27 Ekim 2019 Pazar

GELENEKSEL CUMHURİYET FOTOĞRAFI S.U.S.H.M. – Sivrihisar Uluslararası Sportif Havacılık Merkezi‘nde, 27 Ekim 2019 Pazar günü düzenlenecek ve bu sene 6. kez yapılacak olan “Geleneksel Cumhuriyet Fotoğrafı”  organizasyonu ile 29 Ekim CUMHURİYET BAYRAMIMIZ büyük bir coşkuyla kutlanacak! Bu seneki “Cumhuriyet Fotoğrafı“, büyük bir ay-yıldız şeklinde yapılanıyor ve Türkiye’nin Milli Hanım Akrobasi Pilotu Semin Öztürk Şener‘in akrobasi uçağı da yıldızı oluşturuyor. Fotoğraf çekiminin ardından Semin Öztürk Şener muhteşem performansıyla nefes kesen bir gösteri uçuşu yapacak. “Geleneksel Cumhuriyet Fotoğrafı”  içinde yer almak için tek yapılması gereken TÜRK BAYRAĞI alıp S.U.SH.M. ye gelmek….

S.U.S.H.M. – Sivrihisar Uluslararası Sportif Havacılık Merkezi‘nde, 27 Ekim 2019 Pazar günü düzenlenecek ve bu sene 6. kez yapılacak olan “Geleneksel Cumhuriyet Fotoğrafı”  organizasyonu ile 29 Ekim CUMHURİYET BAYRAMIMIZ büyük bir coşkuyla kutlanacak!

Bu seneki “Cumhuriyet Fotoğrafı“, büyük bir ay-yıldız şeklinde yapılanıyor ve Türkiye’nin Milli Hanım Akrobasi Pilotu Semin Öztürk Şener‘in akrobasi uçağı da yıldızı oluşturuyor. Fotoğraf çekiminin ardından Semin Öztürk Şener muhteşem performansıyla nefes kesen bir gösteri uçuşu yapacak.

“Geleneksel Cumhuriyet Fotoğrafı”  içinde yer almak için tek yapılması gereken TÜRK BAYRAĞI alıp S.U.SH.M. ye gelmek….



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/2WixvAl
via IFTTT

Turkish Cargo, Kuala Lumpur ve Ahmedabad’ı kargo uçuş ağına ekledi Turkish Cargo, Kuala Lumpur ve Ahmedabad’ı kargo uçuş ağına ekledi. Küresel hava kargo taşıyıcıları arasında en hızlı büyüyen Turkish Cargo, uçuş ağını genişletmeye devam ediyor. Başarılı hava kargo markası, Malezya’nın başkenti Kuala Lumpur (KUL) ve Hindistan’ın batısında yer alan Ahmedabad’ı (AMD) direkt kargo uçuşu gerçekleştirdiği destinasyonlar arasına ekledi. Bayrak taşıyıcı hava kargo markasının uçuş ağına eklediği Malezya’nın kültür ve finans başkenti olan Kuala Lumpur, önemli ithalat ve ihracat potansiyeli ile ön plana çıkıyor. Kuala Lumpur’dan Avrupa’da Frankfurt ve Amsterdam’a; Amerika’da ise Şikago, Atlanta ve Houston destinasyonları başta olmak üzere; dünyanın birçok ülkesine; elektronik ve medikal ürünler ile yedek parçalarının taşınması hedefleniyor. Turkish Cargo’nun Boeing 777F kargo uçağıyla icra edeceği Kuala Lumpur seferlerinin, ISL–KUL–SGN (Ho Chi Minh/Vietnam) hattında icra edilmesi ve bu bölgede güçlü bir ithalat – ihracat hattının oluşturulması planlanıyor. Hindistan’ın batısında yer alan, Gucarat eyaletindeki en büyük şehir olan Ahmedabad ise ithalat potansiyeli yüksek olan Doha ve Bahreyn noktaları ile birleştirilmiştir. Ayrıca hızlı büyüyen şehirler listesinde yer alan Ahmedabad, ciddi bir ilaç pazarı konumunda yer almasıyla da ön plana çıkıyor. İlaç taşımalarında küresel kalite standardı olan; IATA CEIV Pharma sertifikasına sahip ve bu yeterlilik kriterlerine göre operasyonlarını yürüten Turkish Cargo, Ahmedabad için önemli bir taşıyıcı olmayı hedefliyor. Seferler, Airbus 330F kargo uçağıyla; DOH–AMD–ISL ve BAH–AMD-ISL hatlarında icra edilecek. 126 ülkedeki 300’den fazla uçuş noktasıyla dünyayı kapsayan Turkish Cargo; altyapısı, operasyonel kabiliyetleri, filosu ve alanında uzman ekipleriyle sürdürülebilir bir büyüme sağlayarak hava kargo taşımacılığında tercih edilmeye devam ediyor.      Tarife bilgileri;

Turkish Cargo, Kuala Lumpur ve Ahmedabad’ı kargo uçuş ağına ekledi.

Küresel hava kargo taşıyıcıları arasında en hızlı büyüyen Turkish Cargo, uçuş ağını genişletmeye devam ediyor. Başarılı hava kargo markası, Malezya’nın başkenti Kuala Lumpur (KUL) ve Hindistan’ın batısında yer alan Ahmedabad’ı (AMD) direkt kargo uçuşu gerçekleştirdiği destinasyonlar arasına ekledi.

Bayrak taşıyıcı hava kargo markasının uçuş ağına eklediği Malezya’nın kültür ve finans başkenti olan Kuala Lumpur, önemli ithalat ve ihracat potansiyeli ile ön plana çıkıyor. Kuala Lumpur’dan Avrupa’da Frankfurt ve Amsterdam’a; Amerika’da ise Şikago, Atlanta ve Houston destinasyonları başta olmak üzere; dünyanın birçok ülkesine; elektronik ve medikal ürünler ile yedek parçalarının taşınması hedefleniyor.

Turkish Cargo’nun Boeing 777F kargo uçağıyla icra edeceği Kuala Lumpur seferlerinin, ISL–KUL–SGN (Ho Chi Minh/Vietnam) hattında icra edilmesi ve bu bölgede güçlü bir ithalat – ihracat hattının oluşturulması planlanıyor.

Hindistan’ın batısında yer alan, Gucarat eyaletindeki en büyük şehir olan Ahmedabad ise ithalat potansiyeli yüksek olan Doha ve Bahreyn noktaları ile birleştirilmiştir. Ayrıca hızlı büyüyen şehirler listesinde yer alan Ahmedabad, ciddi bir ilaç pazarı konumunda yer almasıyla da ön plana çıkıyor.

İlaç taşımalarında küresel kalite standardı olan; IATA CEIV Pharma sertifikasına sahip ve bu yeterlilik kriterlerine göre operasyonlarını yürüten Turkish Cargo, Ahmedabad için önemli bir taşıyıcı olmayı hedefliyor. Seferler, Airbus 330F kargo uçağıyla; DOH–AMD–ISL ve BAH–AMD-ISL hatlarında icra edilecek.

126 ülkedeki 300’den fazla uçuş noktasıyla dünyayı kapsayan Turkish Cargo; altyapısı, operasyonel kabiliyetleri, filosu ve alanında uzman ekipleriyle sürdürülebilir bir büyüme sağlayarak hava kargo taşımacılığında tercih edilmeye devam ediyor.

 

   Tarife bilgileri;



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/2JFWKYv
via IFTTT

CHEP Sürdürülebilir Gıda Zirvesi’nde kayıpları önlemede küresel etkinin önemine dikkat çekti Her yıl üretilen gıdanın üçte biri israf ediliyor   CHEP Sürdürülebilir Gıda Zirvesi’nde kayıpları önlemede küresel etkinin önemine dikkat çekti   Sürdürülebilir Gıda Zirvesi’nin gümüş sponsorları arasında yer alan CHEP, Küresel Sürdürülebilirlik Başkanı Dr. Juan Jose Freijo ile “Gıda Perakendesinde Değişimi Hızlandırmak” paneline katıldı. Freijo, gıda tedarik zincirinin sürdürülebilirliğinin sağlanması için müşterilerin ve tedarikçilerin iş birliğinde bulunması gerektiğine, böylece israfın ve boşa dönen nakliye süreçlerinin önlenebileceğine değindi   Sürdürülebilir Gıda Zirvesi, Dünya Gıda Günü olan 17 Ekim Perşembe günü Fairmont Quasar Oteli’nde gerçekleşti. Gıda ile ilgili tüm ana gündemlerin, fırsatların, sorunların ve risklerin bütünsel bir yaklaşımla ele alındığı zirvede; üretilen gıdanın her yıl üçte birinin israf olarak kaybedilmesine ve bunun şeffaf bir şekilde önlenmesine odaklanıldı. Buna bağlı olarak gıda sistemlerinde ve iş modellerinde değişim için; tüketici davranışlarından sorumlu tedarik zincirine, döngüsel ekonomi ile ambalajdan gıda atığına ve tüm sektörün verimliliğini ve karlılığını artıracak pek çok konu masaya yatırıldı.   Zirve’nin gümüş sponsorları arasında yer alan CHEP, “Gıda Perakendesinde Değişimi Hızlandırmak” panelinde CHEP Küresel Sürdürülebilirlik Başkanı Dr. Juan Jose Freijo ile yer aldı. Freijo, gıda israfını önlemek için döngüsel ekonominin bir parçası olmak gerektiğine, dünya kaynaklarının sonsuz olmadığına, nakliye süreçlerinde boş taşıma oranlarının düşürülmesine, paylaşıma ve yeniden kullanıma dayalı sürdürülebilir iş modelleriyle gıda zincirinde oluşan atıklara yönelik ne tür önleyici çalışmalar yapılabileceğine dikkat çekti.   CHEP Küresel Sürdürülebilirlik Başkanı Dr. Juan Jose Freijo, “Günümüzde dünyada gıda israfının geldiği durumun hepimiz farkındayız. Şu anda eş zamanlı olarak gıda israfının önlenmesi ve bu konunun sürdürülebilirliğinin sağlanması ile ilgili 4 farklı ülkede konferanslar gerçekleşiyor. Türkiye’de de yapılan etkili ve faydalı girişimler, inisiyatifler var. Bu bir tedarik zinciri sorunudur ve eğer bir etki yaratmak istiyorsak müşterilerimiz ve tedarikçilerimizle iş birliği yapmamız gerekiyor” dedi.   Şirketlerin doğru ekipman kullanımının gıda tedarik zincirinde büyük önem taşıdığını belirten Freijo, “CHEP olarak sürdürülebilir bir gelecek için, ürün ve hizmetlerin çevreye olan etkilerini en aza indirmeyi hedefliyoruz. “Sıfır Atık” stratejimiz dahilinde dayanıklı, kaliteli ve standart ekipmanlarımızla gıda israfının önemli ölçüde önüne geçmeye çalışıyoruz. Müşterilerimizin elleçleme verimliliğini en üst düzeye çıkarmak ve ürün kirliliği riskini en aza indirmek için paletlerimizi düzenli bakım ve onarımdan geçiriyoruz. ‘Nakliye İş Birliği’ programıyla müşterilerimizin teslimat rotalarını analiz ediyor ve ekipman toplama noktalarının kesiştiği hatlarda tır kapasitesinin paylaşılması için bir uygulama planı hazırlıyoruz. Gereksiz mesafeleri ve tek yönlü sevkiyatları minimuma indirerek maliyetleri düşürüyor, CO2 emisyonlarını azaltıyoruz. Aynı zamanda Brambles’ın kurduğu BXB Dijital aracılığıyla fiziksel ekipmanlarımızı dijital çözümlerle donatarak daha bağlı, akıllı ve verimli tedarik zincirleri yaratmak üzerine çalışıyoruz. Bu sayede, paletlerimize sensör takıp ürünlerin nerede olduğunu görebilecek, sıcaklık sensörü ile gıda sektöründe soğuk zincirin kırılıp kırılmadığını takip edebilecek, ağırlık sensörüyle de paletlerin üstünde ne kadar ürün kaldığı, bu ürünlerin ne kadar zamanda satıldığı gibi birçok istatiksel veriye ulaşabileceğiz. CHEP olarak, topluma kattığımız değeri her geçen gün artırmak için çalışmalarımızı sürdüreceğiz” diye ekledi.   CHEP Hakkında Uluslararası tedarik zinciri devi Brambles Grubu’nun bir parçası olarak Avustralya’da kurulan CHEP; hızlı tüketim ürünleri, gıda, içecek, perakende, otomotiv ve beyaz eşya sektörleri için iş süreçlerini baştan sona optimize eden tedarik zinciri çözümleri sunmaktadır. CHEP’in sürdürülebilir iş modeli, paylaşıma ve yeniden kullanıma dayalıdır. CHEP’ten kiralanan ekipmanlar kullanım sonrası toplanıp düzenli olarak bakım ve onarımdan geçirilerek tekrar hizmete sunulmaktadır. Bu sayede ekipman yönetimindeki maliyetler düşürülerek tedarik zinciri verimliliği artırılmaktadır. Dünya çapında 59 ülkede 330 milyondan fazla paletlik dolaşım ağı ve 11 bin’den fazla çalışanı bulunan CHEP, 2009 yılından beri Türkiye’de faaliyet göstermektedir. Global pazarlardaki tecrübesini Türkiye’deki iş ortaklarının tedarik zinciri yönetimi ihtiyaçlarını karşılamak için kullanan CHEP; daha iyi iş modelleri, daha iyi gezegen, daha iyi toplumlar anlayışıyla her gün sürdürülebilir bir değer yaratmak için çalışmaktadır.

Her yıl üretilen gıdanın üçte biri israf ediliyor

 

CHEP Sürdürülebilir Gıda Zirvesi’nde kayıpları önlemede küresel etkinin önemine dikkat çekti

 

Sürdürülebilir Gıda Zirvesi’nin gümüş sponsorları arasında yer alan CHEP, Küresel Sürdürülebilirlik Başkanı Dr. Juan Jose Freijo ile “Gıda Perakendesinde Değişimi Hızlandırmak” paneline katıldı. Freijo, gıda tedarik zincirinin sürdürülebilirliğinin sağlanması için müşterilerin ve tedarikçilerin iş birliğinde bulunması gerektiğine, böylece israfın ve boşa dönen nakliye süreçlerinin önlenebileceğine değindi

 

  1. Sürdürülebilir Gıda Zirvesi, Dünya Gıda Günü olan 17 Ekim Perşembe günü Fairmont Quasar Oteli’nde gerçekleşti. Gıda ile ilgili tüm ana gündemlerin, fırsatların, sorunların ve risklerin bütünsel bir yaklaşımla ele alındığı zirvede; üretilen gıdanın her yıl üçte birinin israf olarak kaybedilmesine ve bunun şeffaf bir şekilde önlenmesine odaklanıldı. Buna bağlı olarak gıda sistemlerinde ve iş modellerinde değişim için; tüketici davranışlarından sorumlu tedarik zincirine, döngüsel ekonomi ile ambalajdan gıda atığına ve tüm sektörün verimliliğini ve karlılığını artıracak pek çok konu masaya yatırıldı.

 

Zirve’nin gümüş sponsorları arasında yer alan CHEP, “Gıda Perakendesinde Değişimi Hızlandırmak” panelinde CHEP Küresel Sürdürülebilirlik Başkanı Dr. Juan Jose Freijo ile yer aldı. Freijo, gıda israfını önlemek için döngüsel ekonominin bir parçası olmak gerektiğine, dünya kaynaklarının sonsuz olmadığına, nakliye süreçlerinde boş taşıma oranlarının düşürülmesine, paylaşıma ve yeniden kullanıma dayalı sürdürülebilir iş modelleriyle gıda zincirinde oluşan atıklara yönelik ne tür önleyici çalışmalar yapılabileceğine dikkat çekti.

 

CHEP Küresel Sürdürülebilirlik Başkanı Dr. Juan Jose Freijo,Günümüzde dünyada gıda israfının geldiği durumun hepimiz farkındayız. Şu anda eş zamanlı olarak gıda israfının önlenmesi ve bu konunun sürdürülebilirliğinin sağlanması ile ilgili 4 farklı ülkede konferanslar gerçekleşiyor. Türkiye’de de yapılan etkili ve faydalı girişimler, inisiyatifler var. Bu bir tedarik zinciri sorunudur ve eğer bir etki yaratmak istiyorsak müşterilerimiz ve tedarikçilerimizle iş birliği yapmamız gerekiyor” dedi.

 

Şirketlerin doğru ekipman kullanımının gıda tedarik zincirinde büyük önem taşıdığını belirten Freijo, “CHEP olarak sürdürülebilir bir gelecek için, ürün ve hizmetlerin çevreye olan etkilerini en aza indirmeyi hedefliyoruz. “Sıfır Atık” stratejimiz dahilinde dayanıklı, kaliteli ve standart ekipmanlarımızla gıda israfının önemli ölçüde önüne geçmeye çalışıyoruz. Müşterilerimizin elleçleme verimliliğini en üst düzeye çıkarmak ve ürün kirliliği riskini en aza indirmek için paletlerimizi düzenli bakım ve onarımdan geçiriyoruz. ‘Nakliye İş Birliği’ programıyla müşterilerimizin teslimat rotalarını analiz ediyor ve ekipman toplama noktalarının kesiştiği hatlarda tır kapasitesinin paylaşılması için bir uygulama planı hazırlıyoruz. Gereksiz mesafeleri ve tek yönlü sevkiyatları minimuma indirerek maliyetleri düşürüyor, CO2 emisyonlarını azaltıyoruz. Aynı zamanda Brambles’ın kurduğu BXB Dijital aracılığıyla fiziksel ekipmanlarımızı dijital çözümlerle donatarak daha bağlı, akıllı ve verimli tedarik zincirleri yaratmak üzerine çalışıyoruz. Bu sayede, paletlerimize sensör takıp ürünlerin nerede olduğunu görebilecek, sıcaklık sensörü ile gıda sektöründe soğuk zincirin kırılıp kırılmadığını takip edebilecek, ağırlık sensörüyle de paletlerin üstünde ne kadar ürün kaldığı, bu ürünlerin ne kadar zamanda satıldığı gibi birçok istatiksel veriye ulaşabileceğiz. CHEP olarak, topluma kattığımız değeri her geçen gün artırmak için çalışmalarımızı sürdüreceğiz” diye ekledi.

 

CHEP Hakkında

Uluslararası tedarik zinciri devi Brambles Grubu’nun bir parçası olarak Avustralya’da kurulan CHEP; hızlı tüketim ürünleri, gıda, içecek, perakende, otomotiv ve beyaz eşya sektörleri için iş süreçlerini baştan sona optimize eden tedarik zinciri çözümleri sunmaktadır. CHEP’in sürdürülebilir iş modeli, paylaşıma ve yeniden kullanıma dayalıdır. CHEP’ten kiralanan ekipmanlar kullanım sonrası toplanıp düzenli olarak bakım ve onarımdan geçirilerek tekrar hizmete sunulmaktadır. Bu sayede ekipman yönetimindeki maliyetler düşürülerek tedarik zinciri verimliliği artırılmaktadır. Dünya çapında 59 ülkede 330 milyondan fazla paletlik dolaşım ağı ve 11 bin’den fazla çalışanı bulunan CHEP, 2009 yılından beri Türkiye’de faaliyet göstermektedir. Global pazarlardaki tecrübesini Türkiye’deki iş ortaklarının tedarik zinciri yönetimi ihtiyaçlarını karşılamak için kullanan CHEP; daha iyi iş modelleri, daha iyi gezegen, daha iyi toplumlar anlayışıyla her gün sürdürülebilir bir değer yaratmak için çalışmaktadır.



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/2pSimK7
via IFTTT

Lion Air 610 Sefer Sayılı Uçuş Soruşturma Raporuna İlişkin Boeing Açıklaması Lion Air 610 Sefer Sayılı Uçuş Soruşturma Raporuna İlişkin Boeing Açıklaması Boeing, Endonezya Ulusal Taşımacılık Güvenliği Komitesi (KNKT) tarafından Lion Air’in 610 sefer sayılı uçuşuna ilişkin bugün duyurulan nihai soruşturma raporuyla ilgili olarak aşağıdaki açıklamayı yapmıştır: Boeing Başkan ve CEO’su Dennis Muilenburg “Boeing ailesinin üyesi olan herkesin adına bu kazalarda hayatını kaybedenlerin ailelerine ve sevenlerine tekrar en içten taziyelerimi sunuyorum. Lion Air kazasında hayatını kaybedenlerin yasını tutuyor ve Lion Air ailesinin acılarını içtenlikle paylaşıyoruz. Kazalar hepimizi çok derinden etkiledi ve yaşananları hiçbir zaman unutmayacağız” dedi. “Bu kazaya ilişkin gerçekleri ve kazaya sebebiyet veren faktörleri tespit etmek için gösterdiği yoğun çalışmalardan ve böyle bir olayın bir daha asla yaşanmaması için ortak hedefimize tavsiyeleriyle katkıda bulunan Endonezya Ulusal Taşımacılık Güvenliği Komitesi’ne sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz.” “KNKT’nin güvenlik tavsiyelerini dikkatle ele alıyoruz; bu kazada meydana gelen uçuş kontrol sorunlarının bir daha asla tekrarlanmaması için 737 MAX’ın güvenliğini en üst düzeye taşımaya yönelik gerekli tüm önlemleri alıyoruz. Uçuş güvenliği Boeing ailesinin üyesi olan herkes için en önemli değerdir; yolcuların, müşterilerimizin ve uçaklarımızdaki personelin güvenliği daima ilk önceliğimizdir. Lion Air ile köklü ortaklığımıza çok değer veriyoruz ve gelecekte de birlikte çalışmaya devam etmeyi ümit ediyoruz.” ABD Ulusal Taşımacılık Güvenliği Kurulu’nda teknik danışman olarak çalışan Boeing uzmanları, soruşturma süresince KNKT’ye destek vermiştir. Boeing mühendisleri, KNKT soruşturmasından gelen bilgileri dikkate alarak yazılım güncellemelerini ve diğer değişiklikleri yapmak için ABD Federal Havacılık Kurulu (FAA) ve diğer uluslararası düzenleyici kuruluşlarla birlikte çalışmaktadır. 737 MAX ve yazılımı, kazadan bu yana, tüm uluslararası düzenleyici kuruluşların gözetiminde test ve analizlerden geçmektedir. Bunlara, yüzlerce simülasyon oturumu ve test uçuşu, binlerce belgenin düzenleyici kuruluşlarca analizi, düzenleyici kuruluşlar ve bağımsız uzmanlar tarafından yapılan incelemeler ve kapsamlı sertifikasyon gereklilikleri dahildir. Boeing, son birkaç aydır 737 MAX üzerinde değişiklikler yapmaktadır. Bunların en önemlisi, Hücum Açısı sensörlerinin, Manevra Karakteristikleri Takviye Sistemi (MCAS) olarak bilinen uçuş kontrol yazılımın bir unsuruyla birlikte çalışma şeklinin yeniden tasarlanmasıdır. MCAS, yeni bir koruma katmanı olarak, faaliyete geçmeden önce her iki Hücum Açısı sensöründen gelen bilgiyi karşılaştıracaktır. Ek olarak, MCAS, sadece her iki sensörden gelen bilgilerin uyumlu olması halinde çalışmaya başlayacak, hatalı Hücum Açısı verisine karşı sadece bir kez faaliyete geçecek ve daima kontrol sütunu tarafından iptal edilebilecek bir maksimum sınırlamaya tabi olacaktır. Bu yazılım güncellemeleri, kazada oluşan uçuş kontrol koşullarının bir daha asla tekrarlanmamasını sağlayacaktır. Ayrıca, Boeing, her pilotun 737 MAX’ı güvenle uçurması için gereken tüm bilgilere sahip olmalarını sağlamak için pilot eğitimi ve uçuş ekibi el kitabında da güncellemeler yapmaktadır. Boeing, 737 MAX’ın güvenle hizmete dönebilmesi amacıyla yazılım güncellemesi ve eğitim programının sertifikasyonu için FAA ve diğer uluslararası düzenleyici kuruluşlarla birlikte çalışmayı sürdürmektedir.

Lion Air 610 Sefer Sayılı Uçuş Soruşturma Raporuna İlişkin Boeing Açıklaması

Boeing, Endonezya Ulusal Taşımacılık Güvenliği Komitesi (KNKT) tarafından Lion Air’in 610 sefer sayılı uçuşuna ilişkin bugün duyurulan nihai soruşturma raporuyla ilgili olarak aşağıdaki açıklamayı yapmıştır:

Boeing Başkan ve CEO’su Dennis Muilenburg “Boeing ailesinin üyesi olan herkesin adına bu kazalarda hayatını kaybedenlerin ailelerine ve sevenlerine tekrar en içten taziyelerimi sunuyorum. Lion Air kazasında hayatını kaybedenlerin yasını tutuyor ve Lion Air ailesinin acılarını içtenlikle paylaşıyoruz. Kazalar hepimizi çok derinden etkiledi ve yaşananları hiçbir zaman unutmayacağız” dedi.

“Bu kazaya ilişkin gerçekleri ve kazaya sebebiyet veren faktörleri tespit etmek için gösterdiği yoğun çalışmalardan ve böyle bir olayın bir daha asla yaşanmaması için ortak hedefimize tavsiyeleriyle katkıda bulunan Endonezya Ulusal Taşımacılık Güvenliği Komitesi’ne sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz.”

“KNKT’nin güvenlik tavsiyelerini dikkatle ele alıyoruz; bu kazada meydana gelen uçuş kontrol sorunlarının bir daha asla tekrarlanmaması için 737 MAX’ın güvenliğini en üst düzeye taşımaya yönelik gerekli tüm önlemleri alıyoruz. Uçuş güvenliği Boeing ailesinin üyesi olan herkes için en önemli değerdir; yolcuların, müşterilerimizin ve uçaklarımızdaki personelin güvenliği daima ilk önceliğimizdir. Lion Air ile köklü ortaklığımıza çok değer veriyoruz ve gelecekte de birlikte çalışmaya devam etmeyi ümit ediyoruz.”

ABD Ulusal Taşımacılık Güvenliği Kurulu’nda teknik danışman olarak çalışan Boeing uzmanları, soruşturma süresince KNKT’ye destek vermiştir. Boeing mühendisleri, KNKT soruşturmasından gelen bilgileri dikkate alarak yazılım güncellemelerini ve diğer değişiklikleri yapmak için ABD Federal Havacılık Kurulu (FAA) ve diğer uluslararası düzenleyici kuruluşlarla birlikte çalışmaktadır.

737 MAX ve yazılımı, kazadan bu yana, tüm uluslararası düzenleyici kuruluşların gözetiminde test ve analizlerden geçmektedir. Bunlara, yüzlerce simülasyon oturumu ve test uçuşu, binlerce belgenin düzenleyici kuruluşlarca analizi, düzenleyici kuruluşlar ve bağımsız uzmanlar tarafından yapılan incelemeler ve kapsamlı sertifikasyon gereklilikleri dahildir.

Boeing, son birkaç aydır 737 MAX üzerinde değişiklikler yapmaktadır. Bunların en önemlisi, Hücum Açısı sensörlerinin, Manevra Karakteristikleri Takviye Sistemi (MCAS) olarak bilinen uçuş kontrol yazılımın bir unsuruyla birlikte çalışma şeklinin yeniden tasarlanmasıdır. MCAS, yeni bir koruma katmanı olarak, faaliyete geçmeden önce her iki Hücum Açısı sensöründen gelen bilgiyi karşılaştıracaktır.

Ek olarak, MCAS, sadece her iki sensörden gelen bilgilerin uyumlu olması halinde çalışmaya başlayacak, hatalı Hücum Açısı verisine karşı sadece bir kez faaliyete geçecek ve daima kontrol sütunu tarafından iptal edilebilecek bir maksimum sınırlamaya tabi olacaktır.

Bu yazılım güncellemeleri, kazada oluşan uçuş kontrol koşullarının bir daha asla tekrarlanmamasını sağlayacaktır.

Ayrıca, Boeing, her pilotun 737 MAX’ı güvenle uçurması için gereken tüm bilgilere sahip olmalarını sağlamak için pilot eğitimi ve uçuş ekibi el kitabında da güncellemeler yapmaktadır.

Boeing, 737 MAX’ın güvenle hizmete dönebilmesi amacıyla yazılım güncellemesi ve eğitim programının sertifikasyonu için FAA ve diğer uluslararası düzenleyici kuruluşlarla birlikte çalışmayı sürdürmektedir.



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/343zYRU
via IFTTT

Corendon Airlines Altın Portakal Misafirlerini Sürprizlerle Ağırladı Corendon Airlines, bu yıl 56’ıncısı gerçekleştirilen Antalya Altın Portakal Film Festivali için özel bir uçuş gerçekleştirdi. Kırmızı halılarla karşılanan misafirler, uçakta ise muhteşem bir sürpriz yaşadı. Pilot anonsunun ardından bir Yeşilçam efsanesi olan Türkan Şoray’la özdeşleşen “Sevemedim Kara Gözlüm” şarkısı eşliğinde gerçekleştirilen flashmob gösterisi büyük beğeni topladı. Corendon Airlines, bu yıl 26 Ekim-1 Kasım tarihleri arasında gerçekleştirilecek Türkiye’nin en uzun soluklu sinema etkinliği 56. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin sponsoru oldu. Festivale için özel bir uçuş gerçekleştiren Corendon Airlines, festival jürisini ve özel konukları kontuardan itibaren kırmızı halı ve Altın Portakal uçuşu anonslarıyla karşıladı. Corendon Airlines, uçuş sırasında da misafirlerine unutamayacakları bir sürpriz yaşattı. Kaptan pilot Akın Uğurluay’in uçuş anonsunun ardından, yolculara festivalin afişinde ikonik görüntüsüyle yer alan Türkan Şoray’ın balıkçı kız Azize karakteriye akıllara kazınan unutulmaz filmi Kara Gözlüm’den bir replik dinletti. Repliğin bitimiyle birlikte yolcular arasında yer alan Corendon Airlines’ın kabin ekibi kılığına bürünen profesyonel sanatçılar, “Sevemedim Kara Gözlüm” şarkısını seslendirdikten sonra unutulmaz Yeşilçam şarkılarından oluşan bir potpori seslendirdi. Corendon Airlines’ın bu özel gösterisi, tüm misafirlerin büyük beğenisini topladı. Yeşilçam’ın unutulmaz şarkılarıyla başlayan yolculuk, çok renkli geçti. 56. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin “Öze Dönüş” temasıyla yola çıkarak kurgulanan afişinin yüzü olan Türkan Şoray, 1964’te Metin Erksan filmi “Acı Hayat”taki rolüyle En İyi Kadın Oyuncu seçilerek, Altın Portakallı ilk kadın oyuncu olmuştu.

Corendon Airlines, bu yıl 56’ıncısı gerçekleştirilen Antalya Altın Portakal Film Festivali için özel bir uçuş gerçekleştirdi. Kırmızı halılarla karşılanan misafirler, uçakta ise muhteşem bir sürpriz yaşadı. Pilot anonsunun ardından bir Yeşilçam efsanesi olan Türkan Şoray’la özdeşleşen “Sevemedim Kara Gözlüm” şarkısı eşliğinde gerçekleştirilen flashmob gösterisi büyük beğeni topladı.

Corendon Airlines, bu yıl 26 Ekim-1 Kasım tarihleri arasında gerçekleştirilecek Türkiye’nin en uzun soluklu sinema etkinliği 56. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin sponsoru oldu. Festivale için özel bir uçuş gerçekleştiren Corendon Airlines, festival jürisini ve özel konukları kontuardan itibaren kırmızı halı ve Altın Portakal uçuşu anonslarıyla karşıladı. Corendon Airlines, uçuş sırasında da misafirlerine unutamayacakları bir sürpriz yaşattı.

Kaptan pilot Akın Uğurluay’in uçuş anonsunun ardından, yolculara festivalin afişinde ikonik görüntüsüyle yer alan Türkan Şoray’ın balıkçı kız Azize karakteriye akıllara kazınan unutulmaz filmi Kara Gözlüm’den bir replik dinletti. Repliğin bitimiyle birlikte yolcular arasında yer alan Corendon Airlines’ın kabin ekibi kılığına bürünen profesyonel sanatçılar, “Sevemedim Kara Gözlüm” şarkısını seslendirdikten sonra unutulmaz Yeşilçam şarkılarından oluşan bir potpori seslendirdi. Corendon Airlines’ın bu özel gösterisi, tüm misafirlerin büyük beğenisini topladı. Yeşilçam’ın unutulmaz şarkılarıyla başlayan yolculuk, çok renkli geçti.

56. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin “Öze Dönüş” temasıyla yola çıkarak kurgulanan afişinin yüzü olan Türkan Şoray, 1964’te Metin Erksan filmi “Acı Hayat”taki rolüyle En İyi Kadın Oyuncu seçilerek, Altın Portakallı ilk kadın oyuncu olmuştu.



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/2JtAQYi
via IFTTT

Corendon Airlines Altın Portakal Misafirlerini Sürprizlerle Ağırladı


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/2JtAQYi

İstanbul Havalimanı ulaşımına metro, metrobüs ve tranway şeçenekli hat eklendi


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/2qQgLoF