2 Ocak 2018 Salı

IATA, 2018 İÇİN HAVACILIK SEKTÖRÜNE UMUT VERDİ


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2DQBMkh

“2018’de Yoğun Bir Gündem Bizi Bekliyor” Türkiye ekonomisi ve lojistik sektörü açısından olumlu gelişmelere sahne olan bir yılı geride bıraktık. 2015-2016 hem ülkemiz hem de çevre coğrafyadaki ülkeler için oldukça zorlu yıllardı. 2017’yi bu olumsuz etkileri geride bıraktığımız, önümüzdeki süreçlere adapte olabildiğimiz bir yıl olarak tanımlayabiliriz. Uluslararası taşımacılık ve lojistik faaliyetlerin ekonomik gelişmeler paralelinde eğilimler gösterdiği göz önüne alındığında gerek ekonomik istikrarın gerekse çevre ülkelerdeki siyasi sorunların geride bırakılması ile lojistik sektörü daha iyi performans gösterdi. Bunun yanı sıra 2017’nin gündemini oluşturan mevzuat değişiklikleri ve alt yapı yatırımlarının tamamlanmasını da sektörümüz açısından umut verici gelişmeler olarak nitelendirebiliriz. Geçtiğimiz yıl boyunca Türkiye Lojistik Master Planı, yeni Gümrük Kanunu taslağı, yeni Karayolu Taşıma Yönetmeliği taslağı, demiryolu ulaştırmasının serbestleştirilmesi gibi yasal düzenlemeler devam ederken İstanbul Yeni Havalimanı, liman yatırımları ve lojistik köy projeleri gibi fiziki altyapı yatırımları lojistik sektörünün gelişimi açısından önemli adımlar olarak karşımıza çıktı. Aynı zamanda uzun süredir beklenen Bakü-Tiflis-Kars hattının açılması da ülkemizin coğrafi konumundan kaynaklanan ‘hub’ olma iddiasını güçlendirdi. UTİKAD olarak özellikle mevzuat çalışmalarında görev almak ve sektörümüzün önünü açacak görüşlerimizi kamu kurum ve kuruluşları ile paylaşmak için yoğun emek harcadık. 2017 yılına baktığımızda Türkiye Lojistik Master Planı’ndaki ilerleme de bizler açısından önemliydi. Aynı şekilde Ticaretin Kolaylaştırılması Kurulu’ndaki temsilimize de büyük önem verdik. Kuruldaki birçok farklı çalışma grubuna katılarak destek verdik. Ekonomi Bakanlığı ile görüşmelerimiz de olumlu sonuçlar verdi. Sektörümüzün devlet teşviklerinden yararlanmasının önü açıldı. FIATA Dünya Kongresi’ne devlet desteği alarak UTİKAD Ticaret Heyeti kapsamında katılım sağlandı. Aralık ayında ise lojistik sektörünün yararlanabileceği devlet desteklerini üyelerimizle detaylı bir şekilde paylaşabilmek için ‘Lojistik Sektörüne Yönelik Devlet Destekleri Semineri’ni düzenledik. Tüm bu çalışmaların yanı sıra derneğimizin kuruluşunun 31. yılında logomuzu değiştirdik. Modern çizgilere sahip yeni logomuzu 35. Olağan Genel Kurulumuzda üyelerimiz ile paylaştık. Çağdaş ve kullanıcı dostu yeni internet sitemizi de logomuzla eş zamanlı olarak yayına aldık. 2018’in ilk günlerinde ise UTİKAD olarak gündemimiz yine yoğun. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığımız tarafından çalışmaları sürdürülen Taşıma İşleri Organizatörleri Yönetmeliği ve Ordino Belgesi, geçtiğimiz yılın son aylarında gündemimizin önemli başlıkları haline gelmişti. 2018 yılında da her iki madde de sektörümüzün dikkate alacağı konuların başında gelecek gibi görünüyor. Türk lojistik sektörümüzün ve paydaşlarımızın iş yapış şekillerini kolaylaştıracağına inandığımız yeni yönetmelikle ilgili çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Bunun yanı sıra 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nda yapılan değişiklikler ve Avrupa Birliği Gümrük Kodu’nda yapılan değişiklikler ile uyumlaştırılması süreci de yakından takip ettiğimiz konular arasında yer alacak.  Öte yandan Karayolu Taşıma Yönetmeliği de 2018 yılında beklediğimiz yeni mevzuat metinlerinden birisi olacak. Taslak metinde yetki belgelerinde önemli ölçüde sadeleşmeye gidildiğini gördük. Taslak yönetmeliğe yönelik yaptığımız çalışmalar sonucu görüşümüzü idare ile paylaştık. 2018 yılında yeni Karayolu Taşıma Yönetmeliği de takibinde olacağımız bir diğer önemli mevzuat metni. 2018 yılında ayrıca Türkiye Lojistik Master Planı (TLMP) çalışmalarının sonuçlandırılması amaçlanıyor. Geçtiğimiz Temmuz ayında gerçekleştirilen 1. TLMP Çalıştayı bu doğrultuda UTİKAD olarak içinde yer aldığımız bir süreçti. Bu yöndeki çalışmalarımız da aktif olarak devam edecek. Yeni dönemde Ticaretin Kolaylaştırılması Kurulu’nda da sektörümüzü farklı çalışma gruplarında temsil etmeye devam edeceğiz. TKK’daki çalışmaların sektörümüzün geleceğine büyük faydası olacağına inanıyoruz. Bu konuda bize destek olan ve düzenlenen toplantılarda görev alan üyelerimize de ayrıca teşekkür ederiz. Bunun yanı sıra 11. Kalkınma Planı Çalışmaları kapsamında 2017 yılının son aylarında katılım sağladığımız Gümrük İşlemlerinin İyileştirilmesi Çalışma Grubu ve Lojistik Hizmetlerinin Geliştirilmesi Özel İhtisas Komisyonu Toplantıları’na da katılmayı sürdüreceğiz. Hepimiz adına yoğun gündem ve çalışmalar ile başlayan 2018 yılının, barış içinde, sağlıkla ve bol kazançlı geçmesini temenni ederim. Emre Eldener

Türkiye ekonomisi ve lojistik sektörü açısından olumlu gelişmelere sahne olan bir yılı geride bıraktık. 2015-2016 hem ülkemiz hem de çevre coğrafyadaki ülkeler için oldukça zorlu yıllardı. 2017’yi bu olumsuz etkileri geride bıraktığımız, önümüzdeki süreçlere adapte olabildiğimiz bir yıl olarak tanımlayabiliriz. Uluslararası taşımacılık ve lojistik faaliyetlerin ekonomik gelişmeler paralelinde eğilimler gösterdiği göz önüne alındığında gerek ekonomik istikrarın gerekse çevre ülkelerdeki siyasi sorunların geride bırakılması ile lojistik sektörü daha iyi performans gösterdi.

Bunun yanı sıra 2017’nin gündemini oluşturan mevzuat değişiklikleri ve alt yapı yatırımlarının tamamlanmasını da sektörümüz açısından umut verici gelişmeler olarak nitelendirebiliriz. Geçtiğimiz yıl boyunca Türkiye Lojistik Master Planı, yeni Gümrük Kanunu taslağı, yeni Karayolu Taşıma Yönetmeliği taslağı, demiryolu ulaştırmasının serbestleştirilmesi gibi yasal düzenlemeler devam ederken İstanbul Yeni Havalimanı, liman yatırımları ve lojistik köy projeleri gibi fiziki altyapı yatırımları lojistik sektörünün gelişimi açısından önemli adımlar olarak karşımıza çıktı. Aynı zamanda uzun süredir beklenen Bakü-Tiflis-Kars hattının açılması da ülkemizin coğrafi konumundan kaynaklanan ‘hub’ olma iddiasını güçlendirdi.

UTİKAD olarak özellikle mevzuat çalışmalarında görev almak ve sektörümüzün önünü açacak görüşlerimizi kamu kurum ve kuruluşları ile paylaşmak için yoğun emek harcadık. 2017 yılına baktığımızda Türkiye Lojistik Master Planı’ndaki ilerleme de bizler açısından önemliydi. Aynı şekilde Ticaretin Kolaylaştırılması Kurulu’ndaki temsilimize de büyük önem verdik. Kuruldaki birçok farklı çalışma grubuna katılarak destek verdik.

Ekonomi Bakanlığı ile görüşmelerimiz de olumlu sonuçlar verdi. Sektörümüzün devlet teşviklerinden yararlanmasının önü açıldı. FIATA Dünya Kongresi’ne devlet desteği alarak UTİKAD Ticaret Heyeti kapsamında katılım sağlandı. Aralık ayında ise lojistik sektörünün yararlanabileceği devlet desteklerini üyelerimizle detaylı bir şekilde paylaşabilmek için ‘Lojistik Sektörüne Yönelik Devlet Destekleri Semineri’ni düzenledik.

Tüm bu çalışmaların yanı sıra derneğimizin kuruluşunun 31. yılında logomuzu değiştirdik. Modern çizgilere sahip yeni logomuzu 35. Olağan Genel Kurulumuzda üyelerimiz ile paylaştık. Çağdaş ve kullanıcı dostu yeni internet sitemizi de logomuzla eş zamanlı olarak yayına aldık.

2018’in ilk günlerinde ise UTİKAD olarak gündemimiz yine yoğun. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığımız tarafından çalışmaları sürdürülen Taşıma İşleri Organizatörleri Yönetmeliği ve Ordino Belgesi, geçtiğimiz yılın son aylarında gündemimizin önemli başlıkları haline gelmişti. 2018 yılında da her iki madde de sektörümüzün dikkate alacağı konuların başında gelecek gibi görünüyor. Türk lojistik sektörümüzün ve paydaşlarımızın iş yapış şekillerini kolaylaştıracağına inandığımız yeni yönetmelikle ilgili çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Bunun yanı sıra 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nda yapılan değişiklikler ve Avrupa Birliği Gümrük Kodu’nda yapılan değişiklikler ile uyumlaştırılması süreci de yakından takip ettiğimiz konular arasında yer alacak.  Öte yandan Karayolu Taşıma Yönetmeliği de 2018 yılında beklediğimiz yeni mevzuat metinlerinden birisi olacak. Taslak metinde yetki belgelerinde önemli ölçüde sadeleşmeye gidildiğini gördük. Taslak yönetmeliğe yönelik yaptığımız çalışmalar sonucu görüşümüzü idare ile paylaştık. 2018 yılında yeni Karayolu Taşıma Yönetmeliği de takibinde olacağımız bir diğer önemli mevzuat metni. 2018 yılında ayrıca Türkiye Lojistik Master Planı (TLMP) çalışmalarının sonuçlandırılması amaçlanıyor. Geçtiğimiz Temmuz ayında gerçekleştirilen 1. TLMP Çalıştayı bu doğrultuda UTİKAD olarak içinde yer aldığımız bir süreçti. Bu yöndeki çalışmalarımız da aktif olarak devam edecek. Yeni dönemde Ticaretin Kolaylaştırılması Kurulu’nda da sektörümüzü farklı çalışma gruplarında temsil etmeye devam edeceğiz. TKK’daki çalışmaların sektörümüzün geleceğine büyük faydası olacağına inanıyoruz. Bu konuda bize destek olan ve düzenlenen toplantılarda görev alan üyelerimize de ayrıca teşekkür ederiz.

Bunun yanı sıra 11. Kalkınma Planı Çalışmaları kapsamında 2017 yılının son aylarında katılım sağladığımız Gümrük İşlemlerinin İyileştirilmesi Çalışma Grubu ve Lojistik Hizmetlerinin Geliştirilmesi Özel İhtisas Komisyonu Toplantıları’na da katılmayı sürdüreceğiz.

Hepimiz adına yoğun gündem ve çalışmalar ile başlayan 2018 yılının, barış içinde, sağlıkla ve bol kazançlı geçmesini temenni ederim.

Emre Eldener



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2lESOuP
via IFTTT

“2018’de Yoğun Bir Gündem Bizi Bekliyor”


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2lESOuP

Limak Turizm Grubu 10,000 yeni fidan dikti


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2CFeI8J

Limak Turizm Grubu 10,000 yeni fidan dikti LİMAK HATIRA ORMANI’NDA HEDEF 100 BİN AĞAÇ Turizm sektörünün önde gelen gruplarından Limak, Antalya’da şehre miras kalacak Limak Hatıra Ormanı’nı büyütüyor. 14 farklı ülkeden gelen misafirlerle dikilen fidanlarla hedef 10 yıl içinde 100 bin ağaca ulaşmak. İnşaat, çimento, altyapı ve enerji yatırımları, enerji taahhüt, havacılık ve gıda alanlarının yanı sıra turizmde başarılı faaliyetlerini sürdüren Limak, tüm alanlarda olduğu gibi bu alanda da sürdürülebilir ve doğaya katkı sağlayan projelere de imza atıyor. Antalya Bölgesi’nde sahip olduğu 4 tesisle resort otelciliğinin en iddialı isimlerinden olan Limak Turizm Grubu, bu kapsamda gelenekselleştirdiği fidan dikimini bu yıl da gerçekleştirdi. Otel yöneticileri ve personelin yanı sıra 14 farklı ülkeden gelen misafirlerin de katıldığı bu keyifli etkinlikte, Limak Ormanı’na 10 bin fidan daha dikildi. Etkinlikle ilgili bir açıklama yapan Limak Turizm Grubu Koordinatörü Kaan Kavaloğlu, “Orman Bakanlığı tarafından Antalya’nın Serik ilçesinde tahsis edilen 100 dönümlük alana, müşterilerimiz adına bugüne kadar on binlerce fidan diktik. 7 yıldır devam eden bu gelenek artık Limak Ailesi için önemli bir etkinlik olmayı başardı. Turizm grubu olarak çevreye değer katan bu tür çalışmalarımızı önümüzdeki dönemde de sürdüreceğiz. Limak olarak doğaya uyumlu ve çevreye zarar vermeyen tesisler inşa ediyoruz. Ama bu yeterli değil. Aynı zamanda faaliyette bulunduğumuz şehirlerin sürdürülebilirliğine katkı sağlıyoruz. Bu vizyonla oluşturduğumuz hatıra ormanımız her geçen yıl daha da büyüyecek” dedi. HER MİSAFİRE BİR FİDAN Limak Turizm Grubu’nun çatısı altındaki Limra, Arcadia, Atlantis Otelleri ve Tatil Köyleri ile Lara De Luxe Otel’in 12 ay boyunca yerli ve yabancı binlerce turisti ağırladığını vurgulayan Kavaloğlu, şöyle devam etti: “Bu etkinliğin bizim için en güzel yanı, konuklarımızın da bu değerli projede bizimle birlikte olması. Bu vesileyle onların hem Antalya hem Limak’la bağlarını güçlendirmeyi hedefliyoruz. Hatıra Ormanımızı müşterilerimiz adına oluşturmamız, onların Limak markasına ilgilerini de artırıyor. Hedefimiz her yıl dikilen yeni fidanlarla birlikte 10 yılda toplam 100 bin ağaca ulaşmak.”

LİMAK HATIRA ORMANI’NDA HEDEF 100 BİN AĞAÇ

Turizm sektörünün önde gelen gruplarından Limak, Antalya’da şehre miras kalacak Limak Hatıra Ormanı’nı büyütüyor. 14 farklı ülkeden gelen misafirlerle dikilen fidanlarla hedef 10 yıl içinde 100 bin ağaca ulaşmak.

İnşaat, çimento, altyapı ve enerji yatırımları, enerji taahhüt, havacılık ve gıda alanlarının yanı sıra turizmde başarılı faaliyetlerini sürdüren Limak, tüm alanlarda olduğu gibi bu alanda da sürdürülebilir ve doğaya katkı sağlayan projelere de imza atıyor.

Antalya Bölgesi’nde sahip olduğu 4 tesisle resort otelciliğinin en iddialı isimlerinden olan Limak Turizm Grubu, bu kapsamda gelenekselleştirdiği fidan dikimini bu yıl da gerçekleştirdi. Otel yöneticileri ve personelin yanı sıra 14 farklı ülkeden gelen misafirlerin de katıldığı bu keyifli etkinlikte, Limak Ormanı’na 10 bin fidan daha dikildi.

Etkinlikle ilgili bir açıklama yapan Limak Turizm Grubu Koordinatörü Kaan Kavaloğlu, “Orman Bakanlığı tarafından Antalya’nın Serik ilçesinde tahsis edilen 100 dönümlük alana, müşterilerimiz adına bugüne kadar on binlerce fidan diktik. 7 yıldır devam eden bu gelenek artık Limak Ailesi için önemli bir etkinlik olmayı başardı. Turizm grubu olarak çevreye değer katan bu tür çalışmalarımızı önümüzdeki dönemde de sürdüreceğiz. Limak olarak doğaya uyumlu ve çevreye zarar vermeyen tesisler inşa ediyoruz. Ama bu yeterli değil. Aynı zamanda faaliyette bulunduğumuz şehirlerin sürdürülebilirliğine katkı sağlıyoruz. Bu vizyonla oluşturduğumuz hatıra ormanımız her geçen yıl daha da büyüyecek” dedi.

HER MİSAFİRE BİR FİDAN

Limak Turizm Grubu’nun çatısı altındaki Limra, Arcadia, Atlantis Otelleri ve Tatil Köyleri ile Lara De Luxe Otel’in 12 ay boyunca yerli ve yabancı binlerce turisti ağırladığını vurgulayan Kavaloğlu, şöyle devam etti: “Bu etkinliğin bizim için en güzel yanı, konuklarımızın da bu değerli projede bizimle birlikte olması. Bu vesileyle onların hem Antalya hem Limak’la bağlarını güçlendirmeyi hedefliyoruz. Hatıra Ormanımızı müşterilerimiz adına oluşturmamız, onların Limak markasına ilgilerini de artırıyor. Hedefimiz her yıl dikilen yeni fidanlarla birlikte 10 yılda toplam 100 bin ağaca ulaşmak.”



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2CFeI8J
via IFTTT

Grip Olan Anne Adaylarına İpuçları Havaların soğumasıyla birlikte en yaygın görülen hastalıklardan biri olan grip gebeleri de tehdit ediyor. Oldukça kolay hastalanan gebeler ilaç kullanamasalar da çaresiz değiller. İşte gebeleri gripten kurtaracak ipuçları… Kış aylarının kaçınılmaz hastalığı grip… Bir anda insanın tüm enerjisini alan, günlerce süründüren gribe bir de hamileler yakalandığında atlatılması çok daha güç, anne adaylarının hayatı çok daha zor bir hale geliyor. Gebelikte bağışıklık sisteminin baskılanması gebeleri grip ve diğer enfeksiyonlara karşı savunmasız bırakıyor. Grip olan anne adaylarının kendilerini gerçekten kötü hissettiklerine dikkat çeken, Okan Üniversitesi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Cihan Karadağ şöyle devam ediyor: “Ayrıca gebelerin gribin belirtilerini hafifletmek için öksürük şurubu, antihistaminik ve diğer semptomatik ilaçları kullanamadığını düşünürsek durumun gebeler için ne kadar zorlaştığını tahmin edebiliriz. Ama şunu da unutmamak lazım; grip tedavisinde kullanılan bu ilaçların çoğu semptomatiktir, yani gribi tedavi etmez, belirtilerini yok eder. Dolayısıyla, bize rahatsızlığı veren bu virüsü zaten yok etmedikleri için, bu ilaçları kullanmayarak çok da bir şey kaybetmediğimizi söyleyebiliriz. Unutmayınız ki; Grip viral (virüsler yoluyla bulaşabilen) bir hastalıktır ve viral hastalıklarda antibiyotikler kullanılmaz. Gereksiz antibiyotik alımından da kaçınılmalıdır.” Peki bu hastalığa gebe iken yakalanıldığında ne yapılmalı? Okan Üniversitesi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Cihan Karadağ gebelere yardımcı olacak ipuçlarını sıralıyor: *Bol sıvı tüketin: Su, limonlu çay, meyve suyu ve sıcak çorba ideal seçimlerdir. Bol sıvı tüketmek burun akıntısı, mukus salgılarını ve halsizliği azaltacak, iyileşme sürecini hızlandıracak ve öksürüğün azalmasını sağlayacaktır. *Bol bol dinlenin: Hastalık bedeninizi zorlayacaktır. İdeal bir ortamda zaten yorgun olan bedeninizi dinlendirin ve efor gerektiren tüm işleri bir kenara bırakın. *Oda sıcaklığını ve nem derecesini ayarlayın: Dinlendiğiniz oda normal sıcaklıkta olmalı ve havası çok kuru olmamalı. Hafif nemli bir oda havası öksürüğe, burun ve boğaz akıntılarına daha iyi gelecektir. Bunun için oda nemini ayarlayabilen ve buhar vererek nemi belli seviyede tutabilen cihazlar kullanılabilir. *Boğazınızı rahatlatın: Ilık tuzlu suyla günde birkaç kez gargara yapmak ya da ballı ılık limon suyu içmek boğazınızı rahatlatacaktır. Öksürüğe de iyi gelecektir. *Tuzlu burun damlası kullanın: Burun akıntısına çare olsun diye tuzlu su içeren burun damlalarını kullanın. Bu burun damlalarını reçetesiz satın alabilirsiniz. Etkili ve güvenlidir, tahriş etmez. *Ateş ve yaygın vücut ağrıları için ağrı kesici ateş düşürücü: Parasetamol içeren ağrı kesici ve ateş düşürücü ilaçları hekiminize danışarak, gebelikte güvenle kullanabilirsiniz. Gebelikte Grip Aşısı Mı Burun Spreyi Mi Güvenli Mi? Gebelikte grip aşısı olmanın da güvenli bir yöntem olduğunu ifade eden Yrd. Doç. Dr. Cihan Karadağ “Eğer yumurta alerjiniz yoksa daha önce bir grip aşısına şiddetli reaksiyon vermediyseniz ve gebeliğiniz grip sezonuna (kasım-nisan) denk geliyorsa grip aşısı olmanızı tavsiye ediyoruz” diyor. Gebelik, kalp ve akciğerlere fazladan yük getirdiği gibi bağışıklık sistemini de etkiliyor. Bu durum gebelerin gribe yakalanma riskini artırmakla kalmıyor aynı zamanda solunum yetmezliği ve zatürre gibi gribe bağlı komplikasyonlara da neden olabiliyor. Mevsimsel bir grip aşısının bu sorunların ortaya çıkmasını engelleyeceğini belirten Yrd. Doç. Dr. Karadağ, grip aşısı olmaya karar veren gebelerin burun yoluyla alınan sprey aşı yerine iğne şeklindeki aşıyı talep etmelerini tavsiye ediyor. Yrd. Doç. Dr. Karadağ “Grip aşısı etkisiz hale getirilmiş bir virüsten yapıldığı için gebeliğin hangi döneminde olursanız olun bebeğiniz ve sizin için bir risk teşkil etmez. Oysa burun spreyi canlı virüsten elde edildiği için gebelikte pek uygun değildir” diyor.

Havaların soğumasıyla birlikte en yaygın görülen hastalıklardan biri olan grip gebeleri de tehdit ediyor. Oldukça kolay hastalanan gebeler ilaç kullanamasalar da çaresiz değiller. İşte gebeleri gripten kurtaracak ipuçları…

Kış aylarının kaçınılmaz hastalığı grip… Bir anda insanın tüm enerjisini alan, günlerce süründüren gribe bir de hamileler yakalandığında atlatılması çok daha güç, anne adaylarının hayatı çok daha zor bir hale geliyor. Gebelikte bağışıklık sisteminin baskılanması gebeleri grip ve diğer enfeksiyonlara karşı savunmasız bırakıyor. Grip olan anne adaylarının kendilerini gerçekten kötü hissettiklerine dikkat çeken, Okan Üniversitesi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Cihan Karadağ şöyle devam ediyor:

“Ayrıca gebelerin gribin belirtilerini hafifletmek için öksürük şurubu, antihistaminik ve diğer semptomatik ilaçları kullanamadığını düşünürsek durumun gebeler için ne kadar zorlaştığını tahmin edebiliriz. Ama şunu da unutmamak lazım; grip tedavisinde kullanılan bu ilaçların çoğu semptomatiktir, yani gribi tedavi etmez, belirtilerini yok eder. Dolayısıyla, bize rahatsızlığı veren bu virüsü zaten yok etmedikleri için, bu ilaçları kullanmayarak çok da bir şey kaybetmediğimizi söyleyebiliriz. Unutmayınız ki; Grip viral (virüsler yoluyla bulaşabilenbir hastalıktır ve viral hastalıklarda antibiyotikler kullanılmaz. Gereksiz antibiyotik alımından da kaçınılmalıdır.”

Peki bu hastalığa gebe iken yakalanıldığında ne yapılmalı? Okan Üniversitesi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Cihan Karadağ gebelere yardımcı olacak ipuçlarını sıralıyor:

*Bol sıvı tüketin: Su, limonlu çay, meyve suyu ve sıcak çorba ideal seçimlerdir. Bol sıvı tüketmek burun akıntısı, mukus salgılarını ve halsizliği azaltacak, iyileşme sürecini hızlandıracak ve öksürüğün azalmasını sağlayacaktır.

*Bol bol dinlenin: Hastalık bedeninizi zorlayacaktır. İdeal bir ortamda zaten yorgun olan bedeninizi dinlendirin ve efor gerektiren tüm işleri bir kenara bırakın.

*Oda sıcaklığını ve nem derecesini ayarlayın: Dinlendiğiniz oda normal sıcaklıkta olmalı ve havası çok kuru olmamalı. Hafif nemli bir oda havası öksürüğe, burun ve boğaz akıntılarına daha iyi gelecektir. Bunun için oda nemini ayarlayabilen ve buhar vererek nemi belli seviyede tutabilen cihazlar kullanılabilir.

*Boğazınızı rahatlatın: Ilık tuzlu suyla günde birkaç kez gargara yapmak ya da ballı ılık limon suyu içmek boğazınızı rahatlatacaktır. Öksürüğe de iyi gelecektir.

*Tuzlu burun damlası kullanın: Burun akıntısına çare olsun diye tuzlu su içeren burun damlalarını kullanın. Bu burun damlalarını reçetesiz satın alabilirsiniz. Etkili ve güvenlidir, tahriş etmez.

*Ateş ve yaygın vücut ağrıları için ağrı kesici ateş düşürücü: Parasetamol içeren ağrı kesici ve ateş düşürücü ilaçları hekiminize danışarak, gebelikte güvenle kullanabilirsiniz.

Gebelikte Grip Aşısı Mı Burun Spreyi Mi Güvenli Mi?

Gebelikte grip aşısı olmanın da güvenli bir yöntem olduğunu ifade eden Yrd. Doç. Dr. Cihan Karadağ “Eğer yumurta alerjiniz yoksa daha önce bir grip aşısına şiddetli reaksiyon vermediyseniz ve gebeliğiniz grip sezonuna (kasım-nisan) denk geliyorsa grip aşısı olmanızı tavsiye ediyoruz” diyor. Gebelik, kalp ve akciğerlere fazladan yük getirdiği gibi bağışıklık sistemini de etkiliyor. Bu durum gebelerin gribe yakalanma riskini artırmakla kalmıyor aynı zamanda solunum yetmezliği ve zatürre gibi gribe bağlı komplikasyonlara da neden olabiliyor. Mevsimsel bir grip aşısının bu sorunların ortaya çıkmasını engelleyeceğini belirten Yrd. Doç. Dr. Karadağ, grip aşısı olmaya karar veren gebelerin burun yoluyla alınan sprey aşı yerine iğne şeklindeki aşıyı talep etmelerini tavsiye ediyor. Yrd. Doç. Dr. Karadağ “Grip aşısı etkisiz hale getirilmiş bir virüsten yapıldığı için gebeliğin hangi döneminde olursanız olun bebeğiniz ve sizin için bir risk teşkil etmez. Oysa burun spreyi canlı virüsten elde edildiği için gebelikte pek uygun değildir” diyor.



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2DRmr2J
via IFTTT

Grip Olan Anne Adaylarına İpuçları


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2DRmr2J