşlar sunulmaktadır.

 

 



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2nn2P0O
via IFTTT

Türk Hava Yolları, Super Bowl heyecanını bu kez Dr. Mehmet Öz ile gökyüzüne taşıyor


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2nn2P0O

29 Ocak 2018 Pazartesi

Sabiha Gökçen Havalimanı 10 Havalimanı arasında yer alıyor


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2DPxP3q

Sabiha Gökçen Havalimanı 10 Havalimanı arasında yer alıyor 2017 Dakiklik Ligi için Sabiha Gökçen Havalimanı, yıllık 10-20 milyon kapasiteye sahip Dünyanın En Büyük 10 Havalimanı arasında yer alıyor.

2017 Dakiklik Ligi için Sabiha Gökçen Havalimanı, yıllık 10-20 milyon kapasiteye sahip Dünyanın En Büyük 10 Havalimanı arasında yer alıyor.



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2DPxP3q
via IFTTT

Türkiye`nin liderliğe `uçuş`u


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2GsdChP

Türkiye`nin liderliğe `uçuş`u Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Avrupa Havalimanları Konseyinin (ACI) Havaalanı Hub Bağlantı Raporu’na göre, Türkiye’nin uçuş ağını 10 yıllık dönemde yüzde 591 büyüterek, artış oranı bakımından Avrupa’da 1’inci, dünyada ise 7’nci sıraya yükseldiğini bildirdi.  Arslan, yaptığı açıklamada, Avrupa Havalimanları Konseyinin (ACI) Havaalanı Hub Bağlantı Raporu’nun açıklandığını belirterek, söz konusu raporda, İstanbul Atatürk Havalimanı’nın küresel hub bağlantısında dünyanın en hızlı büyüyen 20 havalimanı içinde 7’nci sıraya yükseldiğini söyledi. 2007-2017 dönemindeki hub bağlantı artışlarına göre yapılan analizde, Atatürk Havalimanı’nın yüzde 591 artışla Avrupa’da birinci ve dünya genelinde ilk 10’a giren tek Avrupa havalimanı olduğunu vurgulayan Arslan, sıralamada Moskova’nın 12’nci, Lizbon’un 14’üncü, Brüksel’in 20’nci sırada yer aldığını dile getirdi. Arslan, geçen yılın verilerine göre, Avrupa’da bağlantı sayısı en fazla 20 havalimanı sıralamasında İstanbul Atatürk Havalimanı’nın 4’üncü sıraya yükseldiğine dikkati çekti. Atatürk Havalimanı’nın; Frankfurt, Amsterdam, Paris Charles De Geulle havalimanlarının ardından sıralamada yerini aldığına işaret eden Arslan, beşinci sırada Heathrow Havalimanı’nın bulunduğunu kaydetti. Atatürk Havalimanı’nın, yüzde 591 ile Avrupa’nın en hızlı büyüyen hub’ı olduğu için 2007 yılında 13’üncü sırada iken 10 yılda 9 basamak yükseldiğini vurgulayan Arslan, “Doğrudan bağlantılı uçuşlarda ise 2007 yılında Avrupa’da 20’nci sırada olan Atatürk Havalimanı, 2017’de 5’inci sıraya yükselirken, 10 yıllık süreçte yüzde 118’lik artışla Avrupa’da doğrudan uçuşlarını en fazla geliştiren havalimanı oldu.” diye konuştu. Türkiye’nin bağlantı stratejisiyle ilgili ACI raporunda detaylı bir analiz yapıldığını belirten Arslan, raporda Türk Hava Yollarının (THY) bağlantılarının ayrı bir kategoride değerlendirildiğini ve Körfez ülkeleri ile THY’nin Avrupa’nın hub bağlantılarına olan etkilerinin mercek altına alındığını söyledi. Avrupa’dan dünyanın diğer bölgelerine aktarmalı bağlantılarda 2007 yılında pazarda yüzde 0,6 pay sahibi olan THY’nin 2017’de bu oranı yüzde 3,6’ya yükselttiğine dikkati çeken Arslan, Avrupa’dan Asya’ya yapılan bağlantılı uçuşlarda ise THY’nin 10 yıl içinde pazardaki payını yüzde 1,1’den yüzde 4,6’ya çıkardığını belirtti. Raporda, Türkiye’nin Avrupa uçuş bağlantılarında 2017 yılında bir miktar azalma (yüzde 6) yaşandığına yer verildiğini aktaran Bakan Aslan, 15 Temmuz’da yaşanan hain darbe girişimi, Türkiye’nin havacılıkta yakaladığı büyümeyi engellemek için yapılan saldırılar, dizüstü bilgisayar yasağı ve tüm korumacı politikalara rağmen Türkiye’nin sivil havacılıkta büyümesini sürdürdüğünü bildirdi. Kaynak:http://udhb.gov.tr/

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Avrupa Havalimanları Konseyinin (ACI) Havaalanı Hub Bağlantı Raporu’na göre, Türkiye’nin uçuş ağını 10 yıllık dönemde yüzde 591 büyüterek, artış oranı bakımından Avrupa’da 1’inci, dünyada ise 7’nci sıraya yükseldiğini bildirdi. 

Arslan, yaptığı açıklamada, Avrupa Havalimanları Konseyinin (ACI) Havaalanı Hub Bağlantı Raporu’nun açıklandığını belirterek, söz konusu raporda, İstanbul Atatürk Havalimanı’nın küresel hub bağlantısında dünyanın en hızlı büyüyen 20 havalimanı içinde 7’nci sıraya yükseldiğini söyledi.

2007-2017 dönemindeki hub bağlantı artışlarına göre yapılan analizde, Atatürk Havalimanı’nın yüzde 591 artışla Avrupa’da birinci ve dünya genelinde ilk 10’a giren tek Avrupa havalimanı olduğunu vurgulayan Arslan, sıralamada Moskova’nın 12’nci, Lizbon’un 14’üncü, Brüksel’in 20’nci sırada yer aldığını dile getirdi.

Arslan, geçen yılın verilerine göre, Avrupa’da bağlantı sayısı en fazla 20 havalimanı sıralamasında İstanbul Atatürk Havalimanı’nın 4’üncü sıraya yükseldiğine dikkati çekti.

Atatürk Havalimanı’nın; Frankfurt, Amsterdam, Paris Charles De Geulle havalimanlarının ardından sıralamada yerini aldığına işaret eden Arslan, beşinci sırada Heathrow Havalimanı’nın bulunduğunu kaydetti.

Atatürk Havalimanı’nın, yüzde 591 ile Avrupa’nın en hızlı büyüyen hub’ı olduğu için 2007 yılında 13’üncü sırada iken 10 yılda 9 basamak yükseldiğini vurgulayan Arslan, “Doğrudan bağlantılı uçuşlarda ise 2007 yılında Avrupa’da 20’nci sırada olan Atatürk Havalimanı, 2017’de 5’inci sıraya yükselirken, 10 yıllık süreçte yüzde 118’lik artışla Avrupa’da doğrudan uçuşlarını en fazla geliştiren havalimanı oldu.” diye konuştu.

Türkiye’nin bağlantı stratejisiyle ilgili ACI raporunda detaylı bir analiz yapıldığını belirten Arslan, raporda Türk Hava Yollarının (THY) bağlantılarının ayrı bir kategoride değerlendirildiğini ve Körfez ülkeleri ile THY’nin Avrupa’nın hub bağlantılarına olan etkilerinin mercek altına alındığını söyledi.

Avrupa’dan dünyanın diğer bölgelerine aktarmalı bağlantılarda 2007 yılında pazarda yüzde 0,6 pay sahibi olan THY’nin 2017’de bu oranı yüzde 3,6’ya yükselttiğine dikkati çeken Arslan, Avrupa’dan Asya’ya yapılan bağlantılı uçuşlarda ise THY’nin 10 yıl içinde pazardaki payını yüzde 1,1’den yüzde 4,6’ya çıkardığını belirtti.

Raporda, Türkiye’nin Avrupa uçuş bağlantılarında 2017 yılında bir miktar azalma (yüzde 6) yaşandığına yer verildiğini aktaran Bakan Aslan, 15 Temmuz’da yaşanan hain darbe girişimi, Türkiye’nin havacılıkta yakaladığı büyümeyi engellemek için yapılan saldırılar, dizüstü bilgisayar yasağı ve tüm korumacı politikalara rağmen Türkiye’nin sivil havacılıkta büyümesini sürdürdüğünü bildirdi.

Kaynak:http://udhb.gov.tr/



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2GsdChP
via IFTTT

Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü 28 Sözleşmeli Personel Alacak SİVİL HAVACILIK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Havacılık Sertifikasyon Uzmanı, Havacılık Simülatör Uzmanı, Büro Personeli Alım ilanı 1 / 3 Genel Müdürlüğümüze, 6/6/1978 tarih ve 7/15754 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulmuş olan Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esasların ekli 1 sayılı cetvelinde bulunan sınav şartı aranmaksızın hizmete alınacak sözleşmeli personel pozisyon unvanlarından Havacılık Sertifikasyon Uzmanı, Havacılık Simülatör Uzmanı ile anılan esasların 4 sayılı cetvelinde bulunan Büro Personeli pozisyonlarına personel alınacaktır. MÜRACAAT ETMEK İSTEYENLERDE ARANILACAK ŞARTLAR UNVANI ARANAN NİTELİKLER SAYI HAVACILIK SERTİFİKASYON UZMANI Yükseköğretim Kurumlarının Elektrik, Elektronik, Elektrik- Elektronik, Bilgisayar, Endüstri, Mekatronik, Makine, Uçak, Uzay, Havacılık, Havacılık ve Uzay Mühendisliği bölümlerinin birinden mezun olmak, Hava aracı ve parçaları tasarımı, üretimi ve/veya sertifikasyonu konularında en az üç yıl tecrübe sahibi olmak, Alanı ile ilgili literatürü takip edebilecek düzeyde yabancı dil bilmek. Ücret (Brüt): 15 10 yıldan az mesleki tecrübeye sahip olanlar :13.623,00TL 10-20yıl arası mesleki tecrübeye sahip olanlar :14.025,06TL 20 yıl üzeri mesleki tecrübeye sahip olanlar :14.923,43TL Çalışılacak Yer: Merkez-Ankara, Yurt içi temsilcilikler-İstanbul, Antalya, Nevşehir HAVACILIK SİMÜLATÖR UZMANI Yükseköğretim Kurumlarının Elektrik, Elektronik, Elektrik- Elektronik, Bilgisayar, Endüstri, Mekatronik, Makine, Uçak, Uzay, Havacılık, Havacılık ve Uzay Mühendisliği bölümlerinin birinden mezun olmak, Havacılık Simülatörü Tasarımı, Üretimi ve/veya Sertifikasyonu konularında en az üç yıl tecrübe sahibi olmak, Alanı ile ilgili literatürü takip edebilecek düzeyde yabancı dil bilmek. Ücret (Brüt): 10 10 yıldan az mesleki tecrübeye sahip olanlar :9.078,77TL 10-20yıl arası mesleki tecrübeye sahip olanlar :9.343,00TL 20 yıl üzeri mesleki tecrübeye sahip olanlar :9.945,43 TL Çalışılacak Yer: Merkez-Ankara, Yurt içi temsilcilikler(İstanbul, Antalya, Nevşehir) BÜRO PERSONELİ Büro Yönetimi, Büro Yönetimi ve Sekreterlik, Büro Yönetimi ve Yönetici Asistanlığı, Sekreterlik, Ofis Teknolojileri ve Yönetimi ön lisans programlarının birinden mezun olmak (2 kişi) İlan tarihinde geçerli olan KPSS Ön lisans Programlarından P93 puan türüne sahip olmak 3 SİVİL HAVACILIK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Havacılık Sertifikasyon Uzmanı, Havacılık Simülatör Uzmanı, Büro Personeli Alım ilanı 2 / 3 Bilgisayar Programcılığı, Bilgisayar Programcılığı (internet), Bilgisayar Programlama, Bilgisayar Teknolojisi ve Programlama, Bilgisayar Operatörlüğü veya Bilgisayar Operatörlüğü ve Teknikerliği, Bilgisayar Enformasyon Sistemleri, Bilgisayar Donanımı ön lisans programlarının birinden mezun olmak (1 kişi) İlan tarihinde geçerli olan KPSS Ön lisans Programlarından P93 puan türüne sahip olmak. Ücret (Brüt): 20 yıldan fazla mesleki tecrübeye sahip olanlar :2.865,25TL 15-20yıl arası mesleki tecrübeye sahip olanlar :2.747,94TL 10-15 yıl arası mesleki tecrübeye sahip olanlar :2.644,36TL 5-10 yıl arası mesleki tecrübeye sahip olanlar :2.543,95TL 5 yıldan az mesleki tecrübeye sahip olanlar :2.439,32TL Çalışılacak Yer: Merkez-Ankara, Yurt içi temsilcilikler(İstanbul, Antalya, Nevşehir) İSTENİLEN BELGELER 1. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü http://ift.tt/16hxMI8 web adresinden temin edilecek ve müracaat sahibi tarafından doldurulacak fotoğraflı “İş Talep Formu” BAŞVURU 1. Adaylar, Genel Müdürlüğümüzün İnternet adresinde ( www.shgm.gov.tr ) yer alan başvuru ekranından elektronik ortamda 29 / 01 /2018 – 09 / 02 / 2018 tarihleri arasında başvuru yapabilirler. 2. Güvenlik soruşturması olumsuz neticelenen ve/veya başvuru ve işlemler sırasında gerçeğe aykırı beyanda bulunduğu veya eksik evrak verdiği sonradan tespit edilenler ile istenilen belgeleri ibraz edemeyenlerin müracaatları geçersiz sayılacak, yerleştirmeleri yapılmış olsa dahi iptal edilecektir. Bu durumdaki adaylar hakkında genel hükümlere göre yasal işlem yapılacaktır. 3. Genel Müdürlüğümüz tarafından belirtilen nitelikte personel alımı ile ilgili her türlü duyuru Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü http://ift.tt/16hxMI8 web adresinde yayımlanacaktır. 4. Başvuru sahiplerince, başvuru işlemlerinin başlamasından Genel Müdürlük tarafından göreve başlatmaya ilişkin tebligat işlemleri tamamlanıncaya kadar herhangi bir hak veya alacak talebinde bulunulamaz. SİVİL HAVACILIK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Havacılık Sertifikasyon Uzmanı, Havacılık Simülatör Uzmanı, Büro Personeli Alım ilanı 3 / 3 DEĞERLENDİRME Büro Personeli pozisyonu için, KPSS den belirtilen puan türünden başvuran adaylar arasından puan sıralaması yapılmak suretiyle alım yapılacaktır. Havacılık Simülatör ve Havacılık Sertifikasyon Uzmanı pozisyonuna başvuran adaylara sözlü sınav yapılmak suretiyle alım yapılacaktır. Sözlü sınav tarihleri ve nihai sonuç Genel Müdürlüğümüzün resmi internet sitesinde ilan edilecektir. TEBLİGAT Genel Müdürlüğümüz tarafından belirtilen nitelikteki sözleşmeli personel alımı ile ilgili her türlü duyuru Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü http://ift.tt/16hxMI8 web adresinde yayımlanacaktır. Yayımlanacak bu duyuru, tebligat mahiyetinde olacağından adaylara ayrıca bir bildirimde bulunulmayacaktır.   Kaynak  

SİVİL HAVACILIK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Havacılık Sertifikasyon Uzmanı, Havacılık Simülatör Uzmanı, Büro Personeli Alım ilanı
1 / 3
Genel Müdürlüğümüze,
6/6/1978 tarih ve 7/15754 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulmuş olan
Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esasların ekli 1 sayılı cetvelinde bulunan
sınav şartı aranmaksızın hizmete alınacak sözleşmeli personel pozisyon
unvanlarından Havacılık Sertifikasyon Uzmanı, Havacılık Simülatör Uzmanı ile anılan
esasların 4 sayılı cetvelinde bulunan Büro Personeli pozisyonlarına personel
alınacaktır.
MÜRACAAT ETMEK İSTEYENLERDE ARANILACAK ŞARTLAR
UNVANI ARANAN NİTELİKLER SAYI
HAVACILIK
SERTİFİKASYON
UZMANI
Yükseköğretim Kurumlarının Elektrik, Elektronik, Elektrik- Elektronik,
Bilgisayar, Endüstri, Mekatronik, Makine, Uçak, Uzay, Havacılık,
Havacılık ve Uzay Mühendisliği bölümlerinin birinden mezun olmak,
Hava aracı ve parçaları tasarımı, üretimi ve/veya sertifikasyonu
konularında en az üç yıl tecrübe sahibi olmak,
Alanı ile ilgili literatürü takip edebilecek düzeyde yabancı dil bilmek.
Ücret (Brüt): 15
10 yıldan az mesleki tecrübeye sahip olanlar :13.623,00TL
10-20yıl arası mesleki tecrübeye sahip olanlar :14.025,06TL
20 yıl üzeri mesleki tecrübeye sahip olanlar :14.923,43TL
Çalışılacak Yer:
Merkez-Ankara, Yurt içi temsilcilikler-İstanbul, Antalya, Nevşehir
HAVACILIK
SİMÜLATÖR UZMANI
Yükseköğretim Kurumlarının Elektrik, Elektronik, Elektrik- Elektronik,
Bilgisayar, Endüstri, Mekatronik, Makine, Uçak, Uzay, Havacılık,
Havacılık ve Uzay Mühendisliği bölümlerinin birinden mezun olmak,
Havacılık Simülatörü Tasarımı, Üretimi ve/veya Sertifikasyonu
konularında en az üç yıl tecrübe sahibi olmak,
Alanı ile ilgili literatürü takip edebilecek düzeyde yabancı dil bilmek.
Ücret (Brüt): 10
10 yıldan az mesleki tecrübeye sahip olanlar :9.078,77TL
10-20yıl arası mesleki tecrübeye sahip olanlar :9.343,00TL
20 yıl üzeri mesleki tecrübeye sahip olanlar :9.945,43 TL
Çalışılacak Yer:
Merkez-Ankara, Yurt içi temsilcilikler(İstanbul, Antalya, Nevşehir)
BÜRO PERSONELİ
Büro Yönetimi, Büro Yönetimi ve Sekreterlik, Büro Yönetimi ve
Yönetici Asistanlığı, Sekreterlik, Ofis Teknolojileri ve Yönetimi ön
lisans programlarının birinden mezun olmak (2 kişi)
İlan tarihinde geçerli olan KPSS Ön lisans Programlarından P93 puan
türüne sahip olmak
3
SİVİL HAVACILIK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Havacılık Sertifikasyon Uzmanı, Havacılık Simülatör Uzmanı, Büro Personeli Alım ilanı
2 / 3
Bilgisayar Programcılığı, Bilgisayar Programcılığı (internet),
Bilgisayar Programlama, Bilgisayar Teknolojisi ve Programlama,
Bilgisayar Operatörlüğü veya Bilgisayar Operatörlüğü ve Teknikerliği,
Bilgisayar Enformasyon Sistemleri, Bilgisayar Donanımı ön lisans
programlarının birinden mezun olmak (1 kişi)
İlan tarihinde geçerli olan KPSS Ön lisans Programlarından P93 puan
türüne sahip olmak.
Ücret (Brüt):
20 yıldan fazla mesleki tecrübeye sahip olanlar :2.865,25TL
15-20yıl arası mesleki tecrübeye sahip olanlar :2.747,94TL
10-15 yıl arası mesleki tecrübeye sahip olanlar :2.644,36TL
5-10 yıl arası mesleki tecrübeye sahip olanlar :2.543,95TL
5 yıldan az mesleki tecrübeye sahip olanlar :2.439,32TL
Çalışılacak Yer:
Merkez-Ankara, Yurt içi temsilcilikler(İstanbul, Antalya, Nevşehir)
İSTENİLEN BELGELER
1. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü http://ift.tt/16hxMI8 web
adresinden temin edilecek ve müracaat sahibi tarafından doldurulacak fotoğraflı “İş
Talep Formu”
BAŞVURU
1. Adaylar, Genel Müdürlüğümüzün İnternet adresinde ( www.shgm.gov.tr ) yer alan
başvuru ekranından elektronik ortamda 29 / 01 /2018 – 09 / 02 / 2018 tarihleri arasında
başvuru yapabilirler.
2. Güvenlik soruşturması olumsuz neticelenen ve/veya başvuru ve işlemler sırasında
gerçeğe aykırı beyanda bulunduğu veya eksik evrak verdiği sonradan tespit edilenler
ile istenilen belgeleri ibraz edemeyenlerin müracaatları geçersiz sayılacak,
yerleştirmeleri yapılmış olsa dahi iptal edilecektir. Bu durumdaki adaylar hakkında
genel hükümlere göre yasal işlem yapılacaktır.
3. Genel Müdürlüğümüz tarafından belirtilen nitelikte personel alımı ile ilgili her türlü
duyuru Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü http://ift.tt/16hxMI8
web adresinde yayımlanacaktır.
4. Başvuru sahiplerince, başvuru işlemlerinin başlamasından Genel Müdürlük tarafından
göreve başlatmaya ilişkin tebligat işlemleri tamamlanıncaya kadar herhangi bir hak
veya alacak talebinde bulunulamaz.
SİVİL HAVACILIK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Havacılık Sertifikasyon Uzmanı, Havacılık Simülatör Uzmanı, Büro Personeli Alım ilanı
3 / 3
DEĞERLENDİRME
Büro Personeli pozisyonu için, KPSS den belirtilen puan türünden başvuran adaylar
arasından puan sıralaması yapılmak suretiyle alım yapılacaktır.
Havacılık Simülatör ve Havacılık Sertifikasyon Uzmanı pozisyonuna başvuran adaylara
sözlü sınav yapılmak suretiyle alım yapılacaktır.
Sözlü sınav tarihleri ve nihai sonuç Genel Müdürlüğümüzün resmi internet sitesinde ilan
edilecektir.
TEBLİGAT
Genel Müdürlüğümüz tarafından belirtilen nitelikteki sözleşmeli personel alımı ile ilgili her türlü
duyuru Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü http://ift.tt/16hxMI8 web
adresinde yayımlanacaktır. Yayımlanacak bu duyuru, tebligat mahiyetinde olacağından
adaylara ayrıca bir bildirimde bulunulmayacaktır.

 

Kaynak

 



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2ElOhG0
via IFTTT

Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü 28 Sözleşmeli Personel Alacak


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2ElOhG0

Eren Özmen adı, Havacılığın Yaşayan Efsaneleri Ödülleri’nde ölümsüzleşti


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2DScber

Eren Özmen adı, Havacılığın Yaşayan Efsaneleri Ödülleri’nde ölümsüzleşti Eren Özmen adı, Havacılığın Yaşayan Efsaneleri Ödülleri’nde ölümsüzleşti Havacılığa gönül vermiş isimleri onurlandırmak üzere düzenlenen Havacılığın Yaşayan Efsaneleri Ödülleri kapsamında verilen “Yılın Havacılık Girişimcisi Ödülü” artık “Eren Özmen Yılın Havacılık Girişimcisi Ödülü” adını taşıyacak. “Eren Özmen Yılın Havacılık Girişimcisi Ödülü”nü sahnede John Travolta ve Eren Özmen takdim etti. Ev sahipliğini Hollywood’un hem aktör hem pilot olan starları John Travolta ile Harrison Ford’un yaptığı ve bu yıl 15’incisi düzenlenen Havacılığın Yaşayan Efsaneleri Ödül Töreni’nde girişimci Eren Özmen, özel bir şerefle onurlandırıldı. Kaliforniya’da düzenlenen ödül töreninde her yıl verilen “Yılın Havacılık Girişimcisi” ödülünün adı “Eren Özmen Yılın Havacılık Girişimcisi Ödülü” olarak değiştirildi.   Eren Özmen, uzay sistemleri ve havacılık, ticari çözümler ve savunma ve ulusal güvenlik alanlarındaki ileri mühendislik teknolojilerinde uzman bir şirket olan Sierra Nevada Şirketi’nin (SNC) sahibi ve başkanı olarak görev yapıyor. Eren Özmen ve eşi Fatih Özmen, 1994 yılında SNC‘yi satın aldılar. Eren ve Fatih Özmen’in stratejik liderlik hamleleri sayesinde SNC, 20 kişilik küçük bir şirketten ABD hükümetinin en iyi yüklenici şirketlerinden birine dönüştü. Bugün SNC, ABD’nin 19 eyaletinde, İngiltere’de, Almanya’da ve Türkiye’de, 3.500 çalışanıyla hizmet veriyor.   Yaşayan Havacılık Efsaneleri Direktörü Jerry Lips, “Eren Özmen, sektörümüzdeki en etkileyici insanlardan biri ve bu gururu hak ediyor. Alanının en önde gelen girişimcilerinden oluşan seçim komisyonumuz, yılın girişimcilik ödülünün, Eren Özmen adıyla anılmasına karar verdi.”dedi.   Özmen ise, “Böyle prestijli bir ödüle benim adımın verilmesinden büyük gurur duydum. 2018’de bu ödülü kazananları içtenlikle tebrik ediyor ve önümüzdeki yıllardaki başarılarını takip etmeyi dört gözle bekliyorum.” dedi.   “Eren Özmen Yılın Havacılık Girişimcisi Ödülü”nün ilk sahipleri ise yenilikçi ve teknolojik bir uçuş planlama şirketi ForeFlight’ın kurucuları Tyson Weihs ve Jason Miller oldu.   SNC’de başarılarla dolu 30 yıllık serüven   1980’lerin başında Özmen, Türkiye’den yükseköğrenim görmek için ABD’ye geldi. 1985 yılında Reno Nevada Üniversitesi’nde MBA yaptı ve 1988’de SNC’ye katıldı. Halihazırda SNC’de işletme yönetiminin her alanında aktif rol alıyor. Özmen liderliğinde şirket; hızlı ekonomik büyüme ve gelişmeyle ün kazandı ve çok sayıda sektörel ödüle layık görüldü.   Eren Özmen ve SNC, kısa süre önce Dream Chaser® uzay araçlarının sürekli geliştirilmesinde oynadığı rol ile gündeme geldi. Dream Chaser, Uluslararası Uzay İstasyonu’nun (ISS) bulunduğu ve düşük-Dünya yörüngesine ulaşım servisi olan yeniden kullanılabilir, çok misyonlu bir uzay aracı ve yalnızca karaya iniş yapabilen tekerlekli bir gövde kaldırma aracı. SNC’nin Dream Chaser’ı, 2020’den itibaren Uluslararası Uzay İstasyonu’na hizmet etmek üzere NASA tarafından seçildi ve bu yılın Ocak ayında uzay aracı, başarılı serbest uçuş testini tamamlayarak NASA’da önemli yol kaydetti.   Özmen çifti, SNC’deki çalışmalarına ek olarak başarılarını gelecek nesillere aktarmak üzere 2014 yılında Reno Nevada Üniversitesi’nde Özdoğan Girişimcilik Merkezi’ni kurdu. Kendisi de Havacılığın Yaşayan Efsaneleri arasında yer alan Harrison Ford’un öncülük ettiği havacılık eğitimlerine karşılık olarak Özmen çifti, Colorado’daki Centennial Havaalanı’nın genişletme alanında bulunan ‘Kayalar Üzerindeki Kanatlar’ havacılık ve uzay galerisi için fon sağladı ve burası ‘Özmen Siyah Gökyüzü Uzay Galerisi’ olarak adlandırılacak. Hem Eren Özmen hem de Fatih Özmen, 2011 yılında “Yılın Havacılık Girişimcisi Ödülünü” aldılar ve her ikisi de adlarını Havacılık Efsaneleri arasına yazdırdılar.

Eren Özmen adı, Havacılığın Yaşayan Efsaneleri Ödülleri’nde ölümsüzleşti

Havacılığa gönül vermiş isimleri onurlandırmak üzere düzenlenen Havacılığın Yaşayan Efsaneleri Ödülleri kapsamında verilen “Yılın Havacılık Girişimcisi Ödülü” artık “Eren Özmen Yılın Havacılık Girişimcisi Ödülü” adını taşıyacak. “Eren Özmen Yılın Havacılık Girişimcisi Ödülü”nü sahnede John Travolta ve Eren Özmen takdim etti.

Ev sahipliğini Hollywood’un hem aktör hem pilot olan starları John Travolta ile Harrison Ford’un yaptığı ve bu yıl 15’incisi düzenlenen Havacılığın Yaşayan Efsaneleri Ödül Töreni’nde girişimci Eren Özmen, özel bir şerefle onurlandırıldı. Kaliforniya’da düzenlenen ödül töreninde her yıl verilen “Yılın Havacılık Girişimcisi” ödülünün adı “Eren Özmen Yılın Havacılık Girişimcisi Ödülü” olarak değiştirildi.

 

Eren Özmen, uzay sistemleri ve havacılık, ticari çözümler ve savunma ve ulusal güvenlik alanlarındaki ileri mühendislik teknolojilerinde uzman bir şirket olan Sierra Nevada Şirketi’nin (SNC) sahibi ve başkanı olarak görev yapıyor. Eren Özmen ve eşi Fatih Özmen, 1994 yılında SNC‘yi satın aldılar. Eren ve Fatih Özmen’in stratejik liderlik hamleleri sayesinde SNC, 20 kişilik küçük bir şirketten ABD hükümetinin en iyi yüklenici şirketlerinden birine dönüştü. Bugün SNC, ABD’nin 19 eyaletinde, İngiltere’de, Almanya’da ve Türkiye’de, 3.500 çalışanıyla hizmet veriyor.

 

Yaşayan Havacılık Efsaneleri Direktörü Jerry Lips, “Eren Özmen, sektörümüzdeki en etkileyici insanlardan biri ve bu gururu hak ediyor. Alanının en önde gelen girişimcilerinden oluşan seçim komisyonumuz, yılın girişimcilik ödülünün, Eren Özmen adıyla anılmasına karar verdi.”dedi.

 

Özmen ise, “Böyle prestijli bir ödüle benim adımın verilmesinden büyük gurur duydum. 2018’de bu ödülü kazananları içtenlikle tebrik ediyor ve önümüzdeki yıllardaki başarılarını takip etmeyi dört gözle bekliyorum.” dedi.

 

“Eren Özmen Yılın Havacılık Girişimcisi Ödülü”nün ilk sahipleri ise yenilikçi ve teknolojik bir uçuş planlama şirketi ForeFlight’ın kurucuları Tyson Weihs ve Jason Miller oldu.

 

SNC’de başarılarla dolu 30 yıllık serüven

 

1980’lerin başında Özmen, Türkiye’den yükseköğrenim görmek için ABD’ye geldi. 1985 yılında Reno Nevada Üniversitesi’nde MBA yaptı ve 1988’de SNC’ye katıldı. Halihazırda SNC’de işletme yönetiminin her alanında aktif rol alıyor. Özmen liderliğinde şirket; hızlı ekonomik büyüme ve gelişmeyle ün kazandı ve çok sayıda sektörel ödüle layık görüldü.

 

Eren Özmen ve SNC, kısa süre önce Dream Chaser® uzay araçlarının sürekli geliştirilmesinde oynadığı rol ile gündeme geldi. Dream Chaser, Uluslararası Uzay İstasyonu’nun (ISS) bulunduğu ve düşük-Dünya yörüngesine ulaşım servisi olan yeniden kullanılabilir, çok misyonlu bir uzay aracı ve yalnızca karaya iniş yapabilen tekerlekli bir gövde kaldırma aracı. SNC’nin Dream Chaser’ı, 2020’den itibaren Uluslararası Uzay İstasyonu’na hizmet etmek üzere NASA tarafından seçildi ve bu yılın Ocak ayında uzay aracı, başarılı serbest uçuş testini tamamlayarak NASA’da önemli yol kaydetti.

 

Özmen çifti, SNC’deki çalışmalarına ek olarak başarılarını gelecek nesillere aktarmak üzere 2014 yılında Reno Nevada Üniversitesi’nde Özdoğan Girişimcilik Merkezi’ni kurdu. Kendisi de Havacılığın Yaşayan Efsaneleri arasında yer alan Harrison Ford’un öncülük ettiği havacılık eğitimlerine karşılık olarak Özmen çifti, Colorado’daki Centennial Havaalanı’nın genişletme alanında bulunan ‘Kayalar Üzerindeki Kanatlar’ havacılık ve uzay galerisi için fon sağladı ve burası ‘Özmen Siyah Gökyüzü Uzay Galerisi’ olarak adlandırılacak. Hem Eren Özmen hem de Fatih Özmen, 2011 yılında “Yılın Havacılık Girişimcisi Ödülünü” aldılar ve her ikisi de adlarını Havacılık Efsaneleri arasına yazdırdılar.




from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2DScber
via IFTTT

Değerleme Kriterleri: Kabin İçi ve Ek Donanımlar


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2BDbCA0

Değerleme Kriterleri: Kabin İçi ve Ek Donanımlar Değerleme Kriterleri: Kabin İçi Tasarımı ve Ek Donanımlar Hava aracının piyasa değeri hesaplanırken, dikkat edilmesi gereken önemli kriterlerden biri de hava aracının kabin içi tasarımı ve ek donanımlarıdır. Standart ekipmana ek olarak tercih edilip, satın alınan tasarım ve donanımların hava aracının tercih edilebilirliğine ve dolayısıyla ikinci el değerine hem olumlu hem de olumsuz etki yaptığını söyleyebiliriz. Yakın geçmişte basının ilgi odağı olan uluslararası havacılık fuarlarında özellikle petrol zengini körfez ülke liderlerinin lüks vip uçak alımlarına hepimiz şahit olmuşuzdur. Airbus ve Boeing gibi uçak üreticileri, uzun menzilli ultra geniş gövde yolcu ve kargo uçaklarının kabin içini yeni baştan tasarlayıp sinema salonu, toplantı odası, yatak odası ve duş gibi alışılmadık eklentilerle varlıklı müşterilerinin beğenisine sunmaktaydılar. Bu gibi alışılmadık donanımların hava aracına eklenmesi uluslararası uçuş emniyeti standartları gereğince uzun sertifikalandırma süreçleri gerektirse de, sonuç olarak müşterinin tercihine göre tasarımlar vücut bulmaktaydı.   Figure 1 Prens Al Waleed’in B747 VIP Uçağı Hava araçlarında kabin bölümü vitrin yani yolcunun uçuş deneyiminin gerçekleştiği yegane bölümdür.Özel iş jetlerinde satın alma işlemleri sırasında da müşterinin en çok ilgilendiği kısmı kabin içi tasarım ve donanımı, Uçuş Eğlence Sistemi (In-Flight Entertainment System) donatıları ile dekorasyon renkleri oluşturmaktadır.Bu nedenle bir çok uçak üreticisi yat ve lüks otomobil sektöründe iç tasarım konusunda uluslararası ödüller almış bireyler ve şirketler ile çalışmakta, yeni hava aracı sipariş eden müşterilerini tasarım merkezlerine davet edip, hava araçlarının kabin içi tasarım detaylarını seçmelerine imkan tanımaktadırlar. İç tasarımı oluşturan renklerin, döşemelerin renginin ve kullanılan malzemenin cinsinin o iş jetinin sahibi tarafından seçildiği bir deneyim, şüphesiz ki lüks tüketimin doruk noktasını oluşturmaktadır.Ayrıca hava aracının standart ekipmanına ek olarak seçilen tüm donanımlar ekstra ücrete tabii olmakta ve hava aracına değer katmaktadırlar. Özellikle iş jetlerinde hava aracında uydu telefonu ve internet sisteminin ekli olması, kabinde standart donanıma ek Airshow, Apple TV, DVD/Blu-ray sisteminin olması, galley de mini fırın/mikrodalga , espresso makinesinin bulunması hava aracının rakiplerine göre tercih edilebilirliğini arttırmakta ve ikinci el değerini yükseltmektedir. Fakat bazı durumlarda da belli başlı bir tasarımın, iç döşemede kullanılan alışılmadık bir rengin ya da donanımın hava aracının tercih edilebilirliğini azalttığı görülmüştür. Örneğin Elvis Presley’in sahibi olduğu 1962 model Lockheed Starjet her ne kadar ünlü müzisyenin tarzını yansıttığından kimliğinin bir parçası olsa da geçtiğimiz Ağustos ayında açık arttırmaya çıkarıldığında, yaklaşık 2 milyon USD’ye satılması beklenirken 430.000 USD’ye alıcı bulmuştur.Bir çok muhtemel alıcı tarafından iç tasarım renklerinden ötürü tercih edilmediği düşünülen hava aracının sahibi ise bir koleksiyoner olmuştur. Bu gibi negatif durumların önüne geçmek ve hava aracının ikinci el değerine olumsuz etkisini azaltmak amacıyla üreticiler tasarım paletlerine alışılmadık renkleri koymaktan kaçınarak, hava araçlarının piyasa değerini bir nebze de korumaya özen göstermektedirler.   Figure 2 Elvis Presley’in İş Jeti Bugün gelinen noktada, lüks kabin içi tasarım ve donanımları sadece özel iş jetleri ve vip uçaklarda değil, Körfez ülkeler ve Asya’da lüks havayollarının First Class ve Business Class yolcu bölümlerinde de hizmete sunulmaktadır. Öyle ki, tam anlamıyla yatar pozisyona geçen koltuklardan oluşan özel odacıklar ve uçuş esnasında kullanabilen yüksek çözünürlüklü LCD ekranlar okyanus ötesi yolculukları yorucu olmaktan çıkarmayı başarmış ve uçuş deneyimini bir üst seviyeye çıkarmıştır. Tüm bu tasarım ve donanımların, ek maliyet gerektirdiği bilinse de, cezbettikleri varlıklı yolcu kitlesiyle, lüks havayolları açısından karlı bir yatırım olduğu tartışılmazdır.Öte yandan düşük maliyetli hava yolları tüm bu tasarım ve donanımları maliyetli oldukları gerekçesiyle tercih etmeyip, uçak bileti fiyatlarını düşük tutmayı amaçlamaktadırlar. Ancak, her geçen gün artan rekabet ,düşük maliyetli havayollarını zorlamakta, onlar da uçak üreticilerinden belli başlı kabin içi donanımlarını anlaşmaya dahil etmelerini ya da standart olarak sunmalarını talep etmektedir. Dolayısıyla kabin içi tasarımına olan talebin hem ticari uçaklar açısından hem de iş jetleri özelinde artış göstereceğini ve pazarın büyüyeceğini söylemek mümkündür.   Figure 3 Havayolu Business Class Yolcu Bölümü   Ece ÖZKAN    

Değerleme Kriterleri: Kabin İçi Tasarımı ve Ek Donanımlar

Hava aracının piyasa değeri hesaplanırken, dikkat edilmesi gereken önemli kriterlerden biri de hava aracının kabin içi tasarımı ve ek donanımlarıdır. Standart ekipmana ek olarak tercih edilip, satın alınan tasarım ve donanımların hava aracının tercih edilebilirliğine ve dolayısıyla ikinci el değerine hem olumlu hem de olumsuz etki yaptığını söyleyebiliriz.

Yakın geçmişte basının ilgi odağı olan uluslararası havacılık fuarlarında özellikle petrol zengini körfez ülke liderlerinin lüks vip uçak alımlarına hepimiz şahit olmuşuzdur. Airbus ve Boeing gibi uçak üreticileri, uzun menzilli ultra geniş gövde yolcu ve kargo uçaklarının kabin içini yeni baştan tasarlayıp sinema salonu, toplantı odası, yatak odası ve duş gibi alışılmadık eklentilerle varlıklı müşterilerinin beğenisine sunmaktaydılar. Bu gibi alışılmadık donanımların hava aracına eklenmesi uluslararası uçuş emniyeti standartları gereğince uzun sertifikalandırma süreçleri gerektirse de, sonuç olarak müşterinin tercihine göre tasarımlar vücut bulmaktaydı.

 

Figure 1 Prens Al Waleed’in B747 VIP Uçağı

Hava araçlarında kabin bölümü vitrin yani yolcunun uçuş deneyiminin gerçekleştiği yegane bölümdür.Özel iş jetlerinde satın alma işlemleri sırasında da müşterinin en çok ilgilendiği kısmı kabin içi tasarım ve donanımı, Uçuş Eğlence Sistemi (In-Flight Entertainment System) donatıları ile dekorasyon renkleri oluşturmaktadır.Bu nedenle bir çok uçak üreticisi yat ve lüks otomobil sektöründe iç tasarım konusunda uluslararası ödüller almış bireyler ve şirketler ile çalışmakta, yeni hava aracı sipariş eden müşterilerini tasarım merkezlerine davet edip, hava araçlarının kabin içi tasarım detaylarını seçmelerine imkan tanımaktadırlar.

İç tasarımı oluşturan renklerin, döşemelerin renginin ve kullanılan malzemenin cinsinin o iş jetinin sahibi tarafından seçildiği bir deneyim, şüphesiz ki lüks tüketimin doruk noktasını oluşturmaktadır.Ayrıca hava aracının standart ekipmanına ek olarak seçilen tüm donanımlar ekstra ücrete tabii olmakta ve hava aracına değer katmaktadırlar. Özellikle iş jetlerinde hava aracında uydu telefonu ve internet sisteminin ekli olması, kabinde standart donanıma ek Airshow, Apple TV, DVD/Blu-ray sisteminin olması, galley de mini fırın/mikrodalga , espresso makinesinin bulunması hava aracının rakiplerine göre tercih edilebilirliğini arttırmakta ve ikinci el değerini yükseltmektedir.

Fakat bazı durumlarda da belli başlı bir tasarımın, iç döşemede kullanılan alışılmadık bir rengin ya da donanımın hava aracının tercih edilebilirliğini azalttığı görülmüştür. Örneğin Elvis Presley’in sahibi olduğu 1962 model Lockheed Starjet her ne kadar ünlü müzisyenin tarzını yansıttığından kimliğinin bir parçası olsa da geçtiğimiz Ağustos ayında açık arttırmaya çıkarıldığında, yaklaşık 2 milyon USD’ye satılması beklenirken 430.000 USD’ye alıcı bulmuştur.Bir çok muhtemel alıcı tarafından iç tasarım renklerinden ötürü tercih edilmediği düşünülen hava aracının sahibi ise bir koleksiyoner olmuştur. Bu gibi negatif durumların önüne geçmek ve hava aracının ikinci el değerine olumsuz etkisini azaltmak amacıyla üreticiler tasarım paletlerine alışılmadık renkleri koymaktan kaçınarak, hava araçlarının piyasa değerini bir nebze de korumaya özen göstermektedirler.

 

Figure 2 Elvis Presley’in İş Jeti

Bugün gelinen noktada, lüks kabin içi tasarım ve donanımları sadece özel iş jetleri ve vip uçaklarda değil, Körfez ülkeler ve Asya’da lüks havayollarının First Class ve Business Class yolcu bölümlerinde de hizmete sunulmaktadır. Öyle ki, tam anlamıyla yatar pozisyona geçen koltuklardan oluşan özel odacıklar ve uçuş esnasında kullanabilen yüksek çözünürlüklü LCD ekranlar okyanus ötesi yolculukları yorucu olmaktan çıkarmayı başarmış ve uçuş deneyimini bir üst seviyeye çıkarmıştır.

Tüm bu tasarım ve donanımların, ek maliyet gerektirdiği bilinse de, cezbettikleri varlıklı yolcu kitlesiyle, lüks havayolları açısından karlı bir yatırım olduğu tartışılmazdır.Öte yandan düşük maliyetli hava yolları tüm bu tasarım ve donanımları maliyetli oldukları gerekçesiyle tercih etmeyip, uçak bileti fiyatlarını düşük tutmayı amaçlamaktadırlar. Ancak, her geçen gün artan rekabet ,düşük maliyetli havayollarını zorlamakta, onlar da uçak üreticilerinden belli başlı kabin içi donanımlarını anlaşmaya dahil etmelerini ya da standart olarak sunmalarını talep etmektedir. Dolayısıyla kabin içi tasarımına olan talebin hem ticari uçaklar açısından hem de iş jetleri özelinde artış göstereceğini ve pazarın büyüyeceğini söylemek mümkündür.

 

Figure 3 Havayolu Business Class Yolcu Bölümü

 

Ece ÖZKAN

 

 



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2BDbCA0
via IFTTT

Mutlu Çocuğun Sırrı


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2DLOcKx

Mutlu Çocuğun Sırrı Okan Üniversitesi Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikolojisi Uzm. Klinik Psikolog Emel Güler ile “Mutlu Çocuk” deyince aklımıza ne gelmesi gerektiğini, ebeveyn olarak bize düşen payı konuştuk. Emel Hanım merhaba; “Mutlu çocuk” deyince ne anlamalıyız, hangi çocuklar mutlu çocuklardır? Merhaba! Mutlu çocuk’un tanımını yapmak bir bakıma zor. Ancak mutlu çocuk sorunsuz çocuk anlamına gelmiyor. Genellikle mutlu çocuk denilince akla; hiç sorun çıkarmayan, ailenin her istediğini yapan, uslu, kurallara uyan çocuklar geliyor. Halbuki çocuklar sürekli büyüyüp gelişme gösterdikleri için, büyümeyle birlikte artan merak, ilgi ve deneyimleme isteği beraberinde çatışmayı da getirmektedir. Bu nedenle; ailenin sınırları ile kendi ihtiyaçları arasındaki çatışmanın üstesinden gelebilen, arzu ve yasak arasındaki dengeyi sağlayabilen kendisini ifade edebilen çocuklar sorun yaşasalar, yaşatsalar da mutlu çocuklardır. Elbette ki çocuğun mutluluğu aile yapısıyla ve çocuğun içinde bulunduğu aile ortamıyla çok ilgili; aile ortamı dengeli, ebeveyn tutumu tutarlı, evde sınırların olduğu fakat kuralların anlaşılır olduğu ortamlarda büyüyen çocukların, böyle aile ortamında büyümeyen çocuklara göre özgüven gelişimlerinin daha olumlu olduğu bilinmektedir. Çocukların doğdukları andan itibaren başlayan ebeveynleri tarafından sevgi, onay ve dikkat ihtiyaçları ömür boyu devam eder. ‘Mutlu Çocuk’’un tek bir tarifini yapmak oldukça güç olsa da eğer yapılacak olursa bana göre ailesi tarafından, sevgi onay ve dikkat gösterilme ihtiyaçlarının karşılandığı çocuklar mutlu çocuklardır diyebiliriz. Çocukların mutluluğu ebeveynlerin aslında en büyük isteği. Ancak toplum olarak çocuklarımızın fiziksel ihtiyaçlarına ağırlık veriyoruz. Yemeğini yemesi mesela en büyük hedefimiz, karnı tok olsun, üşümesin, hasta olmasın… Çocuklarımızın duygusal ihtiyaçlarını fiziksel olanlar kadar dikkate almadığımızı söyleyebilir miyiz? Duygusal anlamda ihtiyaçları nelerdir çocukların, biz ebeveynler olarak çocuklarımızın duygusal gelişimleri ve mutlulukları için neler yapabiliriz? Evet, çok haklısınız toplumumuzda genellikle yedirme, içirme, soğuktan koruma gibi fiziksel ihtiyaçların karşılanması ön planda tutuluyor ve duygusal ihtiyaçlar ise göz ardı edilebiliyor. İnsan biyo-psiko-sosyal bir varlıktır ve belki de diğer canlılardan bizi ayıran biyolojik yapımızın dışındaki psiko-sosyal bir varlık olma özelliğimizdir. Duygusal ihtiyaçların çocuk ruhsal gelişiminde ne derece önemli olduğu psikoloji biliminde pek çok farklı araştırmaya da konu olmuştur. Bu anlamda ‘Still face experiment’ (hareketsiz yüz deneyi) bebeğin, annesinin yüz ifadesine göre reaksiyonlarının nasıl değiştiğini gösteren önemli bir deneydir. Annenin yüzünde sevgi, ilgi ve mutluluk ifadesi gören bebeğin huzur içerisinde gülücükler atarak annesine karşılık verdiği, anne tepkisiz ve donuk bir yüz ifadesiyle bebeğe baktığında ise bebeğin huzursuzlaştığı bir süre sonra stresinin artarak çığlıklar atmaya başladığı görülüyor. Bu deney de gösteriyor ki, çocukların ebeveynlerinin sevgi ilgi ve dikkatine onlar tarafından kabul görmeye ihtiyaçları vardır. Çocuklar, annelerinin yüz ifadelerini okumakta özel yeteneklere sahiptirler ve annelerinin yüz ifadelerine göre kendilerini konumlandırıyorlar. Annenin sevgisi ve duygusal desteği, çocuğun ileride nasıl bir insan olacağına dair bilgi veren kişilik gelişiminin oluşumundaki en önemli faktörlerden birisidir. Çocukların mutlu olması için sadece fiziksel ihtiyaçların karşılanması yeterli değildir. Çocuklar sevgiyle büyür ve ilgiye muhtaçtır. Ebeveynlerin yapmaları gereken en önemli şey sevgi ve ilgilerini çocuklarına göstermeleridir. Şimdiki çocuklar teknolojinin de etkisiyle hıza alışık ve çok kolay sıkılıyorlar; bu da mutsuz bir tablo ortaya çıkarıyor. Teknoloji ile nasıl bir ilişkileri olmalı, diğer zamanlarda nasıl aktivitelerle ruhlarını beslemeleri lazım çocukların? Teknoloji, çağımızın getirdiği olanaklar ve gelişimlerin sonucu olarak, hayatımızın pek çok alanında ayrılmaz bir parça haline geldi. Teknolojinin hayatımıza kolaylaştırıcı etkisinin yanısıra, doğru kullanılmadığında, bazı alanlarda olumsuz etkilerinin olduğu biliniyor. Aslında teknoloji ile ilişki kontrol edilebilir olduğunda olumsuz etkilerini de azaltmak mümkündür. Özellikle çocuklar için teknolojinin kontrollü kullanılması ayrı bir öneme sahiptir. Çocuklar, doğdukları andan itibaren, gelişim aşamalarında uyaranların önemi büyüktür. Sesler, renkler, dokunsal uyaranlar vs. tüm uyaranlar, duyuların gelişimini sağlar. Halbuki tablet, bilgisayar, telefon gibi ‘ekran’ özelliği gösteren teknolojik ürünler sınırlı sayıda duyuya hitap eder ve çocuklar ‘ekran’ karşısında hareketsizdir. Teknoloji ürünleri karşısında çocuğun hareketsiz kalması, tek yönlü iletişimin olması ve uyaranların az sayıda duyuya hitap etmesi çocuk gelişimini olumsuz etkiler. Teknolojik ürünlerdeki hız, rekabet, sonuç odaklı temalar ise, çocukların farkındalığının olmadığı, anı yaşamadan, dürtüsel, haz odaklı davranışlarının artmasına neden olur. Sonuçta, çabuk sıkılan ve memnuniyetsiz çocuklar görmek şaşırtıcı değildir. Üç yaşından önce teknoloji ürünü ‘ekran’lardan çocukların mutlaka uzak tutulması gerekirken, daha büyük yaş grubundaki çocuklar için ise teknolojiden kopmadan, fakat tamamen teslim olmadan ebeveynin denetiminde, çocuğun yaşına göre, belirli sürelerde izin verilebilir. Uzun süre ‘ekran’ karşısında zaman geçiren çocuklarda başta dil gelişimi olmak üzere birçok alanda gelişimlerinin olumsuz etkilendiği yapılan araştırmalarda ortaya konulmaktadır. Çocukların gelişimine katkı sağlayan en önemli aktivite ‘oyun’dur. Teknoloji ürünlerinin yerine, daha fazla oyun oynama, sosyal etkileşim ve fiziksel aktivite fırsatları sağlamalıyız. Oyun sırasında çocuğun hayal dünyası da gelişir, ancak teknolojik ürünlerle bunu sağlamak pek mümkün değildir. Anne baba olarak birer örnek teşkil etmemiz gerektiği bir gerçek. Kitap okumayan ebeveynler çocuklarına “Hadi kitap oku” diye zorluyor mesela, ebeveynlerin örnek olmaları konusunda sizin fikriniz nedir? Çocuklar, büyürken önce doğduğu ailedeki davranışları gözlem yoluyla model alırlar. Genellikle, anne ve babaların davranış kalıpları çocukları doğuştan getirdikleri mizacı ile birlikte kişiliklerinin oluşumunda önemli bir role sahiptir. Çocuklar, sosyal öğrenme aracılığıyla anne ve babalarının davranışlarını model alır ve onlar gibi davranmaya başlar. Yani sizin de bahsettiğiniz gibi, ‘söylenen’lerden çok ‘yapılan’lar daha çabuk öğrenilir. Çocuklar üzerinde olumlu etkiler yaratmak istiyorsak, önce kendi davranışlarımızı gözden geçirmeliyiz. Çocuklar büyürken, onlara örnek davranışlar sergilemek, doğru yönlendirmelerde bulunmak psikolojik gelişim için üzerinde durulması gereken önemli bir konudur. Diyorsunuz ki, “Yapılan bir araştırmaya göre; bir gün içerisinde babanın çocukla elli saniye, annenin ise en fazla beş dakika birebir zaman geçirmekte olduğu görülmüş. Her ne kadar birlikte uzun zaman geçirildiği düşünülse de etkileşimin olduğu süre, yani dikkatin tamamen çocuğun üzerinde olarak farkındalığın olduğu sürenin düşünülenden çok daha kısa olduğu görülmekte. Bu demek oluyor ki; aynı ortamda bulunuyor olmak aynı ortamı paylaşıyor olmak birlikte vakit geçirildiği anlamına gelmez’’. İnanılmaz derecede kısa bir vakitten söz ediyoruz; çocukla 7/24 birlikte olup aslında onu görmüyoruz bile. Birlikte geçirilecek zamanla ilgili önerileriniz nelerdir? Evet, bu bilgi oyun terapisi eğitimini aldığım hocamın aktardığı doğru bir bilgi. Tamamen dikkatin, farkındalığın çocuğun üzerinde olduğu süre, bizim düşündüğümüzden çok daha kısa aslında. Burada vurgulanmak istenen şey, çocukla birlikte olduğumuzu düşündüğümüz zamanlarda aslında tam olarak orada olmadığımız. Bire bir zaman için çok özellikli mekanlara, pahalı oyuncaklara veya farklı aktivitelere ihtiyaç yoktur. Önemli olan çocuğun sevdiği bir etkinliğe ebeveynin eşlik etmesidir. Televizyon izlemek veya tablet oyunları dışındaki her türlü aktivite olabilir. Oyun oynamak, birlikte sanat çalışmaları yapmak, resim yapmak gibi. Kontrolün tamamen çocukta olduğu, ebeveynin çocuğun duygu ve düşüncelerini çocuğa yansıtarak eşlik ettiği özel bir zaman… Çocukla birebir zaman geçirmenin etkisi o kadar yüksek ki, bazı psikolojik sorunlarda iyileştirici özelliği olduğu biliniyor. Kliniğe gelen, özellikle DEHB (Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu), davranım problemleri gibi dışsallaştırma sorunları olan çocuklu ailelere, başka hiçbir meşguliyetin olmadığı, birebir ve dikkatin tamamen çocuğun üzerinde olduğu, oyun zaman dilimi uygulamaları öneriyoruz. Çocukların anne ve babalarıyla özel zaman geçirmeye ihtiyaçları var. Bu özel zamanlardaki etkileşimin gücü çok yüksek, çünkü o sırada çocuğa verilen mesaj; ‘seni dinliyorum’, ‘seni anlıyorum’, ‘senin için buradayım’, ‘sana değer veriyorum’ gibi anlamlar içeriyor. Çocuklar başka ne ister ki!

Okan Üniversitesi Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikolojisi Uzm. Klinik Psikolog Emel Güler ile “Mutlu Çocuk” deyince aklımıza ne gelmesi gerektiğini, ebeveyn olarak bize düşen payı konuştuk.

Emel Hanım merhaba; “Mutlu çocuk” deyince ne anlamalıyız, hangi çocuklar mutlu çocuklardır?

Merhaba! Mutlu çocuk’un tanımını yapmak bir bakıma zor. Ancak mutlu çocuk sorunsuz çocuk anlamına gelmiyor. Genellikle mutlu çocuk denilince akla; hiç sorun çıkarmayan, ailenin her istediğini yapan, uslu, kurallara uyan çocuklar geliyor.

Halbuki çocuklar sürekli büyüyüp gelişme gösterdikleri için, büyümeyle birlikte artan merak, ilgi ve deneyimleme isteği beraberinde çatışmayı da getirmektedir. Bu nedenle; ailenin sınırları ile kendi ihtiyaçları arasındaki çatışmanın üstesinden gelebilen, arzu ve yasak arasındaki dengeyi sağlayabilen kendisini ifade edebilen çocuklar sorun yaşasalar, yaşatsalar da mutlu çocuklardır.

Elbette ki çocuğun mutluluğu aile yapısıyla ve çocuğun içinde bulunduğu aile ortamıyla çok ilgili; aile ortamı dengeli, ebeveyn tutumu tutarlı, evde sınırların olduğu fakat kuralların anlaşılır olduğu ortamlarda büyüyen çocukların, böyle aile ortamında büyümeyen çocuklara göre özgüven gelişimlerinin daha olumlu olduğu bilinmektedir.

Çocukların doğdukları andan itibaren başlayan ebeveynleri tarafından sevgi, onay ve dikkat ihtiyaçları ömür boyu devam eder. ‘Mutlu Çocuk’’un tek bir tarifini yapmak oldukça güç olsa da eğer yapılacak olursa bana göre ailesi tarafından, sevgi onay ve dikkat gösterilme ihtiyaçlarının karşılandığı çocuklar mutlu çocuklardır diyebiliriz.

Çocukların mutluluğu ebeveynlerin aslında en büyük isteği. Ancak toplum olarak çocuklarımızın fiziksel ihtiyaçlarına ağırlık veriyoruz. Yemeğini yemesi mesela en büyük hedefimiz, karnı tok olsun, üşümesin, hasta olmasın… Çocuklarımızın duygusal ihtiyaçlarını fiziksel olanlar kadar dikkate almadığımızı söyleyebilir miyiz? Duygusal anlamda ihtiyaçları nelerdir çocukların, biz ebeveynler olarak çocuklarımızın duygusal gelişimleri ve mutlulukları için neler yapabiliriz?

Evet, çok haklısınız toplumumuzda genellikle yedirme, içirme, soğuktan koruma gibi fiziksel ihtiyaçların karşılanması ön planda tutuluyor ve duygusal ihtiyaçlar ise göz ardı edilebiliyor. İnsan biyo-psiko-sosyal bir varlıktır ve belki de diğer canlılardan bizi ayıran biyolojik yapımızın dışındaki psiko-sosyal bir varlık olma özelliğimizdir.

Duygusal ihtiyaçların çocuk ruhsal gelişiminde ne derece önemli olduğu psikoloji biliminde pek çok farklı araştırmaya da konu olmuştur. Bu anlamda ‘Still face experiment’ (hareketsiz yüz deneyi) bebeğin, annesinin yüz ifadesine göre reaksiyonlarının nasıl değiştiğini gösteren önemli bir deneydir. Annenin yüzünde sevgi, ilgi ve mutluluk ifadesi gören bebeğin huzur içerisinde gülücükler atarak annesine karşılık verdiği, anne tepkisiz ve donuk bir yüz ifadesiyle bebeğe baktığında ise bebeğin huzursuzlaştığı bir süre sonra stresinin artarak çığlıklar atmaya başladığı görülüyor.

Bu deney de gösteriyor ki, çocukların ebeveynlerinin sevgi ilgi ve dikkatine onlar tarafından kabul görmeye ihtiyaçları vardır.

Çocuklar, annelerinin yüz ifadelerini okumakta özel yeteneklere sahiptirler ve annelerinin yüz ifadelerine göre kendilerini konumlandırıyorlar. Annenin sevgisi ve duygusal desteği, çocuğun ileride nasıl bir insan olacağına dair bilgi veren kişilik gelişiminin oluşumundaki en önemli faktörlerden birisidir.

Çocukların mutlu olması için sadece fiziksel ihtiyaçların karşılanması yeterli değildir. Çocuklar sevgiyle büyür ve ilgiye muhtaçtır. Ebeveynlerin yapmaları gereken en önemli şey sevgi ve ilgilerini çocuklarına göstermeleridir.

Şimdiki çocuklar teknolojinin de etkisiyle hıza alışık ve çok kolay sıkılıyorlar; bu da mutsuz bir tablo ortaya çıkarıyor. Teknoloji ile nasıl bir ilişkileri olmalı, diğer zamanlarda nasıl aktivitelerle ruhlarını beslemeleri lazım çocukların?

Teknoloji, çağımızın getirdiği olanaklar ve gelişimlerin sonucu olarak, hayatımızın pek çok alanında ayrılmaz bir parça haline geldi. Teknolojinin hayatımıza kolaylaştırıcı etkisinin yanısıra, doğru kullanılmadığında, bazı alanlarda olumsuz etkilerinin olduğu biliniyor. Aslında teknoloji ile ilişki kontrol edilebilir olduğunda olumsuz etkilerini de azaltmak mümkündür. Özellikle çocuklar için teknolojinin kontrollü kullanılması ayrı bir öneme sahiptir. Çocuklar, doğdukları andan itibaren, gelişim aşamalarında uyaranların önemi büyüktür. Sesler, renkler, dokunsal uyaranlar vs. tüm uyaranlar, duyuların gelişimini sağlar. Halbuki tablet, bilgisayar, telefon gibi ‘ekran’ özelliği gösteren teknolojik ürünler sınırlı sayıda duyuya hitap eder ve çocuklar ‘ekran’ karşısında hareketsizdir.

Teknoloji ürünleri karşısında çocuğun hareketsiz kalması, tek yönlü iletişimin olması ve uyaranların az sayıda duyuya hitap etmesi çocuk gelişimini olumsuz etkiler.

Teknolojik ürünlerdeki hız, rekabet, sonuç odaklı temalar ise, çocukların farkındalığının olmadığı, anı yaşamadan, dürtüsel, haz odaklı davranışlarının artmasına neden olur. Sonuçta, çabuk sıkılan ve memnuniyetsiz çocuklar görmek şaşırtıcı değildir.

Üç yaşından önce teknoloji ürünü ‘ekran’lardan çocukların mutlaka uzak tutulması gerekirken, daha büyük yaş grubundaki çocuklar için ise teknolojiden kopmadan, fakat tamamen teslim olmadan ebeveynin denetiminde, çocuğun yaşına göre, belirli sürelerde izin verilebilir. Uzun süre ‘ekran’ karşısında zaman geçiren çocuklarda başta dil gelişimi olmak üzere birçok alanda gelişimlerinin olumsuz etkilendiği yapılan araştırmalarda ortaya konulmaktadır.

Çocukların gelişimine katkı sağlayan en önemli aktivite ‘oyun’dur.

Teknoloji ürünlerinin yerine, daha fazla oyun oynama, sosyal etkileşim ve fiziksel aktivite fırsatları sağlamalıyız. Oyun sırasında çocuğun hayal dünyası da gelişir, ancak teknolojik ürünlerle bunu sağlamak pek mümkün değildir.

Anne baba olarak birer örnek teşkil etmemiz gerektiği bir gerçek. Kitap okumayan ebeveynler çocuklarına “Hadi kitap oku” diye zorluyor mesela, ebeveynlerin örnek olmaları konusunda sizin fikriniz nedir?

Çocuklar, büyürken önce doğduğu ailedeki davranışları gözlem yoluyla model alırlar. Genellikle, anne ve babaların davranış kalıpları çocukları doğuştan getirdikleri mizacı ile birlikte kişiliklerinin oluşumunda önemli bir role sahiptir. Çocuklar, sosyal öğrenme aracılığıyla anne ve babalarının davranışlarını model alır ve onlar gibi davranmaya başlar. Yani sizin de bahsettiğiniz gibi, ‘söylenen’lerden çok ‘yapılan’lar daha çabuk öğrenilir.

Çocuklar üzerinde olumlu etkiler yaratmak istiyorsak, önce kendi davranışlarımızı gözden geçirmeliyiz.

Çocuklar büyürken, onlara örnek davranışlar sergilemek, doğru yönlendirmelerde bulunmak psikolojik gelişim için üzerinde durulması gereken önemli bir konudur.

Diyorsunuz ki, “Yapılan bir araştırmaya göre; bir gün içerisinde babanın çocukla elli saniye, annenin ise en fazla beş dakika birebir zaman geçirmekte olduğu görülmüş. Her ne kadar birlikte uzun zaman geçirildiği düşünülse de etkileşimin olduğu süre, yani dikkatin tamamen çocuğun üzerinde olarak farkındalığın olduğu sürenin düşünülenden çok daha kısa olduğu görülmekte. Bu demek oluyor ki; aynı ortamda bulunuyor olmak aynı ortamı paylaşıyor olmak birlikte vakit geçirildiği anlamına gelmez’’. İnanılmaz derecede kısa bir vakitten söz ediyoruz; çocukla 7/24 birlikte olup aslında onu görmüyoruz bile. Birlikte geçirilecek zamanla ilgili önerileriniz nelerdir?

Evet, bu bilgi oyun terapisi eğitimini aldığım hocamın aktardığı doğru bir bilgi. Tamamen dikkatin, farkındalığın çocuğun üzerinde olduğu süre, bizim düşündüğümüzden çok daha kısa aslında. Burada vurgulanmak istenen şey, çocukla birlikte olduğumuzu düşündüğümüz zamanlarda aslında tam olarak orada olmadığımız. Bire bir zaman için çok özellikli mekanlara, pahalı oyuncaklara veya farklı aktivitelere ihtiyaç yoktur.

Önemli olan çocuğun sevdiği bir etkinliğe ebeveynin eşlik etmesidir.

Televizyon izlemek veya tablet oyunları dışındaki her türlü aktivite olabilir. Oyun oynamak, birlikte sanat çalışmaları yapmak, resim yapmak gibi. Kontrolün tamamen çocukta olduğu, ebeveynin çocuğun duygu ve düşüncelerini çocuğa yansıtarak eşlik ettiği özel bir zaman…

Çocukla birebir zaman geçirmenin etkisi o kadar yüksek ki, bazı psikolojik sorunlarda iyileştirici özelliği olduğu biliniyor. Kliniğe gelen, özellikle DEHB (Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu), davranım problemleri gibi dışsallaştırma sorunları olan çocuklu ailelere, başka hiçbir meşguliyetin olmadığı, birebir ve dikkatin tamamen çocuğun üzerinde olduğu, oyun zaman dilimi uygulamaları öneriyoruz. Çocukların anne ve babalarıyla özel zaman geçirmeye ihtiyaçları var. Bu özel zamanlardaki etkileşimin gücü çok yüksek, çünkü o sırada çocuğa verilen mesaj; ‘seni dinliyorum’, ‘seni anlıyorum’, ‘senin için buradayım’, ‘sana değer veriyorum’ gibi anlamlar içeriyor. Çocuklar başka ne ister ki!



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2DLOcKx
via IFTTT

Beyniniz Nasıl Çalışır? Efsaneler ve Gerçekler


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2EkW3jd

Beyniniz Nasıl Çalışır? Efsaneler ve Gerçekler İnsanlığın var olduğu günden beri sırrının çözülemediği düşünülen beyinle ilgili efsaneler ve gerçekleri Hastane Derindere Nöroloji Bölümü Uzmanı Dr. Keriman Oğuz anlattı… Efsane: Beyninizin en fazla %10-%50’sini kullanıyorsunuz. Gerçek: Aslında beyninizin tamamını kullanıyorsunuz. Tüm beyninizi kullanmadığınız fikri yaygın bir efsanedir. Beyin tarama çalışmaları, tüm alanların aktif olduğunu gösterir. Dolayısıyla “beyninin geri kalan kısmına” girdiğini iddia eden ürünler gerçekten hiçbir şey yapmazlar. Efsane: Bazı insanlar beyinlerinin sağ tarafını bazıları ise sol tarafını kullanırlar. Gerçek: Beyninizin sadece bir bölümünü kullanmazsınız. Beyninizin her iki tarafı da her zihinsel görev için birlikte çalışır. Sayısal çalışmalarla uğraşanların beyinlerinin sol taraflarını kullandığı, duygusal ve yaratıcı kişilerin ise sağ tarafını kullandığı bir efsanedir. Efsane: Beynimiz gri ya da beyaz renktedir. Gerçek: Beynimize kan gittiği yani hayatta olduğumuz sürece pembe renktedir. Bu pembe rengi kan damarlarından alır. Vücuttan çıkarıldığında ise griye döner. Gri madde ve beyaz madde dediğimiz kavramlar vardır; ancak bunlar gördüğümüz renklerle ilgili tanımlamalar değildir. Gri maddede temel olarak sinir hücre gövdeleri yer alır ve bu yüzden gri renktedir. Beyaz maddede ise myelin isimli proteinle kaplı aksonlar vardır. Rengini myelinden alır. Efsane: Bebeğe klasik müzik dinletmek IQ’sunu yükseltir. Gerçek: Klasik müzik dinletmenin bebeğinizin IQ’sunu yükselttiğine ya da reaksiyon sürelerini artırdığına dair yanlış bir inanış olsa da gerçek herhangi bir etkisi olmadığıdır. Bilim adamları bir zamanlar Mozart dinlemenin bebeklerin zekasını geliştirdiğini düşünüyordu. Hatta bu sonuçlara dayanarak bebekler için klasik müzik CD’leri ve DVD’leri popüler hale geldi. Fakat son çalışmalar, beynin üzerinde herhangi bir etkisi olmadığını göstermektedir. Efsane: Beyniniz uyku sırasında kendini dinlendirir. Gerçek: Gün boyunca dışarıdan trilyonlarca veri algılarız. Ve bu algılama sistemimizin düzgün çalışması için her gün periyodik bir bakım sürecine ihtiyaç duyarız. Aslında uyku dediğimiz şey bu bakım dönemidir. Uyku, beyinde başlatılan ve beynin doğru işlev görebilmesi için gerekli olan bir süreçtir. Beyin sapında kalp atım ritmimiz, soluk alıp-vermemiz gibi reflekslerimiz otomatik olarak kontrol edilir. Ve biz uyurken dahi bunlar devam eder. Aynı zamanda uyku, gün içinde öğrendiğimiz bilgileri beynin uzun süreli depolayabilmesi için gereklidir. REM uykusunda beynimizde son derece aktif bir süreç oluşur. Burada kaydedilen beyin dalgaları, beynin neredeyse gündüz vakti uyanıkken olduğu kadar aktif bir durumda olduğunu gösterir.   Efsane: Beyin hücreleriniz her gün büyür. Gerçek: Beynimizdeki sinir hücreleri sürekli birbirleriyle iletişim halinde veri alışverişinde bulunurlar. Bu iletişim ağı ne kadar çok çalışırsa yeni iletişim ağlarının oluşmasını tetikler. Düzenli fiziksel ve zihinsel aktivitenin, beyni hacim ve ağırlık olarak olmasa da yeni oluşan iletişim ağları sayesinde kapasite ve yetenek yönünden büyüttüğü söylenebilir. Efsane: Beyin resim ve fotoğraf gibi görsellerle daha iyi öğrenir. Gerçek: Bu insanların temsil sistemleriyle ilgili bir özelliktir. Görsel temsil sistemine sahip insanlar resim ve fotoğraf gibi görsellerle; işitsel temsil sistemine sahip insanlar ise kelimelerle daha iyi öğrenirler. Bir de dokunsal temsil sistemine sahip insanlar vardır. Dokunsallar ise deneysel yöntemlerle yani kendileri uygulayarak yaptıkları zaman daha iyi öğrenirler. Efsane: Beyin yeni şeyler öğrendikçe yeni beyin hücreleri oluşur. Gerçek: Beyin yeni şeyler öğrendikçe yeni beyin hücreleri değil; mevcut hücreler arasında yeni bağlantılar oluşur. Ne zaman yeni bir şeyler öğrenirseniz, beyin hücrelerinizdeki lifler büyüyerek Sinaps adı verilen bağlantıları oluşturur. Mesajlar bir hücreden diğerine gönderilir. Bu bağlantılar ne kadar çok kullanılırsa o kadar aktif hale gelir. Bu da öğrendiklerinizi hatırlamanıza yardımcı olur. Efsane: Yeni bilgi öğrenmek için en uygun dönem 0-3 yaş arasıdır. Gerçek: Yeni bir bilgi öğrenmenin herhangi bir yaş sınırlaması yoktur. Bebeklerin beyinleri sanki en çok bilgiyi toplayan sünger gibi görünebilir. Fakat her zaman yeni şeyler öğrenebilirsiniz. Yapılan araştırmalar, beyninizin her yaşta büyüyebileceğini ve değişebileceğini gösterir. Efsane: Zekanızın yüzde 80’i genlerinizden kaynaklanır. Gerçek: Zekanın ne kadarının genlerden kaynaklandığı onlarca yıldır bilim insanlarının tartıştığı bir konu.  Ve bu konuyla ilgili yapılan çalışmaların bir kısmında zekâ ile genetik yapının bağlantısı olduğu söylenmektedir. Ancak, zekayla genetik yapının bağlantısını araştırmak için yapılan bu araştırmaların, hatalı yöntemler kullandığı ve verileri düzelttikleri, verilerin gerçeği yansıtmadığı konusunda tartışmalar devam ediyor. Tüm bunlarla birlikte günümüzde yapılan çalışmaların hiçbirinde yüksek bilişsel yeteneklerle ilişkili herhangi bir spesifik gen bulunamamıştır. Beynin karmaşıklığı göz önüne alındığında, tek bir genin zekâ üzerinde büyük bir etkisi olması pek mümkün gözükmemektedir. Efsane: Aynı anda iki dil öğrenmeye çalışmak, dilleri yavaş öğrenmenize neden olur. Gerçek: Bazı insanlar iki dili aynı anda öğrenmeye çalışırken cümle yapısının farklılığı, gramer farklılığı gibi aralarındaki farklara odaklanırlar. Bu yüzden iki dili daha yavaş öğrenebilirler. Ancak bunun yanında iki dil arasındaki benzerliklere odaklanan kişiler ise çok daha hızlı ve kolay öğrenebilirler.  

İnsanlığın var olduğu günden beri sırrının çözülemediği düşünülen beyinle ilgili efsaneler ve gerçekleri Hastane Derindere Nöroloji Bölümü Uzmanı Dr. Keriman Oğuz anlattı…

Efsane: Beyninizin en fazla %10-%50’sini kullanıyorsunuz.

Gerçek: Aslında beyninizin tamamını kullanıyorsunuz. Tüm beyninizi kullanmadığınız fikri yaygın bir efsanedir. Beyin tarama çalışmaları, tüm alanların aktif olduğunu gösterir. Dolayısıyla “beyninin geri kalan kısmına” girdiğini iddia eden ürünler gerçekten hiçbir şey yapmazlar.

Efsane: Bazı insanlar beyinlerinin sağ tarafını bazıları ise sol tarafını kullanırlar.

Gerçek: Beyninizin sadece bir bölümünü kullanmazsınız. Beyninizin her iki tarafı da her zihinsel görev için birlikte çalışır. Sayısal çalışmalarla uğraşanların beyinlerinin sol taraflarını kullandığı, duygusal ve yaratıcı kişilerin ise sağ tarafını kullandığı bir efsanedir.

Efsane: Beynimiz gri ya da beyaz renktedir.

Gerçek: Beynimize kan gittiği yani hayatta olduğumuz sürece pembe renktedir. Bu pembe rengi kan damarlarından alır. Vücuttan çıkarıldığında ise griye döner. Gri madde ve beyaz madde dediğimiz kavramlar vardır; ancak bunlar gördüğümüz renklerle ilgili tanımlamalar değildir. Gri maddede temel olarak sinir hücre gövdeleri yer alır ve bu yüzden gri renktedir. Beyaz maddede ise myelin isimli proteinle kaplı aksonlar vardır. Rengini myelinden alır.

Efsane: Bebeğe klasik müzik dinletmek IQ’sunu yükseltir.

Gerçek: Klasik müzik dinletmenin bebeğinizin IQ’sunu yükselttiğine ya da reaksiyon sürelerini artırdığına dair yanlış bir inanış olsa da gerçek herhangi bir etkisi olmadığıdır. Bilim adamları bir zamanlar Mozart dinlemenin bebeklerin zekasını geliştirdiğini düşünüyordu. Hatta bu sonuçlara dayanarak bebekler için klasik müzik CD’leri ve DVD’leri popüler hale geldi. Fakat son çalışmalar, beynin üzerinde herhangi bir etkisi olmadığını göstermektedir.

Efsane: Beyniniz uyku sırasında kendini dinlendirir.

Gerçek: Gün boyunca dışarıdan trilyonlarca veri algılarız. Ve bu algılama sistemimizin düzgün çalışması için her gün periyodik bir bakım sürecine ihtiyaç duyarız. Aslında uyku dediğimiz şey bu bakım dönemidir. Uyku, beyinde başlatılan ve beynin doğru işlev görebilmesi için gerekli olan bir süreçtir. Beyin sapında kalp atım ritmimiz, soluk alıp-vermemiz gibi reflekslerimiz otomatik olarak kontrol edilir. Ve biz uyurken dahi bunlar devam eder. Aynı zamanda uyku, gün içinde öğrendiğimiz bilgileri beynin uzun süreli depolayabilmesi için gereklidir. REM uykusunda beynimizde son derece aktif bir süreç oluşur. Burada kaydedilen beyin dalgaları, beynin neredeyse gündüz vakti uyanıkken olduğu kadar aktif bir durumda olduğunu gösterir.

 

Efsane: Beyin hücreleriniz her gün büyür.

Gerçek: Beynimizdeki sinir hücreleri sürekli birbirleriyle iletişim halinde veri alışverişinde bulunurlar. Bu iletişim ağı ne kadar çok çalışırsa yeni iletişim ağlarının oluşmasını tetikler. Düzenli fiziksel ve zihinsel aktivitenin, beyni hacim ve ağırlık olarak olmasa da yeni oluşan iletişim ağları sayesinde kapasite ve yetenek yönünden büyüttüğü söylenebilir.

Efsane: Beyin resim ve fotoğraf gibi görsellerle daha iyi öğrenir.

Gerçek: Bu insanların temsil sistemleriyle ilgili bir özelliktir. Görsel temsil sistemine sahip insanlar resim ve fotoğraf gibi görsellerle; işitsel temsil sistemine sahip insanlar ise kelimelerle daha iyi öğrenirler. Bir de dokunsal temsil sistemine sahip insanlar vardır. Dokunsallar ise deneysel yöntemlerle yani kendileri uygulayarak yaptıkları zaman daha iyi öğrenirler.

Efsane: Beyin yeni şeyler öğrendikçe yeni beyin hücreleri oluşur.

Gerçek: Beyin yeni şeyler öğrendikçe yeni beyin hücreleri değil; mevcut hücreler arasında yeni bağlantılar oluşur. Ne zaman yeni bir şeyler öğrenirseniz, beyin hücrelerinizdeki lifler büyüyerek Sinaps adı verilen bağlantıları oluşturur. Mesajlar bir hücreden diğerine gönderilir. Bu bağlantılar ne kadar çok kullanılırsa o kadar aktif hale gelir. Bu da öğrendiklerinizi hatırlamanıza yardımcı olur.

Efsane: Yeni bilgi öğrenmek için en uygun dönem 0-3 yaş arasıdır.

Gerçek: Yeni bir bilgi öğrenmenin herhangi bir yaş sınırlaması yoktur. Bebeklerin beyinleri sanki en çok bilgiyi toplayan sünger gibi görünebilir. Fakat her zaman yeni şeyler öğrenebilirsiniz. Yapılan araştırmalar, beyninizin her yaşta büyüyebileceğini ve değişebileceğini gösterir.

Efsane: Zekanızın yüzde 80’i genlerinizden kaynaklanır.

Gerçek: Zekanın ne kadarının genlerden kaynaklandığı onlarca yıldır bilim insanlarının tartıştığı bir konu.  Ve bu konuyla ilgili yapılan çalışmaların bir kısmında zekâ ile genetik yapının bağlantısı olduğu söylenmektedir. Ancak, zekayla genetik yapının bağlantısını araştırmak için yapılan bu araştırmaların, hatalı yöntemler kullandığı ve verileri düzelttikleri, verilerin gerçeği yansıtmadığı konusunda tartışmalar devam ediyor. Tüm bunlarla birlikte günümüzde yapılan çalışmaların hiçbirinde yüksek bilişsel yeteneklerle ilişkili herhangi bir spesifik gen bulunamamıştır. Beynin karmaşıklığı göz önüne alındığında, tek bir genin zekâ üzerinde büyük bir etkisi olması pek mümkün gözükmemektedir.

Efsane: Aynı anda iki dil öğrenmeye çalışmak, dilleri yavaş öğrenmenize neden olur.

Gerçek: Bazı insanlar iki dili aynı anda öğrenmeye çalışırken cümle yapısının farklılığı, gramer farklılığı gibi aralarındaki farklara odaklanırlar. Bu yüzden iki dili daha yavaş öğrenebilirler. Ancak bunun yanında iki dil arasındaki benzerliklere odaklanan kişiler ise çok daha hızlı ve kolay öğrenebilirler.

 



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2EkW3jd
via IFTTT

28 Ocak 2018 Pazar

Qatar Airways Cargo Envirotainer QEP akreditasyonuna kavuştu


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2Ejka1U

Qatar Airways Cargo Envirotainer QEP akreditasyonuna kavuştu Qatar Airways Cargo , Amsterdam, Basel, Paris, Chicago ve Doha için Kalifiye Envirotainer Sağlayıcı Eğitim ve Kalite Programı (QEP) akreditasyonunu aldı.   Qatar Airway’in Kargo Başkan Yardımcısı Guillaume Halleux şunları söyledi: “Qatar Airways Cargo, 2015 yılından beri Envirotainers’ı ilaç taşımacılığı için kullanıyor. Ağımızdaki aktif farmasötik konteynırları taşıma konusunda yüksek standartlarımızı onaylayan ve böylece farmasötik ürünlerin etkinliğini koruyan QEP akreditasyonunu almaktan gurur duyuyoruz. Önde gelen uluslararası kargo taşıyıcılarından biri olarak, hizmet kalitemizi sürekli  arttırma ve yenileme yoluyla müşterilerimize kesintisiz bir soğuk zincir sunmayı taahhüt ediyoruz. Envirotainer ortak yönetim kurulu başkanı Bourji Mourad: “Qatar Airways Cargo ile uzun süredir devam eden ilişkimiz gelişmeye ve büyümeye devam ediyor. Bu çok değerli QEP akreditasyonu, Envirotainer tarafından sunulan her türlü konteyner ve teknolojinin doğru ve güvenli şekilde taşınmasıyla ilgili önemli endüstri standartlarının karşılandığından emin olmanız için atılmış bir başka olumlu adımdır. Nihai hedef sağlık ürünlerinin hava kargo ile  daha güvenli bir şekilde taşınması “dedi. Qatar Airways Cargo‘nun soğuk zincir çözümünü özellikle ilaç taşıması yapan müşterilerinin ve son kullanıcıların yararına geliştirmeye devam etmesi nedeniyle, taşıyıcının uçuş ağındaki diğer istasyonların da akreditasyona dahil edilmesi bekleniyor. Qatar Airways Cargo QR Pharma ile 2014 yılından bu yana, soğuk zincir , eczacılık ve sağlık ürünlerinin taşınması için yüksek işletme standartlarına duyulan ihtiyacın temelini oluşturan kalite yönetimi, altyapı, uzman eğitimli personel , prosedürlerini oluşturmak ve kesintisiz bir hizmet sunmak için ciddi yatırım yaptı. Qatar Airways Cargo’nun QR Pharma ağı bugün dünya çapında 75 varış noktasına yayılıyor , zaman ve sıcaklık yönetiminin büyük önemi olan ilaç endüstrisinde giderek artan hava kargo gereksinimlerini karşılamaya yardımcı oluyor. Bu yıl, Qatar Airways Cargo, en gelişmiş havaalanı iklim kontrol merkezini açıkladı. Sıcaklığa duyarlı yük için 2.470 metrekarelik  2 ila 8 ve 15 ila 25 derece sıcaklıkta çalışan iki sıcaklık kontrollü  hava alanı tesisine sahip. Tesis toplam 156 adet konteyner  (ULD) kapasiteli.

Qatar Airways Cargo , Amsterdam, Basel, Paris, Chicago ve Doha için Kalifiye Envirotainer Sağlayıcı Eğitim ve Kalite Programı (QEP) akreditasyonunu aldı.

 

Qatar Airway’in Kargo Başkan Yardımcısı Guillaume Halleux şunları söyledi: “Qatar Airways Cargo, 2015 yılından beri Envirotainers’ı ilaç taşımacılığı için kullanıyor. Ağımızdaki aktif farmasötik konteynırları taşıma konusunda yüksek standartlarımızı onaylayan ve böylece farmasötik ürünlerin etkinliğini koruyan QEP akreditasyonunu almaktan gurur duyuyoruz. Önde gelen uluslararası kargo taşıyıcılarından biri olarak, hizmet kalitemizi sürekli  arttırma ve yenileme yoluyla müşterilerimize kesintisiz bir soğuk zincir sunmayı taahhüt ediyoruz.

Envirotainer ortak yönetim kurulu başkanı Bourji Mourad: “Qatar Airways Cargo ile uzun süredir devam eden ilişkimiz gelişmeye ve büyümeye devam ediyor. Bu çok değerli QEP akreditasyonu, Envirotainer tarafından sunulan her türlü konteyner ve teknolojinin doğru ve güvenli şekilde taşınmasıyla ilgili önemli endüstri standartlarının karşılandığından emin olmanız için atılmış bir başka olumlu adımdır. Nihai hedef sağlık ürünlerinin hava kargo ile  daha güvenli bir şekilde taşınması “dedi.

Qatar Airways Cargo‘nun soğuk zincir çözümünü özellikle ilaç taşıması yapan müşterilerinin ve son kullanıcıların yararına geliştirmeye devam etmesi nedeniyle, taşıyıcının uçuş ağındaki diğer istasyonların da akreditasyona dahil edilmesi bekleniyor.

Qatar Airways Cargo QR Pharma ile 2014 yılından bu yana, soğuk zincir , eczacılık ve sağlık ürünlerinin taşınması için yüksek işletme standartlarına duyulan ihtiyacın temelini oluşturan kalite yönetimi, altyapı, uzman eğitimli personel , prosedürlerini oluşturmak ve kesintisiz bir hizmet sunmak için ciddi yatırım yaptı.

Qatar Airways Cargo’nun QR Pharma ağı bugün dünya çapında 75 varış noktasına yayılıyor , zaman ve sıcaklık yönetiminin büyük önemi olan ilaç endüstrisinde giderek artan hava kargo gereksinimlerini karşılamaya yardımcı oluyor.

Bu yıl, Qatar Airways Cargo, en gelişmiş havaalanı iklim kontrol merkezini açıkladı. Sıcaklığa duyarlı yük için 2.470 metrekarelik  2 ila 8 ve 15 ila 25 derece sıcaklıkta çalışan iki sıcaklık kontrollü  hava alanı tesisine sahip. Tesis toplam 156 adet konteyner  (ULD) kapasiteli.



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2Ejka1U
via IFTTT

Tahran Havalimanı Hava Şartları Sebebiyle Dünden Beri Kapalı


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2rGYB8C

Tahran Havalimanı Hava Şartları Sebebiyle Dünden Beri Kapalı Tahran Imam Humeyni Havalimanı 29 Ocak yarın yerel saatle 08:00’e kadar kapalı. Tahran Mehrabad Havaalanı ise bir sonraki duyuruya kadar kapalı olduğu bildirilirdi. Hava alanları hemen hemen dün akşam 20: 00’dan beri dün (27 Ocak ) kapalı. Tehran Imam Khomeini Airport this morning. #Iran Photo: Tasnim/unknown? pic.twitter.com/M4csq9HOko — Aviation Iran (@aviationirancom) January 28, 2018 The entrance to Tehran-IKA. #Iran Photo: Tehran-IKAC pic.twitter.com/srEumkpReU — Aviation Iran (@aviationirancom) January 27, 2018 Tehran-IKA suspended operations until further notice a few minutes ago. #Iran Photo: Tehran-IKAC pic.twitter.com/5vxyCqhUAr — Aviation Iran (@aviationirancom) January 27, 2018

Tahran Imam Humeyni Havalimanı 29 Ocak yarın yerel saatle 08:00’e kadar kapalı. Tahran Mehrabad Havaalanı ise bir sonraki duyuruya kadar kapalı olduğu bildirilirdi. Hava alanları hemen hemen dün akşam 20: 00’dan beri dün (27 Ocak ) kapalı.



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2rGYB8C
via IFTTT

Turkish Cargo Çin’e Humboldt Pengueni Taşıdı


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2GrT4Gj

Turkish Cargo Çin’e Humboldt Pengueni Taşıdı Turkish Cargo , geçtiğimiz günlerde inanılmaz bir taşımaya imza attı. Turkish Cargo , küresel ısınmadan kaynaklanan olumsuz şartlar nedeniyle nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan Humboldt Penguen‘den birini Riga‘dan Çin’deki Kamusal Okyanus Akvaryumuna taşıdı. Birleşmiş Milletler’e bağlı Uluslararası Doğa Koruma Birliği (IUCN), Letonya‘dan Çin’e, Turkish Cargo’nun İstanbul üzerinden bağlantılı bir uçuşları ile bu transferi gerçekleştiriyor. Turkish Cargo şu ana kadar Letonya’dan Çin’e 20 Humboldt Pengueni‘ni taşıdı. Riga Hayvanat Bahçesi’nden toplanan penguenler Çin’de bulunan Kamu Okyanus Akvaryumu yetkililerine teslim edildi. Çin’de bulunan Kamu Okyanus Akvaryumu Asya’nın en büyük akvaryumlarından biridir. Çin’e taşınan penguenlere, Turkish Cargo’nun IATA Canlı Hayvan Kuralları (LAR) sertifikalı personeli ve veteriner hekimleri eşlik etti. Penguenler, Turkish Cargo tarafından güvenle yeni evlerine taşınan tek vahşi tür değil. Hava kargo şirketi, bir çok vahşi hayvanı nakletti. Turkish Cargo kısa bir süre önce, Bangladeş’e altı aslan yavrusunu IATA Canlı Hayvan Kuralları (LAR) sertifikalı bakıcıları ve veterinerlerini taşıdı. Ayrıca  Çin’e 14 yetişkin Aslan nakletti.

Turkish Cargo , geçtiğimiz günlerde inanılmaz bir taşımaya imza attı.

Turkish Cargo , küresel ısınmadan kaynaklanan olumsuz şartlar nedeniyle nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan Humboldt Penguen‘den birini Riga‘dan Çin’deki Kamusal Okyanus Akvaryumuna taşıdı.

Birleşmiş Milletler’e bağlı Uluslararası Doğa Koruma Birliği (IUCN), Letonya‘dan Çin’e, Turkish Cargo’nun İstanbul üzerinden bağlantılı bir uçuşları ile bu transferi gerçekleştiriyor.

Turkish Cargo şu ana kadar Letonya’dan Çin’e 20 Humboldt Pengueni‘ni taşıdı.

Riga Hayvanat Bahçesi’nden toplanan penguenler Çin’de bulunan Kamu Okyanus Akvaryumu yetkililerine teslim edildi.

Çin’de bulunan Kamu Okyanus Akvaryumu Asya’nın en büyük akvaryumlarından biridir.

Çin’e taşınan penguenlere, Turkish Cargo’nun IATA Canlı Hayvan Kuralları (LAR) sertifikalı personeli ve veteriner hekimleri eşlik etti.

Penguenler, Turkish Cargo tarafından güvenle yeni evlerine taşınan tek vahşi tür değil.

Hava kargo şirketi, bir çok vahşi hayvanı nakletti.

Turkish Cargo kısa bir süre önce, Bangladeş’e altı aslan yavrusunu IATA Canlı Hayvan Kuralları (LAR) sertifikalı bakıcıları ve veterinerlerini taşıdı. Ayrıca  Çin’e 14 yetişkin Aslan nakletti.



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2GrT4Gj
via IFTTT

Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı kaza yapan uçağı Trabzon için istedi


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2nilLhc