
havacılık haberleri, havayolu şirketleri ve sivil havacılık ile ilgili meraklarınızı gidermeye, bilgilerinizi güncellemeye davet ediyoruz.
2 Mart 2017 Perşembe
Onur Air , Amsterdam’da Dnata ile Anlaştı

Onur Air , Amsterdam’da Dnata ile Anlaştı Onur Air ve Dnata işbirliği Onur Air , Amsterdam Schiphol Havalimanı’nda 1 Mart 2017 tarihi itibariyle tüm yer hizmetleri Dnata şirketinden alacak. Dnata, 1959’da kurulduğundan beri, 80’den fazla ülkede yaklaşık 40.000 çalışanıyla uluslararası bir hava hizmetleri sağlayıcısı haline geldi. Hollanda’da en önemli havalimanı olan Amsterdam’ın Schiphol havalimanı’nda da 2015’ten bu yana faaliyet gösteriyor.
Onur Air ve Dnata işbirliği
Onur Air , Amsterdam Schiphol Havalimanı’nda 1 Mart 2017 tarihi itibariyle tüm yer hizmetleri Dnata şirketinden alacak.
Dnata, 1959’da kurulduğundan beri, 80’den fazla ülkede yaklaşık 40.000 çalışanıyla uluslararası bir hava hizmetleri sağlayıcısı haline geldi. Hollanda’da en önemli havalimanı olan Amsterdam’ın Schiphol havalimanı’nda da 2015’ten bu yana faaliyet gösteriyor.
from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2mxsBQV
via IFTTT
CFM LEAP-1A motorları ile güçlendirilen A321neo, ‘Tip Sertifikası’ aldı

CFM LEAP-1A motorları ile güçlendirilen A321neo, ‘Tip Sertifikası’ aldı CFM LEAP-1A motorları ile güçlendirilen A321neo, ‘Tip Sertifikası’ aldı Müşteriler iki motor alternatifinden yararlanabilecek Kapsamlı uçuş testi programını takiben, CFM International’ın LEAP-1A motorlarıyla güçlendirilen A321neo‘ya Avrupa Havacılık Emniyeti Ajansı (EASA) ve ABD Federal Havacılık İdaresi (FAA) tarafından ortak ‘Tip Sertifikası’ verildi. A321neo’nun Tip Sertifikaları, EASA’nın Sertifika Direktörü Trevor Woods, FAA’nın Uçak Sertifika Hizmetleri Ulaştırma Müdürü Michael J. Kaszycki tarafından imzalandı. Sertifikalar Airbus’ın A320 Ailesi Programı Kıdemli Başkan Yardımcısı Klaus Roewe ve Airbus A320 Aile Programı Baş Mühendisi Pierre-Henri Brousse’ye teslim edildi. Airbus Ticari Uçaklar Başkanı Fabrice Brégier, “200 ve üzeri koltuk kategorisinde açık ara pazar lideri olan A321neo, operatörlere yakıt verimliliği, konfor ve çevre performansı açısından mükemmel bir denge sunuyor. Bu sertifikalar, bu önemli aşamaya ulaşmada etkili olan tüm ekiplere ödül niteliğindedir” dedi. CFM motorlarıyla güçlendirilen A321neo, 160’dan fazla uçuşta 400 uçuş saatini kapsayan sertifikasyon programını başarıyla tamamladı. Bu testlerde uçağın, tüm uçuşa elverişlilik kriterlerini karşılayan tasarım sınırlarının çok ötesinde gövde ve sistemlere sahip olduğu kanıtlandı. CFM motorlu A321neo, NEO Ailesi’nin son 15 ayda sertifikalandırılan dördüncü üyesi. A320neo Ailesi, müşterilerine iki motor seçeneği sunuyor: Pratt & Whitney Pure Power PW1100G-JM ve CFM LEAP-1A. Dünyanın en çok satan tek koridorlu ürün serisine sahip A320 Ailesi, lansmanından bu yana 92 müşteriden 5000’in üzerinde sipariş alarak %60’lık pazar payına sahip olmuştur. Geniş kabinleri sayesinde A320neo Ailesi’nin tüm üyeleri, ekonomi sınıfında Airbus’ın standart 18 inçlik koltuk genişliğini ve tüm sınıflarda rakipsiz yolcu konforu sunmaktadır. Airbus Hakkında Airbus, havacılık, uzay ve ilgili servislerde küresel bir liderdir. 2016 yılında, yaklaşık 134,000 kişiye istihdam sağlamış, 67 milyar Avro gelir elde etmiştir. Airbus, 100 ile 600 ve üzeri koltuk kapasitesine sahip en geniş ürün yelpazesini sunmaktadır. Airbus, aynı zamanda tanker, savaş, ulaştırma ve görev uçakları sunan Avrupa’nın bir numaralı uzay girişimi, dünyanın ikinci en büyük uzay şirketidir. Helikopter sektöründe, dünya çapında en verimli sivil ve askeri helikopter çözümlerini sunmaktadır.
CFM LEAP-1A motorları ile güçlendirilen A321neo, ‘Tip Sertifikası’ aldı
Müşteriler iki motor alternatifinden yararlanabilecek
Kapsamlı uçuş testi programını takiben, CFM International’ın LEAP-1A motorlarıyla güçlendirilen A321neo‘ya Avrupa Havacılık Emniyeti Ajansı (EASA) ve ABD Federal Havacılık İdaresi (FAA) tarafından ortak ‘Tip Sertifikası’ verildi.
A321neo’nun Tip Sertifikaları, EASA’nın Sertifika Direktörü Trevor Woods, FAA’nın Uçak Sertifika Hizmetleri Ulaştırma Müdürü Michael J. Kaszycki tarafından imzalandı. Sertifikalar Airbus’ın A320 Ailesi Programı Kıdemli Başkan Yardımcısı Klaus Roewe ve Airbus A320 Aile Programı Baş Mühendisi Pierre-Henri Brousse’ye teslim edildi.
Airbus Ticari Uçaklar Başkanı Fabrice Brégier, “200 ve üzeri koltuk kategorisinde açık ara pazar lideri olan A321neo, operatörlere yakıt verimliliği, konfor ve çevre performansı açısından mükemmel bir denge sunuyor. Bu sertifikalar, bu önemli aşamaya ulaşmada etkili olan tüm ekiplere ödül niteliğindedir” dedi.
CFM motorlarıyla güçlendirilen A321neo, 160’dan fazla uçuşta 400 uçuş saatini kapsayan sertifikasyon programını başarıyla tamamladı. Bu testlerde uçağın, tüm uçuşa elverişlilik kriterlerini karşılayan tasarım sınırlarının çok ötesinde gövde ve sistemlere sahip olduğu kanıtlandı. CFM motorlu A321neo, NEO Ailesi’nin son 15 ayda sertifikalandırılan dördüncü üyesi. A320neo Ailesi, müşterilerine iki motor seçeneği sunuyor: Pratt & Whitney Pure Power PW1100G-JM ve CFM LEAP-1A.
Dünyanın en çok satan tek koridorlu ürün serisine sahip A320 Ailesi, lansmanından bu yana 92 müşteriden 5000’in üzerinde sipariş alarak %60’lık pazar payına sahip olmuştur. Geniş kabinleri sayesinde A320neo Ailesi’nin tüm üyeleri, ekonomi sınıfında Airbus’ın standart 18 inçlik koltuk genişliğini ve tüm sınıflarda rakipsiz yolcu konforu sunmaktadır.
Airbus Hakkında
Airbus, havacılık, uzay ve ilgili servislerde küresel bir liderdir. 2016 yılında, yaklaşık 134,000 kişiye istihdam sağlamış, 67 milyar Avro gelir elde etmiştir. Airbus, 100 ile 600 ve üzeri koltuk kapasitesine sahip en geniş ürün yelpazesini sunmaktadır. Airbus, aynı zamanda tanker, savaş, ulaştırma ve görev uçakları sunan Avrupa’nın bir numaralı uzay girişimi, dünyanın ikinci en büyük uzay şirketidir. Helikopter sektöründe, dünya çapında en verimli sivil ve askeri helikopter çözümlerini sunmaktadır.
from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2lZEETT
via IFTTT
‘Bu coğrafyada bir koridor oluşturmak istiyoruz’

‘Bu coğrafyada bir koridor oluşturmak istiyoruz’ Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Çin’in başlattığı “Bir Kuşak Bir Yol” projesine uygun şekilde Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’na (EİT) üye ülkelerin bulunduğu bölgede bir ulaşım koridoru oluşturmak istediklerini belirterek, “Elbette ki, koridorun Asya ile Avrupa arasındaki en önemli halkasının da Türkiye olmasını istiyoruz. Türkiye’deki demiryollarının yapılması için Çin ile de görüşmelerimiz devam ediyor.” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Pakistan’ın başkenti İslamabad’da yapılan 13. EİT Liderler Zirvesi’ne katılan Arslan, yaptığı açıklamada, ulaşım altyapılarını yeterli seviyeye getirmenin ülke ekonomisinin “olmazsa olmazı” olduğunu ifade etti. Türkiye’de bakanlık olarak projeleri yaparken sadece yerel ölçekli düşünmediklerini anlatan Arslan, “Bu bölgede de özellikle EİT’nin içinde bulunan 10 ülkenin birbiriyle bağlantısı ve ticareti kolaylaştırması adına ulaştırma koridorlarının tamamlanması, bunları da hem Asya ile Avrupa arasındaki orta koridorun da tamamlayıcısı haline getirilmesi önemli. Biz de bunu yapıyoruz.” diye konuştu. Bakan Arslan, iş birliği için yapılan zirvelerde ağırlıklı olarak ekonomik konuların ele alındığını belirterek, “Yine bu zirvelerde ekonominin olmazsa olmazı ulaştırma koridorlarını, bütün ülkelerin bir koridoru tamamlayacak şekilde planlamaları masaya yatırılıyor. Bu konuda Türkmenistan, Azerbaycan, Gürcistan üzerinden Türkiye’den Avrupa’ya gidecek koridor ile İran üzerinden Türkiye’ye gelecek ve Avrupa’ya gidecek koridor önemli. Biz de bütün bu projeleri birlikte değerlendiriyoruz. Zaten Bakanlar seviyesinde de zaman zaman bir araya geliyoruz ki bu koridorları birlikte planlayalım, yol alalım diye. Bu zirve de onların daha üst şemsiyede bütün ülkelerin bir arada değerlendirme yaptığı ve nihai karar verdiği şekilde geçiyor.” ifadelerini kullandı. Türkiye lojistikte köprü konumunda Yük taşımacılığında Türkiye’nin köprü konumunda olduğunu vurgulayan Arslan, şunları kaydetti: “Ülkemiz en kısa yol anlamında köprü konumunda. Karadeniz’in kuzeyinden Rusya üzerinden giden koridorlar var, İran’ın güneyinden denizaşırı giden koridorlar var ama onlar çok zaman aldığı için dolayısıyla hem zaman hem maliyet anlamına geliyor. Hâlbuki Türkiye üzerinden giden koridor, ekonomik olmayan taşımaları dahi ekonomik hale getirebilecek kısalığa, avantaja sahip. Cumhurbaşkanımızın da zirve de özellikle vurguladığı gibi, biz bu ana koridorların tamamlayıcısı olarak büyük projeleri planlıyoruz ve yapıyoruz. Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Avrupa ile Asya’yı birbirine bağlarken ve üzerinde demiryolu olması planlanırken bu ana koridoru tamamlayıcısı olarak düşünüldü. Marmaray projesi Bakü-Tiflis- Kars projesiyle birlikte Avrupa ile Asya arasında demiryolunu kesintisiz hale getiren bir proje. Bence zirve çok verimli ve çok olumlu geçti. Tabii Sayın Cumhurbaşkanımız seviyesinde katılım olması da çok daha iyiydi.” Arslan, Osmangazi Köprüsü’nün, Avrupa’ya gidebilecek bir koridorun tamamlayıcısı niteliğinde olduğuna dikkati çekerek, şu değerlendirmelerde bulundu: “Hava taşımacılığı alanında da bakıldığında İstanbul’daki 3’üncü havalimanı hem ülkemiz açısından hem de dünya açısından hava koridorunu tamamlamak adına çok önemli. Deniz limanlarını da bu koridorların tamamlayıcısı olarak planlıyoruz. Bunlar ülkemiz için önemli projeler ancak bu coğrafya için ve özellikle EİT içindeki ülkelerinin taşımalarının Avrupa’ya gidebilmesi adına da bu koridorun önemli tamamlayıcıları mahiyetinde. Ülkedeki taşımacılığı kolaylaştırıyoruz ancak onunla da yetinmiyoruz, ülkemizin dünya ticaretinden daha fazla pay alabilmesi adına büyük ulaştırma koridorlarını da tamamlamış oluyoruz.” Bakan Arslan, Türk tırlarının İran üzerinde yaşadığı sıkıntıların zirvede gündeme geldiğini dile getirerek, “Sadece İran değil, Tacikistan, Türkmenistan, birçok ülkeyle ikili görüşmeler yapıldı. İki ülke arasındaki problemler, çözümler, beklentiler, bunlar zaten masaya yatırılıyor.” dedi. “Bir Kuşak Bir Yol” projesi Çin’in başlattığı “Bir Kuşak Bir Yol” projesine değinen Arslan, şöyle devam etti: “Ülkemizin doğusundan batısına demiryolunu kesintisiz hale getirerek, bölünmüş yollarla birlikte Türkiye’de ulaşımı kesintisiz hale getiriyoruz. Orta Asya’ya erişimin orta koridor üzerinden sağlanmasını ve Türkiye üzerinden de Avrupa’ya geçişi kolaylaştırıyoruz. Bunlar projenin bence önemli bir tamamlayıcısı. Çin’in ‘Bir Kuşak Bir Yol’ projesine uygun olarak bu coğrafyada bir koridor oluşturmak istiyoruz. Elbette ki koridorun Asya ile Avrupa arasındaki en önemli halkasının da Türkiye olmasını istiyoruz. Türkiye’deki demiryollarının yapılması için Çin ile de görüşmelerimiz devam ediyor. Bu çok olumlu ilerliyor. Türkiye’de belki vatandaş seviyesinde ‘Bir Kuşak Bir Yol’ projesi henüz çok anlaşılamamış olabilir ama Türkiye’nin karar vericileri Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere Türkiye’nin ulaştırma koridorlarını planlayanlar olarak bu projeyi çok iyi biliyoruz ve inanıyoruz.” Kaynak:udhb.gov.tr
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Çin’in başlattığı “Bir Kuşak Bir Yol” projesine uygun şekilde Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’na (EİT) üye ülkelerin bulunduğu bölgede bir ulaşım koridoru oluşturmak istediklerini belirterek, “Elbette ki, koridorun Asya ile Avrupa arasındaki en önemli halkasının da Türkiye olmasını istiyoruz. Türkiye’deki demiryollarının yapılması için Çin ile de görüşmelerimiz devam ediyor.” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Pakistan’ın başkenti İslamabad’da yapılan 13. EİT Liderler Zirvesi’ne katılan Arslan, yaptığı açıklamada, ulaşım altyapılarını yeterli seviyeye getirmenin ülke ekonomisinin “olmazsa olmazı” olduğunu ifade etti.
Türkiye’de bakanlık olarak projeleri yaparken sadece yerel ölçekli düşünmediklerini anlatan Arslan, “Bu bölgede de özellikle EİT’nin içinde bulunan 10 ülkenin birbiriyle bağlantısı ve ticareti kolaylaştırması adına ulaştırma koridorlarının tamamlanması, bunları da hem Asya ile Avrupa arasındaki orta koridorun da tamamlayıcısı haline getirilmesi önemli. Biz de bunu yapıyoruz.” diye konuştu.
Bakan Arslan, iş birliği için yapılan zirvelerde ağırlıklı olarak ekonomik konuların ele alındığını belirterek, “Yine bu zirvelerde ekonominin olmazsa olmazı ulaştırma koridorlarını, bütün ülkelerin bir koridoru tamamlayacak şekilde planlamaları masaya yatırılıyor. Bu konuda Türkmenistan, Azerbaycan, Gürcistan üzerinden Türkiye’den Avrupa’ya gidecek koridor ile İran üzerinden Türkiye’ye gelecek ve Avrupa’ya gidecek koridor önemli. Biz de bütün bu projeleri birlikte değerlendiriyoruz. Zaten Bakanlar seviyesinde de zaman zaman bir araya geliyoruz ki bu koridorları birlikte planlayalım, yol alalım diye. Bu zirve de onların daha üst şemsiyede bütün ülkelerin bir arada değerlendirme yaptığı ve nihai karar verdiği şekilde geçiyor.” ifadelerini kullandı.
Türkiye lojistikte köprü konumunda
Yük taşımacılığında Türkiye’nin köprü konumunda olduğunu vurgulayan Arslan, şunları kaydetti:
“Ülkemiz en kısa yol anlamında köprü konumunda. Karadeniz’in kuzeyinden Rusya üzerinden giden koridorlar var, İran’ın güneyinden denizaşırı giden koridorlar var ama onlar çok zaman aldığı için dolayısıyla hem zaman hem maliyet anlamına geliyor. Hâlbuki Türkiye üzerinden giden koridor, ekonomik olmayan taşımaları dahi ekonomik hale getirebilecek kısalığa, avantaja sahip. Cumhurbaşkanımızın da zirve de özellikle vurguladığı gibi, biz bu ana koridorların tamamlayıcısı olarak büyük projeleri planlıyoruz ve yapıyoruz. Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Avrupa ile Asya’yı birbirine bağlarken ve üzerinde demiryolu olması planlanırken bu ana koridoru tamamlayıcısı olarak düşünüldü. Marmaray projesi Bakü-Tiflis- Kars projesiyle birlikte Avrupa ile Asya arasında demiryolunu kesintisiz hale getiren bir proje. Bence zirve çok verimli ve çok olumlu geçti. Tabii Sayın Cumhurbaşkanımız seviyesinde katılım olması da çok daha iyiydi.”
Arslan, Osmangazi Köprüsü’nün, Avrupa’ya gidebilecek bir koridorun tamamlayıcısı niteliğinde olduğuna dikkati çekerek, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Hava taşımacılığı alanında da bakıldığında İstanbul’daki 3’üncü havalimanı hem ülkemiz açısından hem de dünya açısından hava koridorunu tamamlamak adına çok önemli. Deniz limanlarını da bu koridorların tamamlayıcısı olarak planlıyoruz. Bunlar ülkemiz için önemli projeler ancak bu coğrafya için ve özellikle EİT içindeki ülkelerinin taşımalarının Avrupa’ya gidebilmesi adına da bu koridorun önemli tamamlayıcıları mahiyetinde. Ülkedeki taşımacılığı kolaylaştırıyoruz ancak onunla da yetinmiyoruz, ülkemizin dünya ticaretinden daha fazla pay alabilmesi adına büyük ulaştırma koridorlarını da tamamlamış oluyoruz.”
Bakan Arslan, Türk tırlarının İran üzerinde yaşadığı sıkıntıların zirvede gündeme geldiğini dile getirerek, “Sadece İran değil, Tacikistan, Türkmenistan, birçok ülkeyle ikili görüşmeler yapıldı. İki ülke arasındaki problemler, çözümler, beklentiler, bunlar zaten masaya yatırılıyor.” dedi.
“Bir Kuşak Bir Yol” projesi
Çin’in başlattığı “Bir Kuşak Bir Yol” projesine değinen Arslan, şöyle devam etti:
“Ülkemizin doğusundan batısına demiryolunu kesintisiz hale getirerek, bölünmüş yollarla birlikte Türkiye’de ulaşımı kesintisiz hale getiriyoruz. Orta Asya’ya erişimin orta koridor üzerinden sağlanmasını ve Türkiye üzerinden de Avrupa’ya geçişi kolaylaştırıyoruz. Bunlar projenin bence önemli bir tamamlayıcısı. Çin’in ‘Bir Kuşak Bir Yol’ projesine uygun olarak bu coğrafyada bir koridor oluşturmak istiyoruz. Elbette ki koridorun Asya ile Avrupa arasındaki en önemli halkasının da Türkiye olmasını istiyoruz. Türkiye’deki demiryollarının yapılması için Çin ile de görüşmelerimiz devam ediyor. Bu çok olumlu ilerliyor. Türkiye’de belki vatandaş seviyesinde ‘Bir Kuşak Bir Yol’ projesi henüz çok anlaşılamamış olabilir ama Türkiye’nin karar vericileri Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere Türkiye’nin ulaştırma koridorlarını planlayanlar olarak bu projeyi çok iyi biliyoruz ve inanıyoruz.”
Kaynak:udhb.gov.tr
from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2lvvYmB
via IFTTT
2050’de Dünyayı Neler Bekliyor? Kaspersky Lab, Earth 2050 ile Geleceğe Bir Göz Atıyor Bu yıl sektördeki 20. yılını kutlayan küresel siber güvenlik şirketi Kaspersky Lab, Mobile World Congress 2017’de düzenlenen panel oturumunda Earth 2050 (Dünya 2050) adlı projenin hayata geçtiğini duyurdu. İnteraktif bir multimedya projesi olan Earth 2050, önümüzdeki 30 yıl içerisinde gerçekleşmesi öngörülen sosyal ve teknolojik gelişmeleri bir araya topluyor. Proje için Ian Person gibi gelecekbilimcilerle iş birliği yapan Kaspersky Lab, bunun yanında kendi araştırmacılarının gelecekle ilgili vizyonlarını da birçok sanatçı ve bilim insanının bakış açılarıyla harmanlayarak, çok da uzak olmayan bir geleceğin gerçekçi bir görünümünü elde etti. Kullanıcılar, sitede bulunan 200’ün üzerinde gelecek tahminini inceledikten sonra kendi vizyonlarını da Earth 2050 sitesine eklenmek üzere gönderebiliyor. Geleceğin beraberinde getireceği zorlukları daha iyi anlamak isteyen Kaspersky Lab, bunu yapabilmek için yakın gelecekte dünyanın nasıl bir yer olacağını anlamak istiyor. Örneğin, hayatlarımız tamamen dijital bir hale geldiğinde gizlilik konusunu nasıl ele alacağız? Eğer kullandıkları cihazlar implantasyon yoluyla insanların vücutlarına yerleştirilecek ve tüm verileri bulutta saklanacaksa verileri nasıl koruyacağız? Kaspersky Lab için daha da önemlisi: artık uç nokta diye bir şey söz konusu olmayacaksa, sektör, herhangi bir anda hangi cihazı kullandıklarına bakmaksızın müşterilerin içinde bulundukları durumlara göre adapte olabilen güvenlik çözümleri sunmaya doğru hızla ilerleyecek mi? Kaspersky Lab Teknoloji Araştırmaları Bölümü Başkanı Andrey Lavrentyev, konuyla ilgili olarak şöyle dedi: “Earth 2050’de bulacağınız tüm tahminler sadece birkaç on yıl içerisinde gerçeğe dönüşebilir. Earth 2050 bizim için sadece bir yaratıcılık egzersizi değil. Kaspersky Lab uzmanları son 20 yıldır siber suça karşı mücadele ediyor ve bu süre zarfında tehditlerin nasıl geliştiğine şahit oldular. Sonuç olarak bilgilerini ve uzmanlılarını paylaşabiliyorlar ve birçok örnekte kullanıcıları gelecek teknolojilerin güvenliği konusuna daha dikkatlice bakmak konusunda teşvik ediyorlar. Sürücüsüz arabalar, akıllı altyapılar ve tıbbı verilerin dünya çapında doktorlar arasında anlık olarak paylaşılabilmesi gibi icatlar çok etkileyici olabilir fakat her biri siber suçluların kötüye kullanabileceği yepyeni fırsatları da beraberinde getiriyor.” Şu anda Earth 2050 kapsamında dünya çapında 80 şehir için gelecek tahminleri bunuluyor. Kullanıcılar istedikleri şehri seçtiklerinde ilgili tahminler haritanın üst kısmında beliriyor. Portal, her biri alanlarında uzman kişilerin tahminlerini içeren, 2030, 2040 ve 2050 olmak üzere üç zaman kategorisine ayrılmış. Kullanıcılar, örneğin Ian Pearson’un veya birçok farklı Kaspersky Lab uzmanının gelecekte neler olacağına dair düşüncelerini inceleyebiliyor. Proje sadece yazılı tahminlerle kısıtlı değil. Earth 2050 ayrıca Barselona ve Şangay gibi şehirler de dahil olmak üzere 12 adet VR (sanal gerçeklik) uyumlu panoramayı ve gelecekten çeşitli eserlerin illüstrasyonlarını da içeriyor. Kullanıcılar gelecekteki şehirlerin nasıl işleyeceğine dair 360º görüntüleri izleyebiliyor. Sokakta gördüğümüz her insanın dış görünümünü değiştirebilecek miyiz? Sürücüsüz arabalar büyük şehirlerde taksiciliğin geleceği mi? Uyurken reklamlar görecek miyiz? Bunlar, sitede karşılaşılabilecek sorulardan sadece birkaçı. Özel geri bildirim formu ise kullanıcılara siteye kendi fikirlerini ekleme imkanı tanıyor. Gönderilen fikirler editörlerin eleğinden geçtikten sonra sitede yayınlanacak. Kullanıcılar halihazırda var olan tahminler üzerine tartışıp, kendi tahminlerini paylaşarak projeye katkıda bulunabiliyor. Uzmanlardan ve çeşitli kaynaklardan toplanan yeni içerikler de siteye sık sık eklenecek. Andrey Lavrentyev, ek olarak “Portala daha birçok isim eklenmesini umuyor ve kullanıcıları siteyi ziyaret ederek geleceğin nasıl olacağına dair en çılgın fikirlerini paylaşmaya davet ediyoruz.” dedi. Geleceğe http://2050.earth adresinden siz de bir göz atabilirsiniz. Kaspersky Lab Hakkında Kaspersky Lab, 1997 yılında kurulmuş bir küresel siber güvenlik şirketidir. Kaspersky Lab’ın derin tehdit zekası ve güvenlik uzmanlığı, dünyanın dört bir yanındaki işletmelerin, kritik altyapıların, hükümetlerin ve tüketicilerin korunması için sürekli güvenlik çözümlerine ve hizmetlerine dönüşmektedir. Şirketin kapsamlı güvenlik portföyüne, lider uç nokta koruması ve gelişen karmaşık dijital tehditlerle mücadele eden bir dizi özelleştirilmiş güvenlik çözümleri de dahildir. 400 milyonu aşkın kullanıcı Kaspersky Lab teknolojileri ile korunmaktadır ve 270 bin kurumsal müşterinin kendileri için en önemli şeyleri korumalarına yardımcı olmaktayız. Daha fazla bilgi için: www.kaspersky.com/tr
Kaspersky Lab, Earth 2050 ile Geleceğe Bir Göz Atıyor
Bu yıl sektördeki 20. yılını kutlayan küresel siber güvenlik şirketi Kaspersky Lab, Mobile World Congress 2017’de düzenlenen panel oturumunda Earth 2050 (Dünya 2050) adlı projenin hayata geçtiğini duyurdu. İnteraktif bir multimedya projesi olan Earth 2050, önümüzdeki 30 yıl içerisinde gerçekleşmesi öngörülen sosyal ve teknolojik gelişmeleri bir araya topluyor. Proje için Ian Person gibi gelecekbilimcilerle iş birliği yapan Kaspersky Lab, bunun yanında kendi araştırmacılarının gelecekle ilgili vizyonlarını da birçok sanatçı ve bilim insanının bakış açılarıyla harmanlayarak, çok da uzak olmayan bir geleceğin gerçekçi bir görünümünü elde etti. Kullanıcılar, sitede bulunan 200’ün üzerinde gelecek tahminini inceledikten sonra kendi vizyonlarını da Earth 2050 sitesine eklenmek üzere gönderebiliyor.
Geleceğin beraberinde getireceği zorlukları daha iyi anlamak isteyen Kaspersky Lab, bunu yapabilmek için yakın gelecekte dünyanın nasıl bir yer olacağını anlamak istiyor. Örneğin, hayatlarımız tamamen dijital bir hale geldiğinde gizlilik konusunu nasıl ele alacağız? Eğer kullandıkları cihazlar implantasyon yoluyla insanların vücutlarına yerleştirilecek ve tüm verileri bulutta saklanacaksa verileri nasıl koruyacağız? Kaspersky Lab için daha da önemlisi: artık uç nokta diye bir şey söz konusu olmayacaksa, sektör, herhangi bir anda hangi cihazı kullandıklarına bakmaksızın müşterilerin içinde bulundukları durumlara göre adapte olabilen güvenlik çözümleri sunmaya doğru hızla ilerleyecek mi?
Kaspersky Lab Teknoloji Araştırmaları Bölümü Başkanı Andrey Lavrentyev, konuyla ilgili olarak şöyle dedi: “Earth 2050’de bulacağınız tüm tahminler sadece birkaç on yıl içerisinde gerçeğe dönüşebilir. Earth 2050 bizim için sadece bir yaratıcılık egzersizi değil. Kaspersky Lab uzmanları son 20 yıldır siber suça karşı mücadele ediyor ve bu süre zarfında tehditlerin nasıl geliştiğine şahit oldular. Sonuç olarak bilgilerini ve uzmanlılarını paylaşabiliyorlar ve birçok örnekte kullanıcıları gelecek teknolojilerin güvenliği konusuna daha dikkatlice bakmak konusunda teşvik ediyorlar. Sürücüsüz arabalar, akıllı altyapılar ve tıbbı verilerin dünya çapında doktorlar arasında anlık olarak paylaşılabilmesi gibi icatlar çok etkileyici olabilir fakat her biri siber suçluların kötüye kullanabileceği yepyeni fırsatları da beraberinde getiriyor.”
Şu anda Earth 2050 kapsamında dünya çapında 80 şehir için gelecek tahminleri bunuluyor. Kullanıcılar istedikleri şehri seçtiklerinde ilgili tahminler haritanın üst kısmında beliriyor. Portal, her biri alanlarında uzman kişilerin tahminlerini içeren, 2030, 2040 ve 2050 olmak üzere üç zaman kategorisine ayrılmış. Kullanıcılar, örneğin Ian Pearson’un veya birçok farklı Kaspersky Lab uzmanının gelecekte neler olacağına dair düşüncelerini inceleyebiliyor.
Proje sadece yazılı tahminlerle kısıtlı değil. Earth 2050 ayrıca Barselona ve Şangay gibi şehirler de dahil olmak üzere 12 adet VR (sanal gerçeklik) uyumlu panoramayı ve gelecekten çeşitli eserlerin illüstrasyonlarını da içeriyor. Kullanıcılar gelecekteki şehirlerin nasıl işleyeceğine dair 360º görüntüleri izleyebiliyor. Sokakta gördüğümüz her insanın dış görünümünü değiştirebilecek miyiz? Sürücüsüz arabalar büyük şehirlerde taksiciliğin geleceği mi? Uyurken reklamlar görecek miyiz? Bunlar, sitede karşılaşılabilecek sorulardan sadece birkaçı.
Özel geri bildirim formu ise kullanıcılara siteye kendi fikirlerini ekleme imkanı tanıyor. Gönderilen fikirler editörlerin eleğinden geçtikten sonra sitede yayınlanacak. Kullanıcılar halihazırda var olan tahminler üzerine tartışıp, kendi tahminlerini paylaşarak projeye katkıda bulunabiliyor. Uzmanlardan ve çeşitli kaynaklardan toplanan yeni içerikler de siteye sık sık eklenecek. Andrey Lavrentyev, ek olarak “Portala daha birçok isim eklenmesini umuyor ve kullanıcıları siteyi ziyaret ederek geleceğin nasıl olacağına dair en çılgın fikirlerini paylaşmaya davet ediyoruz.” dedi.
Geleceğe http://2050.earth adresinden siz de bir göz atabilirsiniz.
Kaspersky Lab Hakkında
Kaspersky Lab, 1997 yılında kurulmuş bir küresel siber güvenlik şirketidir. Kaspersky Lab’ın derin tehdit zekası ve güvenlik uzmanlığı, dünyanın dört bir yanındaki işletmelerin, kritik altyapıların, hükümetlerin ve tüketicilerin korunması için sürekli güvenlik çözümlerine ve hizmetlerine dönüşmektedir. Şirketin kapsamlı güvenlik portföyüne, lider uç nokta koruması ve gelişen karmaşık dijital tehditlerle mücadele eden bir dizi özelleştirilmiş güvenlik çözümleri de dahildir. 400 milyonu aşkın kullanıcı Kaspersky Lab teknolojileri ile korunmaktadır ve 270 bin kurumsal müşterinin kendileri için en önemli şeyleri korumalarına yardımcı olmaktayız. Daha fazla bilgi için: www.kaspersky.com/tr
from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2lvuUPD
via IFTTT