1 Aralık 2017 Cuma

TÜRKİYE’NİN EN ÇOK TURİST ÇEKEN ŞEHİRLERİ BELLİ OLDU Türkiye’ye yılın ilk on ayında gelen turist sayısı, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 28 artış gösterdi.2017 yılının ilk on aylık diliminde 29 milyonu aşkın turist Türkiye’yi ziyaret etti. Medya takibinin öncü kurumu Ajans Press, Türkiye’nin turizm istatistiklerini inceleyerek medya araştırması gerçekleştirdi. Turizm yıl içerisinde 256 bin 96 habere konu olurken, Ajans Press’in Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerinden elde ettiği bilgilere göre Antalya turizmde en büyük hareketliliğin yaşandığı il oldu. Yılın ilk on ayında Antalya yüzde 31’lik artışla 9 milyon 255 bin turist ağırladı, ikinci sırada 9 milyon 8 bin turisti ağırlayan İstanbul yer alırken Edirne yüzde 9’luk artışla 2 milyon 703 bin turisti ağırladı. Antalya,İstanbul ve Edirne turizmde en çok artışın yaşandığı iller oldu. BİR YILLIK TURİST ON AYDA GELDİ Geçtiğimiz yılın tamamında 25,3 milyon ziyaretçiyi ağırlayan Türkiye, bu yılın ilk on aylık diliminde gelen turist sayısıyla bu rakamı aşmış bulunuyor.Turizmde yaşanan hareketliliğin birincil nedeni olarak Rusya ile yaşanan uçak krizinin çözülmesi ve politik krizin sonlanması olarak gösterildi.İlk on ayda Türkiye’ye gelen Rus turist sayısı 766 bin 871’den 4 milyon 656 bine yükselirken, Rusya, Türkiye’ye en çok turistin geldiği ülke konumunda bulundu.İkinci sırada ise düşüş olmasına 3 milyon 336 bin 7 kişiyle Almanya yer alırken, İran 2 milyon 118 bin 263 turistle üçüncü sırada yer aldı.

Türkiye’ye yılın ilk on ayında gelen turist sayısı, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 28 artış gösterdi.2017 yılının ilk on aylık diliminde 29 milyonu aşkın turist Türkiye’yi ziyaret etti.

Medya takibinin öncü kurumu Ajans Press, Türkiye’nin turizm istatistiklerini inceleyerek medya araştırması gerçekleştirdi. Turizm yıl içerisinde 256 bin 96 habere konu olurken, Ajans Press’in Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerinden elde ettiği bilgilere göre Antalya turizmde en büyük hareketliliğin yaşandığı il oldu. Yılın ilk on ayında Antalya yüzde 31’lik artışla 9 milyon 255 bin turist ağırladı, ikinci sırada 9 milyon 8 bin turisti ağırlayan İstanbul yer alırken Edirne yüzde 9’luk artışla 2 milyon 703 bin turisti ağırladı. Antalya,İstanbul ve Edirne turizmde en çok artışın yaşandığı iller oldu.

BİR YILLIK TURİST ON AYDA GELDİ

Geçtiğimiz yılın tamamında 25,3 milyon ziyaretçiyi ağırlayan Türkiye, bu yılın ilk on aylık diliminde gelen turist sayısıyla bu rakamı aşmış bulunuyor.Turizmde yaşanan hareketliliğin birincil nedeni olarak Rusya ile yaşanan uçak krizinin çözülmesi ve politik krizin sonlanması olarak gösterildi.İlk on ayda Türkiye’ye gelen Rus turist sayısı 766 bin 871’den 4 milyon 656 bine yükselirken, Rusya, Türkiye’ye en çok turistin geldiği ülke konumunda bulundu.İkinci sırada ise düşüş olmasına 3 milyon 336 bin 7 kişiyle Almanya yer alırken, İran 2 milyon 118 bin 263 turistle üçüncü sırada yer aldı.



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2iyzi4S
via IFTTT

​‘Orta Gelir Eşiği’ Dijital Dönüşümle Aşılır!


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2zT7fof

​‘Orta Gelir Eşiği’ Dijital Dönüşümle Aşılır! Dijital Sistem Geliştiricileri Derneği’nin (DSDER) “Bilgi Teknolojilerinde Dijital Dönüşüm” başlıklı etkinliğin açılışında konuşa DSDER Başkanı Gül Gürer Alimgil, Türkiye’nin zenginleşebilmesi için Dijital Dönüşüm ve Endüstri 4,0’ı bir fırsat olarak gördüklerini belirterek “‘Orta gelir eşiğinin’ Dijital Dönüşümle aşılabileceğine inanıyoruz” dedi. Absen, Arçelik ve LG’nin katkılarıyla Wyndham Grand İstanbul Levent’te gerçekleştirilen “Bilgi Teknolojilerinde Dijital Dönüşüm” etkinliğinde DSDER Başkanı Alimgil’in yanı sıra, KAGİDER Başkanı Sanem Oktar, Odeabank Genel Müdür Yardımcısı Tayfun Küçük, Microsoft Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Tarık Tüzünsu ve Arçelik Perakende Geliştirme Direktörü Erhan Akdoğan da birer konuşma yaptı. Konuşmacılar; dijital dönüşümün bankacılık, perakende olmak üzere diğer sektörler üzerindeki etkileri ve veri odaklı pazarlama konularında önemli bilgiler verdi. Konuşmasında teknolojinin gelişim hızının bizleri pazarlama yöneticileri ile bilişim yöneticileri arasında köprü rolünü üstlenen CDO’larla (Chief Digital Officer-Dijital Dönüşüm Direktörü) tanıştırdığını vurgulayan DSDER Başkanı Alimgil, “Artık ‘beyaz’ ve ‘mavi’ yakalıların yanı sıra, ‘dijital yakalı’ çalışanlarımız da var. Biz dijitalleşmeden; tüketicilerin, müşterilerin, şirketlerin, değer zincirlerinin, sektörlerin alışılagelen değişim hızından farklı biçimde değişime zorlanması ve oyunun kurallarının yeniden yazılmasını anlıyoruz” dedi. Dijitalleşmeyle ilgili yapılan araştırmaları incelediklerinde bu alanda hâlâ yapılması gerekenler olduğu sonucunu çıkardıklarını belirten DSDER Başkanı Alimgil konuşmasını şöyle noktaladı: “Türkiye’de Dijital Dönüşüm konusuna henüz bütünsel yaklaşılmıyor. Bizler Türkiye’nin zenginleşebilmesi için Dijital Dönüşüm ve Endüstri 4,0’ı bir fırsat olarak görüyoruz. ‘Orta gelir eşiğinin’ Dijital Dönüşümle aşabileceğimize yürekten inanıyoruz. Bu inanç doğrultusunda Türkiye’yi bu alanda dünyada hak ettiği yere taşımak için tüm sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte yürümeye hazırız.” Açış konuşmalarının ardından GE Türkiye’den Ussal Şahbaz’ın yönettiği panellerin ilkinde Visiontheractive’den Zihni Başsaray, Vcount’tan Demirhan Büyüközcü, Delphisonic’ten Ali Acur, Onedio’dan Türkü Oktay girişimciliğin dijital dönüşüm üzerindeki etkileyici gücünü, ikinci panelde ise BTS Hukuk’tan Yasin Beceni, 212 yatırım ortağı Ali Karabeyve Workinton CEO’su Pınar Masena da startup’ların geleceğini tartıştı.

Dijital Sistem Geliştiricileri Derneği’nin (DSDER) “Bilgi Teknolojilerinde Dijital Dönüşüm” başlıklı etkinliğin açılışında konuşa DSDER Başkanı Gül Gürer Alimgil, Türkiye’nin zenginleşebilmesi için Dijital Dönüşüm ve Endüstri 4,0’ı bir fırsat olarak gördüklerini belirterek “‘Orta gelir eşiğinin’ Dijital Dönüşümle aşılabileceğine inanıyoruz” dedi.

Absen, Arçelik ve LG’nin katkılarıyla Wyndham Grand İstanbul Levent’te gerçekleştirilen “Bilgi Teknolojilerinde Dijital Dönüşüm” etkinliğinde DSDER Başkanı Alimgil’in yanı sıra, KAGİDER Başkanı Sanem Oktar, Odeabank Genel Müdür Yardımcısı Tayfun Küçük, Microsoft Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Tarık Tüzünsu ve Arçelik Perakende Geliştirme Direktörü Erhan Akdoğan da birer konuşma yaptı. Konuşmacılar; dijital dönüşümün bankacılık, perakende olmak üzere diğer sektörler üzerindeki etkileri ve veri odaklı pazarlama konularında önemli bilgiler verdi.

Konuşmasında teknolojinin gelişim hızının bizleri pazarlama yöneticileri ile bilişim yöneticileri arasında köprü rolünü üstlenen CDO’larla (Chief Digital Officer-Dijital Dönüşüm Direktörü) tanıştırdığını vurgulayan DSDER Başkanı Alimgil, “Artık ‘beyaz’ ve ‘mavi’ yakalıların yanı sıra, ‘dijital yakalı’ çalışanlarımız da var. Biz dijitalleşmeden; tüketicilerin, müşterilerin, şirketlerin, değer zincirlerinin, sektörlerin alışılagelen değişim hızından farklı biçimde değişime zorlanması ve oyunun kurallarının yeniden yazılmasını anlıyoruz” dedi.

Dijitalleşmeyle ilgili yapılan araştırmaları incelediklerinde bu alanda hâlâ yapılması gerekenler olduğu sonucunu çıkardıklarını belirten DSDER Başkanı Alimgil konuşmasını şöyle noktaladı: “Türkiye’de Dijital Dönüşüm konusuna henüz bütünsel yaklaşılmıyor. Bizler Türkiye’nin zenginleşebilmesi için Dijital Dönüşüm ve Endüstri 4,0’ı bir fırsat olarak görüyoruz. ‘Orta gelir eşiğinin’ Dijital Dönüşümle aşabileceğimize yürekten inanıyoruz. Bu inanç doğrultusunda Türkiye’yi bu alanda dünyada hak ettiği yere taşımak için tüm sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte yürümeye hazırız.”

Açış konuşmalarının ardından GE Türkiye’den Ussal Şahbaz’ın yönettiği panellerin ilkinde Visiontheractive’den Zihni Başsaray, Vcount’tan Demirhan Büyüközcü, Delphisonic’ten Ali Acur, Onedio’dan Türkü Oktay girişimciliğin dijital dönüşüm üzerindeki etkileyici gücünü, ikinci panelde ise BTS Hukuk’tan Yasin Beceni, 212 yatırım ortağı Ali Karabeyve Workinton CEO’su Pınar Masena da startup’ların geleceğini tartıştı.



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2zT7fof
via IFTTT

İsrail Türk incirini çok sevdi İsrail’e kuru incir ihracatımız yüzde 45 arttı


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2iwAoOt

İsrail Türk incirini çok sevdi İsrail’e kuru incir ihracatımız yüzde 45 arttı Türk kuru meyveleri İsrail’de çok popüler Türkiye’nin geleneksel ihraç ürünlerinden, tüm semavi dinlerde kutsal meyve olarak tanımlanan, doğal vitamin ve lezzet kaynağı, kuru inciri İsrailliler çok sevdi. 11 Ekim 2017 tarihinde başlayan yeni sezonda İsrail’e yapılan kuru incir ihracatı, geçen sezonun aynı dönemine göre yüzde 45’lik artışla 2 milyon 222 bin dolara ulaştı. İsrail’e kuru incir ihracatı miktar bazında ise; yüzde 22’lik artışla 405 tona çıktı. Türkiye’nin üretim ve ihracatında dünya lideri olduğu kuru incir, İsrail’in ISRAFOOD 2017 Fuarı’nda en çok ilgi gören ürünlerin başında geldi. Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği, 28-30 Kasım 2017 tarihleri arasında Tel Aviv’de düzenlenen ISRAFOOD 2017 Fuarı‘nda açtığı info stant ile Türk kuru meyvelerinin tanıtımını yaptı. Gıda çarşılarında ve market raflarında Türk kuru meyveleri yerini almış durumda Kuru incir ve Kuru kayısı ve Çekirdeksiz kuru üzüm gibi Türk kuru meyvelerinin, İsrail’de bilinirliğinin çok yüksek olduğuna işaret eden Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Birol Celep, “İki ülke arasında siyasi ilişkilerin normalleşmesiyle birlikte Türk ürünlerine olan sempati de artmış durumda. Gıda çarşılarında ve Market raflarında Türk kuru meyveleri yer alıyor. Ayrıca, “Kosher” sertifikasına büyük önem veriyorlar ve Kosher sertifikalı ürünleri tercih ediyorlar. İsrail’e ihracat yapma hedefi olan firmalarımızın Kosher sertifikası sahibi olmalarını tavsiye ediyoruz” diye konuştu. Kuru meyve ihracatında kuru incir ve kuru kayısı zirvede İsrail’deki ISRAFOOD 2017 Fuarı’nın bu yıl 34. kez düzenlediği bilgisini veren Celep, şöyle devam etti: “2016 yılında 150 firma katılmışken, 2017 yılında bu sayı 202’ye çıktı. Türkiye’den İsrail’e kuru incir ihracatı ilk yükleme tarihi olan 11 Ekim 2017 den bu yana geçen yıla göre miktarda yüzde 22’lik artışla 405 ton, değer bazında da yüzde 45’lik artışla 2 milyon 222 bin dolar gelir elde edildi. Kuru kayısı da, 01 Eylül 2017 den bu yana geçen yıla göre miktar bazında yüzde 19 azalma yaşanarak 478 tona gerilemesine karşın değer bazında yüzde 9’luk artışla 2 milyon 255 bin dolar yükseldi. Geçen yıl ihracatımız olmayan çekirdeksiz kuru üzümde ise; 7 tonluk ihracat ile pazara giriş yaptık” şeklinde konuştu. ISRAFOOD 2017 Fuarı’nın ziyaretçileri arasında; Türkiye’nin İsrail Büyükelçisi Mekin Mustafa Kemal Ökem, Ekonomi Bakanlığı Müsteşarı İbrahim Şenel ve İhracat Genel Müdür Yardımcısı Musa Demir’de yer alırken, Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’ni Yönetim Kurulu Başkanı Birol Celep, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Osman Öz, Yönetim Kurulu üyeleri Ahmet Bilge Göksan ve Eli Alharal temsil etti. Kuru meyve ihracatı genelde yüzde 5 düşerken, İsrail’e kuru meyve ihracatı yüzde 6 arttı Türk Kuru Meyve Sektörü, 2017 yılının Ocak – Ekim döneminde 988 milyon dolarlık ihracat yaptı. 2016 yılının 10 aylık dönemindeki kuru meyve ihracatımız ise 1 milyar 36 milyon dolar olmuştu. Türkiye kuru meyve sektörünün ihracatı 2017 yılında yüzde 5 gerilerken, İsrail’e yapılan kuru meyve ihracatı 2017 yılında yüzde 6 artış gösterdi. Türkiye’nin İsrail’e kuru meyve ihracatı 2016 yılının Ocak – Ekim döneminde 12 milyon 672 bin dolar iken, 2017 yılının 10 aylık döneminde bu rakam 13 milyon 380 bin dolara ulaştı.  

Türk kuru meyveleri İsrail’de çok popüler

Türkiye’nin geleneksel ihraç ürünlerinden, tüm semavi dinlerde kutsal meyve olarak tanımlanan, doğal vitamin ve lezzet kaynağı, kuru inciri İsrailliler çok sevdi.

11 Ekim 2017 tarihinde başlayan yeni sezonda İsrail’e yapılan kuru incir ihracatı, geçen sezonun aynı dönemine göre yüzde 45’lik artışla 2 milyon 222 bin dolara ulaştı. İsrail’e kuru incir ihracatı miktar bazında ise; yüzde 22’lik artışla 405 tona çıktı.

Türkiye’nin üretim ve ihracatında dünya lideri olduğu kuru incir, İsrail’in ISRAFOOD 2017 Fuarı’nda en çok ilgi gören ürünlerin başında geldi.

Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği, 28-30 Kasım 2017 tarihleri arasında Tel Aviv’de düzenlenen ISRAFOOD 2017 Fuarı‘nda açtığı info stant ile Türk kuru meyvelerinin tanıtımını yaptı.

Gıda çarşılarında ve market raflarında Türk kuru meyveleri yerini almış durumda

Kuru incir ve Kuru kayısı ve Çekirdeksiz kuru üzüm gibi Türk kuru meyvelerinin, İsrail’de bilinirliğinin çok yüksek olduğuna işaret eden Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Birol Celep, “İki ülke arasında siyasi ilişkilerin normalleşmesiyle birlikte Türk ürünlerine olan sempati de artmış durumda. Gıda çarşılarında ve Market raflarında Türk kuru meyveleri yer alıyor. Ayrıca, “Kosher” sertifikasına büyük önem veriyorlar ve Kosher sertifikalı ürünleri tercih ediyorlar. İsrail’e ihracat yapma hedefi olan firmalarımızın Kosher sertifikası sahibi olmalarını tavsiye ediyoruz” diye konuştu.

Kuru meyve ihracatında kuru incir ve kuru kayısı zirvede

İsrail’deki ISRAFOOD 2017 Fuarı’nın bu yıl 34. kez düzenlediği bilgisini veren Celep, şöyle devam etti: “2016 yılında 150 firma katılmışken, 2017 yılında bu sayı 202’ye çıktı. Türkiye’den İsrail’e kuru incir ihracatı ilk yükleme tarihi olan 11 Ekim 2017 den bu yana geçen yıla göre miktarda yüzde 22’lik artışla 405 ton, değer bazında da yüzde 45’lik artışla 2 milyon 222 bin dolar gelir elde edildi. Kuru kayısı da, 01 Eylül 2017 den bu yana geçen yıla göre miktar bazında yüzde 19 azalma yaşanarak 478 tona gerilemesine karşın değer bazında yüzde 9’luk artışla 2 milyon 255 bin dolar yükseldi. Geçen yıl ihracatımız olmayan çekirdeksiz kuru üzümde ise; 7 tonluk ihracat ile pazara giriş yaptık” şeklinde konuştu.

ISRAFOOD 2017 Fuarı’nın ziyaretçileri arasında; Türkiye’nin İsrail Büyükelçisi Mekin Mustafa Kemal Ökem, Ekonomi Bakanlığı Müsteşarı İbrahim Şenel ve İhracat Genel Müdür Yardımcısı Musa Demir’de yer alırken, Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’ni Yönetim Kurulu Başkanı Birol Celep, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Osman Öz, Yönetim Kurulu üyeleri Ahmet Bilge Göksan ve Eli Alharal temsil etti.

Kuru meyve ihracatı genelde yüzde 5 düşerken, İsrail’e kuru meyve ihracatı yüzde 6 arttı

Türk Kuru Meyve Sektörü, 2017 yılının Ocak – Ekim döneminde 988 milyon dolarlık ihracat yaptı. 2016 yılının 10 aylık dönemindeki kuru meyve ihracatımız ise 1 milyar 36 milyon dolar olmuştu. Türkiye kuru meyve sektörünün ihracatı 2017 yılında yüzde 5 gerilerken, İsrail’e yapılan kuru meyve ihracatı 2017 yılında yüzde 6 artış gösterdi.

Türkiye’nin İsrail’e kuru meyve ihracatı 2016 yılının Ocak – Ekim döneminde 12 milyon 672 bin dolar iken, 2017 yılının 10 aylık döneminde bu rakam 13 milyon 380 bin dolara ulaştı.

 



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2iwAoOt
via IFTTT

Zorunlu kış lastiği uygulaması başladı


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2Ammlj1

Zorunlu kış lastiği uygulaması başladı Zorunlu kış lastiği uygulaması başladı LASİD: Doğru zamanda doğru lastik hayat kurtarır! LASİD: Lastik, güvenli sürüşün baş şartıdır. Doğru zamanda doğru lastik kullanmalıyız. Kış lastikleri daha fazla yol tutuşu ve daha kısa fren mesafesi sağlayarak kış koşullarında güvenli trafiğe katkıda bulunur. Kış lastiği uygulaması 1 Aralık itibarıyla başladı. Bütün sürücülerimizi kış lastiğine duyarlı olmaya ve gerekli hazırlıkları yapmaya çağırıyoruz. Lastik bir araçta bizi ve sevdiklerimizi yola ve hayata bağlayan en önemli parçalardan biri. Doğru lastik güvenli sürüşün baş şartıyken; doğru olmayan lastik güvenli trafik için tehdit oluşturabiliyor. Lastik Sanayicileri ve İthalatçıları Derneği; 1 Aralık tarihi itibarıyla zorunlu kış lastiği uygulamasının başladığını hatırlatarak sürücüleri; ‘’Doğru zamanda doğru lastik kullanma’’ konusunda uyarıyor. Kış lastiği zorunluluğu; ülkemizde 2012 yılından beri uygulanıyor. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, 1 Nisan 2017 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan “Kış Lastiği Kullanma Zorunluluğu ile İlgili Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ’’e ilişkin, 25 Eylül 2017 tarihinde bir açıklama yaparak; ‘’1 Aralık ile 1 Nisan tarihleri arasında yolcu ve eşya taşımalarında kullanılan araçların kış lastiği kullanma zorunluluğu olduğunu’’ hatırlattı. Bakanlık açıklamasında ayrıca ‘’hususi araçlar için kış lastiği zorunluluğu olmasa da can, mal güvenliği ve güvenli seyahat için kış şartlarında tüm araçlar için kış lastiği önerilmektedir’’ ifadesi de yer aldı. 1 Aralık tarihi itibarıyla başlayan zorunlu kış lastiği uygulaması 1 Nisan tarihine kadar sürecek. İl sınırlarında + 7 derece altındaki sıcaklıklar göz önüne alınarak gerekli duyurular valiliklerce yapılacak. Trafiğin akıcı ve güvenli olması için bütün sürücüler duyarlı olmalı! LASİD yetkilileri; kış lastiklerinin +7 derece altındaki hava koşullarına ve ıslak, karlı ve buzlu yollara özel olarak üretildiğini, özel karışımı ve sırt deseni sayesinde kış koşullarında daha fazla yol tutuşu ve daha kısa fren mesafesi sağladığını belirterek sürücülere şu çağrıyı yapıyor: ‘’LASİD olarak, kış koşullarında sadece ticari araç sürücülerini değil trafiğe çıkan bütün sürücüleri kış lastiği kullanımına duyarlı olmaya çağırıyoruz. Kış bastırmadan gerekli hazırlıkların yapılmasını öneriyoruz. Trafiğin güvenli ve akıcı olması için; kış lastiğinin yaygın kullanımı önem taşıyor. Unutmamalıyız, doğru lastik güvenli sürüşün baş şartıdır. Doğru zamanda doğru lastik kullanmak gerekir.’’ Neden Kış Lastiği? Kış lastiğiyle ilgili merak edilen soruları LASİD, yanıtlıyor… Neden kış lastiği kullanmalıyız? +7 derecenin altındaki hava sıcaklıklarında yaz lastiklerinin fren mesafesi, yol tutuşu gibi özelliklerinde ortaya çıkan olumsuzluklar araç performansının düşmesine yol açar. Bu olumsuzlukların azaltılması için kış koşullarına uygun tekniklerle donatılmış lastikler kış lastikleridir. Kış koşullarında daha yüksek yol tutuşu ve daha kısa fren mesafesi sunan bu lastikler; karayollarında trafiğin daha güvenli ve akıcı olmasını sağlar. Böylece can ve mal güvenliğimiz de daha az risk altına girer. Kış Lastiğinin avantajları nelerdir? oKış lastiklerinin yaz lastiklerine göre genellikle diş derinliği daha fazladır. oKış lastiklerinde desen doluluk oranı, standart lastiklere göre daha azdır. Böylece yol yüzeyindeki su, kar, buz ve çamur gibi maddelerin oluklardan dışarı atılması daha kolay olur. oKış lastiklerinin sırt deseninde “kılcal damar” ve “dişli omuz blokları” vardır. Bu yapı, karlı, erimiş karlı ve çamurlu yüzeylerde ilave çekiş sağlar. oKış lastikleri, özel karışımında yer alan Silika sayesinde +7 derecenin altındaki sıcaklıklarda sertleşmez ve tutunma özelliklerini korur. Araçta zincirim bulunuyor; yine de kış lastiği takmam zorunlu mu? Araçta patinaj zinciri bulunması veya kullanılması kış lastiği zorunluluğunu ortadan kaldırmıyor. Ayrıca kış lastiği takılı tüm araçlarda kış koşullarında zincir bulundurulması zorunlu. Sadece buzlu zeminlerde kullanılabilen çivili lastikler de kış lastiği yerine geçebiliyor. Kış lastiğine de zincir takılır mı? Çok zorunlu olunmadığı sürece takılmamalıdır. Takılsa bile en kısa sürede çıkarılmalıdır. Kış lastiği kullanımı kaç dereceden itibaren etkilidir? Kış koşullarında havalar soğumaya başlayınca (+7 derece ve altı), sürekli değişen hava ve yol koşullarında emniyetli bir sürüş ve can güvenliği için kış lastiği kullanılması tavsiye edilmektedir. Kış lastiği zorunluluğu hangi illeri kapsıyor? Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın ‘1 Nisan 2017 tarihli Tebliğ’ine göre Türkiye Karayollarında seyreden yolcu ve eşya taşıyan araçlar 1 Aralık – 1 Nisan tarihleri arasında kış lastiği kullanmak zorundadır, il sınırları içinde ise; bölgenin ortalama yerel sıcaklıkları dikkate alınarak uygulamanın yapılıp yapılmayacağına valilikler tarafından karar verilecek ve gerekli duyurular yine valiliklerce yapılacak. Daha önceki düzenlemelerde de olduğu gibi 1 Aralık-1 Nisan tarihlerinin 1 ay erkene çekilmesi veya uzatılması ve uygulamanın yapılıp yapılmaması kararı valiliklere bırakılmıştır. Kış lastiği uygulamasına uymayanlar ne kadar ceza ödeyecek? Kış lastiği zorunluluğuna uymayan araçlara denetimler kapsamında 2017 yılı sonuna kadar 625 Türk Lirası idari para cezası uygulanacaktır. Kış lastiği alırken ve kullanırken nelere dikkat etmek gerekir? Kış lastiklerinin, otomobilinizin 4 pozisyonunda birden kullanılması gerekir. Araçta sadece 2 lastiğin kış lastiği olması, ani frenleme ve viraj alma gibi manevralar sırasında aracın kontrolünü zorlaştırır. Kış lastiklerini yaz lastiklerinden ayırt edebilmek için yapısal farklılıklarının yanı sıra yanaklarındaki markalamaya dikkat etmek gerekir. 1 Nisan 2017 tarihli Tebliğ’e göre; o“(M+S) işareti ile birlikte işareti”, o“Sadece (M+S) işareti” o“Sadece işareti” olan lastikler, oSadece buzlu zeminlerde kullanılabilen “çivili lastikler” kış lastiği olarak kabul edilmektedir. Araç sahiplerinin öncelikle bu işaretlere dikkat etmesi gerekir. Kış lastiğime geçerken yaz lastiğimi hangi koşullarda depolamalıyım? Bu kurallar sadece kış lastiği değil, tüm lastikler için geçerlidir. oGüneş ışınlarıyla yüksek mor ötesi ışın içeren güçlü yapay ışınların ürün üzerine gelmesi önlenmelidir. oDepo zemini; betondan düzgün yapılmış olup, temiz olarak muhafaza edilmelidir. oDepo ortamı mümkün olduğunca serin, kuru ve havalandırılmış olmalıdır. oÜrünlerin tesisat boruları ve radyatörlerle doğrudan teması önlenmelidir. oTavan/çatı, pencereler, giriş ve benzeri yerlerden su sızıntısı olmamalıdır. oÜrünleri kirletecek ve/veya zarar verecek maddeler ve yağlar depoda bulunmamalıdır. oYangın ve diğer tehlikelere karşı gerekli önlemler alınmış olmalıdır. LASİD HAKKINDA: Lastik Sanayici ve İthalatçıları Derneği kısa adıyla LASİD; Brisa, Continental, Goodyear, Michelin, Pirelli’den oluşan kurucu üyeler tarafından 27 Ocak 2014 tarihinde bir sektör derneği olarak kuruldu. Hankook’un katılımıyla üye sayısı altıya çıktı. Sektör temsilcilerini; lastik üretimini ve lastik sanayiini geliştirmeye hizmet etmek amacıyla aynı çatı altında buluşturan LASİD; doğru ve bilinçli lastik kullanımı konusunda kamuoyunu ve tüketicileri bilgilendirmeyi; sektörün sorunlarını topluca ele alarak resmi merciler ve diğer ilgililer nezdinde öneri ve görüşler sunmayı hedefliyor.

Zorunlu kış lastiği uygulaması başladı LASİD: Doğru zamanda doğru lastik hayat kurtarır!

LASİD: Lastik, güvenli sürüşün baş şartıdır. Doğru zamanda doğru lastik kullanmalıyız. Kış lastikleri daha fazla yol tutuşu ve daha kısa fren mesafesi sağlayarak kış koşullarında güvenli trafiğe katkıda bulunur. Kış lastiği uygulaması 1 Aralık itibarıyla başladı. Bütün sürücülerimizi kış lastiğine duyarlı olmaya ve gerekli hazırlıkları yapmaya çağırıyoruz.

Lastik bir araçta bizi ve sevdiklerimizi yola ve hayata bağlayan en önemli parçalardan biri. Doğru lastik güvenli sürüşün baş şartıyken; doğru olmayan lastik güvenli trafik için tehdit oluşturabiliyor. Lastik Sanayicileri ve İthalatçıları Derneği; 1 Aralık tarihi itibarıyla zorunlu kış lastiği uygulamasının başladığını hatırlatarak sürücüleri; ‘’Doğru zamanda doğru lastik kullanma’’ konusunda uyarıyor.

Kış lastiği zorunluluğu; ülkemizde 2012 yılından beri uygulanıyor. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, 1 Nisan 2017 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan “Kış Lastiği Kullanma Zorunluluğu ile İlgili Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ’’e ilişkin, 25 Eylül 2017 tarihinde bir açıklama yaparak; ‘’1 Aralık ile 1 Nisan tarihleri arasında yolcu ve eşya taşımalarında kullanılan araçların kış lastiği kullanma zorunluluğu olduğunu’’ hatırlattı. Bakanlık açıklamasında ayrıca ‘’hususi araçlar için kış lastiği zorunluluğu olmasa da can, mal güvenliği ve güvenli seyahat için kış şartlarında tüm araçlar için kış lastiği önerilmektedir’’ ifadesi de yer aldı. 1 Aralık tarihi itibarıyla başlayan zorunlu kış lastiği uygulaması 1 Nisan tarihine kadar sürecek. İl sınırlarında + 7 derece altındaki sıcaklıklar göz önüne alınarak gerekli duyurular valiliklerce yapılacak.

Trafiğin akıcı ve güvenli olması için bütün sürücüler duyarlı olmalı!

LASİD yetkilileri; kış lastiklerinin +7 derece altındaki hava koşullarına ve ıslak, karlı ve buzlu yollara özel olarak üretildiğini, özel karışımı ve sırt deseni sayesinde kış koşullarında daha fazla yol tutuşu ve daha kısa fren mesafesi sağladığını belirterek sürücülere şu çağrıyı yapıyor: ‘’LASİD olarak, kış koşullarında sadece ticari araç sürücülerini değil trafiğe çıkan bütün sürücüleri kış lastiği kullanımına duyarlı olmaya çağırıyoruz. Kış bastırmadan gerekli hazırlıkların yapılmasını öneriyoruz. Trafiğin güvenli ve akıcı olması için; kış lastiğinin yaygın kullanımı önem taşıyor. Unutmamalıyız, doğru lastik güvenli sürüşün baş şartıdır. Doğru zamanda doğru lastik kullanmak gerekir.’’

Neden Kış Lastiği?

Kış lastiğiyle ilgili merak edilen soruları LASİD, yanıtlıyor…

Neden kış lastiği kullanmalıyız?

+7 derecenin altındaki hava sıcaklıklarında yaz lastiklerinin fren mesafesi, yol tutuşu gibi özelliklerinde ortaya çıkan olumsuzluklar araç performansının düşmesine yol açar. Bu olumsuzlukların azaltılması için kış koşullarına uygun tekniklerle donatılmış lastikler kış lastikleridir. Kış koşullarında daha yüksek yol tutuşu ve daha kısa fren mesafesi sunan bu lastikler; karayollarında trafiğin daha güvenli ve akıcı olmasını sağlar. Böylece can ve mal güvenliğimiz de daha az risk altına girer.

Kış Lastiğinin avantajları nelerdir?

oKış lastiklerinin yaz lastiklerine göre genellikle diş derinliği daha fazladır.

oKış lastiklerinde desen doluluk oranı, standart lastiklere göre daha azdır. Böylece yol yüzeyindeki su, kar, buz ve çamur gibi maddelerin oluklardan dışarı atılması daha kolay olur.

oKış lastiklerinin sırt deseninde “kılcal damar” ve “dişli omuz blokları” vardır. Bu yapı, karlı, erimiş karlı ve çamurlu yüzeylerde ilave çekiş sağlar.

oKış lastikleri, özel karışımında yer alan Silika sayesinde +7 derecenin altındaki sıcaklıklarda sertleşmez ve tutunma özelliklerini korur.

Araçta zincirim bulunuyor; yine de kış lastiği takmam zorunlu mu?

Araçta patinaj zinciri bulunması veya kullanılması kış lastiği zorunluluğunu ortadan kaldırmıyor. Ayrıca kış lastiği takılı tüm araçlarda kış koşullarında zincir bulundurulması zorunlu. Sadece buzlu zeminlerde kullanılabilen çivili lastikler de kış lastiği yerine geçebiliyor.

Kış lastiğine de zincir takılır mı?

Çok zorunlu olunmadığı sürece takılmamalıdır. Takılsa bile en kısa sürede çıkarılmalıdır.

Kış lastiği kullanımı kaç dereceden itibaren etkilidir?

Kış koşullarında havalar soğumaya başlayınca (+7 derece ve altı), sürekli değişen hava ve yol koşullarında emniyetli bir sürüş ve can güvenliği için kış lastiği kullanılması tavsiye edilmektedir.

Kış lastiği zorunluluğu hangi illeri kapsıyor?

Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın ‘1 Nisan 2017 tarihli Tebliğ’ine göre Türkiye Karayollarında seyreden yolcu ve eşya taşıyan araçlar 1 Aralık – 1 Nisan tarihleri arasında kış lastiği kullanmak zorundadır, il sınırları içinde ise; bölgenin ortalama yerel sıcaklıkları dikkate alınarak uygulamanın yapılıp yapılmayacağına valilikler tarafından karar verilecek ve gerekli duyurular yine valiliklerce yapılacak. Daha önceki düzenlemelerde de olduğu gibi 1 Aralık-1 Nisan tarihlerinin 1 ay erkene çekilmesi veya uzatılması ve uygulamanın yapılıp yapılmaması kararı valiliklere bırakılmıştır.

Kış lastiği uygulamasına uymayanlar ne kadar ceza ödeyecek?

Kış lastiği zorunluluğuna uymayan araçlara denetimler kapsamında 2017 yılı sonuna kadar 625 Türk Lirası idari para cezası uygulanacaktır.

Kış lastiği alırken ve kullanırken nelere dikkat etmek gerekir?

  • Kış lastiklerinin, otomobilinizin 4 pozisyonunda birden kullanılması gerekir. Araçta sadece 2 lastiğin kış lastiği olması, ani frenleme ve viraj alma gibi manevralar sırasında aracın kontrolünü zorlaştırır.

Kış lastiklerini yaz lastiklerinden ayırt edebilmek için yapısal farklılıklarının yanı sıra yanaklarındaki markalamaya dikkat etmek gerekir. 1 Nisan 2017 tarihli Tebliğ’e göre;

o“(M+S) işareti ile birlikte işareti”,

o“Sadece (M+S) işareti”

o“Sadece işareti” olan lastikler,

oSadece buzlu zeminlerde kullanılabilen “çivili lastikler” kış lastiği olarak kabul edilmektedir.

Araç sahiplerinin öncelikle bu işaretlere dikkat etmesi gerekir.

Kış lastiğime geçerken yaz lastiğimi hangi koşullarda depolamalıyım?

Bu kurallar sadece kış lastiği değil, tüm lastikler için geçerlidir.

oGüneş ışınlarıyla yüksek mor ötesi ışın içeren güçlü yapay ışınların ürün üzerine gelmesi önlenmelidir.

oDepo zemini; betondan düzgün yapılmış olup, temiz olarak muhafaza edilmelidir.

oDepo ortamı mümkün olduğunca serin, kuru ve havalandırılmış olmalıdır.

oÜrünlerin tesisat boruları ve radyatörlerle doğrudan teması önlenmelidir.

oTavan/çatı, pencereler, giriş ve benzeri yerlerden su sızıntısı olmamalıdır.

oÜrünleri kirletecek ve/veya zarar verecek maddeler ve yağlar depoda bulunmamalıdır.

oYangın ve diğer tehlikelere karşı gerekli önlemler alınmış olmalıdır.

LASİD HAKKINDA: Lastik Sanayici ve İthalatçıları Derneği kısa adıyla LASİDBrisa, Continental, Goodyear, Michelin, Pirelli’den oluşan kurucu üyeler tarafından 27 Ocak 2014 tarihinde bir sektör derneği olarak kuruldu. Hankook’un katılımıyla üye sayısı altıya çıktı. Sektör temsilcilerini; lastik üretimini ve lastik sanayiini geliştirmeye hizmet etmek amacıyla aynı çatı altında buluşturan LASİD; doğru ve bilinçli lastik kullanımı konusunda kamuoyunu ve tüketicileri bilgilendirmeyi; sektörün sorunlarını topluca ele alarak resmi merciler ve diğer ilgililer nezdinde öneri ve görüşler sunmayı hedefliyor.



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2Ammlj1
via IFTTT