26 Şubat 2020 Çarşamba

ANA HOLDINGS 20 adet Boeing 787- siparişi ile filosunu genişletiyor ANA HOLDINGS 20 adet Boeing 787- siparişi ile filosunu genişletiyor Yeni uçakların eklenmesiyle ANA filosundaki Boeing 787’lerin sayısı 100’ü geçecek. ANA’nın iç hatlarda kullandığı Boeing 777’lerin yerini alacak yeni Boeing 787-10’lar, karbon ve ses emisyonunu önemli oranda azaltacak. ANA Holdings en büyük Boeing 787 işletmecisi ve Japonya’da iç hatlarda Boeing 787-10 çalıştıran ilk havayolu şirketi olacak. ANA Holdings sürdürülebilirlik alanındaki çalışmalarını uzun vadede destekleyecek bir yatırım yaparak 20 adet yeni Boeing 787-10 ve 788-9 siparişiyle filosunu genişletme kararı aldı. Onaylanan karar 11 adet 787-10 için kesin ve dokuz adet 787-9 (dört kesin ve beş opsiyonel) siparişi kapsıyor. Havayolu’nun iç hatlarda kullanacağı 787-10’lar 2022 ve 2024 arasında hizmete girecek. 787-9’lar ise 2024 ve 2025 yılında uluslararası hatlarda hizmete girecek. ANA ve ANA Holdings İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Yutaka Ito, “Performansından son derece memnun olduğumuz, gelişmiş teknolojiye sahip Boeing 787 modelinin filomuzdaki sayısını artırmaktan onur duyuyoruz. Bu uçaklar, tüm filomuzu daha çevre dostu yapma ve gürültü üretimini azaltma çabalarımızı desteklemek üzere ANA tarafından atılmış önemli bir adımı temsil etmektedir. 787-10’ları iç hatlarda kullanmak, ANA Grup olarak liderlik rolünü sürdürmemize ve sorumlu kurumsal bir vatandaş olarak işletme yeteneklerimizi  geliştirmemize yardımcı olacaktır.” Boeing 787, gelişmiş uçak tasarım materyalleri içeren donanımı ile ANA tarafından kullanılmakta olan Boeing 777 uçaklarına oranla önemli ölçüde daha fazla randıman sağlamaktadır. ANA, iç hatlarda kullanılan 777’leri 787’lerle değiştirerek yüzde 25 yakıt tasarrufu sağlayacaktır. 787’ler 777’lerden daha sessiz oldukları için, yapılan bu hamle aynı zamanda gürültü emisyonunu da azaltacaktır. ANA, bu açıklamadan önce 83 adet 787 siparişi vermiş ve bu 787 siparişlerinin 71’ini teslim alarak hizmete sokmuştur. ANA, 20 uçağın tümü hizmete girerse 2025 yılına kadar toplam 103 adet 787 işletiyor olacak.  Yeni sipariş verilen uçaklar GE Havacılık tarafından üretilen motorları kullanmaktadır. ANA Holding, filosuna bir uçak eklerken bir dizi etkeni dikkate alarak çok kapsamlı bir değerlendirme sürecinin ardından, Boeing 787’nin ANA Holding’in havayolu hizmetleri ve yolcu memnuniyeti bakımından en uygun seçenek olduğuna karar vermiştir.   Boeing 787-10 ve 787-9 ayrıntılar   Boeing 787-10 Boeing 787-9 Genel boy 68.3m 62.8m Kuyruk yüksekliği 17.0m 17.0m Kanat uzunluğu 60.1m 60.1m Motor GEnx-1B GEnx-1B Azami seyir menzili 11,750km 13,950km *Boeing verileri   ANA Hakkında “Inspiration of Japan” yüksek kalite hizmeti sayesinde ANA 2013 yılından bu yana her yıl SKYTRAX tarafından 5 Yıldız ile ödüllendirilmiştir. ANA, bu değerli ödülü yedi yıl peş peşe kazanan tek Japonya havayoludur. Ek olarak, ANA Air Transport World tarafından son on yıl içinde 2007, 2013 ve 2018 yıllarında üç kez “Yılın Havayolu” seçilmiş, bu prestijli ödülü birçok kez kazanan az sayıdaki havayolundan birisi olmuştur. 1952 yılında iki helikopter ile kurulan ANA, Japonya’nın 78 uluslararası, 118 iç hat seferi yapan en büyük havayolu, Asya’nın da en önemli havayolu şirketlerinden birisi oldu. ANA yolcuların Tokyo’ya ve Tokyo kentindeki iki havaalanı NARITA ve HANEDA yoluyla Japonya’daki çeşitli noktalara seyahat etmesine olanak veren ve aynı zamanda aynı gün içinde çeşitli Kuzey Amerika, Asya ve Çin kentine bağlantı sağlayan eşsiz bir çifte merkez modeli uygulamaktadır. ANA 1999’dan beri Star Alliance üyesidir ve United Airlines, Lufthansa, Uluslararası İsviçre Havayolları ve Avusturya Havayolları ile ortak girişimleri bulunmaktadır. ANA’nın eksiksiz hizmetine ve ödüllü geçmişine ek olarak, ANA Group yan kuruluşu Peach Aviation Limited Japonya’nın lider limited şirketidir ve 2019 sonlarında Vanilla Air Inc. entegrasyonuyla daha da büyümüştür. ANA Group 2018 mali yılında 54.4 milyon yolcu taşımıştır, yaklaşık 43,000 çalışanı ve 260 uçaktan oluşan bir filosu vardır. ANA Boeing 787 Dreamliner’in ilk müşterisi ve en büyük operatörü olmaktan onur duymaktadır. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki bağlantıyı ziyaret edin. https://www.ana.co.jp/group/en/

ANA HOLDINGS 20 adet Boeing 787- siparişi ile filosunu genişletiyor

  • Yeni uçakların eklenmesiyle ANA filosundaki Boeing 787’lerin sayısı 100’ü geçecek.
  • ANA’nın iç hatlarda kullandığı Boeing 777’lerin yerini alacak yeni Boeing 787-10’lar, karbon ve ses emisyonunu önemli oranda azaltacak.
  • ANA Holdings en büyük Boeing 787 işletmecisi ve Japonya’da iç hatlarda Boeing 787-10 çalıştıran ilk havayolu şirketi olacak.

ANA Holdings sürdürülebilirlik alanındaki çalışmalarını uzun vadede destekleyecek bir yatırım yaparak 20 adet yeni Boeing 787-10 ve 788-9 siparişiyle filosunu genişletme kararı aldı. Onaylanan karar 11 adet 787-10 için kesin ve dokuz adet 787-9 (dört kesin ve beş opsiyonel) siparişi kapsıyor. Havayolu’nun iç hatlarda kullanacağı 787-10’lar 2022 ve 2024 arasında hizmete girecek. 787-9’lar ise 2024 ve 2025 yılında uluslararası hatlarda hizmete girecek.

ANA ve ANA Holdings İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Yutaka Ito, “Performansından son derece memnun olduğumuz, gelişmiş teknolojiye sahip Boeing 787 modelinin filomuzdaki sayısını artırmaktan onur duyuyoruz. Bu uçaklar, tüm filomuzu daha çevre dostu yapma ve gürültü üretimini azaltma çabalarımızı desteklemek üzere ANA tarafından atılmış önemli bir adımı temsil etmektedir. 787-10’ları iç hatlarda kullanmak, ANA Grup olarak liderlik rolünü sürdürmemize ve sorumlu kurumsal bir vatandaş olarak işletme yeteneklerimizi  geliştirmemize yardımcı olacaktır.”

Boeing 787, gelişmiş uçak tasarım materyalleri içeren donanımı ile ANA tarafından kullanılmakta olan Boeing 777 uçaklarına oranla önemli ölçüde daha fazla randıman sağlamaktadır. ANA, iç hatlarda kullanılan 777’leri 787’lerle değiştirerek yüzde 25 yakıt tasarrufu sağlayacaktır. 787’ler 777’lerden daha sessiz oldukları için, yapılan bu hamle aynı zamanda gürültü emisyonunu da azaltacaktır.

ANA, bu açıklamadan önce 83 adet 787 siparişi vermiş ve bu 787 siparişlerinin 71’ini teslim alarak hizmete sokmuştur. ANA, 20 uçağın tümü hizmete girerse 2025 yılına kadar toplam 103 adet 787 işletiyor olacak.  Yeni sipariş verilen uçaklar GE Havacılık tarafından üretilen motorları kullanmaktadır.

ANA Holding, filosuna bir uçak eklerken bir dizi etkeni dikkate alarak çok kapsamlı bir değerlendirme sürecinin ardından, Boeing 787’nin ANA Holding’in havayolu hizmetleri ve yolcu memnuniyeti bakımından en uygun seçenek olduğuna karar vermiştir.

 

Boeing 787-10 ve 787-9 ayrıntılar

  Boeing 787-10 Boeing 787-9
Genel boy 68.3m 62.8m
Kuyruk yüksekliği 17.0m 17.0m
Kanat uzunluğu 60.1m 60.1m
Motor GEnx-1B GEnx-1B
Azami seyir menzili 11,750km 13,950km

*Boeing verileri

 

ANA Hakkında

“Inspiration of Japan” yüksek kalite hizmeti sayesinde ANA 2013 yılından bu yana her yıl SKYTRAX tarafından 5 Yıldız ile ödüllendirilmiştir. ANA, bu değerli ödülü yedi yıl peş peşe kazanan tek Japonya havayoludur.

Ek olarak, ANA Air Transport World tarafından son on yıl içinde 2007, 2013 ve 2018 yıllarında üç kez “Yılın Havayolu” seçilmiş, bu prestijli ödülü birçok kez kazanan az sayıdaki havayolundan birisi olmuştur.

1952 yılında iki helikopter ile kurulan ANA, Japonya’nın 78 uluslararası, 118 iç hat seferi yapan en büyük havayolu, Asya’nın da en önemli havayolu şirketlerinden birisi oldu. ANA yolcuların Tokyo’ya ve Tokyo kentindeki iki havaalanı NARITA ve HANEDA yoluyla Japonya’daki çeşitli noktalara seyahat etmesine olanak veren ve aynı zamanda aynı gün içinde çeşitli Kuzey Amerika, Asya ve Çin kentine bağlantı sağlayan eşsiz bir çifte merkez modeli uygulamaktadır. ANA 1999’dan beri Star Alliance üyesidir ve United Airlines, Lufthansa, Uluslararası İsviçre Havayolları ve Avusturya Havayolları ile ortak girişimleri bulunmaktadır.

ANA’nın eksiksiz hizmetine ve ödüllü geçmişine ek olarak, ANA Group yan kuruluşu Peach Aviation Limited Japonya’nın lider limited şirketidir ve 2019 sonlarında Vanilla Air Inc. entegrasyonuyla daha da büyümüştür. ANA Group 2018 mali yılında 54.4 milyon yolcu taşımıştır, yaklaşık 43,000 çalışanı ve 260 uçaktan oluşan bir filosu vardır. ANA Boeing 787 Dreamliner’in ilk müşterisi ve en büyük operatörü olmaktan onur duymaktadır.

Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki bağlantıyı ziyaret edin.

https://www.ana.co.jp/group/en/



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/3a9K1rw
via IFTTT

TÜRKİYE ve İRAN ARASINDAKİ UÇUŞLAR DURDURULDU Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü , Türkiye ile İran arasındaki yolcu uçuşları ikinci bir duyuruya kadar durdu. Mahan Havayolları W5114 IKA-IST seferi geri çevrildi. Karar aşağıdaki gibidir. Türkiye ile İran arasındaki yolcu uçuşları ikinci bir duyuruya kadar durdurulmuş olup İran’lı taşıyıcıların yolcusuz gelerek Türkiye’den İran’a gidecek yolcuları taşımasına izin verilecektir. Bu uçuşlarda Türk yolcu taşınmayacaktır. Kamuoyuna ve ilgililere duyurulur. İranlı Havayolu yetkilileri de iş ortaklarını ve servis sağlayıcılarını bu konuda bilgilendirdi. Degerlı IATA Acentalarımız, CORONO VIRUS sebebıyle ,28/02 Cuma aksamına kadar devam edecek olan MAHAN HAVAYOLLARIMIZIN IKA-IST-IKA seferlerı, TURKIYE SIVIL HAVACILIK tarafından 26/02/2020 – 18:00 ıtıbarı ıle aldıgı karar netıcesınde tum IRAN ucuslarını durdurmustur ve bu aksam gelecek olan W5114 IKA-IST seferımız havada sınırdan gerı dondurulmustur. Kesınlıkle ambara W5 ıcın 537 AWB nolu cargoların alınmaması onemle rıcadır.

Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü , Türkiye ile İran arasındaki yolcu uçuşları ikinci bir duyuruya kadar durdu.
Mahan Havayolları W5114 IKA-IST seferi geri çevrildi.
Karar aşağıdaki gibidir.
Türkiye ile İran arasındaki yolcu uçuşları ikinci bir duyuruya kadar durdurulmuş olup İran’lı taşıyıcıların yolcusuz gelerek Türkiye’den İran’a gidecek yolcuları taşımasına izin verilecektir. Bu uçuşlarda Türk yolcu taşınmayacaktır. Kamuoyuna ve ilgililere duyurulur.
İranlı Havayolu yetkilileri de iş ortaklarını ve servis sağlayıcılarını bu konuda bilgilendirdi.
Degerlı IATA Acentalarımız,
CORONO VIRUS sebebıyle ,28/02 Cuma aksamına kadar devam edecek
olan MAHAN HAVAYOLLARIMIZIN IKA-IST-IKA seferlerı,
TURKIYE SIVIL HAVACILIK tarafından 26/02/2020 – 18:00 ıtıbarı ıle aldıgı karar netıcesınde
tum IRAN ucuslarını durdurmustur ve bu aksam gelecek olan
W5114 IKA-IST seferımız havada sınırdan gerı dondurulmustur.
Kesınlıkle ambara W5 ıcın 537 AWB nolu cargoların alınmaması onemle rıcadır.


from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/3c4Urux
via IFTTT

TÜRKİYE ve İRAN ARASINDAKİ UÇUŞLAR DURDURULDU


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/3c4Urux

25 Şubat 2020 Salı

Türkiye Havayolları Pilotları Derneği (TALPA) kaptan pilotun tutuklanmasına tepkili TALPA Yönetim Kurulu PEGASUS Kaptan Pilotu’nun Tutuklanması İle İlgili Basın Açıklaması BASIN BİLDİRİSİ   Türkiye Havayolları Pilotları Derneği (TALPA) olarak, 5 Şubat 2020 tarihinde Sabiha Gökçen Havalimanı’nda meydana gelen üzücü kaza hakkında yapılmakta olan adlî soruşturma kapsamında, kaptan pilotun tutuklanmasına karar verildiğini derin bir üzüntü ile öğrenmiş bulunuyoruz. Türkiye Havayolları Pilotları Derneği (TALPA) olarak, bu üzücü kazanın nedenlerinin henüz tüm açıklığıyla ortaya çıkmadığı ve ön raporun dahi yazım aşamasında olduğu bir zamanda, tüm dikkatlerin pilota yönelmesine sebep olabilecek eylem ve söylemlerden kaçınılması gerektiği kanaatindeyiz. Belirtmek isteriz ki; uçak kazalarından sonra yapılan teknik soruşturmaların en önemli amacı, kazadan dersler çıkartarak, uçuş emniyetini daha da mükemmelleştirecek yeni önlemler/kurallar oluşmasını sağlamak ve aynı nedenden kaynaklanabilecek kazaların önlenmesi ve uçuş emniyetinin sağlanmasıdır. Bu husus ülkemizin de onaylayarak kabul ettiği  ICAO Annex 13’de vurgulanmaktadır. Bunun yanı sıra, soruşturma sonucunda kazanın sebeplerinin aydınlatılması ve sorumlular var ise bunların tespiti ile haklarında yasal işlem yapılması gerekliliği tartışmasızdır. Ancak; soruşturmanın erken evrelerinde pilotun, kazanın en önemli etkeni olabileceğine dair izlenim yaratan tutum, uçak kazalarının genellikle onlarca farklı eşzamanlı sebebe dayalı olabileceğini gözden kaçıracağı gibi, tutuklanma ve/veya cezalandırılma tedirginliği altındaki kişilerin beyanlarının samimiyetini de etkileyerek, kaza ile ilgili gerçek veri ve bilgilerin bir kısmının dile getirilmesini engelleyebilecektir, ki bu da Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO) ve Avrupa Birliği’nin 376/2014 Sayılı Tüzük’ünde yer alan emniyet prensipleri ile uyumlu değildir. Tüm bunlara ek olarak; bu aşamada pilotun tek ve yegâne sorumlu kişi olarak algılanması, halen liyakâtle görevlerini sürdürmekte olan binlerce pilotun karar alma süreçlerinde yaptırım korkusu yaşamasına neden olacak ve gerektiğinde anlık şekilde bağımsız karar alma/inisiyatif kullanma yeteneklerini zedeleyerek kokpitte tedirginlik yaratabilecektir. Unutmamak gerekir ki, sivil hava araçlarında pilotun mevcudiyeti daha uzun bir süre boyunca kaçınılmazdır. Yüzlerce kişinin canı ve malının sorumluluğuyla birlikte, hızla gelişmekte olan Türk Sivil Havacılığı’nın bayrağını tüm dünyaya taşıyan pilotların omuzlarındaki ağır yükün, ceza ya da sair yaptırım korkuları ile ağırlaştırılmaması uçuş güvenliği bakımından kritik önemdedir. Bu nedenle, üzücü kazanın sebepleri henüz net olarak belirlenmemişken, pilotlara yönelik olumsuz izlenim oluşturabilecek ve pilotların görevlerini ifa esnasındaki karar alma özgürlüklerini kısıtlayabilecek söylem, eylem ve işlemlerden olabildiğince kaçınılmasının uygun olacağı yönündeki kanaatimizi kamuoyunun değerli bilgisine sunarız. Saygılarımızla, TALPA Yönetim Kurulu

TALPA Yönetim Kurulu

PEGASUS Kaptan Pilotu’nun Tutuklanması İle İlgili Basın Açıklaması

BASIN BİLDİRİSİ

 

Türkiye Havayolları Pilotları Derneği (TALPA) olarak, 5 Şubat 2020 tarihinde Sabiha Gökçen Havalimanı’nda meydana gelen üzücü kaza hakkında yapılmakta olan adlî soruşturma kapsamında, kaptan pilotun tutuklanmasına karar verildiğini derin bir üzüntü ile öğrenmiş bulunuyoruz.

Türkiye Havayolları Pilotları Derneği (TALPA) olarak, bu üzücü kazanın nedenlerinin henüz tüm açıklığıyla ortaya çıkmadığı ve ön raporun dahi yazım aşamasında olduğu bir zamanda, tüm dikkatlerin pilota yönelmesine sebep olabilecek eylem ve söylemlerden kaçınılması gerektiği kanaatindeyiz.

Belirtmek isteriz ki; uçak kazalarından sonra yapılan teknik soruşturmaların en önemli amacı, kazadan dersler çıkartarak, uçuş emniyetini daha da mükemmelleştirecek yeni önlemler/kurallar oluşmasını sağlamak ve aynı nedenden kaynaklanabilecek kazaların önlenmesi ve uçuş emniyetinin sağlanmasıdır. Bu husus ülkemizin de onaylayarak kabul ettiği  ICAO Annex 13’de vurgulanmaktadır.

Bunun yanı sıra, soruşturma sonucunda kazanın sebeplerinin aydınlatılması ve sorumlular var ise bunların tespiti ile haklarında yasal işlem yapılması gerekliliği tartışmasızdır.

Ancak;

soruşturmanın erken evrelerinde pilotun, kazanın en önemli etkeni olabileceğine dair izlenim yaratan tutum, uçak kazalarının genellikle onlarca farklı eşzamanlı sebebe dayalı olabileceğini gözden kaçıracağı gibi, tutuklanma ve/veya cezalandırılma tedirginliği altındaki kişilerin beyanlarının samimiyetini de etkileyerek, kaza ile ilgili gerçek veri ve bilgilerin bir kısmının dile getirilmesini engelleyebilecektir, ki bu da Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO) ve Avrupa Birliği’nin 376/2014 Sayılı Tüzük’ünde yer alan emniyet prensipleri ile uyumlu değildir.

Tüm bunlara ek olarak; bu aşamada pilotun tek ve yegâne sorumlu kişi olarak algılanması, halen liyakâtle görevlerini sürdürmekte olan binlerce pilotun karar alma süreçlerinde yaptırım korkusu yaşamasına neden olacak ve gerektiğinde anlık şekilde bağımsız karar alma/inisiyatif kullanma yeteneklerini zedeleyerek kokpitte tedirginlik yaratabilecektir.

Unutmamak gerekir ki, sivil hava araçlarında pilotun mevcudiyeti daha uzun bir süre boyunca kaçınılmazdır. Yüzlerce kişinin canı ve malının sorumluluğuyla birlikte, hızla gelişmekte olan Türk Sivil Havacılığı’nın bayrağını tüm dünyaya taşıyan pilotların omuzlarındaki ağır yükün, ceza ya da sair yaptırım korkuları ile ağırlaştırılmaması uçuş güvenliği bakımından kritik önemdedir.

Bu nedenle, üzücü kazanın sebepleri henüz net olarak belirlenmemişken, pilotlara yönelik olumsuz izlenim oluşturabilecek ve pilotların görevlerini ifa esnasındaki karar alma özgürlüklerini kısıtlayabilecek söylem, eylem ve işlemlerden olabildiğince kaçınılmasının uygun olacağı yönündeki kanaatimizi kamuoyunun değerli bilgisine sunarız.

Saygılarımızla,

TALPA Yönetim Kurulu



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/37XnUDh
via IFTTT

İSTANBUL HAVALİMANI’NDA MAL KABUL SÜREÇLERİ Emre ELDENER UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı UTA Şubat 2020   UTİKAD olarak sektöre sunduğumuz iki önemli raporla 2020 yılına hızlı ve verimli bir başlangıç yaptık. Türk lojistik sektörüne ve sektörün geleceğine ışık tutmak için hazırladığımız raporlar hem lojistik sektöründen hem akademisyenlerden hem de sektör paydaşlarımızdan büyük ilgi gördü. Bunun haklı gururunu yaşarken UTİKAD Havayolu Çalışma Grubu’nun geçtiğimiz Temmuz ayından itibaren sürdürdüğü yoğun çalışmaların meyvelerini vermeye başladığını da deneyimledik. Bildiğiniz üzere İstanbul havalimanı, lojistik sektörü açısından büyük bir önem taşımaktadır. Yeni havalimanımızın sadece yolcu trafiği için değil, yük trafiği açısından da büyük bir adım olduğunu projenin başladığı günden bu yana hemen her platformda dile getirmekteyiz. 29 Ekim 2018 tarihinde ilk faz açılışı yapılan İstanbul Havalimanı’na, ‘Büyük Göç’ 6 Nisan 2019’da gerçekleşmiş ve aynı tarihte tarifeli seferlere başlanmıştır. 35 adet geniş gövdeli kargo uçağının aynı anda operasyon yapabileceği şekilde inşa edilen Kargo ve Lojistik Merkezi’ne sahip olan havalimanı, mevcut durumda 2,5 milyon ton kapasiteye sahiptir. Tüm fazların açılmasının ardından ise 1,4 milyon metrekarelik kargo alanından 5,5 milyon ton kargo taşınması planlanmaktadır. Rakamların da ortaya koyduğu gibi yeni havalimanımız sektör açısından dönüm noktası niteliği taşımaktadır. Havayolları firmalarının ve acentelerimizin İstanbul Havalimanı’na taşınmasının ardından sektörümüz açısından da yeni ve umut verici bir dönem başladığını söyleyebiliriz. Ancak bununla birlikte yeni kurulan bir yapıda var olmaya çalışmanın zorluklarını da yaşamaktayız. UTİKAD Havayolu Çalışma Grubu, yaşanan zorlukların çözümü için devreye girmiş ve burada yaşanan sıkıntıları asgari düzeye indirmek amacıyla İGA ve Turkish Cargo başta olmak üzere konunun tüm paydaşları ile görüşmelere başlamıştır. Bu görüşmeler neticesinde İstanbul Havalimanı’nda mal kabul süreçlerinin iyileştirilmesi, uluslararası standartlarda yeknesak uygulamalara geçilmesi konusunda bir proje oluşturulmuştur. 2019 Temmuz-Ağustos aylarından bu yana ilgili yer işletmeleriyle, paydaşlarımızla ve hava kargo acentelerimizle toplantılar gerçekleştirilmiştir. Bunun yanı sıra yaşanan aksaklıkların yerinde tespit edilmesi amacıyla çalışma grubu üyelerimiz saha ziyaretleri yaparak İstanbul Havalimanı’nda özellikle ihracatta mal kabul, mal teslim ve x-ray süreçlerinin nasıl olması gerektiği konusunda analizler ortaya koymuştur. Aynı zamanda yapılan çalışmalar sonucunda “İstanbul Havalimanı’nda Uygulanması Planlanan Mal Kabul Süreçleri”ne ilişkin ortak bir iş akış şeması oluşturulmuş, şema içerisinde acente personeli ve antrepo personeli tarafından yapılacak işlemler ayrı ayrı belirtilmiştir. 2020 yılı başı itibariyle başta Turkish Cargo olmak üzere birçok yer işletmesinin ve antreponun mutabık kaldığımız mal kabul süreçlerine geçtiğini, bu süreçleri tesislerinde uygulamaya başladığını bu vesile ile sizlerle paylaşmak isterim. Bu yeni sürecin farkı ve özelliği şudur; artık hava kargo acenteleri mallarını sadece ilgili yer işletmesinin antreposunun kapısına kadar getirmekle mükelleftir. Bununla birlikte ürünlerin etiketlerinin bastırılması ve etiketlerin kontrolünden de hava kargo acenteleri sorumludur. Bundan sonraki aşamada malın araçtan indirilmesi, rampadan alınıp x-ray kontrol cihazına götürülmesi gibi tüm elleçleme işlemleri, ilgili yer işletmesi tarafından yapılmaktadır. Bu uygulama ile kontrollü alanlarda yetkisiz, malları tanımayan ve süreçlere hakim olmayan kişilerin bulunmasının önüne geçilmektedir. Böylece mallarla ve tesis güvenliği ile ilgili oluşabilecek riskler minimize edilecektir. Bu uygulamaya yer işletmelerinin çok büyük bir bölümünün de geçtiğini ayrıca belirtmek isterim. Dernek olarak yürüttüğümüz çalışmaların olumlu sonuçlarını görmek ve sektörümüzün iş yapış şekillerinin kolaylaşmasına katkı sağlamak bizleri her zaman memnun etmektedir. Bu uygulamanın da sektörümüzün verimliliğini arttırmasını temenni ederim.

Emre ELDENER
UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı
UTA Şubat 2020

 

UTİKAD olarak sektöre sunduğumuz iki önemli raporla 2020 yılına hızlı ve verimli bir başlangıç yaptık. Türk lojistik sektörüne ve sektörün geleceğine ışık tutmak için hazırladığımız raporlar hem lojistik sektöründen hem akademisyenlerden hem de sektör paydaşlarımızdan büyük ilgi gördü.

Bunun haklı gururunu yaşarken UTİKAD Havayolu Çalışma Grubu’nun geçtiğimiz Temmuz ayından itibaren sürdürdüğü yoğun çalışmaların meyvelerini vermeye başladığını da deneyimledik. Bildiğiniz üzere İstanbul havalimanı, lojistik sektörü açısından büyük bir önem taşımaktadır. Yeni havalimanımızın sadece yolcu trafiği için değil, yük trafiği açısından da büyük bir adım olduğunu projenin başladığı günden bu yana hemen her platformda dile getirmekteyiz. 29 Ekim 2018 tarihinde ilk faz açılışı yapılan İstanbul Havalimanı’na, ‘Büyük Göç’ 6 Nisan 2019’da gerçekleşmiş ve aynı tarihte tarifeli seferlere başlanmıştır. 35 adet geniş gövdeli kargo uçağının aynı anda operasyon yapabileceği şekilde inşa edilen Kargo ve Lojistik Merkezi’ne sahip olan havalimanı, mevcut durumda 2,5 milyon ton kapasiteye sahiptir. Tüm fazların açılmasının ardından ise 1,4 milyon metrekarelik kargo alanından 5,5 milyon ton kargo taşınması planlanmaktadır. Rakamların da ortaya koyduğu gibi yeni havalimanımız sektör açısından dönüm noktası niteliği taşımaktadır.

Havayolları firmalarının ve acentelerimizin İstanbul Havalimanı’na taşınmasının ardından sektörümüz açısından da yeni ve umut verici bir dönem başladığını söyleyebiliriz. Ancak bununla birlikte yeni kurulan bir yapıda var olmaya çalışmanın zorluklarını da yaşamaktayız. UTİKAD Havayolu Çalışma Grubu, yaşanan zorlukların çözümü için devreye girmiş ve burada yaşanan sıkıntıları asgari düzeye indirmek amacıyla İGA ve Turkish Cargo başta olmak üzere konunun tüm paydaşları ile görüşmelere başlamıştır. Bu görüşmeler neticesinde İstanbul Havalimanı’nda mal kabul süreçlerinin iyileştirilmesi, uluslararası standartlarda yeknesak uygulamalara geçilmesi konusunda bir proje oluşturulmuştur. 2019 Temmuz-Ağustos aylarından bu yana ilgili yer işletmeleriyle, paydaşlarımızla ve hava kargo acentelerimizle toplantılar gerçekleştirilmiştir. Bunun yanı sıra yaşanan aksaklıkların yerinde tespit edilmesi amacıyla çalışma grubu üyelerimiz saha ziyaretleri yaparak İstanbul Havalimanı’nda özellikle ihracatta mal kabul, mal teslim ve x-ray süreçlerinin nasıl olması gerektiği konusunda analizler ortaya koymuştur. Aynı zamanda yapılan çalışmalar sonucunda “İstanbul Havalimanı’nda Uygulanması Planlanan Mal Kabul Süreçleri”ne ilişkin ortak bir iş akış şeması oluşturulmuş, şema içerisinde acente personeli ve antrepo personeli tarafından yapılacak işlemler ayrı ayrı belirtilmiştir. 2020 yılı başı itibariyle başta Turkish Cargo olmak üzere birçok yer işletmesinin ve antreponun mutabık kaldığımız mal kabul süreçlerine geçtiğini, bu süreçleri tesislerinde uygulamaya başladığını bu vesile ile sizlerle paylaşmak isterim.

Bu yeni sürecin farkı ve özelliği şudur; artık hava kargo acenteleri mallarını sadece ilgili yer işletmesinin antreposunun kapısına kadar getirmekle mükelleftir. Bununla birlikte ürünlerin etiketlerinin bastırılması ve etiketlerin kontrolünden de hava kargo acenteleri sorumludur. Bundan sonraki aşamada malın araçtan indirilmesi, rampadan alınıp x-ray kontrol cihazına götürülmesi gibi tüm elleçleme işlemleri, ilgili yer işletmesi tarafından yapılmaktadır. Bu uygulama ile kontrollü alanlarda yetkisiz, malları tanımayan ve süreçlere hakim olmayan kişilerin bulunmasının önüne geçilmektedir. Böylece mallarla ve tesis güvenliği ile ilgili oluşabilecek riskler minimize edilecektir. Bu uygulamaya yer işletmelerinin çok büyük bir bölümünün de geçtiğini ayrıca belirtmek isterim.

Dernek olarak yürüttüğümüz çalışmaların olumlu sonuçlarını görmek ve sektörümüzün iş yapış şekillerinin kolaylaşmasına katkı sağlamak bizleri her zaman memnun etmektedir. Bu uygulamanın da sektörümüzün verimliliğini arttırmasını temenni ederim.



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/391g1xX
via IFTTT

Türkiye Havayolları Pilotları Derneği (TALPA) kaptan pilotun tutuklanmasına tepkili


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/37XnUDh

İSTANBUL HAVALİMANI’NDA MAL KABUL SÜREÇLERİ


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/391g1xX