
havacılık haberleri, havayolu şirketleri ve sivil havacılık ile ilgili meraklarınızı gidermeye, bilgilerinizi güncellemeye davet ediyoruz.
8 Kasım 2017 Çarşamba
3. Global Satshow, 9-10 Kasım’da İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenecek.

Dünyanın En Çok Ziyaret Edilen 10 Müzesi Birbirinden farklı ve güncel içerikleriyle gezginlere gidilecek rotalar hakkında bilgi veren seyahat platformu Yoldasin.com, 2016 yılında dünyanın en çok ziyaret edilen müzelerini açıkladı. Zaman yolculuğunun simgesi müzeler, seyahatseverlerin sıkça ziyaret ettiği alanların başında geliyor. Dünyanın birçok yerinde, farklı dönemlerden kalma eserlere ev sahipliği yapan çok önemli müzeler bulunuyor. Özellikle bazı müzelerin ünü dünyanın her yerine yayıldığı için ülkeyi ziyaret eden turistler tarafından oldukça ilgi çekiyor ve ülke turizmine büyük katkı sağlıyor. Yoldasin.com kurucusu ve Genel Yayın Yönetmeni Eda Özsoy, “Yoldasin.com gezginler için bir nevi dijital pusula görevi görüyor. Dünyanın birçok ülkesinde ve Türkiye’de muhakkak gidilmesi, görülmesi gereken yerleri, restoranları, otelleri, alışveriş ve eğlence yerlerini seyahatseverlerle paylaşıyoruz. Ayrıca içeriklerimiz arasında ülkeler hakkında ilginç ve herkes tarafından bilinmeyen bilgiler de bulunuyor. Seyahat tutkunları sitemizde yer alan bilgilerle gidilen ülkelere daha farklı bir gözle bakma imkanı buluyor” dedi. Gezginlerin en çok ziyaret ettiği yerlerin başında müzeler geldiğini belirten Özsoy, müzelerin özellikle tarih ve kültür odaklı rotaların vazgeçilmezleri arasında olduğunu, dünyada farklı ilgi ve zevklere hitap eden müzeler bulunduğunu söyledi. Seyahat tutkunlarının Yoldasin.com’da hem şaşırtıcı hem bilgilendiren içeriklerle karşılaşabileceğini hatırlatan Özsoy, bu amaçla gezginler için geçtiğimiz yıl dünyanın en çok ziyaretçi çeken müzelerini kaleme aldıklarını sözlerine ekledi. İşte Yoldasin.com’dan 2016 yılında dünyanın en çok ziyaret edilen 10 popüler müzesi: 1) Çin Ulusal Müzesi, Pekin, Çin 2016 yılı ziyaretçi sayısı: 7 milyon 550 bin Başkent Pekin’de yer alan Çin Ulusal Müzesi, her yıl artan ziyaretçi sayısıyla 2016 yılında dünyanın en çok ziyaret edilen müzesi olarak dikkatleri çekiyor. Bu unvanı Paris’teki Louvre Müzesi’nden alan Çin Ulusal Müzesi’ni 2015 yılına oranla yüzde 3.6’lık bir artışla 7 milyon 550 bin kişi ziyaret etti. Tiananmen Meydanı’nın doğusunda kalan müzenin kapalı alanı yaklaşık 200 bin metrekare büyüklüğüyle misafirlerini ağırlıyor. Müzede Çin tarihi ve kültüründen Buda heykellerine kadar birçok önemli eser bulunuyor. 1959 yılında açılan müzenin renovasyon çalışmaları tam 4 yıl sürdü. 2011 yılında tekrar açılan müze dünyanın en büyük modern müzeleri arasında gösteriliyor. 2) Ulusal Hava ve Uzay Müzesi, Washington, ABD 2016 yılı ziyaretçi sayısı: 7 milyon 500 bin ABD’nin başkenti Washington’daki Ulusal Hava ve Uzay Müzesi 7,5 milyon ziyaretçiye ev sahipliği yaptı. 2015 yılına göre ziyaretçi sayısında yüzde 8.7’lik bir artış yaşayan Ulusal Hava Uzay Müzesi’nde dünyanın en büyük hava ve uzay aracı koleksiyonu bulunuyor. 1976 yılından beri hizmet veren müzenin iki binasında içinde binlerce ürün sergileniyor. Havacılık, gezegen bilimleri ve uzay keşifleri konularıyla alakalı sergiler vitrinlerde yer alıyor. Aynı zamanda müzede bazı eğitim programları, aktiviteler, konferanslar ve performanslar sunuluyor. Uçuş bilimi ve teknolojisi hakkında yapılan uygulamalar düzenli olarak gelen ziyaretçilere aktarılıyor. 3) Louvre Müzesi, Paris, Fransa 2016 yılı ziyaretçi sayısı: 7 milyon 400 bin Fransa’nın başkenti Paris, çok özel bir müzeye ev sahipliği yapıyor. Ülke turizmine de büyük katkı sağlayan Louvre Müzesi, dünyanın en büyük müzesi konumunda bulunuyor. Louvre, dünyanın birçok noktasından ziyaretçi ağırlasa da, geçtiğimiz yıl terör nedeniyle ziyaretçi sayısında 2015 yılına oranla yaklaşık 1 milyon 300 bin azalma yaşamış. Ancak müze hala Fransa’nın en çok ziyaret edilen yerlerin başında geliyor. Peki bu müzede neler var? Baştan söylemek gerekir ki, müzenin tamamını gezmek için 2-3 gün bile yeterli olmayabilir. Louvre Müzesi’nde, dünyaca ünlü ressamların eserleri görebiliyor. David, Rembrandt, Rubens ve Da Vinci gibi birçok ünlü ismin eserleri sergileniyor. Burası ayrıca Fransa’nın ilk devlet müzesi olarak kayıtlarda yer alıyor. 4) The National Museum of Natural History, Washington, ABD 2016 yılı ziyaretçi sayısı: 7 milyon 100 bin ABD’nin başkenti Washington bir önemli müzeye daha ev sahipliği yapıyor. Geçen yıl 7 milyon 100 bin kişinin ziyaret ettiği The National Museum of Natural History, 2015’e oranla yüzde 2.9’luk artışla dördüncü sırada yer alıyor. Burası, ABD’deki National Mall’da bulunan bir doğa tarihi müzesidir. The National Museum of Natural History’de bulunduğumuz gezegenin hikayesini, yaşamın keşfi ile ilgili araştırmalar, aktiviteler, sergiler ve toplanan kaynaklar sergileniyor. Müze devasa büyüklüğüyle dünyanın her yerinden gelen misafirlerini ağırlıyor. Toplam 18 futbol sahasından daha geniş bir alana yayılan bu müze dünyanın en büyük doğal tarih koleksiyonuna ev sahipliği yapıyor. 5) Metropolitan Sanat Müzesi, New York, ABD 2016 yılı ziyaretçi sayısı: 6 milyon 700 bin Metropolitan Sanat Müzesi, dünyanın en büyük ve en önemli müzelerinden bir tanesi konumunda bulunuyor. 1870 yılında kurulan Metropolitan Sanat Müzesi’nde, dünyanın önde gelen ressamlarına ve heykeltıraşlarına ait eserler sergileniyor. Müzede yaklaşık 2 milyonun üzerinde eser bulunuyor. Müzede Paul Cezanne’dan Gustav Klimt’e, Greco’dan Rauschenberg’e kadar aklınıza gelebilecek birçok ünlü sanatçının eserleri yer alıyor. Geçtiğimiz yıl 6.7 milyon ziyaretçisiyle dünyanın en çok ziyaret edilen sanat galerisi unvanını kazanan bu müzeyi ABD’ye giden sanatseverler görmeden ayrılmıyor. 6) British Museum, Londra, İngiltere 2016 yılı ziyaretçi sayısı: 6 milyon 420 bin Kuruluşu 1700’lü yıllara dayanan Londra’daki British müzesi, eski çağ ve etnografya koleksiyonlarına ev sahipliği yapıyor. Londra’nın sembollerinden biri haline gelen müze, ev sahipliği yaptığı eserlerle şehrin en geniş tarihi dokusunu oluşturuyor. Doğa bilimci olan Sir Hans Sloane’nin bıraktığı 69.253 parça olduğu söylenen eserler koruma altına alınıp müze oluşturulmuş. 300 yıllık bir tarihi barındıran eserleri ile aynı zamanda dünyanda ilk kurulan müze unvanına da sahip Londra British Museum, Fransız mimari üslubu ile inşa edilmiş. Bu müzenin geçtiğimiz yıllara oranla ziyaretçi sayısında azalma gözlemleniyor. 2015 yılına göre ziyaretçi sayısında % 5.9’luk bir gerileme yaşanan müzede, bu sayının önümüzdeki dönemlerde artacağı düşünülüyor. 7) Şangay Bilim ve Teknoloji Müzesi, Şangay, Çin 2016 yılı ziyaretçi sayısı: 6 milyon 316 bin Çin’de yer alan bu müze, bilim ve teknolojiye merakı olmayanların bile ilgisini çekiyor. Müzede birbirinden farklı temalar konu ediliyor. Dünyayı keşif, robotlar dünyası, hayvanlar alemi gibi birçok kişide merak uyandırabilecek onlarca konu bulunuyor. Ancak bunlar arasında en çok ilgiyi bilimsel deneylerin sergilendiği bölüm geliyor. Zihin gücüyle hareket ettirilen nesnelerden, göz yanılmalarına kadar birçok ilginç olaylar ziyaretçilerle buluşuyor. Burada ayrıca teknoloji ve bilim alanında eğitim içeren gösteriler de yapılıyor. Buraya olan ilgi her geçen dönem artıyor. Öyle ki, 2015 yılına göre ziyaretçi sayısında yüzde 6.2’lik bir artış gözlemleniyor. 8) Ulusal Galeri, Londra, İngiltere 2016 yılı ziyaretçi sayısı: 6 milyon 263 bin 1824 yılında İngiltere’nin başkenti Londra’nın en işlek meydanı olan Trafalgar Square’de kurulan Ulusal Galeri (National Gallery) 2300’den fazla parçanın olduğu koleksiyona sahip muhteşem bir müze olarak öne çıkıyor. 13-20. yüzyıl aralığındaki birçok çok tabloya sahip olan müzede dünyaca ünlü sanatçıların eserleri bulunuyor. Londra’daki birçok müze gibi ücretsiz olan Ulusal Galeri’de Leonardo da Vinci, Bellini, Van Gogh gibi sanatçıların eserleri misafirleri büyülüyor. 9) Vatikan Müzeleri, Vatikan 2016 yılı ziyaretçi sayısı: 6 milyon 67 bin Katolik dünyasının ruhani merkezi olan Vatikan’da yer alan bu müze dünyanın en değerli hazinelerini barındırıyor. Önemli sanat eserlerine ev sahipliği yapan müzede toplam 54 galeri bulunuyor. Bu galerilerden en değerlisi ise Sistine Şapeli’dir. Vatikan Müzesi’nde Eski Mısır, Antik Yunan ve Büyük Roma İmparatorluğundan kalma eserler bulunuyor. Raphael, Micheangelo ve Donatello gibi Rönesans döneminin en ünlü sanatçılarının en değerli eserleri de yine Vatikan Müzesi’nde yer alıyor. 10) Tate Modern, Londra, İngiltere 2016 yılı ziyaretçi sayısı: 5 milyon 839 bin Tate Modern Müzesi, Londra’da yer alan ulusal ve uluslararası modern sanat eserlerinin sergilendiği bir müze olarak dikkat çekiyor. Burada modern İngiliz sanatının en önemli isimlerinin eserleri bulunuyor. Aralarında Lynn Chadwick, Henry Moore, Barbara Hepworth, Francis Bacon, David Hockney, Richard Smith, Frank Bowling, Peter Black, Tony Cragg, Barry Flanagan gibi sanatçıların çalışmaları oldukça dikkat çekiyor. Burası, 2015 yılına göre en çok artış gösteren müze olarak kayıtlara geçiyor. 2016 yılında 5 milyon 839 bin ziyaretçisiyle yüzde 23.9’luk bir artış yaşayan Tate Modern’in önümüzdeki yıllarda üst sıraları zorlayacağı konuşuluyor.
Birbirinden farklı ve güncel içerikleriyle gezginlere gidilecek rotalar hakkında bilgi veren seyahat platformu Yoldasin.com, 2016 yılında dünyanın en çok ziyaret edilen müzelerini açıkladı.
Zaman yolculuğunun simgesi müzeler, seyahatseverlerin sıkça ziyaret ettiği alanların başında geliyor. Dünyanın birçok yerinde, farklı dönemlerden kalma eserlere ev sahipliği yapan çok önemli müzeler bulunuyor. Özellikle bazı müzelerin ünü dünyanın her yerine yayıldığı için ülkeyi ziyaret eden turistler tarafından oldukça ilgi çekiyor ve ülke turizmine büyük katkı sağlıyor.
Yoldasin.com kurucusu ve Genel Yayın Yönetmeni Eda Özsoy, “Yoldasin.com gezginler için bir nevi dijital pusula görevi görüyor. Dünyanın birçok ülkesinde ve Türkiye’de muhakkak gidilmesi, görülmesi gereken yerleri, restoranları, otelleri, alışveriş ve eğlence yerlerini seyahatseverlerle paylaşıyoruz. Ayrıca içeriklerimiz arasında ülkeler hakkında ilginç ve herkes tarafından bilinmeyen bilgiler de bulunuyor. Seyahat tutkunları sitemizde yer alan bilgilerle gidilen ülkelere daha farklı bir gözle bakma imkanı buluyor” dedi.
Gezginlerin en çok ziyaret ettiği yerlerin başında müzeler geldiğini belirten Özsoy, müzelerin özellikle tarih ve kültür odaklı rotaların vazgeçilmezleri arasında olduğunu, dünyada farklı ilgi ve zevklere hitap eden müzeler bulunduğunu söyledi. Seyahat tutkunlarının Yoldasin.com’da hem şaşırtıcı hem bilgilendiren içeriklerle karşılaşabileceğini hatırlatan Özsoy, bu amaçla gezginler için geçtiğimiz yıl dünyanın en çok ziyaretçi çeken müzelerini kaleme aldıklarını sözlerine ekledi.
İşte Yoldasin.com’dan 2016 yılında dünyanın en çok ziyaret edilen 10 popüler müzesi:
1) Çin Ulusal Müzesi, Pekin, Çin
2016 yılı ziyaretçi sayısı: 7 milyon 550 bin
Başkent Pekin’de yer alan Çin Ulusal Müzesi, her yıl artan ziyaretçi sayısıyla 2016 yılında dünyanın en çok ziyaret edilen müzesi olarak dikkatleri çekiyor. Bu unvanı Paris’teki Louvre Müzesi’nden alan Çin Ulusal Müzesi’ni 2015 yılına oranla yüzde 3.6’lık bir artışla 7 milyon 550 bin kişi ziyaret etti. Tiananmen Meydanı’nın doğusunda kalan müzenin kapalı alanı yaklaşık 200 bin metrekare büyüklüğüyle misafirlerini ağırlıyor. Müzede Çin tarihi ve kültüründen Buda heykellerine kadar birçok önemli eser bulunuyor. 1959 yılında açılan müzenin renovasyon çalışmaları tam 4 yıl sürdü. 2011 yılında tekrar açılan müze dünyanın en büyük modern müzeleri arasında gösteriliyor.
2) Ulusal Hava ve Uzay Müzesi, Washington, ABD
2016 yılı ziyaretçi sayısı: 7 milyon 500 bin
ABD’nin başkenti Washington’daki Ulusal Hava ve Uzay Müzesi 7,5 milyon ziyaretçiye ev sahipliği yaptı. 2015 yılına göre ziyaretçi sayısında yüzde 8.7’lik bir artış yaşayan Ulusal Hava Uzay Müzesi’nde dünyanın en büyük hava ve uzay aracı koleksiyonu bulunuyor. 1976 yılından beri hizmet veren müzenin iki binasında içinde binlerce ürün sergileniyor. Havacılık, gezegen bilimleri ve uzay keşifleri konularıyla alakalı sergiler vitrinlerde yer alıyor. Aynı zamanda müzede bazı eğitim programları, aktiviteler, konferanslar ve performanslar sunuluyor. Uçuş bilimi ve teknolojisi hakkında yapılan uygulamalar düzenli olarak gelen ziyaretçilere aktarılıyor.
3) Louvre Müzesi, Paris, Fransa
2016 yılı ziyaretçi sayısı: 7 milyon 400 bin
Fransa’nın başkenti Paris, çok özel bir müzeye ev sahipliği yapıyor. Ülke turizmine de büyük katkı sağlayan Louvre Müzesi, dünyanın en büyük müzesi konumunda bulunuyor. Louvre, dünyanın birçok noktasından ziyaretçi ağırlasa da, geçtiğimiz yıl terör nedeniyle ziyaretçi sayısında 2015 yılına oranla yaklaşık 1 milyon 300 bin azalma yaşamış. Ancak müze hala Fransa’nın en çok ziyaret edilen yerlerin başında geliyor. Peki bu müzede neler var? Baştan söylemek gerekir ki, müzenin tamamını gezmek için 2-3 gün bile yeterli olmayabilir. Louvre Müzesi’nde, dünyaca ünlü ressamların eserleri görebiliyor. David, Rembrandt, Rubens ve Da Vinci gibi birçok ünlü ismin eserleri sergileniyor. Burası ayrıca Fransa’nın ilk devlet müzesi olarak kayıtlarda yer alıyor.
4) The National Museum of Natural History, Washington, ABD
2016 yılı ziyaretçi sayısı: 7 milyon 100 bin
ABD’nin başkenti Washington bir önemli müzeye daha ev sahipliği yapıyor. Geçen yıl 7 milyon 100 bin kişinin ziyaret ettiği The National Museum of Natural History, 2015’e oranla yüzde 2.9’luk artışla dördüncü sırada yer alıyor. Burası, ABD’deki National Mall’da bulunan bir doğa tarihi müzesidir. The National Museum of Natural History’de bulunduğumuz gezegenin hikayesini, yaşamın keşfi ile ilgili araştırmalar, aktiviteler, sergiler ve toplanan kaynaklar sergileniyor. Müze devasa büyüklüğüyle dünyanın her yerinden gelen misafirlerini ağırlıyor. Toplam 18 futbol sahasından daha geniş bir alana yayılan bu müze dünyanın en büyük doğal tarih koleksiyonuna ev sahipliği yapıyor.
5) Metropolitan Sanat Müzesi, New York, ABD
2016 yılı ziyaretçi sayısı: 6 milyon 700 bin
Metropolitan Sanat Müzesi, dünyanın en büyük ve en önemli müzelerinden bir tanesi konumunda bulunuyor. 1870 yılında kurulan Metropolitan Sanat Müzesi’nde, dünyanın önde gelen ressamlarına ve heykeltıraşlarına ait eserler sergileniyor. Müzede yaklaşık 2 milyonun üzerinde eser bulunuyor. Müzede Paul Cezanne’dan Gustav Klimt’e, Greco’dan Rauschenberg’e kadar aklınıza gelebilecek birçok ünlü sanatçının eserleri yer alıyor. Geçtiğimiz yıl 6.7 milyon ziyaretçisiyle dünyanın en çok ziyaret edilen sanat galerisi unvanını kazanan bu müzeyi ABD’ye giden sanatseverler görmeden ayrılmıyor.
6) British Museum, Londra, İngiltere
2016 yılı ziyaretçi sayısı: 6 milyon 420 bin
Kuruluşu 1700’lü yıllara dayanan Londra’daki British müzesi, eski çağ ve etnografya koleksiyonlarına ev sahipliği yapıyor. Londra’nın sembollerinden biri haline gelen müze, ev sahipliği yaptığı eserlerle şehrin en geniş tarihi dokusunu oluşturuyor. Doğa bilimci olan Sir Hans Sloane’nin bıraktığı 69.253 parça olduğu söylenen eserler koruma altına alınıp müze oluşturulmuş. 300 yıllık bir tarihi barındıran eserleri ile aynı zamanda dünyanda ilk kurulan müze unvanına da sahip Londra British Museum, Fransız mimari üslubu ile inşa edilmiş. Bu müzenin geçtiğimiz yıllara oranla ziyaretçi sayısında azalma gözlemleniyor. 2015 yılına göre ziyaretçi sayısında % 5.9’luk bir gerileme yaşanan müzede, bu sayının önümüzdeki dönemlerde artacağı düşünülüyor.
7) Şangay Bilim ve Teknoloji Müzesi, Şangay, Çin
2016 yılı ziyaretçi sayısı: 6 milyon 316 bin
Çin’de yer alan bu müze, bilim ve teknolojiye merakı olmayanların bile ilgisini çekiyor. Müzede birbirinden farklı temalar konu ediliyor. Dünyayı keşif, robotlar dünyası, hayvanlar alemi gibi birçok kişide merak uyandırabilecek onlarca konu bulunuyor. Ancak bunlar arasında en çok ilgiyi bilimsel deneylerin sergilendiği bölüm geliyor. Zihin gücüyle hareket ettirilen nesnelerden, göz yanılmalarına kadar birçok ilginç olaylar ziyaretçilerle buluşuyor. Burada ayrıca teknoloji ve bilim alanında eğitim içeren gösteriler de yapılıyor. Buraya olan ilgi her geçen dönem artıyor. Öyle ki, 2015 yılına göre ziyaretçi sayısında yüzde 6.2’lik bir artış gözlemleniyor.
8) Ulusal Galeri, Londra, İngiltere
2016 yılı ziyaretçi sayısı: 6 milyon 263 bin
1824 yılında İngiltere’nin başkenti Londra’nın en işlek meydanı olan Trafalgar Square’de kurulan Ulusal Galeri (National Gallery) 2300’den fazla parçanın olduğu koleksiyona sahip muhteşem bir müze olarak öne çıkıyor. 13-20. yüzyıl aralığındaki birçok çok tabloya sahip olan müzede dünyaca ünlü sanatçıların eserleri bulunuyor. Londra’daki birçok müze gibi ücretsiz olan Ulusal Galeri’de Leonardo da Vinci, Bellini, Van Gogh gibi sanatçıların eserleri misafirleri büyülüyor.
9) Vatikan Müzeleri, Vatikan
2016 yılı ziyaretçi sayısı: 6 milyon 67 bin
Katolik dünyasının ruhani merkezi olan Vatikan’da yer alan bu müze dünyanın en değerli hazinelerini barındırıyor. Önemli sanat eserlerine ev sahipliği yapan müzede toplam 54 galeri bulunuyor. Bu galerilerden en değerlisi ise Sistine Şapeli’dir. Vatikan Müzesi’nde Eski Mısır, Antik Yunan ve Büyük Roma İmparatorluğundan kalma eserler bulunuyor. Raphael, Micheangelo ve Donatello gibi Rönesans döneminin en ünlü sanatçılarının en değerli eserleri de yine Vatikan Müzesi’nde yer alıyor.
10) Tate Modern, Londra, İngiltere
2016 yılı ziyaretçi sayısı: 5 milyon 839 bin
Tate Modern Müzesi, Londra’da yer alan ulusal ve uluslararası modern sanat eserlerinin sergilendiği bir müze olarak dikkat çekiyor. Burada modern İngiliz sanatının en önemli isimlerinin eserleri bulunuyor. Aralarında Lynn Chadwick, Henry Moore, Barbara Hepworth, Francis Bacon, David Hockney, Richard Smith, Frank Bowling, Peter Black, Tony Cragg, Barry Flanagan gibi sanatçıların çalışmaları oldukça dikkat çekiyor. Burası, 2015 yılına göre en çok artış gösteren müze olarak kayıtlara geçiyor. 2016 yılında 5 milyon 839 bin ziyaretçisiyle yüzde 23.9’luk bir artış yaşayan Tate Modern’in önümüzdeki yıllarda üst sıraları zorlayacağı konuşuluyor.
from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2hfjOyF
via IFTTT
Dünyanın En Çok Ziyaret Edilen 10 Müzesi

Corendon Turizm Grubu’nun Yeni İletişim Ortağı Excel İletişim ve Algı Yönetimi Oldu

Corendon Turizm Grubu’nun Yeni İletişim Ortağı Excel İletişim ve Algı Yönetimi Oldu Hem otel zinciri hem havayolu hem de tur operatörü olarak yaptığı yatırımlarla Türkiye ve Avrupa’da hızla büyüyen Corendon Turizm Grubu’nun yeni iletişim ortağı Excel İletişim ve Algı Yönetimi oldu. Avrupa’nın ve Türkiye’nin önde gelen turizm gruplarından Corendon Turizm Grubu bünyesinde bulunan Corendon Airlines ile Corendon Hotels and Resorts önümüzdeki dönem iletişim çalışmalarını Excel İletişim ve Algı Yönetimi yürütecek. Önümüzdeki süreçte Corendon Turizm Grubu’nun tüm iletişim çalışmalarını, hizmet verdiği marka ve kurumlara, amaçlarla tutarlı planlamalar, somut çözümler, yenilikçi fikirler ve ölçülebilir sonuçlar sunan Excel İletişim ve Algı Yönetimi üstlenecek. Bünyesinde, Hollanda ve Belçika’da olmak üzere 2 tur operatörü; toplam 14 uçaklı üç farklı havayolu; İspanya, Hollanda, Karayipler ve Türkiye’de bulunan 9 tesisten oluşan bir otel zinciri ve incoming şirketleri bulunan Corendon, çok yönlü bir turizm grubu olarak 1997’den bu yana faaliyetlerine devam ediyor. Ulusal ve uluslararası pek çok kurum, marka ve kamu kuruluşundan oluşan “iş ortaklarının” itibar ve algı yönetimine strateji ve iletişim desteği sunan Excel İletişim ve Algı Yönetimi, Corendon Turizm Grubu’nun stratejik iletişim çalışmalarını yürütecek ve iletişim liderliğini üstlenecek.
Hem otel zinciri hem havayolu hem de tur operatörü olarak yaptığı yatırımlarla Türkiye ve Avrupa’da hızla büyüyen Corendon Turizm Grubu’nun yeni iletişim ortağı Excel İletişim ve Algı Yönetimi oldu.
Avrupa’nın ve Türkiye’nin önde gelen turizm gruplarından Corendon Turizm Grubu bünyesinde bulunan Corendon Airlines ile Corendon Hotels and Resorts önümüzdeki dönem iletişim çalışmalarını Excel İletişim ve Algı Yönetimi yürütecek. Önümüzdeki süreçte Corendon Turizm Grubu’nun tüm iletişim çalışmalarını, hizmet verdiği marka ve kurumlara, amaçlarla tutarlı planlamalar, somut çözümler, yenilikçi fikirler ve ölçülebilir sonuçlar sunan Excel İletişim ve Algı Yönetimi üstlenecek.
Bünyesinde, Hollanda ve Belçika’da olmak üzere 2 tur operatörü; toplam 14 uçaklı üç farklı havayolu; İspanya, Hollanda, Karayipler ve Türkiye’de bulunan 9 tesisten oluşan bir otel zinciri ve incoming şirketleri bulunan Corendon, çok yönlü bir turizm grubu olarak 1997’den bu yana faaliyetlerine devam ediyor. Ulusal ve uluslararası pek çok kurum, marka ve kamu kuruluşundan oluşan “iş ortaklarının” itibar ve algı yönetimine strateji ve iletişim desteği sunan Excel İletişim ve Algı Yönetimi, Corendon Turizm Grubu’nun stratejik iletişim çalışmalarını yürütecek ve iletişim liderliğini üstlenecek.
from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2zqEga1
via IFTTT
Twitter artık herkes için 280 karakter

Twitter artık herkes için 280 karakter Twitter artık herkes için 280 karakter Eylül ayında dünyadaki herkesin tek bir Tweet’le kendini daha kolay anlatabilmesi için 140 karakter limitini artıran bir test uygulamaya başlamıştık. Amacımız, Twitter’ı Twitter yapan hız ve özlüğü koruduğumuzdan emin olarak bu değişikliği mümkün kılmaktı. Tüm verilerin ışığında bu hedefimize ulaştığımızı ve bu değişimi düşüncelerin bir Tweet’e sığdırılmaya çalışıldığı tüm dillerde başlatacağımızı bildirmekten dolayı çok heyecanlıyız.* Testin ilk günlerinde, yeni ve alışılmamış bir uygulama olduğu için birçok insan 280 karakter limitini doldurarak Tweet attı ama kısa bir süre sonra bu değişim olağanlaştı (bu konu ile ilgili aşağıda daha fazla bilgi bulabilirsiniz). İnsanların 140 karakterden daha fazlasını kullanmaları gerektiğinde daha kolay ve daha sık Tweet attıklarını gördük. Ama asıl önemlisi, insanlar çoğunlukla 140’tan az karakter kullanarak Tweet attılar ve Twitter’ın öz olma özelliği korunmuş oldu. Önemli noktaları aşağıda ve deney süreci, kapsamlı veri analizi, araştırma ve tasarım çalışmaları hakkındaki ek bloglarımızda yer almaktadır. Tweet atmak daha kolay Tarihsel olarak baktığımızda, İngilizce atılan Tweet’lerin %9’u karakter limitini dolduruyordu. Bu oran bize, bir düşünceyi bir Tweet’e sığdırmak için sarfedilen, ve çoğunlukla Tweet’i düzenlemekle çok fazla vakit harcamak ve hatta bazen Tweet’ten vazgeçmekle sonuçlanan eforları yansıtıyor. Karakter sayısının artırılmasıyla, bu sorun büyük ölçüde azaltıldı – karakter limitini dolduran Tweet sayısı, toplam Tweet sayısının %1’ine kadar geriledi. Tweet’lerin karakter limitine daha nadir dayandığını gördüğümüzden dolayı insanların Tweet’lerini düzenlemek için daha az zaman harcadıklarına inanıyoruz. Bu ise şu anlama geliyor: Daha fazla alan insanların düşüncelerini bir Tweet’e sığdırmalarını daha kolay hale getiriyor ve böylece insanlar söylemek istediklerini söyleyerek Tweet’lerini daha önce hiç olmadığı kadar hızlı bir şekilde gönderebiliyorlar. Bunun kanıtlarını aşağıdaki grafikte görebilirsiniz: Twitter’ın özlüğünü korumak Çoğunuz gibi biz de zaman akışlarının 280 karakterlik Tweet’ler ile dolacağından ve yeni karakter limiti ile insanların tüm alanı dolduracaklarından endişeliydik. Ama böyle bir şey olmadı. Gönderilen Tweet’lerin sadece %5’i 140 karakterden daha uzundu ve sadece %2’si 190 karakterden fazlaydı. Sonuç olarak, zaman akışını okuma deneyiminiz büyük ölçüde değişmeyecektir; zaman akışınızda yaklaşık olarak aynı miktarda Tweet göreceksiniz. Karşılaştırma yapmak gerekirse, genel olarak fotoğraflı ya da anketli bir Tweet, 190 karakterlik bir Tweet’ten daha fazla alan kaplayacaktır. Teste katılan insanların ilk başlarda karakter sayısındaki artış için çok heyecanlandıklarını ve çoğunun 140 karakteri fazlasıyla aştığını tekrar belirtmekte fayda var. İnsanlar, Tweet’lerini çok daha uzun hale getirmek için her bir satıra bir karakter yazmak gibi saçma (yaratıcı!) şeyler yaptılar. Bu, geçici bir etkiydi ve çok da uzun sürmedi. Bu hafta yapılacak olan lansmanla birlikte bu alışılmadık etkiyi tekrar göreceğimize eminiz ama hemen sonrasında insanların normale dönmesini bekliyoruz. Etkileşim Daha fazla Tweet atılması dışında, Tweet atacak daha fazla alanı olan insanlar daha fazla etkileşime girdiler (beğenmeler, retweet’ler, @bahsetmeler), daha çok takipçi kazandılar ve Twitter’da daha fazla zaman geçirdiler. Teste katılan insanlar, karakter limitinin daha fazla olmasının Twitter’da kendilerini ifade etme ve iyi bir içerik bulabilme konularında ve genel olarak Twitter’da kendilerini daha memnun hissettirdiğini belirttiler. Küresel toplumumuzun yaşadığı bir sorunu (Tweet atmak yeteri kadar kolay değildi!) gözlemleyip dinledikten, durumu nasıl iyileştireceğimizi anlamak için verileri inceledikten, çözümü denedikten ve sizlerin geri dönüşlerini dinledikten sonra bu değişimi gerçekleştiriyoruz. Sizleri dinlemeye ve sevdiğiniz şeyleri korurken Twitter’ı herkes için daha kolay hale getirmek adına çalışmaya devam edeceğiz. *Japonca, Korece ve Çince dillerinde düşünceleri sığdırmaya çalışmak gibi bir sorun olmadığı için bu diller 140 karakter ile kullanılmaya devam edecektir. Aslında, bu diller yazı sistemlerindeki yoğunluk nedeniyle Tweet’lerde her zaman daha fazla şey ifade edebiliyorlardı. Bu düşünce ve araştırmamız hakkında burada daha fazla şey paylaştık. **Bu grafikte kırmızı çizgideki (280 karakterle Tweet atan grubu temsil ediyor) 140 üzerinde küçük bir çıkıntı var çünkü bu insanlar daha uzun Tweet gönderebilme özelliği olmayan eski Twitter istemcilerini kullanıyorlardı. Bu yüzden de 140 karakter limitine takılmaya devam ettiler.
Twitter artık herkes için 280 karakter
Eylül ayında dünyadaki herkesin tek bir Tweet’le kendini daha kolay anlatabilmesi için 140 karakter limitini artıran bir test uygulamaya başlamıştık. Amacımız, Twitter’ı Twitter yapan hız ve özlüğü koruduğumuzdan emin olarak bu değişikliği mümkün kılmaktı. Tüm verilerin ışığında bu hedefimize ulaştığımızı ve bu değişimi düşüncelerin bir Tweet’e sığdırılmaya çalışıldığı tüm dillerde başlatacağımızı bildirmekten dolayı çok heyecanlıyız.*
Testin ilk günlerinde, yeni ve alışılmamış bir uygulama olduğu için birçok insan 280 karakter limitini doldurarak Tweet attı ama kısa bir süre sonra bu değişim olağanlaştı (bu konu ile ilgili aşağıda daha fazla bilgi bulabilirsiniz). İnsanların 140 karakterden daha fazlasını kullanmaları gerektiğinde daha kolay ve daha sık Tweet attıklarını gördük. Ama asıl önemlisi, insanlar çoğunlukla 140’tan az karakter kullanarak Tweet attılar ve Twitter’ın öz olma özelliği korunmuş oldu.
Önemli noktaları aşağıda ve deney süreci, kapsamlı veri analizi, araştırma ve tasarım çalışmaları hakkındaki ek bloglarımızda yer almaktadır.
Tweet atmak daha kolay
Tarihsel olarak baktığımızda, İngilizce atılan Tweet’lerin %9’u karakter limitini dolduruyordu. Bu oran bize, bir düşünceyi bir Tweet’e sığdırmak için sarfedilen, ve çoğunlukla Tweet’i düzenlemekle çok fazla vakit harcamak ve hatta bazen Tweet’ten vazgeçmekle sonuçlanan eforları yansıtıyor. Karakter sayısının artırılmasıyla, bu sorun büyük ölçüde azaltıldı – karakter limitini dolduran Tweet sayısı, toplam Tweet sayısının %1’ine kadar geriledi. Tweet’lerin karakter limitine daha nadir dayandığını gördüğümüzden dolayı insanların Tweet’lerini düzenlemek için daha az zaman harcadıklarına inanıyoruz. Bu ise şu anlama geliyor: Daha fazla alan insanların düşüncelerini bir Tweet’e sığdırmalarını daha kolay hale getiriyor ve böylece insanlar söylemek istediklerini söyleyerek Tweet’lerini daha önce hiç olmadığı kadar hızlı bir şekilde gönderebiliyorlar. Bunun kanıtlarını aşağıdaki grafikte görebilirsiniz:
Twitter’ın özlüğünü korumak
Çoğunuz gibi biz de zaman akışlarının 280 karakterlik Tweet’ler ile dolacağından ve yeni karakter limiti ile insanların tüm alanı dolduracaklarından endişeliydik. Ama böyle bir şey olmadı. Gönderilen Tweet’lerin sadece %5’i 140 karakterden daha uzundu ve sadece %2’si 190 karakterden fazlaydı. Sonuç olarak, zaman akışını okuma deneyiminiz büyük ölçüde değişmeyecektir; zaman akışınızda yaklaşık olarak aynı miktarda Tweet göreceksiniz. Karşılaştırma yapmak gerekirse, genel olarak fotoğraflı ya da anketli bir Tweet, 190 karakterlik bir Tweet’ten daha fazla alan kaplayacaktır.
Teste katılan insanların ilk başlarda karakter sayısındaki artış için çok heyecanlandıklarını ve çoğunun 140 karakteri fazlasıyla aştığını tekrar belirtmekte fayda var. İnsanlar, Tweet’lerini çok daha uzun hale getirmek için her bir satıra bir karakter yazmak gibi saçma (yaratıcı!) şeyler yaptılar. Bu, geçici bir etkiydi ve çok da uzun sürmedi. Bu hafta yapılacak olan lansmanla birlikte bu alışılmadık etkiyi tekrar göreceğimize eminiz ama hemen sonrasında insanların normale dönmesini bekliyoruz.
Etkileşim
Daha fazla Tweet atılması dışında, Tweet atacak daha fazla alanı olan insanlar daha fazla etkileşime girdiler (beğenmeler, retweet’ler, @bahsetmeler), daha çok takipçi kazandılar ve Twitter’da daha fazla zaman geçirdiler. Teste katılan insanlar, karakter limitinin daha fazla olmasının Twitter’da kendilerini ifade etme ve iyi bir içerik bulabilme konularında ve genel olarak Twitter’da kendilerini daha memnun hissettirdiğini belirttiler.
Küresel toplumumuzun yaşadığı bir sorunu (Tweet atmak yeteri kadar kolay değildi!) gözlemleyip dinledikten, durumu nasıl iyileştireceğimizi anlamak için verileri inceledikten, çözümü denedikten ve sizlerin geri dönüşlerini dinledikten sonra bu değişimi gerçekleştiriyoruz. Sizleri dinlemeye ve sevdiğiniz şeyleri korurken Twitter’ı herkes için daha kolay hale getirmek adına çalışmaya devam edeceğiz.
*Japonca, Korece ve Çince dillerinde düşünceleri sığdırmaya çalışmak gibi bir sorun olmadığı için bu diller 140 karakter ile kullanılmaya devam edecektir. Aslında, bu diller yazı sistemlerindeki yoğunluk nedeniyle Tweet’lerde her zaman daha fazla şey ifade edebiliyorlardı. Bu düşünce ve araştırmamız hakkında burada daha fazla şey paylaştık.
**Bu grafikte kırmızı çizgideki (280 karakterle Tweet atan grubu temsil ediyor) 140 üzerinde küçük bir çıkıntı var çünkü bu insanlar daha uzun Tweet gönderebilme özelliği olmayan eski Twitter istemcilerini kullanıyorlardı. Bu yüzden de 140 karakter limitine takılmaya devam ettiler.
from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2ztE5uF
via IFTTT