12 Eylül 2018 Çarşamba

Yeni Havalimanına Yeni Üniformalar Türk Hava Yolları yeni kabin üniformaları ile gökyüzüne stil imzası atıyor. Dünyanın en fazla ülkesine uçan Türk Hava Yolları, başarıyla geçen 85 yılını kutlarken yeni üniforma tasarımları ile şıklık ve işlevselliği bir araya getiriyor. Yeni üniformalar, bayrak taşıyıcı havayolunun “yeni evi” olacak İstanbul Yeni Havalimanı’nın açılmasının ardından yolcularıyla buluşacak. Türk kültüründeki birçok klasik detaydan esinlenilerek ortaya çıkarılan yeni üniformaların tasarımı, Milano merkezli modacı Ettore Bilotta’ya ait. Türk Hava Yolları’na özel tasarlanan koleksiyondaki kumaş ve aksesuarların detaylarında yer alan “FLOW/AKIŞ” deseni, yerel zanaatkârların elinden çıkmış cam eşyalarda, seramiklerde ve yine hat sanatında çokça kullanılan klasik kıvrımların modern dokunuşlarla birleştirilmesi sonucunda oluşturuldu. İstanbul Boğazı’ndaki akış ve hareketlerden de esinlenilen “FLOW/ AKIŞ” deseni aynı zamanda, Doğu ile Batı’nın kesişme noktası olan İstanbul’un sahip olduğu dinamik enerjiyi de sembolize ediyor. Şapka, eldiven, elbise, çanta ve çeşitli aksesuarlardan oluşan yeni kabin üniformalarına renk olarak bayrak kırmızısı ve antrasit gri renkleri hâkim. Bu projeye ait bir diğer önemli detay ise; bütünsel bir marka deneyimi yaşatmak adına kabin, kokpit, yer hizmetleri personeli ve uçan şef üniformalarının tek bir tasarım altında hayat bulması oldu. Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı M. İlker Aycı yeni üniformalar ile ilgili yaptığı açıklamada; “Türk Hava Yolları olarak, zarif tasarımlar ile kullanımdaki pratik detayları ustaca birleştiren önemli ve başarılı isimlerle iş birliği yapmak bize büyük heyecan veriyor. Türk tasarım ve kültürünün geleneksel öğelerini muhafaza eden yeni üniformalarımız, markamız gibi kusursuz ve profesyonel bir duruşa sahip. Hep vadettiğimiz gibi, yeni evimiz İstanbul Yeni Havalimanı’nın açılışı ile birlikte bizimle seyahati deneyimleyen tüm misafirlerimize geleneksel yapıtaşlarımızı en modern hali ile sunuyor olacağız.” dedi. Markanın yeni kabin üniformalarının tasarımcısı Ettore Bilotta ise; “Türk Hava Yolları için tasarımlarımı oluşturmaya başladığımda aklıma ilk gelen ve bana ilham veren şey İstanbul’du. Bu şehir, yüzyıllar boyunca sanata ve medeniyete ev sahipliği yapmış, pek çok kültürün ortak mirası diyebileceğimiz eşine az rastlanır bir zenginliği barındırıyor. Özel ilgim olan Türk Çinileri ve hat sanatının izlerini özellikle fular ve kravatlarda hissettirmek istedim.” dedi. Farklı iklimlerde gerçekleştirilen uzun menzilli uçuşlarda sıkı testlerden geçirilen koleksiyonunun fotoğraf çekimleri ise dünyaca ünlü İngiliz fotoğraf sanatçısı Miles Aldridge tarafından yakın zamanda İstanbul’un önemli noktalarında gerçekleştirildi. Koleksiyon çekimlerinde, titiz bir yaklaşımla “duygular ve hikâyeleri” birleştirme konusundaki yeteneğini kullanan Miles Aldridge, üniformaların parlak ve farklı karelerinden oluşan estetik bir seçki oluşturmak adına İstanbul’un farklı köşelerinden yararlandı. Tarihi ve kültürel zenginlikleriyle iki kıtaya yayılan şehir, üniformalar için muhteşem bir arka plan sundu. Usta fotoğrafçı Aldridge; “Üniformaları gördüğüm zaman çok heyecanlandım, özel tasarımın altın devrini yaşadığı 1950’leri anımsattılar bana, fakat çok çağdaş bir dokunuşla… Her zaman geçmişe atıfta bulunan ama daima şimdiden izler taşıyan işlerimle çok benzettiğim bu kreasyonu oldukça etkileyici buldum.” ifadeleriyle tasarımlara yönelik düşüncelerini paylaştı. Türk Hava Yolları’nın yeni kabin kreasyonuna ait yüksek çözünürlüklü görseller; https://mab.to/mSyfoeeNV linki üzerinden indirilebilir.     Türk Hava Yolları A.O. Basın Müşavirliği  

Türk Hava Yolları yeni kabin üniformaları ile gökyüzüne stil imzası atıyor.

Dünyanın en fazla ülkesine uçan Türk Hava Yolları, başarıyla geçen 85 yılını kutlarken yeni üniforma tasarımları ile şıklık ve işlevselliği bir araya getiriyor. Yeni üniformalar, bayrak taşıyıcı havayolunun “yeni evi” olacak İstanbul Yeni Havalimanı’nın açılmasının ardından yolcularıyla buluşacak.

Türk kültüründeki birçok klasik detaydan esinlenilerek ortaya çıkarılan yeni üniformaların tasarımı, Milano merkezli modacı Ettore Bilotta’ya ait. Türk Hava Yolları’na özel tasarlanan koleksiyondaki kumaş ve aksesuarların detaylarında yer alan “FLOW/AKIŞ” deseni, yerel zanaatkârların elinden çıkmış cam eşyalarda, seramiklerde ve yine hat sanatında çokça kullanılan klasik kıvrımların modern dokunuşlarla birleştirilmesi sonucunda oluşturuldu. İstanbul Boğazı’ndaki akış ve hareketlerden de esinlenilen “FLOW/ AKIŞ” deseni aynı zamanda, Doğu ile Batı’nın kesişme noktası olan İstanbul’un sahip olduğu dinamik enerjiyi de sembolize ediyor.

Şapka, eldiven, elbise, çanta ve çeşitli aksesuarlardan oluşan yeni kabin üniformalarına renk olarak bayrak kırmızısı ve antrasit gri renkleri hâkim. Bu projeye ait bir diğer önemli detay ise; bütünsel bir marka deneyimi yaşatmak adına kabin, kokpit, yer hizmetleri personeli ve uçan şef üniformalarının tek bir tasarım altında hayat bulması oldu.

Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı M. İlker Aycı yeni üniformalar ile ilgili yaptığı açıklamada; “Türk Hava Yolları olarak, zarif tasarımlar ile kullanımdaki pratik detayları ustaca birleştiren önemli ve başarılı isimlerle iş birliği yapmak bize büyük heyecan veriyor. Türk tasarım ve kültürünün geleneksel öğelerini muhafaza eden yeni üniformalarımız, markamız gibi kusursuz ve profesyonel bir duruşa sahip. Hep vadettiğimiz gibi, yeni evimiz İstanbul Yeni Havalimanı’nın açılışı ile birlikte bizimle seyahati deneyimleyen tüm misafirlerimize geleneksel yapıtaşlarımızı en modern hali ile sunuyor olacağız.” dedi.

Markanın yeni kabin üniformalarının tasarımcısı Ettore Bilotta ise; “Türk Hava Yolları için tasarımlarımı oluşturmaya başladığımda aklıma ilk gelen ve bana ilham veren şey İstanbul’du. Bu şehir, yüzyıllar boyunca sanata ve medeniyete ev sahipliği yapmış, pek çok kültürün ortak mirası diyebileceğimiz eşine az rastlanır bir zenginliği barındırıyor. Özel ilgim olan Türk Çinileri ve hat sanatının izlerini özellikle fular ve kravatlarda hissettirmek istedim.” dedi.

Farklı iklimlerde gerçekleştirilen uzun menzilli uçuşlarda sıkı testlerden geçirilen koleksiyonunun fotoğraf çekimleri ise dünyaca ünlü İngiliz fotoğraf sanatçısı Miles Aldridge tarafından yakın zamanda İstanbul’un önemli noktalarında gerçekleştirildi.

Koleksiyon çekimlerinde, titiz bir yaklaşımla “duygular ve hikâyeleri” birleştirme konusundaki yeteneğini kullanan Miles Aldridge, üniformaların parlak ve farklı karelerinden oluşan estetik bir seçki oluşturmak adına İstanbul’un farklı köşelerinden yararlandı. Tarihi ve kültürel zenginlikleriyle iki kıtaya yayılan şehir, üniformalar için muhteşem bir arka plan sundu. Usta fotoğrafçı Aldridge; “Üniformaları gördüğüm zaman çok heyecanlandım, özel tasarımın altın devrini yaşadığı 1950’leri anımsattılar bana, fakat çok çağdaş bir dokunuşla… Her zaman geçmişe atıfta bulunan ama daima şimdiden izler taşıyan işlerimle çok benzettiğim bu kreasyonu oldukça etkileyici buldum.” ifadeleriyle tasarımlara yönelik düşüncelerini paylaştı.

Türk Hava Yolları’nın yeni kabin kreasyonuna ait yüksek çözünürlüklü görseller; https://mab.to/mSyfoeeNV linki üzerinden indirilebilir.

 

 

Türk Hava Yolları A.O.

Basın Müşavirliği

 



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/2x6XTC2
via IFTTT

9 bin yolcu,18 bin bavul ve 10 gerçek uçak ile denemeler başlıyor Yeni Havalimanı’nda taşınma için, 9 bin kişi ve 10 gerçek uçak ile deneme yapılacak 29 Ekim 2018’de dünyanın en büyük çaplı havalimanı taşınmasının gerçekleştirileceği İstanbul Yeni Havalimanı’nda hazırlıklar için sona geliniyor. Kusursuz bir taşıma operasyonu için her detayı düşündüklerini belirten İGA Havalimanı İşletmesi İcra Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü H. Kadri Samsunlu: “Operasyona hazırlık noktasında önümüzdeki bir ay içinde 3 büyük deneme gerçekleştireceğiz. Toplam, 9 bin kişi ve 10 gerçek uçak kullanacağız. Daha önce yapılmamış çapta bir taşınmaya şahit olacağız. Bu birikim ve tecrübeyle bu işi en iyi Türkler yapar dedirtebiliriz.” dedi.   Dünya havacılığının kalbi olmaya hazırlanan İstanbul Yeni Havalimanı’nda operasyona geçmek için sayılı günler kaldı. Havacılık sektöründe Operasyonel Hazırlık ve Havalimanı Taşınması adı verilen, ORAT (Operational Readiness and Airport Transfer) sürecinde eğitimler devam ediyor.   ORAT’la ilgili son bilgileri paylaşan İGA Havalimanı İşletmesi İcra Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü H. Kadri Samsunlu, havalimanını 29 Ekim’de açmak için çalışmaların tüm hızla plan ve programa uygun olarak, devam ettiğini belirterek; “İstanbul Yeni Havalimanı’na yapılacak olan taşınma bugüne kadar dünyada yapılan en büyük havalimanı taşınması olacak. Dünyada 45 km uzaklığa taşınmış başka bir havalimanı yok. Yeni Havalimanı’na gerçekleşecek taşınma süreci ile ilgili 2016 yılından bu yana çalışmalarımızı büyük bir titizlikle yürütüyoruz. Geldiğimiz aşamada operasyona hazırlık sürecinde başta THY olmak üzere havayolları, yer hizmetleri ve diğer paydaşlarımıza havalimanına alışabilmeleri için verdiğimiz eğitimleri tamamladık.” diye konuştu.   Türk ekip ve yabancı danışmanlar 2 yıldır çalışıyor!   ORAT Projesi’nde Kopenhag ve İncheon Havalimanı’ndan Kasım 2016’dan bu yana danışmanlık alındıklarını söyleyen Genel Müdür Kadri Samsunlu, hepsi havalimanı, havayolu, handling vb. havacılık deneyimine sahip ORAT ekibinde; 8 danışman, 60 kişilik ekip ve 100 operasyon personelinin görev yaptığını açıkladı.   Samsunlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’nin büyüme potansiyelini ve gücünü yansıtan, havacılık tarihinde yeni bir sayfa açacak bir havalimanına geçiş yapılacak. Biz İstanbul Yeni Havalimanı’na taşınma sürecimiz için tüm hazırlıklarımızı tamamladık. Özellikle ORAT’taki ilk bölüm Operasyona Hazırlık kısmında çok ciddi ilerleme sağladık. Önümüzdeki bir ay içerisinde 3 büyük deneme yapacağız. 102 adet farklı konu ve olay üzerinden senaryolarımıza çalışıyoruz.”   İstanbul Yeni Havalimanı’nın isim konusu Yönetim Kurulu üyelerimizin dünya genelinde yaptıkları araştırma çalışmaları ile ilgili mercilerle yapılacak değerlendirmeler sonucu alınacak kararla belirlenecek.   Bin, üç bin ve beş bin kişilik denemeler yapılacak! 9 bin yolcu,18 bin bavul ve 10 gerçek uçak!   İstanbul Yeni Havalimanı’nda ORAT süreci 2016 yılında başladı. 4 aşamadan oluşan ORAT sürecinin eğitim bölümünde DHMİ Genel Müdürlüğü önderliğinde THY, HAVAŞ, ÇELEBİ ve TGS Yer Hizmetleri yöneticileri ve çalışanları ile havalimanında hizmet verecek diğer paydaş firmaların çalışanlarına; 27 bin 522 adet sınıf eğitimi, 28 bin 225 adet saha eğitimi verildi. ORAT akışında sınıf ve saha eğitimlerinin ardından deneme süreçleri geliyor. 31 Mayıs tarihinden bu yana yapılan deneme operasyonlarında 46 senaryo denendi. Bu senaryolar; açılış öncesi kalan dönemde bin, üç bin ve beş bin kişinin katılımıyla çok farklı olaylar yaşanmış gibi gerçek testler yapılarak denenecek.   Deneme Operasyonu (Eylül ayı son haftası): 1000 sahte yolcu, 2 bin bagaj, Operasyonel paydaşlar ve Kamu Kurumları’na ait yaklaşık 800 personel, 2 adet gerçek uçak (THY), 50 Yer Hizmet Ekipmanı ile gerçekleştirilecek.   Deneme Operasyonu (Ekim ilk Haftası): 3 bin sahte yolcu, 6 bin sahte bagaj, Operasyonel paydaşlar ve Kamu Kurumları’na ait yaklaşık 1000 personel, 3 adet gerçek uçak, 150 Yer Hizmet Ekipmanı ile planlanmaktadır.   Deneme Operasyonu (Ekim İkinci Haftası): 5 bin sahte yolcu, 10 bin sahte bagaj, İGA, Operasyonel paydaşlar ve Kamu Kurumları’na ait yaklaşık 1000 personel, 5 adet gerçek uçak, 200 Yer Hizmet Ekipmanı ile planlanmaktadır.   Denemelerde, sözde yolcuların havalimanlarına girerek bagajlarını teslim etmesi ve biniş kartlarıyla uçağa yönlendirilmesi, seçilen koltuğun değişimi ve yeniden bilet basımı, transfer yolcuların yönlendirme tabelalarıyla yeni uçuş kapısını bulması, bagajların zamanında uçağa ve yolcuya teslim edilmesi ve daha pek çok senaryoyu kapsıyor. Denemeler esnasında havalimanının içerisinde bulunan sistemlerin arızalanması halinde uygulanacak olağanüstü durum planları da test ediliyor.   Bilişim sisteminin alt yapısı açılışa hazır!   IT kapsamında ise yapısal fiber ve bakır kablolama, kablosuz network, fiziksek güvenlik sistemi, uçuş bilgi sistemi, terminal yönetim sistemi, check-in ve boarding sistemleri, kurumsal kaynak planlama, havalimanı operasyonel kontrol merkezi, bagaj eşleştirme, ayırma ve lokal kalkış kontrol sistemlerinin operasyonel hazırlıkları da devam ediyor.  

Yeni Havalimanı’nda taşınma için, 9 bin kişi ve 10 gerçek uçak ile deneme yapılacak

29 Ekim 2018’de dünyanın en büyük çaplı havalimanı taşınmasının gerçekleştirileceği İstanbul Yeni Havalimanı’nda hazırlıklar için sona geliniyor. Kusursuz bir taşıma operasyonu için her detayı düşündüklerini belirten İGA Havalimanı İşletmesi İcra Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü H. Kadri Samsunlu: “Operasyona hazırlık noktasında önümüzdeki bir ay içinde 3 büyük deneme gerçekleştireceğiz. Toplam, 9 bin kişi ve 10 gerçek uçak kullanacağız. Daha önce yapılmamış çapta bir taşınmaya şahit olacağız. Bu birikim ve tecrübeyle bu işi en iyi Türkler yapar dedirtebiliriz.” dedi.

 

Dünya havacılığının kalbi olmaya hazırlanan İstanbul Yeni Havalimanı’nda operasyona geçmek için sayılı günler kaldı. Havacılık sektöründe Operasyonel Hazırlık ve Havalimanı Taşınması adı verilen, ORAT (Operational Readiness and Airport Transfer) sürecinde eğitimler devam ediyor.

 

ORAT’la ilgili son bilgileri paylaşan İGA Havalimanı İşletmesi İcra Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü H. Kadri Samsunlu, havalimanını 29 Ekim’de açmak için çalışmaların tüm hızla plan ve programa uygun olarak, devam ettiğini belirterek; “İstanbul Yeni Havalimanı’na yapılacak olan taşınma bugüne kadar dünyada yapılan en büyük havalimanı taşınması olacak. Dünyada 45 km uzaklığa taşınmış başka bir havalimanı yok. Yeni Havalimanı’na gerçekleşecek taşınma süreci ile ilgili 2016 yılından bu yana çalışmalarımızı büyük bir titizlikle yürütüyoruz. Geldiğimiz aşamada operasyona hazırlık sürecinde başta THY olmak üzere havayolları, yer hizmetleri ve diğer paydaşlarımıza havalimanına alışabilmeleri için verdiğimiz eğitimleri tamamladık.” diye konuştu.

 

Türk ekip ve yabancı danışmanlar 2 yıldır çalışıyor!

 

ORAT Projesi’nde Kopenhag ve İncheon Havalimanı’ndan Kasım 2016’dan bu yana danışmanlık alındıklarını söyleyen Genel Müdür Kadri Samsunlu, hepsi havalimanı, havayolu, handling vb. havacılık deneyimine sahip ORAT ekibinde; 8 danışman, 60 kişilik ekip ve 100 operasyon personelinin görev yaptığını açıkladı.

 

Samsunlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’nin büyüme potansiyelini ve gücünü yansıtan, havacılık tarihinde yeni bir sayfa açacak bir havalimanına geçiş yapılacak. Biz İstanbul Yeni Havalimanı’na taşınma sürecimiz için tüm hazırlıklarımızı tamamladık. Özellikle ORAT’taki ilk bölüm Operasyona Hazırlık kısmında çok ciddi ilerleme sağladık. Önümüzdeki bir ay içerisinde 3 büyük deneme yapacağız. 102 adet farklı konu ve olay üzerinden senaryolarımıza çalışıyoruz.”

 

İstanbul Yeni Havalimanı’nın isim konusu Yönetim Kurulu üyelerimizin dünya genelinde yaptıkları araştırma çalışmaları ile ilgili mercilerle yapılacak değerlendirmeler sonucu alınacak kararla belirlenecek.

 

Bin, üç bin ve beş bin kişilik denemeler yapılacak!

9 bin yolcu,18 bin bavul ve 10 gerçek uçak!

 

İstanbul Yeni Havalimanı’nda ORAT süreci 2016 yılında başladı. 4 aşamadan oluşan ORAT sürecinin eğitim bölümünde DHMİ Genel Müdürlüğü önderliğinde THY, HAVAŞ, ÇELEBİ ve TGS Yer Hizmetleri yöneticileri ve çalışanları ile havalimanında hizmet verecek diğer paydaş firmaların çalışanlarına; 27 bin 522 adet sınıf eğitimi, 28 bin 225 adet saha eğitimi verildi. ORAT akışında sınıf ve saha eğitimlerinin ardından deneme süreçleri geliyor. 31 Mayıs tarihinden bu yana yapılan deneme operasyonlarında 46 senaryo denendi. Bu senaryolar; açılış öncesi kalan dönemde bin, üç bin ve beş bin kişinin katılımıyla çok farklı olaylar yaşanmış gibi gerçek testler yapılarak denenecek.

 

  1. Deneme Operasyonu (Eylül ayı son haftası): 1000 sahte yolcu, 2 bin bagaj, Operasyonel paydaşlar ve Kamu Kurumları’na ait yaklaşık 800 personel, 2 adet gerçek uçak (THY), 50 Yer Hizmet Ekipmanı ile gerçekleştirilecek.

 

  1. Deneme Operasyonu (Ekim ilk Haftası): 3 bin sahte yolcu, 6 bin sahte bagaj, Operasyonel paydaşlar ve Kamu Kurumları’na ait yaklaşık 1000 personel, 3 adet gerçek uçak, 150 Yer Hizmet Ekipmanı ile planlanmaktadır.

 

  1. Deneme Operasyonu (Ekim İkinci Haftası): 5 bin sahte yolcu, 10 bin sahte bagaj, İGA, Operasyonel paydaşlar ve Kamu Kurumları’na ait yaklaşık 1000 personel, 5 adet gerçek uçak, 200 Yer Hizmet Ekipmanı ile planlanmaktadır.

 

Denemelerde, sözde yolcuların havalimanlarına girerek bagajlarını teslim etmesi ve biniş kartlarıyla uçağa yönlendirilmesi, seçilen koltuğun değişimi ve yeniden bilet basımı, transfer yolcuların yönlendirme tabelalarıyla yeni uçuş kapısını bulması, bagajların zamanında uçağa ve yolcuya teslim edilmesi ve daha pek çok senaryoyu kapsıyor. Denemeler esnasında havalimanının içerisinde bulunan sistemlerin arızalanması halinde uygulanacak olağanüstü durum planları da test ediliyor.

 

Bilişim sisteminin alt yapısı açılışa hazır!

 

IT kapsamında ise yapısal fiber ve bakır kablolama, kablosuz network, fiziksek güvenlik sistemi, uçuş bilgi sistemi, terminal yönetim sistemi, check-in ve boarding sistemleri, kurumsal kaynak planlama, havalimanı operasyonel kontrol merkezi, bagaj eşleştirme, ayırma ve lokal kalkış kontrol sistemlerinin operasyonel hazırlıkları da devam ediyor.

 



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/2p32IYq
via IFTTT

9 bin yolcu,18 bin bavul ve 10 gerçek uçak ile denemeler başlıyor


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/2p32IYq

11 Eylül 2018 Salı

THY’den dünyadaki mağdur topluluklara yardım eli


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/2CMCDa1

THY’den dünyadaki mağdur topluluklara yardım eli Türk Hava Yolları ve IOM arasında yeni bir iş birliği anlaşmasına imza atıldı.     Yolcuları için dünyada ulaşılmadık nokta bırakmamak adına uçuş ağı, filosu ve aktif olduğu tüm faaliyet alanlarında proaktif bir yaklaşımla hareket eden Türk Hava Yolları, ana faaliyet kollarının yanı sıra dünya genelinde sergilediği sosyal sorumluluk bilinci ile de bu alandaki öncü pozisyonunu korumayı  sürdürüyor.   Türk Hava Yolları bu kez de, yasal göç seçeneklerinin desteklenmesi, gönüllü geri dönüşlere yardım, göçmen sağlığı, para transferi ve mültecilerin yeni bir ülkeye yerleştirilmesi gibi alanlarda Birleşmiş Milletler (UN) bünyesinde faaliyet gösteren Uluslararası Göç Örgütü (International Organization for Migration- IOM) ile güvenli ve düzenli göçün desteklenmesi amacıyla uzun vadeli bir ortaklığa imza attı.   IOM’un Cenevre’deki merkezinde, IOM Genel Direktörü William Swing ve Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı M. İlker Aycı tarafından dün imza altına alınan anlaşma ile söz konusu iş birliği başlangıçta, dünya genelindeki göçmenlere sunulan hizmetler hakkındaki uygulanabilir/ pratik bilgileri telekomünikasyon teknolojisinin yaygın kullanımı üzerinden sağlayan ‘göç uygulaması’; ‘MigApp’ üzerinde yoğunlaşıyor.   İmza töreninde anlaşmaya ilişkin yorumlarını paylaşan IOM Genel Direktörü William Swing; “Anlaşma, hem Türk Hava Yolları’nın global ölçekte sahip olduğu sosyal sorumluluk şuuru, hem de bizim IOM olarak göçmenler ve mültecilere ilişkin icra ettiğimiz taahhütler bağlamında bir dizi imkân yaratıyor. Bu önemli iş birliği aynı zamanda, göçmenlerin bilgilendirilmesi, göçmen haklarının teşvik edilmesi, havayolu yetkililerinin günümüzün en korkunç suçlarından bir olan insan kaçakçılığı ve ticaretine karşı duyarlı hale getirilmesi için eğitim anlamında çok daha fazla şey yapabilmemize olanak sağlayacak ideal bir ortaklık. ”dedi.   Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı, M. İlker Aycı ise; “Bugün dünyadaki mağdur topluluklara yardım eli uzatarak, küresel sosyal sorumlulukta lider ve örnek ülke olan Türkiye’nin ulusal bayrak taşıyıcısı olarak IOM ile mevcut iş birliğimizi güçlendirmekten dolayı büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Bu anlaşma sayesinde, Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nde öngördüğü özgürce ve yasal olarak seyahat etme ve birlikte barış içinde yaşama fikirlerini, ayakları yere basan, sağlam formüllerle teşvik etmeyi amaçlıyoruz.” şeklinde görüş bildirdi.   Söz konusu anlaşma ile göçmen ticaretinin önlenmesi ve sınır ötesi destek ve dokümantasyon konularında Türk Hava Yolları çalışanlarının ve ortaklarının olası eğitimi de dâhil olmak üzere, menşe ülkelerdeki güvenli seyahat unsuruna ilişkin bilinçlendirme kampanyalarında daha etkin bir iş birliği hedeflenmekte.   IOM ve Türk Hava Yolları tarafından gelecekte uygulamaya alınacak diğer iş birliği projeleri kapsamında, seyahat sağlık yardımı/ hareket öncesi sağlık taraması hizmetleri de dâhil olmak üzere göçmen sağlığı konusunda farklı çalışmalara da imza atılacak. Türk Hava Yolları’nın ayrıca, IOM’un 870 filmlik sunumunu içeren ve Kasım-Aralık 2018’de 100’ün üzerinde ülkede gösterime girecek, bu yılki ‘Küresel Göç Film Festivali’ne de destek vermesi bekleniyor.   Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ile örtüşen bu anlaşma, daha güvenli ve düzenli bir göç ihtiyacını benimsiyor. Anlaşma, menşe (çıkış noktası), transit ve varış ülkelerindeki birey ve toplulukların karşılaştığı risk ve zorlukları ele alırken, gelecekte Küresel Göç Yasası’nın bir parçası olarak, göçün genel faydalarını optimize etmek adına iş birlikçi bir yaklaşıma duyulan gerekliliğin altını çiziyor.   Aralık 2017’de IOM’un dijital hareketliliğe geçişinin bir parçası olarak uygulamaya alınan MigApp; göçmenlere vize, sağlık ve seyahat yönetmelikleri, çatışma veya doğal afetlerden kaynaklanan küresel olaylara karşı uyarılar ve insan ticareti ile ilgili dünya genelindeki danışma hatlarına ilişkin İngilizce bilgi sağlayarak, günümüzde göçle ilgili dolaşımda olan yoğun bilgi kirliliği karşısında mücadele vermeyi amaçlıyor. Uygulamanın 2018 Mayıs güncellemesi ayrıca, Fransızca, İspanyolca ve Arapça dil seçeneklerini de kapsıyor.   MigApp kullanımıyla örneğin Güney Afrika, Nepal, Pakistan ve Mısır’dan İngiltere, Avustralya, Kanada ve Amerika Birleşik Devletleri’ne seyahat eden ve otomatik ödeme yapan göçmenler tıbbi randevularını artık bu uygulama üzerinden rezerve edebiliyorlar.   Göçle ilgili yeni bilgi ve hizmetlerin https://www.iom.int/migapp platformunda güncellendiği MigApp, İsviçre Kalkınma ve İş birliği Ajansı (SDC) tarafından sağlanan mali destek sayesinde geliştirilmiştir.

Türk Hava Yolları ve IOM arasında yeni bir iş birliği anlaşmasına imza atıldı.

 

 

Yolcuları için dünyada ulaşılmadık nokta bırakmamak adına uçuş ağı, filosu ve aktif olduğu tüm faaliyet alanlarında proaktif bir yaklaşımla hareket eden Türk Hava Yolları, ana faaliyet kollarının yanı sıra dünya genelinde sergilediği sosyal sorumluluk bilinci ile de bu alandaki öncü pozisyonunu korumayı  sürdürüyor.

 

Türk Hava Yolları bu kez de, yasal göç seçeneklerinin desteklenmesi, gönüllü geri dönüşlere yardım, göçmen sağlığı, para transferi ve mültecilerin yeni bir ülkeye yerleştirilmesi gibi alanlarda Birleşmiş Milletler (UN) bünyesinde faaliyet gösteren Uluslararası Göç Örgütü (International Organization for Migration- IOM) ile güvenli ve düzenli göçün desteklenmesi amacıyla uzun vadeli bir ortaklığa imza attı.

 

IOM’un Cenevre’deki merkezinde, IOM Genel Direktörü William Swing ve Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı M. İlker Aycı tarafından dün imza altına alınan anlaşma ile söz konusu iş birliği başlangıçta, dünya genelindeki göçmenlere sunulan hizmetler hakkındaki uygulanabilir/ pratik bilgileri telekomünikasyon teknolojisinin yaygın kullanımı üzerinden sağlayan ‘göç uygulaması’; ‘MigApp’ üzerinde yoğunlaşıyor.

 

İmza töreninde anlaşmaya ilişkin yorumlarını paylaşan IOM Genel Direktörü William Swing; “Anlaşma, hem Türk Hava Yolları’nın global ölçekte sahip olduğu sosyal sorumluluk şuuru, hem de bizim IOM olarak göçmenler ve mültecilere ilişkin icra ettiğimiz taahhütler bağlamında bir dizi imkân yaratıyor. Bu önemli iş birliği aynı zamanda, göçmenlerin bilgilendirilmesi, göçmen haklarının teşvik edilmesi, havayolu yetkililerinin günümüzün en korkunç suçlarından bir olan insan kaçakçılığı ve ticaretine karşı duyarlı hale getirilmesi için eğitim anlamında çok daha fazla şey yapabilmemize olanak sağlayacak ideal bir ortaklık. ”dedi.

 

Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı, M. İlker Aycı ise; “Bugün dünyadaki mağdur topluluklara yardım eli uzatarak, küresel sosyal sorumlulukta lider ve örnek ülke olan Türkiye’nin ulusal bayrak taşıyıcısı olarak IOM ile mevcut iş birliğimizi güçlendirmekten dolayı büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Bu anlaşma sayesinde, Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nde öngördüğü özgürce ve yasal olarak seyahat etme ve birlikte barış içinde yaşama fikirlerini, ayakları yere basan, sağlam formüllerle teşvik etmeyi amaçlıyoruz.” şeklinde görüş bildirdi.

 

Söz konusu anlaşma ile göçmen ticaretinin önlenmesi ve sınır ötesi destek ve dokümantasyon konularında Türk Hava Yolları çalışanlarının ve ortaklarının olası eğitimi de dâhil olmak üzere, menşe ülkelerdeki güvenli seyahat unsuruna ilişkin bilinçlendirme kampanyalarında daha etkin bir iş birliği hedeflenmekte.

 

IOM ve Türk Hava Yolları tarafından gelecekte uygulamaya alınacak diğer iş birliği projeleri kapsamında, seyahat sağlık yardımı/ hareket öncesi sağlık taraması hizmetleri de dâhil olmak üzere göçmen sağlığı konusunda farklı çalışmalara da imza atılacak. Türk Hava Yolları’nın ayrıca, IOM’un 870 filmlik sunumunu içeren ve Kasım-Aralık 2018’de 100’ün üzerinde ülkede gösterime girecek, bu yılki ‘Küresel Göç Film Festivali’ne de destek vermesi bekleniyor.

 

Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ile örtüşen bu anlaşma, daha güvenli ve düzenli bir göç ihtiyacını benimsiyor. Anlaşma, menşe (çıkış noktası), transit ve varış ülkelerindeki birey ve toplulukların karşılaştığı risk ve zorlukları ele alırken, gelecekte Küresel Göç Yasası’nın bir parçası olarak, göçün genel faydalarını optimize etmek adına iş birlikçi bir yaklaşıma duyulan gerekliliğin altını çiziyor.

 

Aralık 2017’de IOM’un dijital hareketliliğe geçişinin bir parçası olarak uygulamaya alınan MigApp; göçmenlere vize, sağlık ve seyahat yönetmelikleri, çatışma veya doğal afetlerden kaynaklanan küresel olaylara karşı uyarılar ve insan ticareti ile ilgili dünya genelindeki danışma hatlarına ilişkin İngilizce bilgi sağlayarak, günümüzde göçle ilgili dolaşımda olan yoğun bilgi kirliliği karşısında mücadele vermeyi amaçlıyor. Uygulamanın 2018 Mayıs güncellemesi ayrıca, Fransızca, İspanyolca ve Arapça dil seçeneklerini de kapsıyor.

 

MigApp kullanımıyla örneğin Güney Afrika, Nepal, Pakistan ve Mısır’dan İngiltere, Avustralya, Kanada ve Amerika Birleşik Devletleri’ne seyahat eden ve otomatik ödeme yapan göçmenler tıbbi randevularını artık bu uygulama üzerinden rezerve edebiliyorlar.

 

Göçle ilgili yeni bilgi ve hizmetlerin https://www.iom.int/migapp platformunda güncellendiği MigApp, İsviçre Kalkınma ve İş birliği Ajansı (SDC) tarafından sağlanan mali destek sayesinde geliştirilmiştir.



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/2CMCDa1
via IFTTT

10 Eylül 2018 Pazartesi

AIR CANADA YOLCULARI VERİ SIZINTISIYLA SARSILDI HACKERLER BU SEFER HAVAYOLU ŞİRKETİNİN MOBİL UYGULAMASINI HEDEF ALDI 20.000 AIR CANADA KULLANICISININ VERİLERİ ELE GEÇİRİLDİ AIR CANADA YOLCULARI VERİ SIZINTISIYLA SARSILDI Hackerlerin son kurbanı olan Kanadalı havayolu şirketi Air Canada, mobil uygulamasındaki bir açık kullanılarak gerçekleştirilen veri sızıntısı nedeniyle ciddi bir güvenlik kriziyle karşı karşıya. 1,7 milyon kullanıcıya ait verilerin yer aldığı sunucuya erişen hackerlerin, 20.000 kullanıcı verisini ele geçirdiği düşünülüyor. Dünyada 500 milyondan fazla kullanıcıyı koruyan Bitdefender Antivirüs, veri sızıntısına uğrayarak itibar, para ve müşteri kaybına uğramamaları için şirketleri uyarıyor. Kanadalı havayolu şirketi Air Canada, 1,7 milyon kullanıcıya hizmet verdiği mobil uygulamasındaki bir güvenlik açığı nedeniyle veri sızıntısıyla karşı karşıya kaldı. Air Canada’ya ait mobil uygulamayı hedef alan saldırganlar, 20.000 kişiye ait hassas veriyi ele geçirdi. Şirketin açıklamasına göre çalınan veriler arasında kullanıcı isimleri, telefon numaraları, mail adresleri ve pasaport numaraları gibi hassas bilgiler yer alıyor. Veri sızıntısının şirketler için ciddi ve uzun süreli sonuçlar yaratacağının altını çizen Bitdefender Antivirüs, şirketlere önemli uyarılarda bulunuyor.   Air Canada’nın yayınladığı güvenlik açıklamasında, anormal hesap hareketlerinin 22 – 24 Ağustos tarihleri arasında gerçekleştiği ve 1,7 milyon kullanıcı arasından 20.000 adet profile yetkisiz olarak erişildiği belirtiliyor. Şirket, bu sayının kullanıcıların sadece %1’ine denk geldiğini vurgulasa da bu durum, bilgileri ele geçirilmiş kullanıcıları rahatlatmaya yetmiyor.   Veri Sızıntısı, Kurbanların Hayatını Kabusa Dönüştürüyor Ele geçirilen hassas bilgiler kullanıcıların isimleri, telefon numaraları, mail adresleri, pasaport numaraları, mail adresleri, pasaportlarının teslim yeri, milliyetleri, cinsiyetleri, NEXUS numaraları, ikamet ettikleri ülke ve doğum tarihleri gibi çok geniş bir kapsama yayılıyor.   Her ne kadar uygulamanın kredi kartı bilgilerini şifreli halde depoladığı ve hackerlerin bu sayede onlara ulaşamadığı belirtilse de pasaport bilgileri çalınmış olan kurbanların da yakın zamanda ciddi sorunlarla karşı karşıya gelebileceği biliniyor. Siber saldırganlar bankalar, sigorta firmaları, cep telefonu operatörleri gibi pasaportun aslını fiziksel olarak göstermenin bir gereklilik olmayabileceği kurumlarda, bu bilgiler aracılığıyla hesap oluşturarak pek çok işlem gerçekleştirebiliyor. Kurbanların hayatı, vahim boyutlardaki kredi kartı faturaları gibi sorunlarla uzun süre kabusa dönüşebiliyor.   Sahte Pasaport İçin Kullanılabilir! Daha tehlikeli bir risk olarak ise, dolandırıcıların çaldıkları bilgiyi yeni bir fiziksel pasaport edinme için kullanabilecekleri fikri akıllara geliyor. Ancak havayolu şirketi, Kanada devletinin böyle bir riski düşük bulduğunu çünkü kuralların, orijinal pasaportu taşıyan kişiyi hala belgenin asıl sahibi olarak gösterdiğini belirtiyor. Diğer taraftan Air Canada’nın, Kanada devletinin resmi şifre tavsiyelerine aykırı davrandığına dikkat çekiliyor. Uygulama, hesaba giriş işlemleri için nadiren 6 ile 10 karakter arası şifre istiyor ve kullanıcıların değişik tipte semboller içermeyen, basit şifreler seçmesine izin verdiği için eleştiriliyor.   Uygulamadaki zayıf şifre özelliklerinin bu sızıntıda rol oynayıp oynamadığı kesin olarak bilinmiyor. Ancak vakanın ardından Air Canada, şifre güvenlik seviyesini artırma yoluna gitti. Kullanıcılar, havayolu şirketinin uygulamasına veya web sitesine bir sonraki girişlerinde yeni bir şifre seçmek durumunda kalacak.   Havayolu şirketi, kullanıcıların finansal işlemlerini gerçekleştirirken gözlerini açık tutmaları, beklenmedik bir hareket görürlerse finansal servis sağlayıcılarıyla iletişime geçmeleri ve kredi kartları hesap dökümlerinde karşılaşabilecekleri herhangi bir değişikliğe karşı dikkatli olmaları gibi önerilerde bulunuyor. Şirketler Ne Yapmalı? Veri ihlalinin sonuçları şirketlerde yıkıcı ve uzun vadeli mali sonuçlar doğurabilir. Bunlar arasında itibar ve müşteri kaybı, gelirlerde düşüş, rekabet avantajı kaybı ve çalışanların üretkenlikte yetersiz kalmaları sayılabilir. Dünyada 500 milyondan fazla kullanıcıyı koruyan global güvenlik yazılımları şirketi Bitdefender Antivirüs, şirketleri siber saldırganların kurbanı olmamaları için uyarıyor ve önemli tavsiyelerde bulunuyor.   Müşteriler, özel bilgilerinin güvenliği ve gizliliğine saygı göstermek için şirketlerin mümkün olan her şeyi yaptıklarına güvenirler. Sorumluluktan kaçınmak, müşterilerinizi kaybetmenize, hisse değerinizin düşmesine ve potansiyel olarak milyon dolarlar yitirmenize neden olacak bir veri ihlaline yol açabilir.   IT uzmanları, bir ihlali önleme yeteneklerinden yeteri kadar emin değiller. Güveni artırmak için etkili bir veri ihlali yanıt planı içeren güçlü bir güvenlik mevzuatı büyük önem taşır. Ne yazık ki, birçok durumda yönetim kurulu başkanları ve CEO’lar itibar kaybına ve hisse değerinde ciddi düşüşlere rağmen veri ihlallerine hazırlık yükümlülüğünden kaçınırlar. Ancak, veri ihlaline hazırlıklı olunması için şirket üst yönetiminin de aktif olarak sürece dahil edilmesi gerekir.   Veri ihlali hazırlığının bir parçası olarak üst yönetim, kendi şirketinin gizlilik ve veri işleme uygulamalarının müşterilerinin beklentilerine saygılı olmasını sağlamalıdır. Bu tür çabalar müşteri düşüşlerini hafifletmeye yardımcı olacaktır.  

HACKERLER BU SEFER HAVAYOLU ŞİRKETİNİN MOBİL UYGULAMASINI HEDEF ALDI

20.000 AIR CANADA KULLANICISININ VERİLERİ ELE GEÇİRİLDİ

AIR CANADA YOLCULARI VERİ SIZINTISIYLA SARSILDI

Hackerlerin son kurbanı olan Kanadalı havayolu şirketi Air Canada, mobil uygulamasındaki bir açık kullanılarak gerçekleştirilen veri sızıntısı nedeniyle ciddi bir güvenlik kriziyle karşı karşıya. 1,7 milyon kullanıcıya ait verilerin yer aldığı sunucuya erişen hackerlerin, 20.000 kullanıcı verisini ele geçirdiği düşünülüyor. Dünyada 500 milyondan fazla kullanıcıyı koruyan Bitdefender Antivirüs, veri sızıntısına uğrayarak itibar, para ve müşteri kaybına uğramamaları için şirketleri uyarıyor.

Kanadalı havayolu şirketi Air Canada, 1,7 milyon kullanıcıya hizmet verdiği mobil uygulamasındaki bir güvenlik açığı nedeniyle veri sızıntısıyla karşı karşıya kaldı. Air Canada’ya ait mobil uygulamayı hedef alan saldırganlar, 20.000 kişiye ait hassas veriyi ele geçirdi. Şirketin açıklamasına göre çalınan veriler arasında kullanıcı isimleri, telefon numaraları, mail adresleri ve pasaport numaraları gibi hassas bilgiler yer alıyor. Veri sızıntısının şirketler için ciddi ve uzun süreli sonuçlar yaratacağının altını çizen Bitdefender Antivirüs, şirketlere önemli uyarılarda bulunuyor.

 

Air Canada’nın yayınladığı güvenlik açıklamasında, anormal hesap hareketlerinin 22 – 24 Ağustos tarihleri arasında gerçekleştiği ve 1,7 milyon kullanıcı arasından 20.000 adet profile yetkisiz olarak erişildiği belirtiliyor. Şirket, bu sayının kullanıcıların sadece %1’ine denk geldiğini vurgulasa da bu durum, bilgileri ele geçirilmiş kullanıcıları rahatlatmaya yetmiyor.

 

Veri Sızıntısı, Kurbanların Hayatını Kabusa Dönüştürüyor

Ele geçirilen hassas bilgiler kullanıcıların isimleri, telefon numaraları, mail adresleri, pasaport numaraları, mail adresleri, pasaportlarının teslim yeri, milliyetleri, cinsiyetleri, NEXUS numaraları, ikamet ettikleri ülke ve doğum tarihleri gibi çok geniş bir kapsama yayılıyor.

 

Her ne kadar uygulamanın kredi kartı bilgilerini şifreli halde depoladığı ve hackerlerin bu sayede onlara ulaşamadığı belirtilse de pasaport bilgileri çalınmış olan kurbanların da yakın zamanda ciddi sorunlarla karşı karşıya gelebileceği biliniyor. Siber saldırganlar bankalar, sigorta firmaları, cep telefonu operatörleri gibi pasaportun aslını fiziksel olarak göstermenin bir gereklilik olmayabileceği kurumlarda, bu bilgiler aracılığıyla hesap oluşturarak pek çok işlem gerçekleştirebiliyor. Kurbanların hayatı, vahim boyutlardaki kredi kartı faturaları gibi sorunlarla uzun süre kabusa dönüşebiliyor.

 

Sahte Pasaport İçin Kullanılabilir!

Daha tehlikeli bir risk olarak ise, dolandırıcıların çaldıkları bilgiyi yeni bir fiziksel pasaport edinme için kullanabilecekleri fikri akıllara geliyor. Ancak havayolu şirketi, Kanada devletinin böyle bir riski düşük bulduğunu çünkü kuralların, orijinal pasaportu taşıyan kişiyi hala belgenin asıl sahibi olarak gösterdiğini belirtiyor. Diğer taraftan Air Canada’nın, Kanada devletinin resmi şifre tavsiyelerine aykırı davrandığına dikkat çekiliyor. Uygulama, hesaba giriş işlemleri için nadiren 6 ile 10 karakter arası şifre istiyor ve kullanıcıların değişik tipte semboller içermeyen, basit şifreler seçmesine izin verdiği için eleştiriliyor.

 

Uygulamadaki zayıf şifre özelliklerinin bu sızıntıda rol oynayıp oynamadığı kesin olarak bilinmiyor. Ancak vakanın ardından Air Canada, şifre güvenlik seviyesini artırma yoluna gitti. Kullanıcılar, havayolu şirketinin uygulamasına veya web sitesine bir sonraki girişlerinde yeni bir şifre seçmek durumunda kalacak.

 

Havayolu şirketi, kullanıcıların finansal işlemlerini gerçekleştirirken gözlerini açık tutmaları, beklenmedik bir hareket görürlerse finansal servis sağlayıcılarıyla iletişime geçmeleri ve kredi kartları hesap dökümlerinde karşılaşabilecekleri herhangi bir değişikliğe karşı dikkatli olmaları gibi önerilerde bulunuyor.

Şirketler Ne Yapmalı?

Veri ihlalinin sonuçları şirketlerde yıkıcı ve uzun vadeli mali sonuçlar doğurabilir. Bunlar arasında itibar ve müşteri kaybı, gelirlerde düşüş, rekabet avantajı kaybı ve çalışanların üretkenlikte yetersiz kalmaları sayılabilir. Dünyada 500 milyondan fazla kullanıcıyı koruyan global güvenlik yazılımları şirketi Bitdefender Antivirüs, şirketleri siber saldırganların kurbanı olmamaları için uyarıyor ve önemli tavsiyelerde bulunuyor.

 

  • Müşteriler, özel bilgilerinin güvenliği ve gizliliğine saygı göstermek için şirketlerin mümkün olan her şeyi yaptıklarına güvenirler. Sorumluluktan kaçınmak, müşterilerinizi kaybetmenize, hisse değerinizin düşmesine ve potansiyel olarak milyon dolarlar yitirmenize neden olacak bir veri ihlaline yol açabilir.

 

  • IT uzmanları, bir ihlali önleme yeteneklerinden yeteri kadar emin değiller. Güveni artırmak için etkili bir veri ihlali yanıt planı içeren güçlü bir güvenlik mevzuatı büyük önem taşır. Ne yazık ki, birçok durumda yönetim kurulu başkanları ve CEO’lar itibar kaybına ve hisse değerinde ciddi düşüşlere rağmen veri ihlallerine hazırlık yükümlülüğünden kaçınırlar. Ancak, veri ihlaline hazırlıklı olunması için şirket üst yönetiminin de aktif olarak sürece dahil edilmesi gerekir.

 

  • Veri ihlali hazırlığının bir parçası olarak üst yönetim, kendi şirketinin gizlilik ve veri işleme uygulamalarının müşterilerinin beklentilerine saygılı olmasını sağlamalıdır. Bu tür çabalar müşteri düşüşlerini hafifletmeye yardımcı olacaktır.

 



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/2MlLSxq
via IFTTT

AIR CANADA YOLCULARI VERİ SIZINTISIYLA SARSILDI


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/2MlLSxq