
havacılık haberleri, havayolu şirketleri ve sivil havacılık ile ilgili meraklarınızı gidermeye, bilgilerinizi güncellemeye davet ediyoruz.
18 Kasım 2019 Pazartesi
Fly Service EuroAsia Airshow20’ye Silver Sponsor Oldu

OMSAN’a Atlas Lojistik Ödülleri’nden 3 Ödül OMSAN’a Atlas Lojistik Ödülleri’nden 3 Ödül OMSAN Lojistik, bu yıl 10’uncusu düzenlenen Atlas Lojistik Ödülleri’nde Uluslararası Lojistik İşletmecileri, Uluslararası Deniz Taşıması Firmaları ve Demiryolu Taşıması Firmaları kategorilerinde 3 Atlas Ödülü’nün sahibi oldu. OYAK şirketlerinden OMSAN Lojistik, bu yıl 10’uncu kez dağıtılan Atlas Lojistik Ödülleri’nde Uluslararası Lojistik İşletmecileri (L2), Uluslararası Deniz Taşıması Firmaları (Gemi Sahipleri) ve Demiryolu Taşıması Firmaları (Operatör) kategorilerinde 3 Atlas Ödülü’nün sahibi oldu. 13-15 Kasım tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenen Logitrans Uluslararası Transport Lojistik Fuarı kapsamında dağıtılan Atlas Ödülleri’nde OMSAN Lojistik, bu yıl ilk defa 3 ödüle birden layık görüldü. Türkiye’de demiryolu tren işletmeciliği belgesine sahip ilk ve tek lojistik şirketi olan OMSAN Lojistik, aldığı ödüllerle demiryolu taşımacılığı alanındaki öncü rolü ve yetkinliğinin yanında denizyolu taşımacılığı alanındaki uzmanlığını da kanıtladı. Uluslararası standartlara sahip kara, hava, deniz ve demiryolu filosuyla OMSAN Lojistik; farklı sektörlerdeki öncü firmalara, yurt içi ve yurt dışı taşımacılığı, intermodal / kombine taşımacılık, depolama, dağıtım, antrepo yönetimi, bitmiş araç lojistiği, proje taşımacılığı, ev ve ofis lojistiği, gümrükleme ve sigorta hizmetleri kapsamında katma değerli entegre lojistik hizmetler sunuyor.
OMSAN’a Atlas Lojistik Ödülleri’nden 3 Ödül
OMSAN Lojistik, bu yıl 10’uncusu düzenlenen Atlas Lojistik Ödülleri’nde Uluslararası Lojistik İşletmecileri, Uluslararası Deniz Taşıması Firmaları ve Demiryolu Taşıması Firmaları kategorilerinde 3 Atlas Ödülü’nün sahibi oldu.
OYAK şirketlerinden OMSAN Lojistik, bu yıl 10’uncu kez dağıtılan Atlas Lojistik Ödülleri’nde Uluslararası Lojistik İşletmecileri (L2), Uluslararası Deniz Taşıması Firmaları (Gemi Sahipleri) ve Demiryolu Taşıması Firmaları (Operatör) kategorilerinde 3 Atlas Ödülü’nün sahibi oldu.
13-15 Kasım tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenen Logitrans Uluslararası Transport Lojistik Fuarı kapsamında dağıtılan Atlas Ödülleri’nde OMSAN Lojistik, bu yıl ilk defa 3 ödüle birden layık görüldü. Türkiye’de demiryolu tren işletmeciliği belgesine sahip ilk ve tek lojistik şirketi olan OMSAN Lojistik, aldığı ödüllerle demiryolu taşımacılığı alanındaki öncü rolü ve yetkinliğinin yanında denizyolu taşımacılığı alanındaki uzmanlığını da kanıtladı.
Uluslararası standartlara sahip kara, hava, deniz ve demiryolu filosuyla OMSAN Lojistik; farklı sektörlerdeki öncü firmalara, yurt içi ve yurt dışı taşımacılığı, intermodal / kombine taşımacılık, depolama, dağıtım, antrepo yönetimi, bitmiş araç lojistiği, proje taşımacılığı, ev ve ofis lojistiği, gümrükleme ve sigorta hizmetleri kapsamında katma değerli entegre lojistik hizmetler sunuyor.
from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/2KwMQZv
via IFTTT
OMSAN’a Atlas Lojistik Ödülleri’nden 3 Ödül

Emirates, Cruise Yolcuları İçin, Dubai’deki İlk Uzaktan Check-in Terminalini Açtı

Emirates, Cruise Yolcuları İçin, Dubai’deki İlk Uzaktan Check-in Terminalini Açtı Emirates, Cruise Yolcuları İçin, Dubai’deki İlk Uzaktan Check-in Terminalini Açtı Emirates’in havaalanı dışındaki ilk uzaktan check-in terminali, cruise yolcularına kusursuz bağlantı imkanları sağlamak üzere açıldı. İnsanları ve şehirleri birbirine bağlayan Emirates Havayolu, bir ilke daha imza atarak havaalanı dışındaki ilk uzaktan check-in terminalini hizmete açtı. Port Rashid’te bulunan Emirates check-in kontuarları, cruise gemilerinden çıkan yolcuların, sonraki Emirates uçuşlarındaki check-in işlemlerini aynı yerde yapmalarına imkân tanıyacak. Bu hizmet, Dubai’nin, önde gelen uluslararası cruise destinasyonu olmasına daha fazla katkı ve Emirates yolcularına daha fazla rahatlık sağlayacak. Yolcular, cruisedan indikleri noktada bulunan, ücretsiz uçuş check-in noktaları sayesinde, uçuşları için havaalanına gitmeden önce, Dubai’yi, yanlarında bavulları olmadan keşfetme rahatlığını elde etmiş olacak. Port Rashid’teki Emirates check-in noktası, Emirates personelinin uçuştan 4 saat öncesine kadar yolcu bagajlarının check-in işlemlerini yapacağı ve biniş kartlarını vereceği sekiz kontuara sahip olacak. ,Bu yeni özellik Ekim ayından Nisan ayına kadar olan, deniz seyahatinin yoğun olduğu dönemde oldukça aktif olarak kullanılacak.. Önümüzdeki 6 ay içerisinde, 198 cruise gemisinin, yaklaşık 280,000 yolcunun, Emirates uçuşları ile devam edeceği Port Rashid limanına yanaşması bekleniyor. Emirates Havaalanı Hizmetleri’nin Kıdemli Bölüm Başkan Yardımcısı Mohammed Mattar konu ile ilgili yaptığı açıklamada: “Yolcularımıza kusursuz ve rahat bir seyahat imkânı sağlamaya kararlıyız. Dubai’nin, bir cruise turizm destinasyonu olarak artan popülerliği ile birlikte, deniz yolculuklarına yönelik bu önemli hizmetin özellikle düşünülerek yolcularımıza bir şekilde sunulmasını sağladık. Port Rashid’deki ilk uzaktan check-in hizmetimiz, yolculuğuna uçakla devam edecek olan cruise yolcularına, bagajları teslim edilmiş ve check-in formaliteleri tamamlanmış olarak Dubai’yi keşfetme özgürlüğüne sahip olma şansı tanıyacak” dedi. Bu yeni hizmet, Emirates yolcularının Dubai’deki herhangi bir yerden ücretsiz olarak check-in işlemlerini gerçekleştirme imkânı tanıyan ve geçen yıl başlayan Home Check-in hizmetinin bir parçası olma özelliği taşıyor. Emirates uçuşları kapsamında, Dubai’de bulunan diğer bagaj hizmetleri, bagajların havaalanında işleme alınmasına yönelik bir servisi de içeriyor. Dubai’ye gelen Emirates yolcuları için, şehri keşfetmek amacıyla bagajlarını bırakmak isteyenlere yönelik bir bavul emanet hizmeti de mevcut. Emirates ayrıca, rahat bir seyahat deneyimi için, bavulların alındığı, gümrük işlemlerinin gerçekleştirildiği ve yolculara teslim edildiği bir Home Delivery (Eve Teslimat) hizmeti de sunuyor.
Emirates, Cruise Yolcuları İçin, Dubai’deki İlk Uzaktan Check-in Terminalini Açtı
Emirates’in havaalanı dışındaki ilk uzaktan check-in terminali, cruise yolcularına kusursuz bağlantı imkanları sağlamak üzere açıldı.
İnsanları ve şehirleri birbirine bağlayan Emirates Havayolu, bir ilke daha imza atarak havaalanı dışındaki ilk uzaktan check-in terminalini hizmete açtı. Port Rashid’te bulunan Emirates check-in kontuarları, cruise gemilerinden çıkan yolcuların, sonraki Emirates uçuşlarındaki check-in işlemlerini aynı yerde yapmalarına imkân tanıyacak.
Bu hizmet, Dubai’nin, önde gelen uluslararası cruise destinasyonu olmasına daha fazla katkı ve Emirates yolcularına daha fazla rahatlık sağlayacak. Yolcular, cruisedan indikleri noktada bulunan, ücretsiz uçuş check-in noktaları sayesinde, uçuşları için havaalanına gitmeden önce, Dubai’yi, yanlarında bavulları olmadan keşfetme rahatlığını elde etmiş olacak.
Port Rashid’teki Emirates check-in noktası, Emirates personelinin uçuştan 4 saat öncesine kadar yolcu bagajlarının check-in işlemlerini yapacağı ve biniş kartlarını vereceği sekiz kontuara sahip olacak. ,Bu yeni özellik Ekim ayından Nisan ayına kadar olan, deniz seyahatinin yoğun olduğu dönemde oldukça aktif olarak kullanılacak.. Önümüzdeki 6 ay içerisinde, 198 cruise gemisinin, yaklaşık 280,000 yolcunun, Emirates uçuşları ile devam edeceği Port Rashid limanına yanaşması bekleniyor.
Emirates Havaalanı Hizmetleri’nin Kıdemli Bölüm Başkan Yardımcısı Mohammed Mattar konu ile ilgili yaptığı açıklamada: “Yolcularımıza kusursuz ve rahat bir seyahat imkânı sağlamaya kararlıyız. Dubai’nin, bir cruise turizm destinasyonu olarak artan popülerliği ile birlikte, deniz yolculuklarına yönelik bu önemli hizmetin özellikle düşünülerek yolcularımıza bir şekilde sunulmasını sağladık. Port Rashid’deki ilk uzaktan check-in hizmetimiz, yolculuğuna uçakla devam edecek olan cruise yolcularına, bagajları teslim edilmiş ve check-in formaliteleri tamamlanmış olarak Dubai’yi keşfetme özgürlüğüne sahip olma şansı tanıyacak” dedi.
Bu yeni hizmet, Emirates yolcularının Dubai’deki herhangi bir yerden ücretsiz olarak check-in işlemlerini gerçekleştirme imkânı tanıyan ve geçen yıl başlayan Home Check-in hizmetinin bir parçası olma özelliği taşıyor. Emirates uçuşları kapsamında, Dubai’de bulunan diğer bagaj hizmetleri, bagajların havaalanında işleme alınmasına yönelik bir servisi de içeriyor.
Dubai’ye gelen Emirates yolcuları için, şehri keşfetmek amacıyla bagajlarını bırakmak isteyenlere yönelik bir bavul emanet hizmeti de mevcut. Emirates ayrıca, rahat bir seyahat deneyimi için, bavulların alındığı, gümrük işlemlerinin gerçekleştirildiği ve yolculara teslim edildiği bir Home Delivery (Eve Teslimat) hizmeti de sunuyor.
from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/2XoD6pj
via IFTTT
17 Kasım 2019 Pazar
YAŞ MEYVE SEBZE SEKTÖRÜNÜ GELECEĞE TAŞIYACAK 10 PARAMETRE

YAŞ MEYVE SEBZE SEKTÖRÜNÜ GELECEĞE TAŞIYACAK 10 PARAMETRE Türkiye’nin ihracatına katkı sağlayacak ve katma değer üretecek ihracat atılımlarını geliştirecek olan “Yaş Meyve Sebze Mamulleri Ortak Akıl Toplantısı” Turkish Cargo ve Turkishtime’ın işbirliği ile düzenlendi. Turkish Cargo’nun ev sahipliğinde gerçekleşen ve UTİKAD’ın da yer aldığı toplantıda; sektörün tarladan başlayıp, tüketicinin mutfağına kadar uzanan hikâyesi, tüm yönleri ile ele alındı. Çiftçi, sanayici ve hükümet üçgeninde kurulan denklemde, nelerin eksik olduğu ve beklentilerin ne yönde olduğu konuşulurken, söz konusu denklemin meyve ve sebze mamulleri sektörünün geleceğini nasıl etkilediği görüşüldü. Teşviklerin revize edilmesi Verilecek olan desteklerin sürdürülebilir üretime yönelik stratejik bir kararla desteklenmesi gerekiyor. Bu konuda kredilendirme sistemlerinin çok ciddi bir denetim mekanizmasından geçmesi, teşviklerin kalite, verimlilik, çeşit ve maliyet açısından sanayinin gerek iç pazardaki büyümesine gerekse dış ticaretteki gücünü artırmasına olanak verecek bir şekilde yeniden yapılandırılması önem arz ediyor. “Üretim Birliği” adı altında toplanılmasını sağlamak Pestisitler yerine, Avrupa Birliği’nde “biyolojik preparatlar” yaygın bir şekilde kullanılmaya başlanmasına rağmen Türkiye’de biyolojik preparantların etiketlerinde sınırlı sayıda ürünlerde kullanılmasına izin veriliyor. Bu durum sektörü Avrupa pazarında rakipleri karşısında zayıf düşürüyor. Sektör bu işin çözümünü ise “Üretim Birliği” adı altında toplanmakta görüyor. Üretim Birliği kurularak mutlaka pestisit kullanımlarının tek bir elden yapılması gerektiği talep ediliyor. Lojistik maliyetlerin aşağı çekilmesi Yaş meyve sebze sektörüne dair ihracatın dolar bazında değeri kilo başına 0.61 dolar. Yaş meyve sebze, mal bedeli çok düşük ama hava taşımacılığına mutlak surette ihtiyaç duyan bir sektör. Bu noktada hava taşımacılığına dair maliyetlerin düşürülmesi, sektöre dış pazarda ihtiyaç duyduğu rekabet gücünü kazandıracak. Sanayiciler hava yolu taşımacılığına dair bir plan geliştirip her iki tarafın da kazanabileceği bir noktada buluşabileceğini düşünüyor. Süpermarketler yasasının acilen çıkartılması bekleniyor Meyve suyu gibi yaş meyve sebze pazarının da süpermarketlerin baskısından kurtarılması gerekiyor. Meyve suyu sektörü peşin aldığı ürünlerin ödemesini, süpermarketlerin kendi isteklerine göre ödemesine izin vermek durumunda kalıyor. Sektörün bu noktada hiçbir yaptırımı söz konusu değil. Bu konuya çözüm getirmesi adına süpermarketler yasasının acilen çıkartılması bekleniyor. Zirai ilaçların kullanımı İnovatif tarımsal üretim modeli üzerinde bir çalışma gerçekleştiren yaş meyve sebze sektörü, bu anlamda zorunlu zirai danışmanlık ofislerinin kurulmasını öneriyor. Bu hayata geçirildiği zaman üretici kaliteli üretim yapabilecek zirai ilacı ve gübreyi daha az miktarda ve doğru bir şekilde kullanabilecek, dolayısıyla ihracata giden ürün miktarı daha da artırmış olacak. Uluslararası bir platform kurulmasını sağlamak Türkiye, rekabetçi avantajını Kuzey yarımkürede yitirmek üzere. Bunun en belirgin örneği de kirazda görülüyor. Yıllık 600 bin ton kiraz üreten Türkiye, bunun 80 bin tonunu ihraç ederken, 55 bin-70 bin tonluk kiraz üretimi yapan Özbekistan, üretiminin 40 bin tonunu ihraç ediyor. Dolayısıyla sektör temsilcileri Türkiye’den bir uluslararası platform çıkartılması noktasında görüş birliğinde. Bu platformun Türk markası ile tüm dünyaya ihracat ve transit ihracat yapabileceği vurgulanıyor. Küçük ölçekli üretimin ve ihracatın efektif hale getirilmesi Dağınık ve küçük ölçekli bahçeler; sanayiye uygun cinste, yeterli miktar ve kalitede meyve tedarik edilememesine sebebiyet veriyor. Bu nedenle devletin elindeki birinci sınıf tarım alanlarının envanterinin çıkarılması ve meyveciliğin geliştirilmesi için atılacak adımlara ışık tutması amacıyla özel sektöre tahsis edilmesinin, kaliteli sanayiye yönelik meyve tonajını artırarak daha düşük maliyetle üretilmesini sağlayacağı düşünülüyor. Sözleşmeli tarıma duyulan ihtiyaç Yaş meyve sebze sektöründe fiyat dalgalanmalarından kaynaklı yaşanan zararlar, sözleşmeli tarıma duyulan ihtiyacı gözler önüne seriyor. Söz konusu fiyat dalgalanması olduğu sürece, ne üretici ne de sanayicinin memnun olmayacağı dile getiriliyor. Sektörde, bu dalgalanmanın önüne geçmek için yüzde 100 sözleşmeli tarım yapmak gerektiğine inanılıyor. Ülke markası yaratmak Sektörün uzak coğrafyalarda markalar oluşturması, tarımı sürdürülebilir halde kazanır duruma getirebilmek için önemli. Bugün işlenmiş ürünlerin markalı olarak ihraç edilmesinin önünü açacak, hammadde alımlarını daha uygun hale getirecek bazı önlemlere ihtiyaç duyuluyor. Sektör marka oluşturmak için bugün çabalamazsa, yakın bir vadede çiftçilerin ürünlerini de satamıyor duruma geleceği öngörülüyor. Soğuk zincir sistemi tüm yaş meyve sebze sektöründe uygulamaya geçmeli Tarladan tüketicinin masasına gelene kadar neredeyse yüzde 50 kayıpların söz konusu olduğu sektörde, bu kayıpların ortadan kalkması için soğuk zincir sisteminin tüm yaş meyve sebze sektöründe uygulamaya geçmesi öneriliyor. Ürün zayiatını önlemek ve raf ömrünü uzatmak için üretim aşamasından tüketiciye sunuluncaya kadar soğuk zincir sistemine geçilmesi için geçmiş yıllarda bir fizibilite çalışması yapan temsilciler, bu anlamda sektörün tamamının soğuk zincirden geçerek pazarlara sunulması konusunda ısrarını sürdürüyor. Prof. Dr. Emre Alkin’in moderatörlüğünde düzenlenen “Yaş Meyve Sebze ve Mamulleri Ortak Akıl Toplantısına’’; Türk Hava Yolları Genel Müdür (Kargo) Yardımcısı Turhan Özen, UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Emre Eldener, İstanbul Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı /Meyve Sebze Mamulleri Sektör Kurulu Başkanı Melisa Tokgöz Mutlu, Ulusal Turunçgil Konseyi Başkanı Kemal Kaçmaz, Uludağ Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Senih Yazgan, Frigopak Gıda Maddeleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ali Haydar Güçlü, Tat Gıda Sanayi A.Ş. Üretimden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı / SALKONDER Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Turan, Kavaklıdere Şarapları A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı / Şarap Üreticileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ali N. Başman, City Farm / ORGÜDER – Türkiye Organik Ürün Üreticileri ve Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Şerif Ayhan Sümerli, Dimes A.Ş. Genel Müdürü Ozan Diren, Tekfen Tarımsal Araştırma Üretim ve Pazarlama A.Ş. Genel Müdürü Emrah İnce, Aroma A.Ş. Genel Müdürü Sefer Kılınç, Lider Grup Genel Koordinatörü Saadettin Altuntaş, Çekok Holding A.Ş. CEO’su Cevdet Çekok veTurkishtime Yönetim Kurulu Başkanı Filiz Özkan katıldı. https://ift.tt/2qcA6jW
Türkiye’nin ihracatına katkı sağlayacak ve katma değer üretecek ihracat atılımlarını geliştirecek olan “Yaş Meyve Sebze Mamulleri Ortak Akıl Toplantısı” Turkish Cargo ve Turkishtime’ın işbirliği ile düzenlendi.
Turkish Cargo’nun ev sahipliğinde gerçekleşen ve UTİKAD’ın da yer aldığı toplantıda; sektörün tarladan başlayıp, tüketicinin mutfağına kadar uzanan hikâyesi, tüm yönleri ile ele alındı. Çiftçi, sanayici ve hükümet üçgeninde kurulan denklemde, nelerin eksik olduğu ve beklentilerin ne yönde olduğu konuşulurken, söz konusu denklemin meyve ve sebze mamulleri sektörünün geleceğini nasıl etkilediği görüşüldü.
Teşviklerin revize edilmesi
Verilecek olan desteklerin sürdürülebilir üretime yönelik stratejik bir kararla desteklenmesi gerekiyor. Bu konuda kredilendirme sistemlerinin çok ciddi bir denetim mekanizmasından geçmesi, teşviklerin kalite, verimlilik, çeşit ve maliyet açısından sanayinin gerek iç pazardaki büyümesine gerekse dış ticaretteki gücünü artırmasına olanak verecek bir şekilde yeniden yapılandırılması önem arz ediyor.
“Üretim Birliği” adı altında toplanılmasını sağlamak
Pestisitler yerine, Avrupa Birliği’nde “biyolojik preparatlar” yaygın bir şekilde kullanılmaya başlanmasına rağmen Türkiye’de biyolojik preparantların etiketlerinde sınırlı sayıda ürünlerde kullanılmasına izin veriliyor. Bu durum sektörü Avrupa pazarında rakipleri karşısında zayıf düşürüyor. Sektör bu işin çözümünü ise “Üretim Birliği” adı altında toplanmakta görüyor. Üretim Birliği kurularak mutlaka pestisit kullanımlarının tek bir elden yapılması gerektiği talep ediliyor.
Lojistik maliyetlerin aşağı çekilmesi
Yaş meyve sebze sektörüne dair ihracatın dolar bazında değeri kilo başına 0.61 dolar. Yaş meyve sebze, mal bedeli çok düşük ama hava taşımacılığına mutlak surette ihtiyaç duyan bir sektör. Bu noktada hava taşımacılığına dair maliyetlerin düşürülmesi, sektöre dış pazarda ihtiyaç duyduğu rekabet gücünü kazandıracak. Sanayiciler hava yolu taşımacılığına dair bir plan geliştirip her iki tarafın da kazanabileceği bir noktada buluşabileceğini düşünüyor.
Süpermarketler yasasının acilen çıkartılması bekleniyor
Meyve suyu gibi yaş meyve sebze pazarının da süpermarketlerin baskısından kurtarılması gerekiyor. Meyve suyu sektörü peşin aldığı ürünlerin ödemesini, süpermarketlerin kendi isteklerine göre ödemesine izin vermek durumunda kalıyor. Sektörün bu noktada hiçbir yaptırımı söz konusu değil. Bu konuya çözüm getirmesi adına süpermarketler yasasının acilen çıkartılması bekleniyor.
Zirai ilaçların kullanımı
İnovatif tarımsal üretim modeli üzerinde bir çalışma gerçekleştiren yaş meyve sebze sektörü, bu anlamda zorunlu zirai danışmanlık ofislerinin kurulmasını öneriyor. Bu hayata geçirildiği zaman üretici kaliteli üretim yapabilecek zirai ilacı ve gübreyi daha az miktarda ve doğru bir şekilde kullanabilecek, dolayısıyla ihracata giden ürün miktarı daha da artırmış olacak.
Uluslararası bir platform kurulmasını sağlamak
Türkiye, rekabetçi avantajını Kuzey yarımkürede yitirmek üzere. Bunun en belirgin örneği de kirazda görülüyor. Yıllık 600 bin ton kiraz üreten Türkiye, bunun 80 bin tonunu ihraç ederken, 55 bin-70 bin tonluk kiraz üretimi yapan Özbekistan, üretiminin 40 bin tonunu ihraç ediyor. Dolayısıyla sektör temsilcileri Türkiye’den bir uluslararası platform çıkartılması noktasında görüş birliğinde. Bu platformun Türk markası ile tüm dünyaya ihracat ve transit ihracat yapabileceği vurgulanıyor.
Küçük ölçekli üretimin ve ihracatın efektif hale getirilmesi
Dağınık ve küçük ölçekli bahçeler; sanayiye uygun cinste, yeterli miktar ve kalitede meyve tedarik edilememesine sebebiyet veriyor. Bu nedenle devletin elindeki birinci sınıf tarım alanlarının envanterinin çıkarılması ve meyveciliğin geliştirilmesi için atılacak adımlara ışık tutması amacıyla özel sektöre tahsis edilmesinin, kaliteli sanayiye yönelik meyve tonajını artırarak daha düşük maliyetle üretilmesini sağlayacağı düşünülüyor.
Sözleşmeli tarıma duyulan ihtiyaç
Yaş meyve sebze sektöründe fiyat dalgalanmalarından kaynaklı yaşanan zararlar, sözleşmeli tarıma duyulan ihtiyacı gözler önüne seriyor. Söz konusu fiyat dalgalanması olduğu sürece, ne üretici ne de sanayicinin memnun olmayacağı dile getiriliyor. Sektörde, bu dalgalanmanın önüne geçmek için yüzde 100 sözleşmeli tarım yapmak gerektiğine inanılıyor.
Ülke markası yaratmak
Sektörün uzak coğrafyalarda markalar oluşturması, tarımı sürdürülebilir halde kazanır duruma getirebilmek için önemli. Bugün işlenmiş ürünlerin markalı olarak ihraç edilmesinin önünü açacak, hammadde alımlarını daha uygun hale getirecek bazı önlemlere ihtiyaç duyuluyor. Sektör marka oluşturmak için bugün çabalamazsa, yakın bir vadede çiftçilerin ürünlerini de satamıyor duruma geleceği öngörülüyor.
Soğuk zincir sistemi tüm yaş meyve sebze sektöründe uygulamaya geçmeli
Tarladan tüketicinin masasına gelene kadar neredeyse yüzde 50 kayıpların söz konusu olduğu sektörde, bu kayıpların ortadan kalkması için soğuk zincir sisteminin tüm yaş meyve sebze sektöründe uygulamaya geçmesi öneriliyor. Ürün zayiatını önlemek ve raf ömrünü uzatmak için üretim aşamasından tüketiciye sunuluncaya kadar soğuk zincir sistemine geçilmesi için geçmiş yıllarda bir fizibilite çalışması yapan temsilciler, bu anlamda sektörün tamamının soğuk zincirden geçerek pazarlara sunulması konusunda ısrarını sürdürüyor.
Prof. Dr. Emre Alkin’in moderatörlüğünde düzenlenen “Yaş Meyve Sebze ve Mamulleri Ortak Akıl Toplantısına’’; Türk Hava Yolları Genel Müdür (Kargo) Yardımcısı Turhan Özen, UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Emre Eldener, İstanbul Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı /Meyve Sebze Mamulleri Sektör Kurulu Başkanı Melisa Tokgöz Mutlu, Ulusal Turunçgil Konseyi Başkanı Kemal Kaçmaz, Uludağ Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Senih Yazgan, Frigopak Gıda Maddeleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ali Haydar Güçlü, Tat Gıda Sanayi A.Ş. Üretimden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı / SALKONDER Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Turan, Kavaklıdere Şarapları A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı / Şarap Üreticileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ali N. Başman, City Farm / ORGÜDER – Türkiye Organik Ürün Üreticileri ve Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Şerif Ayhan Sümerli, Dimes A.Ş. Genel Müdürü Ozan Diren, Tekfen Tarımsal Araştırma Üretim ve Pazarlama A.Ş. Genel Müdürü Emrah İnce, Aroma A.Ş. Genel Müdürü Sefer Kılınç, Lider Grup Genel Koordinatörü Saadettin Altuntaş, Çekok Holding A.Ş. CEO’su Cevdet Çekok veTurkishtime Yönetim Kurulu Başkanı Filiz Özkan katıldı.
https://ift.tt/2qcA6jW
from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/2CPp9XV
via IFTTT