2 Şubat 2017 Perşembe

Atatürk Havalimanından 4 günde 58 kişi ABD’ye gidemedi ABD Başkanı Trump’ın, bazı ülke vatandaşları için getirdiği ABD’ye giriş yasağı nedeniyle Atatürk Havalimanından 4 günde 58 kişi bu ülkeye gidemedi. ABD Başkanı Donald Trump’ın, bazı ülke vatandaşları için getirdiği ABD’ye giriş yasağı nedeniyle Atatürk Havalimanından 4 günde 58 kişi bu ülkeye gidemedi. Edinilen bilgiye göre, kararnamenin ardından ABD’ye gitmek üzere Atatürk Havalimanına gelen Suriye, İran, Irak, Sudan, Yemen, Libya ve Somalili bazı yolcuların uçaklara binişine izin verilmedi. 28 Ocak’ta 10, 29 Ocak’ta 42, 30 Ocak’ta 4, bugün de 2 kişi ABD’ye giden uçaklara alınmadı. Türk Hava Yolları, giriş yasağı nedeniyle ABD’ye gidemeyen yolcularının biletlerinin iptal ve değişiminin ücretsiz yapılacağını duyurmuştu.​ Kaynak:AA

ABD Başkanı Trump’ın, bazı ülke vatandaşları için getirdiği ABD’ye giriş yasağı nedeniyle Atatürk Havalimanından 4 günde 58 kişi bu ülkeye gidemedi.

ABD Başkanı Donald Trump’ın, bazı ülke vatandaşları için getirdiği ABD’ye giriş yasağı nedeniyle Atatürk Havalimanından 4 günde 58 kişi bu ülkeye gidemedi.

Edinilen bilgiye göre, kararnamenin ardından ABD’ye gitmek üzere Atatürk Havalimanına gelen Suriye, İran, Irak, Sudan, Yemen, Libya ve Somalili bazı yolcuların uçaklara binişine izin verilmedi.

28 Ocak’ta 10, 29 Ocak’ta 42, 30 Ocak’ta 4, bugün de 2 kişi ABD’ye giden uçaklara alınmadı.

Türk Hava Yolları, giriş yasağı nedeniyle ABD’ye gidemeyen yolcularının biletlerinin iptal ve değişiminin ücretsiz yapılacağını duyurmuştu.​

Kaynak:AA



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2jGnAzS
via IFTTT

Atatürk Havalimanından 4 günde 58 kişi ABD’ye gidemedi


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2jGnAzS

“Turizm, Holding gibi yönetilmeli” Er Yatırım Genel Müdürü Ferzan Çelikkanat “Turizm, Holding gibi yönetilmeli” Turizm sektöründe geçen yıl yaşanan zorlu sınavın tekrar yaşanmaması için, krizin doğru tanımlanması ve yapısal değişiklikler yapılması gerektiğini söyleyen Er Yatırım Genel Müdürü Ferzan Çelikkanat, “Turizm, holding gibi yönetilmeli, başına da bir CEO getirilmeli. Şu dönemde yeni yatırımları bir süreliğine de olsa teşvik etmek yerine, faaliyetteki işletmelere odaklanarak hareket edilip mevcut işletmelerin ayakta kalması için destek verilmeli” dedi. Turizm sektörü, 2016 yılında ciddi bir sınavdan geçti. Yaşanan olaylardan en çok etkilenen sektörlerden biri olarak, 2016 Ocak-Kasım döneminde Türkiye’ye gelen yabancı ziyaretçi sayısı yüzde 30.85 azalışla 24.05 milyon kişi oldu. Net seyahat gelirleri de yıllık yüzde 33,7 azalarak 14,8 milyar dolar olarak gerçekleşti. Son yıllarda, turizm sektörüne yaptığı yatırımlarla dikkat çeken ve aynı zamanda Four Points by Sheraton markasının işletmecisi Er Yatırım firmasının Genel Müdürlüğünü yürüten Ferzan Çelikkanat, “Geçen yıl yaşanan zorlu sınavın tekrar edilmemesi için, krizin doğru tanımlanması ve yapısal değişiklikler yapılması sı gerekir. Turizm, holding gibi yönetilmeli, başına da bir CEO getirilmeli. Şu dönemde yeni yatırımları bir süreliğine de olsa teşvik etmek yerine, faaliyetteki işletmelere odaklanarak hareket edilip mevcut işletmelerin ayakta kalması için destek verilmeli” dedi. Ferzan Çelikkanat, Turizm Bakanlığı’nın icracı bir yapıya dönüştürülmesi gerektiğini belirterek, bürokratların yanı sıra kardan ve zarardan sorumlu tutulacak profesyoneller ile milyonlarca dolarlık yatırım yapan kişilerin de bu yapının içinde söz sahibi olması gerektiğini söyledi. Reel sektörün içinde olanların motivasyonunun çok daha yüksek olacağını ifade eden Çelikkanat, açıklanan ‘Turizm Acil Eylem Destek Paketi’ ve ‘Turizm Sektörü İstihdam Destek Paketi’nin kapsam ve içerik olarak genişletilerek modifiye edilmesi gerektiğini belirterek konuşmasını şöyle sürdürdü: Mevcutların yaşaması için, işletme odaklı hareket etmeli “Turizm, holding gibi yönetilmeli. ‘Turizm Yatırım Teşvik ve Turizm Yatırımlarına Destek’ politikalarını, ‘Turizm Tesislerinin Desteklenmesi ve Turizm İştiraklerinin Desteklenmesi’ olarak bu süreçte dönüştürülmeli. Şu anda borçla mücadele eden çok sayıda tesis ve işletme var. Bunların kaybedilmeden, batırılmadan yaşatılması gerekli. Üzerlerindeki istihdam yüküne katkı sağlanmalı. Faaliyetteki işletmelere KDV kolaylıkları sağlanmalı. Devlet destekli işletme sermayesi kredileri paketleri oluşturulmalı. Tahsisli tesislerdeki, özellikle Akdeniz çanağında 2020-22 döneminde, büyük bir yığılma ile süreleri dolacak olan tesislere yeni koşulların iyileştirilmesi gibi yeni bir bakış açısı geliştirilmeli. Konaklama sektöründe SGK ve muhtasar ödemelerini en az 18 ay faizsiz olarak ertelemeli. 2017 sonuna kadar sosyal sigorta primlerinin, en azından yarısı merkezi bütçe tarafından karşılanmalı. İş ve iş kanundaki düzenlemelerle, özellikle esnek çalışma modeli en kısa sürede hayata geçirilmeli.” İç pazar stratejisi yeniden belirlenmeli Ferzan Çelikkanat, konjonktürel yaklaşımlar veya spesifik sorunlara özel kısa vadeli çözüm önerilerinin sağlıklı olmadığını ifade ederek, 2016 yılında turist sayısındaki düşüşün turizm gelirlerinde azalmaya neden olduğunu ve bunun sonucunda da istihdamın ve yatırımcı finansal dinamiklerinin olumsuz etkilendiğini hatırlatarak konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu süreç 2017 ve 2018 içinde devam edecek gibi gözükmekte. Ancak 2016 yılında gördük ki, başkaca yapısal eksiklerimiz ve kronik hatalarımız da var. Bu hataları tekrarlamamamız için; ‘Türkiye Turizm Stratejisi’ belirlenmeli, dinamik bir master plan hazırlanarak, Bakanlar Kurulu Kararı’yla yayınlanmalı. Ulusal boyutta bir turizm politikası oluşturulmalı ve iç pazar stratejisi yeniden belirlenmeli. Yerli turistin harcaması yabancı turistten daha yüksek. Geçen yıl yabancı turistin ortalama harcaması 635 dolarken, yerli turist 954 dolar harcadı. Tanıtım ve pazarlamada yeni metotlar belirlenmeli. Özel temalar, bölgesel ve destinasyon bazlı alt markalar yaratılmalı. Mesela Urfa Göbeklitepe, Nevşehir Kapadokya, Kastamonu Valla Kanyonu gibi. Tüm bunların yanı sıra turizm birlik yasası çıkarılmalı.” Tur operatörlerinin güdümünden çıkmalıyız! Özellikle satış stratejisinde ve satış kanallarındaki alışkanlıkların değiştirilmesi gerektiğine vurgu yapan Ferzan Çelikkanat; “Ülkeyi büyük tur operatörlerinin güdümünden kurtarmak gerekli. Her şey dahil sistemi kesinlikle ortak bir konsensüs ile yapısal olarak değiştirmeli ve ucuz ülke kavramından uzaklaşmalıyız. ‘Toptancı Pazarlama’ anlayışından ‘Perakende Pazarlama’ anlayışına geçmeliyiz. İspanya yüzde 70 oranında bunu perakendeci pazarlama olarak sağladı, başarılı oldu ve turizm sezonunu uzattı. Direkt uçuşları ve tarifeli seferleri açmamız gerekiyor. Rusya krizinde gördük ki, charterlar Rusya’da yasaklandığında, en büyük pazarımıza Antalya’dan direkt uçuşumuz yok. Gelmek isteyen Rus istese dahi gelemedi. IT altyapısına, online satış kanallarına ve dijital pazarlamaya yatırım yapılarak ülke olarak bu mecraya taşınmamız gerekiyor” dedi. Turizm eksenimiz batıdan doğuya kaymalı Ferzan Çelikkanat, turizm gelirlerini artırmak ve ülkeye döviz girdisi sağlamak için, ürün çeşitlendirmesi yapılması gereğinin üzerinde durarak şunları söyledi: “Yapılan araştırmalar gösteriyor ki; dünyanın ekseni Batı’dan Doğu’ya her anlamda kayıyor. Özellikle de (GDP) gayri safi milli hasıla ortalama değerleri açısından. Ülke stratejilerimizi, geliştireceğimiz ürünlerimizi hatta okullarda vereceğimiz dersleri bile planlarken, bu değişime göre hazırlanmalıyız. Politikalarımızı bu realiteye göre oluşturmalı, pazarlamada, destinasyon yönteminde ve planlarımızda bu geleceği okuyarak hareket etmeliyiz. Uzak Doğu, özellikle Çin pazarı dünyayı ciddi şekilde etkilemeye ve etkisi altına almaya başladı. 2016 yılının 3’üncü çeyreği itibarıyla, Türkiye’de yabancı sermayeli 185 anonim şirket 1005 limited şirket kurulmuş. Bunlar içinde sermaye yapılarına bakıldığında en fazla yabancı sermaye Çin Halk Cumhuriyeti’nden. Çinli sigorta şirketi Anbang ve HNA Group son zamanlarda dünya çapında çok büyük otel zincirlerini satın aldı. 2015 yılında Çinli turistler 295 milyar dolar harcadılar.”

Er Yatırım Genel Müdürü Ferzan Çelikkanat “Turizm, Holding gibi yönetilmeli”

Turizm sektöründe geçen yıl yaşanan zorlu sınavın tekrar yaşanmaması için, krizin doğru tanımlanması ve yapısal değişiklikler yapılması gerektiğini söyleyen Er Yatırım Genel Müdürü Ferzan Çelikkanat, “Turizm, holding gibi yönetilmeli, başına da bir CEO getirilmeli. Şu dönemde yeni yatırımları bir süreliğine de olsa teşvik etmek yerine, faaliyetteki işletmelere odaklanarak hareket edilip mevcut işletmelerin ayakta kalması için destek verilmeli” dedi.

Turizm sektörü, 2016 yılında ciddi bir sınavdan geçti. Yaşanan olaylardan en çok etkilenen sektörlerden biri olarak, 2016 Ocak-Kasım döneminde Türkiye’ye gelen yabancı ziyaretçi sayısı yüzde 30.85 azalışla 24.05 milyon kişi oldu. Net seyahat gelirleri de yıllık yüzde 33,7 azalarak 14,8 milyar dolar olarak gerçekleşti.

Son yıllarda, turizm sektörüne yaptığı yatırımlarla dikkat çeken ve aynı zamanda Four Points by Sheraton markasının işletmecisi Er Yatırım firmasının Genel Müdürlüğünü yürüten Ferzan Çelikkanat, “Geçen yıl yaşanan zorlu sınavın tekrar edilmemesi için, krizin doğru tanımlanması ve yapısal değişiklikler yapılması sı gerekir. Turizm, holding gibi yönetilmeli, başına da bir CEO getirilmeli. Şu dönemde yeni yatırımları bir süreliğine de olsa teşvik etmek yerine, faaliyetteki işletmelere odaklanarak hareket edilip mevcut işletmelerin ayakta kalması için destek verilmeli” dedi.

Ferzan Çelikkanat, Turizm Bakanlığı’nın icracı bir yapıya dönüştürülmesi gerektiğini belirterek, bürokratların yanı sıra kardan ve zarardan sorumlu tutulacak profesyoneller ile milyonlarca dolarlık yatırım yapan kişilerin de bu yapının içinde söz sahibi olması gerektiğini söyledi. Reel sektörün içinde olanların motivasyonunun çok daha yüksek olacağını ifade eden Çelikkanat, açıklanan ‘Turizm Acil Eylem Destek Paketi’ ve ‘Turizm Sektörü İstihdam Destek Paketi’nin kapsam ve içerik olarak genişletilerek modifiye edilmesi gerektiğini belirterek konuşmasını şöyle sürdürdü:

Mevcutların yaşaması için, işletme odaklı hareket etmeli

“Turizm, holding gibi yönetilmeli. ‘Turizm Yatırım Teşvik ve Turizm Yatırımlarına Destek’ politikalarını, ‘Turizm Tesislerinin Desteklenmesi ve Turizm İştiraklerinin Desteklenmesi’ olarak bu süreçte dönüştürülmeli. Şu anda borçla mücadele eden çok sayıda tesis ve işletme var. Bunların kaybedilmeden, batırılmadan yaşatılması gerekli. Üzerlerindeki istihdam yüküne katkı sağlanmalı. Faaliyetteki işletmelere KDV kolaylıkları sağlanmalı. Devlet destekli işletme sermayesi kredileri paketleri oluşturulmalı. Tahsisli tesislerdeki, özellikle Akdeniz çanağında 2020-22 döneminde, büyük bir yığılma ile süreleri dolacak olan tesislere yeni koşulların iyileştirilmesi gibi yeni bir bakış açısı geliştirilmeli. Konaklama sektöründe SGK ve muhtasar ödemelerini en az 18 ay faizsiz olarak ertelemeli. 2017 sonuna kadar sosyal sigorta primlerinin, en azından yarısı merkezi bütçe tarafından karşılanmalı. İş ve iş kanundaki düzenlemelerle, özellikle esnek çalışma modeli en kısa sürede hayata geçirilmeli.”

İç pazar stratejisi yeniden belirlenmeli

Ferzan Çelikkanat, konjonktürel yaklaşımlar veya spesifik sorunlara özel kısa vadeli çözüm önerilerinin sağlıklı olmadığını ifade ederek, 2016 yılında turist sayısındaki düşüşün turizm gelirlerinde azalmaya neden olduğunu ve bunun sonucunda da istihdamın ve yatırımcı finansal dinamiklerinin olumsuz etkilendiğini hatırlatarak konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bu süreç 2017 ve 2018 içinde devam edecek gibi gözükmekte. Ancak 2016 yılında gördük ki, başkaca yapısal eksiklerimiz ve kronik hatalarımız da var. Bu hataları tekrarlamamamız için; ‘Türkiye Turizm Stratejisi’ belirlenmeli, dinamik bir master plan hazırlanarak, Bakanlar Kurulu Kararı’yla yayınlanmalı. Ulusal boyutta bir turizm politikası oluşturulmalı ve iç pazar stratejisi yeniden belirlenmeli. Yerli turistin harcaması yabancı turistten daha yüksek. Geçen yıl yabancı turistin ortalama harcaması 635 dolarken, yerli turist 954 dolar harcadı. Tanıtım ve pazarlamada yeni metotlar belirlenmeli. Özel temalar, bölgesel ve destinasyon bazlı alt markalar yaratılmalı. Mesela Urfa Göbeklitepe, Nevşehir Kapadokya, Kastamonu Valla Kanyonu gibi. Tüm bunların yanı sıra turizm birlik yasası çıkarılmalı.”

Tur operatörlerinin güdümünden çıkmalıyız!

Özellikle satış stratejisinde ve satış kanallarındaki alışkanlıkların değiştirilmesi gerektiğine vurgu yapan Ferzan Çelikkanat; “Ülkeyi büyük tur operatörlerinin güdümünden kurtarmak gerekli. Her şey dahil sistemi kesinlikle ortak bir konsensüs ile yapısal olarak değiştirmeli ve ucuz ülke kavramından uzaklaşmalıyız. ‘Toptancı Pazarlama’ anlayışından ‘Perakende Pazarlama’ anlayışına geçmeliyiz. İspanya yüzde 70 oranında bunu perakendeci pazarlama olarak sağladı, başarılı oldu ve turizm sezonunu uzattı. Direkt uçuşları ve tarifeli seferleri açmamız gerekiyor. Rusya krizinde gördük ki, charterlar Rusya’da yasaklandığında, en büyük pazarımıza Antalya’dan direkt uçuşumuz yok. Gelmek isteyen Rus istese dahi gelemedi. IT altyapısına, online satış kanallarına ve dijital pazarlamaya yatırım yapılarak ülke olarak bu mecraya taşınmamız gerekiyor” dedi.

Turizm eksenimiz batıdan doğuya kaymalı

Ferzan Çelikkanat, turizm gelirlerini artırmak ve ülkeye döviz girdisi sağlamak için, ürün çeşitlendirmesi yapılması gereğinin üzerinde durarak şunları söyledi:

“Yapılan araştırmalar gösteriyor ki; dünyanın ekseni Batı’dan Doğu’ya her anlamda kayıyor. Özellikle de (GDP) gayri safi milli hasıla ortalama değerleri açısından. Ülke stratejilerimizi, geliştireceğimiz ürünlerimizi hatta okullarda vereceğimiz dersleri bile planlarken, bu değişime göre hazırlanmalıyız. Politikalarımızı bu realiteye göre oluşturmalı, pazarlamada, destinasyon yönteminde ve planlarımızda bu geleceği okuyarak hareket etmeliyiz. Uzak Doğu, özellikle Çin pazarı dünyayı ciddi şekilde etkilemeye ve etkisi altına almaya başladı. 2016 yılının 3’üncü çeyreği itibarıyla, Türkiye’de yabancı sermayeli 185 anonim şirket 1005 limited şirket kurulmuş. Bunlar içinde sermaye yapılarına bakıldığında en fazla yabancı sermaye Çin Halk Cumhuriyeti’nden. Çinli sigorta şirketi Anbang ve HNA Group son zamanlarda dünya çapında çok büyük otel zincirlerini satın aldı. 2015 yılında Çinli turistler 295 milyar dolar harcadılar.”



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2jGoJaq
via IFTTT

“Turizm, Holding gibi yönetilmeli”


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2jGoJaq

ODTÜ TEKNOKENT’ten iş fikirlerini hayata geçirme fırsatı


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2k2IbSe

İş Garantili Uçak Komponent Bakım Kursu 13 Şubat’ta başlayacak


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2kZgozB

ODTÜ TEKNOKENT’ten iş fikirlerini hayata geçirme fırsatı ODTÜ TEKNOKENT’ten “T-BİGG” ile teknoloji ve yenilik odaklı iş fikirlerini hayata geçirme fırsatı Teknoloji ve yenilik odaklı fikir sahipleri, ODTÜ TEKNOKENT bünyesinde,T-BİGG programıyla, TÜBİTAK Bireysel Genç Girişim (BİGG) Programı kapsamında sunulan 150 bin TL’lik desteği alarak kendi şirketini kurma fırsatını yakalayabilecek. ODTÜ TEKNOKENT T-BİGG programıyla , girişimcilere verdiği 1. Aşama desteklerle girişimcilerin iş fikirlerini uygulanabilir iş planlarına dönüşmesine daha sonra da bu iş planlarının ticarileşmesine destek oluyor. Türkiye’nin lider Teknokent’i ODTÜ TEKNOKENT*, 2012 yılından bu yana devam eden TÜBİTAK 1512 Sermaye Desteği Programı 1. Aşama uygulayıcısı unvanı ile yürüttüğü program kapsamında girişimcilere sermaye desteği için başvurmalarına destek oluyor. 2015 yılında revize edilerek Bireysel Genç Girişim (BİGG) adıyla yürütülen, girişimcilere yönelik program ile ön kuluçka aşamasında gerçekleştirilen eğitim kampı, ODTÜ TEKNOKENT iletişim ağında yer alan deneyimli kişilerden mentorluk ve danışmanlık, yatırımcılar ile görüşme, fikir alışverişi ve TÜBİTAK BİGG 2. Aşama değerlendirmeleri için gereken iş planı eğitimleri sunuluyor. Program kapsamında ayrıca, ticarileşme, katma değer yaratma ve nitelikli istidam yaratma potansiyeli olan iş fikirleri belirlenerek 1. Aşama mekanizmalarından yararlanacak girişimci adayları seçiliyor. 1. Aşama’da yer almaya hak kazanan tüm girişimci adayları, ön kuluçka programına kabul edilirken, bu süreçte başarılı bir girişimin kurulması sırasında ihtiyaç duyulabilecek girişimcilik, muhasebe, finans, iş geliştirme, müşteri ve pazar analizleri gibi çok çeşitli alanlarda eğitimler uzman eğitmenler tarafından sağlanıyor. Süreç dâhilinde ODTÜ TEKNOKENT mentorluk havuzunda yer alan başarılı iş adamları, üst düzey yöneticiler, girişimciler ve benzeri pazar ve sanayi deneyimine sahip kişiler tarafından teknik, ticari ve idari boyutlarda mentorluk ve danışmanlık hizmetleri de veriliyor. Girişimci adaylarının iş fikirlerinin doğrulanması amacıyla bir eğitim kampı düzenlenirken, değerlendirmede başarılı bulunan ve Aşama 2’ye uygun görülen girişimci adayları ve iş fikirleri belirlenerek TÜBİTAK’a bildiriliyor. TÜBİTAK değerlendirmesi sonucu 2. Aşama’ya geçmeye hak kazanan girişimciler ayrıca, ODTÜ TEKNOKENT’in ABD’nin San Francisco şehrinde yer alan T-Jump hızlandırma merkezinde eğitim alma şansı da yakalayabiliyor. Bu doğrultuda başvuru koşullarını sağlayan girişimcilere global anlamda en etkili hızlandırma programlarına başvuru desteği de sağlanıyor. T-BİGG programının 2015 döneminde girişimci sayısı kabul sayısı oranında en başarılı uygulayıcı kuruluşu olan ODTÜ TEKNOKENT, bu yıl da girişimcilik ekosisteminin gelişmesinde öncü rol oynarken, 13 yıllık deneyimiyle girişimci adaylarının tüm ihtiyaçlarına yönelik bir BİGG programı hazırladı. Hazırlanan bu yeni programla daha çok sayıda girişimcinin desteklenmesini hedefleniyor. ODTÜ TEKNOKENT’in hizmet anlayışı ile gerçekleştirilen TÜBİTAK BİGG (T-BİGG) programı sayesinde girişimciler 150 bin TL Sermaye Desteği alarak şirketlerini yenilikçi ve lider ODTÜ TEKNOKENT ekosisteminde kurabilecek. Teknoloji ve yenilik odaklı fikri olanlar için T-BİGG programı 2017 yılı başvuruları 1 Mart 2017 tarihine kadar tbigg.com sitesi üzerinden kabul ediliyor. *Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Performans Endeksi’ne göre ODTÜ TEKNOKENT, son 5 yıldır en başarılı teknoloji geliştirme bölgesi ilan edilmiştir.

ODTÜ TEKNOKENT’ten “T-BİGG” ile teknoloji ve yenilik odaklı iş fikirlerini hayata geçirme fırsatı

Teknoloji ve yenilik odaklı fikir sahipleri, ODTÜ TEKNOKENT bünyesinde,T-BİGG programıyla, TÜBİTAK Bireysel Genç Girişim (BİGG) Programı kapsamında sunulan 150 bin TL’lik desteği alarak kendi şirketini kurma fırsatını yakalayabilecek. ODTÜ TEKNOKENT T-BİGG programıyla , girişimcilere verdiği 1. Aşama desteklerle girişimcilerin iş fikirlerini uygulanabilir iş planlarına dönüşmesine daha sonra da bu iş planlarının ticarileşmesine destek oluyor.

Türkiye’nin lider Teknokent’i ODTÜ TEKNOKENT*, 2012 yılından bu yana devam eden TÜBİTAK 1512 Sermaye Desteği Programı 1. Aşama uygulayıcısı unvanı ile yürüttüğü program kapsamında girişimcilere sermaye desteği için başvurmalarına destek oluyor. 2015 yılında revize edilerek Bireysel Genç Girişim (BİGG) adıyla yürütülen, girişimcilere yönelik program ile ön kuluçka aşamasında gerçekleştirilen eğitim kampı, ODTÜ TEKNOKENT iletişim ağında yer alan deneyimli kişilerden mentorluk ve danışmanlık, yatırımcılar ile görüşme, fikir alışverişi ve TÜBİTAK BİGG 2. Aşama değerlendirmeleri için gereken iş planı eğitimleri sunuluyor. Program kapsamında ayrıca, ticarileşme, katma değer yaratma ve nitelikli istidam yaratma potansiyeli olan iş fikirleri belirlenerek 1. Aşama mekanizmalarından yararlanacak girişimci adayları seçiliyor.

1. Aşama’da yer almaya hak kazanan tüm girişimci adayları, ön kuluçka programına kabul edilirken, bu süreçte başarılı bir girişimin kurulması sırasında ihtiyaç duyulabilecek girişimcilik, muhasebe, finans, iş geliştirme, müşteri ve pazar analizleri gibi çok çeşitli alanlarda eğitimler uzman eğitmenler tarafından sağlanıyor. Süreç dâhilinde ODTÜ TEKNOKENT mentorluk havuzunda yer alan başarılı iş adamları, üst düzey yöneticiler, girişimciler ve benzeri pazar ve sanayi deneyimine sahip kişiler tarafından teknik, ticari ve idari boyutlarda mentorluk ve danışmanlık hizmetleri de veriliyor. Girişimci adaylarının iş fikirlerinin doğrulanması amacıyla bir eğitim kampı düzenlenirken, değerlendirmede başarılı bulunan ve Aşama 2’ye uygun görülen girişimci adayları ve iş fikirleri belirlenerek TÜBİTAK’a bildiriliyor.

TÜBİTAK değerlendirmesi sonucu 2. Aşama’ya geçmeye hak kazanan girişimciler ayrıca, ODTÜ TEKNOKENT’in ABD’nin San Francisco şehrinde yer alan T-Jump hızlandırma merkezinde eğitim alma şansı da yakalayabiliyor. Bu doğrultuda başvuru koşullarını sağlayan girişimcilere global anlamda en etkili hızlandırma programlarına başvuru desteği de sağlanıyor.

T-BİGG programının 2015 döneminde girişimci sayısı kabul sayısı oranında en başarılı uygulayıcı kuruluşu olan ODTÜ TEKNOKENT, bu yıl da girişimcilik ekosisteminin gelişmesinde öncü rol oynarken, 13 yıllık deneyimiyle girişimci adaylarının tüm ihtiyaçlarına yönelik bir BİGG programı hazırladı. Hazırlanan bu yeni programla daha çok sayıda girişimcinin desteklenmesini hedefleniyor. ODTÜ TEKNOKENT’in hizmet anlayışı ile gerçekleştirilen TÜBİTAK BİGG (T-BİGG) programı sayesinde girişimciler 150 bin TL Sermaye Desteği alarak şirketlerini yenilikçi ve lider ODTÜ TEKNOKENT ekosisteminde kurabilecek.

Teknoloji ve yenilik odaklı fikri olanlar için T-BİGG programı 2017 yılı başvuruları 1 Mart 2017 tarihine kadar tbigg.com sitesi üzerinden kabul ediliyor.

*Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Performans Endeksi’ne göre ODTÜ TEKNOKENT, son 5 yıldır en başarılı teknoloji geliştirme bölgesi ilan edilmiştir.



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2k2IbSe
via IFTTT