4 Aralık 2017 Pazartesi

Air France, Paris-İstanbul uçuşlarını durduruyor (2018 Mart)


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2jcpGd2

Air France, Paris-İstanbul uçuşlarını durduruyor (2018 Mart) Fransız havayolu devi Air France, 25 Mart 2018’den itibaren İstanbul seferlerini alt markası “Joon” ile yapacak. Fransa’nın bayrak taşıyıcı havayolu şirketi Air France, Paris’ten İstanbul’a gerçekleştireceği seferleri önümüzdeki sezondan itibaren alt markası ile yapacak. Alt marka Joon’un Paris-İstanbul arasındaki ilk seferini 25 Mart 2018’de yapacağı duyuruldu. JOON İÇİN ‘LOW COST DEĞİL’ VURGUSU Paris-Charles de Gaulle Havalimanı merkezli olarak kurulan 2018 yılı yaz mevsiminde uzun menzilli hatları da kapsamı altına alacak. Air France tarafından yapılan basın açıklamasında Joon markasının kendisine has ürün ve hizmetler sunacağı ve bir “düşük maliyetli havayolu” şirketi olmadığı özellikle vurgulandı. Joon filosunda, 2018 yılı sonuna kadar 18 adet orta menzilli ve 2020 sonuna kadar da 10 adet uzun menzilli uçağın dahil edileceği belirtiliyor. Kaynak:www.ntv.com.tr

Fransız havayolu devi Air France, 25 Mart 2018’den itibaren İstanbul seferlerini alt markası “Joon” ile yapacak.

Fransa’nın bayrak taşıyıcı havayolu şirketi Air France, Paris’ten İstanbul’a gerçekleştireceği seferleri önümüzdeki sezondan itibaren alt markası ile yapacak. Alt marka Joon’un Paris-İstanbul arasındaki ilk seferini 25 Mart 2018’de yapacağı duyuruldu.

JOON İÇİN ‘LOW COST DEĞİL’ VURGUSU

Paris-Charles de Gaulle Havalimanı merkezli olarak kurulan 2018 yılı yaz mevsiminde uzun menzilli hatları da kapsamı altına alacak. Air France tarafından yapılan basın açıklamasında Joon markasının kendisine has ürün ve hizmetler sunacağı ve bir “düşük maliyetli havayolu” şirketi olmadığı özellikle vurgulandı.

Joon filosunda, 2018 yılı sonuna kadar 18 adet orta menzilli ve 2020 sonuna kadar da 10 adet uzun menzilli uçağın dahil edileceği belirtiliyor.

Kaynak:www.ntv.com.tr



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2jcpGd2
via IFTTT

Batı Anadolu Grubu, Batıliman’ı yüzde 65 büyüttü


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2AWpmK6

Batı Anadolu Grubu, Batıliman’ı yüzde 65 büyüttü Batıliman, rüzgar türbininden bitkisel yağa yılda 3 milyon ton yük elleçliyor Batı Anadolu Grubu, Batıliman’ı yüzde 65 büyüttü Batı Anadolu Grubu, İzmir Aliağa’daki liman işletmesi Batıliman’ın kapasitesini artırmak için yatırıma devam ediyor. Batıliman’ın iskele alanını yaklaşık 2 katına çıkaran Grup, liman alanını büyütmek için de 65 bin metrekarelik yeni bir yatırım yaptı. Yılda ortalama 3 milyon ton elleçleyen Batıliman’ın hedefi, yeni yatırımlarla birlikte 200 bin deadweight (DWT) kapasiteli gemilere hizmet vermek. Batıliman yatırımını değerlendiren Batı Anadolu Grubu İcra Kurulu Asistanı Mutlu Can Günel, “Elleçlenen yıllık ortalama yük miktarını son 5 yılda 2,5 kat artırdık” dedi. Türkiye’nin önde gelen sanayi gruplarından Batı Anadolu Grubu, İzmir Aliağa’daki liman işletmesi Batıliman’ı büyütme kararı aldı. 100 bin metrekare üzerine kurulu Batıliman, 65 bin metrekarelik yeni alanın da dahil edilmesiyle birlikte yüzde 65 büyüdü. 2006 yılında gruba dahil olan Batıliman’ın 2011’den itibaren hızlı bir büyüme sürecine girdiğini vurgulayan Batı Anadolu Grubu İcra Kurulu Asistanı Mutlu Can Günel şunları ifade etti: “Bölgede sürekli gelişen iş hacminden dolayı yatırımlarımıza hız verdik. Yeni yatırımlarımız ve müşteri memnuniyeti odaklı hizmet anlayışımızla Batıliman’ın başarı grafiğini her geçen yıl daha da yükselttik. 2006-2011 arasında yıllık ortalama 1,2 milyon ton yük elleçlerken, 2016 sonu itibariyle elleçlenen yıllık yük miktarı 2,5 kat arttı ve yaklaşık 3 milyon tona ulaştı.” 200 bin DWT gemilere hizmet vermek için iskele alanını 2 katına çıkardı Batıliman’ın bölgedeki en yüksek iskele derinliğine sahip limanlardan biri olduğuna dikkat çeken Günel şöyle konuştu: “2016’da tamamlanan iskele uzatma ve genişletme projemizle birlikte Batıliman bugün 106 bin DWT taşıma kapasiteli gemilere de hizmet sağlayabilecek duruma geldi. Önümüzde dönemde daha büyük tonajlı gemilere de hizmet verebilmek için yatırımlarımıza devam edeceğiz. 200 bin DWT taşıma kapasiteli gemilere, operasyonlarında rahatlıkla kullanılabilecek vinç tasarımları üzerinde çalışıyoruz.” Batıliman, müşterilerine 7 gün 24 saat dökme yük (yem-tahıl, kömür, maden vb.), genel kargo (demir çelik, torbalı yükler vb.) ve proje yüklerinin (rüzgar türbini, transformatör, fabrika ekipmanları vb.) elleçlenmesi, gümrüklü ve gümrüksüz alan seçenekleriyle depolanması ve tüm lojistik faaliyetlerinin sürdürülmesi hizmetlerini sunuyor. Liman aynı zamanda sıvı yüklerin (bitkisel yağ, kimyasal yükler vb.), paketli ve tehlikeli maddelerin elleçlenmesi için gerekli izinleri de bulunduruyor. Konumu itibariyle yük gemilerinin yanaşmasına ve kalkışına son derece elverişli bir lokasyonda yer alan Batıliman, karayolları ve demiryollarına da yakın mesafede yer alıyor. Batıliman, Aliağa ve İzmir bölgesi başta olmak üzere, Manisa, Denizli, Balıkesir, Aydın gibi çevre illere de uzanan bir hinterlanda hizmet veriyor. Batı Anadolu Grubu 1966 yılında Batı Anadolu Çimento Sanayii olarak temelleri atılan “Batı Anadolu Grubu” bugün Türkiye’nin öncü holdinglerinden biri konumuna sahip. Batı Anadolu Grubu’nun şirketleri arasında Çimento endüstrisinin güçlü şirketlerinden BATIÇİM ve BATISÖKE, enerji üretimi ve perakende satışı alanında faaliyet gösteren BATIENERJİ; hazır beton tesisleri bulunan BATIBETON, liman işletmeciliği ve lojistik alanında BATILİMAN ve uçucu külün endüstriyel alanlarda hammadde olarak kullanımını sağlayan Ash Plus bulunuyor.

Batıliman, rüzgar türbininden bitkisel yağa yılda 3 milyon ton yük elleçliyor

Batı Anadolu Grubu, Batıliman’ı yüzde 65 büyüttü

Batı Anadolu Grubu, İzmir Aliağa’daki liman işletmesi Batıliman’ın kapasitesini artırmak için yatırıma devam ediyor. Batıliman’ın iskele alanını yaklaşık 2 katına çıkaran Grup, liman alanını büyütmek için de 65 bin metrekarelik yeni bir yatırım yaptı. Yılda ortalama 3 milyon ton elleçleyen Batıliman’ın hedefi, yeni yatırımlarla birlikte 200 bin deadweight (DWT) kapasiteli gemilere hizmet vermek. Batıliman yatırımını değerlendiren Batı Anadolu Grubu İcra Kurulu Asistanı Mutlu Can Günel, “Elleçlenen yıllık ortalama yük miktarını son 5 yılda 2,5 kat artırdık” dedi.

Türkiye’nin önde gelen sanayi gruplarından Batı Anadolu Grubu, İzmir Aliağa’daki liman işletmesi Batıliman’ı büyütme kararı aldı. 100 bin metrekare üzerine kurulu Batıliman, 65 bin metrekarelik yeni alanın da dahil edilmesiyle birlikte yüzde 65 büyüdü.

2006 yılında gruba dahil olan Batıliman’ın 2011’den itibaren hızlı bir büyüme sürecine girdiğini vurgulayan Batı Anadolu Grubu İcra Kurulu Asistanı Mutlu Can Günel şunları ifade etti:

“Bölgede sürekli gelişen iş hacminden dolayı yatırımlarımıza hız verdik. Yeni yatırımlarımız ve müşteri memnuniyeti odaklı hizmet anlayışımızla Batıliman’ın başarı grafiğini her geçen yıl daha da yükselttik. 2006-2011 arasında yıllık ortalama 1,2 milyon ton yük elleçlerken, 2016 sonu itibariyle elleçlenen yıllık yük miktarı 2,5 kat arttı ve yaklaşık 3 milyon tona ulaştı.”

200 bin DWT gemilere hizmet vermek için iskele alanını 2 katına çıkardı

Batıliman’ın bölgedeki en yüksek iskele derinliğine sahip limanlardan biri olduğuna dikkat çeken Günel şöyle konuştu:

“2016’da tamamlanan iskele uzatma ve genişletme projemizle birlikte Batıliman bugün 106 bin DWT taşıma kapasiteli gemilere de hizmet sağlayabilecek duruma geldi. Önümüzde dönemde daha büyük tonajlı gemilere de hizmet verebilmek için yatırımlarımıza devam edeceğiz. 200 bin DWT taşıma kapasiteli gemilere, operasyonlarında rahatlıkla kullanılabilecek vinç tasarımları üzerinde çalışıyoruz.”

Batıliman, müşterilerine 7 gün 24 saat dökme yük (yem-tahıl, kömür, maden vb.), genel kargo (demir çelik, torbalı yükler vb.) ve proje yüklerinin (rüzgar türbini, transformatör, fabrika ekipmanları vb.) elleçlenmesi, gümrüklü ve gümrüksüz alan seçenekleriyle depolanması ve tüm lojistik faaliyetlerinin sürdürülmesi hizmetlerini sunuyor. Liman aynı zamanda sıvı yüklerin (bitkisel yağ, kimyasal yükler vb.), paketli ve tehlikeli maddelerin elleçlenmesi için gerekli izinleri de bulunduruyor.

Konumu itibariyle yük gemilerinin yanaşmasına ve kalkışına son derece elverişli bir lokasyonda yer alan Batıliman, karayolları ve demiryollarına da yakın mesafede yer alıyor. Batıliman, Aliağa ve İzmir bölgesi başta olmak üzere, Manisa, Denizli, Balıkesir, Aydın gibi çevre illere de uzanan bir hinterlanda hizmet veriyor.

Batı Anadolu Grubu

1966 yılında Batı Anadolu Çimento Sanayii olarak temelleri atılan “Batı Anadolu Grubu” bugün Türkiye’nin öncü holdinglerinden biri konumuna sahip. Batı Anadolu Grubu’nun şirketleri arasında Çimento endüstrisinin güçlü şirketlerinden BATIÇİM ve BATISÖKE, enerji üretimi ve perakende satışı alanında faaliyet gösteren BATIENERJİ; hazır beton tesisleri bulunan BATIBETON, liman işletmeciliği ve lojistik alanında BATILİMAN ve uçucu külün endüstriyel alanlarda hammadde olarak kullanımını sağlayan Ash Plus bulunuyor.



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2AWpmK6
via IFTTT

MUSİAD Afrika Ülkeleri Ticaret Ataşeleri İle Buluşuyor


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2BJgQLB

MUSİAD Afrika Ülkeleri Ticaret Ataşeleri İle Buluşuyor Müstakil İşadamları Derneği (MÜSİAD) Afrika Ülkeleri Ticaret Ataşeleri’ni 5 Aralık Salı Günü Ankara’da ağırlayacak. Müstakil İşadamları Derneği (MÜSİAD), Afrika Ülkeleri Ticaret Ataşeleri’ni 5 Aralık Salı Günü Ankara’da ağırlayacak. 25 Afrika ülkesinin Ticari Ataşesi’nin katılacağı kahvaltı organizasyonunda, Türkiye’deki Büyükelçilikleri nezdinde Ticaret Ataşelikleri bulunan Afrika ülkeleri ile karşılıklı ithalat ve ihracat potansiyeli, doğrudan yatırım olanakları ve iş ortaklığı fırsatları değerlendirilecek. Amaç Ticaret Hacmini Arttırmak MÜSİAD Uluslararası İlişkiler ve Dış Ticaret Komisyonu’nun (UİK) ev sahipliğinde gerçekleştirilecek olan toplantıda, Türkiye’nin ticaret hacminin arttırılmasına yönelik çalışmalar yürütülecek. Konu ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Komisyon Başkanı ve MÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Mehmed Zeki Güvercin, ana hedeflerinin Türkiye’nin kişi başına düşen ticaret hacmini (2.737 Amerikan Doları) 5 katına çıkarmak olduğuna dikkat çekti. Düzenlenmesi planlanan etkinlik hakkında açıklamalarda bulunan Güvercin, “Gayemiz iki bölge arasındaki ticaret hacminin daha da artırılması… Türkiye, bölgesinin ve dünyanın yükselen yıldızı… Afrika ülkeleri de giderek gelişen bir ticaret ve dolayısıyla istihdam hacmine sahip. Afrika ülkelerinde iş fırsatlarının gelişmesi demek, Afrika Kıtası’nın kalkınmasının işverene ve çalışana yansıması demek… Türkiye ile Afrika arasındaki ticaret hacmi 15 yılda dört kat artarak 5 milyar dolardan 20 milyar dolar seviyesine ulaştı. 10 yıl içerisinde bölgedeki Büyükelçilik sayımız 12’den 39’a çıktı.” dedi. Türkiye’nin Afrika’da 5 Milyar Doları Aşkın Yatırımı Var Türkiye’nin Afrika’ya yönelik yatırımlarında büyük gelişmeler yaşandığının altını çizen Güvercin, “Afrika ülkelerinde 5 milyar doları aşan bir Türkiye yatırımı söz konusu. Türk Hava Yolları şu an, 32 Afrika ülkesinde 51 noktaya sefer düzenliyor. Türkiye’nin Afrika Kıtası’na yaptığı kalkınma yardımları 2000 yılına kıyasla yüz katına ulaşarak 2015 yılı itibari ile 395 milyon dolar seviyelerinde gerçekleşti. Afrika kadim kültürü ve zengin insan kaynağı açısından tecrübesinden çokça istifade etme imkânı bulabileceğimiz büyük bir kıta. Afrika Ülkeleri Ticaret Ataşeleri ile yapacağımız kahvaltı organizasyonunu, iş ve yatırım fırsatlarının değerlendirilmesi, alım (ithalat – ihracat) heyetlerinin koordinasyonu, ilgili ülkelerdeki kamu kuruluşlarının ve özel sektör yatırımlarının bir paydaşı olma noktasındaki çağrı ve davetlere daha bir aşina olmak ve birbirimizi daha yakından tanımak için samimi bir ortam olarak görüyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

Müstakil İşadamları Derneği (MÜSİAD) Afrika Ülkeleri Ticaret Ataşeleri’ni 5 Aralık Salı Günü Ankara’da ağırlayacak.

Müstakil İşadamları Derneği (MÜSİAD), Afrika Ülkeleri Ticaret Ataşeleri’ni 5 Aralık Salı Günü Ankara’da ağırlayacak. 25 Afrika ülkesinin Ticari Ataşesi’nin katılacağı kahvaltı organizasyonunda, Türkiye’deki Büyükelçilikleri nezdinde Ticaret Ataşelikleri bulunan Afrika ülkeleri ile karşılıklı ithalat ve ihracat potansiyeli, doğrudan yatırım olanakları ve iş ortaklığı fırsatları değerlendirilecek.

Amaç Ticaret Hacmini Arttırmak

MÜSİAD Uluslararası İlişkiler ve Dış Ticaret Komisyonu’nun (UİK) ev sahipliğinde gerçekleştirilecek olan toplantıda, Türkiye’nin ticaret hacminin arttırılmasına yönelik çalışmalar yürütülecek. Konu ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Komisyon Başkanı ve MÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Mehmed Zeki Güvercin, ana hedeflerinin Türkiye’nin kişi başına düşen ticaret hacmini (2.737 Amerikan Doları) 5 katına çıkarmak olduğuna dikkat çekti. Düzenlenmesi planlanan etkinlik hakkında açıklamalarda bulunan Güvercin, “Gayemiz iki bölge arasındaki ticaret hacminin daha da artırılması… Türkiye, bölgesinin ve dünyanın yükselen yıldızı… Afrika ülkeleri de giderek gelişen bir ticaret ve dolayısıyla istihdam hacmine sahip. Afrika ülkelerinde iş fırsatlarının gelişmesi demek, Afrika Kıtası’nın kalkınmasının işverene ve çalışana yansıması demek… Türkiye ile Afrika arasındaki ticaret hacmi 15 yılda dört kat artarak 5 milyar dolardan 20 milyar dolar seviyesine ulaştı. 10 yıl içerisinde bölgedeki Büyükelçilik sayımız 12’den 39’a çıktı.” dedi.

Türkiye’nin Afrika’da 5 Milyar Doları Aşkın Yatırımı Var

Türkiye’nin Afrika’ya yönelik yatırımlarında büyük gelişmeler yaşandığının altını çizen Güvercin, “Afrika ülkelerinde 5 milyar doları aşan bir Türkiye yatırımı söz konusu. Türk Hava Yolları şu an, 32 Afrika ülkesinde 51 noktaya sefer düzenliyor. Türkiye’nin Afrika Kıtası’na yaptığı kalkınma yardımları 2000 yılına kıyasla yüz katına ulaşarak 2015 yılı itibari ile 395 milyon dolar seviyelerinde gerçekleşti. Afrika kadim kültürü ve zengin insan kaynağı açısından tecrübesinden çokça istifade etme imkânı bulabileceğimiz büyük bir kıta. Afrika Ülkeleri Ticaret Ataşeleri ile yapacağımız kahvaltı organizasyonunu, iş ve yatırım fırsatlarının değerlendirilmesi, alım (ithalat – ihracat) heyetlerinin koordinasyonu, ilgili ülkelerdeki kamu kuruluşlarının ve özel sektör yatırımlarının bir paydaşı olma noktasındaki çağrı ve davetlere daha bir aşina olmak ve birbirimizi daha yakından tanımak için samimi bir ortam olarak görüyoruz” değerlendirmesinde bulundu.



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2BJgQLB
via IFTTT

Geleceğin Ulaşım Ağı İçin En Önemli İhtiyaç: Güvenlik Akıllı Ulaşım Sistemleri çok yakın bir gelecekte ulaşımı çok daha konforlu ve hızlı bir hale getirecek. Peki bu sistem gerçekten güvenilir mi? Siber güvenlik çözümlerinin dünya çapındaki lideri Trend Micro’nun Ekim 2017’de yayınladığı “Akıllı Ulaşım Sistemlerine Karşı Siber Saldırılar” başlıklı araştırması, geleceğin tam otomasyona geçmiş, online olarak entegre olmuş ulaşım sistemlerine yönelik tehditleri inceledi. Bu araştırmada, gelecek dönemde dünya genelinde çalışma, seyahat ve iş yapma şeklini değiştirecek çok katmanlı sistemler üzerindeki gözlemlere dayalı tahlillerin yanı sıra böylesine bir sistemin entegrasyonu ve işletmesinden kaynaklanabilecek güvenlik sorunları da işlendi. ITS’in (Akıllı Ulaşım Sistemleri) fiziksel ve siber altyapısını güvence altına almak tüm paydaşlar için çok büyük bir yük. İlk adım tehditlerin ve hangi ITS bileşenlerinin tehdit altında olduğunu bilmek. Akıllı Ulaşım Sistemlerine Yönelik Üçlü Tehdit Araştırmada ITS’i tehdit eden üç çeşit saldırının olduğu ortaya çıktı: ağ saldırıları, kablosuz saldırılar ve fiziksel saldırılar. Sektör standardı DREAD (Zarar Potansiyeli, Tekrarlanabilirlik, Kötü Amaçlı Kullanım, Etkilenen Kullanıcılar, Fark edilebilirlik) tehdit modelini kullanarak ITS’e yönelik çeşitli tehditler değerlendirildiğinde en tehlikeli saldırıların ağ saldırıları olduğu ortaya çıktı. ITS sadece online değil birbirleriyle bağlantılı IoT yeteneği olan cihazların birleştiği birçok sistemden oluşuyor. Bu da ağ tabanlı saldırıların neden daha fazla zarar verdiğini göz önüne seriyor. Trend Micro Akdeniz Ülkeleri, İsrail, Rusya ve CIS Ülkeleri Genel Müdürü Yakup Börekcioğlu, ITS altyapısını güvence altına almanın başarısının kilidinin ağ güvenliğine yoğun bir şekilde odaklanmaktan geçtiğini söylüyor. Sistemdeki paydaşların böyle davranarak ağ yoluyla ITS’e yönelik en tehlikeli saldırıları azaltabildiğini, bu önlemlerin aynı zamanda kablosuz ağdan ve fiziksel olarak gerçekleştirilen saldırılara karşı da sistemi savunabildiğini vurguluyor. Ulaşım Ağlarını Güvence Altına Almak Sistemi Üç Tehdide Karşı da Koruyor Yakup Börekcioğlu akıllı ulaşım sistemlerini güvence altına almak için öncelikle yapılması gerekenleri şöyle özetliyor: Süre gelen güvenlik sızıntıları ve siber saldırıları hızlıca belirleyip karşılık verin Güvenlik sızıntısını karantinaya alın ve hassas veri kaybını durdurun veya olası zararları azaltın Tüm zarar görebilir yolları güven altına alarak saldırıların gerçekleşmesini önceden engelleyin Savunmayı güçlendirmek ve olayların tekrar gerçekleşmesini engellemek için öğrenilenleri uygulayın Börekcioğlu, bunları yapan bir savunma sisteminin sadece hızlı karşılık veren ve süregelen saldırıları azaltan bir korunmayı garantilemediğini aynı zamanda tehditlerle birlikte evrim geçirdiğini de belirtiyor. Ayrıca ağ üzerinde uygulanması gereken minimum güvenlik teknolojilerinden de bahseden Börekcioğlu, bunları da şöyle sıralıyor: Ağ segmentasyonu — Bir ağı birçok alt ağa bölmek sıkışıklığı azaltır, aksamaları sınırlandırır ve güvenliği geliştirir. Firewall’lar — Ağ savunmasının vazgeçilmez bir ayağı olan firewall’lar ITS altyapı kurulumunda mutlaka yer almalıdır. Yeni nesil firewall’lar / Birleşik Tehdit Yönetimi (UTM) ağ geçitleri — Bunlar tek bir motor ya da cihaz üzerinde çoklu sistemleri ve hizmetleri birleştiren ağ güvenlik ürünleridir. Firewall’lar, Saldırı Önleme / Saldırı Belirleme sistemleri (IPS/IDS), anti virüs, web filtreleme, uygulama kontrol ve diğer çözümlerin hepsini aynı uygulamada birleştirebilirler. Anti-malware — Sistemdeki virüsler, Truva atları, solucanlar, tuş kaydediciler, fidye yazılımlar, korsanlık amaçlı programlar ve benzeri kötü niyetli yazılımları belirlemek, engellemek ve kaldırmak için dosyaları tarayan yazılımlar. Anti-phishing (oltalama) çözümleri — Gelen spam ve oltalama e-mailleri’ni tarayan ve engelleyen e-mail filtreleme ürünleri. Sızıntı Belirleme Sistemi (BDS) — Gizliliği ifşa edilmiş sistemlerden bilgi toplamak amacıyla tasarlanan hedefli saldırılar ve diğer karmaşık tehditlerin neden olduğu izinsiz girişleri belirlemeye odaklanan güvenlik çözümleri. IPS/IDS — Ağ saldırılarını belirlemek ve engellemek için trafik akışını inceleyen ağ güvenlik sistemleri. Şifreleme teknolojileri — Ağ üzerinden yollanan dosya, e-mail mesajları ya da paketler şeklinde veri şifreleme ve çözümlemesi için kullanılan yazılımlar. Yama yönetimi (fiziksel ya da sanal) — Yama yönetim yazılımı, en son güvenlik yamaları ve yazılım güncellemelerini uygulayarak uç noktaları, sunucuları ve uzaktan erişimli bilgisayarları güncel tutar. Sanal yama yönetimi, güvenlik uygulama katmanını kullanarak zararlı trafiğin hassas sistemlere ulaşmasını engeller. Sistem açığı taraması — Bir saldırganın sızarak kendi amacı için kullanabileceği güvenlik açıklarını belirlemek amacıyla uç noktaları, sunucuları, ağları ve uygulamaları otomatik olarak tarar. Shodan taraması — Shodan, internet üzerinden bağlı cihazlara yönelik bir arama motorudur. Shodan tarafından toplanan yazılım ve yazılım destekli donanım bilgisi korunmasız yamalanmamış sistem açıklarını belirlemeye yardımcı olur. ITS operatörleri Shodan’daki IP aralıklarını izleyerek yönettikleri cihaz ve sistemlerin internette ifşa edilmediğinden emin olmalılar.

Akıllı Ulaşım Sistemleri çok yakın bir gelecekte ulaşımı çok daha konforlu ve hızlı bir hale getirecek. Peki bu sistem gerçekten güvenilir mi?

Siber güvenlik çözümlerinin dünya çapındaki lideri Trend Micro’nun Ekim 2017’de yayınladığı “Akıllı Ulaşım Sistemlerine Karşı Siber Saldırılar” başlıklı araştırması, geleceğin tam otomasyona geçmiş, online olarak entegre olmuş ulaşım sistemlerine yönelik tehditleri inceledi. Bu araştırmada, gelecek dönemde dünya genelinde çalışma, seyahat ve iş yapma şeklini değiştirecek çok katmanlı sistemler üzerindeki gözlemlere dayalı tahlillerin yanı sıra böylesine bir sistemin entegrasyonu ve işletmesinden kaynaklanabilecek güvenlik sorunları da işlendi. ITS’in (Akıllı Ulaşım Sistemleri) fiziksel ve siber altyapısını güvence altına almak tüm paydaşlar için çok büyük bir yük. İlk adım tehditlerin ve hangi ITS bileşenlerinin tehdit altında olduğunu bilmek.

Akıllı Ulaşım Sistemlerine Yönelik Üçlü Tehdit

Araştırmada ITS’i tehdit eden üç çeşit saldırının olduğu ortaya çıktı: ağ saldırıları, kablosuz saldırılar ve fiziksel saldırılar. Sektör standardı DREAD (Zarar Potansiyeli, Tekrarlanabilirlik, Kötü Amaçlı Kullanım, Etkilenen Kullanıcılar, Fark edilebilirlik) tehdit modelini kullanarak ITS’e yönelik çeşitli tehditler değerlendirildiğinde en tehlikeli saldırıların ağ saldırıları olduğu ortaya çıktı.

ITS sadece online değil birbirleriyle bağlantılı IoT yeteneği olan cihazların birleştiği birçok sistemden oluşuyor. Bu da ağ tabanlı saldırıların neden daha fazla zarar verdiğini göz önüne seriyor.

Trend Micro Akdeniz Ülkeleri, İsrail, Rusya ve CIS Ülkeleri Genel Müdürü Yakup Börekcioğlu, ITS altyapısını güvence altına almanın başarısının kilidinin ağ güvenliğine yoğun bir şekilde odaklanmaktan geçtiğini söylüyor. Sistemdeki paydaşların böyle davranarak ağ yoluyla ITS’e yönelik en tehlikeli saldırıları azaltabildiğini, bu önlemlerin aynı zamanda kablosuz ağdan ve fiziksel olarak gerçekleştirilen saldırılara karşı da sistemi savunabildiğini vurguluyor.

Ulaşım Ağlarını Güvence Altına Almak Sistemi Üç Tehdide Karşı da Koruyor

Yakup Börekcioğlu akıllı ulaşım sistemlerini güvence altına almak için öncelikle yapılması gerekenleri şöyle özetliyor:

Süre gelen güvenlik sızıntıları ve siber saldırıları hızlıca belirleyip karşılık verin

Güvenlik sızıntısını karantinaya alın ve hassas veri kaybını durdurun veya olası zararları azaltın

Tüm zarar görebilir yolları güven altına alarak saldırıların gerçekleşmesini önceden engelleyin

Savunmayı güçlendirmek ve olayların tekrar gerçekleşmesini engellemek için öğrenilenleri uygulayın

Börekcioğlu, bunları yapan bir savunma sisteminin sadece hızlı karşılık veren ve süregelen saldırıları azaltan bir korunmayı garantilemediğini aynı zamanda tehditlerle birlikte evrim geçirdiğini de belirtiyor. Ayrıca ağ üzerinde uygulanması gereken minimum güvenlik teknolojilerinden de bahseden Börekcioğlu, bunları da şöyle sıralıyor:

  • Ağ segmentasyonu — Bir ağı birçok alt ağa bölmek sıkışıklığı azaltır, aksamaları sınırlandırır ve güvenliği geliştirir.
  • Firewall’lar — Ağ savunmasının vazgeçilmez bir ayağı olan firewall’lar ITS altyapı kurulumunda mutlaka yer almalıdır.
  • Yeni nesil firewall’lar / Birleşik Tehdit Yönetimi (UTM) ağ geçitleri — Bunlar tek bir motor ya da cihaz üzerinde çoklu sistemleri ve hizmetleri birleştiren ağ güvenlik ürünleridir. Firewall’lar, Saldırı Önleme / Saldırı Belirleme sistemleri (IPS/IDS), anti virüs, web filtreleme, uygulama kontrol ve diğer çözümlerin hepsini aynı uygulamada birleştirebilirler.
  • Anti-malware — Sistemdeki virüsler, Truva atları, solucanlar, tuş kaydediciler, fidye yazılımlar, korsanlık amaçlı programlar ve benzeri kötü niyetli yazılımları belirlemek, engellemek ve kaldırmak için dosyaları tarayan yazılımlar.
  • Anti-phishing (oltalama) çözümleri — Gelen spam ve oltalama e-mailleri’ni tarayan ve engelleyen e-mail filtreleme ürünleri.
  • Sızıntı Belirleme Sistemi (BDS) — Gizliliği ifşa edilmiş sistemlerden bilgi toplamak amacıyla tasarlanan hedefli saldırılar ve diğer karmaşık tehditlerin neden olduğu izinsiz girişleri belirlemeye odaklanan güvenlik çözümleri.
  • IPS/IDS — Ağ saldırılarını belirlemek ve engellemek için trafik akışını inceleyen ağ güvenlik sistemleri.
  • Şifreleme teknolojileri — Ağ üzerinden yollanan dosya, e-mail mesajları ya da paketler şeklinde veri şifreleme ve çözümlemesi için kullanılan yazılımlar.
  • Yama yönetimi (fiziksel ya da sanal) — Yama yönetim yazılımı, en son güvenlik yamaları ve yazılım güncellemelerini uygulayarak uç noktaları, sunucuları ve uzaktan erişimli bilgisayarları güncel tutar. Sanal yama yönetimi, güvenlik uygulama katmanını kullanarak zararlı trafiğin hassas sistemlere ulaşmasını engeller.
  • Sistem açığı taraması — Bir saldırganın sızarak kendi amacı için kullanabileceği güvenlik açıklarını belirlemek amacıyla uç noktaları, sunucuları, ağları ve uygulamaları otomatik olarak tarar.

Shodan taraması — Shodan, internet üzerinden bağlı cihazlara yönelik bir arama motorudur. Shodan tarafından toplanan yazılım ve yazılım destekli donanım bilgisi korunmasız yamalanmamış sistem açıklarını belirlemeye yardımcı olur. ITS operatörleri Shodan’daki IP aralıklarını izleyerek yönettikleri cihaz ve sistemlerin internette ifşa edilmediğinden emin olmalılar.



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2BwGfHt
via IFTTT