
havacılık haberleri, havayolu şirketleri ve sivil havacılık ile ilgili meraklarınızı gidermeye, bilgilerinizi güncellemeye davet ediyoruz.
3 Aralık 2017 Pazar
THY Ailesi yeni pilot üyelerini Bogota’da arıyor

THY Ailesi yeni pilot üyelerini Bogota’da arıyor THY Ailesi yeni pilot üyelerini Bogota’da arıyor Görüşmeler 4 -5 Aralık 2017 tarihinde Bogota Hilton’da gerçekleştirilecek THY Ailesi yeni pilot üyelerini Bogota'da arıyor Image: https://t.co/Ndk5eDRUow — AirportIST (@AirportIST) December 3, 2017
THY Ailesi yeni pilot üyelerini Bogota’da arıyor
Görüşmeler 4 -5 Aralık 2017 tarihinde Bogota Hilton’da gerçekleştirilecek
THY Ailesi yeni pilot üyelerini Bogota'da arıyor Image: https://t.co/Ndk5eDRUow
— AirportIST (@AirportIST) December 3, 2017
from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2jdbvVt
via IFTTT
Sanayici, savunmada ‘SAHA’ya geri döndü

Sanayici, savunmada ‘SAHA’ya geri döndü Türk savunma sanayisi son yıllarda hızla millileşmeye devam ediyor. Sanayicinin ithalata karşı bayrak açtığı savunma ihtiyacı, yerli imkanlarla gideriliyor. 260 Türk şirketinin biraraya gelerek birçok önemli projeye imza attığını belirten SAHA İstanbul Başkanı Hasan Büyükdede, “Yerli uçak için Türk sanayicisi kolları sıvadı” dedi. Son dönemde hızla yerli ve milli olma yolunda emin adımlarla ilerleyen Türk savunma sanayisi çalışmalarına aralıksız devam ediyor. Türk Silahlı Kuvvetleri ve güvenlik güçlerinin ihtiyaçlarını belirleyerek yerli sanayici ile buluşturan Savunma, Havacılık ve Uzay Kümelenmesi Derneği SAHA İstanbul, yerli uçak projesi için de kolları sıvadı. SEKTÖRÜN GÖZBEBEĞİ 3 yıl önce İstanbul’da kurulan Savunma, Havacılık ve Uzay Kümelenmesi Derneği SAHA İstanbul’un kamuoyunda yerli bilincini oluşturmak için yapılandıklarını aktaran Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Büyükdede, “Bu kurumu kurarken ‘Acaba İstanbul bölgesinde uçak üretebilir miyiz?’ diyerek işe başlamıştık. O düşünce zamanla beraber İHA, savunma sanayisi ve çeşitli askeri ürün üretimine dönüştü. Özellikle 2000’li yıllardan sonra Cumhurbaşkanımızın kurduğu hükümetlerin bu konuda gösterdikleri irade Türkiye milli ve yerli savunma sanayisi için önemliydi” şeklinde konuştu. Ulaşmaya çalıştıkları hedefin yerli sanayiyi yeniden yapılandırarak yönlendirmek olduğuna işaret eden SAHA İstanbul Başkanı, “Artık tüm askeri mühimmatımızı kendimizin üretebiliyor olmamız gerek. İnsansız Hava Aracı (İHA) yaptık. Burada bir başarı hikayemiz var. Sonucunda dışarıdan bağımsız hale gelmemiz gerekiyor. Yakında projelendirilecek yerli uçak için sanayicimizin işin neresinde olacağına dair çalışmalar yapıyoruz. Bu proje için devlete firma öneriyoruz” bilgisini verdi. Büyükdede sözlerine şöyle devam etti: “Marmara bölgesinde 52 civarında tersane var. Deniz Kuvvetleri’nin ihtiyacı olan 6 gemi ve MİLGEM Projesi bu bölgede üretiliyor. THY Teknik gibi dünyanın en saygın kurumlarından birisi İstanbul’da. Bizde ülkemizin savunma sanayisini geliştirmek için taşın altına elimizi koyduk.” BAKANLIK DESTEKLİYOR Bünyelerinde 260 şirket bulunduğu ve kurum olarak milli projelere imza atacak olan sanayicinin yanında oldukları bilgisini paylaşan Büyükdede, Savunma Bakanlığı’nın destek ve teşviklerinin sektöre yön verdiğini söyledi. Devlet kurumunun desteği ile sanayicilerin yer aldığı SAHA İstanbul ortaya çıktığını aktaran Başkan, “Bu kümelenmede yer alan şirketlerin hepsi özeldir” dedi. MÜHİMMAT İHTİYACINI GİDERECEK SAHA İstanbul’un vizyonunu da açıklayan Hasan Büyükdede Türkiye’nin savunma ve havacılık alanında ihtiyaçlarını gidermek olarak ifade etti. Büyükdede stratejilerini ise şu şekilde sıraladı: “Yeni nesil savaş uçağı üretimi. Tank ve güç grubu üretimi. Orta ve yüksek irtifa hava savunma sistemi üretimi. Yeni nesil ATAK helikopteri üretimi. Genel maksat helikopterlerinin üretimi. Helikopter ve uçak gemisi yapımı. Bunun gibi alanlarda yer alabilecek büyük sanayi şirketlerimizin yeteneklerinin geliştirilmesi. İşbirliklerinin kurulabilmesi. Teknoloji üreten ve yöneten insan grubunun yetiştirilmesi. Firmalarımızın ortak iş yapabilme kültürünün geliştirilmesi.Yerli ve milli teknolojinin tabana yayılması SAHA İstanbul’un öncelikli hedefleri arasında yer alıyor.” BAĞIMSIZ OLMAMIZ GEREKİYOR Ulaşmaya çalıştıkları hedefin yerli sanayiyi yeniden yapılandırarak yönlendirmek olduğuna işaret eden SAHA İstanbul Başkanı Büyükdede, “Bu işi yapanlara destek olabilmek istiyoruz. Yerli sanayinin yanlarında olduğunu göstermek istiyoruz. Artık tüm askeri mühimmatımızı kendimizin üretebiliyor olması gerek. İnsansız hava aracı yaptık. Burada bir başarı hikayemiz var. Bu başarı hikayelerinin sayısını arttırmamız gerek. Sonucunda dışarıdan bağımsız hale gelmemiz gerekiyor” açıklamasında bulundu.
Türk savunma sanayisi son yıllarda hızla millileşmeye devam ediyor. Sanayicinin ithalata karşı bayrak açtığı savunma ihtiyacı, yerli imkanlarla gideriliyor. 260 Türk şirketinin biraraya gelerek birçok önemli projeye imza attığını belirten SAHA İstanbul Başkanı Hasan Büyükdede, “Yerli uçak için Türk sanayicisi kolları sıvadı” dedi.
Son dönemde hızla yerli ve milli olma yolunda emin adımlarla ilerleyen Türk savunma sanayisi çalışmalarına aralıksız devam ediyor. Türk Silahlı Kuvvetleri ve güvenlik güçlerinin ihtiyaçlarını belirleyerek yerli sanayici ile buluşturan Savunma, Havacılık ve Uzay Kümelenmesi Derneği SAHA İstanbul, yerli uçak projesi için de kolları sıvadı.
SEKTÖRÜN GÖZBEBEĞİ
3 yıl önce İstanbul’da kurulan Savunma, Havacılık ve Uzay Kümelenmesi Derneği SAHA İstanbul’un kamuoyunda yerli bilincini oluşturmak için yapılandıklarını aktaran Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Büyükdede, “Bu kurumu kurarken ‘Acaba İstanbul bölgesinde uçak üretebilir miyiz?’ diyerek işe başlamıştık. O düşünce zamanla beraber İHA, savunma sanayisi ve çeşitli askeri ürün üretimine dönüştü. Özellikle 2000’li yıllardan sonra Cumhurbaşkanımızın kurduğu hükümetlerin bu konuda gösterdikleri irade Türkiye milli ve yerli savunma sanayisi için önemliydi” şeklinde konuştu.
Ulaşmaya çalıştıkları hedefin yerli sanayiyi yeniden yapılandırarak yönlendirmek olduğuna işaret eden SAHA İstanbul Başkanı, “Artık tüm askeri mühimmatımızı kendimizin üretebiliyor olmamız gerek. İnsansız Hava Aracı (İHA) yaptık. Burada bir başarı hikayemiz var. Sonucunda dışarıdan bağımsız hale gelmemiz gerekiyor. Yakında projelendirilecek yerli uçak için sanayicimizin işin neresinde olacağına dair çalışmalar yapıyoruz. Bu proje için devlete firma öneriyoruz” bilgisini verdi.
Büyükdede sözlerine şöyle devam etti: “Marmara bölgesinde 52 civarında tersane var. Deniz Kuvvetleri’nin ihtiyacı olan 6 gemi ve MİLGEM Projesi bu bölgede üretiliyor. THY Teknik gibi dünyanın en saygın kurumlarından birisi İstanbul’da. Bizde ülkemizin savunma sanayisini geliştirmek için taşın altına elimizi koyduk.”
BAKANLIK DESTEKLİYOR
Bünyelerinde 260 şirket bulunduğu ve kurum olarak milli projelere imza atacak olan sanayicinin yanında oldukları bilgisini paylaşan Büyükdede, Savunma Bakanlığı’nın destek ve teşviklerinin sektöre yön verdiğini söyledi. Devlet kurumunun desteği ile sanayicilerin yer aldığı SAHA İstanbul ortaya çıktığını aktaran Başkan, “Bu kümelenmede yer alan şirketlerin hepsi özeldir” dedi.
MÜHİMMAT İHTİYACINI GİDERECEK
SAHA İstanbul’un vizyonunu da açıklayan Hasan Büyükdede Türkiye’nin savunma ve havacılık alanında ihtiyaçlarını gidermek olarak ifade etti. Büyükdede stratejilerini ise şu şekilde sıraladı: “Yeni nesil savaş uçağı üretimi. Tank ve güç grubu üretimi. Orta ve yüksek irtifa hava savunma sistemi üretimi. Yeni nesil ATAK helikopteri üretimi. Genel maksat helikopterlerinin üretimi. Helikopter ve uçak gemisi yapımı. Bunun gibi alanlarda yer alabilecek büyük sanayi şirketlerimizin yeteneklerinin geliştirilmesi. İşbirliklerinin kurulabilmesi. Teknoloji üreten ve yöneten insan grubunun yetiştirilmesi. Firmalarımızın ortak iş yapabilme kültürünün geliştirilmesi.Yerli ve milli teknolojinin tabana yayılması SAHA İstanbul’un öncelikli hedefleri arasında yer alıyor.”
- BAĞIMSIZ OLMAMIZ GEREKİYOR
- Ulaşmaya çalıştıkları hedefin yerli sanayiyi yeniden yapılandırarak yönlendirmek olduğuna işaret eden SAHA İstanbul Başkanı Büyükdede, “Bu işi yapanlara destek olabilmek istiyoruz. Yerli sanayinin yanlarında olduğunu göstermek istiyoruz. Artık tüm askeri mühimmatımızı kendimizin üretebiliyor olması gerek. İnsansız hava aracı yaptık. Burada bir başarı hikayemiz var. Bu başarı hikayelerinin sayısını arttırmamız gerek. Sonucunda dışarıdan bağımsız hale gelmemiz gerekiyor” açıklamasında bulundu.
from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2ARgt4E
via IFTTT
Ünsped: Ordino için ücret istemek etik değil

Ünsped: Ordino için ücret istemek etik değil Ünsped Gümrük Müşavirliği tarafından yapılan açıklamada, taşıyandan alınan ücretin dışında, bir de alıcıdan ücret almanın etik olmadığı görüşü paylaşıldı. Ünsped açıklamada ayrıca, kendilerine yapılan eleştirilere de yanıt verdi. Özellikle deniz yoluyla taşınan, ithal hammadde ve ara malı taşınması için düzenlenen ‘ordino‘ tartışması sürüyor. Konuyla ilgili olarak Ünsped Gümrük Müşavirliği Müşteri Haklarını Koruma Kurulu da bir açıklama yayımladı. “Şimdiye kadar ‘gümrük için gereken belge‘ denilen bu ‘bukalemun belge’ şimdilerde isim değiştirip ‘yük teslim belgesi’ adını aldı. Aslında belgeye ne dedikleri değil ödenen ücret önemli” denilen açıklamada, “Terzi, size elbise diktiği için mi, yoksa terzi olduğu için mi siz ona para ödemek zorundasınız? Ya da kişi ben şu üniversite mezunuyum dediği zaman mı, siz ona para ödemek zorundasınız?” diye soruldu. Taşıyanın mal için zaten ücret aldığını, taşınan bir mal için alıcıdan da para istemenin mantıksız olduğu görüşüne yer verildi. Açıklamada bu görüş şu şekilde dile getirildi: “Taşıyan malınızı teslim için sizden para almıyor mu? Sizden malınızı 100 TL’ye taşırım diye anlaşan ve parasını alan taşıyan malınızı götürdüğü alıcınızdan malı teslim için 200 TL de ayrıca teslim parası isterse bu hizmete ne dersiniz? Taşıyandan alınan ücretin dışında, bir de alıcıdan ücret almak etik değil.” ‘Bahşiş’ ve yasallık eleştirilerine yanıt Daha önce müşterilerinin kanuni haklarını koruyamaya yönelik açıklamalarda bulundukları ve bu nedenle eleştirildiklerini belirten Kurul, açıklamasında “Öncelikle şunu belirtmeliyiz ki; biz bu hizmetimiz ile alakalı olarak hiç bir şirket veya kuruluştan ücret almıyoruz. Şu ana kadar vermiş olduğumuz özel görüşlerden de her hangi bir ücret alınmamıştır” ifadelerini kullandı. Daha önce kendilerine müşterilerinin haklarını savundukları için çokca eleştiri yapıldığını belirten Ünsped Kurulu, “Biz Ticaret Kanunu’nda geçen yasaklanmış isimlerini (bahşiş, pay akçesi v.b) terimini kullandık. İsteyen daha farklı tabirlerle çoğaltabilir” dedi. Kendilerini şu anda ağır bir şekilde eleştiren bazı derneklerin yakın zamanda ordino hakkında görüşlerinin farklı olduğunu dile getiren Kurul, Türk Ticaret Kanunu‘nun 5 senedir değişmediğini vurguladı. Açıklamada şu ifadeler yer aldı: Biz sadece bildiğimiz konularda müşterilerimize danışmanlık veriyoruz. Bilmediğimizi de araştırıyoruz. Müşterilerimiz ayakta kalabilmeliler ki bizim de sürdürülebilir anlayışımız ne kadar doğruymuş diyebilelim. 1981 den beri bilgi birikimi ile devam eden firmamızın, müşterilerimize daha uzun yıllar hizmet verebilmesi için çaba sarfediyoruz. 37 yıldır hizmet verdiğimiz müşterilerimizle de gurur duyuyoruz. Kaynak:www.dunya.com
Ünsped Gümrük Müşavirliği tarafından yapılan açıklamada, taşıyandan alınan ücretin dışında, bir de alıcıdan ücret almanın etik olmadığı görüşü paylaşıldı. Ünsped açıklamada ayrıca, kendilerine yapılan eleştirilere de yanıt verdi.
Özellikle deniz yoluyla taşınan, ithal hammadde ve ara malı taşınması için düzenlenen ‘ordino‘ tartışması sürüyor.
Konuyla ilgili olarak Ünsped Gümrük Müşavirliği Müşteri Haklarını Koruma Kurulu da bir açıklama yayımladı.
“Şimdiye kadar ‘gümrük için gereken belge‘ denilen bu ‘bukalemun belge’ şimdilerde isim değiştirip ‘yük teslim belgesi’ adını aldı. Aslında belgeye ne dedikleri değil ödenen ücret önemli” denilen açıklamada, “Terzi, size elbise diktiği için mi, yoksa terzi olduğu için mi siz ona para ödemek zorundasınız? Ya da kişi ben şu üniversite mezunuyum dediği zaman mı, siz ona para ödemek zorundasınız?” diye soruldu.
Taşıyanın mal için zaten ücret aldığını, taşınan bir mal için alıcıdan da para istemenin mantıksız olduğu görüşüne yer verildi. Açıklamada bu görüş şu şekilde dile getirildi: “Taşıyan malınızı teslim için sizden para almıyor mu? Sizden malınızı 100 TL’ye taşırım diye anlaşan ve parasını alan taşıyan malınızı götürdüğü alıcınızdan malı teslim için 200 TL de ayrıca teslim parası isterse bu hizmete ne dersiniz? Taşıyandan alınan ücretin dışında, bir de alıcıdan ücret almak etik değil.”
‘Bahşiş’ ve yasallık eleştirilerine yanıt
Daha önce müşterilerinin kanuni haklarını koruyamaya yönelik açıklamalarda bulundukları ve bu nedenle eleştirildiklerini belirten Kurul, açıklamasında “Öncelikle şunu belirtmeliyiz ki; biz bu hizmetimiz ile alakalı olarak hiç bir şirket veya kuruluştan ücret almıyoruz. Şu ana kadar vermiş olduğumuz özel görüşlerden de her hangi bir ücret alınmamıştır” ifadelerini kullandı.
Daha önce kendilerine müşterilerinin haklarını savundukları için çokca eleştiri yapıldığını belirten Ünsped Kurulu, “Biz Ticaret Kanunu’nda geçen yasaklanmış isimlerini (bahşiş, pay akçesi v.b) terimini kullandık. İsteyen daha farklı tabirlerle çoğaltabilir” dedi.
Kendilerini şu anda ağır bir şekilde eleştiren bazı derneklerin yakın zamanda ordino hakkında görüşlerinin farklı olduğunu dile getiren Kurul, Türk Ticaret Kanunu‘nun 5 senedir değişmediğini vurguladı.
Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
Biz sadece bildiğimiz konularda müşterilerimize danışmanlık veriyoruz. Bilmediğimizi de araştırıyoruz. Müşterilerimiz ayakta kalabilmeliler ki bizim de sürdürülebilir anlayışımız ne kadar doğruymuş diyebilelim. 1981 den beri bilgi birikimi ile devam eden firmamızın, müşterilerimize daha uzun yıllar hizmet verebilmesi için çaba sarfediyoruz. 37 yıldır hizmet verdiğimiz müşterilerimizle de gurur duyuyoruz.
from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2AInILu
via IFTTT
3 Havayolu daha Sabiha Gökçen Havalimanı’nı Tercih edecek Malezya Havaalanları Holding Bhd (MAHB), gelecek yıl İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’na uçacak üç havayolu ile görüşüyor. İstanbul Sabiha Gökçen (ISG) CEO’su Ersel Goral, Emirates’in gelecek yıl Nisan ayının başında Dubai’den Sabiha Gökçen Havalimanı’na Boeing 777 ile uçaçağını belirtti. Goral, Malezya medyasına Pazartesi günü yaptığı açıklamada, “2018 yılı için, Batı Avrupa ve bazı Orta Doğu ülkelerinden belirli havayolu şirketlerinin yanı sıra Rus ve Ukrayna pazarlarından bazı uluslararası havayolları ile devam eden müzakerelerimiz var” dedi. “Emirates ile el sıkıştık ve Boeing 777’li Dubai uçuşları hergün olarak Nisan 2018’de başlayacak “ “Emirates, 2016 yılının ortalarına kadar ISG havaalanına uçtu, ancak bazı özel nedenlerle uçuşlar durdurmaya karar verdiler. Ancak şimdi uçuşlarını 2018 yazında başlatmayı planlıyorlar. Almak istediğimiz tek havayolu bu değil. Bu yıl şimdiye kadar Sabiha Gökçen Havaalanı, Irak’tan Air Bagdad, Ukrayna’dan Utair, Yunanistan’dan Air Mediterranean ve Suudi Arabistan’dan bir havayolu olmak üzere dört havayoluna daha hizmet vermeye başladı.” “Üçüncü havalimanının (Grand Havalimanı) tamamlanmasının ardından iki yıl içinde iki basamaklı yolcu trafiğinin artmasını bekleyen Goral, havaalanı operatörünün odağını uluslararası pazara kaydırdığını ve bunu desteklemek için genişleme planlarını sürdürdüklerini söyledi.” “2017 yılı sonunda toplam 31 Milyon yolcu beklemekteyiz ve 2018 yılında büyümenin yüzde sekiz oranında olmasını ve 2019’dan 2022 yılına kadar trafiğin yüzde 10-20 oranında artmasını bekliyoruz. Beklentiler İstanbul Havalimanı’nın (üçüncü havalimanı) işletmeye başlamasına paralel olarak gelişecek” “ISG terminal binası yılda 33 milyon yolcu kapasitesine sahip , İç hat terminalindeki genişleme çalışması, kapasiteyi yılda 41 milyon yolcuya kadar artıracak . Kapsitemizi 41 milyon yolcuya çıkarmamız , ISG’nin önümüzdeki birkaç yıl içinde trafik artışıyla baş etmesine olanak sağlayacak.” “İkinci pistimizin ve terminalimizin tamamlanmasıyla, Türkiye’nin büyük bölümlerine hizmet eden ve yerel ve uluslararası yolcuların taleplerini karşılayarak, yılda 65 milyon yolcu kapasitesine sahip olacağız. “iki yıl sonra, ISG ve İstanbul Büyük Havaalanı’nın, uluslararası pazarın yardımıyla iki basamaklı bir büyüme yaşayacağına ve yerel taşıyıcının filo büyümesiyle destekleneceğine inanıyoruz”
Malezya Havaalanları Holding Bhd (MAHB), gelecek yıl İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’na uçacak üç havayolu ile görüşüyor.
İstanbul Sabiha Gökçen (ISG) CEO’su Ersel Goral, Emirates’in gelecek yıl Nisan ayının başında Dubai’den Sabiha Gökçen Havalimanı’na Boeing 777 ile uçaçağını belirtti.
Goral, Malezya medyasına Pazartesi günü yaptığı açıklamada, “2018 yılı için, Batı Avrupa ve bazı Orta Doğu ülkelerinden belirli havayolu şirketlerinin yanı sıra Rus ve Ukrayna pazarlarından bazı uluslararası havayolları ile devam eden müzakerelerimiz var” dedi.
“Emirates ile el sıkıştık ve Boeing 777’li Dubai uçuşları hergün olarak Nisan 2018’de başlayacak “
“Emirates, 2016 yılının ortalarına kadar ISG havaalanına uçtu, ancak bazı özel nedenlerle uçuşlar durdurmaya karar verdiler. Ancak şimdi uçuşlarını 2018 yazında başlatmayı planlıyorlar. Almak istediğimiz tek havayolu bu değil. Bu yıl şimdiye kadar Sabiha Gökçen Havaalanı, Irak’tan Air Bagdad, Ukrayna’dan Utair, Yunanistan’dan Air Mediterranean ve Suudi Arabistan’dan bir havayolu olmak üzere dört havayoluna daha hizmet vermeye başladı.”
“Üçüncü havalimanının (Grand Havalimanı) tamamlanmasının ardından iki yıl içinde iki basamaklı yolcu trafiğinin artmasını bekleyen Goral, havaalanı operatörünün odağını uluslararası pazara kaydırdığını ve bunu desteklemek için genişleme planlarını sürdürdüklerini söyledi.”
“2017 yılı sonunda toplam 31 Milyon yolcu beklemekteyiz ve 2018 yılında büyümenin yüzde sekiz oranında olmasını ve 2019’dan 2022 yılına kadar trafiğin yüzde 10-20 oranında artmasını bekliyoruz. Beklentiler İstanbul Havalimanı’nın (üçüncü havalimanı) işletmeye başlamasına paralel olarak gelişecek”
“ISG terminal binası yılda 33 milyon yolcu kapasitesine sahip , İç hat terminalindeki genişleme çalışması, kapasiteyi yılda 41 milyon yolcuya kadar artıracak . Kapsitemizi 41 milyon yolcuya çıkarmamız , ISG’nin önümüzdeki birkaç yıl içinde trafik artışıyla baş etmesine olanak sağlayacak.”
“İkinci pistimizin ve terminalimizin tamamlanmasıyla, Türkiye’nin büyük bölümlerine hizmet eden ve yerel ve uluslararası yolcuların taleplerini karşılayarak, yılda 65 milyon yolcu kapasitesine sahip olacağız.
“iki yıl sonra, ISG ve İstanbul Büyük Havaalanı’nın, uluslararası pazarın yardımıyla iki basamaklı bir büyüme yaşayacağına ve yerel taşıyıcının filo büyümesiyle destekleneceğine inanıyoruz”
from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2kjlThB
via IFTTT