30 Mayıs 2017 Salı

TÜRKİYE HAVA TRAFİK KONTROLÖRLERİ DERNEĞİ’NDEN DUYURU KAMUOYUNA DUYURULUR 29 Mayıs 2017 tarihinde bazı haber portallarında çıkan ve hava trafik kontrol birimlerini karalama amaçlı haberler tamamen asılsız ve haddini aşan suçlamalarla doludur. Hızlandırılmış kurs sistemi, özellikle İstanbul’da yaşanan personel sıkıntısını gidermek amacıyla devreye alınmıştır. Geçmişte DHMİ bünyesinde örnekleri bulunan bu sistem, 8 aylık bir süreçte deneyimli hava trafik kontrolörü eğitmenler tarafından başarıyla tamamlanmıştır. Temel eğitim süreçlerini başarıyla tamamlayan hava trafik kontrolörü adayları, mesleğimize yıllarca emek vermiş işbaşı eğitim verme yeterliliğine sahip meslektaşlarımızın gözetimlerinde eğitimlerine uluslar arası ve ulusal mevzuat çerçevesinde devam etmektedirler. İstanbul Atatürk Havalimanı’nda emniyet, düzen ve verimlilik prensiplerinden taviz vermeden yürütülmekte olan hava trafik yönetim operasyonunda, stajyer hava trafik kontrolörü arkadaşlarımız asla yalnız bırakılmamakta ve yakından takip edilmektedirler. İşbaşı eğitiminden sorumlu hava trafik kontrolörleri tarafından büyük bir titizlikle yürütülmekte olan bu süreç halen devam etmektedir ve İstanbul Terminal Sahası’nda yaşanan hava hadiseleri sayısında geçtiğimiz yıllara kıyasla düşüş sağlanmıştır. Kariyerlerinin başında olan ve mesleki gelişim süreçlerine büyük bir hevesle devam eden arkadaşlarımızın bu gibi haberlere konu edilmesini uygun bulmuyoruz. Avrupa’nın en yoğun havalimanlarından biri olan İstanbul Atatürk Havalimanı’nda görev yapan meslektaşlarımızı, mesleğimizi ve kurumumuzu karalama çabalarına fırsat verilmemesi gerektiğini; inşası devam etmekte İstanbul Üçüncü Havalimanı’na ilişkin büyük bir özveriyle yürütülen çalışmaları baltalama denemelerini asla kabul etmediğimizi kamuoyu ile paylaşırız. Saygılarımızla.   TATCA    

KAMUOYUNA DUYURULUR

29 Mayıs 2017 tarihinde bazı haber portallarında çıkan ve hava trafik kontrol birimlerini karalama amaçlı haberler tamamen asılsız ve haddini aşan suçlamalarla doludur. Hızlandırılmış kurs sistemi, özellikle İstanbul’da yaşanan personel sıkıntısını gidermek amacıyla devreye alınmıştır. Geçmişte DHMİ bünyesinde örnekleri bulunan bu sistem, 8 aylık bir süreçte deneyimli hava trafik kontrolörü eğitmenler tarafından başarıyla tamamlanmıştır. Temel eğitim süreçlerini başarıyla tamamlayan hava trafik kontrolörü adayları, mesleğimize yıllarca emek vermiş işbaşı eğitim verme yeterliliğine sahip meslektaşlarımızın gözetimlerinde eğitimlerine uluslar arası ve ulusal mevzuat çerçevesinde devam etmektedirler.

İstanbul Atatürk Havalimanı’nda emniyet, düzen ve verimlilik prensiplerinden taviz vermeden yürütülmekte olan hava trafik yönetim operasyonunda, stajyer hava trafik kontrolörü arkadaşlarımız asla yalnız bırakılmamakta ve yakından takip edilmektedirler. İşbaşı eğitiminden sorumlu hava trafik kontrolörleri tarafından büyük bir titizlikle yürütülmekte olan bu süreç halen devam etmektedir ve İstanbul Terminal Sahası’nda yaşanan hava hadiseleri sayısında geçtiğimiz yıllara kıyasla düşüş sağlanmıştır. Kariyerlerinin başında olan ve mesleki gelişim süreçlerine büyük bir hevesle devam eden arkadaşlarımızın bu gibi haberlere konu edilmesini uygun bulmuyoruz.

Avrupa’nın en yoğun havalimanlarından biri olan İstanbul Atatürk Havalimanı’nda görev yapan meslektaşlarımızı, mesleğimizi ve kurumumuzu karalama çabalarına fırsat verilmemesi gerektiğini; inşası devam etmekte İstanbul Üçüncü Havalimanı’na ilişkin büyük bir özveriyle yürütülen çalışmaları baltalama denemelerini asla kabul etmediğimizi kamuoyu ile paylaşırız.

Saygılarımızla.

 

TATCA

 

 



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2rR9WBK
via IFTTT

Türk Hava Yolları, 30’uncu 777-300ER uçağını filosuna dâhil etti


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2riPI3c

Türk Hava Yolları, 30’uncu 777-300ER uçağını filosuna dâhil etti Küresel taşıyıcı, TSI (Uçak Koltuk Üretim Sanayi ve Ticaret A.Ş.) tarafından üretilmiş Türk yapımı uçak koltuklarının monte edildiği ilk uçağını Boeing’den teslim aldı.  Türk Hava Yolları, transfer merkezi, İstanbul Atatürk Havaalanı’na iniş yapan 30’uncu Boeing 777-300ER uçağının teslimatını, geleneksel su takı karşılamasıyla gerçekleştirdi. Söz konusu teslimatın en önemli özelliği; Türk Hava Yolları’nın TSI üretimi koltuklara sahip ilk uçağı olması. Boeing ile TSI (Uçak Koltuk Üretim Sanayi ve Ticaret A.Ş.) bu üretim ve montaj sürecinde yakın bir işbirliği içerisinde çalıştı. Türk Hava Yolları ve Assan Hanil ortaklığında kurulan TSI, yüksek kaliteli, hafif ve yenilikçi ürünlerin tasarımı ile dünya sivil havacılık pazarında kilit bir rol üstlenmeyi hedefliyor. Teslim töreninde konuşma yapan Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı M. İlker Aycı; “Havacılığın, aktif rol aldığı her alanında sürekli yatırımı kendisine misyon edinen Türk Hava Yolları, özellikle son yıllarda altyapı çalışmalarına daha fazla ağırlık vererek, Türk Havacılık Sektörünün ilerlemesine de önemli ölçüde katkı sağlıyor. Bundan üç yıl önce, büyük bir girişimle Türk Sivil Havacılık tarihinde yine bir ilke imza attık. Sektöre lojistik destek sağlamak kaydıyla, partner firmamız Assan Hanil ile birlikte TSI Uçak Koltuk Üretim Sanayi ve Ticaret A.Ş.’yi kurarak, sektörde çok daha aktif bir rol üstlendik. Ve bugün de, uluslararası standartların tümünü karşılayan üretici firmamız TSI’ın tasarladığı, yerli üretim koltuklarla montajlanmış ilk uçağımızı teslim alıyoruz. Bugün, filomuzdaki ilk Türk yapımı koltuklarla teslim aldığımız, 30’uncu Boeing 777-300ER’i kapsamlı filomuza dâhil ederken, yakın gelecekte TSI‘ın alanında lider bir marka olacağından ve uçaklarımızın önemli bir parçasını oluşturacağından eminiz.” dedi. Törende teslimatla ilgili görüş bildiren TSI Genel Müdürü Can Şaşmaz; “TSI Uçak Koltuk Üretim Sanayi ve Ticaret A.Ş. olarak, Türk Hava Yolları’na ait TC-JLK tescilli, 60402 seri numaralı, B777 uçağının ekonomi sınıfı koltuklarının tasarım, sertifikasyon ve üretim süreçlerini, Boeing’in proje aşamasında öngördüğü süreden daha kısa bir zamanda tamamlayarak, teslimatını gerçekleştirmiş bulunmaktayız. TSI olarak, Türkiye’nin havacılık tarihi için önemli bir dönüm noktası olmaktan, bununla beraber dünyanın en genç filolarından birine sahip Türkiye’nin bayrak taşıyıcı markası Türk Hava Yolları’nın güvenini kazanmaktan ve ayrıca Boeing B777 gibi simge olmuş bir uçakta koltukları uçan bir şirket olmaktan gurur duyuyoruz.” dedi. Teslimatı yorumlayan Orta Doğu, Türkiye, Rusya ve Orta Asya Boeing Ticari Uçaklar Satış Başkan Yardımcısı Marty Bentrott ise; “Türk Hava Yolları, Boeing için her zaman köklü ve çok önemli bir partner olmuştur. Boeing’in teknolojisine ve 777 gibi endüstri lideri uçaklarımıza duydukları inanç ve güven bizleri gururlandırıyor. Bugün gerçekleşen teslimat, TSI tarafından imal edilen yerli üretim koltuklarla donatılmış ilk uçak olması açısından çok önemli. Türk Hava Yolları ve Türk havacılık endüstrisiyle ilişkimizi her geçen gün daha da geliştirmeye ve güçlendirmeye devam edeceğiz.” dedi. Türk Hava Yolları ve Boeing, küresel taşıyıcının ilk DC-3/C-47 uçağını teslim aldığı 1945 tarihine kadar uzanan köklü bir geçmişi paylaşıyor. Türk Hava Yolları, jet çağına 1960’ların sonunda DC-9, DC-10 ve Boeing 707 uçaklarını kullanmaya başlayarak geçti. Yıllar içerisinde Boeing 727, 757, MD-80 ve en modern uçaklardan 737 ve 777 gibi tipleri de filosuna dâhil eden Türk Hava Yolları’nın 2017 içerisinde Boeing’den teslim alacağı 2 adet 777 kargo uçağının yanı sıra, önümüzdeki yıllarda teslimi planlanan 75 adet 737 MAX siparişi de bulunmakta.  Türk Hava Yolları Hakkında: 1933 Yılında 5 uçaktan oluşan mütevazı bir filo ile kurulan Star İttifakı üyesi Türk Hava Yolları, bugün 339 (yolcu ve kargo) uçaklık filosu ile 250 uluslararası, 49 yurtiçi olmak üzere dünyada 299 noktaya uçan, 4 yıldızlı havayolu şirketidir. 2016 yılı Skytrax değerlendirmesine göre Türk Hava Yolları, art arda olmak üzere 6. kez “Avrupa’nın En İyi Havayolu Şirketi”, 8. kez de“Güney Avrupa’nın En İyi Havayolu Şirketi” seçildi. 2010 yılında dünyanın “En İyi Ekonomi İkram Servisi”, 2013 ve 2014 yıllarında da “En İyi Business Class İkram Servisi” ödüllerini elde eden Türk Hava Yolları, bu yıl da aynı ödüle sahip olurken, geçtiğimiz yıl lâyık görüldüğü dünyanın “En İyi Business Class Özel Yolcu Salonu İkramı” ödülünü yine bu yılki değerlendirme sonuçlarına göre almaya hak kazandı. Türk Hava Yolları ile ilgili daha geniş bilgiye http://ift.tt/TpSd7u web adresinden veya Facebook, Twitter, Youtube, Linkedin ve Instagram hesapları üzerinden ulaşılabilir. Boeing Hakkında: 2000 yılından bu yana Boeing Türkiye, eğitim, sanat ve kültür ile sağlık hizmetleri alanında 200’den fazla sosyal sorumluluk projesine imza atmıştır. Boeing eğitim programları, ilkokuldan meslek liselerine ve üniversitelere kadar her yaştan öğrenciyi hedef almakta olup, günümüze kadar tüm Türkiye çapında 140.000’den fazla öğrenciye fayda sağlamıştır. Yürütülen bu eğitim programları arasında İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ve Türk Hava Yolları ortaklığında, ülkenin hızla büyüyen havacılık sektörüne başarıyla yön vermek ve küresel havacılık sektöründe etkin bir role sahip olmak amacıyla başlatılan Hava Taşımacılığı Yönetimi Yüksek Lisans Programı ve Türkiye çapındaki uçak bakım alanı bulunan meslek liselerindeki öğretmen ve öğrencilerin mesleki eğitimine destek olmak amacıyla, Milli Eğitim Bakanlığı ve Anadolu Üniversitesi ile imzalanan protokol yer almaktadır. Boeing aynı zamanda, gelecek vadeden Türk üniversite öğrencilerine Seattle’da staj imkânı da sunmaktadır. Star İttifakı Hakkında: Türk Hava Yolları, 1997 yılında uluslararası ölçekte seyahat edenler için dünya genelinde ulaşım, tanınırlık ve hizmet sunan ve ilk küresel ölçekli havayolu ittifakı olarak kurulan Star İttifakı üyesidir. Air Transport World tarafından “Market Leadership Award” ve Business Traveller Magazine ile Skytrax tarafından “Best Airline Alliance“ ödülleri gibi sayısız ödüle lâyık görülen Star İttifakı’na üye havayolu şirketleri; Adria Airways, Aegean Airlines, Air Canada, Air China, Air India, Air New Zealand, ANA, Asiana Airlines, Austrian, Avianca, Avianca Brazil, Brussels Airlines, Copa Airlines, Croatia Airlines, EGYPTAIR, Ethiopian Airlines, EVA Air, LOT Polish Airlines, Lufthansa, Scandinavian Airlines, Shenzhen Airlines, Singapore Airlines, South African Airways, SWISS, TAP Portugal, Turkish Airlines, THAI ve United. Star İttifakı, hâli hazırda 190 ülkedeki 1.300 havalimanına 18.450’den fazla günlük uçuş sağlamaktadır. 

Küresel taşıyıcı, TSI (Uçak Koltuk Üretim Sanayi ve Ticaret A.Ş.) tarafından üretilmiş Türk yapımı uçak koltuklarının monte edildiği ilk uçağını Boeing’den teslim aldı. 

Türk Hava Yolları, transfer merkezi, İstanbul Atatürk Havaalanı’na iniş yapan 30’uncu Boeing 777-300ER uçağının teslimatını, geleneksel su takı karşılamasıyla gerçekleştirdi.

Söz konusu teslimatın en önemli özelliği; Türk Hava Yolları’nın TSI üretimi koltuklara sahip ilk uçağı olması. Boeing ile TSI (Uçak Koltuk Üretim Sanayi ve Ticaret A.Ş.) bu üretim ve montaj sürecinde yakın bir işbirliği içerisinde çalıştı. Türk Hava Yolları ve Assan Hanil ortaklığında kurulan TSI, yüksek kaliteli, hafif ve yenilikçi ürünlerin tasarımı ile dünya sivil havacılık pazarında kilit bir rol üstlenmeyi hedefliyor.

Teslim töreninde konuşma yapan Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı M. İlker Aycı; “Havacılığın, aktif rol aldığı her alanında sürekli yatırımı kendisine misyon edinen Türk Hava Yolları, özellikle son yıllarda altyapı çalışmalarına daha fazla ağırlık vererek, Türk Havacılık Sektörünün ilerlemesine de önemli ölçüde katkı sağlıyor. Bundan üç yıl önce, büyük bir girişimle Türk Sivil Havacılık tarihinde yine bir ilke imza attık. Sektöre lojistik destek sağlamak kaydıyla, partner firmamız Assan Hanil ile birlikte TSI Uçak Koltuk Üretim Sanayi ve Ticaret A.Ş.’yi kurarak, sektörde çok daha aktif bir rol üstlendik. Ve bugün de, uluslararası standartların tümünü karşılayan üretici firmamız TSI’ın tasarladığı, yerli üretim koltuklarla montajlanmış ilk uçağımızı teslim alıyoruz. Bugün, filomuzdaki ilk Türk yapımı koltuklarla teslim aldığımız, 30’uncu Boeing 777-300ER’i kapsamlı filomuza dâhil ederken, yakın gelecekte TSI‘ın alanında lider bir marka olacağından ve uçaklarımızın önemli bir parçasını oluşturacağından eminiz.” dedi.

Törende teslimatla ilgili görüş bildiren TSI Genel Müdürü Can Şaşmaz; “TSI Uçak Koltuk Üretim Sanayi ve Ticaret A.Ş. olarak, Türk Hava Yolları’na ait TC-JLK tescilli, 60402 seri numaralı, B777 uçağının ekonomi sınıfı koltuklarının tasarım, sertifikasyon ve üretim süreçlerini, Boeing’in proje aşamasında öngördüğü süreden daha kısa bir zamanda tamamlayarak, teslimatını gerçekleştirmiş bulunmaktayız. TSI olarak, Türkiye’nin havacılık tarihi için önemli bir dönüm noktası olmaktan, bununla beraber dünyanın en genç filolarından birine sahip Türkiye’nin bayrak taşıyıcı markası Türk Hava Yolları’nın güvenini kazanmaktan ve ayrıca Boeing B777 gibi simge olmuş bir uçakta koltukları uçan bir şirket olmaktan gurur duyuyoruz.” dedi.

Teslimatı yorumlayan Orta Doğu, Türkiye, Rusya ve Orta Asya Boeing Ticari Uçaklar Satış Başkan Yardımcısı Marty Bentrott ise; “Türk Hava Yolları, Boeing için her zaman köklü ve çok önemli bir partner olmuştur. Boeing’in teknolojisine ve 777 gibi endüstri lideri uçaklarımıza duydukları inanç ve güven bizleri gururlandırıyor. Bugün gerçekleşen teslimat, TSI tarafından imal edilen yerli üretim koltuklarla donatılmış ilk uçak olması açısından çok önemli. Türk Hava Yolları ve Türk havacılık endüstrisiyle ilişkimizi her geçen gün daha da geliştirmeye ve güçlendirmeye devam edeceğiz.” dedi.

Türk Hava Yolları ve Boeing, küresel taşıyıcının ilk DC-3/C-47 uçağını teslim aldığı 1945 tarihine kadar uzanan köklü bir geçmişi paylaşıyor. Türk Hava Yolları, jet çağına 1960’ların sonunda DC-9, DC-10 ve Boeing 707 uçaklarını kullanmaya başlayarak geçti. Yıllar içerisinde Boeing 727, 757, MD-80 ve en modern uçaklardan 737 ve 777 gibi tipleri de filosuna dâhil eden Türk Hava Yolları’nın 2017 içerisinde Boeing’den teslim alacağı 2 adet 777 kargo uçağının yanı sıra, önümüzdeki yıllarda teslimi planlanan 75 adet 737 MAX siparişi de bulunmakta.


 
Türk Hava Yolları Hakkında:
1933 Yılında 5 uçaktan oluşan mütevazı bir filo ile kurulan Star İttifakı üyesi Türk Hava Yolları, bugün 339 (yolcu ve kargo) uçaklık filosu ile 250 uluslararası, 49 yurtiçi olmak üzere dünyada 299 noktaya uçan, 4 yıldızlı havayolu şirketidir. 2016 yılı Skytrax değerlendirmesine göre Türk Hava Yolları, art arda olmak üzere 6. kez “Avrupa’nın En İyi Havayolu Şirketi”, 8. kez de“Güney Avrupa’nın En İyi Havayolu Şirketi” seçildi. 2010 yılında dünyanın “En İyi Ekonomi İkram Servisi”, 2013 ve 2014 yıllarında da “En İyi Business Class İkram Servisi” ödüllerini elde eden Türk Hava Yolları, bu yıl da aynı ödüle sahip olurken, geçtiğimiz yıl lâyık görüldüğü dünyanın “En İyi Business Class Özel Yolcu Salonu İkramı” ödülünü yine bu yılki değerlendirme sonuçlarına göre almaya hak kazandı. Türk Hava Yolları ile ilgili daha geniş bilgiye http://ift.tt/TpSd7u web adresinden veya Facebook, Twitter, Youtube, Linkedin ve Instagram hesapları üzerinden ulaşılabilir.

Boeing Hakkında:
2000 yılından bu yana Boeing Türkiye, eğitim, sanat ve kültür ile sağlık hizmetleri alanında 200’den fazla sosyal sorumluluk projesine imza atmıştır. Boeing eğitim programları, ilkokuldan meslek liselerine ve üniversitelere kadar her yaştan öğrenciyi hedef almakta olup, günümüze kadar tüm Türkiye çapında 140.000’den fazla öğrenciye fayda sağlamıştır. Yürütülen bu eğitim programları arasında İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ve Türk Hava Yolları ortaklığında, ülkenin hızla büyüyen havacılık sektörüne başarıyla yön vermek ve küresel havacılık sektöründe etkin bir role sahip olmak amacıyla başlatılan Hava Taşımacılığı Yönetimi Yüksek Lisans Programı ve Türkiye çapındaki uçak bakım alanı bulunan meslek liselerindeki öğretmen ve öğrencilerin mesleki eğitimine destek olmak amacıyla, Milli Eğitim Bakanlığı ve Anadolu Üniversitesi ile imzalanan protokol yer almaktadır. Boeing aynı zamanda, gelecek vadeden Türk üniversite öğrencilerine Seattle’da staj imkânı da sunmaktadır.

Star İttifakı Hakkında:
Türk Hava Yolları, 1997 yılında uluslararası ölçekte seyahat edenler için dünya genelinde ulaşım, tanınırlık ve hizmet sunan ve ilk küresel ölçekli havayolu ittifakı olarak kurulan Star İttifakı üyesidir. Air Transport World tarafından “Market Leadership Award” ve Business Traveller Magazine ile Skytrax tarafından “Best Airline Alliance“ ödülleri gibi sayısız ödüle lâyık görülen Star İttifakı’na üye havayolu şirketleri; Adria Airways, Aegean Airlines, Air Canada, Air China, Air India, Air New Zealand, ANA, Asiana Airlines, Austrian, Avianca, Avianca Brazil, Brussels Airlines, Copa Airlines, Croatia Airlines, EGYPTAIR, Ethiopian Airlines, EVA Air, LOT Polish Airlines, Lufthansa, Scandinavian Airlines, Shenzhen Airlines, Singapore Airlines, South African Airways, SWISS, TAP Portugal, Turkish Airlines, THAI ve United. Star İttifakı, hâli hazırda 190 ülkedeki 1.300 havalimanına 18.450’den fazla günlük uçuş sağlamaktadır. 



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2riPI3c
via IFTTT

​Antalya’da otopark projesi için referandum Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Şarampol Projesi kapsamında Giritli Parkı’na yapılması düşünülen otopark projesini 11 Haziran’da referandumla bölge halkına soracaklarını açıkladı. Türel, “Biz onlar için yapıyoruz bu projeyi. Şarampol halkı istemezse otoparkı yapmayız. Ama isterse yapmak da benim görevimdir, boynumun borcudur” dedi. Miami ile kardeş şehir protokolü imzalamak üzere bulunduğu ABD’den dönen Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, ayağının tozuyla Şarampol Projesi kapsamında yapılması düşünülen otopark projesiyle ilgili basın toplantısı düzenledi. Konuşmasının başında Ramazan ayının İslam alemine hayırlı uğurlu olması dileyen Türel, 27 Mayıs’ta idam edilen demokrasi şehitleri merhum Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan’ı da rahmetle andı. Şarampol Mahallesi’nin kendisi için özel bir yeri olduğunu anlatan Türel, “Eskiden Antalya, Kaleiçi, Doğu Garajı ve Şarampol arasında küçük bir şehirdi. Şarampol Antalya tarihinin, kültürünün simge yerlerinden birisidir. Hatta Antalyalılar bir tarafta Yenikapılılar, bir tarafta Şarampollüler diye adeta farklı iki mahalle olarak tanımlanırlardı. Ben 10 yıl önce, bunları bilen, yaşayan, bu toprakların bir evladı olarak Kaleiçi’ni ve Cumhuriyet Meydanı’nı güzelleştirmeye başladım. Şarampol’e sıra gelmemişti. 2014 senesinde ikinci defa göreve geldiğimizde kaldığımız yerden devam etmek üzere, Şarampol Mahallesi’ni de yeniden ele aldık, çok da güzel bir sloganla “Efsane Geri Dönüyor Şarampol Güzelleşiyor” diyerek sloganıyla yola çıktık” dedi. ŞANZELİZE GİBİ OLACAK Şarampol Projesi’nin caddenin mevcut sorunlarını çözmek, yeni bir cazibe merkezi oluşturmak amacıyla yapılmış bir kentsel tasarım projesi olduğunu vurgulayan Başkan Türel, şunları söyledi: “Proje ile yalnızca Antalya’nın değil ülkemizin ve hatta dünyanın en önemli yayalaştırma projelerinden birisini planladık. Örneğin Paris’i ziyaret edenler Şanzelize’de geziyorum diye hatıra fotoğrafı çektirirler. İşte Şarampol de bu anlamda Antalya’ya gelen turistler açısından belki de dünyanın en önemli cazibe merkezi haline dönüşecek bir noktada olacak. Hedefimiz budur. Şu ana kadar yapılan çalışmalar projenin Şarampol’e neler kazandıracağının en önemli göstergesidir. Proje artık yavaş yavaş kendisini göstermeye başladı. Projenin güzelliği ortaya çıkmaya başladıkça bu projeden rahatsız olanlar da ortaya çıkmaya başladı.” HALKIN YÜZDE 90.91’İ EVET DEDİ Şarampol’un tek başına bir cadde düzenleme projesi olmadığını belirten Türel, şöyle konuştu: “Tonguç alt geçitleri ve yeni oluşturulan ana yan yollarla kent içi trafiği rahatlatacak bir şehirleşme projesi uygulanmaya konmuştur. Bölgenin cazibe merkezi olması ile gelen misafirlerin otopark sorununu çözeceğiz. Trafik çözümleri, otopark çözümleri, cadde güzelleşmesi, binaların cephe düzenlemeleri ile bir bütüncül projedir. Hepsi birbirine bağlıdır ve son derece iddialı olan bu projeyi de halkımıza o zaman sormadan uygulamaya koymak istemedik. Bildiğiniz gibi 18 Ekim 2015 tarihinde referanduma gittik. Şarampol Caddesi Kentsel Tasarım ve Çevre Düzenlemesi Projesi’ni referandumuna katılan 9 mahalle ve cadde esnafı, yüzde 90.19 gibi büyük bir oranla destekledi. Bu projenin bütün figürleri, bu projenin bütün enstrümanları proje kapsamında halkımıza soruldu. Yani bu otoparkların da bu proje kapsamında yapılması, halkımıza soruldu. Bir bütüncül proje olarak sunuldu ve sorduğumuzda otoparkları, trafik çözümleri, cephe yenilemeleri ile tamamıyla birlikte halkımızın yüzde 90.19’u bize “evet bu projeyi yapabilirsin” dedi ve yolumuzu açtı.” DÖRT PROJE UYGULANIYOR Projede yayalaştırma ve kentsel tasarımın yanında bu temayı destekleyen üç alt projeyi daha Şarampol’ de uygulamaya koyduklarını kaydeden Başkan Menderes Türel, şöyle devam etti: “ Projemizin birinci kısmı Şarampol Caddesi kentsel tasarım ve çevre düzenlemesidir. Şarampol Caddesi’ni modern, dikkat çekici, tabela disiplini sağlanmış ve konforlu bir alışveriş caddesine dönüştürerek, cazibe merkezi haline getirmek hedefimizdi. Yayalaştırılması, kent mobilyaları, su havuzları, peyzaj, dekoratif aydınlatma, bina cepheleri, ticaret merkezlerinde yapılan tabela vs. cephe düzenlemeleri, bina arka bahçe ve otopark düzenlemeleriyle cadde yeni bir kimliğe bürünmüştür. Şarampol’ü gidip görenler varsa, ana caddenin hemen doğu ve batı cephesinin arka tarafında otopark alanı olarak düzenlediğimiz kısımları lütfen dikkatinden kaçırmasın. İnanınız apartmanların arkasındaki otopark düzenlemeleri ile birleştirdiğimiz alanı en az caddenin kendisi kadar güzel oldu. Hem yaşayan halkın da hem de ticaret erbabının otopark ihtiyacına da önemi bir çözüm bulundu. Bunu mutlaka görmenizi isterim. Cadde düzenlemesi ile ilgili yapmış olduğumuz sözleşme kapsamında harcayacağımız bedel 18 milyon 244 bin TL. Tabi bu teşrif artışları ile 23 milyon 680 bin 712 TL’ye kadar çıkabiliyor. İşe başladığımız tarih 1 Temmuz 2016’ydı. Ağustos ayı sonunda da inşallah bu cadde düzenlemesini tamamlayacağız.” KAVŞAK VE YAĞMUR SUYU ÇALIŞMALARI Şarampol Projesi’nin ikinci ayağının Tonguç Caddesi hemzenin ve tünel geçişleri olduğunu anlatan Türel, şu bilgileri verdi: “Hedeflenen yaya sirkülasyonunun can ve mal güvenliğini sağlamak amacıyla, cadde trafiği alta alınması, alternatif güzergahlara ve Tonguç katlı kavşaklarıyla yeraltına inilmesi söz konusu olmuştur. Çünkü bir tarafta caddeyi yayalaştırıyorken, diğer taraftan o caddenin üzerinde 4 yol kavşağı olarak hemzemin düzenleme ile araçlara müsaade ederseniz yaya güvenliği açısından bir risk oluşturabilirdi. Biz o bölgede 3 kavşağı birleştirerek tek kavşak haline getirmek suretiyle bu kavşağı halkımızın emrine sunmaya çalıştık. Bu tüneller Güllük Caddesi, Evliya Çelebi ve Fatih caddelerinde kesintisiz bir bağlantı sağladı. Alt yapı çalışmaları ile de bölgenin yağmursuyu sorununu çözdük. Bu da tabi dikkatlerden kaçan önemli bir husus. Çünkü özellikle Tonguç Caddesi her yağmurda adeta göle dönmekteydi. Orada yapmış olduğumuz alt yapı yatırımları da son yağan yağmurlar da artık buranın makûs talihinin de mazide kaldığını net bir şekilde gösterdi. Alt geçitlerle ile ilgili projenin de bedeli 11 milyon 111 bin TL. KDV’si ile birlikte 13 milyon 111 bin TL olarak gerçekleşti. 16 Şubat 2016’da işe başlayarak, 15 Şubat 2017’de kavşaklarımızı, Sayın Cumhurbaşkanımızın Antalya’da yapmış olduğu 25 Mart tarihindeki toplu açılış töreninde gerçekleştirdik.” Projenin üçüncü ayağı olarak bölgenin cazibe merkezi olmasıyla yoğunlaşacak araç park ihtiyacını karşılamak üzere caddenin doğusunda Cumhuriyet Mahallesi’nde 720 araçlık yeraltı otoparkı planladıklarını söyleyen Türel, “Bu otoparkın maliyeti 11 milyon 430 bin TL. KDV’si ile 13 milyon 487 bin lirayı bulacak. İşe başlama 10 Mayıs 2017 olup, kazı çalışmalarına bu bölgede yeni başlanmıştır. Burada yeraltı otoparkı yapacağız ve üzerindeki parkı da aynen yeniden otopark inşaatı da bittikten sonra halkın kullanımına en iyi şekilde sağlayacağız” dedi. GİRİTLİ EVİNİN YIKILMASI SÖZ KONUSU DEĞİL Otopark projesinin Şarampol projesi kapsamında bölge halkından gelen talepler doğrultusunda ele alındığını kaydeden Türel şunları söyledi: “Orada defalarca halkımızla tartıştık onların önerilerini aldık ve nihai halini onlarla yaptığımız toplantılardan sonra karar verdik. Biz yaptık oldu demedik. Biz yaptık olacak demedik. Bütün bu istişare kanallarını açık tuttuk. Proje çalışmaları sırasında mevcut durum en hassas şekilde ele alınmıştır. Oradaki ağaçların korunması hususunda asgari hassasiyet gösterilmiştir. Orada şuanda 70 ağaç var. Bu 70 ağacın 39’unu nakledeceğiz, başka bir park alanına taşıyacağız. Geri kalan hepsini alanda koruyoruz. Bir tek ağaç kesilmesi söz konusu değildir. Tamamını neden yer altında yapmıyoruz sorusu da geliyor, burası da çok önemli. Zaten şuanda 3 katını yer altında yapıyoruz projenin. Bir 3 katı da yer üstünde. Eğer hepsini yer altında yapacak olsaydık ağaç nakil meselesindeki ağaç sayısı artacaktı. Biz burayı daha çok yeşili korumak adına 3 katını hemzemin üzerinde planladık. Ben bunun bir örneğini Cumhuriyet Meydanı’nda da yaşamıştım. Cumhuriyet Meydanı’nda yaptığımız yer altı otoparkında aslında ekonomik ömrünü doldurmuş ağaçları korumak için kapasiteyi düşük tuttuk. Biz eğer alanın tamamından ağaçları kaldırmak suretiyle Cumhuriyet Meydanı’nda otopark yapsaydık 300 otopark kapasitemiz olacaktı. Biz 70 otopark kapasitesini tercih ederek o ağaçları koruduk. Bugün de aynısı. Eğer ki biz tamamen yeraltı otoparkı yapacak olursak, hafriyat alanı genişleyeceği için oradan nakledilecek ağaç sayısı çok daha fazla artacaktır. Biz orada ağaçları korumak amaçlı bütün bunların hepsini yaptık. Tabi çalakalem konuşanlar, popülizm yapanlar hiç bu işlerle ilgili en ufak düşünüp biraz bilimsel inceleme yapmayanlar sadece şov yapıyorlar, başka hiçbir şey değil. Giritliler Evi’nin yıkılması da hiçbir şekilde hiçbir zaman söz konusu olmamıştır. Öyle bir şey olursa ilk ben karşı çıkarım arkadaşlar.” HALKIMIZ KARAR VERECEK Basında bu konuyla ilgili haberleri görür görmez, belediyedeki çalışma arkadaşlarına yurt dışından yeni bir halk oylaması yapılması talimatı verdiğini söyleyen Türel, şöyle konuştu: “Dedim ki buna halkımızın iradesiyle karar vermiştik ama burada bir hassasiyet yeniden gelişmişse, gerekirse yeni bir halk oylaması da yapabiliriz dedim. Niye yapmayalım. Halkımız otoparkı istemezse yapmayız. Biz onlar için yapıyoruz bu otoparkı. Ama şunu da söyleyeyim, ben gazetelerdeki fotoğraflardan gördüğüm kadarıyla bu projeye karşı çıkanlar içerisinde o mahallede oturan birisine pek rastlamadım. O mahallede ticaretle meşgul olan birisine de rastlamadım. Bizim için önemli olan sessiz çoğunluktur. Gerçekten orada oturanlar bu otoparkı istiyor mu istemiyor mu? Bunu iyi anlamamız lazım. Yoksa açık konuşayım 3-5 tane şovmen oradaki haklın hislerine tercüman olamaz. Biz halkımıza sorarız, halkımız ne derse bizim için makbuldür. Ben tramvay gibi en büyük projelerde bile halka sormadan yapmamayı prensip edinmiş, bugüne kadar da uygulamış, referandumu, halkın tercihini en iyi şekilde uygulayan bir belediye başkanı olarak, küçük bir otoparkı halk istemiyorsa yapmam. Niye yapayım ki. Onlar için yapıyorum bunları. Şarampol halkı istemese otoparkı yapmayız. Ama orada halkın ihtiyacı ve talebi varken eğer Şarampol halkı isterse yapmak benim görevimdir, boynumun borcudur.” REFERANDUM 11 HAZİRAN’DA Şarampol Katlı Otoparkı’nın yapılıp yapılmamasıyla ilgili referandumun 11 Haziran’a yetişecek şekilde yapılması konusunda talimat verdiğini açıklayan Başkan Menderes Türel, “Referanduma otoparktan yararlanacak olan Üçgen, Cumhuriyet Mahallesi sakinleri ve Şarampol Caddesi sakinleri ve esnafı katılacak ve oy kullanacaklardır. Biz boşuna millet iradesi demiyoruz, söz de karar da milletindir. Bunu ilk rahmetli Menderes söylemişti 1949’da söz de karar da milletindir demişti ve iktidara gelmişti. Biz halkımızın hizmetinde, Şarampol halkının hizmetinde onlar ne isterse onu yaparız. Birileri istedi falan diye de bir şey yapmayız. Herkesten ricam Şarampol halkının kararlarına saygı duyulmasıdır. Çünkü orada o çileyi çekenler oranın insanlarıdır. İnşallah gelecekte metro geldiğinde, toplu ulaşım raylı sistemi yaygınlaştığında, herkes otomobilden vazgeçer. Bir gün herkes toplu ulaşımla, metroyla veya bisikletle buralara gelir ve bu otoparklar ihtiyaç olmaktan çıkar. Bu otoparklar o zaman tekrar kaldırılır ve yerine yeşil alan yaptırılır. İnanın bundan en mutlu kişi ben olurum” dedi. ATATÜRK HEYKELİ ÖRNEĞİ Aynı yaklaşımı Çallı Kavşağı’ndaki Atatürk heykeli konusunda da ortaya koyduğunu hatırlatan Türel, şöyle konuştu: “Halka soracağız dedim. Ve Antalya’da nüfus kaydı olan vatandaşlarımızın katılabileceği internet ortamında bir referandum yaptık. 10 binin üstünde vatandaşımızın yüzde 90 üstündeki bölümü heykeli taşıyalım buraya da kavşak yapalım dedi. Atatürk heykeli bugün eski yerinden 50 kere daha güzel bir yerde. O taşınacak yeri de halkımız seçti. Yüzde 90 halkımız yüzde 65’i Antalyaspor Kavşağı’nı tercih etti ve halkımızın tercihi ile oraya taşıdık. O gün de biz bunları yapıyorken orada aynı şovmenler boy gösterdi. Biz heykeli taşıdık. Heykeli taşıdıktan sonra Atatürk’ün adına yaraşır bir törenle orada açılışı gerçekleştirdik. O şovmenlerin bir tanesi açılışa gelemedi utancından. O heykelin önünde Atatürk’ü siyasete alet ederek konuşanlar, Atatürk’ün heykelinin en güzel yere taşındığı bir noktada mahcubiyetinden o törene gelemedi. Neredeydiler? O yüzden halkın tercihi her şeyden üstündür. Biz her zaman halkımıza kulak kabarttık halkımızın dediği neyse onun gereğini yaptık”

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Şarampol Projesi kapsamında Giritli Parkı’na yapılması düşünülen otopark projesini 11 Haziran’da referandumla bölge halkına soracaklarını açıkladı. Türel, “Biz onlar için yapıyoruz bu projeyi. Şarampol halkı istemezse otoparkı yapmayız. Ama isterse yapmak da benim görevimdir, boynumun borcudur” dedi.

Miami ile kardeş şehir protokolü imzalamak üzere bulunduğu ABD’den dönen Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, ayağının tozuyla Şarampol Projesi kapsamında yapılması düşünülen otopark projesiyle ilgili basın toplantısı düzenledi. Konuşmasının başında Ramazan ayının İslam alemine hayırlı uğurlu olması dileyen Türel, 27 Mayıs’ta idam edilen demokrasi şehitleri merhum Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan’ı da rahmetle andı. Şarampol Mahallesi’nin kendisi için özel bir yeri olduğunu anlatan Türel, “Eskiden Antalya, Kaleiçi, Doğu Garajı ve Şarampol arasında küçük bir şehirdi. Şarampol Antalya tarihinin, kültürünün simge yerlerinden birisidir. Hatta Antalyalılar bir tarafta Yenikapılılar, bir tarafta Şarampollüler diye adeta farklı iki mahalle olarak tanımlanırlardı. Ben 10 yıl önce, bunları bilen, yaşayan, bu toprakların bir evladı olarak Kaleiçi’ni ve Cumhuriyet Meydanı’nı güzelleştirmeye başladım. Şarampol’e sıra gelmemişti. 2014 senesinde ikinci defa göreve geldiğimizde kaldığımız yerden devam etmek üzere, Şarampol Mahallesi’ni de yeniden ele aldık, çok da güzel bir sloganla “Efsane Geri Dönüyor Şarampol Güzelleşiyor” diyerek sloganıyla yola çıktık” dedi.

ŞANZELİZE GİBİ OLACAK

Şarampol Projesi’nin caddenin mevcut sorunlarını çözmek, yeni bir cazibe merkezi oluşturmak amacıyla yapılmış bir kentsel tasarım projesi olduğunu vurgulayan Başkan Türel, şunları söyledi: “Proje ile yalnızca Antalya’nın değil ülkemizin ve hatta dünyanın en önemli yayalaştırma projelerinden birisini planladık. Örneğin Paris’i ziyaret edenler Şanzelize’de geziyorum diye hatıra fotoğrafı çektirirler. İşte Şarampol de bu anlamda Antalya’ya gelen turistler açısından belki de dünyanın en önemli cazibe merkezi haline dönüşecek bir noktada olacak. Hedefimiz budur. Şu ana kadar yapılan çalışmalar projenin Şarampol’e neler kazandıracağının en önemli göstergesidir. Proje artık yavaş yavaş kendisini göstermeye başladı. Projenin güzelliği ortaya çıkmaya başladıkça bu projeden rahatsız olanlar da ortaya çıkmaya başladı.”

HALKIN YÜZDE 90.91’İ EVET DEDİ

Şarampol’un tek başına bir cadde düzenleme projesi olmadığını belirten Türel, şöyle konuştu: “Tonguç alt geçitleri ve yeni oluşturulan ana yan yollarla kent içi trafiği rahatlatacak bir şehirleşme projesi uygulanmaya konmuştur. Bölgenin cazibe merkezi olması ile gelen misafirlerin otopark sorununu çözeceğiz. Trafik çözümleri, otopark çözümleri, cadde güzelleşmesi, binaların cephe düzenlemeleri ile bir bütüncül projedir. Hepsi birbirine bağlıdır ve son derece iddialı olan bu projeyi de halkımıza o zaman sormadan uygulamaya koymak istemedik. Bildiğiniz gibi 18 Ekim 2015 tarihinde referanduma gittik. Şarampol Caddesi

Kentsel Tasarım ve Çevre Düzenlemesi Projesi’ni referandumuna katılan 9 mahalle ve cadde esnafı, yüzde 90.19 gibi büyük bir oranla destekledi. Bu projenin bütün figürleri, bu projenin bütün enstrümanları proje kapsamında halkımıza soruldu. Yani bu otoparkların da bu proje kapsamında yapılması, halkımıza soruldu. Bir bütüncül proje olarak sunuldu ve sorduğumuzda otoparkları, trafik çözümleri, cephe yenilemeleri ile tamamıyla birlikte halkımızın yüzde 90.19’u bize “evet bu projeyi yapabilirsin” dedi ve yolumuzu açtı.”

DÖRT PROJE UYGULANIYOR

Projede yayalaştırma ve kentsel tasarımın yanında bu temayı destekleyen üç alt projeyi daha Şarampol’ de uygulamaya koyduklarını kaydeden Başkan Menderes Türel, şöyle devam etti: “ Projemizin birinci kısmı Şarampol Caddesi kentsel tasarım ve çevre düzenlemesidir. Şarampol Caddesi’ni modern, dikkat çekici, tabela disiplini sağlanmış ve konforlu bir alışveriş caddesine dönüştürerek, cazibe merkezi haline getirmek hedefimizdi. Yayalaştırılması, kent mobilyaları, su havuzları, peyzaj, dekoratif aydınlatma, bina cepheleri, ticaret merkezlerinde yapılan tabela vs. cephe düzenlemeleri, bina arka bahçe ve otopark düzenlemeleriyle cadde yeni bir kimliğe bürünmüştür. Şarampol’ü gidip görenler varsa, ana caddenin hemen doğu ve batı cephesinin arka tarafında otopark alanı olarak düzenlediğimiz kısımları lütfen dikkatinden kaçırmasın. İnanınız apartmanların arkasındaki otopark düzenlemeleri ile birleştirdiğimiz alanı en az caddenin kendisi kadar güzel oldu. Hem yaşayan halkın da hem de ticaret erbabının otopark ihtiyacına da önemi bir çözüm bulundu. Bunu mutlaka görmenizi isterim. Cadde düzenlemesi ile ilgili yapmış olduğumuz sözleşme kapsamında harcayacağımız bedel 18 milyon 244 bin TL. Tabi bu teşrif artışları ile 23 milyon 680 bin 712 TL’ye kadar çıkabiliyor. İşe başladığımız tarih 1 Temmuz 2016’ydı. Ağustos ayı sonunda da inşallah bu cadde düzenlemesini tamamlayacağız.”

KAVŞAK VE YAĞMUR SUYU ÇALIŞMALARI

Şarampol Projesi’nin ikinci ayağının Tonguç Caddesi hemzenin ve tünel geçişleri olduğunu anlatan Türel, şu bilgileri verdi: “Hedeflenen yaya sirkülasyonunun can ve mal güvenliğini sağlamak amacıyla, cadde trafiği alta alınması, alternatif güzergahlara ve Tonguç katlı kavşaklarıyla yeraltına inilmesi söz konusu olmuştur. Çünkü bir tarafta caddeyi yayalaştırıyorken, diğer taraftan o caddenin üzerinde 4 yol kavşağı olarak hemzemin düzenleme ile araçlara müsaade ederseniz yaya güvenliği açısından bir risk oluşturabilirdi. Biz o bölgede 3 kavşağı birleştirerek tek kavşak haline getirmek suretiyle bu kavşağı halkımızın emrine sunmaya çalıştık. Bu tüneller Güllük Caddesi, Evliya Çelebi ve Fatih caddelerinde kesintisiz bir bağlantı sağladı. Alt yapı çalışmaları ile de bölgenin yağmursuyu sorununu çözdük. Bu da tabi dikkatlerden kaçan önemli bir husus. Çünkü özellikle Tonguç Caddesi her yağmurda adeta göle dönmekteydi. Orada yapmış olduğumuz alt yapı yatırımları da son yağan yağmurlar da artık buranın makûs talihinin de mazide kaldığını net bir şekilde gösterdi. Alt geçitlerle ile ilgili projenin de bedeli 11 milyon 111 bin TL. KDV’si ile birlikte 13 milyon 111 bin TL olarak gerçekleşti. 16 Şubat 2016’da işe başlayarak, 15 Şubat 2017’de kavşaklarımızı, Sayın Cumhurbaşkanımızın Antalya’da yapmış olduğu 25 Mart tarihindeki toplu açılış töreninde gerçekleştirdik.”

Projenin üçüncü ayağı olarak bölgenin cazibe merkezi olmasıyla yoğunlaşacak araç park ihtiyacını karşılamak üzere caddenin doğusunda Cumhuriyet Mahallesi’nde 720 araçlık yeraltı otoparkı planladıklarını söyleyen Türel, “Bu otoparkın maliyeti 11 milyon 430 bin TL. KDV’si ile 13 milyon 487 bin lirayı bulacak.

İşe başlama 10 Mayıs 2017 olup, kazı çalışmalarına bu bölgede yeni başlanmıştır. Burada yeraltı otoparkı yapacağız ve üzerindeki parkı da aynen yeniden otopark inşaatı da bittikten sonra halkın kullanımına en iyi şekilde sağlayacağız” dedi.

GİRİTLİ EVİNİN YIKILMASI SÖZ KONUSU DEĞİL

Otopark projesinin Şarampol projesi kapsamında bölge halkından gelen talepler doğrultusunda ele alındığını kaydeden Türel şunları söyledi: “Orada defalarca halkımızla tartıştık onların önerilerini aldık ve nihai halini onlarla yaptığımız toplantılardan sonra karar verdik. Biz yaptık oldu demedik. Biz yaptık olacak demedik. Bütün bu istişare kanallarını açık tuttuk. Proje çalışmaları sırasında mevcut durum en hassas şekilde ele alınmıştır. Oradaki ağaçların korunması hususunda asgari hassasiyet gösterilmiştir. Orada şuanda 70 ağaç var. Bu 70 ağacın 39’unu nakledeceğiz, başka bir park alanına taşıyacağız. Geri kalan hepsini alanda koruyoruz. Bir tek ağaç kesilmesi söz konusu değildir. Tamamını neden yer altında yapmıyoruz sorusu da geliyor, burası da çok önemli. Zaten şuanda 3 katını yer altında yapıyoruz projenin. Bir 3 katı da yer üstünde. Eğer hepsini yer altında yapacak olsaydık ağaç nakil meselesindeki ağaç sayısı artacaktı. Biz burayı daha çok yeşili korumak adına 3 katını hemzemin üzerinde planladık. Ben bunun bir örneğini Cumhuriyet Meydanı’nda da yaşamıştım. Cumhuriyet Meydanı’nda yaptığımız yer altı otoparkında aslında ekonomik ömrünü doldurmuş ağaçları korumak için kapasiteyi düşük tuttuk. Biz eğer alanın tamamından ağaçları kaldırmak suretiyle Cumhuriyet Meydanı’nda otopark yapsaydık 300 otopark kapasitemiz olacaktı. Biz 70 otopark kapasitesini tercih ederek o ağaçları koruduk. Bugün de aynısı. Eğer ki biz tamamen yeraltı otoparkı yapacak olursak, hafriyat alanı genişleyeceği için oradan nakledilecek ağaç sayısı çok daha fazla artacaktır. Biz orada ağaçları korumak amaçlı bütün bunların hepsini yaptık. Tabi çalakalem konuşanlar, popülizm yapanlar hiç bu işlerle ilgili en ufak düşünüp biraz bilimsel inceleme yapmayanlar sadece şov yapıyorlar, başka hiçbir şey değil. Giritliler Evi’nin yıkılması da hiçbir şekilde hiçbir zaman söz konusu olmamıştır. Öyle bir şey olursa ilk ben karşı çıkarım arkadaşlar.”

HALKIMIZ KARAR VERECEK

Basında bu konuyla ilgili haberleri görür görmez, belediyedeki çalışma arkadaşlarına yurt dışından yeni bir halk oylaması yapılması talimatı verdiğini söyleyen Türel, şöyle konuştu: “Dedim ki buna halkımızın iradesiyle karar vermiştik ama burada bir hassasiyet yeniden gelişmişse, gerekirse yeni bir halk oylaması da yapabiliriz dedim. Niye yapmayalım. Halkımız otoparkı istemezse yapmayız. Biz onlar için yapıyoruz bu otoparkı. Ama şunu da söyleyeyim, ben gazetelerdeki fotoğraflardan gördüğüm kadarıyla bu projeye karşı çıkanlar içerisinde o mahallede oturan birisine pek rastlamadım. O mahallede ticaretle meşgul olan birisine de rastlamadım. Bizim için önemli olan sessiz çoğunluktur. Gerçekten orada oturanlar bu otoparkı istiyor mu istemiyor mu? Bunu iyi anlamamız lazım. Yoksa açık konuşayım 3-5 tane şovmen oradaki haklın hislerine tercüman olamaz. Biz halkımıza sorarız, halkımız ne derse bizim için makbuldür. Ben tramvay gibi en büyük projelerde bile halka sormadan yapmamayı prensip edinmiş, bugüne kadar da uygulamış, referandumu, halkın tercihini en iyi şekilde uygulayan bir belediye başkanı olarak, küçük bir otoparkı halk istemiyorsa yapmam. Niye yapayım ki. Onlar için yapıyorum bunları. Şarampol halkı istemese otoparkı yapmayız. Ama orada halkın ihtiyacı ve talebi varken eğer Şarampol halkı isterse yapmak benim görevimdir, boynumun borcudur.”

REFERANDUM 11 HAZİRAN’DA

Şarampol Katlı Otoparkı’nın yapılıp yapılmamasıyla ilgili referandumun 11 Haziran’a yetişecek şekilde yapılması konusunda talimat verdiğini açıklayan Başkan Menderes Türel, “Referanduma otoparktan yararlanacak olan Üçgen, Cumhuriyet Mahallesi sakinleri ve Şarampol Caddesi sakinleri ve esnafı katılacak ve oy kullanacaklardır. Biz boşuna millet iradesi demiyoruz, söz de karar da milletindir. Bunu ilk rahmetli Menderes söylemişti 1949’da söz de karar da milletindir demişti ve iktidara gelmişti. Biz halkımızın hizmetinde, Şarampol halkının hizmetinde onlar ne isterse onu yaparız. Birileri istedi falan diye de bir şey yapmayız. Herkesten ricam Şarampol halkının kararlarına saygı duyulmasıdır. Çünkü orada o çileyi çekenler oranın insanlarıdır. İnşallah gelecekte metro geldiğinde, toplu ulaşım raylı sistemi yaygınlaştığında, herkes otomobilden vazgeçer. Bir gün herkes toplu ulaşımla, metroyla veya bisikletle buralara gelir ve bu otoparklar ihtiyaç olmaktan çıkar. Bu otoparklar o zaman tekrar kaldırılır ve yerine yeşil alan yaptırılır. İnanın bundan en mutlu kişi ben olurum” dedi.

ATATÜRK HEYKELİ ÖRNEĞİ

Aynı yaklaşımı Çallı Kavşağı’ndaki Atatürk heykeli konusunda da ortaya koyduğunu hatırlatan Türel, şöyle konuştu: “Halka soracağız dedim. Ve Antalya’da nüfus kaydı olan vatandaşlarımızın katılabileceği internet ortamında bir referandum yaptık. 10 binin üstünde vatandaşımızın yüzde 90 üstündeki bölümü heykeli taşıyalım buraya da kavşak yapalım dedi. Atatürk heykeli bugün eski yerinden 50 kere daha güzel bir yerde. O taşınacak yeri de halkımız seçti. Yüzde 90 halkımız yüzde 65’i Antalyaspor Kavşağı’nı tercih etti ve halkımızın tercihi ile oraya taşıdık. O gün de biz bunları yapıyorken orada aynı şovmenler boy gösterdi. Biz heykeli taşıdık. Heykeli taşıdıktan sonra Atatürk’ün adına yaraşır bir törenle orada açılışı gerçekleştirdik. O şovmenlerin bir tanesi açılışa gelemedi utancından. O heykelin önünde Atatürk’ü siyasete alet ederek konuşanlar, Atatürk’ün heykelinin en güzel yere taşındığı bir noktada mahcubiyetinden o törene gelemedi. Neredeydiler? O yüzden halkın tercihi her şeyden üstündür. Biz her zaman halkımıza kulak kabarttık halkımızın dediği neyse onun gereğini yaptık”



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2rA1TK3
via IFTTT

​Antalya’da otopark projesi için referandum


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2rA1TK3

​Kuranlar İnşaat, 3. Havalimanı yollarının yapımı için Ford Trucks’ı tercih etti


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2r6CTIM

​Kuranlar İnşaat, 3. Havalimanı yollarının yapımı için Ford Trucks’ı tercih etti 1997 yılında kurulan ve bugüne kadar İstanbul’da önemli projelerin hayata geçirilmesinde pay sahibi olan Kuranlar İnşaat, araç filosunu 12 yeni Ford Trucks modeliyle genişletti. 12 adet Ford Trucks 4142D inşaat kamyonu, 3. Havalimanı’nın bağlantı yolları inşaatında kullanılacak. Araçlar düzenlenen plaket teslim töreniyle birlikte Kuranlar İnşaat’a teslim edildi. Düzenlenen törene Kuranlar İnşaat’ın ortakları Yusuf Çebi, Kurtuluş Çebi ve Fatih Burak Çebi, Gaziantepli Kardeşler Satış ve Pazarlama Müdürü Ertuğrul Emre Uçar, Ford Trucks Bölge Satış Müdürü Erşan Ersözlü ve Gaziantepli kardeşler Satış Danışmanı Kadir Bayfidan katıldı. Kuranlar İnşaat’ın ortaklarından Yusuf Çebi yaptığı konuşmada “Ford Trucks ile devam eden iş birliğimizden çok memnunuz, ürün ve hizmetleriyle işimizi kolaylaştıran markayla önümüzdeki dönemde de çalışmayı hedefliyoruz” dedi. Ford Trucks İnşaat Serisi en ağır şantiye şartlarına göre tasarlandı Ford Trucks İnşaat Serisi, kalbinde yer alan Ecotorq motor sayesinde rampada ve zorlu yollarda üstün çekiş gücüyle sürücülere konfor getiriyor. İnşaat Serisinde önceki nesilde sunulan 360 PS güç, yeni nesilde 420PS’e kadar yükseliyor ve %55’lik tork artışı ile 2150Nm seviyesindeki tork değeri ile en zor inşaat koşullarında yüksek performans sunuluyor. Özellikle dekopaj kullanımında karşılaşılan şantiyelerin dik yokuşlu çalışma şartlarında yüksek tork ile yokuşları tırmanırken yeni 400 KW gücündeki motor freni ile gücü sürekli kontrol altında tutuyor. Daha zorlu şartlar için ise opsiyonel olarak sunulan 600KW gücündeki Intarder seçeneği ile toplam 1000 KW’lık frenleme kabiliyeti sayesinde en dik rampa ve yokuşlarda en ağır yükler güvenli bir şekilde yol alabiliyor. Ford Trucks inşaat serisindeki otomatik şanzıman opsiyonu ise ağır şantiye ortamları için en uygun şekilde tasarlanmış serilikte ve verimlilikte sınıfının lider özelliklerine sahip. Sürücülere sunduğu; Off-road, Rocking (Beşik Hareketi) ve Ekonomi modları ile her türlü kullanım şartında sürücülerin sorunsuz ilerlemesini sağlıyor. 22% lik dönüş açısı iyileştirmesi ile dar şantiye şartlarında yapılacak manevra sayısı önemli oranda azaltılarak; dar şantiye sahaları sürücüler için her türlü manevrayı yapabilecekleri bir oyun sahasına dönüştürülüyor.

1997 yılında kurulan ve bugüne kadar İstanbul’da önemli projelerin hayata geçirilmesinde pay sahibi olan Kuranlar İnşaat, araç filosunu 12 yeni Ford Trucks modeliyle genişletti. 12 adet Ford Trucks 4142D inşaat kamyonu, 3. Havalimanı’nın bağlantı yolları inşaatında kullanılacak. Araçlar düzenlenen plaket teslim töreniyle birlikte Kuranlar İnşaat’a teslim edildi.

Düzenlenen törene Kuranlar İnşaat’ın ortakları Yusuf Çebi, Kurtuluş Çebi ve Fatih Burak Çebi, Gaziantepli Kardeşler Satış ve Pazarlama Müdürü Ertuğrul Emre Uçar, Ford Trucks Bölge Satış Müdürü Erşan Ersözlü ve Gaziantepli kardeşler Satış Danışmanı Kadir Bayfidan katıldı. Kuranlar İnşaat’ın ortaklarından Yusuf Çebi yaptığı konuşmada “Ford Trucks ile devam eden iş birliğimizden çok memnunuz, ürün ve hizmetleriyle işimizi kolaylaştıran markayla önümüzdeki dönemde de çalışmayı hedefliyoruz” dedi.

Ford Trucks İnşaat Serisi en ağır şantiye şartlarına göre tasarlandı

Ford Trucks İnşaat Serisi, kalbinde yer alan Ecotorq motor sayesinde rampada ve zorlu yollarda üstün çekiş gücüyle sürücülere konfor getiriyor. İnşaat Serisinde önceki nesilde sunulan 360 PS güç, yeni nesilde 420PS’e kadar yükseliyor ve %55’lik tork artışı ile 2150Nm seviyesindeki tork değeri ile en zor inşaat koşullarında yüksek performans sunuluyor. Özellikle dekopaj kullanımında karşılaşılan şantiyelerin dik yokuşlu çalışma şartlarında yüksek tork ile yokuşları tırmanırken yeni 400 KW gücündeki motor freni ile gücü sürekli kontrol altında tutuyor. Daha zorlu şartlar için ise opsiyonel olarak sunulan 600KW gücündeki Intarder seçeneği ile toplam 1000 KW’lık frenleme kabiliyeti sayesinde en dik rampa ve yokuşlarda en ağır yükler güvenli bir şekilde yol alabiliyor.

Ford Trucks inşaat serisindeki otomatik şanzıman opsiyonu ise ağır şantiye ortamları için en uygun şekilde tasarlanmış serilikte ve verimlilikte sınıfının lider özelliklerine sahip. Sürücülere sunduğu; Off-road, Rocking (Beşik Hareketi) ve Ekonomi modları ile her türlü kullanım şartında sürücülerin sorunsuz ilerlemesini sağlıyor. 22% lik dönüş açısı iyileştirmesi ile dar şantiye şartlarında yapılacak manevra sayısı önemli oranda azaltılarak; dar şantiye sahaları sürücüler için her türlü manevrayı yapabilecekleri bir oyun sahasına dönüştürülüyor.



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2r6CTIM
via IFTTT