29 Mayıs 2019 Çarşamba

Tatil fırsatı maillerine dikkat edin, sahte olabilir Tatil fırsatı maillerine dikkat edin, sahte olabilir Kötü amaçlı spam gönderenleri ve kimlik avcılarını takip eden Kaspersky Lab araştırmacıları Mayıs ayında, insanların iyi bir fırsatı değerlendirme içgüdüsünden yararlanmayı amaçlayan çok sayıda saldırı tespit etti. Araştırmacılar, popüler konaklama platformlarından geliyor gibi görünen 8000’den fazla kimlik avı saldırısı belirledi. Bunun yanı sıra, yasal bir seyahat şirketinden gönderilmiş gibi duran e-postalar yüzünden çok sayıda kullanıcı ücretli telefon servislerine kayıt oldu. Spam ve kimlik avı yöntemleri en etkili saldırı vektörleri arasında bulunuyor. Bu tür saldırılarda, sosyal mühendislik olarak da bilinen yöntemle, markaya duyulan güven gibi insan davranışlarından yararlanılıyor. Saldırılar genellikle çok inandırıcı bir şekilde gerçekleşiyor. Saldırganlar gerçeğiyle neredeyse aynı olan sahte siteler kurarak, kurbanların banka kart bilgilerini alıyor veya olmayan bir ürün ya da hizmete ödeme yapmalarını sağlıyor. Araştırmacılar yalnızca tek bir günde (21 Mayıs), popüler uçak bileti ve konaklama rezervasyon platformlarından geliyor gibi görünen yedi farklı e-posta grubu tespit etti. Bunların üçü, kısa bir ankete katılıp bağlantıyı paylaşmak karşılığında ücretsiz uçak bileti teklif ediyordu. Anketteki ilk üç sorudan sonra, kullanıcıdan telefon numarasını girmesi isteniyordu. Dolandırıcılar bu numarayı alıp kurbanı ücretli mobil servislere abone yapıyordu. Bu saldırının yanı sıra araştırmacılar Nisan ve Mayıs ayları arasında Airbnb gibi popüler kiralama sitelerini taklit ederek düzenlenen kimlik avı saldırılarını (7917 adet) tespit etti. Bunlardan birinde, dolandırıcılar yasal platforma çok benzeyen sahte bir site kurarak kurbanlara şehir merkezinde, yüksek puanlı ve ucuz konaklama teklifleri gönderdi. Kurban rezervasyonu yaptırıp parayı gönderdikten sonra dolandırıcı ortadan kayboluyordu. Kaspersky Lab Güvenlik Araştırmacısı Andrey Kostin, “İlkbahar sonu ve yaz başı, dolandırıcıların sevdiği bir dönem. Uygun bir fırsat arayanlar veya son dakika rezervasyon yaptırmak isteyenler bu dönemde dolandırıcıların hedefinde oluyor. Sahte web siteleri ve tekliflerin giderek daha ikna edici hale gelmesinin yanı sıra insanların uçak ve otel rezervasyonlarını, sahte bağlantıları anlamanın daha zor olduğu, akıllı telefon gibi mobil cihazlarda yapmaya başlaması da bu saldırıların başarı oranını artırıyor. Seyahat etmek isteyen kişiler bu iki eğilim nedeniyle saldırılara açık hale geliyor. İnsanlara bilet ve otel rezervasyonu yaparken yalnızca yasal sitelerden yararlanmalarını ve dolandırıcıları önceden tespit edip engelleyen güçlü bir spam ve kimlik avı filtresine sahip güvenlik çözümleri kullanmalarını tavsiye ediyoruz.” dedi. Kaspersky Lab, spam ve kimlik avı tuzağına düşmemek için şu güvenlik önlemlerinin alınmasını tavsiye ediyor: Eğer bir teklif gerçek olamayacak kadar iyi görünüyorsa, muhtemelen gerçek değildir. Bu nedenle, bu tür tekliflerden kaçının. Kullanıcı adı ve parolanız gibi hassas bilgileri girmeden önce adres çubuğunu kontrol edin. URL ile ilgili bir sorun varsa (yanlış yazılmış, orijinaline benzemeyen veya harf yerine özel semboller kullanılan) bu sitelere hiçbir bilginizi girmeyin. Otel ve bilet rezervasyonlarınızı yalnızca güvenilir şirketlerin web sitelerinden yapın. Site adreslerini adres çubuğuna kendiniz yazın. Bilmediğiniz kaynaklardan gelen (e-posta, mesaj uygulamaları veya sosyal ağlar gibi) bağlantılara tıklamayın. Kaspersky Security Cloud veya Kaspersky Total Security gibi, davranış tabanlı kimlik avı teknolojilerinden yararlanan ve kimlik avı amaçlı sayfalara girmeye çalıştığınızda sizi uyaran, sağlam bir güvenlik çözümü kullanın.   Kaspersky Lab Hakkında Kaspersky Lab, 20 yılı aşkın süredir faaliyet gösteren küresel bir siber güvenlik şirketidir. Kaspersky Lab’in derin tehdit zekâsı ve güvenlik uzmanlığı dünyanın dört bir yanındaki işletmelerin, kritik altyapıların, hükümetlerin ve tüketicilerin korunması için sürekli yeni nesil güvenlik çözümlerine ve hizmetlerine dönüşmektedir. Şirketin kapsamlı güvenlik portföyüne, lider uç nokta koruması ve gelişen karmaşık dijital tehditlerle mücadele eden bir dizi özelleştirilmiş güvenlik çözümleri de dâhildir. 400 milyonu aşkın kullanıcı Kaspersky Lab teknolojileri ile korunmaktadır ve 270 bin kurumsal müşterinin kendileri için en önemli şeyleri korumalarına yardımcı olmaktadır.  

Tatil fırsatı maillerine dikkat edin, sahte olabilir

Kötü amaçlı spam gönderenleri ve kimlik avcılarını takip eden Kaspersky Lab araştırmacıları Mayıs ayında, insanların iyi bir fırsatı değerlendirme içgüdüsünden yararlanmayı amaçlayan çok sayıda saldırı tespit etti. Araştırmacılar, popüler konaklama platformlarından geliyor gibi görünen 8000’den fazla kimlik avı saldırısı belirledi. Bunun yanı sıra, yasal bir seyahat şirketinden gönderilmiş gibi duran e-postalar yüzünden çok sayıda kullanıcı ücretli telefon servislerine kayıt oldu.

Spam ve kimlik avı yöntemleri en etkili saldırı vektörleri arasında bulunuyor. Bu tür saldırılarda, sosyal mühendislik olarak da bilinen yöntemle, markaya duyulan güven gibi insan davranışlarından yararlanılıyor. Saldırılar genellikle çok inandırıcı bir şekilde gerçekleşiyor. Saldırganlar gerçeğiyle neredeyse aynı olan sahte siteler kurarak, kurbanların banka kart bilgilerini alıyor veya olmayan bir ürün ya da hizmete ödeme yapmalarını sağlıyor.

Araştırmacılar yalnızca tek bir günde (21 Mayıs), popüler uçak bileti ve konaklama rezervasyon platformlarından geliyor gibi görünen yedi farklı e-posta grubu tespit etti. Bunların üçü, kısa bir ankete katılıp bağlantıyı paylaşmak karşılığında ücretsiz uçak bileti teklif ediyordu. Anketteki ilk üç sorudan sonra, kullanıcıdan telefon numarasını girmesi isteniyordu. Dolandırıcılar bu numarayı alıp kurbanı ücretli mobil servislere abone yapıyordu.

Bu saldırının yanı sıra araştırmacılar Nisan ve Mayıs ayları arasında Airbnb gibi popüler kiralama sitelerini taklit ederek düzenlenen kimlik avı saldırılarını (7917 adet) tespit etti. Bunlardan birinde, dolandırıcılar yasal platforma çok benzeyen sahte bir site kurarak kurbanlara şehir merkezinde, yüksek puanlı ve ucuz konaklama teklifleri gönderdi. Kurban rezervasyonu yaptırıp parayı gönderdikten sonra dolandırıcı ortadan kayboluyordu.

Kaspersky Lab Güvenlik Araştırmacısı Andrey Kostin, “İlkbahar sonu ve yaz başı, dolandırıcıların sevdiği bir dönem. Uygun bir fırsat arayanlar veya son dakika rezervasyon yaptırmak isteyenler bu dönemde dolandırıcıların hedefinde oluyor. Sahte web siteleri ve tekliflerin giderek daha ikna edici hale gelmesinin yanı sıra insanların uçak ve otel rezervasyonlarını, sahte bağlantıları anlamanın daha zor olduğu, akıllı telefon gibi mobil cihazlarda yapmaya başlaması da bu saldırıların başarı oranını artırıyor. Seyahat etmek isteyen kişiler bu iki eğilim nedeniyle saldırılara açık hale geliyor. İnsanlara bilet ve otel rezervasyonu yaparken yalnızca yasal sitelerden yararlanmalarını ve dolandırıcıları önceden tespit edip engelleyen güçlü bir spam ve kimlik avı filtresine sahip güvenlik çözümleri kullanmalarını tavsiye ediyoruz.” dedi.

Kaspersky Lab, spam ve kimlik avı tuzağına düşmemek için şu güvenlik önlemlerinin alınmasını tavsiye ediyor:

  • Eğer bir teklif gerçek olamayacak kadar iyi görünüyorsa, muhtemelen gerçek değildir. Bu nedenle, bu tür tekliflerden kaçının.
  • Kullanıcı adı ve parolanız gibi hassas bilgileri girmeden önce adres çubuğunu kontrol edin. URL ile ilgili bir sorun varsa (yanlış yazılmış, orijinaline benzemeyen veya harf yerine özel semboller kullanılan) bu sitelere hiçbir bilginizi girmeyin.
  • Otel ve bilet rezervasyonlarınızı yalnızca güvenilir şirketlerin web sitelerinden yapın. Site adreslerini adres çubuğuna kendiniz yazın.
  • Bilmediğiniz kaynaklardan gelen (e-posta, mesaj uygulamaları veya sosyal ağlar gibi) bağlantılara tıklamayın.
  • Kaspersky Security Cloud veya Kaspersky Total Security gibi, davranış tabanlı kimlik avı teknolojilerinden yararlanan ve kimlik avı amaçlı sayfalara girmeye çalıştığınızda sizi uyaran, sağlam bir güvenlik çözümü kullanın.

 

Kaspersky Lab Hakkında

Kaspersky Lab, 20 yılı aşkın süredir faaliyet gösteren küresel bir siber güvenlik şirketidir. Kaspersky Lab’in derin tehdit zekâsı ve güvenlik uzmanlığı dünyanın dört bir yanındaki işletmelerin, kritik altyapıların, hükümetlerin ve tüketicilerin korunması için sürekli yeni nesil güvenlik çözümlerine ve hizmetlerine dönüşmektedir. Şirketin kapsamlı güvenlik portföyüne, lider uç nokta koruması ve gelişen karmaşık dijital tehditlerle mücadele eden bir dizi özelleştirilmiş güvenlik çözümleri de dâhildir. 400 milyonu aşkın kullanıcı Kaspersky Lab teknolojileri ile korunmaktadır ve 270 bin kurumsal müşterinin kendileri için en önemli şeyleri korumalarına yardımcı olmaktadır.

 



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://bit.ly/2W261gR
via IFTTT

CORENDON İŞ ORTAKLARIYLA İFTARDA BİR ARAYA GELDİ


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://bit.ly/2YVA1Na

Tek Kullanımlık Plastik Yasağı Başlıyor mu?


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://bit.ly/2YUWauO

Kaan Air, LÖSEV ile farkındalık yaratacak


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://bit.ly/2XcGti9

CORENDON İŞ ORTAKLARIYLA İFTARDA BİR ARAYA GELDİ CORENDON İŞ ORTAKLARIYLA İFTARDA BİR ARAYA GELDİ Corendon Turizm Grubu, geçen hafta Almanya’nın Düsseldorf ve Frankfurt şehirlerinde düzenlediği iftar yemeklerinden ardından bu hafta da Münih’te Türk seyahat acenteleri, Antalya’da ise turizm ve havayolu şirketleri, bankalar, resmi kurumlar ve basın camiasıyla bir araya geldi. Corendon Turizm Grubu’nun iş ortaklarıyla Antalya’da düzenlediği iftar davetinde buluştu. İftara Antalya İl Kültür Turizm Müdürü İbrahim Acar, Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Erkan Yağcı, Bilim Üniversitesi Rektörü İsmail Yüksek’in yanı sıra Akdeniz Bölgesi otel sahipleri ve yöneticileri, turizm ve havayolu şirketleri, bankalar, resmi kurumlar ve basın mensuplarından oluşan 600 kişilik bir davetli grubu katıldı.   Corendon Turizm Grubu Hakkında İsmini, elmastan sonra doğada bulunan en sert maden/mineral olan (sertlik derecesi 9) Corendon’dan alan firma, turizm sektörüne 1997 yılında Hollanda’da tur operatörü olarak giriş yaptı. Tur operatörlüğü konusundaki birikim ve altyapısını turizmle bağlantılı sektörlere aktarmak ve hizmet akışını tek elden sağlamayı hedefleyen grup, bünyesine zaman içerisinde havayolu, incoming, otel zinciri gibi şirketleri de kattı. Grup 2019 itibarıyla tur operatörü, 24 uçaklı filoya sahip üç farklı uçak şirketi, incoming şirketi ve 10 oteli ile yoluna devam eden 1 milyar Euro cirolu, yaklaşık 3 bin çalışan istihdam eden bir firma konumuna yükseldi.

CORENDON İŞ ORTAKLARIYLA İFTARDA BİR ARAYA GELDİ

Corendon Turizm Grubu, geçen hafta Almanya’nın Düsseldorf ve Frankfurt şehirlerinde düzenlediği iftar yemeklerinden ardından bu hafta da Münih’te Türk seyahat acenteleri, Antalya’da ise turizm ve havayolu şirketleri, bankalar, resmi kurumlar ve basın camiasıyla bir araya geldi.

Corendon Turizm Grubu’nun iş ortaklarıyla Antalya’da düzenlediği iftar davetinde buluştu. İftara Antalya İl Kültür Turizm Müdürü İbrahim Acar, Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Erkan Yağcı, Bilim Üniversitesi Rektörü İsmail Yüksek’in yanı sıra Akdeniz Bölgesi otel sahipleri ve yöneticileri, turizm ve havayolu şirketleri, bankalar, resmi kurumlar ve basın mensuplarından oluşan 600 kişilik bir davetli grubu katıldı.

 

Corendon Turizm Grubu Hakkında

İsmini, elmastan sonra doğada bulunan en sert maden/mineral olan (sertlik derecesi 9) Corendon’dan alan firma, turizm sektörüne 1997 yılında Hollanda’da tur operatörü olarak giriş yaptı. Tur operatörlüğü konusundaki birikim ve altyapısını turizmle bağlantılı sektörlere aktarmak ve hizmet akışını tek elden sağlamayı hedefleyen grup, bünyesine zaman içerisinde havayolu, incoming, otel zinciri gibi şirketleri de kattı. Grup 2019 itibarıyla tur operatörü, 24 uçaklı filoya sahip üç farklı uçak şirketi, incoming şirketi ve 10 oteli ile yoluna devam eden 1 milyar Euro cirolu, yaklaşık 3 bin çalışan istihdam eden bir firma konumuna yükseldi.



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://bit.ly/2YVA1Na
via IFTTT

Tek Kullanımlık Plastik Yasağı Başlıyor mu? Tek Kullanımlık Plastik Yasağı Başlıyor mu? Başta okyanuslar olmak üzere çevre kirliliğinde en büyük payın sahibi tek kullanımlık plastiklerin yasaklanması bir süredir ülkelerin ve şirketlerin gündeminde önemli yer tutuyor. Tek Kullanımlık ürünler dediğimizde yalnızca bir kez, bir kere kullan-at tüketim davranışı sonucunda tüketimimizde doğaya zarar verdiğimizi görüyoruz. Bir de satın aldığımız ürünlerin tek kullanımlık ambalajları var. Asıl olan günlük yaşamımızdan tek başımıza kullandığımız su şişesi, pipet, tabak, kürdan, muayene eldiveni, temizlik eldiveni, streç film, poşet, plastik boya önlüğü, poşet çay, balon ve balon çubukları, içecek kutuları, galoş/bone/kolluk/maske/önlük, Islak mendil,çatal, kaşık, bıçak, bardak, örtü, diş fırçası, kulak çubuğu gibi çokça tüketilen plastikleri çıkarmak. 2050’de dünya nüfusu 9.8 milyara ulaşması bekleniyor. Bu da milyarlarca ton atık demek. Geleceğe bugünün çöpünü bırakmamak için herkesin yapabileceği bir şey var. Plastik üretiminin 2050 yılı itibariyle dört katına çıkması beklenirken bu sorunu yalnızca geri dönüşümle çözmek asla mümkün olmayacak. Küresel ısınma, enerji kaynaklarının azalması gibi konular tüm dünyada en çok endişe yaratan konular arasında yer alıyor. Ancak aşırı ve bilinçsiz tüketim nedeniyle her yıl yüz milyarlarca plastik poşet, pet şişe ve birçok ürün doğaya salınıyor. Bilinçsizce çevreye atılan plastik çöpler hem çevreyi kirletiyor hem de yüz binlerce deniz hayvanının yok olmasına yol açıyor. Çok çarpıcı bir örnek;Plastikler 1 saniyede üretiliyor, 1000 yılda toprağa karışıyor. Dünyada her gün milyonlarca plastik poşet kullanılıyor. Paket kahve bardakları plastik kullanılarak astarlanıyor yani doğada çözündükleri söylenemez. Sorunun kaynağından çözülmesi gerekiyor. Ambalaj atıkları yönetmeliği ve hukuki düzenlemeler AB mevzuatıyla büyük oranda uyumlu. AB Tek Kullanımlık Plastik Yasağı Üzerinde Anlaştı Son dönemde, Avrupa Birliği bazı plastik ürünlere ilişkin önemli kararlar aldı. Avrupa Birliği (AB) Konseyi’nin tek kullanımlık plastik ürünlere getirdiği yeni yasaklar ve kısıtlamalarla AB plastik kirliliğinin önüne geçmeyi hedefliyor. Konseye göre, plastik kullanımı konusunda kabul edilen yeni kurallar plastik kirliliğinin önlenmesi çalışmalarındaki son adım olarak görülürken, tek kullanımlık plastik ürünler için oluşturulan yeni kuralların AB’nin atık yasaları dahilinde olduğu, bunun yanında AB sahillerinde kirliliğe sebep olan 10 ürün içinde olan plastik kaplama ve ürünleri kapsadığı belirtildi. Söz konusu yeni kurallar kapsamında, alternatifleri bulunan tek kullanımlık plastik ürünlerin kullanımı yasaklandı. Bunun yanında, kirliliğe neden olan çeşitli plastik ürünler için de yeni yaptırımlar oluşturuldu. Konsey açıklamasında, yeni yaptırım ve kuralların, tamamı veya bir bölümü plastikten yapılmış ve kullanımının ardından çöpe atılması için oluşturulmuş tek kullanımlık plastik ürünlerin oluşturduğu kirliliği azaltmayı hedeflediği belirtildi. Yeni kurallar kapsamında tek kullanımlık plastik tabak, çatal, bıçak, kaşık, pipet ve kulak temizleme çubukları 2021’e kadar yasaklanacak. Bunun yanında AB üye ülkeleri de 2029’a kadar plastik şişe kullanımını yüzde 90 azaltmayı, plastik şişelerin 2025 yılına kadar yüzde 25 ve 2030 yılına kadar da yüzde 30 geri dönüştürülmesi için çalışmayı kabul ettiler. Örneğin Fransa, yakın zamanda plastik çatal-bıçak, bardak ve tabak kullanımını yasakladı. Atık miktarını 2025 yılına dek yarı yarıya, sera gazı salınımını ise 2030 yılına dek %30 azaltmayı hedefliyor. Plastik atıkların yeni adresi Türkiye Türkiye’nin, 2016 yılının ilk aylarında 4 bin ton olan plastik atık ithalatı 2018 başlarında aylık 33 bin tona kadar yükseldi. Çevre Örgütü Greenpeace’in yayımladığı yeni rapora göre, Çin’in yurt dışından plastik atık alımına 2018’de yasak koymasının ardından, bu atıkların yeni adresi Endonezya ve Türkiye oldu. Plastik atıklarını ihraç eden ülkelerin başında ise ABD, Almanya, İngiltere ve Japonya geliyor. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı’nın (OECD) verilerine göre Türkiye, plastik atıkları geri dönüştürme konusunda en başarısız ilk 20 ülkeden biri. Okyanuslara her sene 9 milyon ton plastik atık bırakılıyor. Türkiye’den denizlere karışan plastik atık miktarı ise yıllık 50 bin tonun üzerinde. Özellikle kozmetik, medikal, gıda, içecek sektöründe plastik kullanımının fazlalığı göze çarpıyor. Türkiye Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Atık Yönetimi Daire Başkanlığı’nın verilerine göre her yıl üretilen 31 milyon ton evsel atığın yüzde 12’sini yani 3.7 milyon tonunu plastik atıklar oluşturuyor. Türkiye’de kişi başı plastik tüketimi son 3 yıl içinde yaklaşık yüzde 10 oranında artarak 90 kilogramı aştı. Türkiye’de üretilen yıllık 25,8 milyon atığın yüzde 20’sini ambalaj atıkları oluşturuyor. Yılbaşından itibaren alışverişte poşetlerin ücretli hale getirilmesi atıklarla mücadele de önemli adımdı. Bu konuda daha fazla adımlar atılmalı, plastik üretime dur denmeli, tek kullanımlık ürünler yerine alternatif ürünlere yönelinmeli. Fast Food sektörü tek kullanımlık plastik ürünlere ne zaman dur diyecek! Gıda sektöründe çokça kullanılan plastik paket gıda kapları vücudumuzu kötü yönde etkileyen kimyasallar içeriyorlar ve nihayetinde atık bölgelerine ya da okyanuslara gidiyorlar. Küresel çapta gıda ve içecek birçok şirketi, canlılara ve doğaya zarar vermesinden ötürü serviste plastik kullanımını terk etmiş, kağıt türevi kullanmaya başlamışlardır. Gelişmiş ülkelerin aksine ülkemizde plastiklerin yiyeceklerle birlikte kullanılması konusunda kanuni bir yaptırım yoktur. Bu konuya özellikle bizim dikkat etmemiz gerekmektedir. Türkiye’deki şirketlerde tek kullanımlık plastik paketleme malzemelerini kullanmaktan vazgeçmeli ve alternatif ürünlere /malzemelere yatırım yapılmalıdır.

Tek Kullanımlık Plastik Yasağı Başlıyor mu?

Başta okyanuslar olmak üzere çevre kirliliğinde en büyük payın sahibi tek kullanımlık plastiklerin yasaklanması bir süredir ülkelerin ve şirketlerin gündeminde önemli yer tutuyor.

Tek Kullanımlık ürünler dediğimizde yalnızca bir kez, bir kere kullan-at tüketim davranışı sonucunda tüketimimizde doğaya zarar verdiğimizi görüyoruz. Bir de satın aldığımız ürünlerin tek kullanımlık ambalajları var. Asıl olan günlük yaşamımızdan tek başımıza kullandığımız su şişesi, pipet, tabak, kürdan, muayene eldiveni, temizlik eldiveni, streç film, poşet, plastik boya önlüğü, poşet çay, balon ve balon çubukları, içecek kutuları, galoş/bone/kolluk/maske/önlük, Islak mendil,çatal, kaşık, bıçak, bardak, örtü, diş fırçası, kulak çubuğu gibi çokça tüketilen plastikleri çıkarmak.

2050’de dünya nüfusu 9.8 milyara ulaşması bekleniyor. Bu da milyarlarca ton atık demek. Geleceğe bugünün çöpünü bırakmamak için herkesin yapabileceği bir şey var.

Plastik üretiminin 2050 yılı itibariyle dört katına çıkması beklenirken bu sorunu yalnızca geri dönüşümle çözmek asla mümkün olmayacak. Küresel ısınma, enerji kaynaklarının azalması gibi konular tüm dünyada en çok endişe yaratan konular arasında yer alıyor. Ancak aşırı ve bilinçsiz tüketim nedeniyle her yıl yüz milyarlarca plastik poşet, pet şişe ve birçok ürün doğaya salınıyor. Bilinçsizce çevreye atılan plastik çöpler hem çevreyi kirletiyor hem de yüz binlerce deniz hayvanının yok olmasına yol açıyor. Çok çarpıcı bir örnek;Plastikler 1 saniyede üretiliyor, 1000 yılda toprağa karışıyor. Dünyada her gün milyonlarca plastik poşet kullanılıyor. Paket kahve bardakları plastik kullanılarak astarlanıyor yani doğada çözündükleri söylenemez. Sorunun kaynağından çözülmesi gerekiyor. Ambalaj atıkları yönetmeliği ve hukuki düzenlemeler AB mevzuatıyla büyük oranda uyumlu.

AB Tek Kullanımlık Plastik Yasağı Üzerinde Anlaştı

Son dönemde, Avrupa Birliği bazı plastik ürünlere ilişkin önemli kararlar aldı. Avrupa Birliği (AB) Konseyi’nin tek kullanımlık plastik ürünlere getirdiği yeni yasaklar ve kısıtlamalarla AB plastik kirliliğinin önüne geçmeyi hedefliyor. Konseye göre, plastik kullanımı konusunda kabul edilen yeni kurallar plastik kirliliğinin önlenmesi çalışmalarındaki son adım olarak görülürken, tek kullanımlık plastik ürünler için oluşturulan yeni kuralların AB’nin atık yasaları dahilinde olduğu, bunun yanında AB sahillerinde kirliliğe sebep olan 10 ürün içinde olan plastik kaplama ve ürünleri kapsadığı belirtildi. Söz konusu yeni kurallar kapsamında, alternatifleri bulunan tek kullanımlık plastik ürünlerin kullanımı yasaklandı. Bunun yanında, kirliliğe neden olan çeşitli plastik ürünler için de yeni yaptırımlar oluşturuldu. Konsey açıklamasında, yeni yaptırım ve kuralların, tamamı veya bir bölümü plastikten yapılmış ve kullanımının ardından çöpe atılması için oluşturulmuş tek kullanımlık plastik ürünlerin oluşturduğu kirliliği azaltmayı hedeflediği belirtildi. Yeni kurallar kapsamında tek kullanımlık plastik tabak, çatal, bıçak, kaşık, pipet ve kulak temizleme çubukları 2021’e kadar yasaklanacak. Bunun yanında AB üye ülkeleri de 2029’a kadar plastik şişe kullanımını yüzde 90 azaltmayı, plastik şişelerin 2025 yılına kadar yüzde 25 ve 2030 yılına kadar da yüzde 30 geri dönüştürülmesi için çalışmayı kabul ettiler. Örneğin Fransa, yakın zamanda plastik çatal-bıçak, bardak ve tabak kullanımını yasakladı. Atık miktarını 2025 yılına dek yarı yarıya, sera gazı salınımını ise 2030 yılına dek %30 azaltmayı hedefliyor.

Plastik atıkların yeni adresi Türkiye

Türkiye’nin, 2016 yılının ilk aylarında 4 bin ton olan plastik atık ithalatı 2018 başlarında aylık 33 bin tona kadar yükseldi. Çevre Örgütü Greenpeace’in yayımladığı yeni rapora göre, Çin’in yurt dışından plastik atık alımına 2018’de yasak koymasının ardından, bu atıkların yeni adresi Endonezya ve Türkiye oldu. Plastik atıklarını ihraç eden ülkelerin başında ise ABD, Almanya, İngiltere ve Japonya geliyor.

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı’nın (OECD) verilerine göre Türkiye, plastik atıkları geri dönüştürme konusunda en başarısız ilk 20 ülkeden biri.

Okyanuslara her sene 9 milyon ton plastik atık bırakılıyor. Türkiye’den denizlere karışan plastik atık miktarı ise yıllık 50 bin tonun üzerinde. Özellikle kozmetik, medikal, gıda, içecek sektöründe plastik kullanımının fazlalığı göze çarpıyor. Türkiye Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Atık Yönetimi Daire Başkanlığı’nın verilerine göre her yıl üretilen 31 milyon ton evsel atığın yüzde 12’sini yani 3.7 milyon tonunu plastik atıklar oluşturuyor. Türkiye’de kişi başı plastik tüketimi son 3 yıl içinde yaklaşık yüzde 10 oranında artarak 90 kilogramı aştı. Türkiye’de üretilen yıllık 25,8 milyon atığın yüzde 20’sini ambalaj atıkları oluşturuyor.

Yılbaşından itibaren alışverişte poşetlerin ücretli hale getirilmesi atıklarla mücadele de önemli adımdı. Bu konuda daha fazla adımlar atılmalı, plastik üretime dur denmeli, tek kullanımlık ürünler yerine alternatif ürünlere yönelinmeli.

Fast Food sektörü tek kullanımlık plastik ürünlere ne zaman dur diyecek!

Gıda sektöründe çokça kullanılan plastik paket gıda kapları vücudumuzu kötü yönde etkileyen kimyasallar içeriyorlar ve nihayetinde atık bölgelerine ya da okyanuslara gidiyorlar. Küresel çapta gıda ve içecek birçok şirketi, canlılara ve doğaya zarar vermesinden ötürü serviste plastik kullanımını terk etmiş, kağıt türevi kullanmaya başlamışlardır. Gelişmiş ülkelerin aksine ülkemizde plastiklerin yiyeceklerle birlikte kullanılması konusunda kanuni bir yaptırım yoktur. Bu konuya özellikle bizim dikkat etmemiz gerekmektedir. Türkiye’deki şirketlerde tek kullanımlık plastik paketleme malzemelerini kullanmaktan vazgeçmeli ve alternatif ürünlere /malzemelere yatırım yapılmalıdır.



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://bit.ly/2YUWauO
via IFTTT

Kaan Air, LÖSEV ile farkındalık yaratacak Dünyanın önde gelen helikopter üreticilerinin “Exclusive” distribütörü Kaan Air, 25 – 31 Mayıs 2019 tarihleri arasında 18. Uluslararası Lösemili Çocuklar Haftası kapsamında, LÖSEV’in kahraman çocuklarını helikopter ile uçuracak. 30 Mayıs Perşembe günü Türkiye’nin ilk ve tek tescilli büyük heliportunda çocuklar helikoptere binecek. Kaan Air, lösemide yüzde 20’lerdeki tedavi başarısını yüzde 92’ye çıkaran, sadece hastalığa yakalanan çocukları değil aileleri de sarıp sarmalayan LÖSEV’e destek vermeye devam ediyor. Kaan Air geçtiğimiz yıl da benzer bir etkinlikle çocuklarla buluşmuştu.  

Dünyanın önde gelen helikopter üreticilerinin “Exclusive” distribütörü Kaan Air, 25 – 31 Mayıs 2019 tarihleri arasında 18. Uluslararası Lösemili Çocuklar Haftası kapsamında, LÖSEV’in kahraman çocuklarını helikopter ile uçuracak.

30 Mayıs Perşembe günü Türkiye’nin ilk ve tek tescilli büyük heliportunda çocuklar helikoptere binecek.

Kaan Air, lösemide yüzde 20’lerdeki tedavi başarısını yüzde 92’ye çıkaran, sadece hastalığa yakalanan çocukları değil aileleri de sarıp sarmalayan LÖSEV’e destek vermeye devam ediyor. Kaan Air geçtiğimiz yıl da benzer bir etkinlikle çocuklarla buluşmuştu.

 



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://bit.ly/2XcGti9
via IFTTT