31 Mart 2017 Cuma

Çin’den Kuzey Kore’ye direkt uçak seferi başladı Çin’in Lioaning eyaletine bağlı Dandong kentinden Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti’nin (Kuzey Kore) başkenti Pyongyang‘a direkt uçak seferleri başladı. Uçak hattının açılışı, dün Pyongyang Sunan Uluslararası Havalimanı‘nda yapılan törenle kutlandı. Kuzey Koreli Air Koryo şirketinin P671 sefer sayılı uçağı, dün Pyongyang’a ilk yolcularını taşıdı. Yolcular havaalanında görevliler tarafından çiçeklerle ve alkışlarla karşılandı. Pyongyang-Dandong çarter seferleri Salı ve Cuma günleri olmak üzere haftada iki kez düzenleniyor. Yerel saatle sabah 9.00’da Pyongyang’dan havalanan uçak, kırk dakika sonra Dandong’a ulaşıyor. Uçak, aynı gün 11.40’ta Pyongyang’a geri dönüyor. 73 kişilik yolcu kapasitesi olan uçak seferinin ilkinde 50 yolcu taşındı. Air Koryo, Pyongyang-Dandong seferi haricinde Beijing, Shenyang gibi kentlerden Pyongyang’a düzenli seferler gerçekleştiriyor. Kaynak:http://turkish.cri.cn/

Çin’in Lioaning eyaletine bağlı Dandong kentinden Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti’nin (Kuzey Kore) başkenti Pyongyang‘a direkt uçak seferleri başladı.

Uçak hattının açılışı, dün Pyongyang Sunan Uluslararası Havalimanı‘nda yapılan törenle kutlandı.

Kuzey Koreli Air Koryo şirketinin P671 sefer sayılı uçağı, dün Pyongyang’a ilk yolcularını taşıdı. Yolcular havaalanında görevliler tarafından çiçeklerle ve alkışlarla karşılandı.

Pyongyang-Dandong çarter seferleri Salı ve Cuma günleri olmak üzere haftada iki kez düzenleniyor. Yerel saatle sabah 9.00’da Pyongyang’dan havalanan uçak, kırk dakika sonra Dandong’a ulaşıyor. Uçak, aynı gün 11.40’ta Pyongyang’a geri dönüyor. 73 kişilik yolcu kapasitesi olan uçak seferinin ilkinde 50 yolcu taşındı.

Air Koryo, Pyongyang-Dandong seferi haricinde Beijing, Shenyang gibi kentlerden Pyongyang’a düzenli seferler gerçekleştiriyor.

Kaynak:http://turkish.cri.cn/



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2nmkr9W
via IFTTT

Çin’den Kuzey Kore’ye direkt uçak seferi başladı


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2nmkr9W

​Uluslararası Ulaşım Sektörü, Mayıs Ayında Intertraffic İstanbul 2017’de Buluşuyor Intertraffic İstanbul 9. Uluslararası Altyapı, Trafik Yönetimi, Yol Güvenliği ve Park Sistemleri Fuarı, 24-26 Mayıs 2017 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde 90’dan fazla ülkeden ziyaretçi ve 200 firmanın katılımı ile gerçekleşecek… UBM NTSR tarafından düzenlenen Intertraffic İstanbul, akıllı ulaşım sistemleri, trafik güvenliği, trafik yönetimi ve planlaması, park sistemleri, ulaşım altyapı sistemleri alanında faaliyet gösteren sektör profesyonellerinin 3 gün boyunca uluslararası bağlantılar kurmasına olanak sağlayacak. Intertraffic İstanbul 2017’yi, başta T.C. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Karayolları Genel Müdürlüğü, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma, Özel İdareler, Belediyeler, Müteahhit, Proje ve Danışmanlık Firmaları ve ulaştırma alanında faaliyet gösteren tüm üreticiler katılacaklar. Intertraffic İstanbul’un, Asya ve Avrupa kıtalarını birleştiren ve stratejik konumu ile bölgesinde ticaretin merkezi olan İstanbul’da iki yılda bir düzenlendiğini ifade eden Intertraffic İstanbul Proje Müdürü Buket Ilıcalı Soytürk, “Ulaşım sektörünü 24-26 Mayıs 2017 tarihleri arasında İstanbul’da buluşturuyoruz. Başta Avrupa, Asya, Balkan ve Körfez ülkeleri pazarlarına ulaşmak isteyen sektör profesyonelleri, Türkiye’nin ulaşım ile ilgili uluslararası tek organizasyonu Intertraffic İstanbul 2017’de yerlerini alacaklar. Akıllı ulaşım sistemleri, trafik güvenliği, trafik yönetimi ve planlaması, park sistemleri, ulaşım altyapı sistemleri alanında faaliyet gösteren 90’dan fazla ülkeden ziyaretçi ve 200 firmanın fuarımıza katılım sağlamasını bekliyoruz. Sektörün en önemli hedef pazarları arasında yer alan başta Avrupa ülkeleri olmak üzere İran, Irak, Suudi Arabistan, Katar, Rusya, Türki Cumhuriyetleri’nden (özellikle Türkmenistan, Azebaycan ve Kazakistan) önemli bir ziyaretçi katılımı bekliyoruz. Ayrıca, Türkiye’deki dev projelerde imzası bulunan Kore’den önemli firmalar ikili görüşmeler ve yatırımlar yapmak üzere Intertraffic Istanbul’da olacaklar. Ülkemizin yeni işbirlikleri geliştirmek adına hedeflediği Mozambik, Madagaskar ve Tanzanya gibi yeni pazarlardan gelecek ziyaretçilerimiz de sektöre sunacağımız fırsatlar arasında yer alıyor”” dedi. İlk kez ‘Intertraffic Istanbul İnovasyon Ödülleri’ Verilecek” Sektörün fuarda yer almasının ve ziyaret etmesinin en önemli nedenlerinden biri de Intertraffic İstanbul’un ulaşıma dair en yeni teknoloji ve hizmetlerin ilk kez sunulduğu bir platform olması. Fuar, bu nedenle 2017 yılında ilk kez ‘Intertraffic İstanbul İnovasyon Ödülleri’ düzenleyerek sektöre ilham veren yenilikçi projeleri seçecek. Ödüller, fuar kapsamında düzenlenen törenle sahiplerine takdim edilecek. Fuar ticari işbirlikleri kurulmasına aracılık etmesi ve sektörü en son teknoloji ile buluşturmasının yanında konferans, sempozyum, Interaktif çalıştaylar, sunumlar, yuvarlak masa oturumları gibi zengin içerikli ve kapsamlı etkinliklere de evsahipliği yapacak. Ulaştırma Bakanlığı’nın destekleri ile gerçekleşecek etkinliklerde Karayolları Genel Müdürlüğü, Emniyet Genel Müdürlüğü Belediyeler ve özel sektör yer alacak. “Intertraffic Istanbul 2017’de Mobilite Çözümleri Ön Plana Çıkacak… ‘Kişisel Mobilite Hizmetleri’, ‘Özerk – Ortak Sürüş’, ‘ Sürücü Yardım Sistemleri’, ‘Bağlı Araba Verileri – Hizmetleri’ , ‘Akıllı Şehirlerde Ulaşım Çözümleri’, ‘Entegre Biletlendirme ve Akıllı Ödeme Sistemleri’ , ‘Elektrikli ve Hibrid Araçlar’, ‘Ekolojik Sürüş’, ‘Şarj Sistemleri’, ‘Sürdürülebilir lojistik ve Kentsel Dağıtım’ gibi mobilite çözümleri bu yıl fuarda ön plana çıkacak konular arasında yer alıyor. UBM Hakkında UBM, 100 yılı aşkın tecrübesi ile 20’den fazla ülkede 5.000’in üzerinde çalışanı ile yılda ortalama 400 fuar düzenleyen dünyanın en büyük fuar şirketlerinden biridir. UBM bünyesinde yer alan UBM EMEA Istanbul, Avrasya ve Türkiye pazarlarının uluslararası fuarlarını 30 yıldan uzun bir süreye dayanan bilgi birikimi ve UBM’in global tecrübesiyle düzenlemektedir. UBM EMEA Istanbul’un pazara liderlik eden fuarları şunlardır: Alleather IDF Istanbul Deri Fuarı, CBME Türkiye Anne Bebek Çocuk Ürünleri Fuarı, CPhI Istanbul İlaç Bileşenleri Fuarı, Expomaritt Denizcilik Sektörü Fuarı, Fi Istanbul Gıda Bileşenleri Fuarı, Growtech Eurasia Sera Tarım Teknolojileri Fuarı, ISSA Interclean Istanbul Endüstriyel Temizlik Fuarı, Intertraffic Istanbul Trafik Teknolojileri ve Ekipmanları Fuarı, İstanbul Kids Fashion Bebek ve Çocuk Moda Fuarı, IstanbulLight Aydınlatma Fuarı, Tissue World Istanbul Temizlik Kağıdı Endüstrisi Fuarı.

Intertraffic İstanbul 9. Uluslararası Altyapı, Trafik Yönetimi, Yol Güvenliği ve Park Sistemleri Fuarı, 24-26 Mayıs 2017 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde 90’dan fazla ülkeden ziyaretçi ve 200 firmanın katılımı ile gerçekleşecek…

UBM NTSR tarafından düzenlenen Intertraffic İstanbul, akıllı ulaşım sistemleri, trafik güvenliği, trafik yönetimi ve planlaması, park sistemleri, ulaşım altyapı sistemleri alanında faaliyet gösteren sektör profesyonellerinin 3 gün boyunca uluslararası bağlantılar kurmasına olanak sağlayacak.

Intertraffic İstanbul 2017’yi, başta T.C. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Karayolları Genel Müdürlüğü, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma, Özel İdareler, Belediyeler, Müteahhit, Proje ve Danışmanlık Firmaları ve ulaştırma alanında faaliyet gösteren tüm üreticiler katılacaklar.

Intertraffic İstanbul’un, Asya ve Avrupa kıtalarını birleştiren ve stratejik konumu ile bölgesinde ticaretin merkezi olan İstanbul’da iki yılda bir düzenlendiğini ifade eden Intertraffic İstanbul Proje Müdürü Buket Ilıcalı Soytürk, “Ulaşım sektörünü 24-26 Mayıs 2017 tarihleri arasında İstanbul’da buluşturuyoruz. Başta Avrupa, Asya, Balkan ve Körfez ülkeleri pazarlarına ulaşmak isteyen sektör profesyonelleri, Türkiye’nin ulaşım ile ilgili uluslararası tek organizasyonu Intertraffic İstanbul 2017’de yerlerini alacaklar. Akıllı ulaşım sistemleri, trafik güvenliği, trafik yönetimi ve planlaması, park sistemleri, ulaşım altyapı sistemleri alanında faaliyet gösteren 90’dan fazla ülkeden ziyaretçi ve 200 firmanın fuarımıza katılım sağlamasını bekliyoruz. Sektörün en önemli hedef pazarları arasında yer alan başta Avrupa ülkeleri olmak üzere İran, Irak, Suudi Arabistan, Katar, Rusya, Türki Cumhuriyetleri’nden (özellikle Türkmenistan, Azebaycan ve Kazakistan) önemli bir ziyaretçi katılımı bekliyoruz. Ayrıca, Türkiye’deki dev projelerde imzası bulunan Kore’den önemli firmalar ikili görüşmeler ve yatırımlar yapmak üzere Intertraffic Istanbul’da olacaklar. Ülkemizin yeni işbirlikleri geliştirmek adına hedeflediği Mozambik, Madagaskar ve Tanzanya gibi yeni pazarlardan gelecek ziyaretçilerimiz de sektöre sunacağımız fırsatlar arasında yer alıyor”” dedi.

İlk kez ‘Intertraffic Istanbul İnovasyon Ödülleri’ Verilecek”

Sektörün fuarda yer almasının ve ziyaret etmesinin en önemli nedenlerinden biri de Intertraffic İstanbul’un ulaşıma dair en yeni teknoloji ve hizmetlerin ilk kez sunulduğu bir platform olması. Fuar, bu nedenle 2017 yılında ilk kez ‘Intertraffic İstanbul İnovasyon Ödülleri’ düzenleyerek sektöre ilham veren yenilikçi projeleri seçecek. Ödüller, fuar kapsamında düzenlenen törenle sahiplerine takdim edilecek.

Fuar ticari işbirlikleri kurulmasına aracılık etmesi ve sektörü en son teknoloji ile buluşturmasının yanında konferans, sempozyum, Interaktif çalıştaylar, sunumlar, yuvarlak masa oturumları gibi zengin içerikli ve kapsamlı etkinliklere de evsahipliği yapacak. Ulaştırma Bakanlığı’nın destekleri ile gerçekleşecek etkinliklerde Karayolları Genel Müdürlüğü, Emniyet Genel Müdürlüğü Belediyeler ve özel sektör yer alacak.

“Intertraffic Istanbul 2017’de Mobilite Çözümleri Ön Plana Çıkacak…

‘Kişisel Mobilite Hizmetleri’, ‘Özerk – Ortak Sürüş’, ‘ Sürücü Yardım Sistemleri’, ‘Bağlı Araba Verileri – Hizmetleri’ , ‘Akıllı Şehirlerde Ulaşım Çözümleri’, ‘Entegre Biletlendirme ve Akıllı Ödeme Sistemleri’ , ‘Elektrikli ve Hibrid Araçlar’, ‘Ekolojik Sürüş’, ‘Şarj Sistemleri’, ‘Sürdürülebilir lojistik ve Kentsel Dağıtım’ gibi mobilite çözümleri bu yıl fuarda ön plana çıkacak konular arasında yer alıyor.


UBM Hakkında

UBM, 100 yılı aşkın tecrübesi ile 20’den fazla ülkede 5.000’in üzerinde çalışanı ile yılda ortalama 400 fuar düzenleyen dünyanın en büyük fuar şirketlerinden biridir. UBM bünyesinde yer alan UBM EMEA Istanbul, Avrasya ve Türkiye pazarlarının uluslararası fuarlarını 30 yıldan uzun bir süreye dayanan bilgi birikimi ve UBM’in global tecrübesiyle düzenlemektedir. UBM EMEA Istanbul’un pazara liderlik eden fuarları şunlardır: Alleather IDF Istanbul Deri Fuarı, CBME Türkiye Anne Bebek Çocuk Ürünleri Fuarı, CPhI Istanbul İlaç Bileşenleri Fuarı, Expomaritt Denizcilik Sektörü Fuarı, Fi Istanbul Gıda Bileşenleri Fuarı, Growtech Eurasia Sera Tarım Teknolojileri Fuarı, ISSA Interclean Istanbul Endüstriyel Temizlik Fuarı, Intertraffic Istanbul Trafik Teknolojileri ve Ekipmanları Fuarı, İstanbul Kids Fashion Bebek ve Çocuk Moda Fuarı, IstanbulLight Aydınlatma Fuarı, Tissue World Istanbul Temizlik Kağıdı Endüstrisi Fuarı.



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2oibzHh
via IFTTT

DP DHL Grubu’nun 2050 hedefi: “0” emisyon Daha önce belirlediği iklim koruma hedeflerine planlanandan önce ulaşan Deutsche Post DHL Grubu, yeni dönem için oldukça iddialı hedefler belirledi. 2025 yılına kadar karbon verimliliği, yerel salınımlar, yeşil müşteri çözümleri ve çalışanlarının da aktif katılımıyla elde edilecek önemli ilerlemelerin ardından, 2050 yılında “0” emisyon hedefine ulaşılması amaçlanıyor. Dünyanın en büyük posta ve lojistik şirketi Deutsche Post DHL Grubu, lojistikle ilişkili tüm salınımları 2050 yılına kadar net olarak sıfıra indirecek. Grup, bu iddialı yeni hedefe yönelik çalışmalarıyla, hem 2015 Paris İklim Konferansı’nda (COP 21) hem de Birleşmiş Milletler 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi’nde ortaya konmuş olan, global ısınmanın 2°C”nin oldukça altında tutulması hedefine önemli katkı sağlamayı amaçlıyor. Aynı zamanda yeşil lojistikte pazar lideri olmayı hedefleyen Deutsche Post DHL Grubu, müşterilerin kendi iklim koruma hedeflerine ulaşmasına yardımcı olmak üzere yeşil ürün ve hizmetler portföyünü genişletmeyi planlıyor. İddialı ara dönem hedefleri Grubun iklimi korumak amacıyla 2050 yılında lojistikte sıfır karbon salınımına ulaşma hedefi, hem şirketin kendi faaliyetleri hem de alt sağlayıcıları için geçerli. Sıfır emisyonlu lojistik misyonu, Grubun GoGreen çevre koruma programı kapsamında 2025 yılına kadar gerçekleştirilecek dört ara kilometre taşı ile destekleniyor: Deutsche Post DHL Grubu, küresel olarak gerek kendi faaliyetlerinin gerekse alt sağlayıcılığını üstlenen iş ortaklarının karbon verimliliğini 2007 yılına referansla yüzde 50 oranında artıracak. Grup, yerel düzeyde insanların yaşamını iyileştirmeyi ve temiz taşımacılık çözümleri kullanarak çalışmayı hedefliyor. Bu kapsamda Grup taşıdığı gönderilerin ilk alım ve son teslimat süreçlerinin yüzde 70’ini bisiklet ve elektrikli araçlar gibi temiz toplama ve dağıtım çözümleriyle yapacak. Satışlarının yüzde 50’den fazlası Yeşil Çözümlerini içerecek. Böylelikle müşterilerin tedarik zincirleri daha yeşil hale getirilecek. Grup, 2025 yılına kadar çalışanlarının yüzde 80’ine GoGreen uzmanlığı eğitimi ve sertifikası verecek. Böylelikle çalışanlar çevre ve iklimin korunmasına yönelik faaliyetlerde aktif olarak yer alacak. Aynı zamanda iş ortaklarıyla bir araya gelerek her yıl bir milyon ağaç dikilmesi planlanıyor. Lassen: “3. Havalimanı’na tamamen yeşil çözümlerle donatılmış operasyon merkezi” DHL Express Türkiye CEO’su Claus Lassen, Deutsche Post DHL Grubu’nun sıfır salınımlı lojistik misyonunun tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de önemli yansımaları olacağını belirterek, “2017 yılında öncelikli yatırım alanlarımızdan biri de 3. Havalimanı olacak. Burada yıl içinde başlayıp 2018 sonuna kadar bitirmeyi hedeflediğimiz yeni lojistik merkezimiz, Türkiye’deki ilk tamamen otomatize ve yeşil çözümlerle donatılmış bir lojistik merkezi olacak ve sektörü bir sonraki çağa taşıyacak.Yeni merkez için ayırdığımız kaynak ise şuan 110 milyon Euro seviyesinde” dedi. Hedefler, planlanandan önce gerçekleşti Deutsche Post DHL Grubu, yeni iklim koruma hedef ve faaliyetlerini, kendi çevre programı GoGreen temelinde şekillendiriyor. Grubun, karbon verimliliğini 2007 yılına göre yüzde 30 oranında iyileştirme yönündeki hedefi, Grubun araç filosu, binaları ve lojistik ağlarını optimize etmeye yönelik çok sayıdaki uygulaması sayesinde planlanandan 4 yıl önce, 2016 yılında yakalandı. GoGreen ile daha temiz ve daha az yakıt tüketimi Deutsche Post DHL Grubu’nun çevre koruma programı GoGreen iki temel ilke üzerine kurulu: “Daha az ve daha temiz yakıt tüketimi”. “Daha az yakıt tüketimi” yaklaşımı, yük kapasitesinin iyileştirilmesi gibi tedbirler yoluyla enerji kaynağını değiştirmeden enerji tüketimini azaltmaya dayanıyor. “Daha temiz yakıt tüketimi” ise paket alım ve teslimat süreçlerinde elektrikli araçlar gibi yeşil enerji kaynakları ve yakıtlara odaklanıyor. Her iki ilkenin birleşmesi, optimum sonuçları ortaya çıkarıyor. Grup, aynı zamanda müşterilerini de optimizasyon tedbirlerine dahil ediyor; standart yeşil taşımacılık çözümlerinin yanı sıra, müşterilerinin kendi tedarik zincirlerindeki karbon salınımlarını azaltmasına yardımcı olan kişiye özel lojistik çözümler de sunuyor. Daha fazla bilgi, Deutsche Post DHL Group web sitesinde yayımlanan 2016 Kurumsal Sorumluluk Raporu’nda bulunabilir. DHL, lojistik sektörünün lider global markasıdır. Birçok bölümden oluşan DHL ailesi, yurtiçi ve uluslararası paket teslimatı, e-ticaret nakliyat ve yerine getirme çözümleri, uluslararası ekspres, yol, hava ve deniz taşımacılığından endüstriyel tedarik zinciri yönetimine kadar geniş ve rakipsiz bir lojistik hizmetleri portföyü sunmaktadır. DHL, dünya çapında 220’yi aşkın ülke ve bölgedeki yaklaşık 350.000 çalışanı ile insanları ve şirketleri güvenli ve güvenilir şekilde birbirine bağlayarak global ticaret akımlarını mümkün kılmaktadır. DHL, teknoloji, yaşam bilimleri ve sağlık hizmetleri, enerji, otomotiv ve perakendenin de aralarında bulunduğu büyüme pazar ve sektörlerine özel çözümleri, kurumsal sorumlulukta kanıtlanmış adanmışlığı ve gelişen pazarlardaki benzersiz varlığı ile, kararlı şekilde “Dünyanın lojistik şirketi” olarak konumlanmıştır. DHL, bir Deutsche Post DHL Group kuruluşudur. Grup, 2016’da 57 Milyar Euronun üzerinde gelir elde etmiştir.

Daha önce belirlediği iklim koruma hedeflerine planlanandan önce ulaşan Deutsche Post DHL Grubu, yeni dönem için oldukça iddialı hedefler belirledi. 2025 yılına kadar karbon verimliliği, yerel salınımlar, yeşil müşteri çözümleri ve çalışanlarının da aktif katılımıyla elde edilecek önemli ilerlemelerin ardından, 2050 yılında “0” emisyon hedefine ulaşılması amaçlanıyor.

Dünyanın en büyük posta ve lojistik şirketi Deutsche Post DHL Grubu, lojistikle ilişkili tüm salınımları 2050 yılına kadar net olarak sıfıra indirecek. Grup, bu iddialı yeni hedefe yönelik çalışmalarıyla, hem 2015 Paris İklim Konferansı’nda (COP 21) hem de Birleşmiş Milletler 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi’nde ortaya konmuş olan, global ısınmanın 2°C”nin oldukça altında tutulması hedefine önemli katkı sağlamayı amaçlıyor. Aynı zamanda yeşil lojistikte pazar lideri olmayı hedefleyen Deutsche Post DHL Grubu, müşterilerin kendi iklim koruma hedeflerine ulaşmasına yardımcı olmak üzere yeşil ürün ve hizmetler portföyünü genişletmeyi planlıyor.

İddialı ara dönem hedefleri

Grubun iklimi korumak amacıyla 2050 yılında lojistikte sıfır karbon salınımına ulaşma hedefi, hem şirketin kendi faaliyetleri hem de alt sağlayıcıları için geçerli. Sıfır emisyonlu lojistik misyonu, Grubun GoGreen çevre koruma programı kapsamında 2025 yılına kadar gerçekleştirilecek dört ara kilometre taşı ile destekleniyor:

  • Deutsche Post DHL Grubu, küresel olarak gerek kendi faaliyetlerinin gerekse alt sağlayıcılığını üstlenen iş ortaklarının karbon verimliliğini 2007 yılına referansla yüzde 50 oranında artıracak.
  • Grup, yerel düzeyde insanların yaşamını iyileştirmeyi ve temiz taşımacılık çözümleri kullanarak çalışmayı hedefliyor. Bu kapsamda Grup taşıdığı gönderilerin ilk alım ve son teslimat süreçlerinin yüzde 70’ini bisiklet ve elektrikli araçlar gibi temiz toplama ve dağıtım çözümleriyle yapacak.
  • Satışlarının yüzde 50’den fazlası Yeşil Çözümlerini içerecek. Böylelikle müşterilerin tedarik zincirleri daha yeşil hale getirilecek.
  • Grup, 2025 yılına kadar çalışanlarının yüzde 80’ine GoGreen uzmanlığı eğitimi ve sertifikası verecek. Böylelikle çalışanlar çevre ve iklimin korunmasına yönelik faaliyetlerde aktif olarak yer alacak. Aynı zamanda iş ortaklarıyla bir araya gelerek her yıl bir milyon ağaç dikilmesi planlanıyor.

Lassen: “3. Havalimanı’na tamamen yeşil çözümlerle donatılmış operasyon merkezi”

DHL Express Türkiye CEO’su Claus Lassen, Deutsche Post DHL Grubu’nun sıfır salınımlı lojistik misyonunun tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de önemli yansımaları olacağını belirterek, “2017 yılında öncelikli yatırım alanlarımızdan biri de 3. Havalimanı olacak. Burada yıl içinde başlayıp 2018 sonuna kadar bitirmeyi hedeflediğimiz yeni lojistik merkezimiz, Türkiye’deki ilk tamamen otomatize ve yeşil çözümlerle donatılmış bir lojistik merkezi olacak ve sektörü bir sonraki çağa taşıyacak.Yeni merkez için ayırdığımız kaynak ise şuan 110 milyon Euro seviyesinde” dedi.

Hedefler, planlanandan önce gerçekleşti

Deutsche Post DHL Grubu, yeni iklim koruma hedef ve faaliyetlerini, kendi çevre programı GoGreen temelinde şekillendiriyor. Grubun, karbon verimliliğini 2007 yılına göre yüzde 30 oranında iyileştirme yönündeki hedefi, Grubun araç filosu, binaları ve lojistik ağlarını optimize etmeye yönelik çok sayıdaki uygulaması sayesinde planlanandan 4 yıl önce, 2016 yılında yakalandı.

GoGreen ile daha temiz ve daha az yakıt tüketimi

Deutsche Post DHL Grubu’nun çevre koruma programı GoGreen iki temel ilke üzerine kurulu: “Daha az ve daha temiz yakıt tüketimi”. “Daha az yakıt tüketimi” yaklaşımı, yük kapasitesinin iyileştirilmesi gibi tedbirler yoluyla enerji kaynağını değiştirmeden enerji tüketimini azaltmaya dayanıyor. “Daha temiz yakıt tüketimi” ise paket alım ve teslimat süreçlerinde elektrikli araçlar gibi yeşil enerji kaynakları ve yakıtlara odaklanıyor. Her iki ilkenin birleşmesi, optimum sonuçları ortaya çıkarıyor.

Grup, aynı zamanda müşterilerini de optimizasyon tedbirlerine dahil ediyor; standart yeşil taşımacılık çözümlerinin yanı sıra, müşterilerinin kendi tedarik zincirlerindeki karbon salınımlarını azaltmasına yardımcı olan kişiye özel lojistik çözümler de sunuyor.

Daha fazla bilgi, Deutsche Post DHL Group web sitesinde yayımlanan 2016 Kurumsal Sorumluluk Raporu’nda bulunabilir.

DHL, lojistik sektörünün lider global markasıdır. Birçok bölümden oluşan DHL ailesi, yurtiçi ve uluslararası paket teslimatı, e-ticaret nakliyat ve yerine getirme çözümleri, uluslararası ekspres, yol, hava ve deniz taşımacılığından endüstriyel tedarik zinciri yönetimine kadar geniş ve rakipsiz bir lojistik hizmetleri portföyü sunmaktadır. DHL, dünya çapında 220’yi aşkın ülke ve bölgedeki yaklaşık 350.000 çalışanı ile insanları ve şirketleri güvenli ve güvenilir şekilde birbirine bağlayarak global ticaret akımlarını mümkün kılmaktadır. DHL, teknoloji, yaşam bilimleri ve sağlık hizmetleri, enerji, otomotiv ve perakendenin de aralarında bulunduğu büyüme pazar ve sektörlerine özel çözümleri, kurumsal sorumlulukta kanıtlanmış adanmışlığı ve gelişen pazarlardaki benzersiz varlığı ile, kararlı şekilde “Dünyanın lojistik şirketi” olarak konumlanmıştır.

DHL, bir Deutsche Post DHL Group kuruluşudur. Grup, 2016’da 57 Milyar Euronun üzerinde gelir elde etmiştir.



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2oG4lsY
via IFTTT

​Uluslararası Ulaşım Sektörü, Mayıs Ayında Intertraffic İstanbul 2017’de Buluşuyor


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2oibzHh

DP DHL Grubu’nun 2050 hedefi: “0” emisyon


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2oG4lsY

Uçaklar Neden Daha Yüksekten Uçmaz? Uçakların 35.000-38.000 feet’ten daha yüksekte uçmamalarının iki önemli sebebi vardır. 1- Kanatlar 2- Motorlar (Aslında yüzlerce küçük hızlı kanatçıktan oluşurlar) Havalanma ve havada tutunma , kanadın üst ve alt kısmı arasındaki hava basıncındaki fark ile sağlanır. Kanattan akan havanın hızı ve havanın yoğunluğundan etkilenir. Daha yüksek rakımlarda havanın yoğunluğu azaldıkça, yeterli kaldırma oluşturmak için kanatların üstündeki havanın daha hızlı uçmasını  yani uçağın daha hızlı gitmesini sağlamanız gerekir. Ancak çok hızlı giderseniz, kanadın üstünden geçen hava ses hızından daha hızlı akar ve kanattan sıyrılıp, kaldırma kaybına neden olur. Bütün bunlar olurken, motorun içerisindeki küçük kanatların tümü daha az yoğun havayla ilişkili aynı süreçten geçer, bu nedenle motor fazla itme gücü üretemez. Ancak, yüksek irtifada daha az sürüklenimden dolayı tasarruf sağlanıyor ve motorlar, yüksek irtifada çok daha az yakıt yakıyor, bu yüzden genel olarak, bu sınırlamalara çok fazla yaklaşmadan elimizden geldiğince yüksek uçmak istiyoruz. Son olarak, motorlar kabin için basınç üretmek için de kullanılır, yolcular için güvenli kabin irtifasını korumak için, daha yüksek rakımlarda daha fazla çalışması ve itme için kullanılabilecek güçten tüketmesi gerekir. Daha fazla itiş gücü olan bir motora sahip olmak mümkün, ancak o zaman, ihtiyacınız olmadığında bile daha büyük, daha ağır bir motor taşımanız ve biraz zaman kazanmak için her zaman daha fazla yakıt harcamanız gerekir.  Ve hala ses hızını kırma probleminizde olacaktır. Yüksek performanslı kanatların ve motorların birleşimi, bazı uçakların daha yüksekten ve hızlı uçmasına olanak tanır; jetler,  iş jetleri ve 747 gibi devasa kanatlı uçaklar. Hafif yüklü yolcu uçakları da azami ağırlığa yakın olduklarında daha yüksek uçabilirler. Yükseklik seçmedeki bir başka husus da “jet akışı” , genellikle otuzbin feet ortalarında oluşan jet akışının yakıt avantajı sağladığı güzergahlarda uçulması durumunda, irtifanın düşük avantajı yerine havayolları jetstream‘ın büyük yakıt tasarrufu avantajını seçmektedir. Bunun ironisi de hakim olan rüzgarlar jet akışının tersinde olduğunda, aynı iki nokta arasında daha fazla yakıt taşımamız gerekmektedir. Çoğu ticari uçağın  “tatlı noktası” 33.000 ve 40.000 feet aralığındadır.  

Uçakların 35.000-38.000 feet’ten daha yüksekte uçmamalarının iki önemli sebebi vardır.

1- Kanatlar

2- Motorlar (Aslında yüzlerce küçük hızlı kanatçıktan oluşurlar)

Havalanma ve havada tutunma , kanadın üst ve alt kısmı arasındaki hava basıncındaki fark ile sağlanır. Kanattan akan havanın hızı ve havanın yoğunluğundan etkilenir.

Daha yüksek rakımlarda havanın yoğunluğu azaldıkça, yeterli kaldırma oluşturmak için kanatların üstündeki havanın daha hızlı uçmasını  yani uçağın daha hızlı gitmesini sağlamanız gerekir. Ancak çok hızlı giderseniz, kanadın üstünden geçen hava ses hızından daha hızlı akar ve kanattan sıyrılıp, kaldırma kaybına neden olur.

Bütün bunlar olurken, motorun içerisindeki küçük kanatların tümü daha az yoğun havayla ilişkili aynı süreçten geçer, bu nedenle motor fazla itme gücü üretemez.

Ancak, yüksek irtifada daha az sürüklenimden dolayı tasarruf sağlanıyor ve motorlar, yüksek irtifada çok daha az yakıt yakıyor, bu yüzden genel olarak, bu sınırlamalara çok fazla yaklaşmadan elimizden geldiğince yüksek uçmak istiyoruz.

Son olarak, motorlar kabin için basınç üretmek için de kullanılır, yolcular için güvenli kabin irtifasını korumak için, daha yüksek rakımlarda daha fazla çalışması ve itme için kullanılabilecek güçten tüketmesi gerekir.

Daha fazla itiş gücü olan bir motora sahip olmak mümkün, ancak o zaman, ihtiyacınız olmadığında bile daha büyük, daha ağır bir motor taşımanız ve biraz zaman kazanmak için her zaman daha fazla yakıt harcamanız gerekir.  Ve hala ses hızını kırma probleminizde olacaktır.

Yüksek performanslı kanatların ve motorların birleşimi, bazı uçakların daha yüksekten ve hızlı uçmasına olanak tanır; jetler,  iş jetleri ve 747 gibi devasa kanatlı uçaklar. Hafif yüklü yolcu uçakları da azami ağırlığa yakın olduklarında daha yüksek uçabilirler.

Yükseklik seçmedeki bir başka husus da “jet akışı” , genellikle otuzbin feet ortalarında oluşan jet akışının yakıt avantajı sağladığı güzergahlarda uçulması durumunda, irtifanın düşük avantajı yerine havayolları jetstream‘ın büyük yakıt tasarrufu avantajını seçmektedir. Bunun ironisi de hakim olan rüzgarlar jet akışının tersinde olduğunda, aynı iki nokta arasında daha fazla yakıt taşımamız gerekmektedir.

Çoğu ticari uçağın  “tatlı noktası” 33.000 ve 40.000 feet aralığındadır.

 



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2nCnjBm
via IFTTT