SHGM’den Sistem Kesintisi Hakkında Duyuru

via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2rz3U8p

SHGM’den Sistem Kesintisi Hakkında Duyuru SHGM’den Sistem Kesintisi Hakkında Duyuru: Genel Müdürlüğümüz sistemlerinde çalışma yapılacağından 03-04.06.2017 tarihleri arasında kesinti yaşanacaktır. Önemle Duyurulur. Kaynak:SHGM

SHGM’den Sistem Kesintisi Hakkında Duyuru:

Genel Müdürlüğümüz sistemlerinde çalışma yapılacağından 03-04.06.2017 tarihleri arasında kesinti yaşanacaktır.

Önemle Duyurulur.

 Kaynak:SHGM

from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2rz3U8p
via IFTTT

SHGM Pilot Lisans Yönetmeliği yayımlandı Uçak, helikopter, planör, balon, hava gemisi ve çok hafif hava aracı kategorilerindeki hava araçlarında pilot olarak faaliyette bulunacak kişilerin lisans, yetki, yetkilendirme ve sertifika almalarına ilişkin usul ve esasları belirleyen ve düzenleyen Pilot Lisans Yönetmeliği SHY-1 02/06/2017 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Uçuş Ekibi Lisanslandırma konusunda Avrupa Birliği mevzuatına uyum için gerekli mevzuata dayanak olması amacıyla hazırlanan yönetmelik, Uçuş Ekibi Lisanslandırma konusunda AB mevzuatına uyum için büyük önem teşkil etmektedir. Bu yönetmelik ile mevcut pilot lisanslarına ilave olarak LAPL, MPL ve Hava Gemisi pilot lisansları ile daha önce olmayan akrobasi, dağ uçuşu ve test uçuşu gibi yetkiler verilebilecektir. Ayrıca temel pilotluk eğitimi veren Uçuş Eğitim Organizasyonu (FTO) ile pilotlara tip eğitimi vermek için kurulan Tip İntibak Eğitim Organizasyonu (TRTO) tek bir organizasyon altında, Onaylı Eğitim Organizasyonu (ATO) olarak faaliyet gösterecektir. Söz konusu yönetmelik ile 06/06/2006 tarihli Uçak Pilotu Lisans Yönetmeliği yürürlükten kaldırılmıştır. Yönetmelik için Tıklayınız. Kaynak:SHGM

Uçak, helikopter, planör, balon, hava gemisi ve çok hafif hava aracı kategorilerindeki hava araçlarında pilot olarak faaliyette bulunacak kişilerin lisans, yetki, yetkilendirme ve sertifika almalarına ilişkin usul ve esasları belirleyen ve düzenleyen Pilot Lisans Yönetmeliği SHY-1 02/06/2017 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.

Uçuş Ekibi Lisanslandırma konusunda Avrupa Birliği mevzuatına uyum için gerekli mevzuata dayanak olması amacıyla hazırlanan yönetmelik, Uçuş Ekibi Lisanslandırma konusunda AB mevzuatına uyum için büyük önem teşkil etmektedir. Bu yönetmelik ile mevcut pilot lisanslarına ilave olarak LAPL, MPL ve Hava Gemisi pilot lisansları ile daha önce olmayan akrobasi, dağ uçuşu ve test uçuşu gibi yetkiler verilebilecektir. Ayrıca temel pilotluk eğitimi veren Uçuş Eğitim Organizasyonu (FTO) ile pilotlara tip eğitimi vermek için kurulan Tip İntibak Eğitim Organizasyonu (TRTO) tek bir organizasyon altında, Onaylı Eğitim Organizasyonu (ATO) olarak faaliyet gösterecektir.

Söz konusu yönetmelik ile 06/06/2006 tarihli Uçak Pilotu Lisans Yönetmeliği yürürlükten kaldırılmıştır.

• Yönetmelik için Tıklayınız.

Kaynak:SHGM

from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2swHrpI
via IFTTT

SHGM Pilot Lisans Yönetmeliği yayımlandı

via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2swHrpI

Türkiye’nin ilk Multipl Skleroz (MS) Sözlüğü Dünya MS Günü’nde yayınlandı Türkiye’de yaklaşık 40 bin kişiyi etkileyen Multipl Skleroz (MS) hastalığı ile ilgili pek çok tıbbi terimin basit bir şekilde anlatıldığı Türkiye’nin ilk online MS Sözlüğü hazırlandı. MS Sözlük’e Novartis’in Türkiye MS Derneği ve İzmir MS Derneği iş birliğinde 2013 yılında hayata geçirdiği ve MS’te güvenilir bilgi kaynağının adresi olan http://ift.tt/2rs22fS platformundan erişilebiliyor. Toplumda az bilinen ve genellikle yanlış anlaşılan bir merkezi sinir sistemi hastalığı olan MS hakkında hasta ve hasta yakınlarının kullanımı için hazırlanan MS Sözlük, Dünya MS Günü’nde yayına geçti. MS Sözlük, Türkiye MS Derneği, İzmir MS Derneği ve Novartis iş birliğinde 2013’te hayata geçen ve MS’te güvenilir bilgi kaynağının adresi olan http://ift.tt/2rs22fS platformu içerisinde yer alıyor. Hastaların internette karşılaştığı veya doktorlarından duyduğu pek çok medikal terimi yazılı tanım, video ve görsel anlatımla karmaşık olmayan bir şekilde açıklayan MS Sözlük, uzman MS hekimleri ve MS’lilerle birlikte hazırlandı. MS Sözlük’ün hayata geçirilmesindeki temel amacın hastalıkla ilgili tıbbi terimleri hasta ve hasta yakınlarının anlayacağı bir şekilde ve kullanımı kolay bir yöntemle sunarak MS’lilerin bilinçli hastalık takibi yapmalarına destek olmak olduğunu belirten Türkiye MS Derneği Başkanı Melih Tütüncü, sözlüğün hazırlanması sürecinde hastaların görüşlerine başvurulduğunu ve uzman MS hekimlerinin de desteğinin alındığını vurguladı. Tütüncü, “Türkiye MS Derneği olarak Türkiye’de yaklaşık 40 bin kişiyi ilgilendiren bu hastalıkla ilgili hasta ve hasta yakınlarını güçlendirmek için çalışıyoruz. MS Sözlük’ün bu anlamda önemli bir boşluğu doldurduğunu düşünüyorum. MS Sözlük’te hastalıkla ilgili 84 terim bulunuyor. Bu terimler MS’lilerin en çok aradığı ve merak ettikleri kelimeler. Sözlükte sinir sistemi, MR, Plak, T hücre, Antikor, EDSS, Atrofi gibi pek çok terimin karşılığı karmaşık olmayan bir şekilde açıklanıyor.” şeklinde konuştu. İzmir MS Derneği Genel Sekreteri olan Nur Akkor da MS’le yaşayan biri olarak MS Sözlük’ün hazırlanma sürecinde yer aldı. Sözlüğün önemli bir ihtiyacı karşıladığını belirten Akkor, “21 yıldır MS’le yaşıyorum. MS Sözlük’ün genellikle doktorların kullandığı kavramları çok net ve herkesin anlayabileceği bir şekilde bazen videoyla, bazen bir görselle anlatması benim de bilgilerimi pekiştirmemi sağladı. Bu sözlük özellikle yeni tanı alan ve hastalığını iyi tanıyıp takip etmek isteyen MS’liler ve yakınları için çok önemli bir kaynak olacak.” dedi. Multipl Skleroz (MS) Hakkında MS merkezi sinir sistemi yani beyin ve omurilik ile ilgili nörolojik bir hastalıktır. Bağışıklık sisteminin normal işleyişinin bozulması sonucu beyin ve omurilikteki sinir hücrelerinin hasarlanması ile meydana gelir. MS, toplumda en sık 20-40 yaş arasında görülen ve her insanda farklı belirtilerle seyredebilen bir hastalıktır. Sinir sistemini etkilediğinden, görme bozukluğu, güç veya denge kaybı, konuşma bozuklukları, yorgun hissetme, uyuşma veya karıncalanma hissi gibi belirtilerle ortaya çıkabilmektedir. Bu belirtilerin şiddeti, süresi ve uzun dönemdeki seyri hastadan hastaya değişebilmektedir. Bazı hastalar atak olarak ifade edilen klinik kötüleşme dönemlerini daha sık yaşayabilirken bazı hastalar tanı sonrası uzun bir süreyi tamamen ataksız geçirebilmektedir. Ayrıca MS’in en sık görülen tipinde bu klinik kötüleşme dönemleri olan atakları iyileşme dönemleri takip eder ve böylece ataklar ile oluşan nörolojik belirtiler hastaların çoğunda büyük oranda gerileyebilir ya da tamamen kaybolabilir. MS’in tamamen iyileşmesini sağlayacak bir tedavisi olmasa da hastalığın ilerlemesi koruyucu tedaviler ile kontrol altına alınabilmektedir. Çevresel etmenlerin de MS gelişiminde önemli bir role sahip olduğu düşünülecek olursa hastalığı kontrol altına almakta sigara içmemek, stresten ve aşırı yorgunluktan uzak durmak, sağlıklı beslenmek ve egzersiz yapmak gibi önlemleri almanın sağlayacağı fayda unutulmamalı ve tüm bunlarla birlikte düzenli bir şekilde doktor kontrolünde olunmalıdır.

• Türkiye’de yaklaşık 40 bin kişiyi etkileyen Multipl Skleroz (MS) hastalığı ile ilgili pek çok tıbbi terimin basit bir şekilde anlatıldığı Türkiye’nin ilk online MS Sözlüğü hazırlandı.
• MS Sözlük’e Novartis’in Türkiye MS Derneği ve İzmir MS Derneği iş birliğinde 2013 yılında hayata geçirdiği ve MS’te güvenilir bilgi kaynağının adresi olan http://ift.tt/2rs22fS platformundan erişilebiliyor.

 Toplumda az bilinen ve genellikle yanlış anlaşılan bir merkezi sinir sistemi hastalığı olan MS hakkında hasta ve hasta yakınlarının kullanımı için hazırlanan MS Sözlük, Dünya MS Günü’nde yayına geçti.

MS Sözlük, Türkiye MS Derneği, İzmir MS Derneği ve Novartis iş birliğinde 2013’te hayata geçen ve MS’te güvenilir bilgi kaynağının adresi olan http://ift.tt/2rs22fS platformu içerisinde yer alıyor. Hastaların internette karşılaştığı veya doktorlarından duyduğu pek çok medikal terimi yazılı tanım, video ve görsel anlatımla karmaşık olmayan bir şekilde açıklayan MS Sözlük, uzman MS hekimleri ve MS’lilerle birlikte hazırlandı.

MS Sözlük’ün hayata geçirilmesindeki temel amacın hastalıkla ilgili tıbbi terimleri hasta ve hasta yakınlarının anlayacağı bir şekilde ve kullanımı kolay bir yöntemle sunarak MS’lilerin bilinçli hastalık takibi yapmalarına destek olmak olduğunu belirten Türkiye MS Derneği Başkanı Melih Tütüncü, sözlüğün hazırlanması sürecinde hastaların görüşlerine başvurulduğunu ve uzman MS hekimlerinin de desteğinin alındığını vurguladı. Tütüncü, “Türkiye MS Derneği olarak Türkiye’de yaklaşık 40 bin kişiyi ilgilendiren bu hastalıkla ilgili hasta ve hasta yakınlarını güçlendirmek için çalışıyoruz. MS Sözlük’ün bu anlamda önemli bir boşluğu doldurduğunu düşünüyorum. MS Sözlük’te hastalıkla ilgili 84 terim bulunuyor. Bu terimler MS’lilerin en çok aradığı ve merak ettikleri kelimeler. Sözlükte sinir sistemi, MR, Plak, T hücre, Antikor, EDSS, Atrofi gibi pek çok terimin karşılığı karmaşık olmayan bir şekilde açıklanıyor.” şeklinde konuştu.

İzmir MS Derneği Genel Sekreteri olan Nur Akkor da MS’le yaşayan biri olarak MS Sözlük’ün hazırlanma sürecinde yer aldı. Sözlüğün önemli bir ihtiyacı karşıladığını belirten Akkor, “21 yıldır MS’le yaşıyorum. MS Sözlük’ün genellikle doktorların kullandığı kavramları çok net ve herkesin anlayabileceği bir şekilde bazen videoyla, bazen bir görselle anlatması benim de bilgilerimi pekiştirmemi sağladı. Bu sözlük özellikle yeni tanı alan ve hastalığını iyi tanıyıp takip etmek isteyen MS’liler ve yakınları için çok önemli bir kaynak olacak.” dedi.

Multipl Skleroz (MS) Hakkında

MS merkezi sinir sistemi yani beyin ve omurilik ile ilgili nörolojik bir hastalıktır. Bağışıklık sisteminin normal işleyişinin bozulması sonucu beyin ve omurilikteki sinir hücrelerinin hasarlanması ile meydana gelir.

MS, toplumda en sık 20-40 yaş arasında görülen ve her insanda farklı belirtilerle seyredebilen bir hastalıktır. Sinir sistemini etkilediğinden, görme bozukluğu, güç veya denge kaybı, konuşma bozuklukları, yorgun hissetme, uyuşma veya karıncalanma hissi gibi belirtilerle ortaya çıkabilmektedir. Bu belirtilerin şiddeti, süresi ve uzun dönemdeki seyri hastadan hastaya değişebilmektedir. Bazı hastalar atak olarak ifade edilen klinik kötüleşme dönemlerini daha sık yaşayabilirken bazı hastalar tanı sonrası uzun bir süreyi tamamen ataksız geçirebilmektedir. Ayrıca MS’in en sık görülen tipinde bu klinik kötüleşme dönemleri olan atakları iyileşme dönemleri takip eder ve böylece ataklar ile oluşan nörolojik belirtiler hastaların çoğunda büyük oranda gerileyebilir ya da tamamen kaybolabilir.

MS’in tamamen iyileşmesini sağlayacak bir tedavisi olmasa da hastalığın ilerlemesi koruyucu tedaviler ile kontrol altına alınabilmektedir.

Çevresel etmenlerin de MS gelişiminde önemli bir role sahip olduğu düşünülecek olursa hastalığı kontrol altına almakta sigara içmemek, stresten ve aşırı yorgunluktan uzak durmak, sağlıklı beslenmek ve egzersiz yapmak gibi önlemleri almanın sağlayacağı fayda unutulmamalı ve tüm bunlarla birlikte düzenli bir şekilde doktor kontrolünde olunmalıdır.

from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2swyQDt
via IFTTT

Türkiye’nin ilk Multipl Skleroz (MS) Sözlüğü Dünya MS Günü’nde yayınlandı

via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2swyQDt

TEMA Vakfı “Doğayla Temasta Ol” diyor TEMA Vakfı, 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde herkesi doğaya çıkmaya ve doğayla temasta olmaya çağırdı. Birleşmiş Milletler tarafından her sene 5 Haziran’da kutlanan Dünya Çevre Günü’nde TEMA Vakfı, herkesi doğaya çıkmaya, doğayla bağ kurmaya ve onu korumaya davet etti. Konuyla ilgili konuşan TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, “Bu yıl Birleşmiş Milletlerin Dünya Çevre Günü teması “Doğayla Temasta Ol” olarak belirlendi. Bireylerin doğaya çıkması ve onun değerini anlaması çok önemli. Bu bakımdan TEMA Vakfı olarak ekolojik okuryazar bireyler yetiştirmek amacıyla okul öncesinden üniversiteye kadar çocuklar ve gençler için doğa eğitimi programları uyguluyoruz. Bu vesileyle çocuklara yönelik “İçeride Çocuk Kalmasın” sloganımızı yetişkinlere de uyarlayarak “Doğayla Temasta Ol” çağrısı yapıyoruz. Bununla birlikte ekosistemlerin tehlike altında olduğuna dikkat çekiyoruz ve herkesi doğaya çıkarak doğanın değerini anlamaya davet ediyoruz”dedi. Doğanın zarar görmesi yaşamı olumsuz etkiliyor Son yıllarda bilim dünyasında yaşanan gelişmeler ve iklim değişikliği gibi çevre sorunları nedeniyle doğanın öneminin daha iyi anlaşıldığını ifade eden Deniz Ataç, “Okyanuslar, ormanlar ve toprak karbondioksit ve metan gibi sera gazlarını bünyelerinde saklayan depolar olarak faaliyet gösteriyor. Toprak ve su varlıkları gıda üretiminde önemli rol üstleniyor. Doğanın biyolojik çeşitliliğini oluşturan milyonlarca tür kullanılarak ilaçlar üretiliyor. Kırsalda yaşayan milyarlarca kişi doğa ile iç içe çalışıyor, geçimlerini verimli topraklardan sağlıyor. Bu durumda kirlilik, iklim değişikliği veya aşırı kullanma yüzünden ekosistemler tehlike altına girdiğinde bundan olumsuz etkilenecek ilk kişiler de kırsalda yaşayanlar oluyor” dedi. Doğanın değerini maddi olarak nitelendirmek güç “Doğal varlıkların insanlık için teşkil ettiği önem ve değer ancak onların yokluğunda anlaşılıyor” diyen TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı, “Doğanın değerini maddi olarak ölçmemiz mümkün değil. Çünkü bize hiçbir karşılık beklemeden, paha biçilemez hizmetler sunuyor. Temiz havanın önemini hava kirliliğine maruz kalmadan önce de bilmemiz gerekiyor. Su ve toprak gibi varlıkların korunması için kıtlık yaşamadan önce harekete geçmeliyiz. Ekosistemi geri dönüşü olmayan bir yola girmekten korumamız lazım. Birleşmiş Milletler tarafından 2016’da yürürlüğe konulan Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nden olan “13. İklim Eylemi”, “14. Sudaki Yaşam” ve “15. Karasal Yaşam” ile ilgili amaçları Türkiye ve dünya çapında gerçekleştirmek için somut adımlar atmamız gerekiyor. Bu yüzden “Doğayla Temasta Ol” teması ile herkesi doğayla yeniden bağlar kurmaya, bütün duyularımızı kullanarak doğayı tecrübe etmeye çağırıyoruz” diyerek sözlerini tamamladı. TEMA Gönüllüleri etkinliklerle dikkat çekiyor TEMA Gönüllüleri ülke çapında bilgilendirme stantları ve renkli etkinlikler düzenleyerek 5 Haziran Dünya Çevre Günü’ne dikkat çekiyor. Gönüllüler insanların doğanın hakimi değil, onun bir parçası olduğunu anlaması ve doğayı tahrip eden uygulamalar yerine doğayla uyumlu hareket etmesi gerektiği mesajını veriyor. Büyüknohutçu çiftini anıyoruz 5 Haziran Dünya Çevre Günü vesilesi ile Finike ormanlarını madencilik faaliyetlerine karşı savunan Ali ve Ayşin Büyüknohutçu çiftini saygı ile anıyoruz. Basına yansıyan iddiaların yetkililer tarafından ciddiyetle ve ivedilikle sonuçlandırılmasını bekliyoruz. Suçlular hak ettiği cezayı alana kadar davanın takipçisi olacağız. 1.TEMA Vakfı çocuk ve gençlik eğitim programları hakkında detaylı bilgi için: http://bit.ly/2qzTExk 2. Ekolojik okuryazarlık ne demek? Ekoloji Okuryazar bir birey; yeryüzünde hayatı mümkün kılan unsurları ve doğal süreçleri bilen, doğal mekanlarla diyalog kurabilen, doğanın bir parçası olduğunu içselleştirmiş, günlük hayatındaki tercihlerinin doğaya etkilerinin farkında olan ve doğa ile uyumlu, sürdürülebilir yaşam için harekete geçebilen bireydir. Doğayla kurduğu ilişkide hassas, çevre sorunlarına karşı duyarlı ve çözüm aramaya yatkındır.

TEMA Vakfı, 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde herkesi doğaya çıkmaya ve doğayla temasta olmaya çağırdı.

Birleşmiş Milletler tarafından her sene 5 Haziran’da kutlanan Dünya Çevre Günü’nde TEMA Vakfı, herkesi doğaya çıkmaya, doğayla bağ kurmaya ve onu korumaya davet etti. Konuyla ilgili konuşan TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, “Bu yıl Birleşmiş Milletlerin Dünya Çevre Günü teması “Doğayla Temasta Ol” olarak belirlendi. Bireylerin doğaya çıkması ve onun değerini anlaması çok önemli. Bu bakımdan TEMA Vakfı olarak ekolojik okuryazar bireyler yetiştirmek amacıyla okul öncesinden üniversiteye kadar çocuklar ve gençler için doğa eğitimi programları uyguluyoruz. Bu vesileyle çocuklara yönelik “İçeride Çocuk Kalmasın” sloganımızı yetişkinlere de uyarlayarak “Doğayla Temasta Ol” çağrısı yapıyoruz. Bununla birlikte ekosistemlerin tehlike altında olduğuna dikkat çekiyoruz ve herkesi doğaya çıkarak doğanın değerini anlamaya davet ediyoruz”dedi.

Doğanın zarar görmesi yaşamı olumsuz etkiliyor

Son yıllarda bilim dünyasında yaşanan gelişmeler ve iklim değişikliği gibi çevre sorunları nedeniyle doğanın öneminin daha iyi anlaşıldığını ifade eden Deniz Ataç, “Okyanuslar, ormanlar ve toprak karbondioksit ve metan gibi sera gazlarını bünyelerinde saklayan depolar olarak faaliyet gösteriyor. Toprak ve su varlıkları gıda üretiminde önemli rol üstleniyor. Doğanın biyolojik çeşitliliğini oluşturan milyonlarca tür kullanılarak ilaçlar üretiliyor. Kırsalda yaşayan milyarlarca kişi doğa ile iç içe çalışıyor, geçimlerini verimli topraklardan sağlıyor. Bu durumda kirlilik, iklim değişikliği veya aşırı kullanma yüzünden ekosistemler tehlike altına girdiğinde bundan olumsuz etkilenecek ilk kişiler de kırsalda yaşayanlar oluyor” dedi.

Doğanın değerini maddi olarak nitelendirmek güç

“Doğal varlıkların insanlık için teşkil ettiği önem ve değer ancak onların yokluğunda anlaşılıyor” diyen TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı, “Doğanın değerini maddi olarak ölçmemiz mümkün değil. Çünkü bize hiçbir karşılık beklemeden, paha biçilemez hizmetler sunuyor. Temiz havanın önemini hava kirliliğine maruz kalmadan önce de bilmemiz gerekiyor. Su ve toprak gibi varlıkların korunması için kıtlık yaşamadan önce harekete geçmeliyiz. Ekosistemi geri dönüşü olmayan bir yola girmekten korumamız lazım. Birleşmiş Milletler tarafından 2016’da yürürlüğe konulan Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nden olan “13. İklim Eylemi”, “14. Sudaki Yaşam” ve “15. Karasal Yaşam” ile ilgili amaçları Türkiye ve dünya çapında gerçekleştirmek için somut adımlar atmamız gerekiyor. Bu yüzden “Doğayla Temasta Ol” teması ile herkesi doğayla yeniden bağlar kurmaya, bütün duyularımızı kullanarak doğayı tecrübe etmeye çağırıyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.

TEMA Gönüllüleri etkinliklerle dikkat çekiyor

TEMA Gönüllüleri ülke çapında bilgilendirme stantları ve renkli etkinlikler düzenleyerek 5 Haziran Dünya Çevre Günü’ne dikkat çekiyor. Gönüllüler insanların doğanın hakimi değil, onun bir parçası olduğunu anlaması ve doğayı tahrip eden uygulamalar yerine doğayla uyumlu hareket etmesi gerektiği mesajını veriyor.

Büyüknohutçu çiftini anıyoruz

5 Haziran Dünya Çevre Günü vesilesi ile Finike ormanlarını madencilik faaliyetlerine karşı savunan Ali ve Ayşin Büyüknohutçu çiftini saygı ile anıyoruz. Basına yansıyan iddiaların yetkililer tarafından ciddiyetle ve ivedilikle sonuçlandırılmasını bekliyoruz. Suçlular hak ettiği cezayı alana kadar davanın takipçisi olacağız.

1.TEMA Vakfı çocuk ve gençlik eğitim programları hakkında detaylı bilgi için: http://bit.ly/2qzTExk

2. Ekolojik okuryazarlık ne demek?

Ekoloji Okuryazar bir birey; yeryüzünde hayatı mümkün kılan unsurları ve doğal süreçleri bilen, doğal mekanlarla diyalog kurabilen, doğanın bir parçası olduğunu içselleştirmiş, günlük hayatındaki tercihlerinin doğaya etkilerinin farkında olan ve doğa ile uyumlu, sürdürülebilir yaşam için harekete geçebilen bireydir. Doğayla kurduğu ilişkide hassas, çevre sorunlarına karşı duyarlı ve çözüm aramaya yatkındır.

from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2swQg2V
via IFTTT