9 Mayıs 2020 Cumartesi

HAVALİMANINDA VİRÜS ÖNLEMLERİ İstanbul Havalimanı CEO’su Kadri Samsunlu, CNN Türk’te yayınlanan Hakan Çelik’le Hafta Sonu programına konuk oldu. Ramazan Bayramı’nın ardından 28 Mayıs’ta iç hat uçuşlarının açılmasının hedeflendiğini söyleyen Samsunlu, havalimanlarında eldiven ve maske zorunluluğu olacağını, aksi halde müdahale edileceğini duyurdu. Samsunlu’nun açıklamalarından satır başları şu şekilde: İSTANBUL HAVALİMANI NE ZAMAN AÇILACAK? Havalimanımız şu anda tahliye uçuşlarını gerçekleştiriyor. Dün 12 tane tahliye uçuşu gerçekleştirdi, kargo uçuşlarımız kesintisiz olarak devam ediyor. Havalimanının Ramazan Bayramı’ndan sonra 28’inde iç hat uçuşlarının açılması hedefleniyor. HAVALİMANINDA VİRÜS ÖNLEMLERİ Virüsle mücadelede havalandırma çok önemli. İlk günden itibaren havalimanımıza yüzde yüz taze hava verilmesini sağladık. Koronavirüsün nefes alırken bulaştığına dair kanıtlanmış bir durum yok, bu hastalığın daha çok damlacıklarla bulaştığını biliyoruz. Bunu engellemek için maske takın deniyor. Terminale giren herkes maske takmak zorunda. Terminalde maskenin sürekli takılı olması gerekiyor, aksi takdirde müdahale edilecek. Müşterilerle çok fazla temas halinde olan personellerimiz maskeyle birlikte siperlik de takacaklar. Bazıları eldiven takacaklar. Her noktada termal sistem kullanılacak. Her yolcunun kendi sağlık durumunu bilmesi gerekiyor. Eğer ki koronavirüs semptomları buluyorsa yolcular, havalimanına gelmemeli. Havalimanına normal zamanlamalarla gelinecek. Sosyal mesafe uyarıları tüm alanda var. Yolcuların Kovid-19 kurallarına uygun şekilde terminalde bulunmaları sağlanacak. Alanda dolaşan bir hijyen takımımız olacak. YEMEK ALANLARINDAKİ TEDBİRLER Yemek alanlarında da sosyal mesafenin korunmasını sağlayacağız. Masalar arasında gerekli mesafeler sağlanacak. Aileler noktasında tek masa kullanımına izin verilecek. Tek gelen yolcuların masalarda yüz yüze gelmemelerini sağlayacak tedbirleri sağlayacağız. Yolcuların güvende hissetmesi çok önemli. Yolcu havalimanına baktığında gerekli tedbirlerin alındığını görecek. “YOLCULAR İKAMET EDECEKLERİ ADRESİ BİLDİRECEK” Yolcular gelecekleri yerlerin adreslerini havalimanlarında bildirecekler. Havalimanı girişlerine özel dezenfektanlı paspas koyulacak. Bu paspasla virüsün ayakkabı ile taşınımı engellenecek. Tüm terminalde dezenfektan cihazları olacak. İstanbul Havalimanı’nın büyüklüğü bu süreçte avantaj olacak. Ülke içindeki şehirler risk bölgelerine bölünecek. Az riskli bölgelerden gelen yolcular ile yüksek riskli yerlerden gelen yolcuların farklı bölümlerden uçmasını sağlayabilecek şekilde terminali düzenleyebiliriz. “MAĞAZALAR ŞU AN İÇİN KAPALI” Havalimanındaki mağazaların açılması yolcuların sayısına bağlı. Çalışanların güvende hissetmesi de önemli. Mağazaların açılmasıyla ilgili kararı kendileri verecekler. SAĞLIK PASAPORTU TARTIŞMASI Sağlık pasaportu olursa olumlu bir katkısı olur. Antikor üreten insanlar rahatça seyahat edebilmeli. Sağlık Bakanlığı’ndan test ünitesi kurulması yönünde bir talepte bulunduk. Yurt dışından gelen yolcuların test yapıldıktan sonra ülkeye girmesini önerdik. Bakanlıktan bu konuda olumlu yanıt aldık, test için 24 saatlik bir süre gerektiği bize iletildi. HAVALİMANINDA MASKE VE ELDİVEN SATIŞI OLACAK Havalimanında maske ve eldiven satışı için belirli noktalar olacak. Ama yolcular maskesiz içeriye giremeyeceği için sadece yedek olarak havalimanından maske ve eldiven temini yapabilirler. Eldiven ve maske olmadan kesinlikle havalimanına gelmeyin. 3. PİST NE ZAMAN AÇILACAK? 3. pistin devreye girmesiyle taksi süresi kısalacak. Pist havalimanına büyük avantaj sağlayacak. 18 Haziran’da 3. pist açılacak. METRO NE ZAMAN AÇILACAK? Metronun bu yıl sonuna kadar açılması bekleniyor. Benim bildiğim kadarıyla bir gecikme yok. Metro araçları da alınmış durumda. (CNN Türk)

İstanbul Havalimanı CEO’su Kadri Samsunlu, CNN Türk’te yayınlanan Hakan Çelik’le Hafta Sonu programına konuk oldu. Ramazan Bayramı’nın ardından 28 Mayıs’ta iç hat uçuşlarının açılmasının hedeflendiğini söyleyen Samsunlu, havalimanlarında eldiven ve maske zorunluluğu olacağını, aksi halde müdahale edileceğini duyurdu.

Samsunlu’nun açıklamalarından satır başları şu şekilde:

İSTANBUL HAVALİMANI NE ZAMAN AÇILACAK?

Havalimanımız şu anda tahliye uçuşlarını gerçekleştiriyor. Dün 12 tane tahliye uçuşu gerçekleştirdi, kargo uçuşlarımız kesintisiz olarak devam ediyor. Havalimanının Ramazan Bayramı’ndan sonra 28’inde iç hat uçuşlarının açılması hedefleniyor.

HAVALİMANINDA VİRÜS ÖNLEMLERİ

Virüsle mücadelede havalandırma çok önemli. İlk günden itibaren havalimanımıza yüzde yüz taze hava verilmesini sağladık. Koronavirüsün nefes alırken bulaştığına dair kanıtlanmış bir durum yok, bu hastalığın daha çok damlacıklarla bulaştığını biliyoruz. Bunu engellemek için maske takın deniyor. Terminale giren herkes maske takmak zorunda. Terminalde maskenin sürekli takılı olması gerekiyor, aksi takdirde müdahale edilecek. Müşterilerle çok fazla temas halinde olan personellerimiz maskeyle birlikte siperlik de takacaklar. Bazıları eldiven takacaklar. Her noktada termal sistem kullanılacak.

Her yolcunun kendi sağlık durumunu bilmesi gerekiyor. Eğer ki koronavirüs semptomları buluyorsa yolcular, havalimanına gelmemeli. Havalimanına normal zamanlamalarla gelinecek. Sosyal mesafe uyarıları tüm alanda var. Yolcuların Kovid-19 kurallarına uygun şekilde terminalde bulunmaları sağlanacak. Alanda dolaşan bir hijyen takımımız olacak.

YEMEK ALANLARINDAKİ TEDBİRLER

Yemek alanlarında da sosyal mesafenin korunmasını sağlayacağız. Masalar arasında gerekli mesafeler sağlanacak. Aileler noktasında tek masa kullanımına izin verilecek. Tek gelen yolcuların masalarda yüz yüze gelmemelerini sağlayacak tedbirleri sağlayacağız. Yolcuların güvende hissetmesi çok önemli. Yolcu havalimanına baktığında gerekli tedbirlerin alındığını görecek.

“YOLCULAR İKAMET EDECEKLERİ ADRESİ BİLDİRECEK”

Yolcular gelecekleri yerlerin adreslerini havalimanlarında bildirecekler. Havalimanı girişlerine özel dezenfektanlı paspas koyulacak. Bu paspasla virüsün ayakkabı ile taşınımı engellenecek. Tüm terminalde dezenfektan cihazları olacak.

İstanbul Havalimanı’nın büyüklüğü bu süreçte avantaj olacak. Ülke içindeki şehirler risk bölgelerine bölünecek. Az riskli bölgelerden gelen yolcular ile yüksek riskli yerlerden gelen yolcuların farklı bölümlerden uçmasını sağlayabilecek şekilde terminali düzenleyebiliriz.

“MAĞAZALAR ŞU AN İÇİN KAPALI”

Havalimanındaki mağazaların açılması yolcuların sayısına bağlı. Çalışanların güvende hissetmesi de önemli. Mağazaların açılmasıyla ilgili kararı kendileri verecekler.

SAĞLIK PASAPORTU TARTIŞMASI

Sağlık pasaportu olursa olumlu bir katkısı olur. Antikor üreten insanlar rahatça seyahat edebilmeli. Sağlık Bakanlığı’ndan test ünitesi kurulması yönünde bir talepte bulunduk. Yurt dışından gelen yolcuların test yapıldıktan sonra ülkeye girmesini önerdik. Bakanlıktan bu konuda olumlu yanıt aldık, test için 24 saatlik bir süre gerektiği bize iletildi.

HAVALİMANINDA MASKE VE ELDİVEN SATIŞI OLACAK

Havalimanında maske ve eldiven satışı için belirli noktalar olacak. Ama yolcular maskesiz içeriye giremeyeceği için sadece yedek olarak havalimanından maske ve eldiven temini yapabilirler. Eldiven ve maske olmadan kesinlikle havalimanına gelmeyin.

3. PİST NE ZAMAN AÇILACAK?

3. pistin devreye girmesiyle taksi süresi kısalacak. Pist havalimanına büyük avantaj sağlayacak. 18 Haziran’da 3. pist açılacak.

METRO NE ZAMAN AÇILACAK?

Metronun bu yıl sonuna kadar açılması bekleniyor. Benim bildiğim kadarıyla bir gecikme yok. Metro araçları da alınmış durumda.

(CNN Türk)



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/2SQxX8p
via IFTTT

Türkler Dev Jet Motorunu Toplantı Odasına Sığdıracak!


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/3dxHZmG

Türkler Dev Jet Motorunu Toplantı Odasına Sığdıracak! Türk Girişim Şirketi; Holoporter ile 3 Boyutlu Görüşme Teknolojisine İmza Attı Dünyada korona virüs pandemisi sürerken; evden çalışma, uzaktan eğitim, seyahat kısıtlamaları da iş ve eğitim sektörleri için zorlayıcı olmaya devam ediyor. Her ne kadar iki boyutlu video konferans sistemleri bu süreçte popüler olsa da yüz yüze etkinliklerin verimliliği alınamıyor. Bu noktada 3D teknolojilerin önemi de giderek artıyor. Türkiye’nin inovasyon üssü Teknopark İstanbul’un kuluçka merkezi Cube Incubation’da faaliyetlerini sürdüren Scalar Vision da 4 yıllık tecrübesiyle 3D teknolojileri üzerine odaklı olarak çalışmalarını bu dönemde yoğunlaştırıyor. Şirket 2018’in Ekim ayında başladığı gerçek zamanlı 3D iletişim sistemi olan Holoporter’ı uygulamaya sunuyor. Yoğun uğraşlarla geliştirilen Holoporter ile kişilerin üç boyutlu görüntüleri gerçek zamanlı olarak başka bir yere iletiliyor. Scalar Vision yetkilileri bilim kurgu ismi ile ışınlanma projesi olarak tanımlanabilecek bu proje ile Starwars filminde yer alan Obi Wan Kenobi’nin görüntüsünün galaksiler arası seyahat etmesinin bu projeye en yakın örnek olarak verilebileceğini belirtiliyor. Hatta, görüntü iletme özelliklerinin yanında sunum, video veya üç boyutlu nesneler üzerinde birlikte çalışma modülleri ile Starwars’da kullanılan üründen daha fazla fonksiyon sağlıyoruz diyorlar. Dünyadaki örneklerine göre daha işlevsel ve daha düşük maliyetli Holoporter projesi kullandığı teknolojiler itibariyle çok karmaşık bir yapıya sahip. Görüntü işleme, üç boyut teknolojileri, oyun motoru, AR (Artırılmış Gerçeklik), grafik kartı programlama, sıkıştırma ve ağ üzerinden yayınlama teknolojilerinin en güncel tekniklerinin kullanılması hatta geliştirilmesi ile geliştirildi. Sistem geliştirmesinde kullanılan donanımın düşük maliyetli olmasının ürünlerinin özellikle işletmeler tarafından satın alınabilecek bir fiyat noktasında olmasını sağladığına dikkat çeken Scalar Vision Kurucusu Bülent Demirhan: “Firmamız tarafından geliştirilen yüksek performanslı yazılımımız sayesinde bu donanımlardan nitelikli görüntü elde edilerek çok önemli bir eşik aşıldı.Uygulamamız bir saniyede 900 MB büyüklüğünde veriyi (bir buçuk saatlik bir filmin dosya boyutu) gerçek zamanlı olarak işleyerek çalışıyor. Projemiz prototip aşamasına geldi ve kontrollü ortamda demo yapabilir durumdayız.Dünyada benzer alandaki çalışmalar arasında en nitelikli sonucu veren ürün olduğu konusunda iddialıyız. Gerçek zamanlı 3D görüntü oluşturup, sunum imkanları sağlayan iletişim sistemi bizim projemiz dışında bulunmuyor. Çok yüksek maliyetli stüdyolarda genelde sinema sektörü için oluşturulmuş sistemler mevcut olsa da bunlar iletişim sistemi olarak kullanılmaya müsait değil ve prodüksiyon süreleri ve maliyetleri çok yüksek. Bunların dışında tek sensörlü ve çok dar açılı görüntü aktarma uygulamaları var. Dar açı sebebi ile gerçeklik hissiyatı düşük ve etkili iletişim için gerekli olan diğer sunum ve 3D obje paylaşımı imkanları bulunmuyor” dedi. Alacağımız Yatırımla Dünyaya Açılacağız Dünyada benzer çalışmaların yapıldığını da belirten Demirhan bilgileri dahilinde bulunan 1 milyon dolar gibi çok yüksek maliyetli sistemler dışında gerçek zamanlı görüntü oluşturulmasında en nitelikli görüntü ve fonksiyon sağlayan en uygun uygulama olduklarını da hatırlatarak, “Elimizde performans gösteren prototipimiz hazır durumda ve çok kısa sürede sipariş üzerine üretim yapabilir duruma gelebiliriz. Seri üretim ve yurtdışı piyasalara açılım içim yatırımcı arayışımız var ve bu konuda doğru yatırım platformuyla bir araya gelirsek dünyada önemli bir oyuncu haline gelebiliriz” dedi. Holoporter nasıl bir çalışma deneyimi sunacak? Holoporter sayesinde günlük hayattakine benzer üç boyutlu görüşme yapma imkanı sunuluyor. Günlük akışta mümkün olmayan başka imkanlar da bu teknolojiyle insanlığın kullanımına sunuluyor. Örnek olarak bir plaza toplantı odasına jet motoru fiziki olarak getirilemez ama bu teknolojiyle dijital olarak saniyeler içerisinde her türlü nesneyi bulunulan ortama getirip, birbirinden uzak noktalardaki insanların bu nesneler üzerinde birlikte çalışmaları sağlanmış oluyor. Holoporter Korona Virüsü ile mücadeleye nasıl bir fayda sağlayabilir? Etkili ve güvenilir bir aşının ortaya çıkma zamanı henüz öngörülebilir değil. Uluslararası, şehirlerarası seyahat düzeninin hatta şehir içi karşılıklı görüşmelerin ne zaman normale döneceği de kestirilemiyor. Geliştirdikleri teknolojinin, yüksek verimlilik toplantıların gerçek zamanlı olarak yapılmasına imkan sağlayarak, hem sosyal mesafenin korunmasını, hem de birlikte çalışmayı mümkün kıldığına da dikkat çeken Bülent Demirhan: “Bu sayede virüsün ülke ve dünya içerisinde yayılma riskinden uzaklaşılıyor ve aynı zamanda seyahat, konaklama masraflarından da tasarruf sağlıyor. Mesafeye bağlı olarak, saatler veya günler süren iş seyahatleri yerine masanızdan uzak noktalara ulaşma imkanıyla da büyük zaman kazancı sağlıyor. Bunlara ek olarak, uluslararası /şehirlerarası ekip kurma ve birlikte çalışmanın önündeki pek çok sınır kalkmış oluyor ve bununla birlikte çok farklı iş ve sosyal imkanlar ortaya çıkarabilecek bir altyapı getirmiş oluyor. Holoporter, seri üretime geçilmesi ile bütçesel olarak zamanla son kullanıcıya da hitap edecek seviyelere gelecek” dedi. İlk sipariş savunma sanayi şirketinden! Scalar Vision Kurucusu Bülent Demirhan ilk satış anlaşmasını yaptıklarını da belirterek, ülkemizin büyük bir savunma sanayi kuruluşunun geliştirilen teknolojiyi mevcut projesine entegre etmek üzere satın aldığına vurgu yaptı. Ayrıca, projenin gelecek nesil iletişimi temsil etmesi ve 5G’nin sağlayacağı diğer imkanlar özelinde ülkemizdeki ve yurtdışındaki bazı telekom operatörleriyle iş birliği görüşmelerinin sürdüğü de aktarıldı.

Türk Girişim Şirketi; Holoporter ile 3 Boyutlu Görüşme Teknolojisine İmza Attı

Dünyada korona virüs pandemisi sürerken; evden çalışma, uzaktan eğitim, seyahat kısıtlamaları da iş ve eğitim sektörleri için zorlayıcı olmaya devam ediyor. Her ne kadar iki boyutlu video konferans sistemleri bu süreçte popüler olsa da yüz yüze etkinliklerin verimliliği alınamıyor. Bu noktada 3D teknolojilerin önemi de giderek artıyor. Türkiye’nin inovasyon üssü Teknopark İstanbul’un kuluçka merkezi Cube Incubation’da faaliyetlerini sürdüren Scalar Vision da 4 yıllık tecrübesiyle 3D teknolojileri üzerine odaklı olarak çalışmalarını bu dönemde yoğunlaştırıyor. Şirket 2018’in Ekim ayında başladığı gerçek zamanlı 3D iletişim sistemi olan Holoporter’ı uygulamaya sunuyor.

Yoğun uğraşlarla geliştirilen Holoporter ile kişilerin üç boyutlu görüntüleri gerçek zamanlı olarak başka bir yere iletiliyor. Scalar Vision yetkilileri bilim kurgu ismi ile ışınlanma projesi olarak tanımlanabilecek bu proje ile Starwars filminde yer alan Obi Wan Kenobi’nin görüntüsünün galaksiler arası seyahat etmesinin bu projeye en yakın örnek olarak verilebileceğini belirtiliyor. Hatta, görüntü iletme özelliklerinin yanında sunum, video veya üç boyutlu nesneler üzerinde birlikte çalışma modülleri ile Starwars’da kullanılan üründen daha fazla fonksiyon sağlıyoruz diyorlar.

Dünyadaki örneklerine göre daha işlevsel ve daha düşük maliyetli

Holoporter projesi kullandığı teknolojiler itibariyle çok karmaşık bir yapıya sahip. Görüntü işleme, üç boyut teknolojileri, oyun motoru, AR (Artırılmış Gerçeklik), grafik kartı programlama, sıkıştırma ve ağ üzerinden yayınlama teknolojilerinin en güncel tekniklerinin kullanılması hatta geliştirilmesi ile geliştirildi.

Sistem geliştirmesinde kullanılan donanımın düşük maliyetli olmasının ürünlerinin özellikle işletmeler tarafından satın alınabilecek bir fiyat noktasında olmasını sağladığına dikkat çeken Scalar Vision Kurucusu Bülent Demirhan: “Firmamız tarafından geliştirilen yüksek performanslı yazılımımız sayesinde bu donanımlardan nitelikli görüntü elde edilerek çok önemli bir eşik aşıldı.Uygulamamız bir saniyede 900 MB büyüklüğünde veriyi (bir buçuk saatlik bir filmin dosya boyutu) gerçek zamanlı olarak işleyerek çalışıyor. Projemiz prototip aşamasına geldi ve kontrollü ortamda demo yapabilir durumdayız.Dünyada benzer alandaki çalışmalar arasında en nitelikli sonucu veren ürün olduğu konusunda iddialıyız. Gerçek zamanlı 3D görüntü oluşturup, sunum imkanları sağlayan iletişim sistemi bizim projemiz dışında bulunmuyor. Çok yüksek maliyetli stüdyolarda genelde sinema sektörü için oluşturulmuş sistemler mevcut olsa da bunlar iletişim sistemi olarak kullanılmaya müsait değil ve prodüksiyon süreleri ve maliyetleri çok yüksek. Bunların dışında tek sensörlü ve çok dar açılı görüntü aktarma uygulamaları var. Dar açı sebebi ile gerçeklik hissiyatı düşük ve etkili iletişim için gerekli olan diğer sunum ve 3D obje paylaşımı imkanları bulunmuyor” dedi.

Alacağımız Yatırımla Dünyaya Açılacağız

Dünyada benzer çalışmaların yapıldığını da belirten Demirhan bilgileri dahilinde bulunan 1 milyon dolar gibi çok yüksek maliyetli sistemler dışında gerçek zamanlı görüntü oluşturulmasında en nitelikli görüntü ve fonksiyon sağlayan en uygun uygulama olduklarını da hatırlatarak, “Elimizde performans gösteren prototipimiz hazır durumda ve çok kısa sürede sipariş üzerine üretim yapabilir duruma gelebiliriz. Seri üretim ve yurtdışı piyasalara açılım içim yatırımcı arayışımız var ve bu konuda doğru yatırım platformuyla bir araya gelirsek dünyada önemli bir oyuncu haline gelebiliriz” dedi.

Holoporter nasıl bir çalışma deneyimi sunacak?

Holoporter sayesinde günlük hayattakine benzer üç boyutlu görüşme yapma imkanı sunuluyor. Günlük akışta mümkün olmayan başka imkanlar da bu teknolojiyle insanlığın kullanımına sunuluyor. Örnek olarak bir plaza toplantı odasına jet motoru fiziki olarak getirilemez ama bu teknolojiyle dijital olarak saniyeler içerisinde her türlü nesneyi bulunulan ortama getirip, birbirinden uzak noktalardaki insanların bu nesneler üzerinde birlikte çalışmaları sağlanmış oluyor.

Holoporter Korona Virüsü ile mücadeleye nasıl bir fayda sağlayabilir?

Etkili ve güvenilir bir aşının ortaya çıkma zamanı henüz öngörülebilir değil. Uluslararası, şehirlerarası seyahat düzeninin hatta şehir içi karşılıklı görüşmelerin ne zaman normale döneceği de kestirilemiyor.

Geliştirdikleri teknolojinin, yüksek verimlilik toplantıların gerçek zamanlı olarak yapılmasına imkan sağlayarak, hem sosyal mesafenin korunmasını, hem de birlikte çalışmayı mümkün kıldığına da dikkat çeken Bülent Demirhan: “Bu sayede virüsün ülke ve dünya içerisinde yayılma riskinden uzaklaşılıyor ve aynı zamanda seyahat, konaklama masraflarından da tasarruf sağlıyor. Mesafeye bağlı olarak, saatler veya günler süren iş seyahatleri yerine masanızdan uzak noktalara ulaşma imkanıyla da büyük zaman kazancı sağlıyor. Bunlara ek olarak, uluslararası /şehirlerarası ekip kurma ve birlikte çalışmanın önündeki pek çok sınır kalkmış oluyor ve bununla birlikte çok farklı iş ve sosyal imkanlar ortaya çıkarabilecek bir altyapı getirmiş oluyor. Holoporter, seri üretime geçilmesi ile bütçesel olarak zamanla son kullanıcıya da hitap edecek seviyelere gelecek” dedi.

İlk sipariş savunma sanayi şirketinden!

Scalar Vision Kurucusu Bülent Demirhan ilk satış anlaşmasını yaptıklarını da belirterek, ülkemizin büyük bir savunma sanayi kuruluşunun geliştirilen teknolojiyi mevcut projesine entegre etmek üzere satın aldığına vurgu yaptı. Ayrıca, projenin gelecek nesil iletişimi temsil etmesi ve 5G’nin sağlayacağı diğer imkanlar özelinde ülkemizdeki ve yurtdışındaki bazı telekom operatörleriyle iş birliği görüşmelerinin sürdüğü de aktarıldı.



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/3dxHZmG
via IFTTT

İSTANBUL SABİHA GÖKÇEN ULUSLARARASI HAVALİMANI’NDAN UÇUŞLAR BAŞLIYOR


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/3fEStD1

İSTANBUL SABİHA GÖKÇEN ULUSLARARASI HAVALİMANI’NDAN UÇUŞLAR BAŞLIYOR Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı (İSG), Türkiye genelinde korona virüs (Covid-19) salgını nedeniyle alınan tedbirler kapsamında 28 Mart tarihinde geçici olarak hizmete ara vermesinin ardından otoritenin de onay vermesi halinde kapılarını 28 Mayıs’ta yeniden açmaya hazırlanıyor. Covid-19 salgını nedeniyle alınan tedbirler kapsamında 28 Mart tarihinde geçici olarak hizmete ara veren Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı (İSG), sivil havacılık otoritesinin de onay vermesi halinde kapılarını 28 Mayıs’ta iç hat uçuşlarıyla birlikte yolcularına yeniden açmaya hazırlanıyor. Süreci değerlendiren İSG’nin CEO’su Ersel Göral, “İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı olarak tüm yolculu uçuş operasyonlarımıza ara verdiğimiz süreçte İSG olarak yoğun bir hazırlık dönemi geçirdik. Bir yandan tesislerimizin bakımlarını gerçekleştirirken diğer taraftan da tekrar faaliyete başlamak için hazırlıklarımızı hızla yaptık. Sosyal mesafe ve hijyen odaklı olarak yeni bir sisteme geçtik. Havacılıkta bundan sonra yeni bir dönemin başlayacağını söyleyebiliriz” dedi. Göral, yeni dönemde ise terminale maskesiz hiçbir yolcunun alınmayacağını ayrıca yolcu yakınlarının da artık terminal içine giremeyeceğini belirtti. “Havalimanı Pandemi Sertifikası için tüm hazırlıklarımızı tamamladık” Sabiha Gökçen Havalimanı terminal işletmecisi İSG’nin CEO’su Ersel Göral, pandeminin etkilerini sadece Türkiye’de değil dünyada da en ağır yaşayan sektörlerden birinin de sivil havacılık olduğunu belirterek, “İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’ndaki tüm yolculu uçuş operasyonlarımıza 28 Mart 2020 tarihinde ara verdik. Bu süreçte İSG olarak bir yandan tesislerimizin bakımlarını gerçekleştirirken diğer taraftan da tekrar faaliyete başlayacağımız tarihe kadar ki bu arada havalimanımızda iç hat uçuşlarının otoritenin de onay vermesi halinde 28 Mayıs’ta başlamasını planlıyoruz, hazırlıklarımıza ara vermeden devam ettik. Hazırlıklarımızın merkezinde ise sosyal mesafenin sağlanması ve hijyen geliyor. İSG olarak yakında yürürlüğe girecek olan Havalimanı Pandemi Sertifikası için tüm hazırlıklarımızı tamamladık” dedi. “Terminale maskesiz yolcu alınmayacak, yolcu yakınları terminale giriş yapamayacak” Havacılıkta yeni bir dünya düzenine geçildiğini belirten Göral, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü tarafından getirilen yeni kurallara göre, terminal binası içine maskesiz hiçbir yolcu alınmayacak. Ayrıca yolcu yakınları terminale kesinlikle giriş yapamayacak. Uçağa ise sadece bebek bakım malzemeleri, laptop ve kadın el çantaları alınabilecek. Ayrıca 100 ml. sıvı kısıtlaması devam ederken alkol oranı yüksek olan kolonya, dezenfektan gibi sıvıların 100 ml. altında olması kaydıyla uçağa alınmasına izin verilecek.” “Yolcu sayısı sürekli kontrol edilecek” Terminal binası içinde alınacak tedbirler hakkında da bilgiler veren Göral, “Özellikle terminal girişlerinde ve arındırılmış salon geçişlerinde oluşabilecek yoğunlukları engellemek için gerek görsel ve işitsel uyarılar, gerekse teknolojik çözümler kullanmayı hedefliyoruz. Güvenlik taraması öncesi yolcu sıralarını daha iyi kontrol ederek insanlar arasında yeterli mesafenin korunmasını sağlayacağız; bunun için sensörlü kameralar vasıtasıyla alanlardaki yolcu sayılarını sürekli olarak kontrol edeceğiz. Bu sistem, kişi sayısının belirlenen sayının üstüne çıkmasından önce sahadaki güvenlik personelimize mesaj göndererek sosyal mesafenin korunması için gerekli önlemlerin almamıza olanak sağlayacak” dedi. “Uçuş öncesi hızlı tanı kitlerinin konulması söz konusu olabilir” Bu yeni dönemde yolcuların bekleme alanlarındaki oturma gruplarında, check-in işlemleri esnasında, uçağa binişlerinde ve yiyecek içecek alanlarında sosyal mesafe kurallarına göre hareket edeceklerinin altını çizen Ersel Göral, “Açılışa kadar geçecek süreçte tesis havalandırması, temizlik kontrolleri, ilaçlama ve dezenfeksiyon yapılacak. Yolcuların ve personelin kullanımındaki tüm temas noktalarında el dezenfektanları konumlandırılacak, ayrıca terminale gelen yolcu veya personelin giriş kapılarında termal kameralar ile ateş ölçümleri yapılacak. Ayrıca asansörler, yürüyen yollar, yürüyen merdivenler, yolcu oturma grupları gibi temasın çok olduğu alanlarda kişi sayısı kısıtlamalarına gidilerek tüm yüzey hijyenleri sürekli olarak sağlanacak. Bu yeni dönemde kurallara ne kadar dikkat edersek, pandemi sürecini de o kadar kısa zamanda atlatabileceğimize inanıyoruz” diye konuştu. Göral, tüm bu tedbirlerle birlikte dünyada bazı örneklerini gördükleri uçuş öncesi hızlı tanı kitlerinin kullanılmasının da Sağlık Bakanlığı veya kural koyucu diğer uluslararası kurumların liderliğinde söz konusu olabileceğini belirtti. “Online işlemleri tercih edin” Yolcuların bu süreçte online işlemleri daha fazla kullanmasını öneren Göral, “Online check-in yaptıktan sonra telefonunuza gelecek bir QR kod ile hiçbir evrak belge alışverişi yapmadan seyahatinize başlayabilir, böylece hem kendiniz hem de çevrenizdeki insanlar için daha güvenli bir ortam yaratmış olabilirsiniz. Covid-19 tehdidi altında yaşadığımız bu zamanlarda havalimanları olarak bizlerin karşılaşacağı en büyük zorluk, daha az yolcu ile daha fazla alan ihtiyacı doğacak olması. Ayrıca alınan tüm önlem ve ek hizmetlerin getirdiği maliyet yükleri de olacaktır. En kısa zamanda nihai bir çözüm bulunmasını umarak, bu çözümün hayatlarımıza gireceği güne kadar normalleşme adına üzerimize düşen tüm görevleri dikkatli bir şekilde yerine getireceğimize dair misafirlerimiz gönüllerini rahat tutsunlar” ifadelerine yer verdi. “Maskesiz çalışan olmayacak” Terminal işletmesinde çalışan personelin en iyi şartlarda iş başı yapabilmeleri adına tüm önlemleri almak için hazırlıklara başladıklarını da söyleyen Ersel Göral, “Personelimizin 20 Mayıs günü işbaşı yapmasını ve normal çalışma düzenine kademeli olarak geçmeyi planlıyoruz. Çalışanlarımız, ofiste ve alanda çalışmaya geçmeden önce işyeri hekimi tarafından sağlık kontrolünden geçecekler, geçmeyen personel işbaşı yapamayacak. Tüm personel maske ve yüz siperliği takacak ve maskeler gün içinde 4 saatte bir değiştirilecek şekilde çalışanlara dağıtılacak. Personel servislerinde ve ofislerde sosyal mesafe ve hijyen kuralları hassasiyetle uygulayacak ve düzenli olarak dezenfekte işlemleri gerçekleştirilecek. İş sağlığı ve güvenliği kapsamında süreç en yüksek seviyede takip edilecek” diye konuştu.

Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı (İSG), Türkiye genelinde korona virüs (Covid-19) salgını nedeniyle alınan tedbirler kapsamında 28 Mart tarihinde geçici olarak hizmete ara vermesinin ardından otoritenin de onay vermesi halinde kapılarını 28 Mayıs’ta yeniden açmaya hazırlanıyor.

Covid-19 salgını nedeniyle alınan tedbirler kapsamında 28 Mart tarihinde geçici olarak hizmete ara veren Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı (İSG), sivil havacılık otoritesinin de onay vermesi halinde kapılarını 28 Mayıs’ta iç hat uçuşlarıyla birlikte yolcularına yeniden açmaya hazırlanıyor. Süreci değerlendiren İSG’nin CEO’su Ersel Göral, “İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı olarak tüm yolculu uçuş operasyonlarımıza ara verdiğimiz süreçte İSG olarak yoğun bir hazırlık dönemi geçirdik. Bir yandan tesislerimizin bakımlarını gerçekleştirirken diğer taraftan da tekrar faaliyete başlamak için hazırlıklarımızı hızla yaptık. Sosyal mesafe ve hijyen odaklı olarak yeni bir sisteme geçtik. Havacılıkta bundan sonra yeni bir dönemin başlayacağını söyleyebiliriz” dedi. Göral, yeni dönemde ise terminale maskesiz hiçbir yolcunun alınmayacağını ayrıca yolcu yakınlarının da artık terminal içine giremeyeceğini belirtti.

“Havalimanı Pandemi Sertifikası için tüm hazırlıklarımızı tamamladık”

Sabiha Gökçen Havalimanı terminal işletmecisi İSG’nin CEO’su Ersel Göral, pandeminin etkilerini sadece Türkiye’de değil dünyada da en ağır yaşayan sektörlerden birinin de sivil havacılık olduğunu belirterek, “İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’ndaki tüm yolculu uçuş operasyonlarımıza 28 Mart 2020 tarihinde ara verdik. Bu süreçte İSG olarak bir yandan tesislerimizin bakımlarını gerçekleştirirken diğer taraftan da tekrar faaliyete başlayacağımız tarihe kadar ki bu arada havalimanımızda iç hat uçuşlarının otoritenin de onay vermesi halinde 28 Mayıs’ta başlamasını planlıyoruz, hazırlıklarımıza ara vermeden devam ettik. Hazırlıklarımızın merkezinde ise sosyal mesafenin sağlanması ve hijyen geliyor. İSG olarak yakında yürürlüğe girecek olan Havalimanı Pandemi Sertifikası için tüm hazırlıklarımızı tamamladık” dedi.

“Terminale maskesiz yolcu alınmayacak, yolcu yakınları terminale giriş yapamayacak”

Havacılıkta yeni bir dünya düzenine geçildiğini belirten Göral, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü tarafından getirilen yeni kurallara göre, terminal binası içine maskesiz hiçbir yolcu alınmayacak. Ayrıca yolcu yakınları terminale kesinlikle giriş yapamayacak. Uçağa ise sadece bebek bakım malzemeleri, laptop ve kadın el çantaları alınabilecek. Ayrıca 100 ml. sıvı kısıtlaması devam ederken alkol oranı yüksek olan kolonya, dezenfektan gibi sıvıların 100 ml. altında olması kaydıyla uçağa alınmasına izin verilecek.”

“Yolcu sayısı sürekli kontrol edilecek”

Terminal binası içinde alınacak tedbirler hakkında da bilgiler veren Göral, “Özellikle terminal girişlerinde ve arındırılmış salon geçişlerinde oluşabilecek yoğunlukları engellemek için gerek görsel ve işitsel uyarılar, gerekse teknolojik çözümler kullanmayı hedefliyoruz. Güvenlik taraması öncesi yolcu sıralarını daha iyi kontrol ederek insanlar arasında yeterli mesafenin korunmasını sağlayacağız; bunun için sensörlü kameralar vasıtasıyla alanlardaki yolcu sayılarını sürekli olarak kontrol edeceğiz. Bu sistem, kişi sayısının belirlenen sayının üstüne çıkmasından önce sahadaki güvenlik personelimize mesaj göndererek sosyal mesafenin korunması için gerekli önlemlerin almamıza olanak sağlayacak” dedi.

“Uçuş öncesi hızlı tanı kitlerinin konulması söz konusu olabilir”

Bu yeni dönemde yolcuların bekleme alanlarındaki oturma gruplarında, check-in işlemleri esnasında, uçağa binişlerinde ve yiyecek içecek alanlarında sosyal mesafe kurallarına göre hareket edeceklerinin altını çizen Ersel Göral, “Açılışa kadar geçecek süreçte tesis havalandırması, temizlik kontrolleri, ilaçlama ve dezenfeksiyon yapılacak. Yolcuların ve personelin kullanımındaki tüm temas noktalarında el dezenfektanları konumlandırılacak, ayrıca terminale gelen yolcu veya personelin giriş kapılarında termal kameralar ile ateş ölçümleri yapılacak. Ayrıca asansörler, yürüyen yollar, yürüyen merdivenler, yolcu oturma grupları gibi temasın çok olduğu alanlarda kişi sayısı kısıtlamalarına gidilerek tüm yüzey hijyenleri sürekli olarak sağlanacak. Bu yeni dönemde kurallara ne kadar dikkat edersek, pandemi sürecini de o kadar kısa zamanda atlatabileceğimize inanıyoruz” diye konuştu. Göral, tüm bu tedbirlerle birlikte dünyada bazı örneklerini gördükleri uçuş öncesi hızlı tanı kitlerinin kullanılmasının da Sağlık Bakanlığı veya kural koyucu diğer uluslararası kurumların liderliğinde söz konusu olabileceğini belirtti.

“Online işlemleri tercih edin”

Yolcuların bu süreçte online işlemleri daha fazla kullanmasını öneren Göral, “Online check-in yaptıktan sonra telefonunuza gelecek bir QR kod ile hiçbir evrak belge alışverişi yapmadan seyahatinize başlayabilir, böylece hem kendiniz hem de çevrenizdeki insanlar için daha güvenli bir ortam yaratmış olabilirsiniz. Covid-19 tehdidi altında yaşadığımız bu zamanlarda havalimanları olarak bizlerin karşılaşacağı en büyük zorluk, daha az yolcu ile daha fazla alan ihtiyacı doğacak olması. Ayrıca alınan tüm önlem ve ek hizmetlerin getirdiği maliyet yükleri de olacaktır. En kısa zamanda nihai bir çözüm bulunmasını umarak, bu çözümün hayatlarımıza gireceği güne kadar normalleşme adına üzerimize düşen tüm görevleri dikkatli bir şekilde yerine getireceğimize dair misafirlerimiz gönüllerini rahat tutsunlar” ifadelerine yer verdi.

“Maskesiz çalışan olmayacak”

Terminal işletmesinde çalışan personelin en iyi şartlarda iş başı yapabilmeleri adına tüm önlemleri almak için hazırlıklara başladıklarını da söyleyen Ersel Göral, “Personelimizin 20 Mayıs günü işbaşı yapmasını ve normal çalışma düzenine kademeli olarak geçmeyi planlıyoruz. Çalışanlarımız, ofiste ve alanda çalışmaya geçmeden önce işyeri hekimi tarafından sağlık kontrolünden geçecekler, geçmeyen personel işbaşı yapamayacak. Tüm personel maske ve yüz siperliği takacak ve maskeler gün içinde 4 saatte bir değiştirilecek şekilde çalışanlara dağıtılacak. Personel servislerinde ve ofislerde sosyal mesafe ve hijyen kuralları hassasiyetle uygulayacak ve düzenli olarak dezenfekte işlemleri gerçekleştirilecek. İş sağlığı ve güvenliği kapsamında süreç en yüksek seviyede takip edilecek” diye konuştu.



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/3fEStD1
via IFTTT

Havayollarının Büyümesi 5 Yıldan Önce Mümkün Görünmüyor


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/2WiHdnO

Havayollarının Büyümesi 5 Yıldan Önce Mümkün Görünmüyor Boeing CEO’su David Calhoun, dün havayolu endüstrisinin geleceği ile ilgili açıklamalarda bulundu. FOX News ile yaptığı konuşmada, büyümeye dönüş tahminlerini açıkladı. Gerçek büyümenin yaklaşık beş yıl boyunca gerçekleşmeyeceğini ama , şirketinin sağlıklı bir gelecek sağlamak için gerekenleri yapabileceğine inanıyor. Boeing’in CEO’su David Calhoun yayında şunları söyledi, “Uzun vadede ve uçak ihtiyacına doğrultuda, üç yıl boyunca 2019’da sahip olduğumuz trafik seviyelerine yavaşça geri döneceğimiz. Endüstrinin neredeyse 12 yıllık büyüme eğrisini yakalamak için 2 yıllık bir süreç daha gerekeceğini öngörüyoruz. Kısa vadeli gelecekte havayollarının kaderinin yolcuların eline geçtiğini ve seyahat etme husuunda kendilerini nasıl hissettiğikleri ile doğru orantılı. Halkın havayolları ve kabin vb. güvenliğe nasıl tepki veerdiğine bağlı. Zaten havayolları bu güveni oturtmak için maske takma zorunluluğu, ateş ölçme, uçak içi servislerde kısıtlama gibi bazı önlemleri aldığını görüyoruz. Bunların normalleşmeyi sağlayıp sağlayamayacağını göreceğiz” “Sektör genelinde, genel fikir birliği talebin önceki seviyelere dönmesinin en az üç yıl süreceği yönündedir. Tabii ki uçak üreticileri için bazı şeylerin normale dönmesi için ilave teslim sürelerine ihtiyaç var, çünkü havayolları yatırım yapacak bir pozisyona gelmeden önce bir veya iki yıllık bir büyüme görmeleri gerekecek.” “Tabii ki, bir joker karakter, bir aşının geliştirilmesi her şeyi değiştirebilir. Hızlı bir geri dönüş ve toparlanma yaşanabilir”

Boeing CEO’su David Calhoun, dün havayolu endüstrisinin geleceği ile ilgili açıklamalarda bulundu. FOX News ile yaptığı konuşmada, büyümeye dönüş tahminlerini açıkladı. Gerçek büyümenin yaklaşık beş yıl boyunca gerçekleşmeyeceğini ama , şirketinin sağlıklı bir gelecek sağlamak için gerekenleri yapabileceğine inanıyor.

Boeing’in CEO’su David Calhoun yayında şunları söyledi,

“Uzun vadede ve uçak ihtiyacına doğrultuda, üç yıl boyunca 2019’da sahip olduğumuz trafik seviyelerine yavaşça geri döneceğimiz. Endüstrinin neredeyse 12 yıllık büyüme eğrisini yakalamak için 2 yıllık bir süreç daha gerekeceğini öngörüyoruz.

Kısa vadeli gelecekte havayollarının kaderinin yolcuların eline geçtiğini ve seyahat etme husuunda kendilerini nasıl hissettiğikleri ile doğru orantılı. Halkın havayolları ve kabin vb. güvenliğe nasıl tepki veerdiğine bağlı. Zaten havayolları bu güveni oturtmak için maske takma zorunluluğu, ateş ölçme, uçak içi servislerde kısıtlama gibi bazı önlemleri aldığını görüyoruz. Bunların normalleşmeyi sağlayıp sağlayamayacağını göreceğiz”

“Sektör genelinde, genel fikir birliği talebin önceki seviyelere dönmesinin en az üç yıl süreceği yönündedir. Tabii ki uçak üreticileri için bazı şeylerin normale dönmesi için ilave teslim sürelerine ihtiyaç var, çünkü havayolları yatırım yapacak bir pozisyona gelmeden önce bir veya iki yıllık bir büyüme görmeleri gerekecek.”

“Tabii ki, bir joker karakter, bir aşının geliştirilmesi her şeyi değiştirebilir. Hızlı bir geri dönüş ve toparlanma yaşanabilir”



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/2WiHdnO
via IFTTT