
havacılık haberleri, havayolu şirketleri ve sivil havacılık ile ilgili meraklarınızı gidermeye, bilgilerinizi güncellemeye davet ediyoruz.
5 Aralık 2018 Çarşamba
Kültür Üniversitesi’nde Sivil Havacılık Günü Paneli

Geleceğin Havalimanları Geliyor Geleceğin Havalimanları Geliyor Dünyanın en büyük iki havalimanı – İstanbul ve Pekin – seyahat eden yolcularına daha kolay ve daha hızlı seyahat sunmayı amaçlıyor. Hava yolu ulaşımının dünya çapında popülerliği artıyor ve küresel havacılığın gelişmesi için, büyük küçük çeşitli projeler hayata geçiriliyor. Uluslararası Havalimanları Konseyi (ACI) direktörü Angela Gittens, “Hava trafiğinin önümüzdeki 17 yıl içinde iki katına çıkacağını tahmin ediyoruz” “Milyonlarca kişi daha seyahat edecek.”dedi. Gittens, “Ve o insanlar, uçmanın hali hazırda popüler olduğu yerlerde olmayacaklar.” “Bugün gelişmekte olan bir ekonomi, yarın daha ileri bir ekonomi olacak” dedi. Bu talebi karşılamak için yeni ve genişletilmiş havalimanlarına ihtiyaç var. Örneğin İstanbul, yeni havaalanını ile yılda yüz milyonlarca yolcuyu ağırlayabilecek, ilk fazın açılışı yapıldı bile. Tamamlandığında, dünyanın en büyüğü olacak. Pekin yeni havaalanını önümüzdeki sene hizmete başlayacak ve İstanbul’un büyüklüğüne rakip olacak. (2016 yılında ölmeden önce mimar Zaha Hadid tarafından tasarlandı.) Bayan Gittens’a göre her iki havalimanını da yolculara ulaşmanın anahtarı olarak, insanların geçişini kolaylaştıracak teknolojilerden faydalanıyor. “İşleri daha verimli bir şekilde yapmalıyız. Teknolojinin bizim için daha verimli çalışması gerekiyor. Yolcuların, uçakların ve kargoların, havada ve yerde daha verimli bir şekilde nasıl işleneceğini anlamak zorundayız ”dedi. Havaalanları tasarımcılarının hemfikir olduğu konu, verimliliğin binaların kendileriyle başlaması gerektiği. İskandinav Mimarlık Ofisi Haptik Mimarları birlikte İstanbul Havalimanı’nı tasarlayan Grimshaw firmasının ortağı Andrew Thomas, “Havalimanı binalarının büyüklüğü ile önceden hayal edilemeyen ölçeklere ulaşmaya başlıyoruz” dedi. Pekin havaalanının tasarımcılarından Zaha Hadid Architects’in havacılık direktörü ve yönetmeni Cristiano Ceccato, “Binaları insan ölçeğinde tutuyorsunuz” dedi. Gittens, teknolojik yeniliklerin yolcuların binalarda daha hızlı ve verimli bir şekilde gezinmesine yardımcı olacağını söyledi. “Tahmin edebileceğimiz şeylerden biri de bence biyometrinin tüm süreç boyunca kullanılacak olması. İnsanların durması ve sıraya girmesini önlenir – sıra bekleme ve kuyruk oluşmazsa – hareket halinde olabilirse fazla alana ihtiyaç duymazlar, dedi. Bay Thomas’a göre, yüz tanıma teknolojisi de dahil olmak üzere biyometrik teknolojiler bu gelişmede daha büyük bir rol üstlenecek, ancak havaalanlarını eskiden olduğundan daha verimli hale getiren başka sistemler de var . Örneğin, otomasyon, çoğu yolcunun kendi check-ini yapmasının, olayı daha hızlı ve daha az stresli bir hale getirdiğini söyledi. “Süreç, otomatik hale geldikçe çok daha basitleşiyor” dedi. İstanbul’da check-in personeli olacak, “ancak masaların arkasında daha hareketli olabilecek ve çok daha fazla kişisel müşteri hizmeti verecekler.” Bayan Gittens, bu tip teknolojilerin havalimanlarını daha esnek hale getirdiğini ve fiziksel altyapı paylaşımının kolaylaştığını söyledi. Ceccato’ya göre, Pekin’in havaalanı otomasyonu daha da ileriye götürüyor. Normal olarak, havaalanlarının iki katı olduyor: biri gidiş ve bir tanesi geliş için. Ama Daxing International’ın yeni formda bir üçüncü katı olacak. Ceccato, “İç hat yolcuları için tamamen kendi kendine işleyen bir kat – bilet acentesi ya da başka bir şey yok” dedi. “Üst kattaki tam servis check-in hizmetine çoğu insanın ihtiyacı olmadığı anlaşıldı. Sadece trene binmek gibi bir kolaylık isteniyor. Bu, seyahati mümkün olduğunca kesintisiz hale getirilmesi için büyük bir kolaylık. ” İstanbul ve Pekin, şu anki daha yüksek profilli projelerden ikisi olsa da, dünya çapındaki havalimanları da talebe ayak uydurmak için iyileştirmeler yapıyor. New York’ta Los Angeles Uluslararası ve La Guardia neredeyse yeniden inşa ediliyor (Kasım ayında La Guardia projesinin bir aşaması açıldı) ve yakın gelecekte John F. Kennedy de revize edilecek. Londra’nın Heathrow’u üçüncü bir pist inşa etmeye başlıyor ve Amsterdam da benzer bir proje üzerinde çalışıyor. Önümüzdeki yıllarda; on yıldan uzun bir süredir inşaası durup başlayan Berlin, yeni bir havalimanına sahip olacak ve Sydney’in de yeni bir havalimanı için planı hazır. İçerik:www.nytimes.com
Geleceğin Havalimanları Geliyor
Dünyanın en büyük iki havalimanı – İstanbul ve Pekin – seyahat eden yolcularına daha kolay ve daha hızlı seyahat sunmayı amaçlıyor.
Hava yolu ulaşımının dünya çapında popülerliği artıyor ve küresel havacılığın gelişmesi için, büyük küçük çeşitli projeler hayata geçiriliyor.
Uluslararası Havalimanları Konseyi (ACI) direktörü Angela Gittens, “Hava trafiğinin önümüzdeki 17 yıl içinde iki katına çıkacağını tahmin ediyoruz” “Milyonlarca kişi daha seyahat edecek.”dedi.
Gittens, “Ve o insanlar, uçmanın hali hazırda popüler olduğu yerlerde olmayacaklar.” “Bugün gelişmekte olan bir ekonomi, yarın daha ileri bir ekonomi olacak” dedi.
Bu talebi karşılamak için yeni ve genişletilmiş havalimanlarına ihtiyaç var. Örneğin İstanbul, yeni havaalanını ile yılda yüz milyonlarca yolcuyu ağırlayabilecek, ilk fazın açılışı yapıldı bile. Tamamlandığında, dünyanın en büyüğü olacak.
Pekin yeni havaalanını önümüzdeki sene hizmete başlayacak ve İstanbul’un büyüklüğüne rakip olacak. (2016 yılında ölmeden önce mimar Zaha Hadid tarafından tasarlandı.)
Bayan Gittens’a göre her iki havalimanını da yolculara ulaşmanın anahtarı olarak, insanların geçişini kolaylaştıracak teknolojilerden faydalanıyor.
“İşleri daha verimli bir şekilde yapmalıyız. Teknolojinin bizim için daha verimli çalışması gerekiyor. Yolcuların, uçakların ve kargoların, havada ve yerde daha verimli bir şekilde nasıl işleneceğini anlamak zorundayız ”dedi.
Havaalanları tasarımcılarının hemfikir olduğu konu, verimliliğin binaların kendileriyle başlaması gerektiği.
İskandinav Mimarlık Ofisi Haptik Mimarları birlikte İstanbul Havalimanı’nı tasarlayan Grimshaw firmasının ortağı Andrew Thomas, “Havalimanı binalarının büyüklüğü ile önceden hayal edilemeyen ölçeklere ulaşmaya başlıyoruz” dedi.
Pekin havaalanının tasarımcılarından Zaha Hadid Architects’in havacılık direktörü ve yönetmeni Cristiano Ceccato, “Binaları insan ölçeğinde tutuyorsunuz” dedi.
Gittens, teknolojik yeniliklerin yolcuların binalarda daha hızlı ve verimli bir şekilde gezinmesine yardımcı olacağını söyledi.
“Tahmin edebileceğimiz şeylerden biri de bence biyometrinin tüm süreç boyunca kullanılacak olması. İnsanların durması ve sıraya girmesini önlenir – sıra bekleme ve kuyruk oluşmazsa – hareket halinde olabilirse fazla alana ihtiyaç duymazlar, dedi.
Bay Thomas’a göre, yüz tanıma teknolojisi de dahil olmak üzere biyometrik teknolojiler bu gelişmede daha büyük bir rol üstlenecek, ancak havaalanlarını eskiden olduğundan daha verimli hale getiren başka sistemler de var . Örneğin, otomasyon, çoğu yolcunun kendi check-ini yapmasının, olayı daha hızlı ve daha az stresli bir hale getirdiğini söyledi.
“Süreç, otomatik hale geldikçe çok daha basitleşiyor” dedi. İstanbul’da check-in personeli olacak, “ancak masaların arkasında daha hareketli olabilecek ve çok daha fazla kişisel müşteri hizmeti verecekler.”
Bayan Gittens, bu tip teknolojilerin havalimanlarını daha esnek hale getirdiğini ve fiziksel altyapı paylaşımının kolaylaştığını söyledi.
Ceccato’ya göre, Pekin’in havaalanı otomasyonu daha da ileriye götürüyor. Normal olarak, havaalanlarının iki katı olduyor: biri gidiş ve bir tanesi geliş için. Ama Daxing International’ın yeni formda bir üçüncü katı olacak.
Ceccato, “İç hat yolcuları için tamamen kendi kendine işleyen bir kat – bilet acentesi ya da başka bir şey yok” dedi. “Üst kattaki tam servis check-in hizmetine çoğu insanın ihtiyacı olmadığı anlaşıldı. Sadece trene binmek gibi bir kolaylık isteniyor. Bu, seyahati mümkün olduğunca kesintisiz hale getirilmesi için büyük bir kolaylık. ”
İstanbul ve Pekin, şu anki daha yüksek profilli projelerden ikisi olsa da, dünya çapındaki havalimanları da talebe ayak uydurmak için iyileştirmeler yapıyor. New York’ta Los Angeles Uluslararası ve La Guardia neredeyse yeniden inşa ediliyor (Kasım ayında La Guardia projesinin bir aşaması açıldı) ve yakın gelecekte John F. Kennedy de revize edilecek. Londra’nın Heathrow’u üçüncü bir pist inşa etmeye başlıyor ve Amsterdam da benzer bir proje üzerinde çalışıyor. Önümüzdeki yıllarda; on yıldan uzun bir süredir inşaası durup başlayan Berlin, yeni bir havalimanına sahip olacak ve Sydney’in de yeni bir havalimanı için planı hazır.
İçerik:www.nytimes.com


from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/2zEyCQM
via IFTTT
Büyük Birliktelik Gösterisi: BAE’nin havayolu şirketleri, Şeyh Zayed’i anmak için el ele verdi

Büyük Birliktelik Gösterisi: BAE’nin havayolu şirketleri, Şeyh Zayed’i anmak için el ele verdi Büyük Birliktelik Gösterisi: BAE’nin havayolu şirketleri, Şeyh Zayed’i anmak için el ele verdi Emirates, Etihad, Air Arabia ve flydubai’nin dört ticari uçağı ve yedi Al Fursan jeti 47. Ulusal Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Günü’nde ilk defa bir araya geldi ve unutulmaz bir gösteriye imza attılar. Nefes kesici ‘Zayed Yılı’ hava gösterisi, BAE havacılık tarihine geçti Emirates, Etihad, flydubai, Air Arabia ve Al Fursan, 47. Ulusal BAE Günü’nü ve BAE’nin merhum kurucusu olan Ekselans Şeyh Zayed’in anısını ve değerlerini kutlamak üzere göklerde bir araya geldi. BAE’nin merhum kurucu babası yaşamını ve liderlik özelliklerini, ulusun birliğini sağlamak ve daha iyi bir ortak geleceği olmasına adamıştı. Düzenlenen bu uçuş da dört havayolu şirketinin, havacılığa yönelik, BAE başarı öyküsünü hem ulusa hem de dünyaya sergilediği, büyük bir gösteri haline geldi. Dünyada bir ilk ve BAE sivil havacılık tarihinde bir dönüm noktası olan gösteri uçuşunda, bir flydubai Boeing 737 MAX 8 (Zayed 1), bir Air Arabia Airbus A320 (Zayed 2), bir Etihad Airways Airbus A380 (Zayed 3) ve bir Emirates Airline Airbus A380 (Zayed 4) ile birlikte, BAE Hava Kuvvetleri’nden, yedi adet Al Fursan hava akrobasisi gösteri uçağı olmak üzere 11 hava taşıtı yer aldı. Uçuş düzenindeki tüm ticari uçaklara, ‘Zayed Yılı’ çıkartmaları yapıştırdı. Ayrıca, bu gösteri ile kol düzeni halinde uçan uçak tipleri, eşsiz bir kombinasyonla, ilk kez bir araya gelmiş oldu. Uçaklar, flydubai’den Kaptan Adrian Smith, Air Arabia’dan Kaptan Nadhem Al Hamad, Etihad Airways’ten Kaptan Richard Dyson ve Emirates Airline’dan Kaptan Abbas Shaban tarafından, gururla uçuruldu. Al Fursan ekibine ise, Yarbay Nasser Al Obaidli komuta etti. Düzen ve uçuş güzergahı Koreografisi özenle hazırlanmış olan ‘merdiven basamağı’ düzenindeki hava uçuşları, Dubai World Central Al Maktoum Uluslararası Havaalanı’ndan başladı. Tüm uçaklar, 2,000 fit ila 5,000 fit yükseklikleri arasında, 1,000 fit dikey aralıklarla tespit mevzilerini oluşturduklarında, uçuş düzenine geçilmiş oldu. Ras Al Khaimah göklerinde, uçaklardan her biri, hızlarını ayarlayarak, birbirini izleyebilecekleri düzene geçmek üzere manevralar yaptı. Ardından, aralarındaki dikey aralık 300 fite düşene kadar alçaldılar. ‘Zayed Yılı’ gösteri uçuşunda ilk uçan kuruluş 210 mil hız ve 1,000 fit yükseklikte uçan flydubai oldu ve hemen ardından, 1,300 fit yükseklikte ve kol düzeni halinde, Air Arabia takip etti. Onları, 1,600 fit yükseklikte uçan, çift katlı Etihad Airbus A380 ve onu da 1,900 fit yükseklikte, Emirates Airbus A380 izleyerek, ok şeklinde uçuş düzeni almış olan ve BAE bayrağı renklerindeki, kendi imza aerodinamik duman izlerini bırakacak olan Al Fursan jetlerine yer açmış oldular. Büyüleyici bir uçuş düzeni almış olan ve BAE kıyıları boyunca, Ras Al Khaimah’tan başlayarak, Um Al Quwain ve Ajman’ı ve Sharjah Corniche, Dubai’s Palm ve World Islands ve arka planda kalan Burj Khalifa gibi kentsel simgeleri geçerek ve nihayet, tüm uçakların inmek üzere ayrılarak, kendi havaalanlarına devam edeceği Abu Dhabi Corniche ve Şeyh Zayed Camisi’ne ulaşan BAE uçakları, uçuşlarını, etkileyici bir şekilde gerçekleştirmiş oldu. Emirates Havayolu & Grup Başkanı ve Baş İdarecisi ve flydubai Başkanı Ekselans Şeyh Ahmed bin Saeed Al Maktoum konuya dair yaptığı açıklamada: “Ekselans Şeyh Zayed, gerçek bir öncü ve zamanımızın en ilham verici liderlerinden birisiydi. Ulusal BAE gününde, kendisinin mirasını, bu denli büyüleyici bir hava gösterisi ile anmak uygun oldu. Bu çığır açan girişim, birlik ve ortak vizyon sahibi olmanın, sıra dışı sonuçları nasıl elde edebileceğini gözler önüne seriyor. Her havayolu şirketinin tüm ekipleri, BAE Genel Sivil Havacılık Kurumu ve BAE sivil havacılığı tarihinde, sıra dışı bir etkinlik olarak yer alacak olan, eşsiz gösteri uçuşunu planlamak ve gerçekleştirmek üzere bir araya gelen tüm kuruluşlarla büyük gurur duyuyorum” dedi. Etihad Havacılık Grup Başkanı Ekselans Mohamed Mubarak Fadhel Al Mazrouei ise “BAE havayolu şirketlerinin gerçekleştirdiği, tarihi uçuş gösterisi, ülkemizin havacılık sektörünün ortak gücünü ve büyük kabiliyetlerini kanıtlamaktadır. 50 yıla yakın bir süre önce oluşturulan, BAE havacılık sektörünün sahip olduğu güçlü temeller, bu nefes kesici gösterinin gerçekleştirilmesine imkân tanıdı ve gelecek yıllarda da bu tip etkinliklerin gerçekleşmesini dört gözle bekliyoruz. Dört şirket, BAE’deki merkezimizden, dünyanın her köşesindeki 500 destinasyona, yılda 100 milyon yolcu taşıyarak, insanları birbirine kavuşturuyor. BAE, Batı ve Doğu arasındaki uluslararası ticareti kolaylaştıran, dünyada başı çeken bir merkezdir. Etihad Aviation Group, büyük BAE hava taşıma şirketleri ailesinin bir üyesi olduğu ve BAE ekonomisi ile birlikte, dünyadaki ekonomilere katkı sağladığı için gurur duyuyor” dedi. Air Arabia Grup İcra Kurulu Başkanı Adel Al Ali: “Bu, ‘Zayed Yılı’na’ adanmış ve aynı zamanda Ulusal BAE Günü’nün kutlandığı, kayda değer uçuş gösterisinin bir parçası olmak, bizi çok onurlandırıyor.Bu benzersiz uçuş düzeni gösterisi, BAE’nin birlik, liderlik ve geleceğe yönelik vizyonunu ortaya koyuyor. Tüm havayolu şirketlerine, Al Fursan’a ve BAE Sivil Havacılık Kurumu’na, artık BAE’nin havacılıktaki öncü olarak sürdürdüğü yolculuğunun bir parçası haline gelecek olan bu denli başarılı ve türünün ilk örneği olan bir uçuş gösterisinin gerçekleştirilmesinde, birlikte gerçekleştirdikleri çalışmalardan dolayı teşekkür ediyoruz” dedi. Genel Sivil Havacılık Kurumu (GCAA) Genel Direktörü Ekselans Saif Mohammed Al Suwaidi: “Bu tarihi uçuş g gösterisinde, GCAA, iletişim ve koordinasyonun, tüm ilgili makamlar ve hissedarlar arasında, uçuş detaylarının oluşturulmasını ve uçulan rotada, tüm varış ve kalkış yollarının engellenmemesini, böylece, havaalanı operasyonlarının, kesintisiz olarak yerine getirilmesini temin edecek şekilde gerçekleştirilmesini sağladı. Gösteri uçuşu, sürekli olarak, Hava Trafik Kontrol idaresi tarafından kontrol altında tutuldu, bir gözetleme radarı tarafından izlendi ve iletişimleri, herhangi bir danışma ya da talimat amaçlı olarak, çift yönlü telsiz ile sağlandı. Ayrıca, GCAA, rota belirleme, ayrılma, asgari hava koşulları, uçak kısıtlaması ve testleri de içeren, fazladan gereklerin de yerine getirilmesini mecbur kılarak, her taşın altına bakılmış olmasını sağladı”dedi. Hassaslık planlaması ve koordinasyon Kusursuz bir şekilde yerine getirilen uçuş gösterisi, normal bir görevlendirme gibi görünse de söz konusu misyon, uçuş düzenindeki karmaşıklık ve katılan hava taşıtlarının sayısının yüksekliği nedeni ile beş aydan fazla bir süredir planlanıyordu. Odak noktası öncelikle uçuş güvenliği olan, titiz teknik planlama ve koordinasyonda, dört havayolu şirketinin her biri ve birçok düzenleyici hissedar yer aldı. Gösteri uçuşunun başarısının arkasında, her bir havayolu şirketinin pilotları ve uçuş operasyon müdürleri, BAE Genel Sivil Havacılık Kurumu (GCAA), UAE Savunma Bakanlığı, hava trafik kontrol çalışanları, Abu Dhabi Ulaştırma Bakanlığı ve diğer BAE Sivil Havacılık Kurumları gibi hissedarlar bulunuyordu. Tüm hissedarlar; hava trafiği, fazla uçuş yapılan bölgeler, rota planlama, görüş ve potansiyel rüzgâr ve hava koşullarını hesaba katarak, uçuş düzenine yönelik, uygun alanları belirlemek üzere, bir arada çalışmalar gerçekleştirdi. Uçuş düzeni rotası, baştan başa, GCAA kontrolü altındaki Geçici Kısıtlanmış Alan içerisindeki, herhangi bir trafik akışına karşı korunmaya alındı. Her bir havayolu şirketinin, uçuş düzeni içerisindeki konumunun belirlenmesi için toplantılar gerçekleştirildi ve her uçağın, güvenli bir şekilde, planlanan konumlarını almaları için, hassas görsel referans noktaları belirlendi. Ayrıca, tüm pilotlar, sıkı uçuş simülasyonu uygulamalarına tabi tutuldular. 8 Kasım 2018 tarihinde, Al Fursan hava gösteri ekibi ile birlikte, uçuş düzeni pozisyonlarının, doğru bir şekilde işlemesini sağlamak üzere, deneme uçuşları gerçekleştirildi. ‘Zayed Yılı’ uçuş düzeni deneme uçuşlarında, uçuş düzeninin her bir detayının filme alınması için, iki helikopter ve Letonyalı Baltic Bees hava gösteri ekibinin Aero L-39 Albatross takip uçağı da yer aldı. “Zayed Yılı,” BAE üzerinde kalıcı bir etki yaratmış olan Ekselans Şeyh Zayed’in anısına düzenlendi. İlham verici lider, zenginlik, kararlılık ve hoşgörüye dayalı bir vizyon yaratmıştı, bunlar BAE kültüründe ve tüm BAE havacılık organizasyonlarında, büyük ölçüde yer etmiş niteliklerdir. Büyüleyici uçuş gösterisi videosu aşağıda. Emirates hakkında: Dünyanın en hızlı büyüyen havayolu şirketlerinden Emirates, bugüne kadar 500’ün üzerinde uluslararası ödül kazandı. Emirates, yolcularını altı kıtada, 85 ülkede 157 noktaya taşıyor. Emirates, İstanbul Atatürk ve İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanlarından haftada toplam 18 uçuş gerçekleştiriyor.
Büyük Birliktelik Gösterisi: BAE’nin havayolu şirketleri, Şeyh Zayed’i anmak için el ele verdi
Emirates, Etihad, Air Arabia ve flydubai’nin dört ticari uçağı ve yedi Al Fursan jeti 47. Ulusal Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Günü’nde ilk defa bir araya geldi ve unutulmaz bir gösteriye imza attılar. Nefes kesici ‘Zayed Yılı’ hava gösterisi, BAE havacılık tarihine geçti
Emirates, Etihad, flydubai, Air Arabia ve Al Fursan, 47. Ulusal BAE Günü’nü ve BAE’nin merhum kurucusu olan Ekselans Şeyh Zayed’in anısını ve değerlerini kutlamak üzere göklerde bir araya geldi.
BAE’nin merhum kurucu babası yaşamını ve liderlik özelliklerini, ulusun birliğini sağlamak ve daha iyi bir ortak geleceği olmasına adamıştı. Düzenlenen bu uçuş da dört havayolu şirketinin, havacılığa yönelik, BAE başarı öyküsünü hem ulusa hem de dünyaya sergilediği, büyük bir gösteri haline geldi.
Dünyada bir ilk ve BAE sivil havacılık tarihinde bir dönüm noktası olan gösteri uçuşunda, bir flydubai Boeing 737 MAX 8 (Zayed 1), bir Air Arabia Airbus A320 (Zayed 2), bir Etihad Airways Airbus A380 (Zayed 3) ve bir Emirates Airline Airbus A380 (Zayed 4) ile birlikte, BAE Hava Kuvvetleri’nden, yedi adet Al Fursan hava akrobasisi gösteri uçağı olmak üzere 11 hava taşıtı yer aldı. Uçuş düzenindeki tüm ticari uçaklara, ‘Zayed Yılı’ çıkartmaları yapıştırdı. Ayrıca, bu gösteri ile kol düzeni halinde uçan uçak tipleri, eşsiz bir kombinasyonla, ilk kez bir araya gelmiş oldu.
Uçaklar, flydubai’den Kaptan Adrian Smith, Air Arabia’dan Kaptan Nadhem Al Hamad, Etihad Airways’ten Kaptan Richard Dyson ve Emirates Airline’dan Kaptan Abbas Shaban tarafından, gururla uçuruldu. Al Fursan ekibine ise, Yarbay Nasser Al Obaidli komuta etti.
Düzen ve uçuş güzergahı
Koreografisi özenle hazırlanmış olan ‘merdiven basamağı’ düzenindeki hava uçuşları, Dubai World Central Al Maktoum Uluslararası Havaalanı’ndan başladı. Tüm uçaklar, 2,000 fit ila 5,000 fit yükseklikleri arasında, 1,000 fit dikey aralıklarla tespit mevzilerini oluşturduklarında, uçuş düzenine geçilmiş oldu. Ras Al Khaimah göklerinde, uçaklardan her biri, hızlarını ayarlayarak, birbirini izleyebilecekleri düzene geçmek üzere manevralar yaptı. Ardından, aralarındaki dikey aralık 300 fite düşene kadar alçaldılar.
‘Zayed Yılı’ gösteri uçuşunda ilk uçan kuruluş 210 mil hız ve 1,000 fit yükseklikte uçan flydubai oldu ve hemen ardından, 1,300 fit yükseklikte ve kol düzeni halinde, Air Arabia takip etti. Onları, 1,600 fit yükseklikte uçan, çift katlı Etihad Airbus A380 ve onu da 1,900 fit yükseklikte, Emirates Airbus A380 izleyerek, ok şeklinde uçuş düzeni almış olan ve BAE bayrağı renklerindeki, kendi imza aerodinamik duman izlerini bırakacak olan Al Fursan jetlerine yer açmış oldular.
Büyüleyici bir uçuş düzeni almış olan ve BAE kıyıları boyunca, Ras Al Khaimah’tan başlayarak, Um Al Quwain ve Ajman’ı ve Sharjah Corniche, Dubai’s Palm ve World Islands ve arka planda kalan Burj Khalifa gibi kentsel simgeleri geçerek ve nihayet, tüm uçakların inmek üzere ayrılarak, kendi havaalanlarına devam edeceği Abu Dhabi Corniche ve Şeyh Zayed Camisi’ne ulaşan BAE uçakları, uçuşlarını, etkileyici bir şekilde gerçekleştirmiş oldu.
Emirates Havayolu & Grup Başkanı ve Baş İdarecisi ve flydubai Başkanı Ekselans Şeyh Ahmed bin Saeed Al Maktoum konuya dair yaptığı açıklamada: “Ekselans Şeyh Zayed, gerçek bir öncü ve zamanımızın en ilham verici liderlerinden birisiydi. Ulusal BAE gününde, kendisinin mirasını, bu denli büyüleyici bir hava gösterisi ile anmak uygun oldu. Bu çığır açan girişim, birlik ve ortak vizyon sahibi olmanın, sıra dışı sonuçları nasıl elde edebileceğini gözler önüne seriyor. Her havayolu şirketinin tüm ekipleri, BAE Genel Sivil Havacılık Kurumu ve BAE sivil havacılığı tarihinde, sıra dışı bir etkinlik olarak yer alacak olan, eşsiz gösteri uçuşunu planlamak ve gerçekleştirmek üzere bir araya gelen tüm kuruluşlarla büyük gurur duyuyorum” dedi.
Etihad Havacılık Grup Başkanı Ekselans Mohamed Mubarak Fadhel Al Mazrouei ise “BAE havayolu şirketlerinin gerçekleştirdiği, tarihi uçuş gösterisi, ülkemizin havacılık sektörünün ortak gücünü ve büyük kabiliyetlerini kanıtlamaktadır. 50 yıla yakın bir süre önce oluşturulan, BAE havacılık sektörünün sahip olduğu güçlü temeller, bu nefes kesici gösterinin gerçekleştirilmesine imkân tanıdı ve gelecek yıllarda da bu tip etkinliklerin gerçekleşmesini dört gözle bekliyoruz. Dört şirket, BAE’deki merkezimizden, dünyanın her köşesindeki 500 destinasyona, yılda 100 milyon yolcu taşıyarak, insanları birbirine kavuşturuyor. BAE, Batı ve Doğu arasındaki uluslararası ticareti kolaylaştıran, dünyada başı çeken bir merkezdir. Etihad Aviation Group, büyük BAE hava taşıma şirketleri ailesinin bir üyesi olduğu ve BAE ekonomisi ile birlikte, dünyadaki ekonomilere katkı sağladığı için gurur duyuyor” dedi.
Air Arabia Grup İcra Kurulu Başkanı Adel Al Ali: “Bu, ‘Zayed Yılı’na’ adanmış ve aynı zamanda Ulusal BAE Günü’nün kutlandığı, kayda değer uçuş gösterisinin bir parçası olmak, bizi çok onurlandırıyor.Bu benzersiz uçuş düzeni gösterisi, BAE’nin birlik, liderlik ve geleceğe yönelik vizyonunu ortaya koyuyor. Tüm havayolu şirketlerine, Al Fursan’a ve BAE Sivil Havacılık Kurumu’na, artık BAE’nin havacılıktaki öncü olarak sürdürdüğü yolculuğunun bir parçası haline gelecek olan bu denli başarılı ve türünün ilk örneği olan bir uçuş gösterisinin gerçekleştirilmesinde, birlikte gerçekleştirdikleri çalışmalardan dolayı teşekkür ediyoruz” dedi.
Genel Sivil Havacılık Kurumu (GCAA) Genel Direktörü Ekselans Saif Mohammed Al Suwaidi: “Bu tarihi uçuş g gösterisinde, GCAA, iletişim ve koordinasyonun, tüm ilgili makamlar ve hissedarlar arasında, uçuş detaylarının oluşturulmasını ve uçulan rotada, tüm varış ve kalkış yollarının engellenmemesini, böylece, havaalanı operasyonlarının, kesintisiz olarak yerine getirilmesini temin edecek şekilde gerçekleştirilmesini sağladı. Gösteri uçuşu, sürekli olarak, Hava Trafik Kontrol idaresi tarafından kontrol altında tutuldu, bir gözetleme radarı tarafından izlendi ve iletişimleri, herhangi bir danışma ya da talimat amaçlı olarak, çift yönlü telsiz ile sağlandı. Ayrıca, GCAA, rota belirleme, ayrılma, asgari hava koşulları, uçak kısıtlaması ve testleri de içeren, fazladan gereklerin de yerine getirilmesini mecbur kılarak, her taşın altına bakılmış olmasını sağladı”dedi.
Hassaslık planlaması ve koordinasyon
Kusursuz bir şekilde yerine getirilen uçuş gösterisi, normal bir görevlendirme gibi görünse de söz konusu misyon, uçuş düzenindeki karmaşıklık ve katılan hava taşıtlarının sayısının yüksekliği nedeni ile beş aydan fazla bir süredir planlanıyordu. Odak noktası öncelikle uçuş güvenliği olan, titiz teknik planlama ve koordinasyonda, dört havayolu şirketinin her biri ve birçok düzenleyici hissedar yer aldı.
Gösteri uçuşunun başarısının arkasında, her bir havayolu şirketinin pilotları ve uçuş operasyon müdürleri, BAE Genel Sivil Havacılık Kurumu (GCAA), UAE Savunma Bakanlığı, hava trafik kontrol çalışanları, Abu Dhabi Ulaştırma Bakanlığı ve diğer BAE Sivil Havacılık Kurumları gibi hissedarlar bulunuyordu.
Tüm hissedarlar; hava trafiği, fazla uçuş yapılan bölgeler, rota planlama, görüş ve potansiyel rüzgâr ve hava koşullarını hesaba katarak, uçuş düzenine yönelik, uygun alanları belirlemek üzere, bir arada çalışmalar gerçekleştirdi. Uçuş düzeni rotası, baştan başa, GCAA kontrolü altındaki Geçici Kısıtlanmış Alan içerisindeki, herhangi bir trafik akışına karşı korunmaya alındı. Her bir havayolu şirketinin, uçuş düzeni içerisindeki konumunun belirlenmesi için toplantılar gerçekleştirildi ve her uçağın, güvenli bir şekilde, planlanan konumlarını almaları için, hassas görsel referans noktaları belirlendi. Ayrıca, tüm pilotlar, sıkı uçuş simülasyonu uygulamalarına tabi tutuldular.
8 Kasım 2018 tarihinde, Al Fursan hava gösteri ekibi ile birlikte, uçuş düzeni pozisyonlarının, doğru bir şekilde işlemesini sağlamak üzere, deneme uçuşları gerçekleştirildi. ‘Zayed Yılı’ uçuş düzeni deneme uçuşlarında, uçuş düzeninin her bir detayının filme alınması için, iki helikopter ve Letonyalı Baltic Bees hava gösteri ekibinin Aero L-39 Albatross takip uçağı da yer aldı.
“Zayed Yılı,” BAE üzerinde kalıcı bir etki yaratmış olan Ekselans Şeyh Zayed’in anısına düzenlendi. İlham verici lider, zenginlik, kararlılık ve hoşgörüye dayalı bir vizyon yaratmıştı, bunlar BAE kültüründe ve tüm BAE havacılık organizasyonlarında, büyük ölçüde yer etmiş niteliklerdir.
Büyüleyici uçuş gösterisi videosu aşağıda.
Emirates hakkında:
Dünyanın en hızlı büyüyen havayolu şirketlerinden Emirates, bugüne kadar 500’ün üzerinde uluslararası ödül kazandı. Emirates, yolcularını altı kıtada, 85 ülkede 157 noktaya taşıyor. Emirates, İstanbul Atatürk ve İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanlarından haftada toplam 18 uçuş gerçekleştiriyor.

from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/2QaQkFX
via IFTTT
İGA’DAN BASIN AÇIKLAMASI İstanbul Havalimanı projesi yüklenicilerinden DSG İnşaat Limited şirketi ve İGA arasında 2015 yılından başlamak üzere çeşitli işlerin yapılması amacıyla sözleşme ve zeyilnameler imzalanmıştır. Sözleşme ilişkisi devam ederken ve özellikle 2017-2018 yıllarında DSG İnşaat, sözleşmede üstlendiği yükümlülükleri yerine getirmemeye, işçilerinin alacaklarını ve SGK prim ödemelerini aksatmaya başlamıştır. Bu anlamda tarafımızca firmaya defalarca uyarıda bulunulmuş, DSG’nin personel alacaklarını ve SGK primlerini ödemediği tespit edildiğinden personelinin mağduriyet yaşamaması adına, şirketimiz devreye girmiş ve işçilik alacakları ile işçilerin SGK primleri DSG nam ve hesabına, İGA tarafından ödenmiştir. DSG’nin şirketimize olan yüksek miktardaki borcunu ödememesi, personellerinin mağduriyetinin gün geçtikçe artması ve sözleşme ilişkisinin devam edemeyeceğinin anlaşılması, şirket aleyhinde alacaklısı tarafından yüksek meblağlı icra takibi başlatılması karşısında DSG’ye sözleşme ilişkisinin sonlandırılacağı, yazılı olarak bildirilmiştir. Bu süreçte İGA üst düzey yöneticileri tarafından DSG’nin şirket yetkilisi Kamil Ali TUSAVUL, şirketin Proje Müdürü Mehmet ERDOĞAN, şirketin İdari İşler Müdürü İbrahim KOÇAK ve işçi temsilcileri ile gerek yüz yüze gerekse de telekonferans yöntemiyle defalarca toplantı yapılmış ve çözüm aranmıştır. Bu görüşmelerde en öncelikli hedef, personelin herhangi bir mağduriyet yaşamasına neden olmadan süreci barışçıl bir yolla sonlandırmak olmuştur.Aynı amaçla şirketimizce 23.11.2018 tarihinde DSG yetkilerine yazılı olarak bildirim yapılmış, personel alacakları yönünden tüm işçilerin arabuluculuk görüşmelerine davet edildiği, Cumartesi ve Pazar günü görüşme yapmak için ilgililerin hazır bulunacağı kendilerine bildirilmiştir. Bu çerçevede; gerek firma yetkililerine gerekse işçi temsilcilerine birden fazla alternatif çözüm önerisi sunulmuştur. Şirket yetkililerinden herhangi bir dönüş olmadığından şirketimizce insiyatif alınarak işçi temsilcileri ile görüşmelere devam edilmiştir. Personele asıl işveren DSG tarafından henüz ödenmemiş bulunan, 2018/Kasım ayı bordro tutarlarının ödenmesi ve çıkışı yapılacak personeller için hak ettikleri oranda kıdem ve ihbar tazminatlarının İGA tarafından karşılanması önerisinde bulunulmuştur. Bu bağlamda, yaşanan durumun hassasiyetinin farkında olan İGA, konuyu uzlaşı yoluyla çözmek adına görüşme çabalarını sürdürmektedir. Öte yandan şehir dışından gelen ve dönecek olan işçilere gidene kadar kampta kalma ve yol harçlığı olarak bir tutar ödeme şeklinde tekliflerde bulunulmuştur. Teklifi kabul eden 45-50 kişilik bir grup kamptan kendi istekleri ile ayrılmıştır. Basında yer alan görüntülerde kamptan ayrılırken görünen kişiler, bu personellerdir. Bu anlamda tüm işlemler, işçi temsilcilerinin işçileri yönlendirmesi ile gerçekleşmiş, süreç tamamen tarafların karşılıklı uyum ve iradesi ile yürütülmüş, herhangi bir zorlama ve baskı olmamıştır. Dolayısıyla basında yer alan “şantiyeden atıldılar” şeklindeki bilgi ve görüntüler gerçeği yansıtmamaktadır. Konunun hassasiyeti dikkate alınarak yüksek özen çerçevesinde hareket edilmektedir. İGA olarak inşaatımızda çalışan her bir işçinin haklarının yanında olduğumuzun altını çizer kamuoyunun bilgisine saygı ile sunarız.
İstanbul Havalimanı projesi yüklenicilerinden DSG İnşaat Limited şirketi ve İGA arasında 2015 yılından başlamak üzere çeşitli işlerin yapılması amacıyla sözleşme ve zeyilnameler imzalanmıştır.
Sözleşme ilişkisi devam ederken ve özellikle 2017-2018 yıllarında DSG İnşaat, sözleşmede üstlendiği yükümlülükleri yerine getirmemeye, işçilerinin alacaklarını ve SGK prim ödemelerini aksatmaya başlamıştır. Bu anlamda tarafımızca firmaya defalarca uyarıda bulunulmuş, DSG’nin personel alacaklarını ve SGK primlerini ödemediği tespit edildiğinden personelinin mağduriyet yaşamaması adına, şirketimiz devreye girmiş ve işçilik alacakları ile işçilerin SGK primleri DSG nam ve hesabına, İGA tarafından ödenmiştir.
DSG’nin şirketimize olan yüksek miktardaki borcunu ödememesi, personellerinin mağduriyetinin gün geçtikçe artması ve sözleşme ilişkisinin devam edemeyeceğinin anlaşılması, şirket aleyhinde alacaklısı tarafından yüksek meblağlı icra takibi başlatılması karşısında DSG’ye sözleşme ilişkisinin sonlandırılacağı, yazılı olarak bildirilmiştir.
Bu süreçte İGA üst düzey yöneticileri tarafından DSG’nin şirket yetkilisi Kamil Ali TUSAVUL, şirketin Proje Müdürü Mehmet ERDOĞAN, şirketin İdari İşler Müdürü İbrahim KOÇAK ve işçi temsilcileri ile gerek yüz yüze gerekse de telekonferans yöntemiyle defalarca toplantı yapılmış ve çözüm aranmıştır. Bu görüşmelerde en öncelikli hedef, personelin herhangi bir mağduriyet yaşamasına neden olmadan süreci barışçıl bir yolla sonlandırmak olmuştur.Aynı amaçla şirketimizce 23.11.2018 tarihinde DSG yetkilerine yazılı olarak bildirim yapılmış, personel alacakları yönünden tüm işçilerin arabuluculuk görüşmelerine davet edildiği, Cumartesi ve Pazar günü görüşme yapmak için ilgililerin hazır bulunacağı kendilerine bildirilmiştir.
Bu çerçevede; gerek firma yetkililerine gerekse işçi temsilcilerine birden fazla alternatif çözüm önerisi sunulmuştur. Şirket yetkililerinden herhangi bir dönüş olmadığından şirketimizce insiyatif alınarak işçi temsilcileri ile görüşmelere devam edilmiştir.
Personele asıl işveren DSG tarafından henüz ödenmemiş bulunan, 2018/Kasım ayı bordro tutarlarının ödenmesi ve çıkışı yapılacak personeller için hak ettikleri oranda kıdem ve ihbar tazminatlarının İGA tarafından karşılanması önerisinde bulunulmuştur. Bu bağlamda, yaşanan durumun hassasiyetinin farkında olan İGA, konuyu uzlaşı yoluyla çözmek adına görüşme çabalarını sürdürmektedir.
Öte yandan şehir dışından gelen ve dönecek olan işçilere gidene kadar kampta kalma ve yol harçlığı olarak bir tutar ödeme şeklinde tekliflerde bulunulmuştur. Teklifi kabul eden 45-50 kişilik bir grup kamptan kendi istekleri ile ayrılmıştır. Basında yer alan görüntülerde kamptan ayrılırken görünen kişiler, bu personellerdir.
Bu anlamda tüm işlemler, işçi temsilcilerinin işçileri yönlendirmesi ile gerçekleşmiş, süreç tamamen tarafların karşılıklı uyum ve iradesi ile yürütülmüş, herhangi bir zorlama ve baskı olmamıştır. Dolayısıyla basında yer alan “şantiyeden atıldılar” şeklindeki bilgi ve görüntüler gerçeği yansıtmamaktadır.
Konunun hassasiyeti dikkate alınarak yüksek özen çerçevesinde hareket edilmektedir. İGA olarak inşaatımızda çalışan her bir işçinin haklarının yanında olduğumuzun altını çizer kamuoyunun bilgisine saygı ile sunarız.

from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/2RyZ05r
via IFTTT