8 Şubat 2020 Cumartesi

Türk Hava Yolları, Ekvator Ginesi’nin başkenti Malabo’yu uçuş ağına ekledi


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/2SrqOKR

TAV’dan 764 milyon avro ciro


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/2S9Wkhn

Pegasus, uçak kazasıyla ilgili konuşan Bahadır Altan’ı işten çıkardı


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/3791rCT

TAV’dan 764 milyon avro ciro TAV’dan 764 milyon avro ciro   TAV Havalimanları, 2019’da İstanbul Atatürk hariç yüzde 8 artışla 764 milyon avro ciro elde etti.   Havalimanı işletmeciliğinde Türkiye’nin dünyadaki lider markası TAV Havalimanları, önceki yıla göre yüzde 7 artışla 89,1 milyon yolcuya hizmet verdi. Şirketin devam eden faaliyetlerinden elde ettiği net kar yüzde 5 artış kaydetti.   TAV Havalimanları İcra Kurulu Başkanı Sani Şener “TAV Havalimanları olarak 20. yılımızı kutlarken, havalimanı işletmeciliği gibi rekabetçi bir sektörde, küresel ölçekte tercih edilen bir marka yaratmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bugün geldiğimiz noktada yedi ülkede 14 havalimanı işletiyoruz. Ciromuzun yüzde 59’unu oluşturan hizmet şirketlerimizle birlikte,  30 ülkede 100 havalimanında, diğer havalimanı işletmecilerinin işlettiği havalimanlarında da hizmet veriyoruz.   2019 yılı, büyüme stratejimizin üçüncü ayağını oluşturan hizmet şirketlerimizin TAV ekosistemi dışında inorganik büyümesi açısından çok önemli bir yıl oldu. TAV İşletme Hizmetleri sekiz ülkede faaliyetleri bulunan İspanyol yolcu salonu işletmecisi GIS’i satın alarak portföyünü genişletti. Böylece, Kenya’dan Şili’ye İsviçre’den ABD’ye, Batı Avrupa’dan Körfez ülkelerine  kadar uzanan bir coğrafyada TAV İşletme Hizmetleri, BTA, ATÜ ve TAV Technologies hizmet şirketlerimiz varlıklarını sürdürüyorlar.   Büyüme stratejimizin ikinci ayağını oluşturan yeni ve kârlı imtiyaz anlaşmaları yapma hedefimiz doğrultusunda Kazakistan Almatı Havalimanı’nın sahibiyle  başlattığımız satın alma görüşmeleri başarılı bir şekilde sürüyor. Karadağ’da bulunan Tivat ve Podgorica havalimanlarının özelleştirme süreci ile ilgileniyoruz. Ana faaliyet coğrafyamızda hissedarlarımıza değer yaratacak yeni imtiyaz anlaşmaları için çalışmaya her zaman devam ediyoruz.   Türkiye’de turizm sektöründe yeni rekorların kırıldığı bir yıl olan 2019, büyüme stratejimizin ilk ayağı olan organik büyüme açısından oldukça iyi bir yıl oldu. Gerek Avrupa pazarlarından gerekse Rusya’dan gelen turist sayılarında yaşanan önemli artışlarla Türkiye, 2019 yılını yüzde 14 büyüyerek 45 milyon ziyaretçi ile tamamladı.  Gürcistan’daki havalimanlarımızda yolcu trafiği de senenin ortasına kadar olukça kuvvetli seyretti ancak Rusya tarafından getirilen uçuş yasağı nedeniyle seneyi hafif yolcu düşüşü ile kapadı. Havayollarının iç hatlarda arz kısıntısına gitmesi nedeniyle iç hat trafiği 2019’da zayıf seyretti. Bu nedenlerle 2019’u 89 milyon yolcu ile sene başında belirttiğimiz hedefin yüzde 1 altında kapadık. Bununla birlikte, finansal sonuçlarımıza etki eden temel faktör olan dış hat yolcumuz, 2019 yılında yüzde 18 arttı. Böylece 2019 yılını oldukça kuvvetli operasyonel sonuçlarla kapamayı başardık.   İstanbul Atatürk Havalimanı hariç ciromuz yüzde 8 artarak 764 milyon avroya ulaştı. İstanbul hariç FAVÖK’ümüz ise yüzde 5 artarak 329 milyon avro oldu. FAVÖK büyümemiz Gürcistan’ı etkileyen Rus uçuş yasağı nedeniyle sene başında açıkladığımız hedefin yüzde 1 altında kaldı. Toplam net karımız 373 milyon avro olarak gerçekleşirken, devam eden faaliyetlerimizden elde ettiğimiz net kâr yüzde 5 artışla 73 milyon avro oldu.  2019 yılı içerisinde toplam 69,5 milyon avro tutarında yatırım harcaması gerçekleştirdik.   2019’un en önemli gelişmelerinden biri Tunus’ta imtiyaz şartlarının yeniden yapılandırılması için sürdürdüğümüz görüşmelerin sonuçlanmasıydı. Tunus imtiyazının uzun vadeli ekonomik sürdürülebilirliğini yeniden tesis edebilmek için geçmiş ve gelecekteki kira borçlarımız ve ödemelerimizde önemli indirimler aldık. Bu görüşmelerin ikinci adımı olarak mevcut borç veren grubu ile sürdürmekte olduğumuz TAV Tunus’un finansman ve hissedarlık şartları üzerindeki anlaşmalar da sonuçlanmaya oldukça yakın.   Gerek Türkiye’de, gerekse diğer faaliyet gösterdiğimiz ülkelerde turizm sektörü açısından iyi geçmesini beklediğimiz 2020 yılında dış hatlarda yolcu sayımızın yüzde 4 ila yüzde 6 arasında artmasını bekliyoruz. Yolcu sayısındaki büyümeye istinaden FAVÖK’te yüzde 9-11 arası büyüme bekliyoruz. Yatırım harcamalarımızın ise 70 – 75 milyon avro arasında olmasını bekliyoruz. 2019’da net kârımızın yüzde 50’sine denk gelen  758 milyon TL tutarında temettü dağıttık. Yakın dönemde hazırlandığımız üç büyük proje olması sebebiyle Yönetim Kurulumuz sürdürülen faaliyetlerden elde edilen net karın yüzde 81’ine denk gelen 392 milyon TL tutarında bir temettü ödemesini Genel Kurul onayına sunacak.   Ana ortağımız Groupe ADP ile birlikte dünyanın en büyük havalimanı işletmeciliği platformunu oluşturmuş durumdayız. Bu başarıyı, emekleri ve güvenleriyle havalimanı işletmeciliği alanında bir dünya markası haline gelmemizi sağlayan çalışanlarımıza, hissedarlarımıza ve tüm iş ortaklarımıza borçluyuz. Türkiye’den bir dünya markası yaratmamızda emeği geçen herkese en samimi şükran duygularımı sunarken, şirketimizin daha nice 20 yıllara ulaşmasını diliyorum” dedi.   ÖZET FİNANSAL VE OPERASYONEL BİLGİLER (milyon avro)  2018 2019 % değişim  Konsolide ciro* 709.7 764.0 %8 FAVÖK* 312.1 328.6 %5 FAVÖK marjı (%) %44.0 %43.0 -1.0 puan Devam Eden Faaliyetlerden Net Kâr 70.2 73.4 %5 Duran Faaliyetlerden Net Kâr 185.0 299.7 %62 Toplam Net Kâr 255.2 373.1 %46       Yolcu sayısı (mn) 83.6 89.1 %7 – Dış hat 47.0 55.4 %18 – İç hat 36.7 33.7 -%8 *Bu bültendeki bilgiler TFRS Yorum 12 için düzeltilmiş ciro ve FAVÖK baz alınarak hesaplanmış olup, TAV Istanbul verileri Ciro ve FAVÖK hesaplamasına dahil edilmemiştir. Aynı şekilde yolcu sayılarına Istanbul Atatürk Havalimanı dahil değildir.

TAV’dan 764 milyon avro ciro

 

TAV Havalimanları, 2019’da İstanbul Atatürk hariç yüzde 8 artışla 764 milyon avro ciro elde etti.

 

Havalimanı işletmeciliğinde Türkiye’nin dünyadaki lider markası TAV Havalimanları, önceki yıla göre yüzde 7 artışla 89,1 milyon yolcuya hizmet verdi. Şirketin devam eden faaliyetlerinden elde ettiği net kar yüzde 5 artış kaydetti.

 

TAV Havalimanları İcra Kurulu Başkanı Sani Şener “TAV Havalimanları olarak 20. yılımızı kutlarken, havalimanı işletmeciliği gibi rekabetçi bir sektörde, küresel ölçekte tercih edilen bir marka yaratmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bugün geldiğimiz noktada yedi ülkede 14 havalimanı işletiyoruz. Ciromuzun yüzde 59’unu oluşturan hizmet şirketlerimizle birlikte,  30 ülkede 100 havalimanında, diğer havalimanı işletmecilerinin işlettiği havalimanlarında da hizmet veriyoruz.

 

2019 yılı, büyüme stratejimizin üçüncü ayağını oluşturan hizmet şirketlerimizin TAV ekosistemi dışında inorganik büyümesi açısından çok önemli bir yıl oldu. TAV İşletme Hizmetleri sekiz ülkede faaliyetleri bulunan İspanyol yolcu salonu işletmecisi GIS’i satın alarak portföyünü genişletti. Böylece, Kenya’dan Şili’ye İsviçre’den ABD’ye, Batı Avrupa’dan Körfez ülkelerine  kadar uzanan bir coğrafyada TAV İşletme Hizmetleri, BTA, ATÜ ve TAV Technologies hizmet şirketlerimiz varlıklarını sürdürüyorlar.

 

Büyüme stratejimizin ikinci ayağını oluşturan yeni ve kârlı imtiyaz anlaşmaları yapma hedefimiz doğrultusunda Kazakistan Almatı Havalimanı’nın sahibiyle  başlattığımız satın alma görüşmeleri başarılı bir şekilde sürüyor. Karadağ’da bulunan Tivat ve Podgorica havalimanlarının özelleştirme süreci ile ilgileniyoruz. Ana faaliyet coğrafyamızda hissedarlarımıza değer yaratacak yeni imtiyaz anlaşmaları için çalışmaya her zaman devam ediyoruz.

 

Türkiye’de turizm sektöründe yeni rekorların kırıldığı bir yıl olan 2019, büyüme stratejimizin ilk ayağı olan organik büyüme açısından oldukça iyi bir yıl oldu. Gerek Avrupa pazarlarından gerekse Rusya’dan gelen turist sayılarında yaşanan önemli artışlarla Türkiye, 2019 yılını yüzde 14 büyüyerek 45 milyon ziyaretçi ile tamamladı.  Gürcistan’daki havalimanlarımızda yolcu trafiği de senenin ortasına kadar olukça kuvvetli seyretti ancak Rusya tarafından getirilen uçuş yasağı nedeniyle seneyi hafif yolcu düşüşü ile kapadı. Havayollarının iç hatlarda arz kısıntısına gitmesi nedeniyle iç hat trafiği 2019’da zayıf seyretti. Bu nedenlerle 2019’u 89 milyon yolcu ile sene başında belirttiğimiz hedefin yüzde 1 altında kapadık. Bununla birlikte, finansal sonuçlarımıza etki eden temel faktör olan dış hat yolcumuz, 2019 yılında yüzde 18 arttı. Böylece 2019 yılını oldukça kuvvetli operasyonel sonuçlarla kapamayı başardık.

 

İstanbul Atatürk Havalimanı hariç ciromuz yüzde 8 artarak 764 milyon avroya ulaştı. İstanbul hariç FAVÖK’ümüz ise yüzde 5 artarak 329 milyon avro oldu. FAVÖK büyümemiz Gürcistan’ı etkileyen Rus uçuş yasağı nedeniyle sene başında açıkladığımız hedefin yüzde 1 altında kaldı. Toplam net karımız 373 milyon avro olarak gerçekleşirken, devam eden faaliyetlerimizden elde ettiğimiz net kâr yüzde 5 artışla 73 milyon avro oldu.  2019 yılı içerisinde toplam 69,5 milyon avro tutarında yatırım harcaması gerçekleştirdik.

 

2019’un en önemli gelişmelerinden biri Tunus’ta imtiyaz şartlarının yeniden yapılandırılması için sürdürdüğümüz görüşmelerin sonuçlanmasıydı. Tunus imtiyazının uzun vadeli ekonomik sürdürülebilirliğini yeniden tesis edebilmek için geçmiş ve gelecekteki kira borçlarımız ve ödemelerimizde önemli indirimler aldık. Bu görüşmelerin ikinci adımı olarak mevcut borç veren grubu ile sürdürmekte olduğumuz TAV Tunus’un finansman ve hissedarlık şartları üzerindeki anlaşmalar da sonuçlanmaya oldukça yakın.

 

Gerek Türkiye’de, gerekse diğer faaliyet gösterdiğimiz ülkelerde turizm sektörü açısından iyi geçmesini beklediğimiz 2020 yılında dış hatlarda yolcu sayımızın yüzde 4 ila yüzde 6 arasında artmasını bekliyoruz. Yolcu sayısındaki büyümeye istinaden FAVÖK’te yüzde 9-11 arası büyüme bekliyoruz. Yatırım harcamalarımızın ise 70 – 75 milyon avro arasında olmasını bekliyoruz. 2019’da net kârımızın yüzde 50’sine denk gelen  758 milyon TL tutarında temettü dağıttık. Yakın dönemde hazırlandığımız üç büyük proje olması sebebiyle Yönetim Kurulumuz sürdürülen faaliyetlerden elde edilen net karın yüzde 81’ine denk gelen 392 milyon TL tutarında bir temettü ödemesini Genel Kurul onayına sunacak.

 

Ana ortağımız Groupe ADP ile birlikte dünyanın en büyük havalimanı işletmeciliği platformunu oluşturmuş durumdayız. Bu başarıyı, emekleri ve güvenleriyle havalimanı işletmeciliği alanında bir dünya markası haline gelmemizi sağlayan çalışanlarımıza, hissedarlarımıza ve tüm iş ortaklarımıza borçluyuz. Türkiye’den bir dünya markası yaratmamızda emeği geçen herkese en samimi şükran duygularımı sunarken, şirketimizin daha nice 20 yıllara ulaşmasını diliyorum” dedi.

 

ÖZET FİNANSAL VE OPERASYONEL BİLGİLER

(milyon avro)  2018 2019 % değişim 
Konsolide ciro* 709.7 764.0 %8
FAVÖK* 312.1 328.6 %5
FAVÖK marjı (%) %44.0 %43.0 -1.0 puan
Devam Eden Faaliyetlerden Net Kâr 70.2 73.4 %5
Duran Faaliyetlerden Net Kâr 185.0 299.7 %62
Toplam Net Kâr 255.2 373.1 %46
     
Yolcu sayısı (mn) 83.6 89.1 %7
– Dış hat 47.0 55.4 %18
– İç hat 36.7 33.7 -%8

*Bu bültendeki bilgiler TFRS Yorum 12 için düzeltilmiş ciro ve FAVÖK baz alınarak hesaplanmış olup, TAV Istanbul verileri Ciro ve FAVÖK hesaplamasına dahil edilmemiştir. Aynı şekilde yolcu sayılarına Istanbul Atatürk Havalimanı dahil değildir.



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/2S9Wkhn
via IFTTT

Pegasus, uçak kazasıyla ilgili konuşan Bahadır Altan’ı işten çıkardı Pegasus, uçak kazasıyla ilgili konuşan eğitmen ve eski savaş pilotu Bahadır Altan‘ı işten çıkardı Pegasus Havayolları, Sabiha Gökçen Havalimanı’nda pistten çıkan yolcu uçağıyla ilgili olarak basına açıklamalarda bulunan eski savaş pilotu Bahadır Altan’ın eğitmenlik görevine son verdi. Altan, kazanın ardından ilk olarak CNN Türk’e bağlanmış ve Kanal İstanbul gibi projeleri eleştirmişti.  

Pegasus, uçak kazasıyla ilgili konuşan eğitmen ve eski savaş pilotu Bahadır Altan‘ı işten çıkardı

Pegasus Havayolları, Sabiha Gökçen Havalimanı’nda pistten çıkan yolcu uçağıyla ilgili olarak basına açıklamalarda bulunan eski savaş pilotu Bahadır Altan’ın eğitmenlik görevine son verdi.

Altan, kazanın ardından ilk olarak CNN Türk’e bağlanmış ve Kanal İstanbul gibi projeleri eleştirmişti.

 



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/3791rCT
via IFTTT

7 Şubat 2020 Cuma

10 kişiden biri yoğun uçuş korkusu yaşıyor 10 kişiden biri yoğun uçuş korkusu yaşıyor! Sabiha Gökçen Havalimanında meydana gelen uçak kazası, havayolu ile seyahat etmeyi planlayan uçuş korkusuna sahip birçok kişinin tedirgin olmasına yol açtı. Uzmanlar havayolu yolcuğunun karayolu yolcuğundan 266 kat daha az riskli olduğunu, uçaklarla ilgili olumsuz haberlerin ve kaza üzerine kurgulanmış filmlerin korkuyu önemli oranda tetiklediğini söylüyor. Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi Klinik Psikoloji Anabilim Dalı Başkanı Psikiyatrist Doç. Dr. Gökben Hızlı Sayar, İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’nda yaşanan uçak kazasından yola çıkarak yolcu psikolojisi hakkında değerlendirmelerde bulundu. Yolcuların yüzde 10’u yoğun korku yaşıyor Sözlerine uçuş korkularını tetikleyen etkenlerden bahsederek başlayan Sayar, “Mark Twain’in ünlü bir sözü vardır: ‘Birçok insan, yaşamlarını hiç olmamış trajedilerden acı çekerek tüketirler.’ Uçuş korkusu birçok insan için böyle bir durum olmakla birlikte gerçek bir tehlike karşısındaki orantılı ve akılcı korunma tutumudur. Korku bazı durumlarda kişinin uzaklaşmasını sağlayarak koruyucu işlev gösterir. Fakat korkunun düzeyi artarsa kişi paniğe kapılır ve tepkileri engellenir. Ticari havayolları istatistiklerine göre uçağa binen her 4 yolcudan 1’i (yüzde 24) uçuş korkusu belirtilerini az veya çok, yüzde 10’u ise yoğun uçuş korkusu gösteriyor. Bu korku pek çok kişinin yaşamını etkilemekte ve ulaşımda havayolunun kullanımını engelleyerek kişiyi ve kimi zaman çevresini zor durumda bırakabiliyor. Medyadaki uçak düşmesi, uçak arızaları ve hava korsanlığı gibi uçuşla ilgili haberlerin çoğu kişilerdeki uçuş korkusunu pekiştiriyor. Ayrıca birçok filmde uçak kazaları ve kaçırılmaları korku teması olarak kullanılıyor. Buna karşın uçak yolculuğunun güvenirliğine ve konforuna değinen yazı ve haberlere neredeyse hiç rastlamıyoruz. Olumsuz mesajların bu denli yoğun olması da kişilerin uçuş korkusunu tetikliyor ve pekiştiriyor” dedi. Karayoluna göre 266 kat az riskli Sayar, havayolu yolculuklarının diğer yolculuk şekillerine göre daha az riskli olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Uçuş korkusunu yenmenin ilk aşaması havacılık hakkında bilgi sahibi olmaktır. Bir uçak güvensizse dünyanın her yerinde uçuştan men edilir. Bu sektörde güvenlik söz konusu olduğunda masraftan kaçınılmaz, uçuşla ilgili her olay defalarca kontrol edilir. Bugün bindiğimiz ticari uçakların hepsi yedek sisteme sahip, yani bir sistem çalışmazsa onun görevini üstlenecek başka bir sistem devreye giriyor. Bu çifte güvenliğe uçuş personeli de dahildir. Arabamızın her yola çıkışından önce birçok teknisyen tarafından gözden geçirilmediği, yedek bir şoförle araç kullanmadığımız ve her yıl uçak kazalarında hayatını kaybedenlerden defalarca kat fazlasının karayolu kazalarında öldüğü düşünülürse uçaklar oldukça güvenilirdir. Rakamla ifade etmek gerekirse karayolu trafiğindeki kaza olasılığı, hava yoluna göre 266 kat, sigaranın ölüm riski ise uçuştan kaynaklı ölümlere oranla 4 bin kat fazladır. 1 yılda havayoluyla seyahat eden insan sayısı 3 milyarken,uçak kazalarında ölen insan sayısı ise 1 yılda arı sokmasından ölenlerden azdır.” Fobi korkaklıkla karıştırılıyor Korku ve fobi kavramlarının toplumda birbiriyle karıştırıldığına işaret eden Doç. Dr. Gökben Hızlı Sayar, “Tüm bu bilgilere sahip olmasına rağmen kişinin korkusu aşırı, anlamsız ve sürekli ise, bu durumla karşılaşma ihtimali olduğunda dahi yoğun sıkıntı yaşıyorsa, bu durum kişinin günlük hayatını, işlevlerini engelliyorsa bu durumda korkuya “fobi” adını veririz. Benzer biçimde kişi uçaktan aşırı korkuyor, binemiyor, binmesi gerektiğinde ya kaçınıyor ya da çok sıkıntı ile uçak yolculuğuna katlanabiliyorsa o kişide uçak fobisi vardır. Fobi bir korkaklık durumu değildir. Uçak fobisi olan pek çok kişi de günlük yaşamlarında cesur, atik, başarılı kişilerdir. Ancak uçuş fobisi bir hastalıktır, tedavisi mümkündür. Uçuş korkusu yaşayan kişinin sık uçuş yapması, gevşeme ve solunum egzersizlerini öğrenmesi ve uygulaması korkusunu yenmesine yardımcı olacaktır” dedi. Kısa sürede uçuş korkusu tedavisi mümkün Sayar uçuş korkusu tedavilerine değinerek sözlerini şöyle sonlandırdı: “Tedavide öncelikle kişinin başka fobilerinin, depresyon, stresle ilgili bozukluklar, madde kullanımı gibi ruhsal sorunlarının bulunup bulunmadığı değerlendiriliyor. Sorunun sebebine, şiddetine ve doğasına göre ilaç tedavileri ya da psikoterapiler uygulanabiliyor. Psikoterapilerde hastanın uçuşla ilgili olumsuz algı ve yanlış düşüncelerinin değiştirilmesi, pozitif koşullanma, sistematik duyarsızlaştırma, gevşeme tekniklerinin öğretilmesi ve üstüne gitme ile fobinin yenilmesi mümkün. Uygun tedavi ile kısa sürede yüzde 70 ile 90 oranında başarı elde ediliyor. Günümüzde büyük havayolu şirketleri, kısa süreli ve etkisi oldukça yüksek uçuş korkusu terapileri uyguluyor.”

10 kişiden biri yoğun uçuş korkusu yaşıyor!

Sabiha Gökçen Havalimanında meydana gelen uçak kazası, havayolu ile seyahat etmeyi planlayan uçuş korkusuna sahip birçok kişinin tedirgin olmasına yol açtı. Uzmanlar havayolu yolcuğunun karayolu yolcuğundan 266 kat daha az riskli olduğunu, uçaklarla ilgili olumsuz haberlerin ve kaza üzerine kurgulanmış filmlerin korkuyu önemli oranda tetiklediğini söylüyor.

Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi Klinik Psikoloji Anabilim Dalı Başkanı Psikiyatrist Doç. Dr. Gökben Hızlı Sayar, İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’nda yaşanan uçak kazasından yola çıkarak yolcu psikolojisi hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Yolcuların yüzde 10’u yoğun korku yaşıyor

Sözlerine uçuş korkularını tetikleyen etkenlerden bahsederek başlayan Sayar, “Mark Twain’in ünlü bir sözü vardır: ‘Birçok insan, yaşamlarını hiç olmamış trajedilerden acı çekerek tüketirler.’ Uçuş korkusu birçok insan için böyle bir durum olmakla birlikte gerçek bir tehlike karşısındaki orantılı ve akılcı korunma tutumudur. Korku bazı durumlarda kişinin uzaklaşmasını sağlayarak koruyucu işlev gösterir. Fakat korkunun düzeyi artarsa kişi paniğe kapılır ve tepkileri engellenir. Ticari havayolları istatistiklerine göre uçağa binen her 4 yolcudan 1’i (yüzde 24) uçuş korkusu belirtilerini az veya çok, yüzde 10’u ise yoğun uçuş korkusu gösteriyor. Bu korku pek çok kişinin yaşamını etkilemekte ve ulaşımda havayolunun kullanımını engelleyerek kişiyi ve kimi zaman çevresini zor durumda bırakabiliyor. Medyadaki uçak düşmesi, uçak arızaları ve hava korsanlığı gibi uçuşla ilgili haberlerin çoğu kişilerdeki uçuş korkusunu pekiştiriyor. Ayrıca birçok filmde uçak kazaları ve kaçırılmaları korku teması olarak kullanılıyor. Buna karşın uçak yolculuğunun güvenirliğine ve konforuna değinen yazı ve haberlere neredeyse hiç rastlamıyoruz. Olumsuz mesajların bu denli yoğun olması da kişilerin uçuş korkusunu tetikliyor ve pekiştiriyor” dedi.

Karayoluna göre 266 kat az riskli

Sayar, havayolu yolculuklarının diğer yolculuk şekillerine göre daha az riskli olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Uçuş korkusunu yenmenin ilk aşaması havacılık hakkında bilgi sahibi olmaktır. Bir uçak güvensizse dünyanın her yerinde uçuştan men edilir. Bu sektörde güvenlik söz konusu olduğunda masraftan kaçınılmaz, uçuşla ilgili her olay defalarca kontrol edilir. Bugün bindiğimiz ticari uçakların hepsi yedek sisteme sahip, yani bir sistem çalışmazsa onun görevini üstlenecek başka bir sistem devreye giriyor. Bu çifte güvenliğe uçuş personeli de dahildir. Arabamızın her yola çıkışından önce birçok teknisyen tarafından gözden geçirilmediği, yedek bir şoförle araç kullanmadığımız ve her yıl uçak kazalarında hayatını kaybedenlerden defalarca kat fazlasının karayolu kazalarında öldüğü düşünülürse uçaklar oldukça güvenilirdir. Rakamla ifade etmek gerekirse karayolu trafiğindeki kaza olasılığı, hava yoluna göre 266 kat, sigaranın ölüm riski ise uçuştan kaynaklı ölümlere oranla 4 bin kat fazladır. 1 yılda havayoluyla seyahat eden insan sayısı 3 milyarken,uçak kazalarında ölen insan sayısı ise 1 yılda arı sokmasından ölenlerden azdır.”

Fobi korkaklıkla karıştırılıyor

Korku ve fobi kavramlarının toplumda birbiriyle karıştırıldığına işaret eden Doç. Dr. Gökben Hızlı Sayar, “Tüm bu bilgilere sahip olmasına rağmen kişinin korkusu aşırı, anlamsız ve sürekli ise, bu durumla karşılaşma ihtimali olduğunda dahi yoğun sıkıntı yaşıyorsa, bu durum kişinin günlük hayatını, işlevlerini engelliyorsa bu durumda korkuya “fobi” adını veririz. Benzer biçimde kişi uçaktan aşırı korkuyor, binemiyor, binmesi gerektiğinde ya kaçınıyor ya da çok sıkıntı ile uçak yolculuğuna katlanabiliyorsa o kişide uçak fobisi vardır. Fobi bir korkaklık durumu değildir. Uçak fobisi olan pek çok kişi de günlük yaşamlarında cesur, atik, başarılı kişilerdir. Ancak uçuş fobisi bir hastalıktır, tedavisi mümkündür. Uçuş korkusu yaşayan kişinin sık uçuş yapması, gevşeme ve solunum egzersizlerini öğrenmesi ve uygulaması korkusunu yenmesine yardımcı olacaktır” dedi.

Kısa sürede uçuş korkusu tedavisi mümkün

Sayar uçuş korkusu tedavilerine değinerek sözlerini şöyle sonlandırdı: “Tedavide öncelikle kişinin başka fobilerinin, depresyon, stresle ilgili bozukluklar, madde kullanımı gibi ruhsal sorunlarının bulunup bulunmadığı değerlendiriliyor. Sorunun sebebine, şiddetine ve doğasına göre ilaç tedavileri ya da psikoterapiler uygulanabiliyor. Psikoterapilerde hastanın uçuşla ilgili olumsuz algı ve yanlış düşüncelerinin değiştirilmesi, pozitif koşullanma, sistematik duyarsızlaştırma, gevşeme tekniklerinin öğretilmesi ve üstüne gitme ile fobinin yenilmesi mümkün. Uygun tedavi ile kısa sürede yüzde 70 ile 90 oranında başarı elde ediliyor. Günümüzde büyük havayolu şirketleri, kısa süreli ve etkisi oldukça yüksek uçuş korkusu terapileri uyguluyor.”



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/2UDuM5X
via IFTTT