
havacılık haberleri, havayolu şirketleri ve sivil havacılık ile ilgili meraklarınızı gidermeye, bilgilerinizi güncellemeye davet ediyoruz.
28 Aralık 2018 Cuma
QNB Finansbank ve Türk Hava Yolları’dan 5 Yıllık Anlaşma

QNB Finansbank ve Türk Hava Yolları’dan 5 Yıllık Anlaşma Türkiye’nin bayrak taşıyıcı havayolu olan Türk Hava Yolları ile QNB Finansbank arasında Miles&Smiles Kredi Kartı anlaşması imzalandı Şirketten KAP’a şu açıklama yapıldı: Ortaklığımız ile QNB Finansbank A.Ş. arasında, Türk Hava Yolları A.O. Yolcu Programı THY Frequent Flyer Programı kapsamındaki THY FFP üyelerine yönelik Miles&Smiles Kredi Kartı verilmesi amacıyla 5 yıl süre ile devam edecek yeni bir işbirliği sözleşmesi imzalanmıştır. Kaynak http://bit.ly/2EUoiZi
Türkiye’nin bayrak taşıyıcı havayolu olan Türk Hava Yolları ile QNB Finansbank arasında Miles&Smiles Kredi Kartı anlaşması imzalandı
Şirketten KAP’a şu açıklama yapıldı:
Ortaklığımız ile QNB Finansbank A.Ş. arasında, Türk Hava Yolları A.O. Yolcu Programı THY Frequent Flyer Programı kapsamındaki THY FFP üyelerine yönelik Miles&Smiles Kredi Kartı verilmesi amacıyla 5 yıl süre ile devam edecek yeni bir işbirliği sözleşmesi imzalanmıştır.
Kaynak http://bit.ly/2EUoiZi

from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://bit.ly/2Ak136N
via IFTTT
2019 İHRACATTA SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK VE YENİLİK YILI OLACAK 2019 İHRACATTA SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK VE YENİLİK YILI OLACAK Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle, Türkiye’nin küresel ticaretteki kahramanları olan ihracatçılar için 2019 yılının “İhracatta Sürdürülebilirlik ve Yenilik” yılı olacağını söyledi. Gülle, “Artık sadece ihracat rakamlarında sıçramaya değil, ağırlıklı olarak ihracat hacmimizde sürdürülebilir bir ivme yakalamaya odaklanmalıyız. Bu da, Ar-Ge ve tasarım üzerine projelerimizi sürdürürken, ithal girdisi yüksek olan ürünlerde yerli ve milli üretime olan desteğin arttırılması konusunda çalışmalarımıza yoğunlaşmaktan geçiyor. Türkiye olarak ihracatta başarımızın kalıcı olduğunu, yapacağımız yatırımlar ile tüm dünyaya göstermeliyiz. Bu anlamda, marka, tasarım ve Ar-Ge ile birlikte özellikle yazılım alanını kapsayan hizmet ihracatını geliştirmeye odaklanacağız. Nitekim hizmet ihracatı “yenilik” kısmında adından söz ettirecek. Yenilik anlamında değinilmesi gereken bir diğer konu da transit ticaret olacak” dedi. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle 2018 yılını değerlendirdi, 2019 yılına dair öngörülerini ve ihracatçıların gündemini açıkladı. Dünya ekonomisinin küresel ticaret savaşlarının gölgesinde 2018’i zor bir yıl olarak geçirdiğini söyleyen Gülle, “Türkiye bu dönemde stratejik ortak ve uzun soluklu bir müttefik olan ABD ile ağustos ayında doruğa ulaşan bir gerginlik, ardından ilişkilerde hızlı bir iyileşme ve sonrasında yeni bir diplomatik ilişki döneminin kapılarının aralandığı bir süreç yaşadı. Türkiye’nin ekonomi ve ticaret diplomasisinin saha neferleri olan ihracatçılarımız, tüm bu küresel gerginliklere rağmen 2018’de rekorlara koştu. Bu rekorlar sayesinde, Türkiye’nin 2018 yılındaki ekonomik büyümesinin 1.4 puanı; yani en az yarısı net ihracatımız sayesinde gerçekleşmiş olacak. 2019 yılında da büyüme hedefi olan yüzde 3.2’nin yine en az yarısı; 1,5-1,6 puanı net ihracattan gelecek. Bu nedenle, TİM ve Türkiye’nin küresel ticaretteki kahramanları olan ihracatçılarımız için, 2019 yılı “İhracatta Sürdürülebilirlik Yılı ve Yenilik” yılı olacak” dedi. “Yerli ve milli üretime desteği artıracağız” İhracatçıların hedefinin “Dış Ticaret Fazlası Veren Türkiye” olduğunu hatırlatan Gülle, “Bunu yakalamamız için 2018 ikinci çeyreğinden beri ihracatımızın yakaladığı pozitif büyüme trendini korumak ve daha da güçlendirmek adına, her türlü katkıyı sağlamayı hedefliyoruz. Artık sadece ihracat rakamlarında sıçramaya değil, ağırlıklı olarak ihracat hacmimizde sürdürülebilir bir ivme yakalamaya odaklanmalıyız. Bu da, Ar-Ge ve Tasarım üzerine projelerimizi sürdürürken, ithal girdisi yüksek olan ürünlerde yerli ve milli üretime olan desteğin arttırılması konusunda çalışmalarımıza yoğunlaşmaktan geçiyor. Türkiye olarak ihracatta başarımızın kalıcı olduğunu yapacağımız yatırımlar ile tüm dünyaya göstermeliyiz. Ticaret Bakanımız Sayın Pekcan’ın da geçtiğimiz günlerde dile getirdiği gibi yüksek teknolojili sanayi ürünlerinde, bu yılın ilk 9 ayında yüzde 3,3 olan büyüme oranını daha ileriye taşıyabilmeliyiz. Bu anlamda, marka, tasarım ve Ar-Ge ile birlikte, özellikle yazılım alanını kapsayan hizmet ihracatını geliştirmeye odaklanacağız. Nitekim hizmet ihracatı da “yenilik” kısmında adından söz ettirecek. Bu gün 44 milyar dolar seviyelerinde olan hizmet ihracatının 2019 yılında daha fazla yüzümüzü güldüreceğini düşünüyorum. Yenilik anlamında değinilmesi gereken bir diğer konu da “transit ticaret”. Mevcut transit rejimde, transit ticaretimizi kayıt altına almak mümkün olmadığı için bunu ithalat ve ihracat rakamlarında göremiyoruz. Bu yüzden ilk etapta transit ticaret istatistiklerinin ayrıca toplanması için Ticaret Bakanlığımız ile çalışma başlattık. Bu yeniliklerin 2019 yılında hayata geçeceğini öngörüyoruz. Bu anlamda, sürdürülebilir ihracat yanında yenilikler de getirerek, emin adımlar ile bizleri hedefimize doğru taşıyacak” şeklinde konuştu. “İhracat bu ülkenin tek çıkış kapısıdır” Gülle sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye olarak bölgemizde gerçek bir istikrar örneği göstererek, bu gün geçtiğimiz 16 yılda ortalama yüzde 5,7 büyüme ivmesi yakaladık. Satın alma gücü paritesine göre dünyanın en büyük 13.üncü ekonomisi konumuna geldik. Dünyanın tüm bölgelerinde, artık Türkiye markasını taşıyan ürünlerimiz var. Bizlere düşen, bu istikrarı Türkiye’nin ihracatçılarına yakışır şekilde sürdürebilmek. Bizler TİM ve ihracat ailesi olarak, verdiğimiz sözleri hayata geçirmek adına ne gerekiyorsa yapmaya hazırız. Çünkü biliyoruz ki, ihracat bu ülkenin tek çıkış kapısıdır. O kapıyı ardına kadar açıp hedeflerimize yürümek bizim olmazsa olmazımızdır. 2019, bu anlamda, Türkiye’nin ticaret diplomasisinin saha neferleri olan biz ihracatçılar için; ihracatımızda sürdürülebilirliği ve yenilikçiliğe, yeni yaklaşımlara, ihracat ailemize yeni üyeleri kazandırdığımız bir yıl olacak. Bu vesile ile 2019’un dünyaya, ülkemize, bölgemize, barış, huzur ve refah getirmesini temenni ediyor; ekonomimize başarı ve mutluluk getirmesini diliyorum.”
2019 İHRACATTA SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK VE YENİLİK YILI OLACAK
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle, Türkiye’nin küresel ticaretteki kahramanları olan ihracatçılar için 2019 yılının “İhracatta Sürdürülebilirlik ve Yenilik” yılı olacağını söyledi. Gülle, “Artık sadece ihracat rakamlarında sıçramaya değil, ağırlıklı olarak ihracat hacmimizde sürdürülebilir bir ivme yakalamaya odaklanmalıyız. Bu da, Ar-Ge ve tasarım üzerine projelerimizi sürdürürken, ithal girdisi yüksek olan ürünlerde yerli ve milli üretime olan desteğin arttırılması konusunda çalışmalarımıza yoğunlaşmaktan geçiyor. Türkiye olarak ihracatta başarımızın kalıcı olduğunu, yapacağımız yatırımlar ile tüm dünyaya göstermeliyiz. Bu anlamda, marka, tasarım ve Ar-Ge ile birlikte özellikle yazılım alanını kapsayan hizmet ihracatını geliştirmeye odaklanacağız. Nitekim hizmet ihracatı “yenilik” kısmında adından söz ettirecek. Yenilik anlamında değinilmesi gereken bir diğer konu da transit ticaret olacak” dedi.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle 2018 yılını değerlendirdi, 2019 yılına dair öngörülerini ve ihracatçıların gündemini açıkladı. Dünya ekonomisinin küresel ticaret savaşlarının gölgesinde 2018’i zor bir yıl olarak geçirdiğini söyleyen Gülle, “Türkiye bu dönemde stratejik ortak ve uzun soluklu bir müttefik olan ABD ile ağustos ayında doruğa ulaşan bir gerginlik, ardından ilişkilerde hızlı bir iyileşme ve sonrasında yeni bir diplomatik ilişki döneminin kapılarının aralandığı bir süreç yaşadı. Türkiye’nin ekonomi ve ticaret diplomasisinin saha neferleri olan ihracatçılarımız, tüm bu küresel gerginliklere rağmen 2018’de rekorlara koştu. Bu rekorlar sayesinde, Türkiye’nin 2018 yılındaki ekonomik büyümesinin 1.4 puanı; yani en az yarısı net ihracatımız sayesinde gerçekleşmiş olacak. 2019 yılında da büyüme hedefi olan yüzde 3.2’nin yine en az yarısı; 1,5-1,6 puanı net ihracattan gelecek. Bu nedenle, TİM ve Türkiye’nin küresel ticaretteki kahramanları olan ihracatçılarımız için, 2019 yılı “İhracatta Sürdürülebilirlik Yılı ve Yenilik” yılı olacak” dedi.
“Yerli ve milli üretime desteği artıracağız”
İhracatçıların hedefinin “Dış Ticaret Fazlası Veren Türkiye” olduğunu hatırlatan Gülle, “Bunu yakalamamız için 2018 ikinci çeyreğinden beri ihracatımızın yakaladığı pozitif büyüme trendini korumak ve daha da güçlendirmek adına, her türlü katkıyı sağlamayı hedefliyoruz. Artık sadece ihracat rakamlarında sıçramaya değil, ağırlıklı olarak ihracat hacmimizde sürdürülebilir bir ivme yakalamaya odaklanmalıyız. Bu da, Ar-Ge ve Tasarım üzerine projelerimizi sürdürürken, ithal girdisi yüksek olan ürünlerde yerli ve milli üretime olan desteğin arttırılması konusunda çalışmalarımıza yoğunlaşmaktan geçiyor. Türkiye olarak ihracatta başarımızın kalıcı olduğunu yapacağımız yatırımlar ile tüm dünyaya göstermeliyiz. Ticaret Bakanımız Sayın Pekcan’ın da geçtiğimiz günlerde dile getirdiği gibi yüksek teknolojili sanayi ürünlerinde, bu yılın ilk 9 ayında yüzde 3,3 olan büyüme oranını daha ileriye taşıyabilmeliyiz. Bu anlamda, marka, tasarım ve Ar-Ge ile birlikte, özellikle yazılım alanını kapsayan hizmet ihracatını geliştirmeye odaklanacağız. Nitekim hizmet ihracatı da “yenilik” kısmında adından söz ettirecek. Bu gün 44 milyar dolar seviyelerinde olan hizmet ihracatının 2019 yılında daha fazla yüzümüzü güldüreceğini düşünüyorum. Yenilik anlamında değinilmesi gereken bir diğer konu da “transit ticaret”. Mevcut transit rejimde, transit ticaretimizi kayıt altına almak mümkün olmadığı için bunu ithalat ve ihracat rakamlarında göremiyoruz. Bu yüzden ilk etapta transit ticaret istatistiklerinin ayrıca toplanması için Ticaret Bakanlığımız ile çalışma başlattık. Bu yeniliklerin 2019 yılında hayata geçeceğini öngörüyoruz. Bu anlamda, sürdürülebilir ihracat yanında yenilikler de getirerek, emin adımlar ile bizleri hedefimize doğru taşıyacak” şeklinde konuştu.
“İhracat bu ülkenin tek çıkış kapısıdır”
Gülle sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye olarak bölgemizde gerçek bir istikrar örneği göstererek, bu gün geçtiğimiz 16 yılda ortalama yüzde 5,7 büyüme ivmesi yakaladık. Satın alma gücü paritesine göre dünyanın en büyük 13.üncü ekonomisi konumuna geldik. Dünyanın tüm bölgelerinde, artık Türkiye markasını taşıyan ürünlerimiz var. Bizlere düşen, bu istikrarı Türkiye’nin ihracatçılarına yakışır şekilde sürdürebilmek. Bizler TİM ve ihracat ailesi olarak, verdiğimiz sözleri hayata geçirmek adına ne gerekiyorsa yapmaya hazırız. Çünkü biliyoruz ki, ihracat bu ülkenin tek çıkış kapısıdır. O kapıyı ardına kadar açıp hedeflerimize yürümek bizim olmazsa olmazımızdır. 2019, bu anlamda, Türkiye’nin ticaret diplomasisinin saha neferleri olan biz ihracatçılar için; ihracatımızda sürdürülebilirliği ve yenilikçiliğe, yeni yaklaşımlara, ihracat ailemize yeni üyeleri kazandırdığımız bir yıl olacak. Bu vesile ile 2019’un dünyaya, ülkemize, bölgemize, barış, huzur ve refah getirmesini temenni ediyor; ekonomimize başarı ve mutluluk getirmesini diliyorum.”

from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://bit.ly/2QXqUvV
via IFTTT
2019 İHRACATTA SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK VE YENİLİK YILI OLACAK

27 Aralık 2018 Perşembe
Milyonlarca Dolarlık Hammadde Kaynağını Çöpe Atıyoruz

Milyonlarca Dolarlık Hammadde Kaynağını Çöpe Atıyoruz Milyonlarca Dolarlık Hammadde Kaynağını Çöpe Atıyoruz Artan nüfus artışı ve sanayileşme doğal kaynakların tüketiminde artışa neden olurken tüm Dünya’da olduğu gibi ülkemizde de sıfır atık bilincinin gelişmesini zorunlu kıldı. Bu süreçte kaynağında ayırma sayesinde milyonlarca dolar kazanabileceğimizi belirten IFAT Eurasia Proje Müdürü Namık Sarıgöl, “ Geri dönüştürülebilir ve enerjiye çevrilebilir atıklarımızı çöpten çıkararak ham madde ihtiyacımızı karşılayabiliriz. Geri dönüştürülebilir atıklardan ikincil ham madde üretilirken harcanan enerji, ham maddenin cevherden elde edilmesi sırasında harcanan enerjiden çok daha düşük. Etkili atık yönetimi enerji olarak da büyük avantajlar sağlıyor” dedi. Tüketim artıyor aynı oranda atık madde oranı da yükseliyor. Atıklar hayatımızda hep var olmaya devam edecek. Bu sorunun çözümü ise etkin bir atık yönetimi planlamasından geçiyor. Türkiye’de her yıl ortaya çıkan atığın beşte dördü geri dönüşümde kullanılmadan çöp olarak depolanıyor. Dünyada ise özellikle gelişmiş ülkelerde atıkların yarıdan fazlası geri dönüştürülerek defalarca kullanılıyor. Atık Yönetimi Evde Başlıyor Değerlendirilebilir atıkların geri kazanımı, hem ekonomi hem de çevre için büyük önem taşıyor. Bu atıkları değerlendirebilmek için, atıkların kaynağından ayrı toplamanın çok önemli olduğunu vurgulayan IFAT Proje Müdürü Namık Sarıgöl ” Ambalaj atığının organik atık ya benzerleri ile toplanması geri dönüşüm sürecini etkilerken maliyetin çoğalmasına sebep oluyor.” dedi. Ekonomiye 3, 5 Milyar Kaynak Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un geçtiğimiz ay verdiği bilgilere göre,‘Sıfır Atık’ projesinin hayata geçirildiği bir yılda 2, 2 milyon ton ambalaj atığı, 58 bin ton atık elektrikli ve elektronik eşya, 38 bin ton bitkisel ve 80 bin ton madeni atık yağ, 184 bin ton ömrünü tamamlamış lastiği kaynağında ayrı toplanarak geri kazandırıldı. Bütün bunlardan sadece bir yıl içinde ekonomiye 3,5 milyar kaynak sağladı. 28-30 Mart tarihlerinde düzenlenecek ‘IFAT Eurasia Çevre Teknolojileri Fuarı’ atık yönetimi ve geri dönüşüm konusunda yeni açılımlar sağlayacak”
Milyonlarca Dolarlık Hammadde Kaynağını Çöpe Atıyoruz
Artan nüfus artışı ve sanayileşme doğal kaynakların tüketiminde artışa neden olurken tüm Dünya’da olduğu gibi ülkemizde de sıfır atık bilincinin gelişmesini zorunlu kıldı. Bu süreçte kaynağında ayırma sayesinde milyonlarca dolar kazanabileceğimizi belirten IFAT Eurasia Proje Müdürü Namık Sarıgöl, “ Geri dönüştürülebilir ve enerjiye çevrilebilir atıklarımızı çöpten çıkararak ham madde ihtiyacımızı karşılayabiliriz. Geri dönüştürülebilir atıklardan ikincil ham madde üretilirken harcanan enerji, ham maddenin cevherden elde edilmesi sırasında harcanan enerjiden çok daha düşük. Etkili atık yönetimi enerji olarak da büyük avantajlar sağlıyor” dedi.
Tüketim artıyor aynı oranda atık madde oranı da yükseliyor. Atıklar hayatımızda hep var olmaya devam edecek. Bu sorunun çözümü ise etkin bir atık yönetimi planlamasından geçiyor. Türkiye’de her yıl ortaya çıkan atığın beşte dördü geri dönüşümde kullanılmadan çöp olarak depolanıyor. Dünyada ise özellikle gelişmiş ülkelerde atıkların yarıdan fazlası geri dönüştürülerek defalarca kullanılıyor.
Atık Yönetimi Evde Başlıyor
Değerlendirilebilir atıkların geri kazanımı, hem ekonomi hem de çevre için büyük önem taşıyor. Bu atıkları değerlendirebilmek için, atıkların kaynağından ayrı toplamanın çok önemli olduğunu vurgulayan IFAT Proje Müdürü Namık Sarıgöl ” Ambalaj atığının organik atık ya benzerleri ile toplanması geri dönüşüm sürecini etkilerken maliyetin çoğalmasına sebep oluyor.” dedi.
Ekonomiye 3, 5 Milyar Kaynak
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un geçtiğimiz ay verdiği bilgilere göre,‘Sıfır Atık’ projesinin hayata geçirildiği bir yılda 2, 2 milyon ton ambalaj atığı, 58 bin ton atık elektrikli ve elektronik eşya, 38 bin ton bitkisel ve 80 bin ton madeni atık yağ, 184 bin ton ömrünü tamamlamış lastiği kaynağında ayrı toplanarak geri kazandırıldı. Bütün bunlardan sadece bir yıl içinde ekonomiye 3,5 milyar kaynak sağladı.
28-30 Mart tarihlerinde düzenlenecek ‘IFAT Eurasia Çevre Teknolojileri Fuarı’ atık yönetimi ve geri dönüşüm konusunda yeni açılımlar sağlayacak”

from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://bit.ly/2ES6M7Z
via IFTTT
Bağışıklık Sistemini Güçlendirmek İsterken Çökertmeyin
