7 Şubat 2018 Çarşamba

SunExpress, başarılı öğrencileri Frankfurt’a uçuruyor SunExpress, öğrencilerin ufuklarını açmak, genç zihinlere ilham vermek ve onları motive etmek amacı ile Antalya Aksu Uçak Bakım Teknolojileri Meslek ve Teknik Lisesi’nin en başarılı 8 öğrencisini Frankfurt’taki merkezine götürüyor. Bu gezi ile öğrencilere farklı kültürleri tanıtmayı, uçma deneyimini yaşatmayı ve onların eğitimlerine katkı sağlamayı amaçlayan SunExpress, öğrencileri Frankfurt Havalimanı’ndaki teknik binasını gezdirerek onların burada meslekleri ile ilgili bilgi almalarını sağlayacak. SunExpress’in sosyal sorumluluk projelerine ve gençlerin eğitimine büyük önem verdiğini belirten Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Çalışkan,  “Önceki yıllarda Somalı çocuklarla Frankfurt’u gezdik ve onlara orada unutamayacakları bir deneyim yaşatmak istedik. Bu yıl da Aksu Uçak Bakım Teknolojileri Meslek ve Teknik Lisesi’nden 8 başarılı çocuğumuzu Frankfurt’a götürerek, hem eğitim aldıkları alanla ilgili daha fazla bilgi sahibi olmalarını hem de kültürel açıdan farklı bir deneyim yaşamalarını amaçlıyoruz. Avrupa’nın en büyük havalimanlarından biri olan Frankfurt Havalimanı’nı gezerek ve SunExpress’in Frankfurt’taki merkezi ile SunExpress Teknik’i ziyaret ederek burada birinci elden bilgi alma şansı elde edecekler. Sosyal sorumluluk bilinciyle çocuklarımıza destek olmaya devam edecegiz” dedi. SunExpress Hakkında: Türk Hava Yolları ve Lufthansa’nın eşit ortaklığında 1989 yılında Antalya’da kurulan SunExpress, havacılık sektöründeki 28 yıllık tecrübesi ve tatil havayolu uzmanlığı ile Türkiye ile Avrupa arasında ve popüler tatil destinasyonları olan Kanarya Adaları, Kızıl Deniz ve Kuzey Afrika’da, 80’den fazla uçuş noktasına haftada 1300’den fazla tarifeli uçuş gerçekleştirmektedir. Avrupa’nın en genç filolarından birine sahip olan SunExpress, merkezleri Antalya, baseleri Frankfurt, İzmir, Ankara ve İstanbul’da bulunan 3.900’dan fazla çalışanı ve 68 uçaklık filosuyla her yıl 8 milyondan fazla yolu taşımaktadır. SunExpress ile ilgili detaylı bilgiye ve uygun fiyatlı kaliteli uçuşlara www.SunExpress.com’dan ulaşabilirsiniz.    

SunExpress, öğrencilerin ufuklarını açmak, genç zihinlere ilham vermek ve onları motive etmek amacı ile Antalya Aksu Uçak Bakım Teknolojileri Meslek ve Teknik Lisesi’nin en başarılı 8 öğrencisini Frankfurt’taki merkezine götürüyor.

Bu gezi ile öğrencilere farklı kültürleri tanıtmayı, uçma deneyimini yaşatmayı ve onların eğitimlerine katkı sağlamayı amaçlayan SunExpress, öğrencileri Frankfurt Havalimanı’ndaki teknik binasını gezdirerek onların burada meslekleri ile ilgili bilgi almalarını sağlayacak.

SunExpress’in sosyal sorumluluk projelerine ve gençlerin eğitimine büyük önem verdiğini belirten Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Çalışkan,  “Önceki yıllarda Somalı çocuklarla Frankfurt’u gezdik ve onlara orada unutamayacakları bir deneyim yaşatmak istedik. Bu yıl da Aksu Uçak Bakım Teknolojileri Meslek ve Teknik Lisesi’nden 8 başarılı çocuğumuzu Frankfurt’a götürerek, hem eğitim aldıkları alanla ilgili daha fazla bilgi sahibi olmalarını hem de kültürel açıdan farklı bir deneyim yaşamalarını amaçlıyoruz. Avrupa’nın en büyük havalimanlarından biri olan Frankfurt Havalimanı’nı gezerek ve SunExpress’in Frankfurt’taki merkezi ile SunExpress Teknik’i ziyaret ederek burada birinci elden bilgi alma şansı elde edecekler. Sosyal sorumluluk bilinciyle çocuklarımıza destek olmaya devam edecegiz” dedi.

SunExpress Hakkında:

Türk Hava Yolları ve Lufthansa’nın eşit ortaklığında 1989 yılında Antalya’da kurulan SunExpress, havacılık sektöründeki 28 yıllık tecrübesi ve tatil havayolu uzmanlığı ile Türkiye ile Avrupa arasında ve popüler tatil destinasyonları olan Kanarya Adaları, Kızıl Deniz ve Kuzey Afrika’da, 80’den fazla uçuş noktasına haftada 1300’den fazla tarifeli uçuş gerçekleştirmektedir. Avrupa’nın en genç filolarından birine sahip olan SunExpress, merkezleri Antalya, baseleri Frankfurt, İzmir, Ankara ve İstanbul’da bulunan 3.900’dan fazla çalışanı ve 68 uçaklık filosuyla her yıl 8 milyondan fazla yolu taşımaktadır. SunExpress ile ilgili detaylı bilgiye ve uygun fiyatlı kaliteli uçuşlara www.SunExpress.com’dan ulaşabilirsiniz.

 

 



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2Bdssc2
via IFTTT

SunExpress, başarılı öğrencileri Frankfurt’a uçuruyor


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2Bdssc2

6 Şubat 2018 Salı

2018’de Avrupa’nın ilk 5 havalimanı tablosu değiştirecek 2017 yıllında Avrupa havalimanlarındaki yolcu sayısı  son 13 yılın en hızlı arttışını gördü, ancak petrol fiyatlarının artması, havayolu konsolidasyonu ve İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden çıkışı gibi zorluklar sebebiyle bu yıl yavaşlama eğilimi görünüyor. ACI Europe başkanı Olivier Jankovec, Avrupa ekonomileri için görünümün iyi olmasına rağmen, artan petrol fiyatlarının havayolu şirketleri üzerinde baskı oluşturması ve havayolu şirketlerinin sayısını azaltarak konsolide edilmesi bu yıl havaalanı operatörleri üzerinde baskı oluşturduğunu belirtti. 2017 yılında Avrupa’nın en işlek havaalanları : 1: Londra Heathrow – 78 milyon yolcu, %3 2: Paris Charles de Gaulle – 69.5 milyon, %5.4 3: Amsterdam Schiphol – 68.5 milyon, %7.7 4: Frankfurt – 64.5 milyon, %6.1 5: İstanbul-Atatürk – 63.9 milyon yolcu, %5.9 ACI Europe, Amsterdam-Schiphol’un kapasite limitlerine ulaşması ve İstanbul-Atatürk’teki büyümenin hızlanması nedeniyle, bu sıralamanın 2018’de değişeceğini belirtti. Atatürk Havalimanı Aralık ayında gösterdiği % 15.9 trafik artışı ile Avrupa’nın en çok büyüyen havalimanı olurken, 10-25 milyon yolcu kapasiteli havalimanları arasında Ankara Esenboğa % 28 ile birinci, Izmir Adnan Menderes Havalimanı ise % 17.7 büyüme ile 3. oldu.   Atatürk Havalimanı 2017 yılının ikinci yarısında yolcu sayısını yüzde 12,5 artırarak Avrupa’da ikinci sıraya yerleşti. 10-20 milyon yolcu kapasiteli havaalanları içinde ise Antalya Havalimanı % 43.5 artışla birinci, Esenboğa Havalimanı % 30.9 artışla ikinci sırada yer aldı. ACI yıl sonu raporuna göre Antalya Havalimanı % 38’lik büyüme ile kendi kategorisinde Avrupa’nın hızlı büyüyen havalimanı oldu. Esenboğa Havalimanı da %20.6 büyüme ile 3. sırda yer aldı.     Atatürk Havalimanı 2017 yılında % 5,9’luk artış ile 63,9 milyona ulaşan yolcu sayısıyla Avrupa’nın en fazla yolcuya sahip 5. havalimanı oldu. Sabiha Gökçen Havalimanı ise yolcunu % 105.2 artırarak 25 milyon üzeri yolcu havalimanları arasına girdi    

2017 yıllında Avrupa havalimanlarındaki yolcu sayısı  son 13 yılın en hızlı arttışını gördü, ancak petrol fiyatlarının artması, havayolu konsolidasyonu ve İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden çıkışı gibi zorluklar sebebiyle bu yıl yavaşlama eğilimi görünüyor.

ACI Europe başkanı Olivier Jankovec, Avrupa ekonomileri için görünümün iyi olmasına rağmen, artan petrol fiyatlarının havayolu şirketleri üzerinde baskı oluşturması ve havayolu şirketlerinin sayısını azaltarak konsolide edilmesi bu yıl havaalanı operatörleri üzerinde baskı oluşturduğunu belirtti.

2017 yılında Avrupa’nın en işlek havaalanları :

1: Londra Heathrow – 78 milyon yolcu, %3

2: Paris Charles de Gaulle – 69.5 milyon, %5.4

3: Amsterdam Schiphol – 68.5 milyon, %7.7

4: Frankfurt – 64.5 milyon, %6.1

5: İstanbul-Atatürk – 63.9 milyon yolcu, %5.9

ACI Europe, Amsterdam-Schiphol’un kapasite limitlerine ulaşması ve İstanbul-Atatürk’teki büyümenin hızlanması nedeniyle, bu sıralamanın 2018’de değişeceğini belirtti.

Atatürk Havalimanı Aralık ayında gösterdiği % 15.9 trafik artışı ile Avrupa’nın en çok büyüyen havalimanı olurken, 10-25 milyon yolcu kapasiteli havalimanları arasında Ankara Esenboğa % 28 ile birinci, Izmir Adnan Menderes Havalimanı ise % 17.7 büyüme ile 3. oldu.

 

Atatürk Havalimanı 2017 yılının ikinci yarısında yolcu sayısını yüzde 12,5 artırarak Avrupa’da ikinci sıraya yerleşti. 10-20 milyon yolcu kapasiteli havaalanları içinde ise Antalya Havalimanı % 43.5 artışla birinci, Esenboğa Havalimanı % 30.9 artışla ikinci sırada yer aldı.

ACI yıl sonu raporuna göre Antalya Havalimanı % 38’lik büyüme ile kendi kategorisinde Avrupa’nın hızlı büyüyen havalimanı oldu. Esenboğa Havalimanı da %20.6 büyüme ile 3. sırda yer aldı.

 

 

Atatürk Havalimanı 2017 yılında % 5,9’luk artış ile 63,9 milyona ulaşan yolcu sayısıyla Avrupa’nın en fazla yolcuya sahip 5. havalimanı oldu. Sabiha Gökçen Havalimanı ise yolcunu % 105.2 artırarak 25 milyon üzeri yolcu havalimanları arasına girdi

 

 



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2BFW6YB
via IFTTT

2018’de Avrupa’nın ilk 5 havalimanı tablosu değiştirecek


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2BFW6YB

RUSYA, ARTIK KURUYÜK GEMİSİ VE TANKER ALMAYACAK Domatesten peynire, otomotivden ağır sanayiye: Rusya’da “yerli malı” hamlesi yaygınlaşıyor: Deniz yoluyla yük taşıyan Rus şirketler bundan sonra kuru yük gemisi ve tanker alımını sadece ülke içinden yapmak zorunda olacak. Rus hükümeti Ticari Seyrüsefer Kodeksi’ni değiştirerek ithal gemi ve tanker alımına 1 Ocak 2019’dan itibaren yasak getirme kararı aldı. Rusya bugüne dek kuru yük gemisi ve tanker ihtiyacını Güney Kore, Çin ve Finlandiya gibi ülkelerden karşılıyordu. 2012-2017 arasında alınan gemi ve tanker sayısı 1116. Düzenlemeyle birlikte daha önce alınmış ithal gemilerin ikinci el satışı da yasaklanıyor. Son 5 yılda Rusya tersanelerinde üretilen kuru yük gemisi ve tanker sayısı 659. Uzmanlar kuru yük gemisi ve tanker üretiminin Rusya’da daha pahalı olduğuna, bunun da temel sebebinin Rus tersanelerin kapasite altı çalışması olduğuna dikkat çekiyor. Bu arada Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Batı ülkelerinin yaptırımlarına karşı alınan yanıt tedbirlerinin, Rus tarım sektöründe bir dizi olumlu sonuçlar verdiğini belirtti. Sputnik’in haberine göre, Rostov Tarım Araçları Fabrikası Rostselmaş‘ın çalışanlarıyla görüşen Putin, Rusya’ya yaptırım uygulayan ülkelerin tarım ürünlerine getirilen yasağın ilk aşamada iyi olmayan sonuçlar doğurduğuna dikkat çekerek, “Tarım ürünlerinde fiyatlar yükselmişti, maalesef bu kaçınılmazdı. Ama diğer yandan da Rus tarım üreticisi hızla gelişmeye başladı. Sonra ne oldu? Tüm bu zincir büyümeye başladı, buna tarım araçları üretimi de dahil” dedi. Yaptırımlar öncesinde, Rostselmaş ürünlerine olan talebin yabancı tarım araçlarına olan talebin çok altında olduğunu hatırlatan Putin, “Şimdi ürünlerinizi 37 ülkeye satıyorsunuz. İş böyle devam ederse, ki buraya gelirken bilgileri inceledim, 5-7 yıl sonra ürünlerinizi alan ülke sayısı 60-65’e çıkacak. Bu, işletmenizin iyi anlamda agresif politikasının sonucu” ifadelerini kullandı. 2008-2009 döneminde, Batı’daki mali kriz yüzünden Rostselmaş’ın da kapanma eşiğine geldiğini hatırlatan Putin, kapanmasını engellemek için aldıkları tedbirlerin çok eleştirildiğini belirterek, “Çünkü sektöre doğrudan destek sağlama kararı liberal olmaktan çok uzaktı. Ama Dünya Ticaret Örgütü de dahil hiçbir uluslararası yükümlülüğümüzü ihlal etmediğimizi düşünüyorum. Böyle şartlarda tüm ülkeler öncelikle kendi üreticilerini ve istihdamı düşünür, yurtdışında istihdamı sağlamayı düşünmez. Bu yüzden biz de bunu bilinçli bir şekilde yaptık” dedi. Rostselmaş’ın üretiminin son zamanlarda 3.3 kat arttığını ve yurtdışındaki üretimin de Rusya’ya taşındığını söyleyen Putin, “Yatırımcılar, burada üretimin yurtdışına göre daha elverişli olduğunu söylüyor. Bunu duymak beni çok sevindirdi. Çünkü aldığımız ve halen uygulanan tedbirlerin işe yaradığını gösteriyor. Bunu yapmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Kaynak:TÜRKRUS.COM

Domatesten peynire, otomotivden ağır sanayiye: Rusya’da “yerli malı” hamlesi yaygınlaşıyor: Deniz yoluyla yük taşıyan Rus şirketler bundan sonra kuru yük gemisi ve tanker alımını sadece ülke içinden yapmak zorunda olacak.

Rus hükümeti Ticari Seyrüsefer Kodeksi’ni değiştirerek ithal gemi ve tanker alımına 1 Ocak 2019’dan itibaren yasak getirme kararı aldı.

Rusya bugüne dek kuru yük gemisi ve tanker ihtiyacını Güney Kore, Çin ve Finlandiya gibi ülkelerden karşılıyordu. 2012-2017 arasında alınan gemi ve tanker sayısı 1116. Düzenlemeyle birlikte daha önce alınmış ithal gemilerin ikinci el satışı da yasaklanıyor. Son 5 yılda Rusya tersanelerinde üretilen kuru yük gemisi ve tanker sayısı 659.

Uzmanlar kuru yük gemisi ve tanker üretiminin Rusya’da daha pahalı olduğuna, bunun da temel sebebinin Rus tersanelerin kapasite altı çalışması olduğuna dikkat çekiyor.
Bu arada Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Batı ülkelerinin yaptırımlarına karşı alınan yanıt tedbirlerinin, Rus tarım sektöründe bir dizi olumlu sonuçlar verdiğini belirtti.

Sputnik’in haberine göre, Rostov Tarım Araçları Fabrikası Rostselmaş‘ın çalışanlarıyla görüşen Putin, Rusya’ya yaptırım uygulayan ülkelerin tarım ürünlerine getirilen yasağın ilk aşamada iyi olmayan sonuçlar doğurduğuna dikkat çekerek, “Tarım ürünlerinde fiyatlar yükselmişti, maalesef bu kaçınılmazdı. Ama diğer yandan da Rus tarım üreticisi hızla gelişmeye başladı. Sonra ne oldu? Tüm bu zincir büyümeye başladı, buna tarım araçları üretimi de dahil” dedi.
Yaptırımlar öncesinde, Rostselmaş ürünlerine olan talebin yabancı tarım araçlarına olan talebin çok altında olduğunu hatırlatan Putin, “Şimdi ürünlerinizi 37 ülkeye satıyorsunuz. İş böyle devam ederse, ki buraya gelirken bilgileri inceledim, 5-7 yıl sonra ürünlerinizi alan ülke sayısı 60-65’e çıkacak. Bu, işletmenizin iyi anlamda agresif politikasının sonucu” ifadelerini kullandı.

2008-2009 döneminde, Batı’daki mali kriz yüzünden Rostselmaş’ın da kapanma eşiğine geldiğini hatırlatan Putin, kapanmasını engellemek için aldıkları tedbirlerin çok eleştirildiğini belirterek, “Çünkü sektöre doğrudan destek sağlama kararı liberal olmaktan çok uzaktı. Ama Dünya Ticaret Örgütü de dahil hiçbir uluslararası yükümlülüğümüzü ihlal etmediğimizi düşünüyorum. Böyle şartlarda tüm ülkeler öncelikle kendi üreticilerini ve istihdamı düşünür, yurtdışında istihdamı sağlamayı düşünmez. Bu yüzden biz de bunu bilinçli bir şekilde yaptık” dedi.
Rostselmaş’ın üretiminin son zamanlarda 3.3 kat arttığını ve yurtdışındaki üretimin de Rusya’ya taşındığını söyleyen Putin, “Yatırımcılar, burada üretimin yurtdışına göre daha elverişli olduğunu söylüyor. Bunu duymak beni çok sevindirdi. Çünkü aldığımız ve halen uygulanan tedbirlerin işe yaradığını gösteriyor. Bunu yapmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Kaynak:TÜRKRUS.COM



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2EJicYE
via IFTTT

RUSYA, ARTIK KURUYÜK GEMİSİ VE TANKER ALMAYACAK


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2EJicYE

Devlet Müdahalesi Sadece Lojistik Sektörünü Değil Yatırım Ortamını Da olumsuz Etkiler Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği UTİKAD Yönetim Kurulu üyeleri 6 Şubat 2018 Salı günü basın mensupları ile bir araya geldi. InterContinental İstanbul Otel’de düzenlenen basın toplantısında UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Emre Eldener, Türk lojistik sektörüne dair önemli gündem maddelerini basın mensupları ile paylaştı. Türkiye’nin dış ticaretine yönelik değerlendirmeler ile sunumuna başlayan UTİKAD Başkanı Emre Eldener, uluslararası endeksler ışığında Türkiye ekonomisi ve lojistik sektörünü değerlendirdi. Eldener, ayrıca Türkiye’nin ekonomi ve dış ticaret hedefleri, 2017 yılında sektördeki gelişmeler ve UTİKAD’ın girişimleri ile 2018 yılında lojistik sektörüne dair beklentileri de paylaştı. Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği UTİKAD, lojistik sektörüne dair 2017 değerlendirmesini ve 2018 yılı beklentilerini düzenlenen basın toplantısında dile getirdi. UTİKAD Yönetim Kurulu üyeleri 6 Şubat Salı günü InterContinental Otel’de basın mensupları ile bir araya geldi. Kahvaltılı basın toplantısında UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Emre Eldener, sektörün durumuna dair ayrıntılı bir sunum yaptı. Lojistik sektörünün küresel büyüklüğü yaklaşık 7,5 trilyon dolar olduğunu belirten UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Emre Eldener; “2023 yılında küresel lojistik sektörünün büyüklüğünün 15 trilyon ABD Doları’nı aşması beklenmektedir. Ülkemizde lojistik sektörünün büyüklüğü ise 300 milyar TL’ye tekabül etmekte olup GSYH’nin yaklaşık %12’sini oluşturmaktadır. Lojistik sektöründeki faaliyetlerin yaklaşık %50’si doğrudan lojistik firmaları tarafından, diğer %50’si sanayi ve ticaret firmalarının kendileri tarafından gerçekleştirilmektedir” diye konuştu. Lojistik sektörünün dış ticaretten bağımsız olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığını belirten UTİKAD Başkanı Eldener, “Dış ticaretin taşıma modlarına göre dağılımını değer bazında incelediğimizde taşımaların yüzde 62’sinin denizyoluyla, yüzde 23’ünün karayoluyla, yüzde 14’ünün havayoluyla yapıldığını görüyoruz. Önemini her noktada belirttiğimiz demiryolu taşımacılığı sadece yüzde 1’lik bir orana sahip ne yazık ki. Bu oranları ağırlık bazında incelediğimizde ise tablo çok büyük bir farklılık göstermiyor. Denizyolu yüzde 88’lik bir oranla ilk sırayı alırken karayolu yüzde 10, havayolu ve demiryoluyla yapılan taşımaların sadece yüzde 1’lik bir paya sahip olduklarını gözlemliyoruz” dedi. KÜRESEL REKABETÇİLİK ENDEKSİNE GÖRE KAMU MÜDAHALELERİ REKABETÇİ YAPIYI ZEDELİYOR Lojistik sektörünün 2017 yılı değerlendirmesini yaparken uluslararası endeksleri de göz önünde tuttuklarının altını çizen Eldener; “Dünya Ekonomik Forumu tarafından hazırlanan Küresel Rekabetçilik Endeksi’ne göre Türkiye 137 ülke arasında 2016-2017 yıllarında 55. sırada yer alırken; 2017-2018 yılında 53. sıraya yükseldi.  Ancak 2013-2014 yılarında yer aldığı 45. sıraya geri dönemedi. Küresel Rekabetçilik Endeksi Raporu, Türkiye için şunları söylüyor; ‘Kurumsal yapısını güçlendirmeli, iş gücü piyasasına girişi kolaylaştırmalı, finansal pazarların verimliliği ve kararlılığı sağlanmalı.’ Ayrıca çalışmada idari politikalardaki istikrarsızlık, finansmana erişim, eğitimsiz iş gücü ve döviz politikaları, iş yapma ortamına olumsuz etki eden faktörler olarak belirtilmiş. Bu tabloya bakıldığında serbest piyasa koşullarında rekabetçiliği engelleyen uygulamaların ve kamu müdahalelerinin Türkiye’nin küresel arenada rekabetçi yapısını zedelemekte olduğunu söylemek herhalde yanlış olmaz” dedi. YABANCI SERMAYE YURT DIŞINA KAÇAR The Heritage Foundation ve The Wall Street Journal tarafından hazırlanan Ekonomik Özgürlük Endeksi’ne de değinen UTİKAD Başkanı; “Dünya Bankası ve IMF gibi kuruluşlardan elde edilen veriler ile 4 ana kriter göz çerçevesinde hazırlanan çalışma bir nebze olsun yüzümüzü güldürüyor. Çünkü 2016 yılında yaşanan olaylar neticesinde 79. Sıraya gerilediğimiz bu endekste 2017 yılında 170 ülke arasında 60. sıraya yükselmiş durumdayız. Ancak Ekonomik Özgürlük Endeksi 2017 Raporu’na göre Türkiye’de; girişimciliği kısıtlayan ciddi engeller bulunuyor, çeşitli hizmet ve ürünlerde fiyatlar devlet tarafından belirleniyor ve iş gücü pazarının esnek olmaması dinamik bir ekonominin ortaya çıkışını engelliyor. Geçtiğimiz aylarda ordino belgesine getirilen tavan ücretle ilgili tüm açıklamalarımızda bu konunun altını çizmiştik. Kamunun serbest piyasa dinamiklerine müdahale etmesi ve yüksek belge ücretleri gibi girişimciliği engelleyen yaptırımlar, yatırım ortamını bozarak yerli ve yabancı sermayeyi yurt dışına kaçırma tehlikesi taşıyor ve ayrıca endeksteki yerimizin düşmesi söz konusu olacak” diye konuştu. LPI YURTİÇİ PUANLAMASINA GÖRE TİO’DAN MEMNUNİYET YÜKSEK Sunumunda Türkiye’nin Lojistik Performans Endeksi’ndeki durumuna da değinen UTİKAD Başkanı Eldener, “Dünya Bankası’nın Lojistik performans Endeksi kamuoyu tarafından biliniyor. 2 yılda yapılan bu çalışmanın sonuçları sektörümüz açısından büyük önem taşıyor. 2012 yılında 27. Sırada yer aldığımız bu endekste ne yazık ki 2016 yılında 34. sıraya geriledik. Bu endeksin içeriğinde yer alan ‘Domestic Performans’ bölümü incelendiğinde ise ortaya çarpıcı sonuçlar çıkıyor. Yurtiçi değerlendirme çalışmasının sonucuna göre ‘Taşıma İşleri Organizatörleri’nden %64 oranında memnuniyet mevcut. Buna rağmen Lojistik Performans Endeksi yurtiçi puanlamasında hizmet yeterliliği ve kalitesi yönünden %64 oranda çok yüksek ve yüksek oy alan taşıma işleri organizatörleri yeni bir yönetmelikle kısıtlanmaya ve yüksek belge ücretleri ödemeye zorlanıyor” dedi. DOING BUSINESS RAPORU DOĞRU VERİLERE DAYANMIYOR Konuşmasının devamında Dünya Bankası’nın Doing Business Raporu’yla ilgili de açıklamalarda bulunan Eldener, “Dünya Bankası tarafından hazırlanan Doing Business: Trading Across Borders çalışmasında belirli senaryolar dahilinde ithalat ve ihracatta zaman ve maliyetler ölçülüyor. Anket yöntemi ile hazırlanan raporu UTİKAD olarak biz de inceledik. Sonuçta çok ciddi hatalar saptadık. Rapor hazırlanırken 3 farklı süreç inceleniyor. Bunlar evraksal uyum süreci, gümrük hizmetleri ve iç taşıma. Ancak incelemelerimizde gördük ki; Türkiye için belirlenmiş ithalat ve ihracat senaryoları ile uyuşmayan belge ve işlemler raporda yer alıyor. Ayrıca rapordaki ordino bedelleri ile işlem süreleri piyasa ortalamalarını ve şartlarını temsil etmiyor. Bununla beraber ankete katkı sağlayarak isminin açıklanmasına rıza gösterenlerin listesi içerisinde tek bir Lojistik veya Taşıma İşleri Organizatörü firma yer almıyor” dedi. Doğru verilere dayandırılarak hazırlanmayan raporlara dayanarak ülkemizde mevzuat düzenlemeleri ve tarife kısıtlamaları yapıldığını da vurgulayan Eldener, sözlerine şöyle devam etti; “UTİKAD Dünya Bankası, TOBB ve YOİKK ile iş birliği yaparak Doing Business anket sonuçlarının doğru veriler içermesi için çalışmaktadır. Bu konuda geçtiğimiz aylarda Başbakan Yardımcımız Sayın Recep Akdağ ile de bir araya gelerek değerlendirmelerimizi kendilerine aktardık.” MEVZUAT DÜZENLEMELERİ SEKTÖRÜ DESTEKLEYİCİ OLMALI Türkiye’nin 2023 hedefleri arasında dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girilmesi, ihracatın 500 milyar dolara ulaşması ve dış ticaret hacminin 1 trilyon dolara yükselmesi ile kişi başı milli gelirin 25 bin dolara yükselmesi hedeflerinin yer aldığını hatırlatan Eldener, “Türkiye’nin 2023 hedeflerine yaklaşabilmesi için lojistik faaliyetlerin güçlendirilmesi gerekmektedir. Bu amaçla; lojistik sektörünün ihtiyaçlarının doğru belirlenmesi, belirlenen ihtiyaçların giderilmesi için sektör ve kamu idaresi arasında koordinasyon, iş birliği ile ortak anlayışın sağlanması gerekiyor. Aynı zamanda mevzuat düzenlemelerinin sektör faaliyetlerini destekleyici ve güçlendirici nitelikte yapılması büyük önem taşıyor. Sektörün çalışma barışını ve yatırım ortamını bozacak, girişimciliği engelleyecek tarife kısıtlamaları, kamu müdahalesi, yüksek maliyetli belge ücreti yaklaşımlarından vazgeçilmesi gerekiyor” diye konuştu. 2018 YILINDA LOJİSTİK SEKTÖRÜNÜ NELER BEKLİYOR? 2018 yılı Yatırım Programı’na göre 88.1 milyar TL kamu yatırımı bütçesinin 21.4 milyar TL’lik kısmının Ulaştırma Sektörü’ne ayrılmasının umut verici olduğunu belirten UTİKAD Başkanı Emre Eldener, “Altyapı hizmetlerinin yerine getirilmesi için kamu yatırımları gereklidir. Ancak ‘Bir Kuşak Bir Yol’ ve diğer taşımacılık koridoru projelerinden daha büyük payların alınabilmesi için altyapı hizmetlerinin süratle tamamlanması şart. Doğu-batı ve kuzey-güney hatlarında kesintisiz demiryolu hattımız ne yazık ki mevcut değil. Çoğu limanımızda demiryolu bağlantılarının olmaması ülkemiz üzerinden geçecek transit yük trafiğinin alternatif rotalara kaymasına sebep oluyor. Lojistik merkezler modlar arası yük entegrasyonunu kolaylaştırıcı şekilde planlanmıyor” dedi. “Transit yüklerin çevre ülkelerden daha rekabetçi koşullarda taşınması gerekiyor” diyen Eldener; “Özelikle bölge ülkelerine yönelik taşımalarda modlar arası denge karayolu lehine bozulmuş durumda. İntermodal taşımacılık teşvik edilerek karayolu üzerindeki ağırlık öncelikli olarak demiryoluna kaydırılmalıdır” dedi. Eldener sözlerini şöyle noktaladı: “Sektörü ilgilendiren idari kararlar sektör paydaşları ile birlikte alınmalıdır. Doing Business Raporu gibi yararlanılan verilerin yanlış olduğu ortada olan çalışmalara istinaden serbest rekabet ortamını zedeleyen kararlar iç pazar dinamiklerini bozacağı gibi yabancı yatırımcılar için de teşvik edici olmayacaktır. Çerçevesi kanunlar ile zaten belirlenmiş Taşıma İşleri Organizatörlüğü mesleği tekrar düzenlenmek istenmektedir. Taşıma İşleri Organizatörlüğü Yönetmeliği ile getirilen düzenlemeler, lojistik sektörünün dinamikleri ile uyumsuz bir işleyiş getirmekte, sektöre giriş yüksek belge ücretleri ile zorlaştırılmaktadır. Tüm bu gelişmeler çerçevesinde UTİKAD olarak 31 yıldır olduğu gibi çalışmalarımızı yoğun bir şekilde sürdürüyoruz. 2018’de sektörümüzün gelişmesini sağlayacak adımlar atılacağını umuyoruz. Sadece endekslerde yükselmek değil, sektörün kendi bileşenleri ile daha kalıcı çözümler üreteceği bir yıl geçireceğimizi düşünüyorum.” Başkan Eldener’in sunumunun ardından soru-cevap bölümüne geçildi. Basın mensuplarının sorularını UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Eldener, Yönetim Kurulu Üyeleri ve Genel Müdür Cavit Uğur yanıtladı.

Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği UTİKAD Yönetim Kurulu üyeleri 6 Şubat 2018 Salı günü basın mensupları ile bir araya geldi. InterContinental İstanbul Otel’de düzenlenen basın toplantısında UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Emre Eldener, Türk lojistik sektörüne dair önemli gündem maddelerini basın mensupları ile paylaştı.

Türkiye’nin dış ticaretine yönelik değerlendirmeler ile sunumuna başlayan UTİKAD Başkanı Emre Eldener, uluslararası endeksler ışığında Türkiye ekonomisi ve lojistik sektörünü değerlendirdi. Eldener, ayrıca Türkiye’nin ekonomi ve dış ticaret hedefleri, 2017 yılında sektördeki gelişmeler ve UTİKAD’ın girişimleri ile 2018 yılında lojistik sektörüne dair beklentileri de paylaştı.
Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği UTİKAD, lojistik sektörüne dair 2017 değerlendirmesini ve 2018 yılı beklentilerini düzenlenen basın toplantısında dile getirdi. UTİKAD Yönetim Kurulu üyeleri 6 Şubat Salı günü InterContinental Otel’de basın mensupları ile bir araya geldi. Kahvaltılı basın toplantısında UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Emre Eldener, sektörün durumuna dair ayrıntılı bir sunum yaptı.

Lojistik sektörünün küresel büyüklüğü yaklaşık 7,5 trilyon dolar olduğunu belirten UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Emre Eldener; “2023 yılında küresel lojistik sektörünün büyüklüğünün 15 trilyon ABD Doları’nı aşması beklenmektedir. Ülkemizde lojistik sektörünün büyüklüğü ise 300 milyar TL’ye tekabül etmekte olup GSYH’nin yaklaşık %12’sini oluşturmaktadır. Lojistik sektöründeki faaliyetlerin yaklaşık %50’si doğrudan lojistik firmaları tarafından, diğer %50’si sanayi ve ticaret firmalarının kendileri tarafından gerçekleştirilmektedir” diye konuştu.

Lojistik sektörünün dış ticaretten bağımsız olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığını belirten UTİKAD Başkanı Eldener, “Dış ticaretin taşıma modlarına göre dağılımını değer bazında incelediğimizde taşımaların yüzde 62’sinin denizyoluyla, yüzde 23’ünün karayoluyla, yüzde 14’ünün havayoluyla yapıldığını görüyoruz. Önemini her noktada belirttiğimiz demiryolu taşımacılığı sadece yüzde 1’lik bir orana sahip ne yazık ki. Bu oranları ağırlık bazında incelediğimizde ise tablo çok büyük bir farklılık göstermiyor. Denizyolu yüzde 88’lik bir oranla ilk sırayı alırken karayolu yüzde 10, havayolu ve demiryoluyla yapılan taşımaların sadece yüzde 1’lik bir paya sahip olduklarını gözlemliyoruz” dedi.

KÜRESEL REKABETÇİLİK ENDEKSİNE GÖRE KAMU MÜDAHALELERİ REKABETÇİ YAPIYI ZEDELİYOR

Lojistik sektörünün 2017 yılı değerlendirmesini yaparken uluslararası endeksleri de göz önünde tuttuklarının altını çizen Eldener; “Dünya Ekonomik Forumu tarafından hazırlanan Küresel Rekabetçilik Endeksi’ne göre Türkiye 137 ülke arasında 2016-2017 yıllarında 55. sırada yer alırken; 2017-2018 yılında 53. sıraya yükseldi.  Ancak 2013-2014 yılarında yer aldığı 45. sıraya geri dönemedi. Küresel Rekabetçilik Endeksi Raporu, Türkiye için şunları söylüyor; ‘Kurumsal yapısını güçlendirmeli, iş gücü piyasasına girişi kolaylaştırmalı, finansal pazarların verimliliği ve kararlılığı sağlanmalı.’ Ayrıca çalışmada idari politikalardaki istikrarsızlık, finansmana erişim, eğitimsiz iş gücü ve döviz politikaları, iş yapma ortamına olumsuz etki eden faktörler olarak belirtilmiş. Bu tabloya bakıldığında serbest piyasa koşullarında rekabetçiliği engelleyen uygulamaların ve kamu müdahalelerinin Türkiye’nin küresel arenada rekabetçi yapısını zedelemekte olduğunu söylemek herhalde yanlış olmaz” dedi.

YABANCI SERMAYE YURT DIŞINA KAÇAR

The Heritage Foundation ve The Wall Street Journal tarafından hazırlanan Ekonomik Özgürlük Endeksi’ne de değinen UTİKAD Başkanı; “Dünya Bankası ve IMF gibi kuruluşlardan elde edilen veriler ile 4 ana kriter göz çerçevesinde hazırlanan çalışma bir nebze olsun yüzümüzü güldürüyor. Çünkü 2016 yılında yaşanan olaylar neticesinde 79. Sıraya gerilediğimiz bu endekste 2017 yılında 170 ülke arasında 60. sıraya yükselmiş durumdayız. Ancak Ekonomik Özgürlük Endeksi 2017 Raporu’na göre Türkiye’de; girişimciliği kısıtlayan ciddi engeller bulunuyor, çeşitli hizmet ve ürünlerde fiyatlar devlet tarafından belirleniyor ve iş gücü pazarının esnek olmaması dinamik bir ekonominin ortaya çıkışını engelliyor. Geçtiğimiz aylarda ordino belgesine getirilen tavan ücretle ilgili tüm açıklamalarımızda bu konunun altını çizmiştik. Kamunun serbest piyasa dinamiklerine müdahale etmesi ve yüksek belge ücretleri gibi girişimciliği engelleyen yaptırımlar, yatırım ortamını bozarak yerli ve yabancı sermayeyi yurt dışına kaçırma tehlikesi taşıyor ve ayrıca endeksteki yerimizin düşmesi söz konusu olacak” diye konuştu.

LPI YURTİÇİ PUANLAMASINA GÖRE TİO’DAN MEMNUNİYET YÜKSEK

Sunumunda Türkiye’nin Lojistik Performans Endeksi’ndeki durumuna da değinen UTİKAD Başkanı Eldener, “Dünya Bankası’nın Lojistik performans Endeksi kamuoyu tarafından biliniyor. 2 yılda yapılan bu çalışmanın sonuçları sektörümüz açısından büyük önem taşıyor. 2012 yılında 27. Sırada yer aldığımız bu endekste ne yazık ki 2016 yılında 34. sıraya geriledik. Bu endeksin içeriğinde yer alan ‘Domestic Performans’ bölümü incelendiğinde ise ortaya çarpıcı sonuçlar çıkıyor. Yurtiçi değerlendirme çalışmasının sonucuna göre ‘Taşıma İşleri Organizatörleri’nden %64 oranında memnuniyet mevcut. Buna rağmen Lojistik Performans Endeksi yurtiçi puanlamasında hizmet yeterliliği ve kalitesi yönünden %64 oranda çok yüksek ve yüksek oy alan taşıma işleri organizatörleri yeni bir yönetmelikle kısıtlanmaya ve yüksek belge ücretleri ödemeye zorlanıyor” dedi.

DOING BUSINESS RAPORU DOĞRU VERİLERE DAYANMIYOR

Konuşmasının devamında Dünya Bankası’nın Doing Business Raporu’yla ilgili de açıklamalarda bulunan Eldener, “Dünya Bankası tarafından hazırlanan Doing Business: Trading Across Borders çalışmasında belirli senaryolar dahilinde ithalat ve ihracatta zaman ve maliyetler ölçülüyor. Anket yöntemi ile hazırlanan raporu UTİKAD olarak biz de inceledik. Sonuçta çok ciddi hatalar saptadık. Rapor hazırlanırken 3 farklı süreç inceleniyor. Bunlar evraksal uyum süreci, gümrük hizmetleri ve iç taşıma. Ancak incelemelerimizde gördük ki; Türkiye için belirlenmiş ithalat ve ihracat senaryoları ile uyuşmayan belge ve işlemler raporda yer alıyor. Ayrıca rapordaki ordino bedelleri ile işlem süreleri piyasa ortalamalarını ve şartlarını temsil etmiyor. Bununla beraber ankete katkı sağlayarak isminin açıklanmasına rıza gösterenlerin listesi içerisinde tek bir Lojistik veya Taşıma İşleri Organizatörü firma yer almıyor” dedi. Doğru verilere dayandırılarak hazırlanmayan raporlara dayanarak ülkemizde mevzuat düzenlemeleri ve tarife kısıtlamaları yapıldığını da vurgulayan Eldener, sözlerine şöyle devam etti; “UTİKAD Dünya Bankası, TOBB ve YOİKK ile iş birliği yaparak Doing Business anket sonuçlarının doğru veriler içermesi için çalışmaktadır. Bu konuda geçtiğimiz aylarda Başbakan Yardımcımız Sayın Recep Akdağ ile de bir araya gelerek değerlendirmelerimizi kendilerine aktardık.”

MEVZUAT DÜZENLEMELERİ SEKTÖRÜ DESTEKLEYİCİ OLMALI

Türkiye’nin 2023 hedefleri arasında dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girilmesi, ihracatın 500 milyar dolara ulaşması ve dış ticaret hacminin 1 trilyon dolara yükselmesi ile kişi başı milli gelirin 25 bin dolara yükselmesi hedeflerinin yer aldığını hatırlatan Eldener, “Türkiye’nin 2023 hedeflerine yaklaşabilmesi için lojistik faaliyetlerin güçlendirilmesi gerekmektedir. Bu amaçla; lojistik sektörünün ihtiyaçlarının doğru belirlenmesi, belirlenen ihtiyaçların giderilmesi için sektör ve kamu idaresi arasında koordinasyon, iş birliği ile ortak anlayışın sağlanması gerekiyor. Aynı zamanda mevzuat düzenlemelerinin sektör faaliyetlerini destekleyici ve güçlendirici nitelikte yapılması büyük önem taşıyor. Sektörün çalışma barışını ve yatırım ortamını bozacak, girişimciliği engelleyecek tarife kısıtlamaları, kamu müdahalesi, yüksek maliyetli belge ücreti yaklaşımlarından vazgeçilmesi gerekiyor” diye konuştu.

2018 YILINDA LOJİSTİK SEKTÖRÜNÜ NELER BEKLİYOR?

2018 yılı Yatırım Programı’na göre 88.1 milyar TL kamu yatırımı bütçesinin 21.4 milyar TL’lik kısmının Ulaştırma Sektörü’ne ayrılmasının umut verici olduğunu belirten UTİKAD Başkanı Emre Eldener, “Altyapı hizmetlerinin yerine getirilmesi için kamu yatırımları gereklidir. Ancak ‘Bir Kuşak Bir Yol’ ve diğer taşımacılık koridoru projelerinden daha büyük payların alınabilmesi için altyapı hizmetlerinin süratle tamamlanması şart. Doğu-batı ve kuzey-güney hatlarında kesintisiz demiryolu hattımız ne yazık ki mevcut değil. Çoğu limanımızda demiryolu bağlantılarının olmaması ülkemiz üzerinden geçecek transit yük trafiğinin alternatif rotalara kaymasına sebep oluyor. Lojistik merkezler modlar arası yük entegrasyonunu kolaylaştırıcı şekilde planlanmıyor” dedi.
“Transit yüklerin çevre ülkelerden daha rekabetçi koşullarda taşınması gerekiyor” diyen Eldener; “Özelikle bölge ülkelerine yönelik taşımalarda modlar arası denge karayolu lehine bozulmuş durumda. İntermodal taşımacılık teşvik edilerek karayolu üzerindeki ağırlık öncelikli olarak demiryoluna kaydırılmalıdır” dedi.

Eldener sözlerini şöyle noktaladı: “Sektörü ilgilendiren idari kararlar sektör paydaşları ile birlikte alınmalıdır. Doing Business Raporu gibi yararlanılan verilerin yanlış olduğu ortada olan çalışmalara istinaden serbest rekabet ortamını zedeleyen kararlar iç pazar dinamiklerini bozacağı gibi yabancı yatırımcılar için de teşvik edici olmayacaktır. Çerçevesi kanunlar ile zaten belirlenmiş Taşıma İşleri Organizatörlüğü mesleği tekrar düzenlenmek istenmektedir. Taşıma İşleri Organizatörlüğü Yönetmeliği ile getirilen düzenlemeler, lojistik sektörünün dinamikleri ile uyumsuz bir işleyiş getirmekte, sektöre giriş yüksek belge ücretleri ile zorlaştırılmaktadır. Tüm bu gelişmeler çerçevesinde UTİKAD olarak 31 yıldır olduğu gibi çalışmalarımızı yoğun bir şekilde sürdürüyoruz. 2018’de sektörümüzün gelişmesini sağlayacak adımlar atılacağını umuyoruz. Sadece endekslerde yükselmek değil, sektörün kendi bileşenleri ile daha kalıcı çözümler üreteceği bir yıl geçireceğimizi düşünüyorum.”

Başkan Eldener’in sunumunun ardından soru-cevap bölümüne geçildi. Basın mensuplarının sorularını UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Eldener, Yönetim Kurulu Üyeleri ve Genel Müdür Cavit Uğur yanıtladı.



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2C2DJsA
via IFTTT