havacılık haberleri, havayolu şirketleri ve sivil havacılık ile ilgili meraklarınızı gidermeye, bilgilerinizi güncellemeye davet ediyoruz.
2 Mayıs 2018 Çarşamba
Sabiha Gökçen Havalimanı’nda 10’uncu yıl kutlaması
Yüz Tanıma Teknolojisi Mahremiyeti Yok Eder Mi?
Yüz Tanıma Teknolojisi Mahremiyeti Yok Eder Mi? Singapur Havalimanında Yüz Tanıma Kullanılıyor Singapur’un Changi havalimanında yolcuların terminal içerisindeki işlemlerini hızlandıracağı düşünülen bir yüz tanıma sistemi test ediliyor. Akıllı kimlik tanıma sisteminin mevcut kullanımlarını genişletmeyi ve pasaport kontrollerinin yerine kullanabilmeyi sağlamak için yollar aranıyor. Ancak Reuters, tarama yapan kameraların sokak lambalarına monte edilmesiyle, yolcuların mahremiyetleri ile ilgili endişelerinin arttığını da bildiriyor. Havaalanı yetkilileri “büyük birader”(big brother) endişelerini reddediyor. Son çağrı Yüz tanımadan potansiyel olarak en iyi şekilde yararlanmanın bir yolu, uçuşları için yapılan son çağrıyı kaçıran yolcuları bulmak olabilir. Changi Havaalanı Grubu enformasyon şefi Steve Lee, Reuters’e verdiği demeçte “Yolcuların alanda kaybolması, uçağını kaçırması çok yaşanan bir olay, bu yüzden teknolojiyi kullanmayı düşünebileceğimiz bir durum, uçuşta bulunan insanları tespit etmemiz ve bulmamız gerekiyor. Elbette, havayolu şirketlerinden de izniyle” Bay Lee, havalimanının bir dizi şirketle çalıştığını ve bir yıl içinde yüz tanıma uygulamasının kullanılmasının planlandığını söylüyor. Changi’deki en yeni terminal olan T4‘de self check-in , bagaj bırakma noktaları, gümrük ve uçağa biniş işlemleri için yüz tanıma zaten kullanıyor. Bu sistem alanda tamamen kullanıldığında, daha az kuyruğun yanı sıra havaalanında daha az güvenlik personelinin olması anlamına da gelecek. Yolcular kendi kendilerine bagajlarına işlem yaparken, kapalı kabinlerde yüzlerinin bir fotoğrafı çekilir ve daha sonra pasaportundaki fotoğrafla eşleştirilir. Gümrük alanındaki otomatik güvenlik kapılarında, bir başka fotoğraf çekimiyle kontrolden bir çırpıda geçilir ve yolcunun uçak kapısında kimliğini tekrar doğrulamasıyla tamamlanır. Changi havalimanı, yüz tanıma teknolojisini, diğer üç terminalde ve potansiyel olarak önümüzdeki 10 yıl içinde devreye girmesi beklenen terminal beşte, bagaj bırakma noktaları ve pasaport kontrolünde nasıl uygulayabileceğine bakıyor. Bay Lee : “Bugün pasaportunuzu alıyorsunuz, yüzünüzü ve biniş kartınızı gösteriyorsunuz. “O zaman geldiğinde, gelecekte, sadece yüzünüz yetecek. Pasaporta da ihtiyacınız olmayacak “dedi. İçerik:http://www.bbc.com/
Singapur Havalimanında Yüz Tanıma Kullanılıyor
Singapur’un Changi havalimanında yolcuların terminal içerisindeki işlemlerini hızlandıracağı düşünülen bir yüz tanıma sistemi test ediliyor.
Akıllı kimlik tanıma sisteminin mevcut kullanımlarını genişletmeyi ve pasaport kontrollerinin yerine kullanabilmeyi sağlamak için yollar aranıyor.
Ancak Reuters, tarama yapan kameraların sokak lambalarına monte edilmesiyle, yolcuların mahremiyetleri ile ilgili endişelerinin arttığını da bildiriyor.
Havaalanı yetkilileri “büyük birader”(big brother) endişelerini reddediyor.
Son çağrı
Yüz tanımadan potansiyel olarak en iyi şekilde yararlanmanın bir yolu, uçuşları için yapılan son çağrıyı kaçıran yolcuları bulmak olabilir.
Changi Havaalanı Grubu enformasyon şefi Steve Lee, Reuters’e verdiği demeçte “Yolcuların alanda kaybolması, uçağını kaçırması çok yaşanan bir olay, bu yüzden teknolojiyi kullanmayı düşünebileceğimiz bir durum, uçuşta bulunan insanları tespit etmemiz ve bulmamız gerekiyor. Elbette, havayolu şirketlerinden de izniyle”
Bay Lee, havalimanının bir dizi şirketle çalıştığını ve bir yıl içinde yüz tanıma uygulamasının kullanılmasının planlandığını söylüyor.
Changi’deki en yeni terminal olan T4‘de self check-in , bagaj bırakma noktaları, gümrük ve uçağa biniş işlemleri için yüz tanıma zaten kullanıyor.
Bu sistem alanda tamamen kullanıldığında, daha az kuyruğun yanı sıra havaalanında daha az güvenlik personelinin olması anlamına da gelecek.
Yolcular kendi kendilerine bagajlarına işlem yaparken, kapalı kabinlerde yüzlerinin bir fotoğrafı çekilir ve daha sonra pasaportundaki fotoğrafla eşleştirilir.
Gümrük alanındaki otomatik güvenlik kapılarında, bir başka fotoğraf çekimiyle kontrolden bir çırpıda geçilir ve yolcunun uçak kapısında kimliğini tekrar doğrulamasıyla tamamlanır.
Changi havalimanı, yüz tanıma teknolojisini, diğer üç terminalde ve potansiyel olarak önümüzdeki 10 yıl içinde devreye girmesi beklenen terminal beşte, bagaj bırakma noktaları ve pasaport kontrolünde nasıl uygulayabileceğine bakıyor.
Bay Lee : “Bugün pasaportunuzu alıyorsunuz, yüzünüzü ve biniş kartınızı gösteriyorsunuz. “O zaman geldiğinde, gelecekte, sadece yüzünüz yetecek. Pasaporta da ihtiyacınız olmayacak “dedi.
İçerik:http://www.bbc.com/
from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/2FATecO
via IFTTT
Rolls-Royce ile Alan Turing Enstitüsü’nden Endüstriyel Yapay Zeka Geliştirme Çalışmaları ROLLS-ROYCE İLE ALAN TURING ENSTİTÜSÜ’NDEN ENDÜSTRİYEL YAPAY ZEKA GELİŞTİRME ÇALIŞMALARI Rolls-Royce ile Alan Turing Enstitüsü arasında imzalanan mutabakata göre, taraflar veri bilimi ve analitiği alanlarında ortak araştırma ve inovasyon çalışmaları yürütecek. İşbirliği ile, özellikle endüstriyel uygulamalarda kullanılmak üzere yeni nesil yapay zeka geliştirilmesi hedefleniyor. İngiltere İş, Enerji ve Endüstriyel Strateji Bakanı Greg Clark bu işbirliği hakkında “Bilim, teknoloji ve verideki ilerlemeler yaşama ve çalışma şekillerimizi değiştiriyor. Güncel Endüstri Stratejimiz ve stratejinin önemli unsuru olan Yapay Zeka Sektörü Anlaşması ile, İngiltere’nin bu gelişen sektörün kalbinde olmasını, ekonomik anlamda yarar sağlamasını ve bu teknolojinin dönüştürücü özelliğini ülkenin dört bir yanına ulaştırmayı hedefliyoruz.’’ dedikten sonra sözlerini şöyle sürdürdü: “Alan Turing Enstitüsü ile Rolls-Royce arasında yapılan bu anlaşma, öncü bir alana değerli katkılarda bulunarak iki kurumun en parlak zekalarını bir araya getirecek ve yarının yenilikçi yapay zeka çözümlerini geliştirmeye yardımcı olacak.” Rolls-Royce Dijitalden Sorumlu Yöneticisi Neil Crockett ise “Bu işbirliğinin amacı, yapay zeka teknolojilerinin yaşadığımız dünya üzerinde endüstriyel ölçekte etkili olmasını sağlamak. Rolls-Royce olarak yapay zekanın gerek müşterilerimize gerek kendi faaliyetlerimize ciddi değer kattığına ve öncü güç sağlayıcısı olma hedefimize yaklaşmakta kilit rol oynadığına inanıyoruz. Bu mutabakat, Rolls-Royce’un Alan Turing Enstitüsü ile ilişkisinde bir dönüm noktasıdır. Bu işbirliği ile, Rolls-Royce’un endüstriyel bağlamda kullanılan yapay zeka uygulamalarını hayata geçirmekte bir dünya lideri olma konumu daha da güçlenecektir. Aynı zamanda Enstitü’nün ve İngiltere’nin, dünyanın veri bilimi ve yapay zeka alanlarındaki mükemmeliyet merkezi olma hedefine de katkı sağlayacaktır.” şeklinde konuştu. İki kurum, veri bilimi ve yapay zeka üzerine yönelik ortak bir araştırma programı tasarlayarak hayata geçirecek. Ortak araştırma projelerinin özellikle üzerinde duracağı konular arasında, veri biliminin büyük ölçekte uygulanması, yapay zekanın tedarik zincirlerine uygulanması, veri merkezli mühendislik ve öngörücü bakım ve veri analitiği ile yapay zekanın bilimdeki rolü gibi konular yer alıyor. İki kurum, araştırma ve inovasyonun yanı sıra, veri biliminin ve yapay zekanın İngiltere ekonomisini geleceğe hazırlamaktaki önemine ilişkin bilinçlendirme çalışmaları da yürütecek. Alan Turing Enstitüsü CEO’su Alan Wilson ise şöyle konuştu: “Rolls-Royce’un İngiltere’de ve dünyanın diğer ülkelerinde bulunan en iyi araştırma kuruluşlarına yatırım yapmak gibi eskiden gelen bir geleneği bulunuyor. Yaşadığımız dünyayı iyileştirmeye yönelik ortak hedef kapsamında, Turing Enstitüsü’nün veri bilimi ve yapay zekayı yaşamakta olduğumuz sorunlara uygulamak ve gelecek nesilleri bu dönüştürücü konularda eğitmek gibi temel stratejik alanlar da Rolls-Royce ile çalışacak olmaktan çok memnunuz.” İşbirliğine dayalı veri inovasyonu Rolls-Royce’un dijital stratejisinin çekirdeğini oluşturuyor. Rolls-Royce’un veride yenilikçilik kolu olan R2 Data Labs, halihazırda dünyanın iki büyük dijital hizmet sağlayıcısı Tata Consultancy Services ve Microsoft ile işbirliği yapıyor. Alan Turing Enstitüsü ile varılan bu mutabakatın öncesinde ise, teknoloji tabanlı start-up şirketlere hızlandırıcılık hizmeti veren üç lider firma olan IoT Tribe North, Seraphim Space Camp Accelerator ve Startupbootcamp ile de işbirlikleri açıklanmıştı. Rolls-Royce Holdings PLC hakkında Rolls-Royce olarak vizyonumuz mühendislik uzmanlığımız, dünyanın her yerine ulaşabilmemiz ve derin endüstri bilgimiz sayesinde müşterilerimizle olağanüstü ilişkiler geliştirmek ve onlara üstün çözümler sunmak, bu sayede yüksek performanslı güç sistemleri pazarında lider hale gelmektir. Sivil Havacılık, Savunma Havacılık, Denizcilik, Nükleer Enerji ve Güç Sistemleri olmak üzere beş alanda faaliyet göstermekteyiz. Rolls-Royce 150’den fazla ülkede 400’den fazla havayolu ve kiralama şirketi, 160 silahlı kuvvetler, 70’i deniz kuvvetleri olmak üzere 4.000 denizcilik müşterisi ve 5.000’den fazla güç ve nükleer enerji müşterisine hizmet vermektedir. Faaliyet gösterdiğimiz alanlarda üç temel unsura odaklanıyoruz: Mühendislikte mükemmeliyeti geliştirme ve bu alanda yatırımlar yapma; İmalat ve tedarik zincirini sade ve düşük maliyetli tesisler ve süreçlerde operasyonel mükemmeliyet sağlayacak şekilde yürütme; Kurulu tesislerimizi, ürün bilgimizi ve mühendislik kapasitemizi geliştirerek müşterilere üstün hizmet sunma, böylece satış sonrası ürün ve hizmet değerimizi koruma. 2016 yılında, yaklaşık olarak yarısını satış sonrası hizmetlerden elde ettiğimiz 13,8 milyar pound yıllık gelire ulaştık. Kesinleşmiş finansal raporlarda 2016 yılı sonu itibariyle 80 milyar pound görülüyordu. Rolls-Royce olarak 2016 yılında araştırma ve geliştirmeye 1,3 milyar pound ayırdık. Ayrıca Rolls-Royce mühendislerinin bilimsel araştırmalarda ön sıralarda yer aldığı 31 üniversitenin teknoloji merkezlerinden oluşan global bir ağı da desteklemekteyiz. Rolls-Royce 50 ülkede 16,500’den fazlası mühendis olmak üzere yaklaşık 50.000 kişiye istihdam sağlamaktadır. Rolls-Royce Group olarak kadromuzda stajyer ve yeni mezunlara yer vermeye ve çalışanlarımızın becerilerini geliştirmeye gayret ediyoruz. 2016 yılında dünya genelindeki eğitim programlarımıza 327 stajyer ve 274 yeni mezun aldık.
ROLLS-ROYCE İLE ALAN TURING ENSTİTÜSÜ’NDEN ENDÜSTRİYEL YAPAY ZEKA GELİŞTİRME ÇALIŞMALARI
Rolls-Royce ile Alan Turing Enstitüsü arasında imzalanan mutabakata göre, taraflar veri bilimi ve analitiği alanlarında ortak araştırma ve inovasyon çalışmaları yürütecek. İşbirliği ile, özellikle endüstriyel uygulamalarda kullanılmak üzere yeni nesil yapay zeka geliştirilmesi hedefleniyor.
İngiltere İş, Enerji ve Endüstriyel Strateji Bakanı Greg Clark bu işbirliği hakkında “Bilim, teknoloji ve verideki ilerlemeler yaşama ve çalışma şekillerimizi değiştiriyor. Güncel Endüstri Stratejimiz ve stratejinin önemli unsuru olan Yapay Zeka Sektörü Anlaşması ile, İngiltere’nin bu gelişen sektörün kalbinde olmasını, ekonomik anlamda yarar sağlamasını ve bu teknolojinin dönüştürücü özelliğini ülkenin dört bir yanına ulaştırmayı hedefliyoruz.’’ dedikten sonra sözlerini şöyle sürdürdü: “Alan Turing Enstitüsü ile Rolls-Royce arasında yapılan bu anlaşma, öncü bir alana değerli katkılarda bulunarak iki kurumun en parlak zekalarını bir araya getirecek ve yarının yenilikçi yapay zeka çözümlerini geliştirmeye yardımcı olacak.”
Rolls-Royce Dijitalden Sorumlu Yöneticisi Neil Crockett ise “Bu işbirliğinin amacı, yapay zeka teknolojilerinin yaşadığımız dünya üzerinde endüstriyel ölçekte etkili olmasını sağlamak. Rolls-Royce olarak yapay zekanın gerek müşterilerimize gerek kendi faaliyetlerimize ciddi değer kattığına ve öncü güç sağlayıcısı olma hedefimize yaklaşmakta kilit rol oynadığına inanıyoruz. Bu mutabakat, Rolls-Royce’un Alan Turing Enstitüsü ile ilişkisinde bir dönüm noktasıdır. Bu işbirliği ile, Rolls-Royce’un endüstriyel bağlamda kullanılan yapay zeka uygulamalarını hayata geçirmekte bir dünya lideri olma konumu daha da güçlenecektir. Aynı zamanda Enstitü’nün ve İngiltere’nin, dünyanın veri bilimi ve yapay zeka alanlarındaki mükemmeliyet merkezi olma hedefine de katkı sağlayacaktır.” şeklinde konuştu.
İki kurum, veri bilimi ve yapay zeka üzerine yönelik ortak bir araştırma programı tasarlayarak hayata geçirecek. Ortak araştırma projelerinin özellikle üzerinde duracağı konular arasında, veri biliminin büyük ölçekte uygulanması, yapay zekanın tedarik zincirlerine uygulanması, veri merkezli mühendislik ve öngörücü bakım ve veri analitiği ile yapay zekanın bilimdeki rolü gibi konular yer alıyor.
İki kurum, araştırma ve inovasyonun yanı sıra, veri biliminin ve yapay zekanın İngiltere ekonomisini geleceğe hazırlamaktaki önemine ilişkin bilinçlendirme çalışmaları da yürütecek.
Alan Turing Enstitüsü CEO’su Alan Wilson ise şöyle konuştu: “Rolls-Royce’un İngiltere’de ve dünyanın diğer ülkelerinde bulunan en iyi araştırma kuruluşlarına yatırım yapmak gibi eskiden gelen bir geleneği bulunuyor. Yaşadığımız dünyayı iyileştirmeye yönelik ortak hedef kapsamında, Turing Enstitüsü’nün veri bilimi ve yapay zekayı yaşamakta olduğumuz sorunlara uygulamak ve gelecek nesilleri bu dönüştürücü konularda eğitmek gibi temel stratejik alanlar da Rolls-Royce ile çalışacak olmaktan çok memnunuz.”
İşbirliğine dayalı veri inovasyonu Rolls-Royce’un dijital stratejisinin çekirdeğini oluşturuyor. Rolls-Royce’un veride yenilikçilik kolu olan R2 Data Labs, halihazırda dünyanın iki büyük dijital hizmet sağlayıcısı Tata Consultancy Services ve Microsoft ile işbirliği yapıyor. Alan Turing Enstitüsü ile varılan bu mutabakatın öncesinde ise, teknoloji tabanlı start-up şirketlere hızlandırıcılık hizmeti veren üç lider firma olan IoT Tribe North, Seraphim Space Camp Accelerator ve Startupbootcamp ile de işbirlikleri açıklanmıştı.
Rolls-Royce Holdings PLC hakkında
- Rolls-Royce olarak vizyonumuz mühendislik uzmanlığımız, dünyanın her yerine ulaşabilmemiz ve derin endüstri bilgimiz sayesinde müşterilerimizle olağanüstü ilişkiler geliştirmek ve onlara üstün çözümler sunmak, bu sayede yüksek performanslı güç sistemleri pazarında lider hale gelmektir. Sivil Havacılık, Savunma Havacılık, Denizcilik, Nükleer Enerji ve Güç Sistemleri olmak üzere beş alanda faaliyet göstermekteyiz.
- Rolls-Royce 150’den fazla ülkede 400’den fazla havayolu ve kiralama şirketi, 160 silahlı kuvvetler, 70’i deniz kuvvetleri olmak üzere 4.000 denizcilik müşterisi ve 5.000’den fazla güç ve nükleer enerji müşterisine hizmet vermektedir.
- Faaliyet gösterdiğimiz alanlarda üç temel unsura odaklanıyoruz:
- Mühendislikte mükemmeliyeti geliştirme ve bu alanda yatırımlar yapma;
- İmalat ve tedarik zincirini sade ve düşük maliyetli tesisler ve süreçlerde operasyonel mükemmeliyet sağlayacak şekilde yürütme;
- Kurulu tesislerimizi, ürün bilgimizi ve mühendislik kapasitemizi geliştirerek müşterilere üstün hizmet sunma, böylece satış sonrası ürün ve hizmet değerimizi koruma.
- 2016 yılında, yaklaşık olarak yarısını satış sonrası hizmetlerden elde ettiğimiz 13,8 milyar pound yıllık gelire ulaştık. Kesinleşmiş finansal raporlarda 2016 yılı sonu itibariyle 80 milyar pound görülüyordu.
- Rolls-Royce olarak 2016 yılında araştırma ve geliştirmeye 1,3 milyar pound ayırdık. Ayrıca Rolls-Royce mühendislerinin bilimsel araştırmalarda ön sıralarda yer aldığı 31 üniversitenin teknoloji merkezlerinden oluşan global bir ağı da desteklemekteyiz.
- Rolls-Royce 50 ülkede 16,500’den fazlası mühendis olmak üzere yaklaşık 50.000 kişiye istihdam sağlamaktadır.
- Rolls-Royce Group olarak kadromuzda stajyer ve yeni mezunlara yer vermeye ve çalışanlarımızın becerilerini geliştirmeye gayret ediyoruz. 2016 yılında dünya genelindeki eğitim programlarımıza 327 stajyer ve 274 yeni mezun aldık.
from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/2HGpNff
via IFTTT
Türklerin seyahat etmesine en çok neler engel oluyor? SEYAHAT ETMEMİZE EN ÇOK NELER ENGEL OLUYOR? Yeni yerler, farklı kültürler keşfetmek hem dünyada hem de Türkiye’de pek çok insanın hayallerinden biri. Peki tüm seyahat severler hayallerini kolaylıkla gerçekleştirebiliyor mu? Global seyahat arama sitesi momondo.com.tr Türklerin dilediği gibi seyahat etmelerini engelleyen sebepleri araştırdı ve bu durumu daha iyi bir hale getirmek adına yeni bir inisiyatif başlattı. EN ÖNEMLİ SORUN YÜKSEK FİYATLAR momondo.com.tr‘nin her yıl Türkiye’den 1000’den fazla katılımcı ile gerçekleştirdiği araştırmasına göre, Türklerin seyahate çıkmasının önündeki engellerin başında yüzde 34 ile fiyat unsuru geliyor. “Hayalinizdeki destinasyona seyahat etmek için en büyük engeliniz nedir?” sorusuna 18-65 yaş grubu arasındaki her üç kişiden biri “Yüksek fiyatlar” yanıtını veriyor. İkinci sırada yüzde 30 ile konaklama ve yeme-içme masraflarının yüksek olması bulunuyor. momondo.com.tr Türkiye sözcüsü Serpil Öztürk araştırma sonuçları hakkında şöyle konuştu: “Türkiye’de pek çok insan seyahat etmeyi çok istese de, yeni yerler ve farklı kültürler keşfetmek için herkes aynı fırsatlara sahip olamıyor. Yüksek fiyatlar insanların hayal ettikleri seyahatleri gerçekleştirmesinin önündeki en büyük engel. İyi bir planlama ile beklenenden çok daha uygun fiyatlara bir seyahat gerçekleştirmek mümkün, ancak henüz pasaportu olmayan kişiler bu fırsatları incelemeye istekli olmuyor.” DÜNYANIN EN PAHALI PASAPORTU Türk gezginlerin seyahate çıkmasının önündeki bir diğer engel ise henüz bir pasaporta sahip olmamak. IPSOS 2018 verilerine göre Türklerin sadece yüzde 16’sının pasaportu bulunuyor. Pek çok ülkede durum bizden farklı değil. ABD vatandaşlarının yarısından fazlasının pasaportu bulunmuyor. Çin’in ise toplumun sadece yüzde 6’sı pasaport sahibi. İnsanların bir pasaporta sahip olmamasının pek çok sebebi var. Bunların başında ise yüksek pasaport ücretleri geliyor. Ortalama aylık gelire bakıldığında dünyanın en pahalı pasaportlarından biri de Türk pasaportu. Bugün 4 yıl ve daha uzun süreli pasaportlar için 764 TL olan harç bedeli asgari ücretin neredeyse yarısına tekabül ediyor. PASAPORT İNSANLAR İÇİN NE İFADE EDİYOR? momondo, Türkiye’den bazı katılımcıları belgesel filmi de çekilen bir projeye davet etti. Katılımcılara “neden seyahat etmedikleri” soruldu ve pek çoğu bu soruya “Çeşitli sebeplerden dolayı bir pasaportum yok” yanıtını verdi. Daha sonra ise bir pasaport sahibi olduklarında gitmeyi hayal ettikleri yerleri anlattılar. Serpil Öztürk ekledi: “momondo, insanlara açık fikirli olmaları, farklı kültürleri, insanları ve dünyamızı keşfetmeleri için ilham vermek amacıyla başlattığı “Let’s Open Our World” kampanyası kapsamında bir Pasaport İnisiyatifi başlattı. İnsanlara seyahat hakkında bilgi vermenin yanı sıra, dünyanın farklı yerlerini, kültürlerini keşfetmenin bakış açılarımızı nasıl olumlu yönde etkileyerek, engellerimizi kaldırdığını anlatmak istiyoruz. Başlattığımız bu inisiyatifin bir parçası olarak bir yarışma başlatıyoruz. Yarışma sonucunda pek çok insanın pasaport sahibi olması ve bir kısmının da hayalindeki bir seyahati gerçekleştirmesi için sponsor olacağız. BİR PASAPORT AL VE DİLEDİĞİN ÜLKELERİ ZİYARET ET Seyahat etmeyi daha ulaşılır kılmak adına momondo, sivil toplum kuruluşu System&Generation iş birliği ile “Passport inisiyatifi” adı verilen bir proje başlatıyor. Bu proje kapsamında 26 Nisan – 31 Temmuz tarihleri arasında Türkiye vatandaşları projenin açılış sayfasındaki formu doldurarak yarışmaya katılma fırsatı bulacaklar. Her ayın sonunda, yarışma katılımcıları arasından 25 kazanan, momondo sponsorluğunda pasaport sahibi olmaya hak kazanacak. Kazananlar arasında her ay bir kişi ise 1500 Euro değerinde bir seyahat kazanacak. System&Generation sözcüsü Esmeralda Kashari şöyle dedi: “Pasaport sahibi olmak, sadece insanların sınır ötesi ülkelere gitmek için kullandığı meşru bir kimlik biçimi değildir. Pasaport, bilinmeyene meydan okuyarak, yeni kültürleri deneyimlemenize, ufkunuzu genişletmenize ve konfor alanınızdan çıkmanıza olanak sağlar. Diğer bir deyişle, ‘ait olduğunuz yere’ ulaşmanız için farklı yolları denemeye cesaret edebilecek özgür bir ruhun eşdeğeridir. İnsanlara pasaportun sadece seyahat etmelerine yarayan bir belge değil, gittikleri ülkede kimliklerini, kültürlerini, dillerini, din ve sosyal değerlerini de yanlarında götürmelerine yarayan sosyal bir unsur olduğunu hatırlatarak, farkındalık yaratmayı amaçlayan bu projenin bir parçası olmaktan mutluluk duyuyoruz.” Kampanya detayları için tıklayın 2017 yılında momondo tarafından 23 ülkede 24 bin 700 kişi üzerinde gerçekleştirilen araştırmaya Türkiye’den Türk nüfusunu temsil eden 1000 kişi katılmıştır. 2 Ocak 2018 tarihinde Türkiye Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tarafından 2018 yılı ilk çeyreği için belirtilen asgari ücret 1.603,12 TL’dir. Türklerin pasaport sahipliği oranı 2018 yılında IPSOS tarafından gerçekleştirilen bir araştırmada belirlenmiştir. Pasaport harç bedelleri, 25 Nisan itibarı ile T.C. İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü Randevu Sistemi’nden alınmıştır. (http://www.hurriyetdailynews.com/turkish-citizens-feeling-increasingly-insecure-and-nostalgic-ipsos-survey-130001) Çin ve ABD’nin pasaport sahipliği oranları kaynak: https://www.forbes.com/sites/danielreed/2016/01/07/chinese-worlds-biggest-spenders-on-foreign-travel/#46e01d3832e7 Başvuruların başarılı bir şekilde tamamlanmasından momondo ve System&Generation sorumlu değildir. Pasaport başvurusu ve uygunluk değerlendirmesi Türk makamlarının takdirindedir. Yarışma şartları ve koşulları bu link altında bulunabilir. Momondo Hakkında momondo.com.tr uçak bileti, otel ve kiralık araçlar için en iyi fiyatları bulabileceğiniz ücretsiz, bağımsız ve global bir seyahat arama sitesidir. Bugüne kadar birçok ödül alan momondo, sektör öncüleri CNN, Frommer’s, New York Times ve Daily Telegraph tarafından tavsiye edilmiştir. Genel müdürlüğü Kopenhag’da olan momondo 30 ülkede hizmet vermektedir. momondo’nun iPhone, Android için ücretsiz uygulamaları bulunmaktadır. momondo, Booking Holdings Inc. bağımsız iştiraki olan KAYAK tarafından yönetilmektedir. System&Generation Hakkında System & Generation Vakfı, kurulduğu günden bu yana her zaman insanların hareketliliğini destekleyerek yeni yerler keşfetmek, deneyimler kazanmak ve kendilerini geliştirmek için yeni fırsatlar sunan bir kar amacı gütmeyen kuruluştur. Genel merkezi Ankara’da bulunan kuruluş, Avrupa ülkeleri başta olmak üzere, Avrupa-Akdeniz Bölgesi, Kuzey Afrika ve Kafkas ülkelerinde faaliyet göstermektedir. Kuruluş, Erasmus + Programı, AnnaLindh Vakfı Ağı Merkezi ve Eurodesk Ağı Yerel Güvencesi programlarında ev sahibi, gönderici ve koordine edici kuruluş görevini üstlenmektedir. Geçtiğimiz 10 yıl boyunca hem Ev Sahibi kuruluş olarak Türkiye’de hem de gönderici kuruluş olarak yurtdışında pek çok gencin hayallerini gerçekleştirmesine olanak sağlamıştır.
SEYAHAT ETMEMİZE EN ÇOK NELER ENGEL OLUYOR?
Yeni yerler, farklı kültürler keşfetmek hem dünyada hem de Türkiye’de pek çok insanın hayallerinden biri. Peki tüm seyahat severler hayallerini kolaylıkla gerçekleştirebiliyor mu? Global seyahat arama sitesi momondo.com.tr Türklerin dilediği gibi seyahat etmelerini engelleyen sebepleri araştırdı ve bu durumu daha iyi bir hale getirmek adına yeni bir inisiyatif başlattı.
EN ÖNEMLİ SORUN YÜKSEK FİYATLAR
momondo.com.tr‘nin her yıl Türkiye’den 1000’den fazla katılımcı ile gerçekleştirdiği araştırmasına göre, Türklerin seyahate çıkmasının önündeki engellerin başında yüzde 34 ile fiyat unsuru geliyor. “Hayalinizdeki destinasyona seyahat etmek için en büyük engeliniz nedir?” sorusuna 18-65 yaş grubu arasındaki her üç kişiden biri “Yüksek fiyatlar” yanıtını veriyor. İkinci sırada yüzde 30 ile konaklama ve yeme-içme masraflarının yüksek olması bulunuyor.
momondo.com.tr Türkiye sözcüsü Serpil Öztürk araştırma sonuçları hakkında şöyle konuştu: “Türkiye’de pek çok insan seyahat etmeyi çok istese de, yeni yerler ve farklı kültürler keşfetmek için herkes aynı fırsatlara sahip olamıyor. Yüksek fiyatlar insanların hayal ettikleri seyahatleri gerçekleştirmesinin önündeki en büyük engel. İyi bir planlama ile beklenenden çok daha uygun fiyatlara bir seyahat gerçekleştirmek mümkün, ancak henüz pasaportu olmayan kişiler bu fırsatları incelemeye istekli olmuyor.”
DÜNYANIN EN PAHALI PASAPORTU
Türk gezginlerin seyahate çıkmasının önündeki bir diğer engel ise henüz bir pasaporta sahip olmamak. IPSOS 2018 verilerine göre Türklerin sadece yüzde 16’sının pasaportu bulunuyor. Pek çok ülkede durum bizden farklı değil. ABD vatandaşlarının yarısından fazlasının pasaportu bulunmuyor. Çin’in ise toplumun sadece yüzde 6’sı pasaport sahibi. İnsanların bir pasaporta sahip olmamasının pek çok sebebi var. Bunların başında ise yüksek pasaport ücretleri geliyor. Ortalama aylık gelire bakıldığında dünyanın en pahalı pasaportlarından biri de Türk pasaportu. Bugün 4 yıl ve daha uzun süreli pasaportlar için 764 TL olan harç bedeli asgari ücretin neredeyse yarısına tekabül ediyor.
PASAPORT İNSANLAR İÇİN NE İFADE EDİYOR?
momondo, Türkiye’den bazı katılımcıları belgesel filmi de çekilen bir projeye davet etti. Katılımcılara “neden seyahat etmedikleri” soruldu ve pek çoğu bu soruya “Çeşitli sebeplerden dolayı bir pasaportum yok” yanıtını verdi. Daha sonra ise bir pasaport sahibi olduklarında gitmeyi hayal ettikleri yerleri anlattılar.
Serpil Öztürk ekledi: “momondo, insanlara açık fikirli olmaları, farklı kültürleri, insanları ve dünyamızı keşfetmeleri için ilham vermek amacıyla başlattığı “Let’s Open Our World” kampanyası kapsamında bir Pasaport İnisiyatifi başlattı. İnsanlara seyahat hakkında bilgi vermenin yanı sıra, dünyanın farklı yerlerini, kültürlerini keşfetmenin bakış açılarımızı nasıl olumlu yönde etkileyerek, engellerimizi kaldırdığını anlatmak istiyoruz. Başlattığımız bu inisiyatifin bir parçası olarak bir yarışma başlatıyoruz. Yarışma sonucunda pek çok insanın pasaport sahibi olması ve bir kısmının da hayalindeki bir seyahati gerçekleştirmesi için sponsor olacağız.
BİR PASAPORT AL VE DİLEDİĞİN ÜLKELERİ ZİYARET ET
Seyahat etmeyi daha ulaşılır kılmak adına momondo, sivil toplum kuruluşu System&Generation iş birliği ile “Passport inisiyatifi” adı verilen bir proje başlatıyor. Bu proje kapsamında 26 Nisan – 31 Temmuz tarihleri arasında Türkiye vatandaşları projenin açılış sayfasındaki formu doldurarak yarışmaya katılma fırsatı bulacaklar. Her ayın sonunda, yarışma katılımcıları arasından 25 kazanan, momondo sponsorluğunda pasaport sahibi olmaya hak kazanacak. Kazananlar arasında her ay bir kişi ise 1500 Euro değerinde bir seyahat kazanacak.
System&Generation sözcüsü Esmeralda Kashari şöyle dedi: “Pasaport sahibi olmak, sadece insanların sınır ötesi ülkelere gitmek için kullandığı meşru bir kimlik biçimi değildir. Pasaport, bilinmeyene meydan okuyarak, yeni kültürleri deneyimlemenize, ufkunuzu genişletmenize ve konfor alanınızdan çıkmanıza olanak sağlar. Diğer bir deyişle, ‘ait olduğunuz yere’ ulaşmanız için farklı yolları denemeye cesaret edebilecek özgür bir ruhun eşdeğeridir. İnsanlara pasaportun sadece seyahat etmelerine yarayan bir belge değil, gittikleri ülkede kimliklerini, kültürlerini, dillerini, din ve sosyal değerlerini de yanlarında götürmelerine yarayan sosyal bir unsur olduğunu hatırlatarak, farkındalık yaratmayı amaçlayan bu projenin bir parçası olmaktan mutluluk duyuyoruz.”
Kampanya detayları için tıklayın
- 2017 yılında momondo tarafından 23 ülkede 24 bin 700 kişi üzerinde gerçekleştirilen araştırmaya Türkiye’den Türk nüfusunu temsil eden 1000 kişi katılmıştır.
- 2 Ocak 2018 tarihinde Türkiye Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tarafından 2018 yılı ilk çeyreği için belirtilen asgari ücret 1.603,12 TL’dir.
- Türklerin pasaport sahipliği oranı 2018 yılında IPSOS tarafından gerçekleştirilen bir araştırmada belirlenmiştir. Pasaport harç bedelleri, 25 Nisan itibarı ile T.C. İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü Randevu Sistemi’nden alınmıştır. (http://www.hurriyetdailynews.
com/turkish-citizens-feeling- increasingly-insecure-and- nostalgic-ipsos-survey-130001) - Çin ve ABD’nin pasaport sahipliği oranları kaynak:
- https://www.forbes.com/sites/
danielreed/2016/01/07/chinese- worlds-biggest-spenders-on- foreign-travel/#46e01d3832e7 - Başvuruların başarılı bir şekilde tamamlanmasından momondo ve System&Generation sorumlu değildir. Pasaport başvurusu ve uygunluk değerlendirmesi Türk makamlarının takdirindedir. Yarışma şartları ve koşulları bu link altında bulunabilir.
Momondo Hakkında
momondo.com.tr uçak bileti, otel ve kiralık araçlar için en iyi fiyatları bulabileceğiniz ücretsiz, bağımsız ve global bir seyahat arama sitesidir. Bugüne kadar birçok ödül alan momondo, sektör öncüleri CNN, Frommer’s, New York Times ve Daily Telegraph tarafından tavsiye edilmiştir. Genel müdürlüğü Kopenhag’da olan momondo 30 ülkede hizmet vermektedir. momondo’nun iPhone, Android için ücretsiz uygulamaları bulunmaktadır. momondo, Booking Holdings Inc. bağımsız iştiraki olan KAYAK tarafından yönetilmektedir.
System&Generation Hakkında
System & Generation Vakfı, kurulduğu günden bu yana her zaman insanların hareketliliğini destekleyerek yeni yerler keşfetmek, deneyimler kazanmak ve kendilerini geliştirmek için yeni fırsatlar sunan bir kar amacı gütmeyen kuruluştur. Genel merkezi Ankara’da bulunan kuruluş, Avrupa ülkeleri başta olmak üzere, Avrupa-Akdeniz Bölgesi, Kuzey Afrika ve Kafkas ülkelerinde faaliyet göstermektedir. Kuruluş, Erasmus + Programı, AnnaLindh Vakfı Ağı Merkezi ve Eurodesk Ağı Yerel Güvencesi programlarında ev sahibi, gönderici ve koordine edici kuruluş görevini üstlenmektedir. Geçtiğimiz 10 yıl boyunca hem Ev Sahibi kuruluş olarak Türkiye’de hem de gönderici kuruluş olarak yurtdışında pek çok gencin hayallerini gerçekleştirmesine olanak sağlamıştır.
from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/2HGpH7n
via IFTTT