22 Eylül 2019 Pazar

Depresyon Alzheimer Hastalığı riskini arttırıyor Hayatın içinde ol, Alzheimer olma! Beynin normal organizasyonu ve fonksiyonunu bozarak günlük yaşamın sürdürülmesini imkânsız hale getiren Alzheimer Hastalığının tedavisi halen kesin olarak bilinmiyor. Aşı çalışmaları da başarısızlıkla sonuçlanınca malum soruya geri dönüldü: “Alzheimer’a yakalanmamak ya da geciktirmek mümkün mü?” İşte altın kural: Hayatınızı yaşayın, üzüntüye kapıyı açmayın! Alzheimer hastalığı; beyinde bazı maddelerin birikmesiyle birden fazla bilişsel alanı bozarak kişinin günlük yaşam aktivitelerini engelleyen, ilerleyici bir hastalık. Dünyada 47 milyon, Türkiye’de 400 bin civarında Alzheimer hastası var. Erken tanı bu hastalıkta hayati değerde… ERKEN TEŞHİS İLERLEYİŞİ YAVAŞLATIYOR Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastaneleri Nöroloji Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Şevki Şahin, 21 Eylül Dünya Alzheimer Günü dolayısıyla hasta ve yakınları için önemli bilgiler verdi. Şahin, Alzheimer’in tedavisine yönelik aşı çalışmalarının başarısızlıkla sonuçlandığını, bu nedenle hem hasta hem de hasta yakınının yaşam kalitesini arttırmanın en önemli tedavi stratejisi haline geldiğini söyledi. Her unutkanlığı olanın “Bende Alzheimer başlayacak mı” korkusu yaşamasının yersiz olduğunu da vurgulayan Şahin, hastalık ile kişinin kendi unutkanlığını algılayabilme yeteneğinin de kaybolduğuna dikkat çekti. Hastaların yeni şeyleri öğrenme güçlüklerinin genellikle çevresi tarafından fark edildiğini ve kişiyi nöroloji doktoruna götürmek için razı etme sürecinde büyük bir zaman kaybı yaşandığını vurgulayan Şahin, “Şu an elimizde bulunan ilaçlara ne kadar erken başlanabilirse hastalığın ilerleyişi de o kadar yavaşlatılabilinir, böylece kişinin yaşam içinde kalacağı süre ve fonksiyonelliği artabilir.” dedi. DEPRESYON ALZHEIMER HASTALIĞINI TETİKLİYOR Alzheimer hastalığının ortaya çıkmasında genetik, hipertansiyon, kolesterol yüksekliği, sigara kullanımı, kontrolsüz diyabet gibi kardiyovasküler faktörlerin etkili olduğunu belirten Prof. Dr. Şahin, “Depresyonun, Alzheimer hastalığına zemin hazırladığı konusunda bilimsel kanıtlar var. Depresyon tedavi edilmezse beyin fonksiyonlarını zayıflatıyor, unutkanlık, dikkat eksikliği başlıyor, ardından Alzheimer Hastalığı tetiklenebiliyor. Bu yüzden özellikle de orta yaş civarı ortaya çıkan depresyonların tedavisi çok önemli” dedi. Prof. Dr. Şahin, uykusuzluk, sabahları yorgun hissetme, konsantrasyon güçlüğü gibi sıkıntıların depresyon ya da kronik yorgunluk sendromundan olabileceği gibi Alzheimer’in başlangıç bulguları olabileceğini söyledi. Alzheimer Hastalığına yönelik daha keskin belirtileri ise şöyle sıraladı: Yeni şeyler öğrenmede güçlük Yakın geçmişte öğrendiklerini unutma Kısmi kişilik değişiklikleri (Örneğin sakin biriyken sinirli birine dönüşmesi) Sosyal geri çekilme (Kişinin önceden gittiği kahvehane, kulüp, maç veya camiye gitmemeye başlaması, daha çok yalnız kalmayı, evinde olmayı tercih etmeye başlaması) GÜLE OYNAYA YAŞ ALIN “Başarılı yaş alma” tanımına ve “bağımlı olmadan yaşama katılma, fizik ve zihin aktivitelerini sürdürebilme” nin önemine dikkat çeken Prof. Dr. Şahin, hastalık riskini en aza indirecek şekilde önlem almanın, bağımlı olma durumunu azaltacağını dile getirdi. Şahin, sağlıklı yaş almak için şu önerilerde bulundu: “Sigara içmeyi bırakın. Tansiyon ve şeker hastalığınız varsa ya da depresyondaysanız mutlaka tedavi olun. Ruh ve beden sağlığı için en az haftada iki gün egzersiz yapın. Yarısının izometrik kasları güçlendirecek pilates gibi aktivitelerden, diğer yarısının ise koşu, yürüyüş, doğa sporları gibi kardiyovasküler egzersizlerden olması önemli. Yüzmenin de çok faydası var. Sosyal hayata olabildiğince tutunmaya çalışın. Hobileriniz doğrultusunda aktivitelere katılın. Aldığınız eğitime paralel olarak insanlara yardım edecek ortamlarda bulunmak beyin sağlığı için yararlıdır. Özel hayatta da olabildiğince duygusal açıdan tatmin olabileceğiniz bir yaşam sürün.” BULMACANIN FAYDASI YOK Hastalanmadan önce ya da çok erken evrelerde, hafıza fonksiyonlarını arttıran bilgisayar destekli beyin egzersizlerinin mental kapasiteyi güçlendirdiğine dikkat çeken Prof. Dr. Şahin, “Hastalığın ileri dönemlerinde ise bulmaca çözmek, kitap okumak gibi aktivitelerin ne yazık ki çok faydası yok” dedi. Şahin, son yıllarda internette bilimsel kanıtları olmayan tedaviler içeren bilgiler ve vitamin adı altında ilaç satışı yapıldığına da dikkat çekerek, “Doktor tavsiye veya reçete etmedikçe vitamin alınmamalı” dedi. HASTAYA YAKLAŞIM NASIL OLMALI? Prof. Dr. Şevki Şahin; hastaya çocuk gibi davranmadan, algı bozukluğunu hastanın yüzüne vurmadan, ilgisini başka yöne çekerek baş etmeye çalışılmasını önerdi. Şahin şöyle konuştu: “Örneğin, genelde hastalar banyo yapmak istememektir. Bu durumda, hastanın çok sevdiği bir yiyeceği banyo yaparsa birlikte yiyebilecekleri söylenebilir. Parasının çalınabileceğini söyleyen hastaların yanında maddi konuların konuşulmaması, ekonomi haberlerinin dinletilmemesi gibi basit çözümler denenmelidir. Hastalara aksiyon, şiddet, korku unsuru olan içerikler izletilmemeli, dinletilmemelidir. Mümkünse daha önceden huzur buldukları müzik, eğlence programları gibi televizyon aktivitelerine yönlendirmek evde hasta bakımını kolaylaştırır” Alzheimer hastasına bakımın her evrede değiştiğini de anlatan Prof Dr. Şahin, şöyle devam etti: “İlk evrede sosyal olabilmesi için olabildiğince gezmesi sağlanmalı, onunla birlikte hareket edilmeli. İkinci evreden itibaren akılları karışabildiği için evdeki ortamı muhafaza etmeyi öneriyoruz. Üçüncü evrede hastanın gözetim altında olmasında yarar var, günlük hayatını devam ettirmekte zorlanan hasta kazalara açık hale gelebilir ( örn; ocağın altını açık unutma gibi). Dördüncü evrede ise beslenme sorunu öne çıkar. Hasta yatalak olduğu için yatak yarası oluşabilir. Ayrı bir tıbbi bakım gerekir. Hasta yakının bilinçlendirilmesi çok önemli. Çünkü her evre değişiminde şok yaşayan bir hasta yakınının ruh sağlığının bozulma ihtimali giderek artar.”

Hayatın içinde ol, Alzheimer olma!

  • Beynin normal organizasyonu ve fonksiyonunu bozarak günlük yaşamın sürdürülmesini imkânsız hale getiren Alzheimer Hastalığının tedavisi halen kesin olarak bilinmiyor. Aşı çalışmaları da başarısızlıkla sonuçlanınca malum soruya geri dönüldü: “Alzheimer’a yakalanmamak ya da geciktirmek mümkün mü?”
  • İşte altın kural: Hayatınızı yaşayın, üzüntüye kapıyı açmayın!

Alzheimer hastalığı; beyinde bazı maddelerin birikmesiyle birden fazla bilişsel alanı bozarak kişinin günlük yaşam aktivitelerini engelleyen, ilerleyici bir hastalık. Dünyada 47 milyon, Türkiye’de 400 bin civarında Alzheimer hastası var. Erken tanı bu hastalıkta hayati değerde…

ERKEN TEŞHİS İLERLEYİŞİ YAVAŞLATIYOR

Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastaneleri Nöroloji Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Şevki Şahin, 21 Eylül Dünya Alzheimer Günü dolayısıyla hasta ve yakınları için önemli bilgiler verdi. Şahin, Alzheimer’in tedavisine yönelik aşı çalışmalarının başarısızlıkla sonuçlandığını, bu nedenle hem hasta hem de hasta yakınının yaşam kalitesini arttırmanın en önemli tedavi stratejisi haline geldiğini söyledi. Her unutkanlığı olanın “Bende Alzheimer başlayacak mı” korkusu yaşamasının yersiz olduğunu da vurgulayan Şahin, hastalık ile kişinin kendi unutkanlığını algılayabilme yeteneğinin de kaybolduğuna dikkat çekti. Hastaların yeni şeyleri öğrenme güçlüklerinin genellikle çevresi tarafından fark edildiğini ve kişiyi nöroloji doktoruna götürmek için razı etme sürecinde büyük bir zaman kaybı yaşandığını vurgulayan Şahin, “Şu an elimizde bulunan ilaçlara ne kadar erken başlanabilirse hastalığın ilerleyişi de o kadar yavaşlatılabilinir, böylece kişinin yaşam içinde kalacağı süre ve fonksiyonelliği artabilir.” dedi.

DEPRESYON ALZHEIMER HASTALIĞINI TETİKLİYOR

Alzheimer hastalığının ortaya çıkmasında genetik, hipertansiyon, kolesterol yüksekliği, sigara kullanımı, kontrolsüz diyabet gibi kardiyovasküler faktörlerin etkili olduğunu belirten Prof. Dr. Şahin,

“Depresyonun, Alzheimer hastalığına zemin hazırladığı konusunda bilimsel kanıtlar var. Depresyon tedavi edilmezse beyin fonksiyonlarını zayıflatıyor, unutkanlık, dikkat eksikliği başlıyor, ardından Alzheimer Hastalığı tetiklenebiliyor. Bu yüzden özellikle de orta yaş civarı ortaya çıkan depresyonların tedavisi çok önemli” dedi.

Prof. Dr. Şahin, uykusuzluk, sabahları yorgun hissetme, konsantrasyon güçlüğü gibi sıkıntıların depresyon ya da kronik yorgunluk sendromundan olabileceği gibi Alzheimer’in başlangıç bulguları olabileceğini söyledi. Alzheimer Hastalığına yönelik daha keskin belirtileri ise şöyle sıraladı:

  • Yeni şeyler öğrenmede güçlük
  • Yakın geçmişte öğrendiklerini unutma
  • Kısmi kişilik değişiklikleri (Örneğin sakin biriyken sinirli birine dönüşmesi)
  • Sosyal geri çekilme (Kişinin önceden gittiği kahvehane, kulüp, maç veya camiye gitmemeye başlaması, daha çok yalnız kalmayı, evinde olmayı tercih etmeye başlaması)

GÜLE OYNAYA YAŞ ALIN

“Başarılı yaş alma” tanımına ve “bağımlı olmadan yaşama katılma, fizik ve zihin aktivitelerini sürdürebilme” nin önemine dikkat çeken Prof. Dr. Şahin, hastalık riskini en aza indirecek şekilde önlem almanın, bağımlı olma durumunu azaltacağını dile getirdi. Şahin, sağlıklı yaş almak için şu önerilerde bulundu:

“Sigara içmeyi bırakın. Tansiyon ve şeker hastalığınız varsa ya da depresyondaysanız mutlaka tedavi olun. Ruh ve beden sağlığı için en az haftada iki gün egzersiz yapın. Yarısının izometrik kasları güçlendirecek pilates gibi aktivitelerden, diğer yarısının ise koşu, yürüyüş, doğa sporları gibi kardiyovasküler egzersizlerden olması önemli. Yüzmenin de çok faydası var. Sosyal hayata olabildiğince tutunmaya çalışın. Hobileriniz doğrultusunda aktivitelere katılın. Aldığınız eğitime paralel olarak insanlara yardım edecek ortamlarda bulunmak beyin sağlığı için yararlıdır. Özel hayatta da olabildiğince duygusal açıdan tatmin olabileceğiniz bir yaşam sürün.”

BULMACANIN FAYDASI YOK

Hastalanmadan önce ya da çok erken evrelerde, hafıza fonksiyonlarını arttıran bilgisayar destekli beyin egzersizlerinin mental kapasiteyi güçlendirdiğine dikkat çeken Prof. Dr. Şahin, “Hastalığın ileri dönemlerinde ise bulmaca çözmek, kitap okumak gibi aktivitelerin ne yazık ki çok faydası yok” dedi.

Şahin, son yıllarda internette bilimsel kanıtları olmayan tedaviler içeren bilgiler ve vitamin adı altında ilaç satışı yapıldığına da dikkat çekerek, “Doktor tavsiye veya reçete etmedikçe vitamin alınmamalı” dedi.

HASTAYA YAKLAŞIM NASIL OLMALI?

Prof. Dr. Şevki Şahin; hastaya çocuk gibi davranmadan, algı bozukluğunu hastanın yüzüne vurmadan, ilgisini başka yöne çekerek baş etmeye çalışılmasını önerdi. Şahin şöyle konuştu:

“Örneğin, genelde hastalar banyo yapmak istememektir. Bu durumda, hastanın çok sevdiği bir yiyeceği banyo yaparsa birlikte yiyebilecekleri söylenebilir. Parasının çalınabileceğini söyleyen hastaların yanında maddi konuların konuşulmaması, ekonomi haberlerinin dinletilmemesi gibi basit çözümler denenmelidir. Hastalara aksiyon, şiddet, korku unsuru olan içerikler izletilmemeli, dinletilmemelidir. Mümkünse daha önceden huzur buldukları müzik, eğlence programları gibi televizyon aktivitelerine yönlendirmek evde hasta bakımını kolaylaştırır”

Alzheimer hastasına bakımın her evrede değiştiğini de anlatan Prof Dr. Şahin, şöyle devam etti:

“İlk evrede sosyal olabilmesi için olabildiğince gezmesi sağlanmalı, onunla birlikte hareket edilmeli. İkinci evreden itibaren akılları karışabildiği için evdeki ortamı muhafaza etmeyi öneriyoruz. Üçüncü evrede hastanın gözetim altında olmasında yarar var, günlük hayatını devam ettirmekte zorlanan hasta kazalara açık hale gelebilir ( örn; ocağın altını açık unutma gibi). Dördüncü evrede ise beslenme sorunu öne çıkar. Hasta yatalak olduğu için yatak yarası oluşabilir. Ayrı bir tıbbi bakım gerekir. Hasta yakının bilinçlendirilmesi çok önemli. Çünkü her evre değişiminde şok yaşayan bir hasta yakınının ruh sağlığının bozulma ihtimali giderek artar.”



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/30bPZHh
via IFTTT

Depresyon Alzheimer Hastalığı riskini arttırıyor


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/30bPZHh

ROLLS-ROYCE MOTORLARI ALMAN HAVA KUVVETLERİ UÇAKLARINI UÇURUYOR ROLLS-ROYCE MOTORLARI ALMAN HAVA KUVVETLERİ UÇAKLARINI UÇURUYOR Alman Hava Kuvvetleri Özel Harekat Birliği için özel olarak Rolls-Royce motorlarıyla imal edilen üç yeni Bombardier Global 6000 uçaklarının ilki Federal Savunma Bakanlığı’na teslim edildi. Uçaklarda Rolls-Royce Deutschland’ın, Almanya’nın Dahlewitz bölgesindeki fabrikasında geliştirilen ve imal edilen BR710 motorları bulunuyor. Günümüze kadar bu türde 3.400’ü aşkın motor teslim edilirken yaklaşık 13 milyon uçuş saatine ulaşıldı. Bu yılın sonuna doğru, Alman Hava Kuvvetleri geriye kalan iki uçağı teslim alacak. Rolls-Royce Müşteriler ve İş Havacılığından Sorumlu Başkan Yardımcısı Scott Shannon konuyla ilgili şu açıklamada bulundu: “Alman Federal Savunma Bakanlığı’nın bize duyduğu güvenden büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Kalitesi kanıtlamış BR710 motorlarımız halihazırda Alman Hava Kuvvetleri Özel Harekat Birliği’nin Bombardier Global 5000 filosunda da kullanılıyor ve güvenirliğinin yanı sıra verimliliğini her gün bir kez daha gösteriyor. Yakın zaman önce siparişi verilen Airbus A350 XWB uçakları da dikkate alındığında, neredeyse tüm filoda Rolls-Royce motorları kullanılacak. Mühendislerimiz, imalat ve montaj personelimizin yanı sıra servis ekiplerimizin olağanüstü performansı sayesinde ortaya çıkan bu başarıdan büyük bir mutluluk duyuyoruz.” Bombardier Havacılık Başkanı David Coleal ise “Bombardier, Alman Hava Kuvvetlerinin filosuna Global 6000 uçaklarını eklemesinden son derece memnuniyet duyuyor. Uçak İhtisas ekibimiz, ürünlerimizin güvenliği ve performansına güven duyan dünyanın dört bir yanındaki hükümetlerle uzun soluklu ilişkiler kurdu.” dedi. BR710 serisinin dünyanın her yerindeki müşterilerle mükemmel bir performans geçmişi bulunuyor. Güvenilirliği, yüksek performansı ve verimliliği sayesinde, BR710 pazar liderliğini elinde bulunduruyor. Bu motorların bulunduğu uçaklar menzil, hız ve irtifa açısından birçok rekor kırdı. BR710 Almanya’da geliştirildi ve montajı, testleri ve teslimatı Berlin yakınlarındaki Rolls-Royce Dahlewitz fabrikasından gerçekleştiriliyor. BR710 serisi 1997 yılında kullanılmaya başlandı ve mükemmel bir kalkış ve tırmanma performansı göstermeye devam ediyor. Bu sayede, uçakların seyir irtifasına çok hızlı bir şekilde yükselmesi ve hem yakıt hem de zaman tasarrufu sağlanıyor. Motorlar Rolls-Royce’un 78 Yetkili Servis Merkezinden meydana gelen güçlü küresel servis ağı, stratejik yerlerde konumlandırılmış birlik servis uzmanları ve dünyanın farklı yerlerindeki stratejik konumlarda bulunan depolarıyla desteklenecek. Rolls-Royce Holdings plc hakkında 1.Rolls-Royce, gezegenimizin temel enerji ihtiyaçlarını karşılamak üzere en temiz, en emniyetli ve en rekabetçi çözümleri beraberinde getiren gelişmiş teknolojilerin öncü üreticisidir. 2.Rolls-Royce’un 150’den fazla ülkede müşterileri bulunmaktadır. Bu müşteriler arasında 400’ün üzerinde havayolu ve leasing müşterisi, 160 silahlı kuvvetler, 70 donanma dahil olmak üzere 4.000 denizcilik müşterisi ve 5.000’in üzerinde enerji ve nükleer müşterisi yer almaktadır. 3.2018 yılı ekonomik kârı 15 milyar sterlindir. Bu tutarın yaklaşık yarısı, satış sonrası hizmetlerden elde edilmiştir. 4.Rolls-Royce 2018’de AR-GE çalışmalarına 1,4 milyar sterlin yatırım yapmıştır. Ayrıca Rolls-Royce mühendislerini bilimsel araştırmanın öncüsü kılan 31 farklı Üniversite Teknoloji Merkezinden oluşan küresel bir ağı desteklemektedir. 5.Grup, stajyer ve yeni mezun istihdamı ilkesine ve çalışanların becerilerinin geliştirilmesi hususuna kuvvetle bağlıdır.

ROLLS-ROYCE MOTORLARI ALMAN HAVA KUVVETLERİ UÇAKLARINI UÇURUYOR

Alman Hava Kuvvetleri Özel Harekat Birliği için özel olarak Rolls-Royce motorlarıyla imal edilen üç yeni Bombardier Global 6000 uçaklarının ilki Federal Savunma Bakanlığı’na teslim edildi. Uçaklarda Rolls-Royce Deutschland’ın, Almanya’nın Dahlewitz bölgesindeki fabrikasında geliştirilen ve imal edilen BR710 motorları bulunuyor. Günümüze kadar bu türde 3.400’ü aşkın motor teslim edilirken yaklaşık 13 milyon uçuş saatine ulaşıldı. Bu yılın sonuna doğru, Alman Hava Kuvvetleri geriye kalan iki uçağı teslim alacak.

Rolls-Royce Müşteriler ve İş Havacılığından Sorumlu Başkan Yardımcısı Scott Shannon konuyla ilgili şu açıklamada bulundu: “Alman Federal Savunma Bakanlığı’nın bize duyduğu güvenden büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Kalitesi kanıtlamış BR710 motorlarımız halihazırda Alman Hava Kuvvetleri Özel Harekat Birliği’nin Bombardier Global 5000 filosunda da kullanılıyor ve güvenirliğinin yanı sıra verimliliğini her gün bir kez daha gösteriyor. Yakın zaman önce siparişi verilen Airbus A350 XWB uçakları da dikkate alındığında, neredeyse tüm filoda Rolls-Royce motorları kullanılacak. Mühendislerimiz, imalat ve montaj personelimizin yanı sıra servis ekiplerimizin olağanüstü performansı sayesinde ortaya çıkan bu başarıdan büyük bir mutluluk duyuyoruz.”

Bombardier Havacılık Başkanı David Coleal ise “Bombardier, Alman Hava Kuvvetlerinin filosuna Global 6000 uçaklarını eklemesinden son derece memnuniyet duyuyor. Uçak İhtisas ekibimiz, ürünlerimizin güvenliği ve performansına güven duyan dünyanın dört bir yanındaki hükümetlerle uzun soluklu ilişkiler kurdu.” dedi.

BR710 serisinin dünyanın her yerindeki müşterilerle mükemmel bir performans geçmişi bulunuyor. Güvenilirliği, yüksek performansı ve verimliliği sayesinde, BR710 pazar liderliğini elinde bulunduruyor. Bu motorların bulunduğu uçaklar menzil, hız ve irtifa açısından birçok rekor kırdı. BR710 Almanya’da geliştirildi ve montajı, testleri ve teslimatı Berlin yakınlarındaki Rolls-Royce Dahlewitz fabrikasından gerçekleştiriliyor. BR710 serisi 1997 yılında kullanılmaya başlandı ve mükemmel bir kalkış ve tırmanma performansı göstermeye devam ediyor. Bu sayede, uçakların seyir irtifasına çok hızlı bir şekilde yükselmesi ve hem yakıt hem de zaman tasarrufu sağlanıyor.

Motorlar Rolls-Royce’un 78 Yetkili Servis Merkezinden meydana gelen güçlü küresel servis ağı, stratejik yerlerde konumlandırılmış birlik servis uzmanları ve dünyanın farklı yerlerindeki stratejik konumlarda bulunan depolarıyla desteklenecek.

Rolls-Royce Holdings plc hakkında

1.Rolls-Royce, gezegenimizin temel enerji ihtiyaçlarını karşılamak üzere en temiz, en emniyetli ve en rekabetçi çözümleri beraberinde getiren gelişmiş teknolojilerin öncü üreticisidir.

2.Rolls-Royce’un 150’den fazla ülkede müşterileri bulunmaktadır. Bu müşteriler arasında 400’ün üzerinde havayolu ve leasing müşterisi, 160 silahlı kuvvetler, 70 donanma dahil olmak üzere 4.000 denizcilik müşterisi ve 5.000’in üzerinde enerji ve nükleer müşterisi yer almaktadır.

3.2018 yılı ekonomik kârı 15 milyar sterlindir. Bu tutarın yaklaşık yarısı, satış sonrası hizmetlerden elde edilmiştir.

4.Rolls-Royce 2018’de AR-GE çalışmalarına 1,4 milyar sterlin yatırım yapmıştır. Ayrıca Rolls-Royce mühendislerini bilimsel araştırmanın öncüsü kılan 31 farklı Üniversite Teknoloji Merkezinden oluşan küresel bir ağı desteklemektedir.

5.Grup, stajyer ve yeni mezun istihdamı ilkesine ve çalışanların becerilerinin geliştirilmesi hususuna kuvvetle bağlıdır.



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/30Kfg7n
via IFTTT

ROLLS-ROYCE MOTORLARI ALMAN HAVA KUVVETLERİ UÇAKLARINI UÇURUYOR


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/30Kfg7n

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN TEKNOFEST’İ ZİYARET ETTİ Dünyanın en büyük teknoloji festivalinin beşinci gününde TEKNOFEST, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ağırladı. Türkiye’nin ‘Milli Teknoloji Hamlesi’ne tanık olunan festivalde Cumhurbaşkanı Erdoğan dereceye giren yarışmacılara ödüllerini verdi. Törenin ardından Erdoğan, Baykar tarafından üretilen Bayraktar AKINCI Taarruzi İnsansız Hava Aracı’nı yakından inceleyip İHA’nın burun kısmını imzaladı. Sınırlı imkânlara rağmen neler yapılabileceğini görüyoruz Festival alanını dolduran binlerce insana hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu yıl ikincisini tertip ettiğimiz Teknofest’in ülkemize, milletimize ve tüm insanlığa hayırlar getirmesini temenni ediyorum. Türkiye’nin ‘Milli Teknoloji Hamlesi’nin sembolü haline gelen bu etkinliğin düzenlenmesinde Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı başta olmak üzere tüm kurumlara ve kişilere teşekkür ediyorum. Salı günü başlayan ve yarın sona erecek olan Teknofest’e ilginin katlanarak sürmesinden büyük memnuniyet duyuyorum. Bu etkinliğin ülkemizin en önemli markalarından biri haline geleceğine inanıyorum. Burayı gençlerimiz başta olmak üzere milletimizin teknoloji alanında çok sınırlı imkânlara rağmen neler yapılabileceğini gösteren bir platform olarak görüyorum. Bu organizasyonun gerçekleşmesi için büyük özveriyle çalışan Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız ile Türkiye Teknoloji Takımı Vakfını bitmek bilmeyen enerjilerinden dolayı şahsım ve milletim adına yürekten kutluyorum” dedi. Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı’na önümüzdeki dönemde de devam edeceğiz Cumhurbaşkanı Erdoğan, bilim insanlarıyla ilgili yapılan projelerle ilgili ise şunları söyledi: “Geçen yıl Teknofest’te bilim insanlarımızın yurda dönüş seferberliğini başlattığımızı ilan etmiş ve dünyanın her yanındaki bilim insanlarımızı Türkiye’ye davet etmiştim. Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı’mız bu seferberliğin ilk somut örneği oldu. Çağrıyı yaptığımız ilk günden itibaren müthiş bir ilgiyle karşılaştık. Dünyanın en iyi üniversitelerinde, araştırma merkezlerinde ve üst düzey şirketlerinde çalışan Türk ve yabancı akademisyenler bize başvurdu. Çalışmalarımızı Türkiye’de sürdürmek, katma değer oluşturmak istiyoruz dediler. 17 sene boyunca bilime ve teknolojiye yaptığımız altyapı yatırımlarımız sonucunda güçlü bir ekosistem inşa ettik. Sayıları 207’yi bulan üniversitelerimiz, bin 191 araştırma-geliştirme merkezimiz, 349 tasarım merkezimiz, 84 teknoloji geliştirme bölgemiz ve 112 bin araştırmacımız bu ekosistemin temel aktörleridir. Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı’yla ülkemize gelen üst düzey araştırmacılar bu denli zengin bir araştırma ortamında bilimse çalışma yapacaklar ve inşallah gençlerimize örnek olacaklardır. Bu programdan 98’i Türk, 29’u yabancı olmak üzere 127 üst düzey araştırmacı faydalanarak kritik araştırma-geliştirme projelerinde önemli roller üstleneceklerdir. Yoğun ilgiyle karşılaştığımız Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı’na önümüzdeki dönemde de devam edeceğimizin müjdesini de buradan sizlerle paylaşmak istiyorum. Buna benzer bir çalışmayı yurt içinde çalışan araştırmacılarımız için de geliştireceğiz.” Ekonomik ve teknolojik bağımsızlığımızı güçlendireceğiz 2023 hedefleri hakkında da bilgi veren Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi: “Geçen hafta ‘2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi’ kamuoyuyla paylaşıldı. Bu strateji ‘Milli Teknoloji Hamlesi’ ruhuyla hazırlandı. Teknolojik dönüşüm sürecinde yeni teknolojilerin pazarı değil, üreticisi olmak istiyoruz. Bunun için katma değerli üretim öncülüğünde küresel rekabet gücümüzü artıracak, ekonomik ve teknolojik bağımsızlığımızı güçlendirecek, kritik teknolojilerde atılım sağlayacağız. Salı gününden bu yana Teknofest’e gelenlerin sayısı 500 bini aşmış durumda. Bu da demek oluyor ki geçen yılı aşmış durumda. Bugün ve yarın gelecek ziyaretçilerle hedef 1 milyona ulaşmak. Bunu başararak gençlerimize teknolojiyi yerli ve milli olarak sevdirmek en büyük aşkımızdır, en büyük hedefimizdir. Bu millet, bu gençlik bunu başaracak. Artık biz kendimize yeteceğiz.

Dünyanın en büyük teknoloji festivalinin beşinci gününde TEKNOFESTCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ağırladı. Türkiye’nin ‘Milli Teknoloji Hamlesi’ne tanık olunan festivalde Cumhurbaşkanı Erdoğan dereceye giren yarışmacılara ödüllerini verdi. Törenin ardından Erdoğan, Baykar tarafından üretilen Bayraktar AKINCI Taarruzi İnsansız Hava Aracı’nı yakından inceleyip İHA’nın burun kısmını imzaladı.

Sınırlı imkânlara rağmen neler yapılabileceğini görüyoruz

Festival alanını dolduran binlerce insana hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu yıl ikincisini tertip ettiğimiz Teknofest’in ülkemize, milletimize ve tüm insanlığa hayırlar getirmesini temenni ediyorum. Türkiye’nin ‘Milli Teknoloji Hamlesi’nin sembolü haline gelen bu etkinliğin düzenlenmesinde Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı başta olmak üzere tüm kurumlara ve kişilere teşekkür ediyorum. Salı günü başlayan ve yarın sona erecek olan Teknofest’e ilginin katlanarak sürmesinden büyük memnuniyet duyuyorum. Bu etkinliğin ülkemizin en önemli markalarından biri haline geleceğine inanıyorum. Burayı gençlerimiz başta olmak üzere milletimizin teknoloji alanında çok sınırlı imkânlara rağmen neler yapılabileceğini gösteren bir platform olarak görüyorum. Bu organizasyonun gerçekleşmesi için büyük özveriyle çalışan Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız ile Türkiye Teknoloji Takımı Vakfını bitmek bilmeyen enerjilerinden dolayı şahsım ve milletim adına yürekten kutluyorum” dedi.

Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı’na önümüzdeki dönemde de devam edeceğiz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bilim insanlarıyla ilgili yapılan projelerle ilgili ise şunları söyledi: “Geçen yıl Teknofest’te bilim insanlarımızın yurda dönüş seferberliğini başlattığımızı ilan etmiş ve dünyanın her yanındaki bilim insanlarımızı Türkiye’ye davet etmiştim. Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı’mız bu seferberliğin ilk somut örneği oldu. Çağrıyı yaptığımız ilk günden itibaren müthiş bir ilgiyle karşılaştık. Dünyanın en iyi üniversitelerinde, araştırma merkezlerinde ve üst düzey şirketlerinde çalışan Türk ve yabancı akademisyenler bize başvurdu. Çalışmalarımızı Türkiye’de sürdürmek, katma değer oluşturmak istiyoruz dediler. 17 sene boyunca bilime ve teknolojiye yaptığımız altyapı yatırımlarımız sonucunda güçlü bir ekosistem inşa ettik. Sayıları 207’yi bulan üniversitelerimiz, bin 191 araştırma-geliştirme merkezimiz, 349 tasarım merkezimiz, 84 teknoloji geliştirme bölgemiz ve 112 bin araştırmacımız bu ekosistemin temel aktörleridir.

Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı’yla ülkemize gelen üst düzey araştırmacılar bu denli zengin bir araştırma ortamında bilimse çalışma yapacaklar ve inşallah gençlerimize örnek olacaklardır. Bu programdan 98’i Türk, 29’u yabancı olmak üzere 127 üst düzey araştırmacı faydalanarak kritik araştırma-geliştirme projelerinde önemli roller üstleneceklerdir. Yoğun ilgiyle karşılaştığımız Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı’na önümüzdeki dönemde de devam edeceğimizin müjdesini de buradan sizlerle paylaşmak istiyorum. Buna benzer bir çalışmayı yurt içinde çalışan araştırmacılarımız için de geliştireceğiz.”

Ekonomik ve teknolojik bağımsızlığımızı güçlendireceğiz

2023 hedefleri hakkında da bilgi veren Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi: “Geçen hafta ‘2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi’ kamuoyuyla paylaşıldı. Bu strateji ‘Milli Teknoloji Hamlesi’ ruhuyla hazırlandı. Teknolojik dönüşüm sürecinde yeni teknolojilerin pazarı değil, üreticisi olmak istiyoruz. Bunun için katma değerli üretim öncülüğünde küresel rekabet gücümüzü artıracak, ekonomik ve teknolojik bağımsızlığımızı güçlendirecek, kritik teknolojilerde atılım sağlayacağız. Salı gününden bu yana Teknofest’e gelenlerin sayısı 500 bini aşmış durumda. Bu da demek oluyor ki geçen yılı aşmış durumda. Bugün ve yarın gelecek ziyaretçilerle hedef 1 milyona ulaşmak. Bunu başararak gençlerimize teknolojiyi yerli ve milli olarak sevdirmek en büyük aşkımızdır, en büyük hedefimizdir. Bu millet, bu gençlik bunu başaracak. Artık biz kendimize yeteceğiz.



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/2ADyscz
via IFTTT

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN TEKNOFEST’İ ZİYARET ETTİ


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/2ADyscz

TEKNOFEST 1 MİLYON 720 BİN KİŞİYLE REKORLARI ALT ÜST ETTİ


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/30DIpRF