4 Temmuz 2017 Salı

Akrobasi uçuşlarına kadın pilot damga vurdu Sivrihisar Uluslararası Sportif Havacılık Merkezi’nin düzenlediği etkinliğe katılan 25 pilottan ülkenin ilk kadın sivil akrobası pilotu Semin Öztürk’ün gösterisi izleyenlerden alkış aldı. Eskişehir’in Sivrihisar ilçesinde Uluslararası Sportif Havacılık Merkezi tarafından “Sivrihisar Hava Gösterileri 2017” etkinliği düzenlendi. Necati Artan Tesislerindeki etkinlikte, Türkiye’nin ilk sivil kadın akrobasi pilotu Semin Öztürk’ün gösterisini izleyen vatandaşlar, gökyüzündeki “akrobasi dansı”nı dakikalarca alkışladı. Gösteri sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan 26 yaşındaki pilot Öztürk, 12 yaşından beri uçuş yaptığını söyledi. Babası Ali İsmet Öztürk’ün akrobasi pilotu olmasının bu konuda en büyük avantajı bulunduğunu dile getiren Öztürk, “9 yaşındaydım ve onu örnek aldım. Yaşımın küçük olması ve paraşütün bedenime büyük gelmesi yüzünden 3 yıl bekledim ve 12 yaşında gökyüzüyle tanıştım.” dedi. “Gökyüzü aşkını ertelemeyin” Öztürk, kendisi gibi gökyüzü merakı olan kadınların bir an önce karar verip, bu deneyimi yaşamaları gerektiğini ifade ederek, “Bu iş bir aşktır. Eğer gerçekten severseniz yaparsınız. Herkes yapabilir diye düşünülecek bir iş değil fakat hemcinslerime ‘Gökyüzü aşkını ertelemeyin’ diyebilirim. Böyle bir aşkınız, isteğiniz varsa deneyimleyin. Şimdi kendimi daha fazla geliştirmek için çaba gösteriyorum. Neredeyse her gün uçuş deneyimlerim oluyor. Ekip olarak çalışıyoruz. Hedefim yurt dışında ülkemizi temsil etmek.” diye konuştu. Kaynak:bik.gov.tr

Sivrihisar Uluslararası Sportif Havacılık Merkezi’nin düzenlediği etkinliğe katılan 25 pilottan ülkenin ilk kadın sivil akrobası pilotu Semin Öztürk’ün gösterisi izleyenlerden alkış aldı.

Eskişehir’in Sivrihisar ilçesinde Uluslararası Sportif Havacılık Merkezi tarafından “Sivrihisar Hava Gösterileri 2017” etkinliği düzenlendi.

Necati Artan Tesislerindeki etkinlikte, Türkiye’nin ilk sivil kadın akrobasi pilotu Semin Öztürk’ün gösterisini izleyen vatandaşlar, gökyüzündeki “akrobasi dansı”nı dakikalarca alkışladı.

Gösteri sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan 26 yaşındaki pilot Öztürk, 12 yaşından beri uçuş yaptığını söyledi.

Babası Ali İsmet Öztürk’ün akrobasi pilotu olmasının bu konuda en büyük avantajı bulunduğunu dile getiren Öztürk, “9 yaşındaydım ve onu örnek aldım. Yaşımın küçük olması ve paraşütün bedenime büyük gelmesi yüzünden 3 yıl bekledim ve 12 yaşında gökyüzüyle tanıştım.” dedi.

“Gökyüzü aşkını ertelemeyin”
Öztürk, kendisi gibi gökyüzü merakı olan kadınların bir an önce karar verip, bu deneyimi yaşamaları gerektiğini ifade ederek, “Bu iş bir aşktır. Eğer gerçekten severseniz yaparsınız. Herkes yapabilir diye düşünülecek bir iş değil fakat hemcinslerime ‘Gökyüzü aşkını ertelemeyin’ diyebilirim. Böyle bir aşkınız, isteğiniz varsa deneyimleyin. Şimdi kendimi daha fazla geliştirmek için çaba gösteriyorum. Neredeyse her gün uçuş deneyimlerim oluyor. Ekip olarak çalışıyoruz. Hedefim yurt dışında ülkemizi temsil etmek.” diye konuştu.

Kaynak:bik.gov.tr



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2sHzbmI
via IFTTT

Acele Hayat Panik Atak Sebebi Aceleci Olmak Panik Bozukluk Yapıyor   Çağımızda en çok artma eğilimi gösteren ruhsal bozuklukların başında panik bozukluğu gelmektedir. Panik atağı, başta panik bozukluğu olmak üzere, birçok psikiyatrik bozuklukta ve bazı bedensel hastalıklarda (tiroid bezinin aşırı çalışması, kan şekeri düşüklükleri, enfeksiyon hastalıkları, kansızlık vb.) görülebilen; beklenmedik bir anda, herhangi bir yerde ortaya çıkan; bunaltı, korku ve yoğun endişe karışımı bir nöbettir. Panik atakları en sık panik bozukluğunda görülür. Panik bozukluğu olan kişi birçok panik atağı geçirir. Panik atağı yaşayabileceğine dair yoğun bir korku duyar ve her an panik atağı geçireceğine ilişkin bir beklenti içindedir. Bundan kurtulmak ve kendini rahatlatmak için ‘’ kaçınma’’ davranışları geliştirir. Panik atakları ve panik bozukluğundan korunmak, atakların yinelemesini önlemek için kişinin kendinde yapabileceği değişikliklerin başında acele etmemek yer alır. Okan Üniversitesi Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Sercan, ‘’Hepimiz hızlı olmak isteriz ama hızlılık ile acelecilik farklıdır. Hızlı olmak birim zamanda daha çok sayıda iş yapmak ya da daha uzun bir yolu almaktır. Bir kişi çalışarak, ustalaşarak, güçlenerek hızlı olur. Oysa acelecilik yapılacakları “bir an önce“ yapma isteğidir. Bu bir zorlamadır. Acemiyken, yeterince güçlü ya da becerikli değilken bir an önce yapmak istemekle hiçbir durum ya da nesne olabileceği zamandan daha erken olmaz. Hiç gerçekleşmez. O nedenle acele işe şeytan karışır denir. Çünkü acele yapılan iş başarılmaz, sakarlık olur, gecikir. Acelecilik bir zorlamadır. Zorlama bir yandan iş yapılacak nesneye, çevremizdeki kişilere ama en çok da kendimize olur. Özellikle bizim acelemiz dışında, çevreden kaynaklanan zaman sıkışıklıklarında acelecilik büyük bir basınca dönüşür’’ tespitini yapıyor. Bu davranış ister kişinin kendisinden, ister çevresinden kaynaklansın yinelendiğinde giderek süreklilik kazanır, artık kişi aceleci olmuştur. Ya aceleci kişi bir panik atak geçirirse ne olur? Panik atağının bir an önce geçmesini ister. Olağan koşullarda en çok 10 dakika sürecek panik atak tam da bir an önce geçmesi beklendiğinden hem daha uzun hissedilir, hem de uzar. Oysa panik atakların yatışması, süresinin kısalığı, hiçbir şey yapmadan, telaşlanmadan beklemektir. Panik atağı geçiren kişiler acele ettikleri için panik atakları yineler. Panik atak beklentisi de aceleci kişilerin ya panik atak yine olursa beklentisiyle oluşur. Aceleci kişiler bir an önce rahatlamak istediklerinden panik atak yaşadıkları yerlerden ve durumlardan kaçınırlar. Bunlar da tekil panik atakları, panik bozukluğuna dönüştürür. PANİK ATAKTAN KENDİMİZİ KORUMANIN YOLLARI Sabır kişinin olgunlaşmasıyla ilgili ölçütlerden biridir. Oluşların, süreçlerin zamanında bitişini bekleme gücü diyebileceğimiz sabır aceleciliğin tam tersidir. Sabrı kazanan kişilerin panik atak ve panik bozukluğu riski azalır. Ertelemeyin. Olanak ölçüsünde işlerinizi ertelemeyin, zorunlu zaman geldiğinde zamana sıkışırsınız. Bu da işi yapamama korkusu, acelecilik ve telaş demektir. Bundan sonrası Panik atak olabilir. Yavaş davranın. Grup içinde en önde mi yürüyorsunuz, sofrada yemeği en önce mi bitirirsiniz? Çoğu zaman karşınızdakinin sözünü keser misiniz? Bunu her fark ettiğinizde yavaşlayın. Grubun ortak hızına uymak çok zor olmaz. Bunu sürekli yaptığınızda yavaşlık sizin için bir alışkanlık haline gelir. Yavaşlık ile acelecilik bir arada olmaz. Öğrenmek yavaşlık ister. Yeni karşılaştığınız, yeni öğrendiğiniz bilgi ya da eylemler söz konusu olduğunda başarılı olmak için acele etmeyin. Kimse yapabileceğinden daha hızlı öğrenemez. Ancak ustalık yavaş öğrenmekle kazanılır, hız ustaların becerisidir. Tek rakibimiz kendimiz. Çağımız herkesi büyük bir yarış içindeymiş gibi hissettiriyor. Yani sürekli birilerini geçmemiz gerekiyormuş gibi… Sonra “ya geçemezsem?” korkusu, sonra “eyvah geçildim” ya da “eyvah geç kaldım” yerinmeleri. Oysa hiç kimse yapabileceğinden daha çoğunu yapamaz. Üzerimize düşen görev, kapasitemizin tamamını kullanabilmemiz için daha çok çalışarak ustalaşmaktır. Yapabileceklerimizin en çoğunu yapmaya uğraşabiliriz. Bunun bir an önce olması şart değil. Yalnızca dünkü kendimizi yenmek gelişme ve ustalaşma için yeterli. Biz geliştikçe, girdiğimiz her yarışta becerimiz kadar başarı elde ederiz. Panik atağı ya da panik bozukluğundan korunmak için aceleden uzak durmak önemlidir.

Aceleci Olmak Panik Bozukluk Yapıyor

 

Çağımızda en çok artma eğilimi gösteren ruhsal bozuklukların başında panik bozukluğu gelmektedir. Panik atağı, başta panik bozukluğu olmak üzere, birçok psikiyatrik bozuklukta ve bazı bedensel hastalıklarda (tiroid bezinin aşırı çalışması, kan şekeri düşüklükleri, enfeksiyon hastalıkları, kansızlık vb.) görülebilen; beklenmedik bir anda, herhangi bir yerde ortaya çıkan; bunaltı, korku ve yoğun endişe karışımı bir nöbettir.

Panik atakları en sık panik bozukluğunda görülür. Panik bozukluğu olan kişi birçok panik atağı geçirir. Panik atağı yaşayabileceğine dair yoğun bir korku duyar ve her an panik atağı geçireceğine ilişkin bir beklenti içindedir. Bundan kurtulmak ve kendini rahatlatmak için ‘’ kaçınma’’ davranışları geliştirir.

Panik atakları ve panik bozukluğundan korunmak, atakların yinelemesini önlemek için kişinin kendinde yapabileceği değişikliklerin başında acele etmemek yer alır.

Okan Üniversitesi Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Sercan, ‘’Hepimiz hızlı olmak isteriz ama hızlılık ile acelecilik farklıdır. Hızlı olmak birim zamanda daha çok sayıda iş yapmak ya da daha uzun bir yolu almaktır. Bir kişi çalışarak, ustalaşarak, güçlenerek hızlı olur. Oysa acelecilik yapılacakları “bir an önce“ yapma isteğidir. Bu bir zorlamadır.

Acemiyken, yeterince güçlü ya da becerikli değilken bir an önce yapmak istemekle hiçbir durum ya da nesne olabileceği zamandan daha erken olmaz. Hiç gerçekleşmez. O nedenle acele işe şeytan karışır denir. Çünkü acele yapılan iş başarılmaz, sakarlık olur, gecikir. Acelecilik bir zorlamadır. Zorlama bir yandan iş yapılacak nesneye, çevremizdeki kişilere ama en çok da kendimize olur. Özellikle bizim acelemiz dışında, çevreden kaynaklanan zaman sıkışıklıklarında acelecilik büyük bir basınca dönüşür’’ tespitini yapıyor.

Bu davranış ister kişinin kendisinden, ister çevresinden kaynaklansın yinelendiğinde giderek süreklilik kazanır, artık kişi aceleci olmuştur.

Ya aceleci kişi bir panik atak geçirirse ne olur? Panik atağının bir an önce geçmesini ister. Olağan koşullarda en çok 10 dakika sürecek panik atak tam da bir an önce geçmesi beklendiğinden hem daha uzun hissedilir, hem de uzar. Oysa panik atakların yatışması, süresinin kısalığı, hiçbir şey yapmadan, telaşlanmadan beklemektir. Panik atağı geçiren kişiler acele ettikleri için panik atakları yineler. Panik atak beklentisi de aceleci kişilerin ya panik atak yine olursa beklentisiyle oluşur. Aceleci kişiler bir an önce rahatlamak istediklerinden panik atak yaşadıkları yerlerden ve durumlardan kaçınırlar. Bunlar da tekil panik atakları, panik bozukluğuna dönüştürür.

PANİK ATAKTAN KENDİMİZİ KORUMANIN YOLLARI

Sabır kişinin olgunlaşmasıyla ilgili ölçütlerden biridir. Oluşların, süreçlerin zamanında bitişini bekleme gücü diyebileceğimiz sabır aceleciliğin tam tersidir. Sabrı kazanan kişilerin panik atak ve panik bozukluğu riski azalır.

Ertelemeyin. Olanak ölçüsünde işlerinizi ertelemeyin, zorunlu zaman geldiğinde zamana sıkışırsınız. Bu da işi yapamama korkusu, acelecilik ve telaş demektir. Bundan sonrası Panik atak olabilir.

Yavaş davranın. Grup içinde en önde mi yürüyorsunuz, sofrada yemeği en önce mi bitirirsiniz? Çoğu zaman karşınızdakinin sözünü keser misiniz? Bunu her fark ettiğinizde yavaşlayın. Grubun ortak hızına uymak çok zor olmaz. Bunu sürekli yaptığınızda yavaşlık sizin için bir alışkanlık haline gelir. Yavaşlık ile acelecilik bir arada olmaz.

Öğrenmek yavaşlık ister. Yeni karşılaştığınız, yeni öğrendiğiniz bilgi ya da eylemler söz konusu olduğunda başarılı olmak için acele etmeyin. Kimse yapabileceğinden daha hızlı öğrenemez. Ancak ustalık yavaş öğrenmekle kazanılır, hız ustaların becerisidir.

Tek rakibimiz kendimiz. Çağımız herkesi büyük bir yarış içindeymiş gibi hissettiriyor. Yani sürekli birilerini geçmemiz gerekiyormuş gibi… Sonra “ya geçemezsem?” korkusu, sonra “eyvah geçildim” ya da “eyvah geç kaldım” yerinmeleri. Oysa hiç kimse yapabileceğinden daha çoğunu yapamaz. Üzerimize düşen görev, kapasitemizin tamamını kullanabilmemiz için daha çok çalışarak ustalaşmaktır. Yapabileceklerimizin en çoğunu yapmaya uğraşabiliriz. Bunun bir an önce olması şart değil. Yalnızca dünkü kendimizi yenmek gelişme ve ustalaşma için yeterli. Biz geliştikçe, girdiğimiz her yarışta becerimiz kadar başarı elde ederiz.

Panik atağı ya da panik bozukluğundan korunmak için aceleden uzak durmak önemlidir.



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2tLIiaQ
via IFTTT

Antalya’ya gelen turist sayısında rekor artış Antalya Valisi Karaloğlu, haziran ayında kente 1 milyon 500 binden fazla yabancı turist geldiğini, geçen yılın aynı ayına göre turist sayısının yüzde 103 arttığını açıkladı. Antalya Valisi Münir Karaloğlu, gazetecilere yaptığı açıklamada, turistik kentin son 2-3 gündür son 80 yılın en sıcak günlerini yaşadığına dikkati çekti. Karaloğlu, nem oranın yüzde 10’lara kadar düştüğünü belirterek, “Havanın sıcak, nemin ise düşük ve ormanların ağırlıklı kızılçam olması, bölgemizin yangın riskini çok artırıyor. Alanya’daki orman yangını dün itibarıyla kontrol altına alınmıştı, şu anda soğutma çalışmaları tamamlanmak üzere ancak yangın riskimiz devam ediyor. Bugün Manavgat ve Kaş ilçelerinde yangınlarımız var.” diye konuştu. Ekiplerin yangınlara müdahale ettiğini anlatan Karaloğlu, “Bu sıkıntılı dönemi inşallah daha az yangınla atlatabiliriz.” temennisinde bulundu. Karaloğlu, bu noktada vatandaşlara çok önemli görevler düştüğünü vurgulayarak, sıcak hava ve nemin düşük olduğu dönemlerde ormanlarda piknik ateşi yakılmamasını ve en ufak duman görüldüğünde 112 Acil Çağrı Merkezi’ne haber verilmesini istedi. Antalya Havalimanı yeni rekor kırdı Antalya Havalimanının arife günü yolcu rekoru kırdığını hatırlatan Karaloğlu, 64 bin olan yolcu sayısının bugün 69 binle yeni rekor kırdığını kaydetti. Karaloğlu, Antalya’ya gelen turist sayısının her geçen gün artmasını dileyerek, şöyle devam etti: “Önümüzdeki günlerde 69 bin yolcu sayısını geçeceğimizi tahmin ediyoruz. Elimizdeki veriler onu gösteriyor. Haziran ayını 1 milyon 500 bin yabancı turist sayısını geçerek tamamladık. Haziran ayı itibarıyla geçen seneye göre gelen turist sayısı yüzde 103 artış kaydetti. Bundan sonraki süreçte de bu artışın devam etmesini temenni ediyoruz. Bu yılki hedefimiz olan 10 milyon yabancı turist sayısını geçeriz diye temenni ediyoruz.” Kaynak:.bik.gov.tr

Antalya Valisi Karaloğlu, haziran ayında kente 1 milyon 500 binden fazla yabancı turist geldiğini, geçen yılın aynı ayına göre turist sayısının yüzde 103 arttığını açıkladı.

Antalya Valisi Münir Karaloğlu, gazetecilere yaptığı açıklamada, turistik kentin son 2-3 gündür son 80 yılın en sıcak günlerini yaşadığına dikkati çekti.

Karaloğlu, nem oranın yüzde 10’lara kadar düştüğünü belirterek, “Havanın sıcak, nemin ise düşük ve ormanların ağırlıklı kızılçam olması, bölgemizin yangın riskini çok artırıyor. Alanya’daki orman yangını dün itibarıyla kontrol altına alınmıştı, şu anda soğutma çalışmaları tamamlanmak üzere ancak yangın riskimiz devam ediyor. Bugün Manavgat ve Kaş ilçelerinde yangınlarımız var.” diye konuştu.

Ekiplerin yangınlara müdahale ettiğini anlatan Karaloğlu, “Bu sıkıntılı dönemi inşallah daha az yangınla atlatabiliriz.” temennisinde bulundu.

Karaloğlu, bu noktada vatandaşlara çok önemli görevler düştüğünü vurgulayarak, sıcak hava ve nemin düşük olduğu dönemlerde ormanlarda piknik ateşi yakılmamasını ve en ufak duman görüldüğünde 112 Acil Çağrı Merkezi’ne haber verilmesini istedi.

Antalya Havalimanı yeni rekor kırdı
Antalya Havalimanının arife günü yolcu rekoru kırdığını hatırlatan Karaloğlu, 64 bin olan yolcu sayısının bugün 69 binle yeni rekor kırdığını kaydetti.

Karaloğlu, Antalya’ya gelen turist sayısının her geçen gün artmasını dileyerek, şöyle devam etti:

“Önümüzdeki günlerde 69 bin yolcu sayısını geçeceğimizi tahmin ediyoruz. Elimizdeki veriler onu gösteriyor. Haziran ayını 1 milyon 500 bin yabancı turist sayısını geçerek tamamladık. Haziran ayı itibarıyla geçen seneye göre gelen turist sayısı yüzde 103 artış kaydetti. Bundan sonraki süreçte de bu artışın devam etmesini temenni ediyoruz. Bu yılki hedefimiz olan 10 milyon yabancı turist sayısını geçeriz diye temenni ediyoruz.”

Kaynak:.bik.gov.tr



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2sBo2Za
via IFTTT

Acele Hayat Panik Atak Sebebi


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2tLIiaQ

Antalya’ya gelen turist sayısında rekor artış


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2sBo2Za

Etihad Uçuşlarında Yan Koltuğu da Alabileceksiniz Abu Dhabi merkezli havayolu şirketi Etihad Havayolları yolcuların yan koltuklarını satın alabilecekleri sistemini tanıttı. Ekonomi sınıfında oturan yolculara yönelik yeni uygulamada, yolcular uçuşa en az 35 saat kala yan koltuk için teklifte bulunabilecek. Eğer şirket o koltuğu satamıyorsa önerdiğiniz düşük ücret karşılığında yan tarafınızda kimsenin oturmayacağı şekilde seyahat ediyorsunuz. Geniş gövdeli uçaklarda 3 koltuğa kadar satın alım yapılabilirken dar gövdeli uçaklarda ise 2 koltuk satın alınabiliyor. Eğer şirket o koltuğu satabilirse önerilen ekstra ücret tahsil edilmiyor. Şirket bu hizmet için ne kadar ücret talep edildiği konusunda net bir açıklama ise henüz yapmış değil. Kaynak:uzakrota.com

Abu Dhabi merkezli havayolu şirketi Etihad Havayolları yolcuların yan koltuklarını satın alabilecekleri sistemini tanıttı.

Ekonomi sınıfında oturan yolculara yönelik yeni uygulamada, yolcular uçuşa en az 35 saat kala yan koltuk için teklifte bulunabilecek. Eğer şirket o koltuğu satamıyorsa önerdiğiniz düşük ücret karşılığında yan tarafınızda kimsenin oturmayacağı şekilde seyahat ediyorsunuz.

Geniş gövdeli uçaklarda 3 koltuğa kadar satın alım yapılabilirken dar gövdeli uçaklarda ise 2 koltuk satın alınabiliyor.

Eğer şirket o koltuğu satabilirse önerilen ekstra ücret tahsil edilmiyor. Şirket bu hizmet için ne kadar ücret talep edildiği konusunda net bir açıklama ise henüz yapmış değil.

Kaynak:uzakrota.com



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2ukwjhm
via IFTTT

Etihad Uçuşlarında Yan Koltuğu da Alabileceksiniz


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2ukwjhm