8 Mart 2019 Cuma

Tailwind’in 45 yıllık pilotu gökyüzüne veda etti Tailwind’in 45 yıllık pilotu gökyüzüne veda etti Tailwind Havayolları Uçuş İşletme Direktörü Kaptan Pilot Mete Batur, Antalya – Tel Aviv – Antalya uçuşuyla 45 yıllık aktif uçuş hayatına nokta koydu. Pilotluk kariyerine 1974 yılında Hava Kuvvetleri’nde başlayan Tailwind Havayolları’nın deneyimli Uçuş İşletme Direktörü Mete Batur için son uçuşu olan Tel Aviv seferi sonrası iniş yaptığı Antalya Havalimanı’nda bir veda etkinliği düzenlendi. Antalya Havalimanı’na varışı sonrası Batur’un uçağı, alanda su takı ile karşılandı. 1990 yılında Hava Kuvvetleri’nden ayrılan Mete Batur, Noble Air ve İstanbul Havayolları bünyesinde kaptan pilot olarak yer aldı. 2000 ila 2015 yılları arasında Pegasus Havayolları uçuş kadrosuna dahil olan ve burada 8 yıl Genel Müdür Yardımcılığı yapan Batur, 2015’ten bu yana Tailwind Havayolları’nda görev yapmaktaydı. Aktif uçuş hayatını sonlandıran Batur, Tailwind Havayolları Uçuş İşletme Direktörü olarak görevini sürdürmeye devam edecek.  

Tailwind’in 45 yıllık pilotu gökyüzüne veda etti

Tailwind Havayolları Uçuş İşletme Direktörü Kaptan Pilot Mete Batur, Antalya – Tel Aviv – Antalya uçuşuyla 45 yıllık aktif uçuş hayatına nokta koydu.

Pilotluk kariyerine 1974 yılında Hava Kuvvetleri’nde başlayan Tailwind Havayolları’nın deneyimli Uçuş İşletme Direktörü Mete Batur için son uçuşu olan Tel Aviv seferi sonrası iniş yaptığı Antalya Havalimanı’nda bir veda etkinliği düzenlendi. Antalya Havalimanı’na varışı sonrası Batur’un uçağı, alanda su takı ile karşılandı.

1990 yılında Hava Kuvvetleri’nden ayrılan Mete Batur, Noble Air ve İstanbul Havayolları bünyesinde kaptan pilot olarak yer aldı. 2000 ila 2015 yılları arasında Pegasus Havayolları uçuş kadrosuna dahil olan ve burada 8 yıl Genel Müdür Yardımcılığı yapan Batur, 2015’ten bu yana Tailwind Havayolları’nda görev yapmaktaydı. Aktif uçuş hayatını sonlandıran Batur, Tailwind Havayolları Uçuş İşletme Direktörü olarak görevini sürdürmeye devam edecek.

 



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/2C6p3ev
via IFTTT

Corendon’a Bir Ödül de Almanya’dan Corendon’a Bir Ödül de Almanya’dan Sektörde yatırımları ve yenilikleriyle adından sıkça söz ettiren Corendon Turizm Grubu, son projesi “Mission 747 (Görev 747)” ile Almanya’nın en prestijli turizm multimedya ödüllerinden “The Golden Citygate”e layık görüldü. Şubat ayında Benelüks ülkelerinin en büyük oteli olan Corendon Village Hotel’in bahçesine otobanlardan, kanallardan ve tarlalardan geçerek yerleştirilen dünyanın en yaşlı Boeing 747 Jumbo Jet’inin hikayesinin konu edinen tanıtım filmi “Mission 747”, Almanya’nın en prestijli turizm multimedya ödülünü almaya hak kazandı. Turizmde yaratıcılığı ve yenilikçiliği destekleme amacıyla her yıl ITB Berlin Turizm Fuarı esnasında düzenlenen The Golden Citygate Ödülleri’nde “Mission 747”, “En İyi Etkinlik Tanıtım Filmi” kategorisinde en başarılı proje seçildi. Aralarında Steinberger Otelleri’nin sahibi Christine Steigenberger’in de yer aldığı 45 kişilik jüri tarafından yapılan değerlendirme sonucunda birinciliğe layık görülen “Mission 747” projesinin en ilgi çekici tarafının, uçağın Corendon renkleriyle geçtiği 18 tarla, sayısız kanal ve Amsterdam’ın en işlek otobanı A9 boyunca verdiği etkileyici görüntü olduğu belirtildi. Tanıtım filmi, tüm dünya basınında geniş yer edinen ve 5 bin basın mensubunun canlı takip ettiği etkinliği başından sonuna görüntüleyen Swen Klawunder tarafından hazırlandı. Yaklaşık 2 dakikalık “Mission 747” tanıtım filmi, yayınlandığı farklı mecralarda bir milyondan fazla seyirciye ulaştı. Her yıl ITB Berlin Turizm Fuarı esnasında düzenlenen ve turizmde yaratıcılığı ve yenilikçiliği desteklemeyi amaç edinen yarışmanın Başkan Yardımcısı Enrique Lepehne, ITB Berlin Fuarı’nda Corendon Havayolları’nın standına gelerek ödülü Corendon Turizm Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Yıldıray Karaer’e bizzat takdim etti. Ödül töreni esnasında kısa bir konuşma yapan Karaer, Corendon’un kurulduğunu 1997 yılından bu yana hep yenilikçi ve yaratıcı bir şirket olmaya çalıştığının altını çizerek, , son projeleri olan “Mission 747” ile bir jumbo jeti otobandan geçirerek yine bir ilke imza attıklarını anlattı. 5 gün süren taşınma operasyonu boyunca hem Hollanda halkının hem de dünya basınının gösterdiği büyük ilginin projenin farklılığından kaynaklandığını açıklayan Karaer, “Bu gibi büyük ve sansasyonel projeler Avrupa’da çok ilgi görüyor. Dev bir uçağın Amsterdam’ın en işlek otobanından geçmesi de büyük yankı uyandırdı. Corendon Village Hotel Amsterdam’ın bahçesine yerleştirdiğimiz Boeing 747’yi Eylül 2019’da hizmete sunduğumuz zaman bu ilginin artarak devam edeceğine eminiz. 747’nin içinde misafirlerimize havacılıkla ilgili bir çok deneyim yaşama imkanı sunacağız, ayrıca uçağın içinde 5D uçuş simülasyonu da olacak” dedi. Swen Klawunder imzalı “Mission 747” filmini izlemek için:https://youtu.be/MiUkwMpDxx4 The Golden Citygate Ödülleri Hakkında: 2001’den bu yana her yıl Uluslararası Berlin Turizm Fuarı (ITB Berlin Fuarı) kapsamında düzenlenen The Golden City Gate, turizm sektörünün en prestijli ödülleri arasında yer alıyor. Almanya’nın ünlü reklam filmi prodüktörü Wolfgang Huschert tarafından hayata geçirilen yarışmada; şehir turizmi, destinasyon, otel, işletme, seyahat, spor, müzik, web sitesi, yenilikçilik ve yazılı basın gibi birçok kategorilerinde ödüller dağıtılıyor. Corendon Village Hotel Amsterdam Hakkında: Hollanda ve Belçika’nın en yüksek bilinirliğe sahip markalarından biri olan Corendon’un 9. oteli olarak Amsterdam’ın havalimanı bölgesinde açtığı Corendon Village Hotel Amsterdam, Benelüks ülkelerinin en büyük oteli olma özelliğini taşıyor. 680 odadan ve 3 farklı binadan oluşan Corendon Village Hotel, Amsterdam’ın sembolik binalarından eski Sony Merkezinin binasının renove edilmesiyle faaliyetine 2018 Mayıs ayında başladı. Bünyesinde Hollanda ve Belçika’nın en büyük tur operatörlerinden biri olan Corendon Travel’in yanı sıra, kendi incoming şirketi, filosunda 24 Boeing 737 bulunan bir havayolu grubu ve 9 tesisli bir otel zinciri olan Corendon, daha önce de Amsterdam’daki ilk oteli olan Corendon City Hotel’in 7. katina gerçek bir Boeing 737 kokpiti yerleştirmiş ve bu odayı hem eğitim hem de simülasyon odası olarak hizmete sunmuştu. Corendon Hotels and Resorts Hakkında: 2014 yılında otelcilik alanında yatırım atağına başlayan Corendon’un bünyesinde yer alan 10 otel şu şekilde: Antalya: Kundu’da Grand Park Lara, Beldibi’nde Grand Park Kemer, Bodrum: Turgutreis’de Grand Park Bodrum, Çeşme: Alaçatı’da Premier Solto Hotel, Amsterdam: The College Hotel, Corendon City Hotel ve Corendon Village Hotel Ibiza: Marble Stella Maris Ibiza Karayipler: Curacao Adası’ndaki Livingstone Jan Thiel Resort ve 2019 sonunda açılacak Corendon Beach Resort Curaçao

Corendon’a Bir Ödül de Almanya’dan

Sektörde yatırımları ve yenilikleriyle adından sıkça söz ettiren Corendon Turizm Grubu, son projesi “Mission 747 (Görev 747)” ile Almanya’nın en prestijli turizm multimedya ödüllerinden “The Golden Citygate”e layık görüldü.

Şubat ayında Benelüks ülkelerinin en büyük oteli olan Corendon Village Hotel’in bahçesine otobanlardan, kanallardan ve tarlalardan geçerek yerleştirilen dünyanın en yaşlı Boeing 747 Jumbo Jet’inin hikayesinin konu edinen tanıtım filmi “Mission 747”, Almanya’nın en prestijli turizm multimedya ödülünü almaya hak kazandı. Turizmde yaratıcılığı ve yenilikçiliği destekleme amacıyla her yıl ITB Berlin Turizm Fuarı esnasında düzenlenen The Golden Citygate Ödülleri’nde “Mission 747”, “En İyi Etkinlik Tanıtım Filmi” kategorisinde en başarılı proje seçildi.

Aralarında Steinberger Otelleri’nin sahibi Christine Steigenberger’in de yer aldığı 45 kişilik jüri tarafından yapılan değerlendirme sonucunda birinciliğe layık görülen “Mission 747” projesinin en ilgi çekici tarafının, uçağın Corendon renkleriyle geçtiği 18 tarla, sayısız kanal ve Amsterdam’ın en işlek otobanı A9 boyunca verdiği etkileyici görüntü olduğu belirtildi.

Tanıtım filmi, tüm dünya basınında geniş yer edinen ve 5 bin basın mensubunun canlı takip ettiği etkinliği başından sonuna görüntüleyen Swen Klawunder tarafından hazırlandı. Yaklaşık 2 dakikalık “Mission 747” tanıtım filmi, yayınlandığı farklı mecralarda bir milyondan fazla seyirciye ulaştı.

Her yıl ITB Berlin Turizm Fuarı esnasında düzenlenen ve turizmde yaratıcılığı ve yenilikçiliği desteklemeyi amaç edinen yarışmanın Başkan Yardımcısı Enrique Lepehne, ITB Berlin Fuarı’nda Corendon Havayolları’nın standına gelerek ödülü Corendon Turizm Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Yıldıray Karaer’e bizzat takdim etti. Ödül töreni esnasında kısa bir konuşma yapan Karaer, Corendon’un kurulduğunu 1997 yılından bu yana hep yenilikçi ve yaratıcı bir şirket olmaya çalıştığının altını çizerek, , son projeleri olan “Mission 747” ile bir jumbo jeti otobandan geçirerek yine bir ilke imza attıklarını anlattı. 5 gün süren taşınma operasyonu boyunca hem Hollanda halkının hem de dünya basınının gösterdiği büyük ilginin projenin farklılığından kaynaklandığını açıklayan Karaer, “Bu gibi büyük ve sansasyonel projeler Avrupa’da çok ilgi görüyor. Dev bir uçağın Amsterdam’ın en işlek otobanından geçmesi de büyük yankı uyandırdı. Corendon Village Hotel Amsterdam’ın bahçesine yerleştirdiğimiz Boeing 747’yi Eylül 2019’da hizmete sunduğumuz zaman bu ilginin artarak devam edeceğine eminiz. 747’nin içinde misafirlerimize havacılıkla ilgili bir çok deneyim yaşama imkanı sunacağız, ayrıca uçağın içinde 5D uçuş simülasyonu da olacak” dedi.

Swen Klawunder imzalı “Mission 747” filmini izlemek için:https://youtu.be/MiUkwMpDxx4

The Golden Citygate Ödülleri Hakkında:

2001’den bu yana her yıl Uluslararası Berlin Turizm Fuarı (ITB Berlin Fuarı) kapsamında düzenlenen The Golden City Gate, turizm sektörünün en prestijli ödülleri arasında yer alıyor. Almanya’nın ünlü reklam filmi prodüktörü Wolfgang Huschert tarafından hayata geçirilen yarışmada; şehir turizmi, destinasyon, otel, işletme, seyahat, spor, müzik, web sitesi, yenilikçilik ve yazılı basın gibi birçok kategorilerinde ödüller dağıtılıyor.

Corendon Village Hotel Amsterdam Hakkında:

Hollanda ve Belçika’nın en yüksek bilinirliğe sahip markalarından biri olan Corendon’un 9. oteli olarak Amsterdam’ın havalimanı bölgesinde açtığı Corendon Village Hotel Amsterdam, Benelüks ülkelerinin en büyük oteli olma özelliğini taşıyor. 680 odadan ve 3 farklı binadan oluşan Corendon Village Hotel, Amsterdam’ın sembolik binalarından eski Sony Merkezinin binasının renove edilmesiyle faaliyetine 2018 Mayıs ayında başladı.

Bünyesinde Hollanda ve Belçika’nın en büyük tur operatörlerinden biri olan Corendon Travel’in yanı sıra, kendi incoming şirketi, filosunda 24 Boeing 737 bulunan bir havayolu grubu ve 9 tesisli bir otel zinciri olan Corendon, daha önce de Amsterdam’daki ilk oteli olan Corendon City Hotel’in 7. katina gerçek bir Boeing 737 kokpiti yerleştirmiş ve bu odayı hem eğitim hem de simülasyon odası olarak hizmete sunmuştu.

Corendon Hotels and Resorts Hakkında:

2014 yılında otelcilik alanında yatırım atağına başlayan Corendon’un bünyesinde yer alan 10 otel şu şekilde:

Antalya:

Kundu’da Grand Park Lara, Beldibi’nde Grand Park Kemer,

Bodrum:

Turgutreis’de Grand Park Bodrum,

Çeşme:

Alaçatı’da Premier Solto Hotel,

Amsterdam:

The College Hotel, Corendon City Hotel ve Corendon Village Hotel

Ibiza:

Marble Stella Maris Ibiza

Karayipler:

Curacao Adası’ndaki Livingstone Jan Thiel Resort ve 2019 sonunda açılacak Corendon Beach Resort Curaçao



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/2UnQPu5
via IFTTT

SMS – TEHLİKELER ve RİSKLER AYNI ANDA YÖNETİLİR – 39 SMS -TEHLİKELER VE RİSKLER AYNI ANDA YÖNETİLİR   39   Reaktif Risk Yönetimi; Bildirilen sorunların derhal çözümlenmesi.   Proaktif Risk Yönetimi; Risk değerlendirme ve emniyet kültürüne odaklanır.   Tahmini (Predictive)Risk Yönetimi; Geçmiş performansa dayalı geleceğe bakılır.   Günümüzde şirketler bu verileri etkin bir şekilde kullanarak risk analizi yapar, belirledikleri tehlikeleri yok etmek veya en aza indirmek için alınması gereken önlemleri alarak mevcut durumu sürekli olarak iyiye götürmeye çalışırlar.   Temel risk yönetimi, bize tehlikeleri tanımlamanın ardından tehlikenin olasılığını ve ciddiyetini değerlendirme riski belirlediğini söyler. Günümüzde normal operasyonel verilerin mevcudiyeti ve bu verileri etkin biçimde kullanacak araçlar, daha önce yalnızca bir kaza veya ciddi olay tarafından keşfedilen tehlikeleri tanımlamamızı sağlar. Potansiyel riski göstermek için normal operasyonel verileri ve modern veri işleme araçlarını kullanabilmeli. Bu riskleri azaltmanın faydalarını, verilerde belirtilen tehlikelerin olasılığını veya ciddiyetini ele alarak belirlemeliyiz.   Havacılık risk yönetiminde, emniyet yöneticileri sürekli olarak hem tehlikeleri hemde riskleri yönetmektedir. Risk yönetim stratejesi, riski kontrol etme etrafında döner. Şu şekilde kontrol edilir; *Tehlikeleri azaltma *Tehlikelerden kaçınma *Mümkün olduğu kadar transferi sağlama(Örneğin (Sigorta şirketi vb)   Reaktif risk yönetimi, tüm yeni emniyet programlarının başladığı yerdir. Havayolunu veya havalimanı bir emniyet bütçesine sahip değilse ve üst yönetimin emniyet desteği varsa, o zaman desteği buradan almalı. Reaktiften proaktifliğe geçmek, emniyet programının kuruluşa nasıl gerçek değer kattığına dair daha olgun bir vizyon gerektirir. Herhangi bir havacılık hizmet sağlayıcısının, bir tür reaktif risk yönetimi stratejisi benimsemeksizin günlük işlemleri gerçekleştirmesi mümkün değildir. Aslında reaktif risk yönetimi anlamak kolaydır.   Proaktif risk yönetimi daha olgun bir yapıya sahip ancak asla nihai çözüm olarak değerlendirilmemelidir. Örneğin bir havayolu veya havaalanı tüm tehlikeleri belirlerken çoğunun başlamasınıda önler. Nasıl? *Çalışanlar için kontrol listeleri geliştirme. *Operasyonel prosedürleri gözden geçirme. *Planlanan değişikliklerle ilgili dokümantasyonu ve riskleri yönetmek (değişim yönetimi) *Üst yönetim için emniyetle ilgili raporlar geliştirmek (emniyet güvencesi) *Çalışanlarla emniyet girişimlerinin duyurulması (emniyet teşviki) Reaktif risk yönetimi ile tehlikeleri sonlandırdı diyelim. Proaktif risk yönetimi, tehlikelerin başlamasının daha az muhtemel olduğu bir ortamı korumaya odaklanır. Farz-ı muhal bir yangın olayını ele alalım, proaktif stratejileriniz yangının söndürelebileceğini daha kolay olucak şekilde yapılandırılmalıdır.   Son olarak Tahmine dayalı(Predictive) risk yönetimi içinde şunları söyleyebilirim. Bir şirkette emniyet grubunun bir sihirli bir kristal topunun olduğunu farz edelim ve bu kristal top yönetime iki yıl içinde en az bir ciddi olay olacağını söyleyebileceklerini hayal edin. Bu nasıl mümkün olur? Öncelikle bu çalışma kalifiyeli ve tecrübeli personel olmadan asla olmaz.   Olayları tahmin etmek için emniyet ekibinin reaktif risk yönetimi aşamasında ön plana çıkan önemli çalışmaları yapması gerekecektir. Emniyet programınızı risk yönetimi aşamasına geçtiyse, bir olaya sahip olamayacağınız fikrini de asla  düşünmeyin. Emniyet yönetimi her zaman iyileştirmeye yer olduğu felsefesiyle kalite yönetimine benzer. Unutmayın çevre sürekli değişiyor. Tehlikeler ve bunlarla ilişkili riskler sürekli izlenmelidir. Ayrıca değişime uyum sağlamak için risk yönetimi startejileri gözden geçirilmelidir.   SMS programınız ve risk yönetimi stratejileriniz çok karmaşıksa, bunu kimse anlamaz. Onun için basit tutun. Aksi takdirde emniyet yönetimi programınıza gereksiz yere kayda değer olmayan riskleri getirirsiniz. Ayrıca aşamalı risk yönetiminde kalamazsınız. Üst düzey yönetim desteği aldığınız halde SMS programlarının başarısızlığının en yaygın ikinci nedeni, SMS programının karmaşık detayları hakkında tüm bilgileri kendinde tutan bir emniyet yöneticisinin olmasıdır. Yalnızca bir emniyet yöneticisi havayolundaki veya havalimanındaki trendleri nasıl tespit edebileceğini biliyorsa, bu trendi size aktaracağıyla anlarsınız.   Tahmini risk yönetimi, farazi tehlikeler, risk olayları ve / veya sonuçları üzerinde risk yönetimi faaliyetlerini gerçekleştirme sürecidir.   Belirli bir durumda potansiyel olarak ortaya çıkabilecek tehlikeleri ve riskleri hesaba katma girişimidir. Emniyet durumları ve değişim yönetimi gibi emniyet önlemleri sırasında özellikle yararlıdır.   Tahmini risk yönetimi konusunda birçok yanlış isim var, yani risk yönetiminin en “gelişmiş” şekli. Havacılık SMS programlarının farklı risk yönetimi faaliyetleri hakkında net olması ve bunları uygun şekilde kullanması gerekir.   Risk yönetimi için tahminsel faaliyetler şunlara dayanmaktadır:   *Düzenli operasyonlarda kuruluşunuzun en çok nerede maruz kaldığını anlamak gibi normal operasyonel veriler; ve *Daha önce gerçekleşmemiş olan potansiyeller. Birçok büyük çevrimiçi kaynak, reaktiflikten prediktif risk yönetimine “geçiş” gerektiğini tartışıyor. Bu reaktif veya proaktif olmaktan “daha ​​iyi” bir risk yönetimi biçimi olduğu yanlış bir fikre işaret ediyor gibi görünmektedir. Bu doğru değil. “Tahmini risk yönetimine doğru ilerlemek” sadece tahmine dayalı faaliyetleri risk yönetimi repertuarınızın bir parçası olarak kabul etmek anlamına gelir.   Tahmini Risk Yönetimi Faaliyetleri Nelerdir? Daha önce de belirtildiği gibi, risk yönetimi için en yaygın iki öngörülen aktivite şunlardır; Değişim Yönetimi ve Emniyetle ilgili vaka çalışmaları. Bu etkinliklerin her ikisi de düzenli olarak gelişmiş emniyet programlarında kullanılır .   Neleri içerir? Mevcut işlemlerin analizi, Yeni tehlikelerin belirlenmesi, Yeni risklerin belirlenmesi, Bu potansiyelleri önlemek için kontroller uygulamak, “İkame risk” için kontrollerin analiz edilmesi.   Tahmini olan risk yönetimi için bazı benimsenmiş araçlar şunlardır; Papyon analizi, Sektörel Eksiklik analizi, Denetimler, Emniyet denetimleri.   Son olarak söylemek istediğim; Tüm havayolları ve havaalanları reaktif risk yönetimi stratejileri uygular. Kuruluşunuzun, proaktif olarak risk yönetimi üzerinde yoğunlaşacak kadar olgunlaşması tahminen iki veya üç yıl sürebilir.   Sadece istikrarlı emniyet depertmanları öngörü aşamasına ulaşacak. Buranın en ideal bir yer olmasıyla tamamen işleyen SMS programları her üç risk yönetim stilini de uygulayacak. Asla reaktif ve proaktif aşamalarından ayrılmayın.   Tahmini risk yönetimi aşamasını gerçekleştirmek için modern havacılık risk yönetim anlayışı içinde olmalısınız….     Mehmet Ali Ataman Mart.2019  

SMS -TEHLİKELER VE RİSKLER AYNI ANDA YÖNETİLİR   39

 

Reaktif Risk Yönetimi; Bildirilen sorunların derhal çözümlenmesi.

 

Proaktif Risk Yönetimi; Risk değerlendirme ve emniyet kültürüne odaklanır.

 

Tahmini (Predictive)Risk Yönetimi; Geçmiş performansa dayalı geleceğe bakılır.

 

Günümüzde şirketler bu verileri etkin bir şekilde kullanarak risk analizi yapar, belirledikleri tehlikeleri yok etmek veya en aza indirmek için alınması gereken önlemleri alarak mevcut durumu sürekli olarak iyiye götürmeye çalışırlar.

 

Temel risk yönetimi, bize tehlikeleri tanımlamanın ardından tehlikenin olasılığını ve ciddiyetini değerlendirme riski belirlediğini söyler. Günümüzde normal operasyonel verilerin mevcudiyeti ve bu verileri etkin biçimde kullanacak araçlar, daha önce yalnızca bir kaza veya ciddi olay tarafından keşfedilen tehlikeleri tanımlamamızı sağlar. Potansiyel riski göstermek için normal operasyonel verileri ve modern veri işleme araçlarını kullanabilmeli.

Bu riskleri azaltmanın faydalarını, verilerde belirtilen tehlikelerin olasılığını

veya ciddiyetini ele alarak belirlemeliyiz.

 

Havacılık risk yönetiminde, emniyet yöneticileri sürekli olarak hem tehlikeleri hemde riskleri yönetmektedir. Risk yönetim stratejesi, riski kontrol etme etrafında döner. Şu şekilde kontrol edilir;

*Tehlikeleri azaltma

*Tehlikelerden kaçınma

*Mümkün olduğu kadar transferi sağlama(Örneğin (Sigorta şirketi vb)

 

Reaktif risk yönetimi, tüm yeni emniyet programlarının başladığı yerdir. Havayolunu veya havalimanı bir emniyet bütçesine sahip değilse ve üst yönetimin emniyet desteği varsa, o zaman desteği buradan almalı. Reaktiften proaktifliğe geçmek, emniyet programının kuruluşa nasıl gerçek değer kattığına dair daha olgun bir vizyon gerektirir. Herhangi bir havacılık hizmet sağlayıcısının, bir tür reaktif risk yönetimi stratejisi benimsemeksizin günlük işlemleri gerçekleştirmesi mümkün değildir. Aslında reaktif risk yönetimi anlamak kolaydır.

 

Proaktif risk yönetimi daha olgun bir yapıya sahip ancak asla nihai çözüm olarak değerlendirilmemelidir. Örneğin bir havayolu veya havaalanı tüm tehlikeleri belirlerken çoğunun başlamasınıda önler.

Nasıl?

*Çalışanlar için kontrol listeleri geliştirme.

*Operasyonel prosedürleri gözden geçirme.

*Planlanan değişikliklerle ilgili dokümantasyonu ve riskleri yönetmek (değişim yönetimi)

*Üst yönetim için emniyetle ilgili raporlar geliştirmek (emniyet güvencesi)

*Çalışanlarla emniyet girişimlerinin duyurulması (emniyet teşviki)

Reaktif risk yönetimi ile tehlikeleri sonlandırdı diyelim. Proaktif risk yönetimi, tehlikelerin başlamasının daha az muhtemel olduğu bir ortamı korumaya odaklanır. Farz-ı muhal bir yangın olayını ele alalım, proaktif stratejileriniz yangının söndürelebileceğini daha kolay olucak şekilde yapılandırılmalıdır.

 

Son olarak Tahmine dayalı(Predictive) risk yönetimi içinde şunları söyleyebilirim. Bir şirkette emniyet grubunun bir sihirli bir kristal topunun olduğunu farz edelim ve bu kristal top yönetime iki yıl içinde en az bir ciddi olay olacağını söyleyebileceklerini hayal edin. Bu nasıl mümkün olur? Öncelikle bu çalışma kalifiyeli ve tecrübeli personel olmadan asla olmaz.

 

Olayları tahmin etmek için emniyet ekibinin reaktif risk yönetimi aşamasında ön plana çıkan önemli çalışmaları yapması gerekecektir. Emniyet programınızı risk yönetimi aşamasına geçtiyse, bir olaya sahip olamayacağınız fikrini de asla  düşünmeyin. Emniyet yönetimi her zaman iyileştirmeye yer olduğu felsefesiyle kalite yönetimine benzer. Unutmayın çevre sürekli değişiyor. Tehlikeler ve bunlarla ilişkili riskler sürekli izlenmelidir. Ayrıca değişime uyum sağlamak için risk yönetimi startejileri gözden geçirilmelidir.

 

SMS programınız ve risk yönetimi stratejileriniz çok karmaşıksa, bunu kimse anlamaz. Onun için basit tutun. Aksi takdirde emniyet yönetimi programınıza gereksiz yere kayda değer olmayan riskleri getirirsiniz. Ayrıca aşamalı risk yönetiminde kalamazsınız. Üst düzey yönetim desteği aldığınız halde SMS programlarının başarısızlığının en yaygın ikinci nedeni, SMS programının karmaşık detayları hakkında tüm bilgileri kendinde tutan bir emniyet yöneticisinin olmasıdır. Yalnızca bir emniyet yöneticisi havayolundaki veya havalimanındaki trendleri nasıl tespit edebileceğini biliyorsa, bu trendi size aktaracağıyla anlarsınız.

 

Tahmini risk yönetimi, farazi tehlikeler, risk olayları ve / veya sonuçları üzerinde risk yönetimi faaliyetlerini gerçekleştirme sürecidir.

 

Belirli bir durumda potansiyel olarak ortaya çıkabilecek tehlikeleri ve riskleri hesaba katma girişimidir. Emniyet durumları ve değişim yönetimi gibi emniyet önlemleri sırasında özellikle yararlıdır.

 

Tahmini risk yönetimi konusunda birçok yanlış isim var, yani risk yönetiminin en “gelişmiş” şekli. Havacılık SMS programlarının farklı risk yönetimi faaliyetleri hakkında net olması ve bunları uygun şekilde kullanması gerekir.

 

Risk yönetimi için tahminsel faaliyetler şunlara dayanmaktadır:

 

*Düzenli operasyonlarda kuruluşunuzun en çok nerede maruz kaldığını anlamak gibi normal operasyonel veriler; ve

*Daha önce gerçekleşmemiş olan potansiyeller.

Birçok büyük çevrimiçi kaynak, reaktiflikten prediktif risk yönetimine “geçiş” gerektiğini tartışıyor. Bu reaktif veya proaktif olmaktan “daha ​​iyi” bir risk yönetimi biçimi olduğu yanlış bir fikre işaret ediyor gibi görünmektedir. Bu doğru değil. “Tahmini risk yönetimine doğru ilerlemek” sadece tahmine dayalı faaliyetleri risk yönetimi repertuarınızın bir parçası olarak kabul etmek anlamına gelir.

 

Tahmini Risk Yönetimi Faaliyetleri Nelerdir?

Daha önce de belirtildiği gibi, risk yönetimi için en yaygın iki öngörülen aktivite şunlardır; Değişim Yönetimi ve Emniyetle ilgili vaka çalışmaları. Bu etkinliklerin her ikisi de düzenli olarak gelişmiş emniyet programlarında kullanılır .

 

Neleri içerir?

Mevcut işlemlerin analizi,

Yeni tehlikelerin belirlenmesi,

Yeni risklerin belirlenmesi,

Bu potansiyelleri önlemek için kontroller uygulamak,

“İkame risk” için kontrollerin analiz edilmesi.

 

Tahmini olan risk yönetimi için bazı benimsenmiş araçlar şunlardır;

Papyon analizi,

Sektörel Eksiklik analizi,

Denetimler,

Emniyet denetimleri.

 

Son olarak söylemek istediğim; Tüm havayolları ve havaalanları reaktif risk yönetimi stratejileri uygular. Kuruluşunuzun, proaktif olarak risk yönetimi üzerinde yoğunlaşacak kadar olgunlaşması tahminen iki veya üç yıl sürebilir.

 

Sadece istikrarlı emniyet depertmanları öngörü aşamasına ulaşacak. Buranın en ideal bir yer olmasıyla tamamen işleyen SMS programları her üç risk yönetim stilini de uygulayacak. Asla reaktif ve proaktif aşamalarından ayrılmayın.

 

Tahmini risk yönetimi aşamasını gerçekleştirmek için modern havacılık risk yönetim anlayışı içinde olmalısınız….

 

 

Mehmet Ali Ataman

Mart.2019

 



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/2tV2ViL
via IFTTT

Atlasglobal Havayolları, kadınlarla gökyüzünü fethetti


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/2VLxeEE

SunExpress, gökyüzünde ünlü restoranların yemeklerini servis edecek


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/2tYgxK9

Atlasglobal Havayolları, kadınlarla gökyüzünü fethetti Bünyesinde 139’u idari, 549’u da uçuş görevlisi olmak üzere 688 kadın çalışanla sektörün öncülerinden olan Atlasglobal Havayolları, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde çok özel bir uçuş gerçekleştirdi. Şirketin 8 Mart 2019 tarihindeki saat 10:30 İstanbul-Antalya ve saat 13:00 Antalya-İstanbul uçuşları tamamı kadınlardan oluşan kabin ve kokpit ekibiyle yapıldı Kadınların çalışması ve kariyer yapmasının önündeki en büyük engel olan ‘cam tavanları’ yıkan Atlasglobal Havayolları, kadın istihdamını artırmak ve kadınların sosyal hayatta aktif yer almasını sağlamak amacıyla çalışmalar yürüterek, bu konudaki farkındalığı artırmayı amaçlıyor. Şirket içinde uyguladığı modern insan kaynakları uygulaması sayesinde 139’u idari, 549’u da uçuş görevlisi olmak üzere toplamda 688 kadın çalışan sayısına ulaşan Atlasglobal Havayolları, 8 Mart 2019 Dünya Kadınlar Günü’nü çok özel bir etkinlikle kutladı. Şirket, kadınların gökyüzündeki egemenliğinin de simgesi olacak şekilde 8 Mart 2019 tarihindeki saat 10:30 İstanbul-Antalya ve saat 13:00’teki Antalya-İstanbul uçuşlarını pilotları ve kabin çalışanlarının tamamı kadın olan bir ekiple gerçekleştirdi. Seferin kaptan pilotu Elmas Burçin Açıkgöz uçuş sırasında yaptığı anonsla Atlasglobal’in kadın yolcularının da Dünya Kadınlar Günü’nü kutladı. Atlasglobal Havayolları Ticaretten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Nevzat Arşan yaptığı açıklamada, kadınların her alandaki sayısız başarılarına dikkat çekerek, gerçekleştirdikleri özel uçuşla farkındalığı artırmak istediklerini belirtti. Arşan, “Dokundukları her yere değer katan tüm kadınların 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü aynı zamanda tüm kadın meslektaşlarımın da Dünya Havacı Kadınlar Haftası’nı gönülden kutluyorum” dedi.

Bünyesinde 139’u idari, 549’u da uçuş görevlisi olmak üzere 688 kadın çalışanla sektörün öncülerinden olan Atlasglobal Havayolları, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde çok özel bir uçuş gerçekleştirdi. Şirketin 8 Mart 2019 tarihindeki saat 10:30 İstanbul-Antalya ve saat 13:00 Antalya-İstanbul uçuşları tamamı kadınlardan oluşan kabin ve kokpit ekibiyle yapıldı

Kadınların çalışması ve kariyer yapmasının önündeki en büyük engel olan ‘cam tavanları’ yıkan Atlasglobal Havayolları, kadın istihdamını artırmak ve kadınların sosyal hayatta aktif yer almasını sağlamak amacıyla çalışmalar yürüterek, bu konudaki farkındalığı artırmayı amaçlıyor.

Şirket içinde uyguladığı modern insan kaynakları uygulaması sayesinde 139’u idari, 549’u da uçuş görevlisi olmak üzere toplamda 688 kadın çalışan sayısına ulaşan Atlasglobal Havayolları, 8 Mart 2019 Dünya Kadınlar Günü’nü çok özel bir etkinlikle kutladı. Şirket, kadınların gökyüzündeki egemenliğinin de simgesi olacak şekilde 8 Mart 2019 tarihindeki saat 10:30 İstanbul-Antalya ve saat 13:00’teki Antalya-İstanbul uçuşlarını pilotları ve kabin çalışanlarının tamamı kadın olan bir ekiple gerçekleştirdi. Seferin kaptan pilotu Elmas Burçin Açıkgöz uçuş sırasında yaptığı anonsla Atlasglobal’in kadın yolcularının da Dünya Kadınlar Günü’nü kutladı.

Atlasglobal Havayolları Ticaretten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Nevzat Arşan yaptığı açıklamada, kadınların her alandaki sayısız başarılarına dikkat çekerek, gerçekleştirdikleri özel uçuşla farkındalığı artırmak istediklerini belirtti. Arşan, “Dokundukları her yere değer katan tüm kadınların 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü aynı zamanda tüm kadın meslektaşlarımın da Dünya Havacı Kadınlar Haftası’nı gönülden kutluyorum” dedi.



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/2VLxeEE
via IFTTT

SunExpress, gökyüzünde ünlü restoranların yemeklerini servis edecek SunExpress’ten bir ilk daha: Gökyüzünde ünlü restoranların yemeklerini servis edecek   Türk Hava Yolları ile Lufthansa’nın ortak kuruluşu SunExpress, belirli rotalardaki uçuşlarında yerel ünlü restoranların, sağlıklı ve taze yemeklerini sunarak bir ilke imza atacak. SunExpress, yenilikçi havayolu olarak, Retail inMotion ve LSG ile ortak bir çalışma içerisine girerek, havacılık sektöründe bir ilk olan bu projeyi, teslim hizmeti sunan bir platform olan Foodora ile başlatıyor.   SunExpress yolcuları bu yeni konsept sayesinde bulundukları şehirlerdeki ünlü restoranlardan yemek sipariş etme imkanına sahip olacaklar. İlk deneme Mart ayında Düsseldorf’tan gerçekleştirilecek uçuşlarda yapılacak. Deneme süresi boyunca yolcular Düsseldorf bölgesinin iyi bilinen iki restoranından “Greentrees” ve “An Banh Mi”den yemek siparişi verebilecekler. SunExpress bu sayede daha esnek ve hızlı hareket ederek sağlıklı, besleyici ve trend yemeklere olan talebi karşılama imkanına sahip olacak. Türk Hava Yolları ile Lufthansa’nın ortak kuruluşu SunExpress, belirli rotalardaki uçuşlarında yerel ünlü restoranların, sağlıklı ve taze yemeklerini sunarak bir ilke imza atacak. SunExpress, yenilikçi havayolu olarak, Retail inMotion ve LSG ile ortak bir çalışma içerisine girerek, havacılık sektöründe bir ilk olan bu projeyi, teslim hizmeti sunan bir platform olan Foodora ile başlatıyor. Sipariş edilen yemekler, SunExpress’in kabin içinde plastik kullanımını azaltmak adına attığı adımlardan biri olarak laktik asit ve şeker kamışı gibi bio-malzemeler kullanılarak üretilen çatal-kaşık ve tabaklarda servis edilecek. SunExpress Ticaret Direktörü Peter Glade, “İnovasyon yaratacak tutku ve motivasyonu olan ortaklarla çalışmak başarımızın ana etkenlerinden biri. Retail inMotion ve LSG ile ortaklık kurarak bu inovatif konsepti takip eden ilk havayolu olmaktan gurur duyuyoruz” dedi. SunExpress Pazarlama Sorumlusu Kerstin Lomb, “Doğal kaynakların azaldığı ve iklim değişikliği ve çevresel faktörlerin önem kazandığı günümüz dünyasında yalnızca yolcularımızı dinlemekle kalmamalı endişelerine yanıt verecek çözümler bulmalıyız” dedi. SunExpress, uzun süredir getirdiği yenilikçi yaklaşımlarla havacılık sektörüne öncülük yapmaktadır. SunExpress, daha önce de Amazon Alexa aracılığı ile yolcularına, biletlerini sesli komutlarla satın alma imkanı veren ilk havayolu olmuştur. Havayolu, yolcularının seyahatlerini başından sona daha keyifli hale getirebilmek ve yolcuları için bir değer yaratabilmek adına inovatif çözümleri avantaja çevirecek yeni fırsatlar araştırmaya devam etmektedir.

SunExpress’ten bir ilk daha: Gökyüzünde ünlü restoranların yemeklerini servis edecek

 

Türk Hava Yolları ile Lufthansa’nın ortak kuruluşu SunExpress, belirli rotalardaki uçuşlarında yerel ünlü restoranların, sağlıklı ve taze yemeklerini sunarak bir ilke imza atacak. SunExpress, yenilikçi havayolu olarak, Retail inMotion ve LSG ile ortak bir çalışma içerisine girerek, havacılık sektöründe bir ilk olan bu projeyi, teslim hizmeti sunan bir platform olan Foodora ile başlatıyor.

 

SunExpress yolcuları bu yeni konsept sayesinde bulundukları şehirlerdeki ünlü restoranlardan yemek sipariş etme imkanına sahip olacaklar. İlk deneme Mart ayında Düsseldorf’tan gerçekleştirilecek uçuşlarda yapılacak. Deneme süresi boyunca yolcular Düsseldorf bölgesinin iyi bilinen iki restoranından “Greentrees” ve “An Banh Mi”den yemek siparişi verebilecekler. SunExpress bu sayede daha esnek ve hızlı hareket ederek sağlıklı, besleyici ve trend yemeklere olan talebi karşılama imkanına sahip olacak.

Türk Hava Yolları ile Lufthansa’nın ortak kuruluşu SunExpress, belirli rotalardaki uçuşlarında yerel ünlü restoranların, sağlıklı ve taze yemeklerini sunarak bir ilke imza atacak. SunExpress, yenilikçi havayolu olarak, Retail inMotion ve LSG ile ortak bir çalışma içerisine girerek, havacılık sektöründe bir ilk olan bu projeyi, teslim hizmeti sunan bir platform olan Foodora ile başlatıyor. Sipariş edilen yemekler, SunExpress’in kabin içinde plastik kullanımını azaltmak adına attığı adımlardan biri olarak laktik asit ve şeker kamışı gibi bio-malzemeler kullanılarak üretilen çatal-kaşık ve tabaklarda servis edilecek.

SunExpress Ticaret Direktörü Peter Glade, “İnovasyon yaratacak tutku ve motivasyonu olan ortaklarla çalışmak başarımızın ana etkenlerinden biri. Retail inMotion ve LSG ile ortaklık kurarak bu inovatif konsepti takip eden ilk havayolu olmaktan gurur duyuyoruz” dedi.

SunExpress Pazarlama Sorumlusu Kerstin Lomb, “Doğal kaynakların azaldığı ve iklim değişikliği ve çevresel faktörlerin önem kazandığı günümüz dünyasında yalnızca yolcularımızı dinlemekle kalmamalı endişelerine yanıt verecek çözümler bulmalıyız” dedi.

SunExpress, uzun süredir getirdiği yenilikçi yaklaşımlarla havacılık sektörüne öncülük yapmaktadır. SunExpress, daha önce de Amazon Alexa aracılığı ile yolcularına, biletlerini sesli komutlarla satın alma imkanı veren ilk havayolu olmuştur. Havayolu, yolcularının seyahatlerini başından sona daha keyifli hale getirebilmek ve yolcuları için bir değer yaratabilmek adına inovatif çözümleri avantaja çevirecek yeni fırsatlar araştırmaya devam etmektedir.



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/2tYgxK9
via IFTTT