5 Mayıs 2020 Salı

Hangi Ülke Uçuşları Yeniden Başlıyor İÇ HATLAR BAŞLIYOR Yurt İçi’nde tüm meydanlara uçulmaya devam edileceği ve ilk etapta normal durumda planlı seferlerin %60 oranında icra edileceği öngörülmektedir. DIŞ HATLAR BAŞLIYOR Koronavirüs nedeniyle yolcu operasyonunu tahliye uçuşları haricinde durduran THY 28 Mayıs’tan itibaren yeniden uçmaya başlayacak. Dış hatlarda Haziran, Temmuz ve Ağustos programını yapan THY, aşamalı olarak seferlerini artırmayı planlıyor.  Haziran ayında 19 ülkede 22 noktaya sefer gerçekleştirilecek. Haftalık frekans sayısı ise 75 olarak belirlendi. THY, Kanada’da Toronto, Kazakistan’da Almatı, Afganistan’da Kabil, Japonya’da Tokyo, Çin’de Şanghay, Güney Kore’de Seul, Singapur, Danimarka’da Kopenhag, Isviç’te Stockholm, Noveç’te Oslo, Almanya’da Frankfurt, Berlin, Düsseldorf, MünihT, Avusturya’da Viyana, Hollanda’da Amsterdam, Belçika’da Brüksel, Beyaz Rusya’da Minsk, Gürcistan’da Tiflis, Lübnnan Beyrut, Kuveyt ve İsrail’de de Tel Aviv’e uçacak. ABD hatları ise kapalı. Temmuz ayında 74 ülkede 103 noktaya haftada 572 frekans uçulacak. ABD hatlarından Los Angeles, Chicago ve New York açılacak. Ağustos’ta ise 98 ülkede 160 noktaya haftalık 937 sefer yapılacak. Eylül ayında ise 99 ülkeye 166 noktaya haftalık olarak 989 sefer planlandı.

İÇ HATLAR BAŞLIYOR

Yurt İçi’nde tüm meydanlara uçulmaya devam edileceği ve ilk etapta normal durumda planlı seferlerin %60 oranında icra edileceği öngörülmektedir.

DIŞ HATLAR BAŞLIYOR

Koronavirüs nedeniyle yolcu operasyonunu tahliye uçuşları haricinde durduran THY 28 Mayıs’tan itibaren yeniden uçmaya başlayacak. Dış hatlarda Haziran, Temmuz ve Ağustos programını yapan THY, aşamalı olarak seferlerini artırmayı planlıyor. 

Haziran ayında 19 ülkede 22 noktaya sefer gerçekleştirilecek. Haftalık frekans sayısı ise 75 olarak belirlendi. THY, Kanada’da Toronto, Kazakistan’da Almatı, Afganistan’da Kabil, Japonya’da Tokyo, Çin’de Şanghay, Güney Kore’de Seul, Singapur, Danimarka’da Kopenhag, Isviç’te Stockholm, Noveç’te Oslo, Almanya’da Frankfurt, Berlin, Düsseldorf, MünihT, Avusturya’da Viyana, Hollanda’da Amsterdam, Belçika’da Brüksel, Beyaz Rusya’da Minsk, Gürcistan’da Tiflis, Lübnnan Beyrut, Kuveyt ve İsrail’de de Tel Aviv’e uçacak. ABD hatları ise kapalı.

Temmuz ayında 74 ülkede 103 noktaya haftada 572 frekans uçulacak. ABD hatlarından Los Angeles, Chicago ve New York açılacak.

Ağustos’ta ise 98 ülkede 160 noktaya haftalık 937 sefer yapılacak.

Eylül ayında ise 99 ülkeye 166 noktaya haftalık olarak 989 sefer planlandı.



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/2W6raJR
via IFTTT

E-TİCARETTE YENİ DÖNEM


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/2SDVY2l

E-TİCARETTE YENİ DÖNEM Türk şirketleri, koronavirüse rağmen ihracatta ‘sınır’ tanımıyor. Ürünlerini yurtdışına ulaştırmak için özel kargo uçağı kiralayıp, dolmuş gibi ülke ülke teslimat yapan da var, yolcu uçağını kargo uçağına çeviren de… Dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını, tüketicileri fiziki mağazalar yerine online kanallara yöneltti. Bilişim Sanayicileri Derneği’nin yıllık ‘Türkiye’de e-Ticaret Pazar Büyüklüğü’ raporuna göre, e-ticaret sektörü 2019 yılında, Türk Lirası bazında yüzde 39 büyümeyle 83,1 milyar liralık hacme ulaştı. Pandemi nedeniyle bu pazara olan ilginin başta market ürünleri kategorisi olmak üzere önümüzdeki dönemde artması öngörülüyor. Gelen yoğun talep nedeniyle bu dönemde en büyük sorunu lojistik alanında yaşayan e-ticaret firmaları ise ürünlerini tüketiciye ulaştırmak için birbirinden yaratıcı yöntemlere başvuruyor. 200 ARAÇ 300 MOTOSİKLET 140 ülkeye muhafazakar giyim ihracatı yapan Modanisa.com, aldığı siparişleri ulaştırmak için charter yolcu uçağı gibi özel kargo uçağı kiraladı. Modanisa Genel Müdürü Sami Güzel, “Dolmuş gibi charter uçakları tuttuk. Bir ülkeye inip ürünü teslim edip tekrar devam ettik” dedi. Pandemi döneminde kapıya teslim hizmetiyle bir adım öne çıkan Getir markasının kurucusu Nazım Salur da, “Bu dönemde talebe yetişmek için Tofaş’ın fabrikayı kapatırken elinde olan son 200 aracını biz aldık. 300 motosiklet aldık. Şimdi yeni araç ve motosiklet almak için otomotiv fabrikalarının açılmasını bekliyoruz” ifadelerini kullandı. LİMİT 2.4 MİLYON PAKET Türkiye’nin günlük lojistik kapasitesinin 2.4 milyon paketle sınırlı olduğuna dikkat çeken Elektronik Ticaret İşletmecileri Derneği (ETİD) Başkanı Emre Ekmekçi ise, bu nedenle önümüzdeki dönemde tüketicinin istediği adrese teslimat yapılması gibi alternatif dağıtım modellerinin ortaya çıkabileceğini söyledi. Öte yandan Turkish Cargo da, tedarik zincirinde oluşabilecek aksamaların önüne geçmek amacıyla geçtiğimiz günlerde kargo uçaklarına ek olarak THY’nin yolcu uçaklarıyla 5 bin tondan fazla ek kapasite oluşturdu. DÜNYADA TÜRK ÜRÜNLERİ TEMİZ VE SAĞLIKLI BİLİNİYOR Bu dönemde sadece yurtiçi e-ticarette değil sınırötesi ticarette de ciddi fırsatlar çıkabileceğine dikkat çeken Emre Ekmekçi şunları kaydetti: “Kovid 19 sonrası aslında tüketimden ziyade üretim yetersiz olduğu için sorun yaşanabileceği konuşuluyor. Türkiye bu dönemde Çin’den arta kalan tedarik boşluğuna oynayabilir. Bugün dünyada ‘Türkiye’de üretilen ürünler sağlıklı ve temizdir’ diye bir algı var. Dolayısıyla KOBİ’ler e-ihracatı gündemine almalı.” E-İSTİHDAM ATAĞI Hepsiburada’nın geçtiğimiz günlerde yaptığı 5000 kişiyi işe alacağız açıklamasının ardından dün yapılan online toplantıda Türkiye e-ticaret platformlarının diğer aktörlerinden de güzel haberler geldi. Getir markasının kurucusu Nazım Salur önümüzdeki aylarda 1500, Gittigidiyor Genel Müdürü Öget Kantarcı 100, Sahibinden.com CEO’su Burak Ertaş 50 kişiyi daha işe alacaklarını açıkladı. Avrupa ülkelerinin de Türkiye’den insan kaynağı çekmeye çalıştığına vurgu yapan Burak Ertaş, “Türkiye’deki yazılım kadrolarına yurtdışından ciddi talep var. Ben kendi yazılımcılarımın yüzde 80’ini kaptırdım. Özellikle Avrupa ülkeleri bizim gibi şirketlerden cımbızla insan çekiyor” dedi. Özgül ÖZTÜRK – AKŞAM

Türk şirketleri, koronavirüse rağmen ihracatta ‘sınır’ tanımıyor. Ürünlerini yurtdışına ulaştırmak için özel kargo uçağı kiralayıp, dolmuş gibi ülke ülke teslimat yapan da var, yolcu uçağını kargo uçağına çeviren de…

Dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını, tüketicileri fiziki mağazalar yerine online kanallara yöneltti. Bilişim Sanayicileri Derneği’nin yıllık ‘Türkiye’de e-Ticaret Pazar Büyüklüğü’ raporuna göre, e-ticaret sektörü 2019 yılında, Türk Lirası bazında yüzde 39 büyümeyle 83,1 milyar liralık hacme ulaştı. Pandemi nedeniyle bu pazara olan ilginin başta market ürünleri kategorisi olmak üzere önümüzdeki dönemde artması öngörülüyor. Gelen yoğun talep nedeniyle bu dönemde en büyük sorunu lojistik alanında yaşayan e-ticaret firmaları ise ürünlerini tüketiciye ulaştırmak için birbirinden yaratıcı yöntemlere başvuruyor.

200 ARAÇ 300 MOTOSİKLET

140 ülkeye muhafazakar giyim ihracatı yapan Modanisa.com, aldığı siparişleri ulaştırmak için charter yolcu uçağı gibi özel kargo uçağı kiraladı. Modanisa Genel Müdürü Sami Güzel, “Dolmuş gibi charter uçakları tuttuk. Bir ülkeye inip ürünü teslim edip tekrar devam ettik” dedi. Pandemi döneminde kapıya teslim hizmetiyle bir adım öne çıkan Getir markasının kurucusu Nazım Salur da, “Bu dönemde talebe yetişmek için Tofaş’ın fabrikayı kapatırken elinde olan son 200 aracını biz aldık. 300 motosiklet aldık. Şimdi yeni araç ve motosiklet almak için otomotiv fabrikalarının açılmasını bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

LİMİT 2.4 MİLYON PAKET

Türkiye’nin günlük lojistik kapasitesinin 2.4 milyon paketle sınırlı olduğuna dikkat çeken Elektronik Ticaret İşletmecileri Derneği (ETİD) Başkanı Emre Ekmekçi ise, bu nedenle önümüzdeki dönemde tüketicinin istediği adrese teslimat yapılması gibi alternatif dağıtım modellerinin ortaya çıkabileceğini söyledi. Öte yandan Turkish Cargo da, tedarik zincirinde oluşabilecek aksamaların önüne geçmek amacıyla geçtiğimiz günlerde kargo uçaklarına ek olarak THY’nin yolcu uçaklarıyla 5 bin tondan fazla ek kapasite oluşturdu.

DÜNYADA TÜRK ÜRÜNLERİ TEMİZ VE SAĞLIKLI BİLİNİYOR

Bu dönemde sadece yurtiçi e-ticarette değil sınırötesi ticarette de ciddi fırsatlar çıkabileceğine dikkat çeken Emre Ekmekçi şunları kaydetti: “Kovid 19 sonrası aslında tüketimden ziyade üretim yetersiz olduğu için sorun yaşanabileceği konuşuluyor. Türkiye bu dönemde Çin’den arta kalan tedarik boşluğuna oynayabilir. Bugün dünyada ‘Türkiye’de üretilen ürünler sağlıklı ve temizdir’ diye bir algı var. Dolayısıyla KOBİ’ler e-ihracatı gündemine almalı.”

E-İSTİHDAM ATAĞI

Hepsiburada’nın geçtiğimiz günlerde yaptığı 5000 kişiyi işe alacağız açıklamasının ardından dün yapılan online toplantıda Türkiye e-ticaret platformlarının diğer aktörlerinden de güzel haberler geldi. Getir markasının kurucusu Nazım Salur önümüzdeki aylarda 1500, Gittigidiyor Genel Müdürü Öget Kantarcı 100, Sahibinden.com CEO’su Burak Ertaş 50 kişiyi daha işe alacaklarını açıkladı. Avrupa ülkelerinin de Türkiye’den insan kaynağı çekmeye çalıştığına vurgu yapan Burak Ertaş, “Türkiye’deki yazılım kadrolarına yurtdışından ciddi talep var. Ben kendi yazılımcılarımın yüzde 80’ini kaptırdım. Özellikle Avrupa ülkeleri bizim gibi şirketlerden cımbızla insan çekiyor” dedi.

Özgül ÖZTÜRK – AKŞAM



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/2SDVY2l
via IFTTT

KORONAVİRÜS SALGINI DENİZYOLU TAŞIMACILIĞINI DA ETKİLEDİ


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/3c9OXy7

KORONAVİRÜS SALGINI DENİZYOLU TAŞIMACILIĞINI DA ETKİLEDİ Tüm dünyayı etkisi altına alan Koronavirüs salgını tabii ki lojistik sektöründe de fazlasıyla etkili oldu. Biliyoruz ki Çin, dünyadaki trafiği en yoğun 10 limandan 7’sine ev sahipliği yapıyor. Bu sebeple liman çalışanlarının ve gemi mürettebatının karantina altına alınması uygulamaları sebebiyle denizyolu konteyner taşımacılığı küresel olarak sekteye uğramış durumdadır. Çin’den dünyanın dört bir yanına taşımacılık yapan armatörler salgının yayılmasını önlemek amacıyla seferlerinde azaltmaya gittiler. Çin’in üretiminde ve ihracatında daralmaya gitmiş olması da seferlerin azalmasında bir başka sebep olarak görülmektedir. Asya-Avrupa rotasında 61 sefer iptal edildi; bu da demek oluyor ki kapasitede 151.000 TEU hacminde düşüş meydana gelecek. Halihazırda seyirlerini sürdüren gemiler ise, salgının önlenmesi sebebiyle limanlara kabul edilmiyorlar. Bu da yüklerde gecikmeye ve taşımacılık maliyetlerinin artmasına sebep oluyor. Bunun yanı sıra Çin’den yüklerin gecikmesi ve hatta hiç gelmemesi sebebiyle Çin’den karşılanan talep başka ülkelere kaydı. Türkiye de bu ülkelerden birisidir. Ancak ihracatı ithal olarak getirilen hammaddeye dayalı üretim modellerinde Çin’den hammadde arzında yaşanan darboğaz sebebiyle Çin’i ikame eden ülkelerin bu pozisyonlarını sürdürebilir kılmaları olası değildir. Uğrak iptalleri (blank sailing) sebebiyle 2020 yılının ilk iki ayında 1.9 milyon TEU hacim kaybı yaşandı. Bununla birlikte ABD’nin Çin’den denizyolu ile gelen yüklerinin en büyük uğrağı olan Los Angeles Limanı’nda hacmin yüzde 25 oranında azalması bekleniyor. Uzakdoğu’dan gelen yük ve konteyner sayılarındaki azalış nedeniyle, ihracatta boş konteyner bulma sorunları da gündeme gelmeye devam ediyor. Ayrıca biriken yükler nedeniyle, ihracat gemilerinde yer sıkıntısı da yaşanıyor. Tüketicilerin Çin/Uzakdoğu mallarındaki endişeleri nedeniyle sipariş ve yük kayıpları da yaşıyoruz. Çin’e giden yüklerin zamanında çekilememesi de söz konusu. İtalya’daki karantina nedeniyle ise yüklerin çekilememesi, malların nihai adreslerine sevk edilememesi sorunları yaşanıyor. Navlunlarda yüzde 30-40 düzeylerinde bir artış meydana geldi. Bu artışın sebebine bakacak olursak; planlanan gemi sayısında yaşanan yüzde 20’lik düşüş ve konteyner sayılarındaki yüzde 25 oranındaki azalma dikkat çekiyor. Bunlara ek olarak uğrak iptalleri ise 3 kat arttı. Tüm bu rakamların da yaşanan sıkıntıları açıkça ortaya koyuyor zaten. Biz, Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği UTİKAD olarak, dünyanın dört bir tarafındaki güvenilir kaynaklardan lojistik ve taşımacılık faaliyetlerine ilişkin güncel gelişmeleri internet sitemizde yayınlamaktayız. Özellikle lojistik operatörlerinin ulaştırma ve lojistik faaliyetlerine ilişkin güncel bilgilere ihtiyaç duyduğu bu günlerde UTİKAD’ın sunduğu hizmetin değerlendirilmesi, mevcut kaynaklarımızın etkin ve etkili kullanılmasında önemli rol oynayacağına inanıyoruz. Ayrıca dış ticaret firmalarının da söz konusu gelişmelerden haberdar olmaları, kendi lojistik operasyonlarını planlamalarında mutlaka olumlu olacaktır. Şunu da belirtmem gerekir ki, sadece sektörümüz değil yaşadığımız dünya bir kriz ile karşı karşıya. Krizin temelinde insan hayatını tehdit eden bir salgın var. Bu sebeple tüm siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel hayatımız bir dönüşüm geçirmek zorunda. Temel ihtiyaçlar, temiz su, sıhhi malzeme, ilaçlar, sosyal hayat gibi günlük hayatımızda varsaydığımız birçok unsurun kırılganlığı, bu salgın ile anlaşılıyor. Küreselleşmenin sunduğu faydalar, yine küreselleşmenin etkisi sayesinde ortaya çıkan ve lokal ölçekte kalması imkansız olguların tehdidi altına girebiliyor. Bir lojistikçi, mühendis, memur, işçi veya eğitimci olarak değil, bir insan ve hatta sadece bir canlı olarak sürdürülebilirliğin değerini tam da böyle günlerde daha net anlıyoruz. Bu sebeple öncelikle bu günlerin geride bırakılması için kamu idaresi ve özel sektör paydaşlarının iş birliği ve uyum içerisinde çalışması, sonrasında ise alınan dersler ile gerekli önlemlerin planlanması gerekmektedir. Lojistik sektörünün bir temsilcisi olarak tüm paydaşlarımıza şunu söylemek isterim: Gerek ofislerimizde gerekse evlerimizde işlerimizin başındayız. Aksayan taşımacılık operasyonları en başta bizleri etkiliyor. Dış ticaret firmalarımız bizim işlerimizin ana kaynağı. Bu olağanüstü süreçte karşılıklı anlayışla, iş birliğiyle ve özveriyle süreçlerimizi yönetmemiz gerekmektedir. Havayolu firmalarından acentelere, karayolu firmalarından liman operatörlerine kadar dünya standartlarında sunulan lojistik hizmetlerindeki aksamaların giderilmesinde yine lojistik firmaları, yine taşıma işleri organizatörleri işlevsel yaklaşımları ile yol gösterici olacaktır. Dış ticaret firmalarının rota optimizasyonu ve mevcut kaynakların verimli kullanılması amacıyla dünyanın dört bir yanındaki acenteleri ile hizmet veren lojistik hizmet sağlayıcı firmalara güvenmeleri gerekmektedir. Emre ELDENER UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ticareti Dergisi – Nisan Sayısı

Tüm dünyayı etkisi altına alan Koronavirüs salgını tabii ki lojistik sektöründe de fazlasıyla etkili oldu. Biliyoruz ki Çin, dünyadaki trafiği en yoğun 10 limandan 7’sine ev sahipliği yapıyor. Bu sebeple liman çalışanlarının ve gemi mürettebatının karantina altına alınması uygulamaları sebebiyle denizyolu konteyner taşımacılığı küresel olarak sekteye uğramış durumdadır. Çin’den dünyanın dört bir yanına taşımacılık yapan armatörler salgının yayılmasını önlemek amacıyla seferlerinde azaltmaya gittiler. Çin’in üretiminde ve ihracatında daralmaya gitmiş olması da seferlerin azalmasında bir başka sebep olarak görülmektedir. Asya-Avrupa rotasında 61 sefer iptal edildi; bu da demek oluyor ki kapasitede 151.000 TEU hacminde düşüş meydana gelecek.

Halihazırda seyirlerini sürdüren gemiler ise, salgının önlenmesi sebebiyle limanlara kabul edilmiyorlar. Bu da yüklerde gecikmeye ve taşımacılık maliyetlerinin artmasına sebep oluyor. Bunun yanı sıra Çin’den yüklerin gecikmesi ve hatta hiç gelmemesi sebebiyle Çin’den karşılanan talep başka ülkelere kaydı. Türkiye de bu ülkelerden birisidir. Ancak ihracatı ithal olarak getirilen hammaddeye dayalı üretim modellerinde Çin’den hammadde arzında yaşanan darboğaz sebebiyle Çin’i ikame eden ülkelerin bu pozisyonlarını sürdürebilir kılmaları olası değildir. Uğrak iptalleri (blank sailing) sebebiyle 2020 yılının ilk iki ayında 1.9 milyon TEU hacim kaybı yaşandı. Bununla birlikte ABD’nin Çin’den denizyolu ile gelen yüklerinin en büyük uğrağı olan Los Angeles Limanı’nda hacmin yüzde 25 oranında azalması bekleniyor. Uzakdoğu’dan gelen yük ve konteyner sayılarındaki azalış nedeniyle, ihracatta boş konteyner bulma sorunları da gündeme gelmeye devam ediyor. Ayrıca biriken yükler nedeniyle, ihracat gemilerinde yer sıkıntısı da yaşanıyor. Tüketicilerin Çin/Uzakdoğu mallarındaki endişeleri nedeniyle sipariş ve yük kayıpları da yaşıyoruz. Çin’e giden yüklerin zamanında çekilememesi de söz konusu. İtalya’daki karantina nedeniyle ise yüklerin çekilememesi, malların nihai adreslerine sevk edilememesi sorunları yaşanıyor. Navlunlarda yüzde 30-40 düzeylerinde bir artış meydana geldi. Bu artışın sebebine bakacak olursak; planlanan gemi sayısında yaşanan yüzde 20’lik düşüş ve konteyner sayılarındaki yüzde 25 oranındaki azalma dikkat çekiyor. Bunlara ek olarak uğrak iptalleri ise 3 kat arttı. Tüm bu rakamların da yaşanan sıkıntıları açıkça ortaya koyuyor zaten.

Biz, Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği UTİKAD olarak, dünyanın dört bir tarafındaki güvenilir kaynaklardan lojistik ve taşımacılık faaliyetlerine ilişkin güncel gelişmeleri internet sitemizde yayınlamaktayız. Özellikle lojistik operatörlerinin ulaştırma ve lojistik faaliyetlerine ilişkin güncel bilgilere ihtiyaç duyduğu bu günlerde UTİKAD’ın sunduğu hizmetin değerlendirilmesi, mevcut kaynaklarımızın etkin ve etkili kullanılmasında önemli rol oynayacağına inanıyoruz. Ayrıca dış ticaret firmalarının da söz konusu gelişmelerden haberdar olmaları, kendi lojistik operasyonlarını planlamalarında mutlaka olumlu olacaktır.

Şunu da belirtmem gerekir ki, sadece sektörümüz değil yaşadığımız dünya bir kriz ile karşı karşıya. Krizin temelinde insan hayatını tehdit eden bir salgın var. Bu sebeple tüm siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel hayatımız bir dönüşüm geçirmek zorunda. Temel ihtiyaçlar, temiz su, sıhhi malzeme, ilaçlar, sosyal hayat gibi günlük hayatımızda varsaydığımız birçok unsurun kırılganlığı, bu salgın ile anlaşılıyor. Küreselleşmenin sunduğu faydalar, yine küreselleşmenin etkisi sayesinde ortaya çıkan ve lokal ölçekte kalması imkansız olguların tehdidi altına girebiliyor. Bir lojistikçi, mühendis, memur, işçi veya eğitimci olarak değil, bir insan ve hatta sadece bir canlı olarak sürdürülebilirliğin değerini tam da böyle günlerde daha net anlıyoruz. Bu sebeple öncelikle bu günlerin geride bırakılması için kamu idaresi ve özel sektör paydaşlarının iş birliği ve uyum içerisinde çalışması, sonrasında ise alınan dersler ile gerekli önlemlerin planlanması gerekmektedir.

Lojistik sektörünün bir temsilcisi olarak tüm paydaşlarımıza şunu söylemek isterim: Gerek ofislerimizde gerekse evlerimizde işlerimizin başındayız. Aksayan taşımacılık operasyonları en başta bizleri etkiliyor. Dış ticaret firmalarımız bizim işlerimizin ana kaynağı. Bu olağanüstü süreçte karşılıklı anlayışla, iş birliğiyle ve özveriyle süreçlerimizi yönetmemiz gerekmektedir. Havayolu firmalarından acentelere, karayolu firmalarından liman operatörlerine kadar dünya standartlarında sunulan lojistik hizmetlerindeki aksamaların giderilmesinde yine lojistik firmaları, yine taşıma işleri organizatörleri işlevsel yaklaşımları ile yol gösterici olacaktır. Dış ticaret firmalarının rota optimizasyonu ve mevcut kaynakların verimli kullanılması amacıyla dünyanın dört bir yanındaki acenteleri ile hizmet veren lojistik hizmet sağlayıcı firmalara güvenmeleri gerekmektedir.
Emre ELDENER
UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı
Deniz Ticareti Dergisi – Nisan Sayısı



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/3c9OXy7
via IFTTT

4 Mayıs 2020 Pazartesi

Siber suçlular, video konferans sistemlerini hedef almaktan vazgeçmiyor Zoom, Microsoft Teams veya Slack gibi önde gelen video konferans platformlarına yönelik yoğun global ilgi, siber suçluların da iştahını kabartıyor. Siber güvenlik kuruluşu ESET, çeşitli güvenlik araştırmacıları tarafından belirlenen ve Microsoft Teams’e yönelebilecek bir güvenlik açığına dikkat çekti. Microsoft, açığı hemen kapattı ancak siber suçluların bu tür açıklara yönelik arayışları devam edecek gibi görünüyor. Siber güvenlik kuruluşu ESET, ABD merkezli CyberArk araştırmacılarının incelemesini mercek altına aldı. Araştırmacılar “Microsoft Teams’te bir ‘alt etki alanını’ ele geçirebilecek güvenlik açığı bulunduğunu tespit ettiler. Buna göre siber saldırganlar, bu açık yoluyla kullanıcı verilerini çalmak ve sonuçta bir kuruluşun tüm Teams hesaplarını ele geçirmek için kötü amaçlı bir GIF kullanma imkanına sahipler. Araştırmacılar, hazırladıkları incelemede “Saldırgan bir şekilde kullanıcıyı, ele geçirilen alt etki alanlarını ziyaret etmeye zorlayabiliyorsa, kurbanın tarayıcısı bu çerezi saldırganın sunucusuna gönderir ve saldırgan bir skype belirteci oluşturabilir. Tüm bunları yaptıktan sonra, saldırgan kurbanın Teams hesap verilerini çalabilir” açıklamasını yaptılar. Güvenlik açığı nasıl istismar ediliyor? Güvenlik açığından faydalanmak, kurbanlara kötü amaçlı bir GIF dosyası göndermekle başlıyor. Endişe verici ölçüde, GIF’i görüntülemek bile etkilenmek için yeterli. Saldırı, solucan benzeri bir şekilde otomatik olarak yayılabilme potansiyeline sahip. Kusurun, Teams’in hem masaüstü hem de web tarayıcı sürümlerinde mevcut olduğu söyleniyor. CyberArk araştırmacıları, bulgularını Microsoft’la paylaştı. Teknoloji devi hızlı hareket etti ve hemen yanlış yapılandırılmış Domain Name System (DNS) kayıtlarını düzeltti. 20 Nisan tarihinde ise Microsoft Teams için bir yama yayınlandı. İlk tespitler, bu aşamada hiçbir saldırının gerçekleşmediği yönünde. Yine de bu örnek, video konferans sistemlerinin oldukça gözde olduğu bir dönemde, bundan fayda çıkarmaya çalışan siber suçlulara karşı daha fazla tetikte olunması gerektiğine işaret ediyor. Computer hacker silhouette of hooded man

Zoom, Microsoft Teams veya Slack gibi önde gelen video konferans platformlarına yönelik yoğun global ilgi, siber suçluların da iştahını kabartıyor. Siber güvenlik kuruluşu ESET, çeşitli güvenlik araştırmacıları tarafından belirlenen ve Microsoft Teams’e yönelebilecek bir güvenlik açığına dikkat çekti. Microsoft, açığı hemen kapattı ancak siber suçluların bu tür açıklara yönelik arayışları devam edecek gibi görünüyor.

Siber güvenlik kuruluşu ESET, ABD merkezli CyberArk araştırmacılarının incelemesini mercek altına aldı. Araştırmacılar “Microsoft Teams’te bir ‘alt etki alanını’ ele geçirebilecek güvenlik açığı bulunduğunu tespit ettiler. Buna göre siber saldırganlar, bu açık yoluyla kullanıcı verilerini çalmak ve sonuçta bir kuruluşun tüm Teams hesaplarını ele geçirmek için kötü amaçlı bir GIF kullanma imkanına sahipler.

Araştırmacılar, hazırladıkları incelemede “Saldırgan bir şekilde kullanıcıyı, ele geçirilen alt etki alanlarını ziyaret etmeye zorlayabiliyorsa, kurbanın tarayıcısı bu çerezi saldırganın sunucusuna gönderir ve saldırgan bir skype belirteci oluşturabilir. Tüm bunları yaptıktan sonra, saldırgan kurbanın Teams hesap verilerini çalabilir” açıklamasını yaptılar.

Güvenlik açığı nasıl istismar ediliyor?

Güvenlik açığından faydalanmak, kurbanlara kötü amaçlı bir GIF dosyası göndermekle başlıyor. Endişe verici ölçüde, GIF’i görüntülemek bile etkilenmek için yeterli. Saldırı, solucan benzeri bir şekilde otomatik olarak yayılabilme potansiyeline sahip. Kusurun, Teams’in hem masaüstü hem de web tarayıcı sürümlerinde mevcut olduğu söyleniyor.

CyberArk araştırmacıları, bulgularını Microsoft’la paylaştı. Teknoloji devi hızlı hareket etti ve hemen yanlış yapılandırılmış Domain Name System (DNS) kayıtlarını düzeltti. 20 Nisan tarihinde ise Microsoft Teams için bir yama yayınlandı. İlk tespitler, bu aşamada hiçbir saldırının gerçekleşmediği yönünde. Yine de bu örnek, video konferans sistemlerinin oldukça gözde olduğu bir dönemde, bundan fayda çıkarmaya çalışan siber suçlulara karşı daha fazla tetikte olunması gerektiğine işaret ediyor.

Computer hacker silhouette of hooded man


from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/35ytZ9B
via IFTTT

Siber suçlular, video konferans sistemlerini hedef almaktan vazgeçmiyor


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/35ytZ9B