4 Nisan 2019 Perşembe

SunExpress ile seyahatler artık daha keyifli


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/2WOrkDl

SMS – GERÇEKTEN HEPİMİZ BİLİYORMUYUZ SMS NEDİR? 40


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/2uJO1fF

Havacılıkta yeni trendler bağlantılı fabrikalar ve genişletilmiş işbirliği Havacılıkta yeni trendler bağlantılı fabrikalar ve genişletilmiş işbirliği Her ne kadar havacılıkta üretim oranı otomotiv kadar yüksek olmasa da daha önce benzeri görülmemiş bir artışa tanık olmaktayız. Bu, üretici ve tedarikçileri, bütün bir tedarik zincirini entegre ederek üretim ağlarını daha iyi yönetmek için süreçleri yeniden düşünmeye zorluyor. Bağlantılı fabrikalar ve genişletilmiş işbirliği yeni trendler. Bu sektörde bir dünya lideri konumuna sahip olan Dassault Systèmes, 3DEXPERIENCE platformu ile bu trendin ön saflarında yer alıyor. Bu trendlerle ilgili konuşan Dassault Systèmes Havacılık ve Savunma Endüstrisi Başkan Yardımcısı David Ziegler, bir paradigma geçişi, bir endüstri rönesansına tanıklık ettiğimizi ifade etti. “Konu artık sadece mühendisliğin dijitalleştirilmesi veya üretimin otomatikleştirilmesi değil” diyen Ziegler, br programın tasarım aşamasından imalat ve bakım aşamasına kadar tasarlanma şeklini ve fabrikalardan gelen hızlı veri geri bildirimi sayesinde döngüleri kısaltarak üretim sistemini değiştirmekle ilgili olduğunu belirtti. Ziegler, şöyle konuştu: “Öncelikle üreticiler ve büyük tedarikçiler, planlama ve maliyetleri dikkate alırken üretim hacmini hızla artırabilmelidir. Ve tüm bunları aynı üretim aracını kullanarak yapmalıdır. Ardından ekipman, motorlar, koltuklar ve kabin iç mekanı ile ilgili uyumluluk sorunları gelir. Endüstrinin tamamı büyük bir baskı altındadır. Savunma sektöründe en büyük zorluk, maliyetleri sıkı askeri bütçeler bağlamında yönetmektir. Uzay alanında, uydular ve son derece ekonomik küçük fırlatma rampalarının geliştirilmesi ve yenilikçilik yarışıyla birlikte sektör, büyük bir maliyet baskısı altına girmiştir. Yarı-geleneksel üretimden daha maliyetli bir sisteme geçmektedir.” Bu noktada, 3DEXPERIENCE platformu ve DELMIA uygulamaları sayesinde, operasyonları daha iyi planlamak, üretim verileri almak ve üretimi sürekli olarak ayarlamak için üretim sisteminin bir dijital ikizini önceden tasarıma dahil etmek mümkün. Bu sadece üretici veya tedarikçi seviyesinde değil, bütün bir tedarik zinciri dahil edilerek yapılmalı. Böylece tasarım departmanında işbirliğinden bağlantılı fabrikalar çapında işbirliğine geçiyoruz. Üreticiler uyumsuzluk, gecikme ve maliyet sorunlarına bu şekilde daha iyi yanıt verebilecekler. Sıralı çalışmak yerine, geleneksel “program yönetimi” yönteminde olduğu gibi bağlantılı bir ağ üzerinde çalışacaklar. Üreticiler ve katman 1 tedarikçiler, olayın ardından acil müdahale etmek yerine tedarik zincirlerinde ne olduğunu gerçek zamanlı olarak bilecekler. Bunun için bir örnek veren Ziegler, şunları söyledi: “Bu yöntemleri, yeni fabrikaları Toulouse yakınlarındaki Montredon’da inşa edildiğinde Latécoère’de uyguladık. Latécoère, geri bildirimler ve üretim verilerinin işlenmesi yoluyla fabrikayı tamamen optimum hale getirilmiş bir şekilde yönetmek için bir dijital ikiz kullanır. Üretim maliyetlerini yüzde 40 azaltmayı beklemektedirler. Ayrıca 2017’nin son günlerinde Boeing ile grubun tüm faaliyetleri (ticari, uzay ve askeri) için bütün bir 3DEXPERIENCE platformunu uygulamak üzere büyük bir sözleşme imzaladığımızı da belirtebiliriz. Bunun yanı sıra 3DEXPERIENCE platformunu grup genelinde uygulamak üzere 2018’in başlarında Dassault Aviation ile bir sözleşme yaptık.”

Havacılıkta yeni trendler bağlantılı fabrikalar ve genişletilmiş işbirliği

Her ne kadar havacılıkta üretim oranı otomotiv kadar yüksek olmasa da daha önce benzeri görülmemiş bir artışa tanık olmaktayız. Bu, üretici ve tedarikçileri, bütün bir tedarik zincirini entegre ederek üretim ağlarını daha iyi yönetmek için süreçleri yeniden düşünmeye zorluyor. Bağlantılı fabrikalar ve genişletilmiş işbirliği yeni trendler. Bu sektörde bir dünya lideri konumuna sahip olan Dassault Systèmes, 3DEXPERIENCE platformu ile bu trendin ön saflarında yer alıyor.

Bu trendlerle ilgili konuşan Dassault Systèmes Havacılık ve Savunma Endüstrisi Başkan Yardımcısı David Ziegler, bir paradigma geçişi, bir endüstri rönesansına tanıklık ettiğimizi ifade etti. “Konu artık sadece mühendisliğin dijitalleştirilmesi veya üretimin otomatikleştirilmesi değil” diyen Ziegler, br programın tasarım aşamasından imalat ve bakım aşamasına kadar tasarlanma şeklini ve fabrikalardan gelen hızlı veri geri bildirimi sayesinde döngüleri kısaltarak üretim sistemini değiştirmekle ilgili olduğunu belirtti.

Ziegler, şöyle konuştu: “Öncelikle üreticiler ve büyük tedarikçiler, planlama ve maliyetleri dikkate alırken üretim hacmini hızla artırabilmelidir. Ve tüm bunları aynı üretim aracını kullanarak yapmalıdır. Ardından ekipman, motorlar, koltuklar ve kabin iç mekanı ile ilgili uyumluluk sorunları gelir. Endüstrinin tamamı büyük bir baskı altındadır. Savunma sektöründe en büyük zorluk, maliyetleri sıkı askeri bütçeler bağlamında yönetmektir. Uzay alanında, uydular ve son derece ekonomik küçük fırlatma rampalarının geliştirilmesi ve yenilikçilik yarışıyla birlikte sektör, büyük bir maliyet baskısı altına girmiştir. Yarı-geleneksel üretimden daha maliyetli bir sisteme geçmektedir.”

Bu noktada, 3DEXPERIENCE platformu ve DELMIA uygulamaları sayesinde, operasyonları daha iyi planlamak, üretim verileri almak ve üretimi sürekli olarak ayarlamak için üretim sisteminin bir dijital ikizini önceden tasarıma dahil etmek mümkün.

Bu sadece üretici veya tedarikçi seviyesinde değil, bütün bir tedarik zinciri dahil edilerek yapılmalı. Böylece tasarım departmanında işbirliğinden bağlantılı fabrikalar çapında işbirliğine geçiyoruz. Üreticiler uyumsuzluk, gecikme ve maliyet sorunlarına bu şekilde daha iyi yanıt verebilecekler. Sıralı çalışmak yerine, geleneksel “program yönetimi” yönteminde olduğu gibi bağlantılı bir ağ üzerinde çalışacaklar. Üreticiler ve katman 1 tedarikçiler, olayın ardından acil müdahale etmek yerine tedarik zincirlerinde ne olduğunu gerçek zamanlı olarak bilecekler.

Bunun için bir örnek veren Ziegler, şunları söyledi: “Bu yöntemleri, yeni fabrikaları Toulouse yakınlarındaki Montredon’da inşa edildiğinde Latécoère’de uyguladık. Latécoère, geri bildirimler ve üretim verilerinin işlenmesi yoluyla fabrikayı tamamen optimum hale getirilmiş bir şekilde yönetmek için bir dijital ikiz kullanır. Üretim maliyetlerini yüzde 40 azaltmayı beklemektedirler. Ayrıca 2017’nin son günlerinde Boeing ile grubun tüm faaliyetleri (ticari, uzay ve askeri) için bütün bir 3DEXPERIENCE platformunu uygulamak üzere büyük bir sözleşme imzaladığımızı da belirtebiliriz. Bunun yanı sıra 3DEXPERIENCE platformunu grup genelinde uygulamak üzere 2018’in başlarında Dassault Aviation ile bir sözleşme yaptık.”



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/2Vk47Za
via IFTTT

Unifree İstanbul Havalimanı’ndaki yeni döneme hazır Unifree İstanbul Havalimanı’ndaki yeni döneme hazır 29 Ekim 2018 tarihinden bu yana İstanbul Havalimanı’nda ziyaretçileriyle buluşan Unifree Dutyfree, 6 Nisan’daki büyük taşınma sonrası büyük ivme kazanacak olan yolcu trafiğine ve artan taleplere hazır bir şekilde hizmet vermeye devam edecek. İstanbul Havalimanı’ndaki tüm Duty Free alanlarının işletmesini 25 yıllığına üstlenen Unifree, 1,2 milyar TL’lik yatırımı, yaklaşık 2 bin kişilik istihdamı, 1000’den fazla yerli ve yabancı markasıyla, Türkiye’nin ve dünyanın en büyük seyahat perakende alanlarından biri olarak yeni havalimanında faaliyetlerini sürdürüyor. 53 bin m²’lik alana yayılan ve 29 Ekim 2018 tarihinden bu yana yeni havalimanında hizmet veren Unifree Dutyfree, havalimanının tam kapasite faaliyete geçeceği 6 Nisan tarihi itibarıyla müşterilerini karşılamaya hazırlanıyor. 5 ve 7 Nisan tarihleri arasında aşamalı olarak gerçekleşecek taşınma sonrası artış gösterecek olan yolcu trafiğine ve taleplere hazır olduklarını belirten Unifree CEO’su Ali Şenher, yeni dönemi büyük bir heyecanla karşıladıklarının altını çizdi. Ali Şenher, “Türk havacılık tarihinin en büyük taşınması olarak nitelendirdiğimiz 6 Nisan tarihi itibarıyla İstanbul Havalimanı’nda yepyeni bir döneme giriyoruz. Yolu, İstanbul Havalimanı’ndan geçecek olan tüm müşterilerimize erişmeyi; onlara, bu havalimanına yakışacak kusursuz hizmeti vermeyi hedefliyoruz” dedi. Şenher sözlerine şöyle devam etti: “İstanbul Havalimanı’nın açıldığı 29 Ekim 2018 tarihinden bu yana aşamalı olarak faaliyete soktuğumuz Unifree Dutyfree mağazalarımızda, müşterilerimize sunduğumuz ürünleri ve onların alışveriş deneyimlerini mükemmelleştirmeyi hedefliyoruz. Bu kapsamda ilk olarak müşterilerimizi odak noktamıza alma prensibimizden yola çıkarak ‘U First Misafir İlişkileri’ servisimizi hayata geçiriyoruz. Yurt içi ve yurtdışından tedarik ettiğimiz 1000’den fazla yerli ve yabancı markayla, 53 bin m2’lik devasa bir alanda ziyaretçilerimizle buluşuyor; İstanbul Havalimanı’na özel olarak üretilen veya ilk defa satışa sunulan ürünlerimizi onlara sunuyoruz. İstanbul Havalimanı’nın tam kapasite faaliyete geçeceği yeni dönem itibarıyla, dünyanın dört bir yanından gelen yolcularımıza, yolcu ihtiyaçlarına uygun olarak kişiselleştirdiğimiz hizmetlerimiz ve uzman satış ekibimiz ile 7/24 hizmet vermeye hazırız”dedi. Unifree CEO’su Ali Şenher, İstanbul Havalimanı’nda hizmet veren Unifree Dutyfree mağazalarında, herkesin kendinden bir şeyler bulabileceğini, İstanbul Havalimanı için özel olarak üretilen ürünleriyle ve İstanbul Boğazı’ndan ilham alınarak tasarlanan mimarisiyle adından söz ettireceklerini ifade etti. Unifree yerli ürünleri dünya ile buluşturacak Bosphorus Zone gümrüksüz alışveriş alanında ve Duty Free mağazalarında moda, aksesuar, eğlence, gıda gibi bir çok farklı sektörden yerel markalar dünyanın beğenisine sunulacak.

Unifree İstanbul Havalimanı’ndaki yeni döneme hazır

29 Ekim 2018 tarihinden bu yana İstanbul Havalimanı’nda ziyaretçileriyle buluşan Unifree Dutyfree, 6 Nisan’daki büyük taşınma sonrası büyük ivme kazanacak olan yolcu trafiğine ve artan taleplere hazır bir şekilde hizmet vermeye devam edecek.

İstanbul Havalimanı’ndaki tüm Duty Free alanlarının işletmesini 25 yıllığına üstlenen Unifree, 1,2 milyar TL’lik yatırımı, yaklaşık 2 bin kişilik istihdamı, 1000’den fazla yerli ve yabancı markasıyla, Türkiye’nin ve dünyanın en büyük seyahat perakende alanlarından biri olarak yeni havalimanında faaliyetlerini sürdürüyor.

53 bin m²’lik alana yayılan ve 29 Ekim 2018 tarihinden bu yana yeni havalimanında hizmet veren Unifree Dutyfree, havalimanının tam kapasite faaliyete geçeceği 6 Nisan tarihi itibarıyla müşterilerini karşılamaya hazırlanıyor.

5 ve 7 Nisan tarihleri arasında aşamalı olarak gerçekleşecek taşınma sonrası artış gösterecek olan yolcu trafiğine ve taleplere hazır olduklarını belirten Unifree CEO’su Ali Şenher, yeni dönemi büyük bir heyecanla karşıladıklarının altını çizdi.

Ali Şenher, “Türk havacılık tarihinin en büyük taşınması olarak nitelendirdiğimiz 6 Nisan tarihi itibarıyla İstanbul Havalimanı’nda yepyeni bir döneme giriyoruz. Yolu, İstanbul Havalimanı’ndan geçecek olan tüm müşterilerimize erişmeyi; onlara, bu havalimanına yakışacak kusursuz hizmeti vermeyi hedefliyoruz” dedi. Şenher sözlerine şöyle devam etti: “İstanbul Havalimanı’nın açıldığı 29 Ekim 2018 tarihinden bu yana aşamalı olarak faaliyete soktuğumuz Unifree Dutyfree mağazalarımızda, müşterilerimize sunduğumuz ürünleri ve onların alışveriş deneyimlerini mükemmelleştirmeyi hedefliyoruz. Bu kapsamda ilk olarak müşterilerimizi odak noktamıza alma prensibimizden yola çıkarak ‘U First Misafir İlişkileri’ servisimizi hayata geçiriyoruz. Yurt içi ve yurtdışından tedarik ettiğimiz 1000’den fazla yerli ve yabancı markayla, 53 bin m2’lik devasa bir alanda ziyaretçilerimizle buluşuyor; İstanbul Havalimanı’na özel olarak üretilen veya ilk defa satışa sunulan ürünlerimizi onlara sunuyoruz. İstanbul Havalimanı’nın tam kapasite faaliyete geçeceği yeni dönem itibarıyla, dünyanın dört bir yanından gelen yolcularımıza, yolcu ihtiyaçlarına uygun olarak kişiselleştirdiğimiz hizmetlerimiz ve uzman satış ekibimiz ile 7/24 hizmet vermeye hazırız”dedi.

Unifree CEO’su Ali Şenher, İstanbul Havalimanı’nda hizmet veren Unifree Dutyfree mağazalarında, herkesin kendinden bir şeyler bulabileceğini, İstanbul Havalimanı için özel olarak üretilen ürünleriyle ve İstanbul Boğazı’ndan ilham alınarak tasarlanan mimarisiyle adından söz ettireceklerini ifade etti.

Unifree yerli ürünleri dünya ile buluşturacak

Bosphorus Zone gümrüksüz alışveriş alanında ve Duty Free mağazalarında moda, aksesuar, eğlence, gıda gibi bir çok farklı sektörden yerel markalar dünyanın beğenisine sunulacak.



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/2CWgIKR
via IFTTT

Havacılıkta yeni trendler bağlantılı fabrikalar ve genişletilmiş işbirliği


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/2Vk47Za

Unifree İstanbul Havalimanı’ndaki yeni döneme hazır


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/2CWgIKR

SunExpress uçuşlarında sanal gerçeklik konsepti


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/2ON3gxH