26 Ağustos 2018 Pazar

Neden havayolları İran’ı terk ediyor? En son İngiliz Havayolları’nın 23 Eylül’den itibaren İran’a hizmetini askıya alacağı haberi hayal kırıklığı yarattı. Kısa bir süre önce de Air France 18 Eylül’de hizmetini durduracağını açıklamıştı. ABD yaptırımlarının yenilenmesi üzerine, birçok Batılı havayolları İran operasyonlarını askıya alıyor. Havayolları yaptırımlardan önce , düşük karlılık ve ticari sebepleri öne sürüyor. Burada doğacak boşluğu ise Türk Hava Yolları ve Katar Havayolu’nu  doldurması bekleniyor. British Airways (BA), Londra Tahran servisini sonlandırma sebebi   “operasyon şu anda ticari olarak uygun değil.” olarak belirtti. IAG’ye ait olan BA, Londra’dan Tahran’a olan son uçuşunun 22 Eylül’de olacağını ve Tahran’dan son uçuşun ertesi gün olacağını söyledi. Bir Air France havayolu sözcüsü,  “hattın zayıf [ticari] performansı” nedeniyle 18 Eylül itibariyle Paris’ten Tahran’a uçuşlarını durduracağını söyledi. “İran’a uçan iş adamlarının sayısı düştüğü için bağlantı artık karlı değil.” dendi. KLM “negatif sonuçlara ve finansal görünüme” işaret etti. Avusturya Havayolları, İsfahan ve Şiraz uçuşları askıya aldı. Air France, BA ve KLM, İran’daki operasyonları askıya almak için acele ederken, Alman Lufthansa’nın ülkeye yaptığı uçuşları durdurma konusunda daha isteksiz davrandığı görüldü. ABD’nin İran nükleer anlaşmasından çekilmesi ve yaptırımların yenilenmesi İran’ın ekonomisinde derin etkiler oluşturdu. Riyalin değer kaybı ivmesi arttı. Riyali düşen değeri uluslararası havayolları üzerinde iki önemli etkiye sebep oldu. İlk olarak, talep önemli ölçüde azaldı. Rialin satın alma gücü düştüğü için uçak fiyatları daha pahalı oldu. Asıl önemlisi sadece pahalı uçak bileti değil , aynı zamanda İranlıların yurtdışında özgürce harcayabilmeleri için ihtiyaç duydukları para birimine erişimi zorlaştı. İran’da yurt dışına yapılan rezervasyonlarda geçen yıla göre %50 düşüş var. İkincisi, riyaldeki değer kaybı , İran’daki uluslararası havayollarının gelirlerini de olumsuz etkiledi. Döviz kur farkı riskini azaltmak için, bazı uluslararası havayolları, sadece en yüksek uçuş sınıflarında yerel olarak bilet pazarlamaya başlamıştı. Sadece yabancı banka kartlarına erişimi olan az sayıdaki İranlı, online olarak herhangi bir uçuş sınıfında bilet satın alabilir ve daha ucuz fiyatlara ulaşabilir duruma geldi. Bu da talebi vurdu. Yüksek bilet fiyatları havayollarını kısa süreli devalüasyondan koruyabilse bile, havayollarının başka sorunları da vardı. Geçtiğimiz hafta, İran Sivil Havacılık Örgütü, uluslararası havayollarının piyasa fiyatından euro alması gerekeceğini açıkladı. Bu durum diğer bir olumsuzluk olarak pazara yansıdı. İran’da riyal cinsi gelirler azalırken, havayolları kayıplarının arttığı görüldü. Şimdilik Lufthansa ve Alitalia İran’a hizmetlerini sürdürüyorlar. Avrupalı havayollarının geri çekilmesi, rekabeti azalttı. Son gelişmeler doğrultusunda milli taşıyıcı İran Air boşluğu doldurmak için yeni rotaları duyurdu. ABD’nin JCPOA’dan çekilmesinden bu yana birçok Batılı şirket, İran’daki faaliyetlerini önemli ölçüde azalttı ve İran’a ziyaretlerini askıya aldı. Ancak, İran’a uçuşu durdurmak için havayollarının “ticari mazereti” yeterli olup olmadığı tartışılır. İran’daki en kötü siyasi kargaşa sırasında bile, Amsterdam, Londra ve Paris uçuşları yolcu doluluğu yüksek olmuştur. Yurtdışında yaşayan birçok İranlı, Tahran, Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri arasında seyahat etmek için Amsterdam, Londra ve Paris uçuşlarını kullanıyordu. Riyali’nin yabancı paralara karşı değer kaybı, dolar, avro veya sterlin olarak bilet alan İranlıların çoğunu etkilemedi. Bu tür verilerde uçuşların askıya alınmasında ticari nedenlerden ziyade siyasi nedenlerin etkili olduğunu düşündürüyor. Kuşkusuz ki, yaptırımlar, uluslararası havayollarının İran’dan çekilmesine katkıda bulundu, ancak ticari canlılığın düştüğü de yadsınamaz.

En son İngiliz Havayolları’nın 23 Eylül’den itibaren İran’a hizmetini askıya alacağı haberi hayal kırıklığı yarattı. Kısa bir süre önce de Air France 18 Eylül’de hizmetini durduracağını açıklamıştı.

ABD yaptırımlarının yenilenmesi üzerine, birçok Batılı havayolları İran operasyonlarını askıya alıyor. Havayolları yaptırımlardan önce , düşük karlılık ve ticari sebepleri öne sürüyor. Burada doğacak boşluğu ise Türk Hava Yolları ve Katar Havayolu’nu  doldurması bekleniyor.

British Airways (BA), Londra Tahran servisini sonlandırma sebebi   “operasyon şu anda ticari olarak uygun değil.” olarak belirtti. IAG’ye ait olan BA, Londra’dan Tahran’a olan son uçuşunun 22 Eylül’de olacağını ve Tahran’dan son uçuşun ertesi gün olacağını söyledi.

Bir Air France havayolu sözcüsü,  “hattın zayıf [ticari] performansı” nedeniyle 18 Eylül itibariyle Paris’ten Tahran’a uçuşlarını durduracağını söyledi. “İran’a uçan iş adamlarının sayısı düştüğü için bağlantı artık karlı değil.” dendi.

KLM “negatif sonuçlara ve finansal görünüme” işaret etti.

Avusturya Havayolları, İsfahan ve Şiraz uçuşları askıya aldı.

Air France, BA ve KLM, İran’daki operasyonları askıya almak için acele ederken, Alman Lufthansa’nın ülkeye yaptığı uçuşları durdurma konusunda daha isteksiz davrandığı görüldü.

ABD’nin İran nükleer anlaşmasından çekilmesi ve yaptırımların yenilenmesi İran’ın ekonomisinde derin etkiler oluşturdu.

Riyalin değer kaybı ivmesi arttı. Riyali düşen değeri uluslararası havayolları üzerinde iki önemli etkiye sebep oldu.

  • İlk olarak, talep önemli ölçüde azaldı. Rialin satın alma gücü düştüğü için uçak fiyatları daha pahalı oldu. Asıl önemlisi sadece pahalı uçak bileti değil , aynı zamanda İranlıların yurtdışında özgürce harcayabilmeleri için ihtiyaç duydukları para birimine erişimi zorlaştı. İran’da yurt dışına yapılan rezervasyonlarda geçen yıla göre %50 düşüş var.
  • İkincisi, riyaldeki değer kaybı , İran’daki uluslararası havayollarının gelirlerini de olumsuz etkiledi. Döviz kur farkı riskini azaltmak için, bazı uluslararası havayolları, sadece en yüksek uçuş sınıflarında yerel olarak bilet pazarlamaya başlamıştı. Sadece yabancı banka kartlarına erişimi olan az sayıdaki İranlı, online olarak herhangi bir uçuş sınıfında bilet satın alabilir ve daha ucuz fiyatlara ulaşabilir duruma geldi. Bu da talebi vurdu.

Yüksek bilet fiyatları havayollarını kısa süreli devalüasyondan koruyabilse bile, havayollarının başka sorunları da vardı. Geçtiğimiz hafta, İran Sivil Havacılık Örgütü, uluslararası havayollarının piyasa fiyatından euro alması gerekeceğini açıkladı. Bu durum diğer bir olumsuzluk olarak pazara yansıdı. İran’da riyal cinsi gelirler azalırken, havayolları kayıplarının arttığı görüldü.

Şimdilik Lufthansa ve Alitalia İran’a hizmetlerini sürdürüyorlar. Avrupalı havayollarının geri çekilmesi, rekabeti azalttı. Son gelişmeler doğrultusunda milli taşıyıcı İran Air boşluğu doldurmak için yeni rotaları duyurdu.

ABD’nin JCPOA’dan çekilmesinden bu yana birçok Batılı şirket, İran’daki faaliyetlerini önemli ölçüde azalttı ve İran’a ziyaretlerini askıya aldı.

Ancak, İran’a uçuşu durdurmak için havayollarının “ticari mazereti” yeterli olup olmadığı tartışılır. İran’daki en kötü siyasi kargaşa sırasında bile, Amsterdam, Londra ve Paris uçuşları yolcu doluluğu yüksek olmuştur. Yurtdışında yaşayan birçok İranlı, Tahran, Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri arasında seyahat etmek için Amsterdam, Londra ve Paris uçuşlarını kullanıyordu. Riyali’nin yabancı paralara karşı değer kaybı, dolar, avro veya sterlin olarak bilet alan İranlıların çoğunu etkilemedi.

Bu tür verilerde uçuşların askıya alınmasında ticari nedenlerden ziyade siyasi nedenlerin etkili olduğunu düşündürüyor.

Kuşkusuz ki, yaptırımlar, uluslararası havayollarının İran’dan çekilmesine katkıda bulundu, ancak ticari canlılığın düştüğü de yadsınamaz.



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/2PFbMiv
via IFTTT

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder