9 Ocak 2019 Çarşamba

Halkbank’tan 2019 yılında esnaf ve sanatkâra 22 milyar TL kredi desteği


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://bit.ly/2CYkOT7

Türkiye’nin dijital hava yolu Pegasus, “Yılın Yerli Dijital Hava Yolu Şirketi” seçildi


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://bit.ly/2seWOoM

Halkbank’tan 2019 yılında esnaf ve sanatkâra 22 milyar TL kredi desteği Halkbank’tan 2019 yılında esnaf ve sanatkâra 22 milyar TL kredi desteği Halkbank esnaf ve sanatkârlara yılın ilk 3 ayında 10 Milyar TL, yılın tamamında ise toplam 22 Milyar TL Esnaf Kredisi desteği vereceğini açıkladı. Banka, esnaf ve sanatkârların finansman ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik başlattığı programla yaklaşık 350 bin esnafa daha ulaşacak. Kuruluş misyonu doğrultusunda esnaf ve sanatkârın uygun koşullarda finansman erişimine öncülük eden Halkbank, 2019 yılında da yeni Esnaf Kredi Programı ile desteğini artırarak devam ettireceğini duyurdu. Esnaf ve sanatkâra uygun koşullarda temin edecekleri kredilerle ülke ekonomisine katkı sağlamayı sürdüreceklerini vurgulayan Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan şunları ifade etti: “Ekonomimize değer katacak uygulamalarla yeni yılda da işletmelerin faaliyetlerini finansal anlamda hiçbir zorluk yaşamadan sürdürmesini sağlayacağız. Ülkemizin kalkınması, üretim ve istihdamın artması için geliştirdiğimiz ürün ve hizmetlerle esnaf ve sanatkârlara destek olmayı sürdüreceğiz. Yeni umutlarla başladığımız 2019 yılına özel geliştirdiğimiz Esnaf Kredi Programı ile bu yıl yaklaşık 350 bin esnafa daha ulaşacağız. Bugün sayıları 1000’e ulaşmış olan Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri Birlikleri Merkez Birliği’ne (TESKOMB) bağlı Esnaf ve Sanatkârlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri (ESKKK) kefaletiyle, kooperatiflerin bulunmadığı yerlerde ise Bankamızca doğrudan kredi kullandırmak suretiyle tüm esnaf ve sanatkârlarımıza ulaşarak, artan kredi desteklerimizle bu yıl da esnafın yüzünü güldürmeye devam edeceğiz.” Yeni Esnaf Kredi Programı kapsamında esnaf ve sanatkârların işletme ve yatırım kredisi ihtiyaçlarını karşılamak üzere 2019 yılında toplam 22 milyar TL kredi kullandıracaklarını belirten Arslan şunları söyledi: “Şubelerimize kredi plasman tahsisleri yapılmış olup yeni programa ilişkin kredi kullandırımları 9 Ocak (bugün) itibarı ile başlamıştır. Tahsis edilen tutarın 10 Milyar TL’lik kısmının, Bankamızın likidite durumu ve kredi geri dönüşlerinin yoğunlaşma dönemleri dikkate alınarak 2019 yılının ilk 3 ayında kullandırılması kararlaştırılmıştır. Esnaf kredisi kullandırımlarında, mevcut uygulamada olduğu gibi, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın faiz desteği devam edecektir.” Halkbank 1,8 milyon esnafa 93,4 Milyar TL kredi kullandırdı Halkbank 2002 yılında 154 Milyon TL olan esnaf kredileri bakiyesini 2018 yılında 202 kat artış ile 31,1 Milyar TL’ye yükseltti. 2002-2018 yılları arasında Halkbank tarafından 1,8 milyon esnaf ve sanatkâra 93,4 Milyar TL esnaf kredisi kullandırıldı. 2002 yılında işletme kredisi limiti 5 Bin TL iken, bugün itibarıyla 40 kat artış ile 200 Bin TL olarak uygulanmakta, işyeri ve taşıt edindirme kredilerinde ise limit 500 Bin TL’ye kadar çıkabilmektedir. Halkbank tarafından esnaf ve sanatkârlara, işletme sermayesi ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik kullandırılmakta olan İşletme Kredileri 5 yıla, mesleki faaliyetlerini yürütmek için ihtiyaçları olan taşıt alımları için kullandırılan Taşıt Edindirme Kredileri 7 yıla, faaliyet gösterecekleri işyerlerini satın almaları için kullandırılan İşyeri Edindirme Kredileri ise 10 yıla kadar vadeli olarak kullandırılmakta olup, işletme ve yatırım kredilerinde esnafa yansıyan faiz oranları, bir yıla kadar vadelerde % 4, bir yıldan uzun vadelerde ise % 5 olarak uygulanmaktadır. Esnaf ve sanatkârlara % 4 ve % 5 faizli olarak kullandırılan işletme ve yatırım kredileri yanında; Kaybolmaya Yüz Tutan Meslek Kollarında (el dokuma işleri, bakır işlemeciliği, çini ve çömlek yapımı, sedef kakma ve ahşap oyma işleri, kaşıkçılık, bastonculuk, semercilik, yazmacılık, yorgancılık, keçecilik, lüle ve oltu taşı işçiliği, çarıkçılık, yemenicilik, oyacılık vb.) faaliyet gösteren esnaf ve sanatkârlara, Ustalık Belgesi sahibi olup yeni işyeri kuran esnaf ve sanatkârlara, 30 yaşını aşmamış olup, kendi işyerini açan Genç Girişimci esnaf ve sanatkârlara 5 yıla kadar vadeli sıfır faizli kredi kullanma imkânı sunulmaktadır.

Halkbank’tan 2019 yılında esnaf ve sanatkâra 22 milyar TL kredi desteği

Halkbank esnaf ve sanatkârlara yılın ilk 3 ayında 10 Milyar TL, yılın tamamında ise toplam 22 Milyar TL Esnaf Kredisi desteği vereceğini açıkladı. Banka, esnaf ve sanatkârların finansman ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik başlattığı programla yaklaşık 350 bin esnafa daha ulaşacak.

Kuruluş misyonu doğrultusunda esnaf ve sanatkârın uygun koşullarda finansman erişimine öncülük eden Halkbank, 2019 yılında da yeni Esnaf Kredi Programı ile desteğini artırarak devam ettireceğini duyurdu. Esnaf ve sanatkâra uygun koşullarda temin edecekleri kredilerle ülke ekonomisine katkı sağlamayı sürdüreceklerini vurgulayan Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan şunları ifade etti:

“Ekonomimize değer katacak uygulamalarla yeni yılda da işletmelerin faaliyetlerini finansal anlamda hiçbir zorluk yaşamadan sürdürmesini sağlayacağız. Ülkemizin kalkınması, üretim ve istihdamın artması için geliştirdiğimiz ürün ve hizmetlerle esnaf ve sanatkârlara destek olmayı sürdüreceğiz. Yeni umutlarla başladığımız 2019 yılına özel geliştirdiğimiz Esnaf Kredi Programı ile bu yıl yaklaşık 350 bin esnafa daha ulaşacağız. Bugün sayıları 1000’e ulaşmış olan Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri Birlikleri Merkez Birliği’ne (TESKOMB) bağlı Esnaf ve Sanatkârlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri (ESKKK) kefaletiyle, kooperatiflerin bulunmadığı yerlerde ise Bankamızca doğrudan kredi kullandırmak suretiyle tüm esnaf ve sanatkârlarımıza ulaşarak, artan kredi desteklerimizle bu yıl da esnafın yüzünü güldürmeye devam edeceğiz.”

Yeni Esnaf Kredi Programı kapsamında esnaf ve sanatkârların işletme ve yatırım kredisi ihtiyaçlarını karşılamak üzere 2019 yılında toplam 22 milyar TL kredi kullandıracaklarını belirten Arslan şunları söyledi:

“Şubelerimize kredi plasman tahsisleri yapılmış olup yeni programa ilişkin kredi kullandırımları 9 Ocak (bugün) itibarı ile başlamıştır. Tahsis edilen tutarın 10 Milyar TL’lik kısmının, Bankamızın likidite durumu ve kredi geri dönüşlerinin yoğunlaşma dönemleri dikkate alınarak 2019 yılının ilk 3 ayında kullandırılması kararlaştırılmıştır. Esnaf kredisi kullandırımlarında, mevcut uygulamada olduğu gibi, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın faiz desteği devam edecektir.”

Halkbank 1,8 milyon esnafa 93,4 Milyar TL kredi kullandırdı

Halkbank 2002 yılında 154 Milyon TL olan esnaf kredileri bakiyesini 2018 yılında 202 kat artış ile 31,1 Milyar TL’ye yükseltti. 2002-2018 yılları arasında Halkbank tarafından 1,8 milyon esnaf ve sanatkâra 93,4 Milyar TL esnaf kredisi kullandırıldı. 2002 yılında işletme kredisi limiti 5 Bin TL iken, bugün itibarıyla 40 kat artış ile 200 Bin TL olarak uygulanmakta, işyeri ve taşıt edindirme kredilerinde ise limit 500 Bin TL’ye kadar çıkabilmektedir.

Halkbank tarafından esnaf ve sanatkârlara, işletme sermayesi ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik kullandırılmakta olan İşletme Kredileri 5 yıla, mesleki faaliyetlerini yürütmek için ihtiyaçları olan taşıt alımları için kullandırılan Taşıt Edindirme Kredileri 7 yıla, faaliyet gösterecekleri işyerlerini satın almaları için kullandırılan İşyeri Edindirme Kredileri ise 10 yıla kadar vadeli olarak kullandırılmakta olup, işletme ve yatırım kredilerinde esnafa yansıyan faiz oranları, bir yıla kadar vadelerde % 4, bir yıldan uzun vadelerde ise % 5 olarak uygulanmaktadır.

Esnaf ve sanatkârlara % 4 ve % 5 faizli olarak kullandırılan işletme ve yatırım kredileri yanında; Kaybolmaya Yüz Tutan Meslek Kollarında (el dokuma işleri, bakır işlemeciliği, çini ve çömlek yapımı, sedef kakma ve ahşap oyma işleri, kaşıkçılık, bastonculuk, semercilik, yazmacılık, yorgancılık, keçecilik, lüle ve oltu taşı işçiliği, çarıkçılık, yemenicilik, oyacılık vb.) faaliyet gösteren esnaf ve sanatkârlara, Ustalık Belgesi sahibi olup yeni işyeri kuran esnaf ve sanatkârlara, 30 yaşını aşmamış olup, kendi işyerini açan Genç Girişimci esnaf ve sanatkârlara 5 yıla kadar vadeli sıfır faizli kredi kullanma imkânı sunulmaktadır.



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://bit.ly/2CYkOT7
via IFTTT

Türkiye’nin dijital hava yolu Pegasus, “Yılın Yerli Dijital Hava Yolu Şirketi” seçildi Türkiye’nin dijital hava yolu Pegasus, “Yılın Yerli Dijital Hava Yolu Şirketi” seçildi Türkiye’nin dijital hava yolu Pegasus, Uzak Rota 2018 Yılı Seyahat Teknoloji Ödülleri kapsamında iki ödüle birden layık görüldü. Türkiye’nin dijital hava yolu Pegasus, 2018 yılında girdiği dijital dönüşümün ardından ödüllerine ödül katmaya devam ediyor. Türkiye’nin önemli seyahat platformlarından Uzak Rota’nın halk oylamasıyla belirlediği 2018 Yılı Seyahat Teknoloji Ödülleri’nde iki ödüle birden layık görülen Pegasus, “Yılın Yerli Dijital Hava Yolu Şirketi” ve “Yılın Turizm Şirketi Blogu” kategorilerinde birinci seçildi. Pegasus Hava Yolları Pazarlama Direktörü Onur Dedeköylü “2018 yılında girdiğimiz dijital dönüşüm hareketiyle birlikte, Pegasus’un ‘düşük maliyetli’ bir hava yolu olarak misafirlerine sunduğu fiyat avantajının yanı sıra, sunduğu dijital teknoloji çözümleri ve yeniliklerle de öncü ve misafirini düşünen bir havayolu olduğunu vurgulamaya devam ediyoruz. Bu dönüşümün ardından ödüllerimiz de artarak devam ediyor. Halk oylamasıyla ‘Yılın Yerli Dijital Hava Yolu Şirketi’ ve ‘Yılın Turizm Şirketi Blogu’ seçilmek bizim için çok değerli. Türkiye’nin dijital hava yolu olarak, dijital teknolojiler ve benzersiz yenilikler sunmaya devam ederek misafirlerimizin seyahat deneyimlerini kolaylaştırmayı artırarak sürdüreceğiz.” dedi. Pegasus Hava Yolları Hakkında: 1990 yılında charter uçuşlarla havacılık sektörüne giriş yapan Pegasus, 2005 yılında ESAS Holding tarafından satın alınarak düşük maliyetli iş modelini benimsemiştir. Pegasus, uygun ücretle ulaşım imkânı sunan, Türkiye’nin lider düşük maliyetli havayoludur. Hava yolu ile yolculuğun herkesin hakkı olduğuna inanan Pegasus, uyguladığı “low cost (düşük maliyetli hava yolu)” modeli ile misafirlerine uygun fiyatlı, zamanında kalkan ve genç uçaklarla seyahat etme imkânı sağlamaktadır. Pegasus, misafirlerini 36’sı yurt içinde, 69’u yurt dışında olmak üzere toplam 40 ülkede 105 noktaya ulaştırmakta ve İstanbul Sabiha Gökçen üzerinden Türkiye ile Avrupa, Kuzey Afrika, Ortadoğu, Rusya, Orta Asya arasında bağlantılı uçuşlar gerçekleştirmektedir.

Türkiye’nin dijital hava yolu Pegasus, “Yılın Yerli Dijital Hava Yolu Şirketi” seçildi

Türkiye’nin dijital hava yolu Pegasus, Uzak Rota 2018 Yılı Seyahat Teknoloji Ödülleri kapsamında iki ödüle birden layık görüldü.

Türkiye’nin dijital hava yolu Pegasus, 2018 yılında girdiği dijital dönüşümün ardından ödüllerine ödül katmaya devam ediyor. Türkiye’nin önemli seyahat platformlarından Uzak Rota’nın halk oylamasıyla belirlediği 2018 Yılı Seyahat Teknoloji Ödülleri’nde iki ödüle birden layık görülen Pegasus, “Yılın Yerli Dijital Hava Yolu Şirketi” ve “Yılın Turizm Şirketi Blogu” kategorilerinde birinci seçildi.

Pegasus Hava Yolları Pazarlama Direktörü Onur Dedeköylü “2018 yılında girdiğimiz dijital dönüşüm hareketiyle birlikte, Pegasus’un ‘düşük maliyetli’ bir hava yolu olarak misafirlerine sunduğu fiyat avantajının yanı sıra, sunduğu dijital teknoloji çözümleri ve yeniliklerle de öncü ve misafirini düşünen bir havayolu olduğunu vurgulamaya devam ediyoruz. Bu dönüşümün ardından ödüllerimiz de artarak devam ediyor. Halk oylamasıyla ‘Yılın Yerli Dijital Hava Yolu Şirketi’ ve ‘Yılın Turizm Şirketi Blogu’ seçilmek bizim için çok değerli. Türkiye’nin dijital hava yolu olarak, dijital teknolojiler ve benzersiz yenilikler sunmaya devam ederek misafirlerimizin seyahat deneyimlerini kolaylaştırmayı artırarak sürdüreceğiz.” dedi.

Pegasus Hava Yolları Hakkında:

1990 yılında charter uçuşlarla havacılık sektörüne giriş yapan Pegasus, 2005 yılında ESAS Holding tarafından satın alınarak düşük maliyetli iş modelini benimsemiştir. Pegasus, uygun ücretle ulaşım imkânı sunan, Türkiye’nin lider düşük maliyetli havayoludur. Hava yolu ile yolculuğun herkesin hakkı olduğuna inanan Pegasus, uyguladığı “low cost (düşük maliyetli hava yolu)” modeli ile misafirlerine uygun fiyatlı, zamanında kalkan ve genç uçaklarla seyahat etme imkânı sağlamaktadır. Pegasus, misafirlerini 36’sı yurt içinde, 69’u yurt dışında olmak üzere toplam 40 ülkede 105 noktaya ulaştırmakta ve İstanbul Sabiha Gökçen üzerinden Türkiye ile Avrupa, Kuzey Afrika, Ortadoğu, Rusya, Orta Asya arasında bağlantılı uçuşlar gerçekleştirmektedir.



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://bit.ly/2seWOoM
via IFTTT

UTİKAD Lojistik Sektörüne Dair 2019 Yılı Öngörülerini Paylaştı


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://bit.ly/2SL2qCG

UTİKAD Lojistik Sektörüne Dair 2019 Yılı Öngörülerini Paylaştı UTİKAD GELENEKSEL BASIN TOPLANTISINI GERÇEKLEŞTİRDİ   Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği UTİKAD, 8 Ocak Salı günü basın mensupları ile bir araya geldi. InterContinental İstanbul Otel’de düzenlenen basın toplantısına UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Emre Eldener, Başkan Yardımcıları Turgut Erkeskin ve Cihan Yusufi, Yönetim Kurulu Üyeleri Ayşem Ulusoy, Berna Akyıldız, Cihan Özkal, Ekin Tırman, Nil Tunaşar, Rıdvan Haliloğlu, Serkan Eren ve Genel Müdür Cavit Uğur katıldı. Türk lojistik sektörüne dair önemli gündem maddelerinin paylaşıldığı toplantıda UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Emre Eldener, uluslararası endeksler doğrultusunda lojistik sektörünü değerlendirdi. Başkan Eldener, ayrıca Türkiye’nin dış ticaret hedefleri, 2018 yılında sektörde meydana gelen gelişmeler, UTİKAD’ın girişimleri ve 2019 yılında lojistik sektörüne dair beklentilerini paylaştı.   2018 yılında dış ticarette ve lojistik sektöründe önemli gelişmelerin yaşandığını dile getiren UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Emre Eldener, burada en dikkat çeken noktanın dış ticaret kapsamındaki ithalat hacminde yaşanan radikal düşüş olduğunu belirtti ve “Dış ticarette ithalatımız 170 milyar dolara düştü ve ithalat ihracat rakamları birbirine neredeyse eşitlendi. Burada sevindirici olansa ihracat rakamlarında şu ana kadarki en yüksek oranlara ulaşmamız oldu. Türkiye’nin büyük ihracat hedefleri var ve STK’lar, ihracatçılar, üreticiler, kamunun tüm organları daha iyi sonuç alma odaklı çalışıyor. Önümüzdeki 4-5 yıl içinde çok daha yüksek rakamlara ulaşacağı görülüyor. Bu durum gayet ümit verici” dedi.   LOJİSTİK SEKTÖRÜNÜN BÜYÜKLÜĞÜ 372 MİLYAR TL   Eldener konuşmasının devamında, “Türk lojistik sektörünün büyüklüğü 2017 yılında 300 milyar TL’ydi. PwC’nin (PricewaterhouseCoopers) yaptığı değerlendirmelere göre, 2018’de sektörün büyüklüğünün 372 milyar TL olduğu görülüyor. Bu rakam GSYH’nin yüzde 12’sine denk geliyor. Bu da lojistik sektörünün Türkiye ekonomisi için olmazsa olmaz olduğunu gösteriyor.   2018 yılında mal bedeline göre taşıma yöntemleri incelendiğinde denizyolu ile yapılan taşıma yüzde 65, havayolu ile yapılan taşıma yüzde 12, karayolu ile yapılan taşıma yüzde 22, demiryolu ile yapılan taşıma ise yüzde 1 oranında kayıtlara geçti. Ancak tonaj açısından yapılan taşıma yöntemlerine bakıldığında denizyolu taşımaları yüzde 89, karayolu taşımaları yüzde 9, havayolu taşımaları yüzde 1 ve demiryolu taşımaları yüzde 1 olarak yer aldı.   İthalat ve ihracat toplam konteyner elleçlemesinde ise, bir önceki yıla oranla TEU bazında önemli oranda düşüş yaşandı. 2007’den 2017’ye 10 yıllık dönemde yüzde 60’tan fazla artış gözlemlenmiş iken 2018 yılının son iki ay rakamlarını da eklediğimizde 2015 yılındaki değere yaklaşan bir gerileme yaşandı. Bunun en önemli sebebi ithalatta yaşanan düşüş oldu. İthalattaki bu düşüş denizyolu ithalat sayılarını da önemli ölçüde etkiledi. Türkiye limanlarında elleçlenen konteynerlerin yüzde 24’ünün ihracat, yüzde 48’inin ithalat, yüzde 15’inin transit, yüzde 13’ünün ise kabotaj olduğunu görüyoruz. Türkiye, coğrafi konumu ve liman altyapıları sayesinde konteyner sayılarını özellikle transit taşımalarda çok daha yukarı rakamlara çıkarabilecek potansiyele sahip. Gümrük süreçlerinde yapılacak basitleştirmelerle Türk limanlarını üçüncü ülkeler arası taşımalarda çok ciddi bir aktarma limanı olarak kullanabiliriz.     2012 yılından sonra demiryolları taşımacılığında ton/km bazında ciddi düşüşler yaşandı. Bu düşüş aslında bize Orta Doğu’daki kayıplarımızı gösteriyor. Kapanan hatlar sebebiyle Avrupa taşımalarında da demiryolu daha az tercih edilir oldu. Ancak ben bunun önümüzdeki dönemde değişeceğini düşünüyorum.   Demiryolu açısından bakıldığında Türkiye’nin önemli bir potansiyeli olduğu görülüyor ve altyapımızı her geçen gün daha da iyileştiriyoruz. Son derece uygun rakamlarla ulaşım mümkün. Çünkü bu kamunun da kendine koyduğu bir hedef. Diğer yandan demiryolu, denizyolundan sonra en uygun maliyetli taşıma yolu.   Karayolunda ise 2018’de ihracat taşımalarının yüzde 22’si, ithalat taşımalarının ise yüzde 34’ü yabancı araçlar ile yapılmıştır. Bu yabancı plakaların Türk karayolu taşımacılığında ciddi bir payı var. Bizim ihracatta ton başına mal bedelimiz ithalattakine oranla çok düşük. Ucuz mal satıp, pahalı mal alıyoruz. İthalat düştü ve Avrupa’dan ithalatın azalmasından dolayı boş araç taşıyoruz. Bu nedenle bizim katma değeri yüksek mal ihracatına önem vermemiz gerekiyor.   THY’nin ciddi atılımları ile havayolu kargo taşımacılığında hatırı sayılır bir yerdeyiz. Hatta THY’nin hedefi kısa vadede dünyanın en önemli beş kargo taşıma firması arasına girmek. İstanbul Havalimanı’nın da devreye girmesiyle gerçekleşebilecek bir hedef. 2019 yılında da geçtiğimiz sene düşen tonaj rakamlarının tekrar yükseleceğine inanıyorum” şeklinde konuştu.   TÜRKİYE LOJİSTİK PERFORMANS ENDEKSİ’NDE 47. SIRADA   Emre Eldener, “Lojistik Performans Endeksi’ne (LPI) göre 2007 yılında 34. sırada olan Türkiye, 2012 yılında 27. sıraya yükseldi ancak bu seneden sonra bir düşüş yaşandı. 2018 yılında Türkiye 47. sırada yer alıyor. Türkiye’nin en iyi olduğu yıl 2012 idi ancak şu anda bunun çok gerisindeyiz. Tekrar eski haline getirmekse imkansız değil. Kamu da tekrardan bir yükselişe geçilmesini bir devlet politikası haline getirdi ve LPI’daki yerimizi anahtar performans kriteri olarak belirledi. Bu da geri düşüşle alakalı topyekûn mücadele anlamına geliyor.   LPI’da bizi aşağı çeken etkenlerin başında gümrük kriterleri geliyor. Gümrükteki tıkanıklıklar, maliyetler gibi unsurlar bunda etkili oluyor. Ancak gümrük süreçlerinde yaşanan sorunlarla alakalı çalışmalara devam ediliyor. Altyapı olarak iyiyiz ama uluslararası sevkiyat kriterinde de maalesef, gerilemeler var. Lojistik hizmetlerin kalitesi de düşüş yaşayan başlıklardan biri. Gönderilerin takibi ve izlenebilirliği kriterinde ise bir yükselme söz konusu. Biz bunu, sektörün teknolojiye hızlı adaptasyona ve teknolojinin getirdiği avantajları doğru değerlendirmesine bağlıyoruz.   Lojistik Performans Endeksi’ndeki yerimizi yükseltmek için yapılan bir çalıştayda eylem planı oluşturuldu. O çalıştayda belirlenen konulara ilave öneriler de getirdik. Bunlar;   Taşıma İşleri Organizatörü firmaların gümrük müşavirlerinden hizmet alarak, yurt içi ve yurt dışı müşterilerine gümrükleme hizmetini diğer hizmetlerin tamamlayıcısı olarak sunabilmesi Özellikle transit yüklerde süreci hızlandırmak amacıyla risk analizi kriterlerinin değiştirilmesi Lojistik sektöründe dual eğitim sisteminin kurulması Yüklerin varışını takiben özet beyan ambar onaylarının manuel değil EDI sistemi üzerinden otomatik olarak yapılması.”   HİZMET İHRACATÇISI 42 FİRMA UTİKAD ÜYESİ   TİM tarafından her yıl belirlenen Türkiye’nin 500 büyük hizmet ihracatçısından 42’sinin UTİKAD üyesi olduğunu belirten Eldener, “Bundan beş sene sonra hizmet ihracatçılarından 150 milyar dolarlık bir beklenti söz konusu ve Hizmet İhracatçıları Birliği kapsamındaki sektörler içinde en fazla gelişecek sektörlerden biri de taşımacılık ve lojistik sektörü. Şu anda 500 büyük hizmet ihracatçısının toplam hizmet ihracatı yaklaşık 23 milyar dolar ve bunun 2,4 milyar doları 42 UTİKAD firması tarafından sağlanıyor. Bu rakam düşmez, bundan sonra artar. Ayrıca Hizmet İhracatçıları Birliği’nin yönetiminde de aktif rol alıyoruz” dedi.   KAPIKULE’DEKİ TIR KUYRUKLARININ MALİYETİ YILLIK 35 MİLYON EURO’DAN FAZLA   Kapıkule’deki sorunların her sene konuşulduğunu ama hâlâ istenen aşamaya gelinemediğini belirten Eldener, geçtiğimiz sene bu konuyu Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ile yaptıkları toplantıda dile getirdiklerini söyledi ve şöyle devam etti; “Kapıkule’deki TIR kuyruklarını hep biz lojistikçiler konuşuyoruz. Aslında konu çözüldüğünde en çok rahatlayacak olanlar ihracatçılar. Hafta sonları her bir aracın bekleme süresi ortalama iki gün. Bir aracın günlük gecikmesi 150 Euro’ya mal oluyor. Kapıkule’den günde 2 bin 450 araç geçiyor. Beklemeden dolayı oluşan haftalık giderse 735 bin Euro. Bu da yıllık 35 milyon Euro’dan fazla bir maliyete neden oluyor. Bu hepimizin kaybı, milli gelir kaybı. Ancak konu bunun ötesinde. Avrupa’daki müşterilere zamanında teslimat garantisi verilemiyor. Avrupa’ya Kapıkule’de alınan hizmetin kalitesinde hizmet veriliyor yani hizmet kalitesi düşüyor. Bu aynı zamanda müşteri, yatırımcı ve rekabet kaybına neden oluyor.”   3 Mart’ta taşınması planlanan havalimanına da değinen Başkan Eldener, metrekare başına alınan kiraların 100 Euro olduğunu ifade ederek bu ücretlerin çok yüksek olduğunu ve kiraların TL bazında belirlenmesi gerektiğini, bu konuyla ilgili olarak da yetkililer ile görüşme halinde olduklarını söyledi.   TİO YÖNETMELİĞİ ERTELENDİ   Eldener konuşmasının devamında, “Taşıma İşleri Organizatörlerinin yaptığı iş şekli Taşıma İşleri Organizatörlüğü Yönetmeliği’yle bir çerçeve içerisine alındı. İşin nasıl yapılacağının çerçevesi kamu tarafından çizildi ve 1 Ocak’ta devreye alınacağı mevzuatla belirlendi. Ancak bu belgenin alınması için tek sefere mahsus bir yetki belgesi ücreti talep edildi. Bunun üzerine Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile görüşüp Taşıma İşleri Organizatörlüğü Yönetmeliği’nin yürürlüğe girişinin, küçük ve orta boy şirketlerimizin 150 bin TL’lik yüksek yetki belgesi ücretini ödemede karşılaşacağı sıkıntılar nedeniyle ertelenmesini istedik ve talebimiz uygun görülerek altı ay ertelendi. Ancak binlerce şirketin mali dengesini bozacak bu yüksek belge ücretinin sembolik bir rakama düşürülmesi taleplerimizi kamuya iletmeye devam ediyoruz” dedi.   İLERİYE DÖNÜŞÜM ZİRVESİ EYLÜL AYINDA OLACAK   Lojistik sektörünün teknolojiye yakın duran bir sektör olduğunu belirten Eldener, 2018 yılının Eylül ayında gerçekleştirdikleri “Geleceğin Lojistiği Zirvesi”nin sektörden ve paydaşlardan çok talep gördüğünü söyledi ve “Gelecek yıl da yine Eylül ayında, ‘İleri’ye Dönüşüm Zirvesi’ olacak, şimdiden bunun müjdesini veriyorum” ifadelerini kullandı.   “PAYDAŞLARLA SİNERJİ YARATILMASI GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ”   UTİKAD’ın 2018 yılında sektör paydaşları ile bir araya gelmeye büyük özen gösterdiğinin altını çizen Emre Eldener, “Sektör paydaşlarımız ile aramızda yaratılan sinerjinin ülke ekonomimize olumlu katkı sağladığını düşünüyoruz. Özellikle lojistik sektörünün müşterilerinin oluşturduğu Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), İstanbul Ticaret Odası (İTO), Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) gibi kurumlarla ilişkilerimiz bizler için çok önemli. Çünkü hem ülkemiz hem de dünyada yaşanan ekonomik darboğazı ihracatçılarımız, ithalatçılarımız ve dış ticaret faaliyetleri yürüten iş insanlarımızla kol kola, omuz omuza aşacağımıza inanıyoruz” dedi. 2019 YILINDA BEKLENTİLER   Eldener, konuşmasını 2019 yılıyla ilgili beklentilerini açıklayarak sonlandırdı ve bu beklentileri şu şekilde sıraladı: LPI kriterlerinde ilerleme göstermek için lojistik ve gümrük süreçlerinin iyileştirilmesi Transit ticaretin kolaylaştırılması ve ülkemizin hak ettiği payı alması Yeni Gümrük Kanunu’nun gümrük süreçlerini hızlandıracak ve bürokrasiyi azaltacak şekilde yasalaşması Kombine taşımacılığın teşvik edilmesi İstanbul Havalimanı’na geçişin sorunsuz sağlanması Türkiye Lojistik Master Planı çalışmalarının tamamlanması Lojistik sektörünün teşviklerden daha kapsamlı yararlanması E-Ticaretin gelişmesi Endüstri 4.0 ve Blockchain teknolojisinin getirdiği olanakların sektöre adaptasyonun sağlanması.   UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Emre Eldener’in sunumunun tamamlanmasının ardından basın mensuplarının soruları yanıtlandı. Özellikle Kapıkule sorunları, gümrük süreçleri ve lojistik sektöründeki konkordato ile ilgili sorulara Başkan Eldener ve UTİKAD Yönetim Kurulu Üyeleri detaylı bir şekilde yanıt verdi.     UTİKAD Hakkında;    1986 yılında kurulan Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD); lojistik sektörünün en önemli sivil toplum kuruluşlarından birisi olarak Türkiye’de ve uluslararası alanda kara, hava, deniz, demiryolu, kombine taşımacılığı ile lojistik hizmetler üreten firmaları aynı çatı altında toplamaktadır. UTİKAD, üyelerine verdiği hizmetlerin yanı sıra, lojistik sektörünün dünya çapındaki en büyük sivil toplum kuruluşu olan Uluslararası Taşıma İşleri Organizatörleri Dernekleri Federasyonu’nun (FIATA) Türkiye temsilciliğini üstlenmiş ve ülkemizi FIATA Yönetim Kurulu’nda temsil etmektedir. Ayrıca Avrupa Taşıma İşleri Organizatörleri, Taşımacılık, Lojistik ve Gümrükleme Hizmetleri Derneği (CLECAT) üyesi ve Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Lojistik Sağlayıcıları Dernekleri Federasyonu (ECOLPAF) kurucu üyesidir.

UTİKAD GELENEKSEL BASIN TOPLANTISINI GERÇEKLEŞTİRDİ

 

Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği UTİKAD, 8 Ocak Salı günü basın mensupları ile bir araya geldi. InterContinental İstanbul Otel’de düzenlenen basın toplantısına UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Emre Eldener, Başkan Yardımcıları Turgut Erkeskin ve Cihan Yusufi, Yönetim Kurulu Üyeleri Ayşem Ulusoy, Berna Akyıldız, Cihan Özkal, Ekin Tırman, Nil Tunaşar, Rıdvan Haliloğlu, Serkan Eren ve Genel Müdür Cavit Uğur katıldı.

Türk lojistik sektörüne dair önemli gündem maddelerinin paylaşıldığı toplantıda UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Emre Eldener, uluslararası endeksler doğrultusunda lojistik sektörünü değerlendirdi. Başkan Eldener, ayrıca Türkiye’nin dış ticaret hedefleri, 2018 yılında sektörde meydana gelen gelişmeler, UTİKAD’ın girişimleri ve 2019 yılında lojistik sektörüne dair beklentilerini paylaştı.

 

2018 yılında dış ticarette ve lojistik sektöründe önemli gelişmelerin yaşandığını dile getiren UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Emre Eldener, burada en dikkat çeken noktanın dış ticaret kapsamındaki ithalat hacminde yaşanan radikal düşüş olduğunu belirtti ve “Dış ticarette ithalatımız 170 milyar dolara düştü ve ithalat ihracat rakamları birbirine neredeyse eşitlendi. Burada sevindirici olansa ihracat rakamlarında şu ana kadarki en yüksek oranlara ulaşmamız oldu. Türkiye’nin büyük ihracat hedefleri var ve STK’lar, ihracatçılar, üreticiler, kamunun tüm organları daha iyi sonuç alma odaklı çalışıyor. Önümüzdeki 4-5 yıl içinde çok daha yüksek rakamlara ulaşacağı görülüyor. Bu durum gayet ümit verici” dedi.

 

LOJİSTİK SEKTÖRÜNÜN BÜYÜKLÜĞÜ 372 MİLYAR TL

 

Eldener konuşmasının devamında, “Türk lojistik sektörünün büyüklüğü 2017 yılında 300 milyar TL’ydi. PwC’nin (PricewaterhouseCoopers) yaptığı değerlendirmelere göre, 2018’de sektörün büyüklüğünün 372 milyar TL olduğu görülüyor. Bu rakam GSYH’nin yüzde 12’sine denk geliyor. Bu da lojistik sektörünün Türkiye ekonomisi için olmazsa olmaz olduğunu gösteriyor.

 

2018 yılında mal bedeline göre taşıma yöntemleri incelendiğinde denizyolu ile yapılan taşıma yüzde 65, havayolu ile yapılan taşıma yüzde 12, karayolu ile yapılan taşıma yüzde 22, demiryolu ile yapılan taşıma ise yüzde 1 oranında kayıtlara geçti. Ancak tonaj açısından yapılan taşıma yöntemlerine bakıldığında denizyolu taşımaları yüzde 89, karayolu taşımaları yüzde 9, havayolu taşımaları yüzde 1 ve demiryolu taşımaları yüzde 1 olarak yer aldı.

 

İthalat ve ihracat toplam konteyner elleçlemesinde ise, bir önceki yıla oranla TEU bazında önemli oranda düşüş yaşandı. 2007’den 2017’ye 10 yıllık dönemde yüzde 60’tan fazla artış gözlemlenmiş iken 2018 yılının son iki ay rakamlarını da eklediğimizde 2015 yılındaki değere yaklaşan bir gerileme yaşandı. Bunun en önemli sebebi ithalatta yaşanan düşüş oldu. İthalattaki bu düşüş denizyolu ithalat sayılarını da önemli ölçüde etkiledi. Türkiye limanlarında elleçlenen konteynerlerin yüzde 24’ünün ihracat, yüzde 48’inin ithalat, yüzde 15’inin transit, yüzde 13’ünün ise kabotaj olduğunu görüyoruz. Türkiye, coğrafi konumu ve liman altyapıları sayesinde konteyner sayılarını özellikle transit taşımalarda çok daha yukarı rakamlara çıkarabilecek potansiyele sahip. Gümrük süreçlerinde yapılacak basitleştirmelerle Türk limanlarını üçüncü ülkeler arası taşımalarda çok ciddi bir aktarma limanı olarak kullanabiliriz.

 

 

2012 yılından sonra demiryolları taşımacılığında ton/km bazında ciddi düşüşler yaşandı. Bu düşüş aslında bize Orta Doğu’daki kayıplarımızı gösteriyor. Kapanan hatlar sebebiyle Avrupa taşımalarında da demiryolu daha az tercih edilir oldu. Ancak ben bunun önümüzdeki dönemde değişeceğini düşünüyorum.

 

Demiryolu açısından bakıldığında Türkiye’nin önemli bir potansiyeli olduğu görülüyor ve altyapımızı her geçen gün daha da iyileştiriyoruz. Son derece uygun rakamlarla ulaşım mümkün. Çünkü bu kamunun da kendine koyduğu bir hedef. Diğer yandan demiryolu, denizyolundan sonra en uygun maliyetli taşıma yolu.

 

Karayolunda ise 2018’de ihracat taşımalarının yüzde 22’si, ithalat taşımalarının ise yüzde 34’ü yabancı araçlar ile yapılmıştır. Bu yabancı plakaların Türk karayolu taşımacılığında ciddi bir payı var. Bizim ihracatta ton başına mal bedelimiz ithalattakine oranla çok düşük. Ucuz mal satıp, pahalı mal alıyoruz. İthalat düştü ve Avrupa’dan ithalatın azalmasından dolayı boş araç taşıyoruz. Bu nedenle bizim katma değeri yüksek mal ihracatına önem vermemiz gerekiyor.

 

THY’nin ciddi atılımları ile havayolu kargo taşımacılığında hatırı sayılır bir yerdeyiz. Hatta THY’nin hedefi kısa vadede dünyanın en önemli beş kargo taşıma firması arasına girmek. İstanbul Havalimanı’nın da devreye girmesiyle gerçekleşebilecek bir hedef. 2019 yılında da geçtiğimiz sene düşen tonaj rakamlarının tekrar yükseleceğine inanıyorum” şeklinde konuştu.

 

TÜRKİYE LOJİSTİK PERFORMANS ENDEKSİ’NDE 47. SIRADA

 

Emre Eldener, “Lojistik Performans Endeksi’ne (LPI) göre 2007 yılında 34. sırada olan Türkiye, 2012 yılında 27. sıraya yükseldi ancak bu seneden sonra bir düşüş yaşandı. 2018 yılında Türkiye 47. sırada yer alıyor. Türkiye’nin en iyi olduğu yıl 2012 idi ancak şu anda bunun çok gerisindeyiz. Tekrar eski haline getirmekse imkansız değil. Kamu da tekrardan bir yükselişe geçilmesini bir devlet politikası haline getirdi ve LPI’daki yerimizi anahtar performans kriteri olarak belirledi. Bu da geri düşüşle alakalı topyekûn mücadele anlamına geliyor.

 

LPI’da bizi aşağı çeken etkenlerin başında gümrük kriterleri geliyor. Gümrükteki tıkanıklıklar, maliyetler gibi unsurlar bunda etkili oluyor. Ancak gümrük süreçlerinde yaşanan sorunlarla alakalı çalışmalara devam ediliyor. Altyapı olarak iyiyiz ama uluslararası sevkiyat kriterinde de maalesef, gerilemeler var. Lojistik hizmetlerin kalitesi de düşüş yaşayan başlıklardan biri. Gönderilerin takibi ve izlenebilirliği kriterinde ise bir yükselme söz konusu. Biz bunu, sektörün teknolojiye hızlı adaptasyona ve teknolojinin getirdiği avantajları doğru değerlendirmesine bağlıyoruz.

 

Lojistik Performans Endeksi’ndeki yerimizi yükseltmek için yapılan bir çalıştayda eylem planı oluşturuldu. O çalıştayda belirlenen konulara ilave öneriler de getirdik. Bunlar;

 

  • Taşıma İşleri Organizatörü firmaların gümrük müşavirlerinden hizmet alarak, yurt içi ve yurt dışı müşterilerine gümrükleme hizmetini diğer hizmetlerin tamamlayıcısı olarak sunabilmesi
  • Özellikle transit yüklerde süreci hızlandırmak amacıyla risk analizi kriterlerinin değiştirilmesi
  • Lojistik sektöründe dual eğitim sisteminin kurulması
  • Yüklerin varışını takiben özet beyan ambar onaylarının manuel değil EDI sistemi üzerinden otomatik olarak yapılması.”

 

HİZMET İHRACATÇISI 42 FİRMA UTİKAD ÜYESİ

 

TİM tarafından her yıl belirlenen Türkiye’nin 500 büyük hizmet ihracatçısından 42’sinin UTİKAD üyesi olduğunu belirten Eldener, “Bundan beş sene sonra hizmet ihracatçılarından 150 milyar dolarlık bir beklenti söz konusu ve Hizmet İhracatçıları Birliği kapsamındaki sektörler içinde en fazla gelişecek sektörlerden biri de taşımacılık ve lojistik sektörü. Şu anda 500 büyük hizmet ihracatçısının toplam hizmet ihracatı yaklaşık 23 milyar dolar ve bunun 2,4 milyar doları 42 UTİKAD firması tarafından sağlanıyor. Bu rakam düşmez, bundan sonra artar. Ayrıca Hizmet İhracatçıları Birliği’nin yönetiminde de aktif rol alıyoruz” dedi.

 

KAPIKULE’DEKİ TIR KUYRUKLARININ MALİYETİ YILLIK 35 MİLYON EURO’DAN FAZLA

 

Kapıkule’deki sorunların her sene konuşulduğunu ama hâlâ istenen aşamaya gelinemediğini belirten Eldener, geçtiğimiz sene bu konuyu Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ile yaptıkları toplantıda dile getirdiklerini söyledi ve şöyle devam etti; “Kapıkule’deki TIR kuyruklarını hep biz lojistikçiler konuşuyoruz. Aslında konu çözüldüğünde en çok rahatlayacak olanlar ihracatçılar. Hafta sonları her bir aracın bekleme süresi ortalama iki gün. Bir aracın günlük gecikmesi 150 Euro’ya mal oluyor. Kapıkule’den günde 2 bin 450 araç geçiyor. Beklemeden dolayı oluşan haftalık giderse 735 bin Euro. Bu da yıllık 35 milyon Euro’dan fazla bir maliyete neden oluyor. Bu hepimizin kaybı, milli gelir kaybı. Ancak konu bunun ötesinde. Avrupa’daki müşterilere zamanında teslimat garantisi verilemiyor. Avrupa’ya Kapıkule’de alınan hizmetin kalitesinde hizmet veriliyor yani hizmet kalitesi düşüyor. Bu aynı zamanda müşteri, yatırımcı ve rekabet kaybına neden oluyor.”

 

3 Mart’ta taşınması planlanan havalimanına da değinen Başkan Eldener, metrekare başına alınan kiraların 100 Euro olduğunu ifade ederek bu ücretlerin çok yüksek olduğunu ve kiraların TL bazında belirlenmesi gerektiğini, bu konuyla ilgili olarak da yetkililer ile görüşme halinde olduklarını söyledi.

 

TİO YÖNETMELİĞİ ERTELENDİ

 

Eldener konuşmasının devamında, “Taşıma İşleri Organizatörlerinin yaptığı iş şekli Taşıma İşleri Organizatörlüğü Yönetmeliği’yle bir çerçeve içerisine alındı. İşin nasıl yapılacağının çerçevesi kamu tarafından çizildi ve 1 Ocak’ta devreye alınacağı mevzuatla belirlendi. Ancak bu belgenin alınması için tek sefere mahsus bir yetki belgesi ücreti talep edildi. Bunun üzerine Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile görüşüp Taşıma İşleri Organizatörlüğü Yönetmeliği’nin yürürlüğe girişinin, küçük ve orta boy şirketlerimizin 150 bin TL’lik yüksek yetki belgesi ücretini ödemede karşılaşacağı sıkıntılar nedeniyle ertelenmesini istedik ve talebimiz uygun görülerek altı ay ertelendi. Ancak binlerce şirketin mali dengesini bozacak bu yüksek belge ücretinin sembolik bir rakama düşürülmesi taleplerimizi kamuya iletmeye devam ediyoruz” dedi.

 

İLERİYE DÖNÜŞÜM ZİRVESİ EYLÜL AYINDA OLACAK

 

Lojistik sektörünün teknolojiye yakın duran bir sektör olduğunu belirten Eldener, 2018 yılının Eylül ayında gerçekleştirdikleri “Geleceğin Lojistiği Zirvesi”nin sektörden ve paydaşlardan çok talep gördüğünü söyledi ve “Gelecek yıl da yine Eylül ayında, ‘İleri’ye Dönüşüm Zirvesi’ olacak, şimdiden bunun müjdesini veriyorum” ifadelerini kullandı.

 

“PAYDAŞLARLA SİNERJİ YARATILMASI GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ”

 

UTİKAD’ın 2018 yılında sektör paydaşları ile bir araya gelmeye büyük özen gösterdiğinin altını çizen Emre Eldener, “Sektör paydaşlarımız ile aramızda yaratılan sinerjinin ülke ekonomimize olumlu katkı sağladığını düşünüyoruz. Özellikle lojistik sektörünün müşterilerinin oluşturduğu Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), İstanbul Ticaret Odası (İTO), Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) gibi kurumlarla ilişkilerimiz bizler için çok önemli. Çünkü hem ülkemiz hem de dünyada yaşanan ekonomik darboğazı ihracatçılarımız, ithalatçılarımız ve dış ticaret faaliyetleri yürüten iş insanlarımızla kol kola, omuz omuza aşacağımıza inanıyoruz” dedi.

2019 YILINDA BEKLENTİLER

 

Eldener, konuşmasını 2019 yılıyla ilgili beklentilerini açıklayarak sonlandırdı ve bu beklentileri şu şekilde sıraladı:

  • LPI kriterlerinde ilerleme göstermek için lojistik ve gümrük süreçlerinin iyileştirilmesi
  • Transit ticaretin kolaylaştırılması ve ülkemizin hak ettiği payı alması
  • Yeni Gümrük Kanunu’nun gümrük süreçlerini hızlandıracak ve bürokrasiyi azaltacak şekilde yasalaşması
  • Kombine taşımacılığın teşvik edilmesi
  • İstanbul Havalimanı’na geçişin sorunsuz sağlanması
  • Türkiye Lojistik Master Planı çalışmalarının tamamlanması
  • Lojistik sektörünün teşviklerden daha kapsamlı yararlanması
  • E-Ticaretin gelişmesi
  • Endüstri 4.0 ve Blockchain teknolojisinin getirdiği olanakların sektöre adaptasyonun sağlanması.

 

UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Emre Eldener’in sunumunun tamamlanmasının ardından basın mensuplarının soruları yanıtlandı. Özellikle Kapıkule sorunları, gümrük süreçleri ve lojistik sektöründeki konkordato ile ilgili sorulara Başkan Eldener ve UTİKAD Yönetim Kurulu Üyeleri detaylı bir şekilde yanıt verdi.

 

 

UTİKAD Hakkında;

  

1986 yılında kurulan Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD); lojistik sektörünün en önemli sivil toplum kuruluşlarından birisi olarak Türkiye’de ve uluslararası alanda kara, hava, deniz, demiryolu, kombine taşımacılığı ile lojistik hizmetler üreten firmaları aynı çatı altında toplamaktadır. UTİKAD, üyelerine verdiği hizmetlerin yanı sıra, lojistik sektörünün dünya çapındaki en büyük sivil toplum kuruluşu olan Uluslararası Taşıma İşleri Organizatörleri Dernekleri Federasyonu’nun (FIATA) Türkiye temsilciliğini üstlenmiş ve ülkemizi FIATA Yönetim Kurulu’nda temsil etmektedir. Ayrıca Avrupa Taşıma İşleri Organizatörleri, Taşımacılık, Lojistik ve Gümrükleme Hizmetleri Derneği (CLECAT) üyesi ve Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Lojistik Sağlayıcıları Dernekleri Federasyonu (ECOLPAF) kurucu üyesidir.



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://bit.ly/2SL2qCG
via IFTTT

My Emirates Pass İle Yeni Yıla Avantajlarla Başlayın My Emirates Pass İle Yeni Yıla Avantajlarla Başlayın My Emirates Pass geri döndü ve ziyaretçilere, Birleşik Arap Emirlikleri’nde 500’den fazla seçenek için özel üyelik indirimleri sunuyor.   Dünyanın en büyük uluslararası havayolu şirketi olan Emirates; Emirates biniş kartını, özel bir üyelik paketine dönüştüren ve yolcuların, Birleşik Arap Emirlikleri dahilindeki 500’den fazla noktadaki olağanüstü indirimlerden ve fırsatlardan yararlanmasına imkân tanıyan özel, dönemsel bir geçiş kartı olan My Emirates Pass’in döndüğünü duyurdu. Emirates yolcularının, Yeni Yılda Dubai’nin pek çok cazibe merkezini keşfetmeleri için daha fazla sebebi var.   1 Ocak- 31 Mart 2019 tarihleri arasında Dubai’ye ya da Dubai’den aktarmalı olarak seyahat eden Emirates yolcuları, sadece biniş kartlarını* ve geçerli bir kimlik belgelerini göstererek, mağazalarda ve aktivite merkezlerinde My Emirates Pass avantajlarından yararlanabiliyor.   Yolcular ayrıca, spa merkezlerinde, popüler alışveriş mağazalarında yüzde 30’a kadar, su sporları ve gece golf kursları gibi dış mekân etkinliklerinde kaliteli restoranlarda yenen yemeklerde yüzde 50’ye kadar olan özel avantajları değerlendirebiliyor.My Emirates Pass kapsamında sunulan pek çok hizmeti keşfetmek isteyen yolcular,emirates.com/myemiratespass* adresini ziyaret edebilirler.   Emirates Dubai Ticari Ürünler Başkan Yardımcısı Mohammad Al Hashimi, konuya dair yaptığı açıklamada: “Bu kış, Birleşik Arap Emirlikleri’nin her köşesini keşfetmeye imkân tanıyan imza ürünümüz My Emirates Pass’in döndüğünü duyurduğumuz için çok sevinçliyiz. Dubai’ye, kısa bir ziyaret ya da uzun süre kalmak için gelen ziyaretçiler artık, en iyi satış noktalarının bazılarında özel imtiyazlarından yararlanarak, şehrin farklı etkinliklerini tecrübe edebilecekler. 500’den fazla lokasyondaki cazibeli indirimlerle, bu Yeni Yılda, herkesin yararlanabileceği bir şeyler var” dedi.   Dubai, ideal bir tatil ve duraklama noktası; ziyaretçilerine, dünya çapında alışveriş imkanları, yıl boyunca güneşli bir hava ve en kaliteli restoranları sunuyor. Ziyaretçiler, şehrin ikonik sembolleri, büyüleyen gösterileri, eğlence ve macera parklarını görünce şaşkınlığa uğruyorlar.   Emirates, yolcularını, 6 kıtadaki 85 ülkede bulunan 150’den fazla noktaya taşıyor. Her sınıfta seyahat eden yolcular uçak içi eğlence sistemi ice ile 4,000’e varan eğlence kanalının, 20MB’a kadar ücretsiz Wi-Fi hizmetinin ve ödüllü şeflerin hazırladığı, bölgesel yemeklerin keyfini sürebilirler.   Uçuşların nasıl rezerve edileceği ve koşul ve hükümlerin tam bir listesi ile birlikte, Emirates hakkında daha fazla bilgi için, www.emirates.com adresini, seyahat acentenizi ya da yerel Emirates Satış Ofisini ziyaret ediniz.   *Yerel koşul ve hükümler uygulanır   Emirates hakkında: Dünyanın en hızlı büyüyen havayolu şirketlerinden Emirates, bugüne kadar 500’ün üzerinde uluslararası ödül kazandı. Emirates, yolcularını altı kıtada, 85 ülkede 157 noktaya taşıyor. Emirates, İstanbul Atatürk ve İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanlarından haftada toplam 18 uçuş gerçekleştiriyor.

My Emirates Pass İle Yeni Yıla Avantajlarla Başlayın

My Emirates Pass geri döndü ve ziyaretçilere, Birleşik Arap Emirlikleri’nde 500’den fazla seçenek için özel üyelik indirimleri sunuyor.

 

Dünyanın en büyük uluslararası havayolu şirketi olan Emirates; Emirates biniş kartını, özel bir üyelik paketine dönüştüren ve yolcuların, Birleşik Arap Emirlikleri dahilindeki 500’den fazla noktadaki olağanüstü indirimlerden ve fırsatlardan yararlanmasına imkân tanıyan özel, dönemsel bir geçiş kartı olan My Emirates Pass’in döndüğünü duyurdu. Emirates yolcularının, Yeni Yılda Dubai’nin pek çok cazibe merkezini keşfetmeleri için daha fazla sebebi var.

 

1 Ocak- 31 Mart 2019 tarihleri arasında Dubai’ye ya da Dubai’den aktarmalı olarak seyahat eden Emirates yolcuları, sadece biniş kartlarını* ve geçerli bir kimlik belgelerini göstererek, mağazalarda ve aktivite merkezlerinde My Emirates Pass avantajlarından yararlanabiliyor.

 

Yolcular ayrıca, spa merkezlerinde, popüler alışveriş mağazalarında yüzde 30’a kadar, su sporları ve gece golf kursları gibi dış mekân etkinliklerinde kaliteli restoranlarda yenen yemeklerde yüzde 50’ye kadar olan özel avantajları değerlendirebiliyor.My Emirates Pass kapsamında sunulan pek çok hizmeti keşfetmek isteyen yolcular,emirates.com/myemiratespass* adresini ziyaret edebilirler.

 

Emirates Dubai Ticari Ürünler Başkan Yardımcısı Mohammad Al Hashimi, konuya dair yaptığı açıklamada: “Bu kış, Birleşik Arap Emirlikleri’nin her köşesini keşfetmeye imkân tanıyan imza ürünümüz My Emirates Pass’in döndüğünü duyurduğumuz için çok sevinçliyiz. Dubai’ye, kısa bir ziyaret ya da uzun süre kalmak için gelen ziyaretçiler artık, en iyi satış noktalarının bazılarında özel imtiyazlarından yararlanarak, şehrin farklı etkinliklerini tecrübe edebilecekler. 500’den fazla lokasyondaki cazibeli indirimlerle, bu Yeni Yılda, herkesin yararlanabileceği bir şeyler var” dedi.

 

Dubai, ideal bir tatil ve duraklama noktası; ziyaretçilerine, dünya çapında alışveriş imkanları, yıl boyunca güneşli bir hava ve en kaliteli restoranları sunuyor. Ziyaretçiler, şehrin ikonik sembolleri, büyüleyen gösterileri, eğlence ve macera parklarını görünce şaşkınlığa uğruyorlar.

 

Emirates, yolcularını, 6 kıtadaki 85 ülkede bulunan 150’den fazla noktaya taşıyor. Her sınıfta seyahat eden yolcular uçak içi eğlence sistemi ice ile 4,000’e varan eğlence kanalının, 20MB’a kadar ücretsiz Wi-Fi hizmetinin ve ödüllü şeflerin hazırladığı, bölgesel yemeklerin keyfini sürebilirler.

 

Uçuşların nasıl rezerve edileceği ve koşul ve hükümlerin tam bir listesi ile birlikte, Emirates hakkında daha fazla bilgi için, www.emirates.com adresini, seyahat acentenizi ya da yerel Emirates Satış Ofisini ziyaret ediniz.

 

*Yerel koşul ve hükümler uygulanır

 

Emirates hakkında:

Dünyanın en hızlı büyüyen havayolu şirketlerinden Emirates, bugüne kadar 500’ün üzerinde uluslararası ödül kazandı. Emirates, yolcularını altı kıtada, 85 ülkede 157 noktaya taşıyor. Emirates, İstanbul Atatürk ve İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanlarından haftada toplam 18 uçuş gerçekleştiriyor.



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://bit.ly/2QAbWXt
via IFTTT