IGA güvenlik açısından da yüksek teknolojiler kullanacak İstanbul 3’üncü havalimanı IGA’da kullanılacak teknolojiler yavaş yavaş su yüzüne çıkıyorlar. Bir uzay üssünü andıran bu projede, yolcular SMS’le karşılanacaklar. Havaalanında güvenlik için yüz, ses ve parmak izi tanıma sistemleri vazgeçilmez olacak. Türkiye’nin en büyük projelerinden olan 3’üncü İstanbul havalimanında çalışmalar hararetle devam ediyor. 2018 yılı sonlarında ilk bölümünün açılması planlanan havalimanı, anlatılanlara bakılırsa tam anlamıyla bir teknoloji üssünü çağrıştırıyor. Milliyet gazetesinin haberine göre, havalimanında yolcuların SMS’le karşılanması, self check-in, self drop (bagajını kendin al ve bırak), yüz tanıma sistemleri, dijital kiosk ve gösterge ekranları standart teknolojik hizmetler olarak yer alacaklar. Yolcu memnuniyetini üst düzeye çıkaracak olan bu teknolojiler için 57 kişilik bir ekip hali hazırda kafa patlatıyor. Planlanan havaalanının bilgi teknolojileri altyapısı, yaklaşık 200 milyon Euro yatırım yapılmasını da gerektiriyor. Yapılan planlamalara göre, nesnelerin interneti, giyilebilir teknoloji, LTE, kablosuz internet, beacon, bluetooth teknolojilerinin hepsi tasarlanan yeni havaalanında standart hizmetler olarak yer alacaklar. İstanbul Grand Airport (IGA) adı verilen proje, açıldığı ilk yıl için 90 milyon yolcu ağırlayabilmek üzere tasarlanıyor. IGA’da çalışan personel sayısının da 100 bin kadar olacağı düşünülüyor. IGA güvenlik açısından da yüksek teknolojiler kullanacak. Havalimanında terminal girişi ve kritik bölge geçişlerinde kurulacak yüz tanıma sistemleri suçlu veritabanı ile eşleştirme yaparak çalışacak. Böylece sistem, şüphelileri terminal girişinde ve havaalanı bölgesine girmeden teşhis edebilecek. Video analiz destekli kameralara sahip olacak olan havalimanı, sahipsiz bagajları ve şüpheli hareketleri de otomatik olarak kontrol altına alabilecek. IGA’da çalışan personel için de parmak izi ve avuç içi damar biyometrisi kullanarak kimlik tanıma ve tarama altyapısı kullanılacak.

İstanbul 3’üncü havalimanı IGA’da kullanılacak teknolojiler yavaş yavaş su yüzüne çıkıyorlar. Bir uzay üssünü andıran bu projede, yolcular SMS’le karşılanacaklar. Havaalanında güvenlik için yüz, ses ve parmak izi tanıma sistemleri vazgeçilmez olacak.

Türkiye’nin en büyük projelerinden olan 3’üncü İstanbul havalimanında çalışmalar hararetle devam ediyor. 2018 yılı sonlarında ilk bölümünün açılması planlanan havalimanı, anlatılanlara bakılırsa tam anlamıyla bir teknoloji üssünü çağrıştırıyor. Milliyet gazetesinin haberine göre, havalimanında yolcuların SMS’le karşılanması, self check-in, self drop (bagajını kendin al ve bırak), yüz tanıma sistemleri, dijital kiosk ve gösterge ekranları standart teknolojik hizmetler olarak yer alacaklar.

Yolcu memnuniyetini üst düzeye çıkaracak olan bu teknolojiler için 57 kişilik bir ekip hali hazırda kafa patlatıyor. Planlanan havaalanının bilgi teknolojileri altyapısı, yaklaşık 200 milyon Euro yatırım yapılmasını da gerektiriyor. Yapılan planlamalara göre, nesnelerin interneti, giyilebilir teknoloji, LTE, kablosuz internet, beacon, bluetooth teknolojilerinin hepsi tasarlanan yeni havaalanında standart hizmetler olarak yer alacaklar.

İstanbul Grand Airport (IGA) adı verilen proje, açıldığı ilk yıl için 90 milyon yolcu ağırlayabilmek üzere tasarlanıyor. IGA’da çalışan personel sayısının da 100 bin kadar olacağı düşünülüyor.

IGA güvenlik açısından da yüksek teknolojiler kullanacak.  Havalimanında terminal girişi ve kritik bölge geçişlerinde kurulacak yüz tanıma sistemleri suçlu veritabanı ile eşleştirme yaparak çalışacak. Böylece sistem, şüphelileri terminal girişinde ve havaalanı bölgesine girmeden teşhis edebilecek. Video analiz destekli kameralara sahip olacak olan havalimanı, sahipsiz bagajları ve şüpheli hareketleri de otomatik olarak kontrol altına alabilecek. IGA’da çalışan personel için de parmak izi ve avuç içi damar biyometrisi kullanarak kimlik tanıma ve tarama altyapısı kullanılacak.

from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2sC0Iu4
via IFTTT