28 Temmuz 2020 Salı

WeChat Pay uygulaması İstanbul Havalimanı’nda Çinli misafirler tarafından sıkça kullanılan WeChat Pay uygulaması İstanbul Havalimanı’nda hayata geçirildi. Unifree ödemeleri WeChat Pay kolayca gerçekleştirebilecek. Sn. Bakanımız @MehmetNuriErsoy ‘un katılımıyla ICBC Turkey ile birlikte özellikle Çinli misafirlerimiz tarafından sıkça kullanılan WeChat Pay uygulamasını @igairport da hayata geçirdik. Misafirlerimiz bu sistemle @unifreetr de ödemelerini kolayca gerçekleştirebilecek. pic.twitter.com/gH2KaROCgo — Kadri Samsunlu (@Ksamsunlu) July 28, 2020

Çinli misafirler tarafından sıkça kullanılan WeChat Pay uygulaması İstanbul Havalimanı’nda hayata geçirildi.
Unifree ödemeleri WeChat Pay kolayca gerçekleştirebilecek.

Resim
Resim


from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/3jQA0VR
via IFTTT

Qatar Airways, Modern ve Çevreci Filosuyla Uçuş Ağını Genişletmeye Devam Ediyor Qatar Airways, COVID-19 pandemi sürecinde uçuşlarını durdurmayan az sayıda global havayolu şirketinden biri oldu. Son teknoloji ve yakıt tasarrufu sağlayan karma uçak filosunun yardımıyla yarattığı sürdürülebilir ve çevreci çözümler sayesinde, genel talebin düşmesine rağmen her pazar için doğru uçak tipini seçerek uçuşlarına devam etme başarısını gösterdi. COVID-19’un seyahat talebi üzerindeki negatif etkisi nedeniyle Qatar Airways, varolan piyasa koşullarında ticari ve çevresel açıdan kullanılması uygun olmayan Airbus A380 filosunu uçurmama kararı aldı. Qatar Airways yolcu ve kargo talebi anlamında global olarak pazarı sürekli takip ederek her uçuş noktası için en uygun uçak tipini belirlemekte ve uçuşlarını bu doğrultuda gerçekleştirmektedir. Yolcu ve kargo taleplerinin dengeli bir şekilde karşılanabilmesi adına havayolu Airbus 350 ve Boeing 787 filolarının tamamını kullanmakta ve böylece yolcularını evlerine güvenli bir şekilde taşımanın yanı sıra güçlü bir hava kargo kapasitesi de sunarak global ticareti desteklemekte ve temel tıbbi ve yardım malzemelerini gerekli yerlere ulaştırmaktadır. Qatar Airways dünyadaki en büyük A350 filosuna sahip olmakla birlikte, A350-900 ve A350-1000 uçak tiplerini kullanan ilk havayolu. Halihazırda filosunda ortalama yaşı 2.5 olan ve mevcut havacılık pazarında en fazla koltuk kapasitesini sunan ve toplam filonun 49 adetlik bölümünü oluşturan A350, havayolunun uçuş ağını yeniden inşa etmesinde önemli bir rol oynamakta. Qatar Airways filosunda bulunan 30 adet Boeing 787 uçağı da havacılık pazarının düzelmeye başlamasıyla birlikte Avrupa hatları için en uygun kapasiteye sahip. Dünyanın COVID-19 krizinden çıkış için hazırlandığı bu dönemde Qatar Airways’in A350 filosu, stratejik anlamda en önemli uzun mesafe hatları olan Amerika, Avrupa ve Asya-Pasifik için en doğru seçim olduğunu göstermektedir. Qatar Airways Grup CEO’su Akbar Al Baker: “Qatar Airways operasyonlarının sürdürülebilirliği anlamında havacılık endüstrisine güçlü bir şekilde liderlik etmektedir. Biz çevrenin korunması için sorumluluğumuzu ciddiye alıyoruz ve sürdürülebilirlik tüm grubumuzun iş planlamasında en ön sırada yer alıyor. Bu nedenle ortalama yaşı beşten küçük olan dünyanın en genç filolarından birine sahibiz. Filomuzda stratejiye ve çeşitliliğe dayalı olarak yaptığımız yatırımlar sayesinde, operasyonlarımızın devam edebilmesi belirli bir uçak tipine bağımlı kalmamamızı sağladı. Bu da bizi kriz döneminde uçuşlarına hiç durmadan devam edebilen dünyadaki birkaç global havayolundan biri, taşıdığımız iki milyondan fazla yolcu ile de dünyanın en büyük havayolu haline getirdi. Karma uçak filomuz kriz döneminde operasyonlarımıza devam etmemize ve yolcularımızı evlerine güvenle ulaştırmamıza olanak sağladı. “Uçuş ağımızı yeniden inşa ettiğimiz bu dönemde yolcularımız kendilerini gitmek istedikleri yerlere ulaştıracak uygun bir uçuş tarifesi uyguladığımız ve her uçuş hattında mantıklı bir kapasite sunan doğru uçak tipi kullandığımız konusunda bize güvenebilirler. Sonuç olarak, yolcu talebi uygun seviyelere dönene kadar A380 uçak filomuzu kullanmayacağız. Çevresel etkileri üzerinde yaptığımız dikkatli çalışmalara istinaden, böylesine büyük bir uçağı düşük doluluk oranlarıyla uçurmanın çevre ile ilgili sorumluluklarımıza uymadığına ve ticari açıdan da anlamlı olmadığına karar verdik. Airbus A350 ve Boeing 787 uçaklarından oluşan genç filomuz halihazırdaki global talebe çok daha iyi cevap veriyor. Qatar Airways, IATA’nın Çevre Değerlendirme Programı’nda en yüksek seviye için onay almış Ortadoğu’daki ilk havayolu. Bununla birlikte, merkezimiz olan Hamad Uluslararası Havalimanı, 2022 yılına kadar yıllık kapasitesini 53 milyon yolcuya çıkartma planımızın bir parçası olarak, Global Sürdürülebilirlik Değerlendirme Sistemi (GSAS) derecelendirmesinde 4-yıldız alma başarısı gösteren bölgedeki ilk havalimanı oldu. Qatar Airways bir yandan temel görevi olan insanları evlerine ulaştırma ve krizden etkilenen bölgelere gerekli yardımları taşımaya odaklanırken, diğer yandan çevre ile ilgili sorumluluklarını da unutmadı. Doha’dan Londra, Guangzhou, Frankfurt, Paris, Melbourne, Sydney, Tokyo ve New York hatlarında A380 ile A350 uçak tiplerini kıyaslayan bir çalışma yaptık. Tipik bir tek-yön uçuş süresi boyunca, A350’nin A380’e oranla minimum 16 ton karbondioksit tasarrufu sağladığı sonucuna vardık. Yapılan analiz, her hatta, uçuş süresi boyunca A380’nin A350’ye oranla %80 daha fazla karbondioksit emisyonu yaptığını gördük. Melbourne, New York ve Toronto hatlarında A380 %95 daha fazla karbodioksit emisyonu yaparken, A350 yaklaşık 20 ton karbondioksit tasarrufu sağladı. Yolcu talebi uygun seviyelere ulaşana kadar Qatar Airways A380 filosunu yerde tutmaya devam edecek ve sadece ticari açıdan kazançlı ve çevreye duyarlı uçaklarla operasyonlarına devam edecek. Qatar Airways’in sürdürülebilirlik konusuna verdiği önem, Hamad Uluslararası Havalimanı’nın altı yıl arka arkaya ‘Dünyanın En İyi Üçünçü Havalimanı’ ve ‘Ortadoğu’nun En İyi Havalimanı’ ödüllerini almasını sağladı. 2022’ye kadar yıllık kapasitemizi 53 milyondan fazla yolcuya çıkartmayı planlıyoruz, bu doğrultuda Hamad Uluslararası Havalimanı’nı yolcularımız için bölgenin en çok tercih edilen havalimalarından birisi olarak yeniden konumlandırmış olacağız. Terminal binası, yeşil binalar ve altyapıların puanlandığı Global Sürdürülebilirlik Değerlendirme Sistemi’nde (GSAS)  Ortadoğu ve Afrika’nın 4-yıldız alma başarısı gösteren ilk havalimanı olacağız. Terminalimiz aynı zamanda yaratıcı enerji yeterliliği ölçütlerine sahip, LEED Gümüş sertifikalı bina olma özelliğine de sahip olacak.” diye konuştu. Qatar Airways, 1 Temmuz itibarıyla Bali, Beyrut, Belgrad, Berlin, Boston, Edinburg, Larnaka, Los Angeles, Prag, Washington ve Zagreb dahil olmak üzere 11 uçuş noktasına yeniden uçmaya başladı. Bu, Qatar Airways’in uçuş ağını yeniden inşa etmeye başladığından bu yana tek bir gün içinde yapılan en fazla sayıda hat açılışı oldu. Havayolu, temmuz ayı sonuna kadar uçuş ağını haftada 450’nin üzerine çıkararak dünya çapında 70’den fazla uçuş noktasına ulaşmış olacak.

Qatar Airways, COVID-19 pandemi sürecinde uçuşlarını durdurmayan az sayıda global havayolu şirketinden biri oldu. Son teknoloji ve yakıt tasarrufu sağlayan karma uçak filosunun yardımıyla yarattığı sürdürülebilir ve çevreci çözümler sayesinde, genel talebin düşmesine rağmen her pazar için doğru uçak tipini seçerek uçuşlarına devam etme başarısını gösterdi. COVID-19’un seyahat talebi üzerindeki negatif etkisi nedeniyle Qatar Airways, varolan piyasa koşullarında ticari ve çevresel açıdan kullanılması uygun olmayan Airbus A380 filosunu uçurmama kararı aldı.

Qatar Airways yolcu ve kargo talebi anlamında global olarak pazarı sürekli takip ederek her uçuş noktası için en uygun uçak tipini belirlemekte ve uçuşlarını bu doğrultuda gerçekleştirmektedir. Yolcu ve kargo taleplerinin dengeli bir şekilde karşılanabilmesi adına havayolu Airbus 350 ve Boeing 787 filolarının tamamını kullanmakta ve böylece yolcularını evlerine güvenli bir şekilde taşımanın yanı sıra güçlü bir hava kargo kapasitesi de sunarak global ticareti desteklemekte ve temel tıbbi ve yardım malzemelerini gerekli yerlere ulaştırmaktadır.

Qatar Airways dünyadaki en büyük A350 filosuna sahip olmakla birlikte, A350-900 ve A350-1000 uçak tiplerini kullanan ilk havayolu. Halihazırda filosunda ortalama yaşı 2.5 olan ve mevcut havacılık pazarında en fazla koltuk kapasitesini sunan ve toplam filonun 49 adetlik bölümünü oluşturan A350, havayolunun uçuş ağını yeniden inşa etmesinde önemli bir rol oynamakta. Qatar Airways filosunda bulunan 30 adet Boeing 787 uçağı da havacılık pazarının düzelmeye başlamasıyla birlikte Avrupa hatları için en uygun kapasiteye sahip. Dünyanın COVID-19 krizinden çıkış için hazırlandığı bu dönemde Qatar Airways’in A350 filosu, stratejik anlamda en önemli uzun mesafe hatları olan Amerika, Avrupa ve Asya-Pasifik için en doğru seçim olduğunu göstermektedir.

Qatar Airways Grup CEO’su Akbar Al Baker: “Qatar Airways operasyonlarının sürdürülebilirliği anlamında havacılık endüstrisine güçlü bir şekilde liderlik etmektedir. Biz çevrenin korunması için sorumluluğumuzu ciddiye alıyoruz ve sürdürülebilirlik tüm grubumuzun iş planlamasında en ön sırada yer alıyor. Bu nedenle ortalama yaşı beşten küçük olan dünyanın en genç filolarından birine sahibiz. Filomuzda stratejiye ve çeşitliliğe dayalı olarak yaptığımız yatırımlar sayesinde, operasyonlarımızın devam edebilmesi belirli bir uçak tipine bağımlı kalmamamızı sağladı. Bu da bizi kriz döneminde uçuşlarına hiç durmadan devam edebilen dünyadaki birkaç global havayolundan biri, taşıdığımız iki milyondan fazla yolcu ile de dünyanın en büyük havayolu haline getirdi. Karma uçak filomuz kriz döneminde operasyonlarımıza devam etmemize ve yolcularımızı evlerine güvenle ulaştırmamıza olanak sağladı.

“Uçuş ağımızı yeniden inşa ettiğimiz bu dönemde yolcularımız kendilerini gitmek istedikleri yerlere ulaştıracak uygun bir uçuş tarifesi uyguladığımız ve her uçuş hattında mantıklı bir kapasite sunan doğru uçak tipi kullandığımız konusunda bize güvenebilirler. Sonuç olarak, yolcu talebi uygun seviyelere dönene kadar A380 uçak filomuzu kullanmayacağız. Çevresel etkileri üzerinde yaptığımız dikkatli çalışmalara istinaden, böylesine büyük bir uçağı düşük doluluk oranlarıyla uçurmanın çevre ile ilgili sorumluluklarımıza uymadığına ve ticari açıdan da anlamlı olmadığına karar verdik. Airbus A350 ve Boeing 787 uçaklarından oluşan genç filomuz halihazırdaki global talebe çok daha iyi cevap veriyor.

Qatar Airways, IATA’nın Çevre Değerlendirme Programı’nda en yüksek seviye için onay almış Ortadoğu’daki ilk havayolu. Bununla birlikte, merkezimiz olan Hamad Uluslararası Havalimanı, 2022 yılına kadar yıllık kapasitesini 53 milyon yolcuya çıkartma planımızın bir parçası olarak, Global Sürdürülebilirlik Değerlendirme Sistemi (GSAS) derecelendirmesinde 4-yıldız alma başarısı gösteren bölgedeki ilk havalimanı oldu.

Qatar Airways bir yandan temel görevi olan insanları evlerine ulaştırma ve krizden etkilenen bölgelere gerekli yardımları taşımaya odaklanırken, diğer yandan çevre ile ilgili sorumluluklarını da unutmadı. Doha’dan Londra, Guangzhou, Frankfurt, Paris, Melbourne, Sydney, Tokyo ve New York hatlarında A380 ile A350 uçak tiplerini kıyaslayan bir çalışma yaptık. Tipik bir tek-yön uçuş süresi boyunca, A350’nin A380’e oranla minimum 16 ton karbondioksit tasarrufu sağladığı sonucuna vardık. Yapılan analiz, her hatta, uçuş süresi boyunca A380’nin A350’ye oranla %80 daha fazla karbondioksit emisyonu yaptığını gördük. Melbourne, New York ve Toronto hatlarında A380 %95 daha fazla karbodioksit emisyonu yaparken, A350 yaklaşık 20 ton karbondioksit tasarrufu sağladı. Yolcu talebi uygun seviyelere ulaşana kadar Qatar Airways A380 filosunu yerde tutmaya devam edecek ve sadece ticari açıdan kazançlı ve çevreye duyarlı uçaklarla operasyonlarına devam edecek.

Qatar Airways’in sürdürülebilirlik konusuna verdiği önem, Hamad Uluslararası Havalimanı’nın altı yıl arka arkaya ‘Dünyanın En İyi Üçünçü Havalimanı’ ve ‘Ortadoğu’nun En İyi Havalimanı’ ödüllerini almasını sağladı. 2022’ye kadar yıllık kapasitemizi 53 milyondan fazla yolcuya çıkartmayı planlıyoruz, bu doğrultuda Hamad Uluslararası Havalimanı’nı yolcularımız için bölgenin en çok tercih edilen havalimalarından birisi olarak yeniden konumlandırmış olacağız. Terminal binası, yeşil binalar ve altyapıların puanlandığı Global Sürdürülebilirlik Değerlendirme Sistemi’nde (GSAS)  Ortadoğu ve Afrika’nın 4-yıldız alma başarısı gösteren ilk havalimanı olacağız. Terminalimiz aynı zamanda yaratıcı enerji yeterliliği ölçütlerine sahip, LEED Gümüş sertifikalı bina olma özelliğine de sahip olacak.” diye konuştu.

Qatar Airways, 1 Temmuz itibarıyla Bali, Beyrut, Belgrad, Berlin, Boston, Edinburg, Larnaka, Los Angeles, Prag, Washington ve Zagreb dahil olmak üzere 11 uçuş noktasına yeniden uçmaya başladı. Bu, Qatar Airways’in uçuş ağını yeniden inşa etmeye başladığından bu yana tek bir gün içinde yapılan en fazla sayıda hat açılışı oldu. Havayolu, temmuz ayı sonuna kadar uçuş ağını haftada 450’nin üzerine çıkararak dünya çapında 70’den fazla uçuş noktasına ulaşmış olacak.



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/334cnU6
via IFTTT

Qatar Airways, Modern ve Çevreci Filosuyla Uçuş Ağını Genişletmeye Devam Ediyor


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/334cnU6

Global Hava Kargo % 17 düşerken Türkiye Hava Kargo %17 Arttı Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA), Haziran ayında global hava taşımacılığı pazarlarına ilişkin verileri paylaştı. Açıkçası daha hızlı bir toparlanma bekliyordum. Kargo ton-kilometre (CTK’ler *) cinsinden ölçülen küresel talep, Haziran ayında bir önceki yıla göre% 17,6 (uluslararası operasyonlar için% -19,9) düştü. Bu, Mayıs ayında kaydedilen yıllık% 20.1’lik düşüşe nazaran mütevazi de olsa bir gelişme. Mevcut kargo ton-kilometre (ACTK) cinsinden ölçülen küresel kapasite, Haziran ayında bir önceki yıla göre% 34,1 (uluslararası operasyonlar için ‑33,9%) daralmıştır. Bu, Mayıs ayında yıllık% 34.8 düşüşle aynı seviyede seyretti. Uluslararası hava kargoları için yolcu uçağı kargo kapasitesi, COVID-19 arasında yolcu hizmetlerinin geri çekilmesi nedeniyle Haziran ayında bir önceki yıla göre% 70 azaldı. Bu, modifiyeedilmiş yolcu kargo uçağı kullanımı sayesinde kapasitede% 32’lik bir artışla kısmen dengelendi. Küresel üretim talebi Haziran ayında sabitlendi: – Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) ‘nin yeni ihracat siparişleri bileşeni Mayıs ayına göre 11 puan artarken, seri 1999’da başladığından bu yana en güçlü aylık artış – PMI izleme küresel üretim üretimi Haziran ayında Ocak ayından bu yana en yüksek seviyesinde Hava Kargo pazarı açık arayla yolcu pazarlarından daha sağlıklı ama iş yapmak son derece zor. Ekonomik faaliyetler salgın sebebiyle olumsuz etkilenmesinden sonra yeniden toparlanmaya başlasa da, talepte büyük bir artış olmadı. Kişisel koruyucu ekipmanı (KKD) pazarındaki aciliyet talebi, tedarik zincirlerinin düzenli hale gelmesiyle azaldı. Daha ucuz olan deniz ve demiryolu seçenekleri de tercih edilmeye başlandı.  Bu arada kapasite sıkıntısı devam ediyor, çünkü yolcu operasyonları çok yavaş iyileşiyor. Haziran Bölgesel Performans Tüm bölgeler Haziran ayında düşüş kaydetti. Avrupa ve Latin Amerika‘daki havayolları toplam hava taşımacılığı hacimlerinde yıllık artışta en keskin düşüşlere maruz kalırken, Asya-Pasifik ve Orta Doğu‘daki havayolları biraz daha az dramatik düşüşler yaşadı. Kuzey Amerika ve Afrika’daki havayolları diğer bölgelere göre daha ılımlı düşüşler gördü. HAZİRAN 2020 (% YILLIK) WORLDSHARE1 CTK ACTK CLF (% – PT) 2 CLF (SEVİYE) 3 Toplam Pazar 100% -17,6% -34,1% % 11.5 % 57.3 Afrika 1.8% -14,8% -47,4% % 20.9 % 54.7 Asya Pasifik % 34.5 -21.6% -36,1% % 11.9 % 64.5 Avrupa % 23.6 -27.2% -41,5% % 12.1 % 62.0 Latin Amerika % 2.8 -33,2% -52,3% % 14.7 % 51.2 Orta Doğu % 13.0 -19,0% -25,9% 4.2% % 49.4 Kuzey Amerika % 24.3 % -0.4 -26.9% % 13.8 % 52,1 Asya-Pasifik havayolları Haziran 2020’de uluslararası hava kargo talebinin bir önceki yılın aynı dönemine göre% 20 azaldığını gördü. Bu, Mayıs ayında% 18.8’lik düşüşe kıyasla hafif bir bozulma oldu. Bölgede üretimin başlamasına rağmen talep, KKD’nin hava yoluyla sevkiyatındaki azalmadan etkilenmiştir. Uluslararası kapasite% 32,3 azaldı. Kuzey Amerikalı taşıyıcılar Haziran ayında uluslararası kargo talebinde bir önceki yıla göre% 8,8’lik bir düşüş bildirdi. Bu, tüm bölgelerin en küçük kasılmasıydı. Esnek performans, bölgedeki birkaç havayolunun büyük kargo filolarının yanı sıra CARES Yasası’ndan ABD’deki havayollarına mali desteğe bağlı. Uluslararası kapasite% 30.7 azaldı. Avrupalı ​​taşıyıcılar , Haziran ayında uluslararası kargo hacimlerinde yıllık% 27.6 düşüş bildirdi. Bu, Mayıs ayındaki% -29,5’lik performanstan ancak yine de tüm bölgelerin en zayıf ikinci performansından hafif bir iyileşme oldu. Uluslararası kapasite% 40,7 azaldı Orta Doğu taşıyıcıları , Haziran ayında yıllık% 19.1 düşüş kaydederek Mayıs ayında% 24.9 düşüş kaydetti. Uluslararası kapasite tüm bölgelerin en iyisi olan% 25,8 azaldı. Bu, bölgedeki bazı taşıyıcıların agresif operasyonel stratejileri tarafından yönlendirildi. Latin Amerikalı havayolu şirketleri Haziran ayında uluslararası talepte% 29,4 düşüş kaydetti. Bu, tüm bölgelerin en zayıf performansıydı. Uluslararası kapasite% 43.6 azaldı ve bu da büyük bir kapasite krizine işaret ediyor. COVID-19 krizi, sıkı kilitleme önlemleri nedeniyle Latin Amerika’da bulunan havayolları için şu anda özellikle zorlayıcıdır. Afrika havayolları Haziran ayında% 13,8 daralma kaydetti. Bu, Mayıs ayında% 7,3’lük talep düşüşünden daha zayıf bir performanstı. Küçük Afrika-Asya pazarı Haziran ayında% 20.1 artmaya devam etti. Ancak, bölge pandeminin Haziran ayında şiddetlenmesinin etkilerinden muzdaripti. Bu bölgedeki uluslararası kapasite% 46,2 azaldı. Haziran 2020 için tam ekonomik analiz  (pdf) Türkiye Hava Kargo Pazarı Haziran Uçuşların başlaması ile haziran geçen yıla nazaran %17 arttı. Turkish Cargo pazar payını %70’e çıkardı. Katar Havayolları Kargo, MNG kargo ve Silkway haziran 2020’ye adını yazdıran taşıyıcılar oldu. Haziran ayında Kuzey Amerika, Afrika ve Uzak Doğu fiyatları salgın öncesine göre tavan yaptı. Temmuzda hava kargo fiyatlarının gevşemesini bekliyorum. Hava kargo acentaları haziran ayından benzer şekilde artış elde ettiler. Haziran ayında farkı yaratan Türkiye’den ihractına onay çıkan kişisel korunma ekipmanlarının yoğunluğu oldu. Temmuz ayı haziran ayına nazaran daha sakin olacağını düşünüyorum. Rutin ihracatlar yavaş yavaş medikal, maske, önlük ve dezenfektan gibi kargoların yerini almaya başlayacak.

Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA), Haziran ayında global hava taşımacılığı pazarlarına ilişkin verileri paylaştı. Açıkçası daha hızlı bir toparlanma bekliyordum.

  • Kargo ton-kilometre (CTK’ler *) cinsinden ölçülen küresel talep, Haziran ayında bir önceki yıla göre% 17,6 (uluslararası operasyonlar için% -19,9) düştü. Bu, Mayıs ayında kaydedilen yıllık% 20.1’lik düşüşe nazaran mütevazi de olsa bir gelişme.
  • Mevcut kargo ton-kilometre (ACTK) cinsinden ölçülen küresel kapasite, Haziran ayında bir önceki yıla göre% 34,1 (uluslararası operasyonlar için ‑33,9%) daralmıştır. Bu, Mayıs ayında yıllık% 34.8 düşüşle aynı seviyede seyretti.
  • Uluslararası hava kargoları için yolcu uçağı kargo kapasitesi, COVID-19 arasında yolcu hizmetlerinin geri çekilmesi nedeniyle Haziran ayında bir önceki yıla göre% 70 azaldı. Bu, modifiyeedilmiş yolcu kargo uçağı kullanımı sayesinde kapasitede% 32’lik bir artışla kısmen dengelendi.
  • Küresel üretim talebi Haziran ayında sabitlendi:
    – Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) ‘nin yeni ihracat siparişleri bileşeni Mayıs ayına göre 11 puan artarken, seri 1999’da başladığından bu yana en güçlü aylık artış
    – PMI izleme küresel üretim üretimi Haziran ayında Ocak ayından bu yana en yüksek seviyesinde

Hava Kargo pazarı açık arayla yolcu pazarlarından daha sağlıklı ama iş yapmak son derece zor. Ekonomik faaliyetler salgın sebebiyle olumsuz etkilenmesinden sonra yeniden toparlanmaya başlasa da, talepte büyük bir artış olmadı.

Kişisel koruyucu ekipmanı (KKD) pazarındaki aciliyet talebi, tedarik zincirlerinin düzenli hale gelmesiyle azaldı. Daha ucuz olan deniz ve demiryolu seçenekleri de tercih edilmeye başlandı. 

Bu arada kapasite sıkıntısı devam ediyor, çünkü yolcu operasyonları çok yavaş iyileşiyor.

Haziran Bölgesel Performans

Tüm bölgeler Haziran ayında düşüş kaydetti. Avrupa ve Latin Amerika‘daki havayolları toplam hava taşımacılığı hacimlerinde yıllık artışta en keskin düşüşlere maruz kalırken, Asya-Pasifik ve Orta Doğu‘daki havayolları biraz daha az dramatik düşüşler yaşadı. Kuzey Amerika ve Afrika’daki havayolları diğer bölgelere göre daha ılımlı düşüşler gördü.

HAZİRAN 2020 (% YILLIK) WORLDSHARE1 CTK ACTK CLF (% – PT) 2 CLF (SEVİYE) 3
Toplam Pazar 100% -17,6% -34,1% % 11.5 % 57.3
Afrika 1.8% -14,8% -47,4% % 20.9 % 54.7
Asya Pasifik % 34.5 -21.6% -36,1% % 11.9 % 64.5
Avrupa % 23.6 -27.2% -41,5% % 12.1 % 62.0
Latin Amerika % 2.8 -33,2% -52,3% % 14.7 % 51.2
Orta Doğu % 13.0 -19,0% -25,9% 4.2% % 49.4
Kuzey Amerika % 24.3 % -0.4 -26.9% % 13.8 % 52,1

Asya-Pasifik havayolları Haziran 2020’de uluslararası hava kargo talebinin bir önceki yılın aynı dönemine göre% 20 azaldığını gördü. Bu, Mayıs ayında% 18.8’lik düşüşe kıyasla hafif bir bozulma oldu. Bölgede üretimin başlamasına rağmen talep, KKD’nin hava yoluyla sevkiyatındaki azalmadan etkilenmiştir. Uluslararası kapasite% 32,3 azaldı.

Kuzey Amerikalı taşıyıcılar Haziran ayında uluslararası kargo talebinde bir önceki yıla göre% 8,8’lik bir düşüş bildirdi. Bu, tüm bölgelerin en küçük kasılmasıydı. Esnek performans, bölgedeki birkaç havayolunun büyük kargo filolarının yanı sıra CARES Yasası’ndan ABD’deki havayollarına mali desteğe bağlı. Uluslararası kapasite% 30.7 azaldı.

Avrupalı ​​taşıyıcılar , Haziran ayında uluslararası kargo hacimlerinde yıllık% 27.6 düşüş bildirdi. Bu, Mayıs ayındaki% -29,5’lik performanstan ancak yine de tüm bölgelerin en zayıf ikinci performansından hafif bir iyileşme oldu. Uluslararası kapasite% 40,7 azaldı

Orta Doğu taşıyıcıları , Haziran ayında yıllık% 19.1 düşüş kaydederek Mayıs ayında% 24.9 düşüş kaydetti. Uluslararası kapasite tüm bölgelerin en iyisi olan% 25,8 azaldı. Bu, bölgedeki bazı taşıyıcıların agresif operasyonel stratejileri tarafından yönlendirildi.

Latin Amerikalı havayolu şirketleri Haziran ayında uluslararası talepte% 29,4 düşüş kaydetti. Bu, tüm bölgelerin en zayıf performansıydı. Uluslararası kapasite% 43.6 azaldı ve bu da büyük bir kapasite krizine işaret ediyor. COVID-19 krizi, sıkı kilitleme önlemleri nedeniyle Latin Amerika’da bulunan havayolları için şu anda özellikle zorlayıcıdır.

Afrika havayolları Haziran ayında% 13,8 daralma kaydetti. Bu, Mayıs ayında% 7,3’lük talep düşüşünden daha zayıf bir performanstı. Küçük Afrika-Asya pazarı Haziran ayında% 20.1 artmaya devam etti. Ancak, bölge pandeminin Haziran ayında şiddetlenmesinin etkilerinden muzdaripti. Bu bölgedeki uluslararası kapasite% 46,2 azaldı.

Haziran 2020 için tam ekonomik analiz  (pdf)

Türkiye Hava Kargo Pazarı Haziran

Uçuşların başlaması ile haziran geçen yıla nazaran %17 arttı.

Turkish Cargo pazar payını %70’e çıkardı. Katar Havayolları Kargo, MNG kargo ve Silkway haziran 2020’ye adını yazdıran taşıyıcılar oldu.

Haziran ayında Kuzey Amerika, Afrika ve Uzak Doğu fiyatları salgın öncesine göre tavan yaptı. Temmuzda hava kargo fiyatlarının gevşemesini bekliyorum.

Hava kargo acentaları haziran ayından benzer şekilde artış elde ettiler.

Haziran ayında farkı yaratan Türkiye’den ihractına onay çıkan kişisel korunma ekipmanlarının yoğunluğu oldu. Temmuz ayı haziran ayına nazaran daha sakin olacağını düşünüyorum. Rutin ihracatlar yavaş yavaş medikal, maske, önlük ve dezenfektan gibi kargoların yerini almaya başlayacak.



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/33f4YkX
via IFTTT

Global Hava Kargo % 17 düşerken Türkiye Hava Kargo %17 Arttı


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/33f4YkX

Hava-İş, THY Görüşmelerine İlişkin Açıklama Yaptı


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/2EnZQjP

Hava-İş, THY Görüşmelerine İlişkin Açıklama Yaptı Türkiye Sivil Havacılık Sendikası (Hava-İş) yaşanılan maddi ve manevi sorunları en makul şekilde çözümleyebilmek adına işveren ile bir dizi görüşmeler gerçekleştirdi ve bu konuda açıklama yaptı. Açıklama aşağıdaki gibidir. Değerli üyelerimiz;  Bilindiği üzere geçtiğimiz aylarda yaşanılan maddi ve manevi sorunları en makul şekilde çözümleyebilmek adına işveren ile  bir dizi görüşme gerçekleştirdik. Sizlere daha önceki bilgilendirme maillerimizde de bahsettiğimiz gibi bizler üyelerimizin başta çalışma koşulları, maddi ve manevi hakları olmak üzere süregelen belirsizliği sonlandırmak adına, işveren temsilcileri, siz değerli üyelerimiz ve kamuoyu ile iletişim kanallarını tümüyle açık tuttuk ve tutmaya devam ediyoruz.  Ancak işveren ile yapmış olduğumuz görüşmelerde tarafımıza şifahen iletilmiş teklifler haricinde işveren tarafından hiçbir resmi teklif verilmemiştir. Yapılan bu şifahi teklifler; maaşlarda 2018 Ocak ayı rakamlarına dönülmesi, ikramiyenin 4’ten 2’ye düşürülmesi ve bu anlaşmanın 2022 yılına kadar geçerli olmasını kapsıyordu. Tarafımıza iletilen bu teklifin resmi bir yolla iletilmesini ve bizimde bu teklifi üyelerimizle paylaşma talebimizi işveren yetkililerine her görüşmemizde ilettik. Resmi teklifin ısrarla iletilmemesi üzerine komisyon görüşmelerini sonlandırma kararı aldık. Bu esnada Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle KÇÖ’nün Temmuz ayı için uzatılması kararı verildi. Bu süreçte 26. Dönem TİS ile hak edilen 4. Dönem zamlarını %7,25 olarak almış olduk. Aynı zamanda her ne kadar komisyonlarda bir ilerleme sağlanamamış olsa da iyi niyet çerçevesinde işveren ile görüşmelerimiz devam etmiştir. Yapılan görüşmelerde yaşanılan sürecin üyelerimiz için ciddi maddi ve manevi kayıplar oluşturduğunu ve bu süreci tüm üyelerimizle şeffaf bir şekilde değerlendirme talebimizi işverene defaten iletmiş bulunmaktayız. Bu durumun pandemi sürecinde verilen görevleri  sağlıklarını hiçe sayarak ailelerinin geçimlerini sağlamak için layıkıyla yerine getiren siz değerli üyelerimizi  derinden etkilediğini  biliyor ve aynı kaygıları bizler de taşıyoruz.   Geçtiğimiz günlerde TBMM de kabul edilen kanun değişikliği ile Kısa Çalışma Ödeneğinin uzatılma yetkisi 31 Aralık 2020 tarihine kadar Sn.Cumhurbaşkanımıza verilmiştir. Bu yetki ile gerekli görülmesi halinde Kısa Çalışma Ödeneği Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından uzatılabilecektir.  Tüm bu gelişmeler ışığında işveren ile yapmış olduğumuz görüşmelerde son kararı değerli üyelerimizin vereceği bir takım maddeler üzerinde uzlaşmış olmamıza rağmen işverenin KÇÖ’nün devamı için kanundan kaynaklı olanağı kullanma niyetinde olduğunu görüyoruz. İşveren yetkilileri ile yapılan görüşmelerde  önceliğimizin istihdamın devamlılığı olduğunu ilettik ve bu konuda mutabakat sağladık. Bizler sizlerin temsilcisi olarak, yapılan görüşmelerde başta ücret olmak üzere aşağıdaki hususlarda sizlerin onayı ile mutabık kalabileceğimizi belirtmiş bulunmaktayız; Dönem Toplu İş Sözleşmesi’nin şartlarından feragat etmeden sözleşmenin yürürlükte kalması (İkramiyelerin ikiye düşürülmemesi, pazar mesaisi, fazla çalışma ücretleri, yol ve harcırah ücretlerinin ödenmesi suretiyle); Hiçbir sebeple işten çıkarmaların (toplu ya da bireysel) olmaması, Yapılması muhtemel protokolde 5000 TL altında ücret alan hiçbir üyemize maaş indirimi uygulanmaması, ( A0 ve A1 Kadroları dâhil ) İşveren tarafından şifahen olarak iletilen 2018 Ocak rakamları yerine çalışılan birimler özelinde %25 – %40 arasında maaş indirimlerinin üyelerimiz tarafından onaylanması şartıyla anlaşma yapılabileceği, Yapılması muhtemel protokol süresinin en fazla 6 aylık olması ve 6 ayda bir günün koşullarının değerlendirilip ihtiyaç halinde tekrar masaya oturulması,  işveren yetkililerine yapılan tüm görüşmelerde iletilmiştir. Ancak geldiğimiz durumda üyelerimiz için belirsizlik anlamına gelen, devletin sırtına ek yükler bindirecek olan Kısa Çalışma Ödeneği işveren tarafından ticari olarak daha cazip görülmektedir.  Ülkemizin şanlı bayrağını göklerde dalgalandırmak gibi önemli bir misyonu yüklenmiş olan THY’nin yöneticileri bu misyonu daha da göklere çıkarmak yerine işçilere ve devlete ek yükler getirecek Kısa Çalışma modelini benimsemek istemesi anlaşılabilir değildir. Havacılığın ticari bir faaliyet olmaktan çok uçuş emniyeti temelli olduğu bilincini taşıyan üyelerimiz, içinden geçtiğimiz olağanüstü şartlarda her türlü fedakarlığı yapma taraftarı iken THY Yönetiminin süreci bilinmezliğe sürüklemesi en çok zararı Bayrak Taşıyıcımız, gözbebeğimiz THY markasına vermektedir. Bizler pandeminin tüm sıkıntılarının sadece üyelerimize yüklenmesini doğru bulmuyoruz. Sizlerinde bildiği gibi yaşanan bu belirsizlik ortamı çalışanları etkilemekte bu da uçuş emniyeti ve güvenliğini riske atmaktadır. Buradan bir kez daha belirtmek isteriz ki, yaşanan bu belirsizlik ortamının bir an önce sona ermesi gerekmektedir. Daha önce yapılan  fedakârlıklar gibi belirlenen şartlarda bir protokol yapıp bayrak taşıyıcımızı daha yükseğe taşımaya hazır olduğumuzu, bu süreci siz değerli üyelerimizin onayına sunarak ve sizlerin desteği ile yürütmek istediğimizi bir kez daha belirtiriz. Devlete daha fazla yük olmanın bir çözüm olmadığını; işveren çalışan el birliği ile bu zor günleri atlatmanın çalışanlar açısından daha uygun olduğunu hatırlatırız. Daha önce de THY’nin yaşadığı her türlü zor zamanda yanında olduğumuz gibi bu sıkıntılı günlerinde de Hava–İş Sendikası olarak elimizi taşın altına koyma sorumluluğumuzu taşıyor ve taşımaya devam ediyoruz.   Saygılarımızla, Türkiye Sivil Havacılık Sendikası (Hava-İş)

Türkiye Sivil Havacılık Sendikası (Hava-İş) yaşanılan maddi ve manevi sorunları en makul şekilde çözümleyebilmek adına işveren ile bir dizi görüşmeler gerçekleştirdi ve bu konuda açıklama yaptı. Açıklama aşağıdaki gibidir.

Değerli üyelerimiz; 

Bilindiği üzere geçtiğimiz aylarda yaşanılan maddi ve manevi sorunları en makul şekilde çözümleyebilmek adına işveren ile  bir dizi görüşme gerçekleştirdik. Sizlere daha önceki bilgilendirme maillerimizde de bahsettiğimiz gibi bizler üyelerimizin başta çalışma koşulları, maddi ve manevi hakları olmak üzere süregelen belirsizliği sonlandırmak adına, işveren temsilcileri, siz değerli üyelerimiz ve kamuoyu ile iletişim kanallarını tümüyle açık tuttuk ve tutmaya devam ediyoruz. 

Ancak işveren ile yapmış olduğumuz görüşmelerde tarafımıza şifahen iletilmiş teklifler haricinde işveren tarafından hiçbir resmi teklif verilmemiştir. Yapılan bu şifahi teklifler; maaşlarda 2018 Ocak ayı rakamlarına dönülmesi, ikramiyenin 4’ten 2’ye düşürülmesi ve bu anlaşmanın 2022 yılına kadar geçerli olmasını kapsıyordu. Tarafımıza iletilen bu teklifin resmi bir yolla iletilmesini ve bizimde bu teklifi üyelerimizle paylaşma talebimizi işveren yetkililerine her görüşmemizde ilettik. Resmi teklifin ısrarla iletilmemesi üzerine komisyon görüşmelerini sonlandırma kararı aldık. Bu esnada Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle KÇÖ’nün Temmuz ayı için uzatılması kararı verildi. Bu süreçte 26. Dönem TİS ile hak edilen 4. Dönem zamlarını %7,25 olarak almış olduk.

Aynı zamanda her ne kadar komisyonlarda bir ilerleme sağlanamamış olsa da iyi niyet çerçevesinde işveren ile görüşmelerimiz devam etmiştir. Yapılan görüşmelerde yaşanılan sürecin üyelerimiz için ciddi maddi ve manevi kayıplar oluşturduğunu ve bu süreci tüm üyelerimizle şeffaf bir şekilde değerlendirme talebimizi işverene defaten iletmiş bulunmaktayız. Bu durumun pandemi sürecinde verilen görevleri  sağlıklarını hiçe sayarak ailelerinin geçimlerini sağlamak için layıkıyla yerine getiren siz değerli üyelerimizi  derinden etkilediğini  biliyor ve aynı kaygıları bizler de taşıyoruz.
 
Geçtiğimiz günlerde TBMM de kabul edilen kanun değişikliği ile Kısa Çalışma Ödeneğinin uzatılma yetkisi 31 Aralık 2020 tarihine kadar Sn.Cumhurbaşkanımıza verilmiştir. Bu yetki ile gerekli görülmesi halinde Kısa Çalışma Ödeneği Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından uzatılabilecektir. 

Tüm bu gelişmeler ışığında işveren ile yapmış olduğumuz görüşmelerde son kararı değerli üyelerimizin vereceği bir takım maddeler üzerinde uzlaşmış olmamıza rağmen işverenin KÇÖ’nün devamı için kanundan kaynaklı olanağı kullanma niyetinde olduğunu görüyoruz. İşveren yetkilileri ile yapılan görüşmelerde  önceliğimizin istihdamın devamlılığı olduğunu ilettik ve bu konuda mutabakat sağladık. Bizler sizlerin temsilcisi olarak, yapılan görüşmelerde başta ücret olmak üzere aşağıdaki hususlarda sizlerin onayı ile mutabık kalabileceğimizi belirtmiş bulunmaktayız;

  • Dönem Toplu İş Sözleşmesi’nin şartlarından feragat etmeden sözleşmenin yürürlükte kalması (İkramiyelerin ikiye düşürülmemesi, pazar mesaisi, fazla çalışma ücretleri, yol ve harcırah ücretlerinin ödenmesi suretiyle);
  • Hiçbir sebeple işten çıkarmaların (toplu ya da bireysel) olmaması,
  • Yapılması muhtemel protokolde 5000 TL altında ücret alan hiçbir üyemize maaş indirimi uygulanmaması, ( A0 ve A1 Kadroları dâhil )
  • İşveren tarafından şifahen olarak iletilen 2018 Ocak rakamları yerine çalışılan birimler özelinde %25 – %40 arasında maaş indirimlerinin üyelerimiz tarafından onaylanması şartıyla anlaşma yapılabileceği,
  • Yapılması muhtemel protokol süresinin en fazla 6 aylık olması ve 6 ayda bir günün koşullarının değerlendirilip ihtiyaç halinde tekrar masaya oturulması,

 işveren yetkililerine yapılan tüm görüşmelerde iletilmiştir.

Ancak geldiğimiz durumda üyelerimiz için belirsizlik anlamına gelen, devletin sırtına ek yükler bindirecek olan Kısa Çalışma Ödeneği işveren tarafından ticari olarak daha cazip görülmektedir. 

Ülkemizin şanlı bayrağını göklerde dalgalandırmak gibi önemli bir misyonu yüklenmiş olan THY’nin yöneticileri bu misyonu daha da göklere çıkarmak yerine işçilere ve devlete ek yükler getirecek Kısa Çalışma modelini benimsemek istemesi anlaşılabilir değildir. Havacılığın ticari bir faaliyet olmaktan çok uçuş emniyeti temelli olduğu bilincini taşıyan üyelerimiz, içinden geçtiğimiz olağanüstü şartlarda her türlü fedakarlığı yapma taraftarı iken THY Yönetiminin süreci bilinmezliğe sürüklemesi en çok zararı Bayrak Taşıyıcımız, gözbebeğimiz THY markasına vermektedir. Bizler pandeminin tüm sıkıntılarının sadece üyelerimize yüklenmesini doğru bulmuyoruz. Sizlerinde bildiği gibi yaşanan bu belirsizlik ortamı çalışanları etkilemekte bu da uçuş emniyeti ve güvenliğini riske atmaktadır.

Buradan bir kez daha belirtmek isteriz ki, yaşanan bu belirsizlik ortamının bir an önce sona ermesi gerekmektedir. Daha önce yapılan  fedakârlıklar gibi belirlenen şartlarda bir protokol yapıp bayrak taşıyıcımızı daha yükseğe taşımaya hazır olduğumuzu, bu süreci siz değerli üyelerimizin onayına sunarak ve sizlerin desteği ile yürütmek istediğimizi bir kez daha belirtiriz. Devlete daha fazla yük olmanın bir çözüm olmadığını; işveren çalışan el birliği ile bu zor günleri atlatmanın çalışanlar açısından daha uygun olduğunu hatırlatırız. Daha önce de THY’nin yaşadığı her türlü zor zamanda yanında olduğumuz gibi bu sıkıntılı günlerinde de Hava–İş Sendikası olarak elimizi taşın altına koyma sorumluluğumuzu taşıyor ve taşımaya devam ediyoruz. 
 Saygılarımızla,
Türkiye Sivil Havacılık Sendikası (Hava-İş)



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/2EnZQjP
via IFTTT