27 Aralık 2018 Perşembe

Bağışıklık Sistemini Güçlendirmek İsterken Çökertmeyin Bağışıklık Sistemini Güçlendirmek İsterken Çökertmeyin Kış aylarının iyice kendini hissettirmesiyle birlikte vatandaşlar soluğu aktarlarda alıyor. Artan hastalıklarda birçoğumuz doktora gitmeyi tercih ederken aktarların yolunu tutan insanların sayısı azımsanacak gibi değil. Bitki çaylarının poşetli olanlarının alınması gerektiğini belirten Beslenme ve Fitoterapi Uzmanı Başak İnsel,” Bu ürünlerin analizleri yapılıyor. Aktarlardan bitki çayı kesinlikle alınmamalı. Bu çayların içlerinden solucan, salyangoz gibi benzeri canlılar çıkabiliyor. Mesela rezene diye nane çayı satıyorlar çünkü fark edilmiyor. Satılan papatyalarda tıbbi papatya değil bu sebeple işe yaramıyorlar” dedi. Havaların soğumasıyla birlikte grip, nezle gibi birçok hastalık için ilaçları kullanmayalar çözümü bitkilerde arıyor. Bağışıklık sistemini güçlendirmek isteyenlerin başvurduğu noktalardan biri olan aktarlarda ise satılan bitki çayları analizleri yapılmadığı için şifa değil adeta zehir saçıyor. Çünkü bu karışımların ölçüsü büyük önem taşıyor. Çörek Otunun Yağı Eve Gidene Kadar Uçuyor Son zamanlarda internette yayılmış ‘Bitkilerin faydaları” başlıklı yalan yanlış yazılar insanların kafasında karışıklıklar yaratırken gerçek bilginin gün yüzüne çıkmasına da engel oluyor.Yanlış bilinen birçok doğru olduğunu ifade eden Beslenme ve Fitoterapi Uzmanı “Örneğin çörek otu yağı uçucu olduğundan öğütüldükten sonra uçup gidiyor yani biz eve gelene kadar yağ gittiği için yararı da kalmıyor. Mide koruyucuları çok zararlı bunun yerine tıbbi naneyi su içine atarak tüketebiliriz akşamdan atıp sabaha kadar bekleteceğiz. Bu nanenin türü Mentha piperita yani tıbbi nane olmalı. Alırken içeriğine bakılmalı. Keten tohumu taze taze öğütülerek suyun içine koyulup 30 dakika bekledikten sonra tüketildiğinde kabızlığa çözüm olur. Halk arasında bilinen yoğurdun içine keten tohumu atmak yanlış bir uygulama” ifadelerini kullandı.  

Bağışıklık Sistemini Güçlendirmek İsterken Çökertmeyin

Kış aylarının iyice kendini hissettirmesiyle birlikte vatandaşlar soluğu aktarlarda alıyor. Artan hastalıklarda birçoğumuz doktora gitmeyi tercih ederken aktarların yolunu tutan insanların sayısı azımsanacak gibi değil. Bitki çaylarının poşetli olanlarının alınması gerektiğini belirten Beslenme ve Fitoterapi Uzmanı Başak İnsel,” Bu ürünlerin analizleri yapılıyor. Aktarlardan bitki çayı kesinlikle alınmamalı. Bu çayların içlerinden solucan, salyangoz gibi benzeri canlılar çıkabiliyor. Mesela rezene diye nane çayı satıyorlar çünkü fark edilmiyor. Satılan papatyalarda tıbbi papatya değil bu sebeple işe yaramıyorlar” dedi.

Havaların soğumasıyla birlikte grip, nezle gibi birçok hastalık için ilaçları kullanmayalar çözümü bitkilerde arıyor. Bağışıklık sistemini güçlendirmek isteyenlerin başvurduğu noktalardan biri olan aktarlarda ise satılan bitki çayları analizleri yapılmadığı için şifa değil adeta zehir saçıyor. Çünkü bu karışımların ölçüsü büyük önem taşıyor.

Çörek Otunun Yağı Eve Gidene Kadar Uçuyor

Son zamanlarda internette yayılmış ‘Bitkilerin faydaları” başlıklı yalan yanlış yazılar insanların kafasında karışıklıklar yaratırken gerçek bilginin gün yüzüne çıkmasına da engel oluyor.Yanlış bilinen birçok doğru olduğunu ifade eden Beslenme ve Fitoterapi Uzmanı “Örneğin çörek otu yağı uçucu olduğundan öğütüldükten sonra uçup gidiyor yani biz eve gelene kadar yağ gittiği için yararı da kalmıyor. Mide koruyucuları çok zararlı bunun yerine tıbbi naneyi su içine atarak tüketebiliriz akşamdan atıp sabaha kadar bekleteceğiz. Bu nanenin türü Mentha piperita yani tıbbi nane olmalı. Alırken içeriğine bakılmalı. Keten tohumu taze taze öğütülerek suyun içine koyulup 30 dakika bekledikten sonra tüketildiğinde kabızlığa çözüm olur. Halk arasında bilinen yoğurdun içine keten tohumu atmak yanlış bir uygulama” ifadelerini kullandı.

 



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://bit.ly/2TeVVbs
via IFTTT

Eğlence Olsun Diye 13 Milyar Dolar Harcıyoruz


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://bit.ly/2Q5txWW

Eğlence Olsun Diye 13 Milyar Dolar Harcıyoruz Son zamanların en gözde yatırım alanlarından biri haline gelen hızlı değişikliklerin yaşandığı eğlence sektörü her geçen gün daha fazla büyüyor. Sadece çocuklarla kalmayıp her yaştan insana hitap etmesi sebebiyle dünyanın en çok kazandıran sektörünün büyüklüğü Dünya’da 2 trilyon iken Türkiye’de 13 milyar dolar. Türkiye’nin sektörde en hızlı büyüyen 9 ülke arasında olması sebebiyle rakamın daha da artabileceğini ifade eden Tureks Uluslararası Fuarcılık Genel Müdürü Nergis Aslan, “Ülkemizin potansiyeli çok yüksek.Yerli ve yabancı yarımcıların bu iş koluna ilgisi çok yüksek. 14- 16 Şubat tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenecek ATRAX fuarı, bu konuda yeni açılımlar sağlarken Türkiye’de sektörün gelişimine de katkı yapacak” dedi. Eğlence deyince aklımıza ilk gelen spor müsabakaları, yemek programları ve müzikli mekanlar gibi bir takım aktiviteler eğlence sektörünü ifade etmiyor. Sektör aslında kendi içinde dinamiklerini barındıran çok büyük bir dünya. İş hacmi potansiyelinin yüksek olduğu sektör keşfedilmeyi bekleyen birçok kolu ile de yatırımcılar tarafından yakından takip ediliyor. Bu kapsamda ülkemizde 7. Kez düzenlenecek Eğlence, Etkinlik, Park-Rekreasyon Fuarı ATRAX19, 50 ülkeden 10 bin ziyaretçi ağırlamayı hedeflerken sektöre yeni bir soluk getirecek. Yeni Nesil Ekonomiciliğin Beklentisi: Mutlu Şehirler Eğlence parklarından çocuk oyun gruplarına, jetonlu oyun makinelerinden tırmanma duvarı ekipmanlarına, hareket simülatörlerinden ses ışık sahne sistemlerine kadar etkinlik ve eğlence sektörüne dair A’dan Z’ye her şeyin yer aldığı fuar gerek yurt içi gerekse yurt dışında dikkatleri üzerine çekiyor. Her sene başka bir tema ile ziyaretçilerini karşılayan fuar, bu yıl yeni nesil ekonomiciliğin beklentileri arasında yer alan ‘Mutlu Şehirler’ teması ile kapılarını açacak. Organizasyonda ayrıca, Türkiye’de eğlence, etkinlik ve rekreasyon sektörünün ilk ve tek yarışması “Shining Star Awards 2019 – Eğlence, Etkinlik ve Rekreasyon Ödülleri” bu yıl 6. kez organize ediliyor. Başarılı çalışmaların ön plana çıkarıldığı yarışmada 16 farklı kategoride gerçekleşen başvurular, sektörün uzman kişilerinden oluşan jüri tarafından incelenerek15 Şubat Cuma gecesi görkemli bir tören ile ödüllendirilecek.

Son zamanların en gözde yatırım alanlarından biri haline gelen hızlı değişikliklerin yaşandığı eğlence sektörü her geçen gün daha fazla büyüyor. Sadece çocuklarla kalmayıp her yaştan insana hitap etmesi sebebiyle dünyanın en çok kazandıran sektörünün büyüklüğü Dünya’da 2 trilyon iken Türkiye’de 13 milyar dolar. Türkiye’nin sektörde en hızlı büyüyen 9 ülke arasında olması sebebiyle rakamın daha da artabileceğini ifade eden Tureks Uluslararası Fuarcılık Genel Müdürü Nergis Aslan, “Ülkemizin potansiyeli çok yüksek.Yerli ve yabancı yarımcıların bu iş koluna ilgisi çok yüksek. 14- 16 Şubat tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenecek ATRAX fuarı, bu konuda yeni açılımlar sağlarken Türkiye’de sektörün gelişimine de katkı yapacak” dedi.

Eğlence deyince aklımıza ilk gelen spor müsabakaları, yemek programları ve müzikli mekanlar gibi bir takım aktiviteler eğlence sektörünü ifade etmiyor. Sektör aslında kendi içinde dinamiklerini barındıran çok büyük bir dünya. İş hacmi potansiyelinin yüksek olduğu sektör keşfedilmeyi bekleyen birçok kolu ile de yatırımcılar tarafından yakından takip ediliyor. Bu kapsamda ülkemizde 7. Kez düzenlenecek Eğlence, Etkinlik, Park-Rekreasyon Fuarı ATRAX19, 50 ülkeden 10 bin ziyaretçi ağırlamayı hedeflerken sektöre yeni bir soluk getirecek.

Yeni Nesil Ekonomiciliğin Beklentisi: Mutlu Şehirler

Eğlence parklarından çocuk oyun gruplarına, jetonlu oyun makinelerinden tırmanma duvarı ekipmanlarına, hareket simülatörlerinden ses ışık sahne sistemlerine kadar etkinlik ve eğlence sektörüne dair A’dan Z’ye her şeyin yer aldığı fuar gerek yurt içi gerekse yurt dışında dikkatleri üzerine çekiyor. Her sene başka bir tema ile ziyaretçilerini karşılayan fuar, bu yıl yeni nesil ekonomiciliğin beklentileri arasında yer alan ‘Mutlu Şehirler’ teması ile kapılarını açacak. Organizasyonda ayrıca, Türkiye’de eğlence, etkinlik ve rekreasyon sektörünün ilk ve tek yarışması “Shining Star Awards 2019 – Eğlence, Etkinlik ve Rekreasyon Ödülleri” bu yıl 6. kez organize ediliyor. Başarılı çalışmaların ön plana çıkarıldığı yarışmada 16 farklı kategoride gerçekleşen başvurular, sektörün uzman kişilerinden oluşan jüri tarafından incelenerek15 Şubat Cuma gecesi görkemli bir tören ile ödüllendirilecek.



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://bit.ly/2Q5txWW
via IFTTT

Akıllı topraksız tarım girişimi ForFarming Tarvenn’den yatırım aldı


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://bit.ly/2EQG4wz

200 Bin’den Fazla Ticari Uyuşmazlık Çözülecek


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://bit.ly/2Ajs76m

Akıllı topraksız tarım girişimi ForFarming Tarvenn’den yatırım aldı Akıllı topraksız tarım girişimi ForFarming Tarvenn’den yatırım aldı Ev, depo, ofis gibi kapalı alanlarda sebze, meyve ve çiçek yetiştirmenize olanak sağlayan IOT tabanlı tarım teknolojileri girişimi ForFarming 1,4 milyon TL değerleme ile ilk yatırımını Tarvenn’den aldı. ForFarming, çevreye duyarlı yerel çiftliklerin kurulmasını ve dikey tarım tekniğiyle herkesin; taze, zirai ilaçsız ürünlere hızlı, kolay ve düşük maliyetle ulaşmasını amaçlıyor. İstanbul Ticaret Odası (İTO) iştiraki olan Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi (BTM) çatısı altındaki girişimlerden biri olan ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraki İstanbul Bilişim ve Akıllı Kent Teknolojileri A.Ş. (İSBAK) tarafından da desteklenen ForFarming girişimi, bireylerin ve gıda sektöründe faaliyet gösteren firmaların kendi ürünlerini üretebileceği akıllı topraksız tarım çözümleri sunuyor. Tarıma elverişsiz atıl alanları verimli ve katkısız bitki yetiştirilebilen alanlara dönüştürebilen girişim, geliştirdiği yazılım ve kullandığı sensörler aracılığıyla her bitki tipi için gereken su ve besin miktarlarını otomatik olarak belirliyor ve farklı spektrumda aydınlatma sağlayabiliyor. Böylece akıllı telefon veya bilgisayar üzerinden kontrol edilebilir bir ortamda sağlıklı ve katkısız ürünleri daha verimli şekilde üretmenizi sağlıyor. Daha az su, daha fazla ürün Kullandığı algoritma sayesinde her bitki tipi için gereken su ve besin miktarlarını otomatik olarak belirleyebilen ForFarming, bitkilere ait tüm verileri sensörler yardımıyla ölçülerek ForFarming sunucularına aktarıyor. Ortama ilişkin tüm sensör verilerini anlık olarak kaydediyor, raporluyor ve takip etmenizi sağlıyor. Kullanıcılar böylelikle 7/24 sistemlerini akıllı telefonlar, PC ve MAC bilgisayarlar ile izleyip kontrol edebiliyor. Kullandığı akıllı soket teknolojisi sayesinde ise toprak ihtiyacını ortadan kaldırıyor. Her bitki tipinin farklı renk ve şiddette bir aydınlatmaya ihtiyacı olduğundan ForFarming tüm spektrumda aydınlatma sağlıyor. ForFarming, mevsim ve iklim koşullarından bağımsız bir şekilde, geleneksel tarıma göre %95 daha az su kullanarak %70 daha fazla mahsul üretimi sağlıyor. Daha hızlı hasat döngüsüyle zamandan tasarruf sağlayan girişim, kent tarımıyla lojistik maliyetlerinin azaltılmasına ve daha az çevresel zarara olanak tanıyor. “Katkısız, sağlıklı ve taze ürünlere ulaşmanızı sağlıyoruz” ForFarming Kurucusu Levent Atlas; “Dünyada ve ülkemizde sürekli artan nüfus ve daralan tarım alanları nedeniyle sağlıklı ve taze ürünlere ulaşma imkanımız her geçen gün daha da azalıyor. Biz tarım ve teknolojiyi bir araya getirerek, bireylerin ve gıda sektöründe faaliyet gösteren firmaların daha taze, daha sağlıklı ve katkısız sebze ve meyveleri daha verimli şekilde üretebilmelerini sağlıyoruz. Tarvenn’den aldığımız yatırım ve stratejik destek ile daha da güçlendik, müşteri potansiyelimizi arttırdık ve kurumsallaşma yolunda adımlar attık” dedi. Kurumlar için ‘Ticari’, çocuklar için ‘Farmi’ Otel, restoran ve gıda sektöründe faaliyet gösteren firmaların potansiyel müşterileri olduğunu belirten ForFarming Kurucusu Levent Atlas; “Tarıma elverişsiz atıl alanları verimli ve katkısız bitki yetiştirilebilen alanlara dönüştürmek amacıyla yola çıktık. Kullandığımız teknolojinin gücü ile kısa sürede yurtiçi ve yurtdışından gelen taleplere cevap verir duruma geldik” dedi. “ForFarming Ticari” çözümü ile farklı kurum ve kuruluşlar için özel projeler geliştirdiklerini ifade eden Atlas, yıl boyu diledikleri yerde taze ürünler yetiştirebilen kurumların lojistik maliyetlerini düşürdüğünü ve daha verimli bir şekilde ihtiyacı olan ürünleri yetiştirebildiğini ifade ediyor. Okullarda uygulamaya aldıkları eğitim odaklı çözümleri “Farmi”den bahseden Levent Atlas, “Okullara sunduğumuz Farmi eğitim kitlerimizle çocuklarımıza erken yaşta tarım ve teknolojiyi öğretiyoruz. Sağlıklı besinleri kendilerinin üretmesini sağlayarak onları güzel bir geleceğe hazırlıyoruz. Hem teknoloji altyapısını hem de tarımı öğreterek onlara sorumluluk bilinci kazandırıyoruz” dedi. “Topraksız tarıma ilgi artıyor” Türkiye tarımına büyük katkı sağlayacaklarını vurgulayan Tarvenn CEO’su Mustafa Kopuk; “Artan nüfus ve azalan tarım alanları nedeniyle katkısız ürünlere ulaşım her geçen gün daha maliyetli ve zor hale geliyor. Bu nedenle dünyada topraksız tarıma ilgi artıyor. ForFarming, tarım ve teknolojiyi birleştirerek dilediğiniz yerde, dilediğiniz mevsimde taze ürünler yetiştirmenizi ve tüketebilmenizi sağlıyor. Kısa sürede sadece yurtiçinde değil uluslararası alanda da başarı elde etmeyi hedefliyoruz” dedi.

Akıllı topraksız tarım girişimi ForFarming Tarvenn’den yatırım aldı

Ev, depo, ofis gibi kapalı alanlarda sebze, meyve ve çiçek yetiştirmenize olanak sağlayan IOT tabanlı tarım teknolojileri girişimi ForFarming 1,4 milyon TL değerleme ile ilk yatırımını Tarvenn’den aldı. ForFarming, çevreye duyarlı yerel çiftliklerin kurulmasını ve dikey tarım tekniğiyle herkesin; taze, zirai ilaçsız ürünlere hızlı, kolay ve düşük maliyetle ulaşmasını amaçlıyor.

İstanbul Ticaret Odası (İTO) iştiraki olan Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi (BTM) çatısı altındaki girişimlerden biri olan ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraki İstanbul Bilişim ve Akıllı Kent Teknolojileri A.Ş. (İSBAK) tarafından da desteklenen ForFarming girişimi, bireylerin ve gıda sektöründe faaliyet gösteren firmaların kendi ürünlerini üretebileceği akıllı topraksız tarım çözümleri sunuyor. Tarıma elverişsiz atıl alanları verimli ve katkısız bitki yetiştirilebilen alanlara dönüştürebilen girişim, geliştirdiği yazılım ve kullandığı sensörler aracılığıyla her bitki tipi için gereken su ve besin miktarlarını otomatik olarak belirliyor ve farklı spektrumda aydınlatma sağlayabiliyor. Böylece akıllı telefon veya bilgisayar üzerinden kontrol edilebilir bir ortamda sağlıklı ve katkısız ürünleri daha verimli şekilde üretmenizi sağlıyor.

Daha az su, daha fazla ürün

Kullandığı algoritma sayesinde her bitki tipi için gereken su ve besin miktarlarını otomatik olarak belirleyebilen ForFarming, bitkilere ait tüm verileri sensörler yardımıyla ölçülerek ForFarming sunucularına aktarıyor. Ortama ilişkin tüm sensör verilerini anlık olarak kaydediyor, raporluyor ve takip etmenizi sağlıyor. Kullanıcılar böylelikle 7/24 sistemlerini akıllı telefonlar, PC ve MAC bilgisayarlar ile izleyip kontrol edebiliyor. Kullandığı akıllı soket teknolojisi sayesinde ise toprak ihtiyacını ortadan kaldırıyor. Her bitki tipinin farklı renk ve şiddette bir aydınlatmaya ihtiyacı olduğundan ForFarming tüm spektrumda aydınlatma sağlıyor. ForFarming, mevsim ve iklim koşullarından bağımsız bir şekilde, geleneksel tarıma göre %95 daha az su kullanarak %70 daha fazla mahsul üretimi sağlıyor. Daha hızlı hasat döngüsüyle zamandan tasarruf sağlayan girişim, kent tarımıyla lojistik maliyetlerinin azaltılmasına ve daha az çevresel zarara olanak tanıyor.

“Katkısız, sağlıklı ve taze ürünlere ulaşmanızı sağlıyoruz”

ForFarming Kurucusu Levent Atlas; “Dünyada ve ülkemizde sürekli artan nüfus ve daralan tarım alanları nedeniyle sağlıklı ve taze ürünlere ulaşma imkanımız her geçen gün daha da azalıyor. Biz tarım ve teknolojiyi bir araya getirerek, bireylerin ve gıda sektöründe faaliyet gösteren firmaların daha taze, daha sağlıklı ve katkısız sebze ve meyveleri daha verimli şekilde üretebilmelerini sağlıyoruz. Tarvenn’den aldığımız yatırım ve stratejik destek ile daha da güçlendik, müşteri potansiyelimizi arttırdık ve kurumsallaşma yolunda adımlar attık” dedi.

Kurumlar için ‘Ticari’, çocuklar için ‘Farmi’

Otel, restoran ve gıda sektöründe faaliyet gösteren firmaların potansiyel müşterileri olduğunu belirten ForFarming Kurucusu Levent Atlas; “Tarıma elverişsiz atıl alanları verimli ve katkısız bitki yetiştirilebilen alanlara dönüştürmek amacıyla yola çıktık. Kullandığımız teknolojinin gücü ile kısa sürede yurtiçi ve yurtdışından gelen taleplere cevap verir duruma geldik” dedi.

“ForFarming Ticari” çözümü ile farklı kurum ve kuruluşlar için özel projeler geliştirdiklerini ifade eden Atlas, yıl boyu diledikleri yerde taze ürünler yetiştirebilen kurumların lojistik maliyetlerini düşürdüğünü ve daha verimli bir şekilde ihtiyacı olan ürünleri yetiştirebildiğini ifade ediyor.

Okullarda uygulamaya aldıkları eğitim odaklı çözümleri “Farmi”den bahseden Levent Atlas, “Okullara sunduğumuz Farmi eğitim kitlerimizle çocuklarımıza erken yaşta tarım ve teknolojiyi öğretiyoruz. Sağlıklı besinleri kendilerinin üretmesini sağlayarak onları güzel bir geleceğe hazırlıyoruz. Hem teknoloji altyapısını hem de tarımı öğreterek onlara sorumluluk bilinci kazandırıyoruz” dedi.

“Topraksız tarıma ilgi artıyor”

Türkiye tarımına büyük katkı sağlayacaklarını vurgulayan Tarvenn CEO’su Mustafa Kopuk; “Artan nüfus ve azalan tarım alanları nedeniyle katkısız ürünlere ulaşım her geçen gün daha maliyetli ve zor hale geliyor. Bu nedenle dünyada topraksız tarıma ilgi artıyor. ForFarming, tarım ve teknolojiyi birleştirerek dilediğiniz yerde, dilediğiniz mevsimde taze ürünler yetiştirmenizi ve tüketebilmenizi sağlıyor. Kısa sürede sadece yurtiçinde değil uluslararası alanda da başarı elde etmeyi hedefliyoruz” dedi.



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://bit.ly/2EQG4wz
via IFTTT

200 Bin’den Fazla Ticari Uyuşmazlık Çözülecek 200 Bin’den Fazla Ticari Uyuşmazlık Çözülecek Hukuk sistemi gelişmiş ülkelerde yaygın olarak uygulanan alternatif uyuşmazlık çözümü ‘Arabuluculuk’ ülkemizde de 1 Ocak tarihinden itibaren ticari davalarda zorunlu hale geliyor. Yeni yıl ile birlikte ülke genelinde görev yapan 9 bin 410 arabulucu, yılda yaklaşık 200 bin’den fazla alacak ve tazminata ilişkin ticari uyuşmazlığı, dava açılmadan çözüme kavuşturacak. Yargının iş gücünün azalacağına dikkat çeken Arabulucu Av.Sevda Şahin İhsanoğlu, “Paranın ödenmesi ve tazminata ilişkin davalar 8 hafta içinde sonlandırılacak” dedi. Yıllardır farklı toplum ve kültürlerde uygulanan arabulucuk sistemi yeni yıl ile beraber ülkemizde de zorunlu hale geliyor. Herkesin kafasında bir soru işareti olan arabuluculuk, aralarında davaya konu olmuş veya olabilecek bir uyuşmazlık olan kişilerin meseleyi bir arabulucu eşliğinde karşılıklı olarak müzakere ederek çözüme kavuşturdukları bir süreç olarak karşımıza çıkıyor. Arabuluculuk Birçok Avantajı Beraberinde Getiriyor Türkiye’de sadece en az beş yıllık mesleki deneyimi olan hukuk fakültesi mezunlarının olabileceği arabuluculuk için Adalet Bakanlığı siciline kayıtlı Bakanlıkça lisanslanan eğitim kurumlarından teorik ve pratik en az kırk sekiz saat eğitim alınması gerekiyor. Ülkemizde daha fazla arabulucuya ihtiyaç olduğunu dile getiren Arabulucu Av.Sevda Şahin İhsanoğlu, “Bu sistem hukuki anlamada hem devlete hem de halka kolaylık sağlayacak. Arabulucuk birçok avantajı beraberinde getiriyor. Sağladığı faydaların birkaçını söyle sıralayabiliriz; insanlar arasındaki ilişkiyi korur, çabuk çözüm sağlar daha ekonomik ve gizli olarak yürütülür” ifadelerini kullandı.  

200 Bin’den Fazla Ticari Uyuşmazlık Çözülecek

Hukuk sistemi gelişmiş ülkelerde yaygın olarak uygulanan alternatif uyuşmazlık çözümü ‘Arabuluculuk’ ülkemizde de 1 Ocak tarihinden itibaren ticari davalarda zorunlu hale geliyor. Yeni yıl ile birlikte ülke genelinde görev yapan 9 bin 410 arabulucu, yılda yaklaşık 200 bin’den fazla alacak ve tazminata ilişkin ticari uyuşmazlığı, dava açılmadan çözüme kavuşturacak. Yargının iş gücünün azalacağına dikkat çeken Arabulucu Av.Sevda Şahin İhsanoğlu, “Paranın ödenmesi ve tazminata ilişkin davalar 8 hafta içinde sonlandırılacak” dedi.

Yıllardır farklı toplum ve kültürlerde uygulanan arabulucuk sistemi yeni yıl ile beraber ülkemizde de zorunlu hale geliyor. Herkesin kafasında bir soru işareti olan arabuluculuk, aralarında davaya konu olmuş veya olabilecek bir uyuşmazlık olan kişilerin meseleyi bir arabulucu eşliğinde karşılıklı olarak müzakere ederek çözüme kavuşturdukları bir süreç olarak karşımıza çıkıyor.

Arabuluculuk Birçok Avantajı Beraberinde Getiriyor

Türkiye’de sadece en az beş yıllık mesleki deneyimi olan hukuk fakültesi mezunlarının olabileceği arabuluculuk için Adalet Bakanlığı siciline kayıtlı Bakanlıkça lisanslanan eğitim kurumlarından teorik ve pratik en az kırk sekiz saat eğitim alınması gerekiyor. Ülkemizde daha fazla arabulucuya ihtiyaç olduğunu dile getiren Arabulucu Av.Sevda Şahin İhsanoğlu, “Bu sistem hukuki anlamada hem devlete hem de halka kolaylık sağlayacak. Arabulucuk birçok avantajı beraberinde getiriyor. Sağladığı faydaların birkaçını söyle sıralayabiliriz; insanlar arasındaki ilişkiyi korur, çabuk çözüm sağlar daha ekonomik ve gizli olarak yürütülür” ifadelerini kullandı.

 



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://bit.ly/2Ajs76m
via IFTTT