12 Ocak 2020 Pazar

Esas Holding’de devir teslim Esas Holding’de devir teslim Esas Holding yeni Yönetim Kurulu belirlendi. 1 Ocak 2020 tarihi itibariyle Ali Sabancı Esas Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve Emine Sabancı Kamışlı Yönetim Kurulu Başkan Vekili olarak sorumluluk aldılar. Esas Holding yeni Yönetim Kurulu şu isimlerden oluşuyor: Ali Sabancı, Emine Sabancı Kamışlı, Erhan Kamışlı, Kazım Köseoğlu, Can Köseoğlu, Kerem Kamışlı, Ahmet Bozer ve Çağatay Özdoğru. Yönetim Kurulu üyesi olan Çağatay Özdoğru ise CEO’luk görevine devam edecek. Konuyla ilgili bir açıklama yapan Esas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Sabancı; “Bu görev çok önemli ve gurur verici benim için. 19 yılda Yönetim Kurulu Başkanı Şevket Sabancı ve Yönetim Kurulu Başkan Vekili Emine Sabancı Kamışlı liderliğinde pek çok başarıya imza attık. Bundan sonra da ülkemiz ve grubumuz için daha iyisini yapmak üzere var gücümüzle çalışacağız. Önümüzdeki dönemde de Esas Holding’in değerleri olan aile olmak, güvenilirlik, sorumlu vatandaşlık, girişimcilik, çeviklik ve bağımsız düşünüp birlikte karar alma olgusu bizlere kılavuz olmaya devam edecek” dedi. Esas Holding hakkında: 2000 yılında Şevket Sabancı ve ailesi tarafından kurulan Esas Holding, Türkiye ve yurt dışındaki yatırım imkanlarına odaklanmış Türkiye’nin lider yatırımcı gruplarından birisidir. İstanbul ve Londra’da ofisleri bulunan Esas Holding, özel sermaye, gayrimenkul, girişim sermayesi ve sermaye piyasası araçları gibi farklı alanlara belirli bir strateji çerçevesinde yatırım yapan önde gelen bir Türk aile fonudur.

Esas Holding’de devir teslim

Esas Holding yeni Yönetim Kurulu belirlendi. 1 Ocak 2020 tarihi itibariyle Ali Sabancı Esas Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve Emine Sabancı Kamışlı Yönetim Kurulu Başkan Vekili olarak sorumluluk aldılar. Esas Holding yeni Yönetim Kurulu şu isimlerden oluşuyor: Ali Sabancı, Emine Sabancı Kamışlı, Erhan Kamışlı, Kazım Köseoğlu, Can Köseoğlu, Kerem Kamışlı, Ahmet Bozer ve Çağatay Özdoğru.

Yönetim Kurulu üyesi olan Çağatay Özdoğru ise CEO’luk görevine devam edecek.

Konuyla ilgili bir açıklama yapan Esas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Sabancı“Bu görev çok önemli ve gurur verici benim için. 19 yılda Yönetim Kurulu Başkanı Şevket Sabancı ve Yönetim Kurulu Başkan Vekili Emine Sabancı Kamışlı liderliğinde pek çok başarıya imza attık. Bundan sonra da ülkemiz ve grubumuz için daha iyisini yapmak üzere var gücümüzle çalışacağız. Önümüzdeki dönemde de Esas Holding’in değerleri olan aile olmak, güvenilirlik, sorumlu vatandaşlık, girişimcilik, çeviklik ve bağımsız düşünüp birlikte karar alma olgusu bizlere kılavuz olmaya devam edecek” dedi.

Esas Holding hakkında:

2000 yılında Şevket Sabancı ve ailesi tarafından kurulan Esas Holding, Türkiye ve yurt dışındaki yatırım imkanlarına odaklanmış Türkiye’nin lider yatırımcı gruplarından birisidir.

İstanbul ve Londra’da ofisleri bulunan Esas Holding, özel sermaye, gayrimenkul, girişim sermayesi ve sermaye piyasası araçları gibi farklı alanlara belirli bir strateji çerçevesinde yatırım yapan önde gelen bir Türk aile fonudur.



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/2FKH83g
via IFTTT

Continental Travel Show ile Lüks turizm pazarına yön veren ve milyonlarca dolar cirosu olan acenteler Şubat’ta İstanbul’da Continental Travel Show ile Lüks turizm pazarına yön veren ve milyonlarca dolar cirosu olan acenteler 03-04 Şubat 2020 tarihleri arasında İstanbul’da buluşuyor Türkiye’nin dünya lüks turizm pazarından aldığı payı arttırmak için çalışmalar yürüten DK Design, milyonlarca dolar cirosu olan turizm acentelerini İstanbul’da ağırlayacak. Continental Travel Show, 3-4 Şubat 2020 tarihleri arasında, Inter Continental Istanbul Hotel’de yapılacak. 70 öncü acenteden 120 katılımcı geliyor Etkinliği düzenleyen Londra merkezli DK Design’ın Genel Müdürü Onur Korkmaz, ağırlıklı Rusya olmak üzere, Ukrayna, Kazakistan, Özbekistan, Polonya gibi ülkelerden 70 acente ve 120 katılımcıyı ağırlayacaklarını belirtti. Ciroları 50 milyon dolar ve üzerinde Etkinliğe katılan MICE ve lüks segment çalışan acentelerin ortalama cirosunun 50 milyon dolar civarında olduğunu kaydeden Korkmaz, etkinlikle birlikte hem Türkiye’ye olan güven algısının güçleneceğini, hem de ileriki süreçte Avrupalı MICE ve lüks acentelerin de Türkiye’ye bakışının değişeceğini ifade etti. ‘’Dikkatleri İstanbul’a çekmek istedik‘’ Rusya ve BDT pazarlarındaki acentelerin ulaşım kolaylığı ve bilinirlik nedeniyle daha çok Antalya’ya odaklandığını ifade eden Onur Korkmaz, etkinliği burada yaparak dikkatleri İstanbul’a çekmek istediklerini söyledi. Korkmaz, İstanbul’un taşıdığı potansiyel göz önüne alındığında, etkinliğin İstanbul lüks turizmi için olan önemine vurgu yaptı. Hem oteller hem DMC acenteleri katılacak Yapılacak etkinliğe hem otellerin hem de DMC (destinasyon yönetim şirketi) acentelerinin katılacağına dikkat çeken Korkmaz, aralarında Türkiye’den Four Seasons, Çırağan Palace Kempinski, Regnum Carya,Consul Travel, Gloria Golf, Raffles otelleri gibi sektörün önde gelen markalarının bulunduğu 40 işletmenin etkinlikte yer alacağını ifade etti. ‘’MICE ve lüks segmentinde bulundukları ülkelerin öncü acenteleri’’ İstanbul’a gelecek acentelerin MICE ve lükse segmentte, bulundukları ülkelerin öncüleri olduğunun altını çizen Korkmaz, ‘’Bu acentelerin yetkililerini bu tip organizasyonlara dahil etmek zordur. Ancak ciddi potansiyel gördükleri şehirlerdeki organizasyonlara dahil olurlar. Bu nedenle bu acente temsilcilerinin İstanbul’a gelmesi İstanbul açısından son derece önemli. Amacımız, iş yapan, üreten, karar veren ve çevresinde kanaat oluşturabilen isimlerin etkinliğe katılmasıydı. Şu ana kadar hem yurt dışındaki katılımdan hem Türkiye içindeki talepten son derece memnunuz. Önümüzdeki yıllarda bu etkinliği Kapadokya, Bodrum gibi destinasyonlara da yaymak istiyoruz.’’ diye konuştu. Dubai, Maldivler ve İngiltere’den de katılım var. Korkmaz, İngiltere, Maldivler ve Dubai gibi ülkelerden de sektörün önde gelen isimlerinin organizasyona katılım sağlayacağını belirterek “Continental Travel Show’’ organizasyonunu İstanbul da geleneksel hale getirerek, Uluslararası Luxury ve MICE turizminin önde gelen isimleri için bir buluşma noktası haline getirmek istiyoruz.‘’İstanbul’’ dünyanın en güzel şehirlerinden ve gerçek anlamda Continental bir şehir. İstanbul boğazı tüm güzelliği ile iki kıtayı hem ayırıyor hem de yakınlaştırıyor. Bizde kıtaların buluşma noktası olan bu muazzam şehri, bu özel organizasyona ev sahibi yapmaktan çok mutluyuz “ dedi. Deep in Bosphorus Night Yapılacak etkinlikle ilgili detayları da paylaşan Onur Korkmaz, ‘’Katılımcılar görüşme yapmak istedikleri isimleri sistemden seçerek randevu talep edecek. 15’er dakika arayla görüşmeler gerçekleştirilebilecek ve katılımcılar günde 30 görüşme yapma imkanı bulacak. Aynı günün akşamı saat 20.00’den sonra ise Sortie Club’da düzenleyeceğimiz ‘Deep in Bosphorus Night’ isimli geceyle, katılımcılarımız sınırsız bir eğlence yaşayacak. 4 Şubat’ta düzenleyeceğimiz İstanbul şehir turuyla katılımcılar, İstanbul’u daha yakından tanıma fırsatı bulacak.’ dedi.

Continental Travel Show ile Lüks turizm pazarına yön veren ve milyonlarca dolar cirosu olan acenteler 03-04 Şubat 2020 tarihleri arasında İstanbul’da buluşuyor

Türkiye’nin dünya lüks turizm pazarından aldığı payı arttırmak için çalışmalar yürüten DK Design, milyonlarca dolar cirosu olan turizm acentelerini İstanbul’da ağırlayacak. Continental Travel Show, 3-4 Şubat 2020 tarihleri arasında, Inter Continental Istanbul Hotel’de yapılacak.

70 öncü acenteden 120 katılımcı geliyor

Etkinliği düzenleyen Londra merkezli DK Design’ın Genel Müdürü Onur Korkmaz, ağırlıklı Rusya olmak üzere, Ukrayna, Kazakistan, Özbekistan, Polonya gibi ülkelerden 70 acente ve 120 katılımcıyı ağırlayacaklarını belirtti.

Ciroları 50 milyon dolar ve üzerinde

Etkinliğe katılan MICE ve lüks segment çalışan acentelerin ortalama cirosunun 50 milyon dolar civarında olduğunu kaydeden Korkmaz, etkinlikle birlikte hem Türkiye’ye olan güven algısının güçleneceğini, hem de ileriki süreçte Avrupalı MICE ve lüks acentelerin de Türkiye’ye bakışının değişeceğini ifade etti.

‘’Dikkatleri İstanbul’a çekmek istedik‘’

Rusya ve BDT pazarlarındaki acentelerin ulaşım kolaylığı ve bilinirlik nedeniyle daha çok Antalya’ya odaklandığını ifade eden Onur Korkmaz, etkinliği burada yaparak dikkatleri İstanbul’a çekmek istediklerini söyledi. Korkmaz, İstanbul’un taşıdığı potansiyel göz önüne alındığında, etkinliğin İstanbul lüks turizmi için olan önemine vurgu yaptı.

Hem oteller hem DMC acenteleri katılacak

Yapılacak etkinliğe hem otellerin hem de DMC (destinasyon yönetim şirketi) acentelerinin katılacağına dikkat çeken Korkmaz, aralarında Türkiye’den Four Seasons, Çırağan Palace Kempinski, Regnum Carya,Consul Travel, Gloria Golf, Raffles otelleri gibi sektörün önde gelen markalarının bulunduğu 40 işletmenin etkinlikte yer alacağını ifade etti.

‘’MICE ve lüks segmentinde bulundukları ülkelerin öncü acenteleri’’

İstanbul’a gelecek acentelerin MICE ve lükse segmentte, bulundukları ülkelerin öncüleri olduğunun altını çizen Korkmaz, ‘’Bu acentelerin yetkililerini bu tip organizasyonlara dahil etmek zordur. Ancak ciddi potansiyel gördükleri şehirlerdeki organizasyonlara dahil olurlar. Bu nedenle bu acente temsilcilerinin İstanbul’a gelmesi İstanbul açısından son derece önemli. Amacımız, iş yapan, üreten, karar veren ve çevresinde kanaat oluşturabilen isimlerin etkinliğe katılmasıydı. Şu ana kadar hem yurt dışındaki katılımdan hem Türkiye içindeki talepten son derece memnunuz. Önümüzdeki yıllarda bu etkinliği Kapadokya, Bodrum gibi destinasyonlara da yaymak istiyoruz.’’ diye konuştu.

Dubai, Maldivler ve İngiltere’den de katılım var.

Korkmaz, İngiltere, Maldivler ve Dubai gibi ülkelerden de sektörün önde gelen isimlerinin organizasyona katılım sağlayacağını belirterek “Continental Travel Show’’ organizasyonunu İstanbul da geleneksel hale getirerek, Uluslararası Luxury ve MICE turizminin önde gelen isimleri için bir buluşma noktası haline getirmek istiyoruz.‘’İstanbul’’ dünyanın en güzel şehirlerinden ve gerçek anlamda Continental bir şehir. İstanbul boğazı tüm güzelliği ile iki kıtayı hem ayırıyor hem de yakınlaştırıyor. Bizde kıtaların buluşma noktası olan bu muazzam şehri, bu özel organizasyona ev sahibi yapmaktan çok mutluyuz “ dedi.

Deep in Bosphorus Night

Yapılacak etkinlikle ilgili detayları da paylaşan Onur Korkmaz, ‘’Katılımcılar görüşme yapmak istedikleri isimleri sistemden seçerek randevu talep edecek. 15’er dakika arayla görüşmeler gerçekleştirilebilecek ve katılımcılar günde 30 görüşme yapma imkanı bulacak. Aynı günün akşamı saat 20.00’den sonra ise Sortie Club’da düzenleyeceğimiz ‘Deep in Bosphorus Night’ isimli geceyle, katılımcılarımız sınırsız bir eğlence yaşayacak. 4 Şubat’ta düzenleyeceğimiz İstanbul şehir turuyla katılımcılar, İstanbul’u daha yakından tanıma fırsatı bulacak.’ dedi.



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/2RbfMZC
via IFTTT

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ PASAPORTUNA SAHİP ÜLKELER BELLİ OLDU DÜNYANIN EN GÜÇLÜ PASAPORTUNA SAHİP ÜLKELER BELLİ OLDU En güçlü pasaporta sahip ülkeler belli olurken, Japonya’nın zirvede yer aldığı görüldü. Türkiye ise geçen yıla oranla 3 basamak gerileyerek 55’inci sıraya düştü. Lider Japonya’nın pasaportuyla 191 ülkeye vizesiz seyahat edilebilirken, Türkiye’nin pasaportuyla 111 ülkeye vizesiz gidilebildiği görüldü. Ajans Press’in, 2020 Henley Pasaport Endeksi verilerinden elde ettiği bilgilere göre, en güçlü pasaporta sahip ülkeler belli oldu. Böylelikle Japonya en güçlü pasaporta sahip ülke olurken, 191 ülkeye vizesiz seyahat ettiği kaydedildi.Listenin ikinci sırasına ise 190 ülkeye vizesiz seyahat imkânı sunan Singapur pasaportu yerleşti. Almanya ve Güney Kore ise 189 ülkeye vizesiz seyahatle üçüncülüğü paylaştı. Finlandiya ve İtalya 188 ülkeye vizesiz seyahat ile dördüncülüğü paylaşırken, Danimarka, Lüksemburg ve İspanya ise 187 ülkeye vizesiz seyahat imkânı ile beşinci sıraya yerleşti. Son beş sırada yer alarak dünyanın en zayıf pasaportuna sahip ülkeler ise, Afganistan(26), Irak( 28), Suriye(29), Somali-Pakistan(32), Yemen(33) olarak kayıtlara geçti. 2006 yılından beri düzenli olarak hazırlanan ve Uluslararası Hava Taşımacılığı Verileri (IATA) baz alınan listede geçtiğimiz yıl liderliği Singapur ve Japonya paylaşmıştı. VERGİ VE HARÇ ÜCRETLERİ GÜNDEMDE Medya takip kurumu Ajans Press, pasaportlar ile alakalı basına yansıyan haber adetlerini inceledi. Ajans Press ve PRNet’in dijital basın arşivinden derlediği bilgilere göre pasaportlar ile alakalı geçen yıl basına yansıyan haber adedi 11 bin 908 olarak kayıtlara geçti. Pasaport ile ilgili haberler özellikle yılın son günlerinde artış gösterirken, her yıl gelen vergi ve harç ücretlerinin en çok konuşulan başlıklar arasında yer aldığı görüldü.

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ PASAPORTUNA SAHİP ÜLKELER BELLİ OLDU

En güçlü pasaporta sahip ülkeler belli olurken, Japonya’nın zirvede yer aldığı görüldü. Türkiye ise geçen yıla oranla 3 basamak gerileyerek 55’inci sıraya düştü. Lider Japonya’nın pasaportuyla 191 ülkeye vizesiz seyahat edilebilirken, Türkiye’nin pasaportuyla 111 ülkeye vizesiz gidilebildiği görüldü.

Ajans Press’in, 2020 Henley Pasaport Endeksi verilerinden elde ettiği bilgilere göre, en güçlü pasaporta sahip ülkeler belli oldu. Böylelikle Japonya en güçlü pasaporta sahip ülke olurken, 191 ülkeye vizesiz seyahat ettiği kaydedildi.Listenin ikinci sırasına ise 190 ülkeye vizesiz seyahat imkânı sunan Singapur pasaportu yerleşti. Almanya ve Güney Kore ise 189 ülkeye vizesiz seyahatle üçüncülüğü paylaştı. Finlandiya ve İtalya 188 ülkeye vizesiz seyahat ile dördüncülüğü paylaşırken, Danimarka, Lüksemburg ve İspanya ise 187 ülkeye vizesiz seyahat imkânı ile beşinci sıraya yerleşti. Son beş sırada yer alarak dünyanın en zayıf pasaportuna sahip ülkeler ise, Afganistan(26), Irak( 28), Suriye(29), Somali-Pakistan(32), Yemen(33) olarak kayıtlara geçti. 2006 yılından beri düzenli olarak hazırlanan ve Uluslararası Hava Taşımacılığı Verileri (IATA) baz alınan listede geçtiğimiz yıl liderliği Singapur ve Japonya paylaşmıştı.

VERGİ VE HARÇ ÜCRETLERİ GÜNDEMDE

Medya takip kurumu Ajans Press, pasaportlar ile alakalı basına yansıyan haber adetlerini inceledi. Ajans Press ve PRNet’in dijital basın arşivinden derlediği bilgilere göre pasaportlar ile alakalı geçen yıl basına yansıyan haber adedi 11 bin 908 olarak kayıtlara geçti. Pasaport ile ilgili haberler özellikle yılın son günlerinde artış gösterirken, her yıl gelen vergi ve harç ücretlerinin en çok konuşulan başlıklar arasında yer aldığı görüldü.



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/30gqdiM
via IFTTT

ROLLS-ROYCE SAVAŞ UÇAKLARININ GÜÇ SİSTEMLERİNİ DESTEKLEMEK İÇİN DÜNYANIN İLK ELEKTRİKLİ TEKNOLOJİSİNİ GELİŞTİRDİ ROLLS-ROYCE SAVAŞ UÇAKLARININ GÜÇ SİSTEMLERİNİ DESTEKLEMEK İÇİN DÜNYANIN İLK ELEKTRİKLİ TEKNOLOJİSİNİ GELİŞTİRDİ Rolls-Royce, İngiltere’nin yeni nesil Tempest programına katkıda bulunacak, dünyada bir ilk olan teknolojiye son beş yıldır öncülük ediyor. Elektrikli ve daha akıllı teknolojiler geliştirmek ve uçaklara daha fazla güç sağlamak için çalışan Rolls-Royce, gelecekte savaş uçaklarının yüksek düzeyde elektrik enerjisi ihtiyacı ve termal yükü olacağı öngörüsünü geliştirdi. Üstelik tüm bunları yönetirken uçağın radara görünmeyen (stealth) uçak özelliklerine sahip olması gerekiyordu. Rolls-Royce, geleceğe yönelik talepleri ele almaya Tempest programının lanse edilmesinden önce başlamıştı. Şirket 2014 yılında bütünüyle gaz türbinli bir motorun çekirdeğine gömülmüş, elektrikli bir marş jeneratörü tasarlamaya girişti. Bu girişim şu anda Embedded Electrical Starter Generator (Gömülü Elektrikli Marş Jeneratörü) veya E2SG demonstratör programı olarak biliniyor. Rolls-Royce Gelecek Programları Baş Mühendisi Conrad Banks konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Elektrikli gömülü marş jeneratörü yerden tasarruf sağlayacak ve gelecekte savaş uçaklarının ihtiyaç duyacağı büyük miktardaki elektrik gücünü temin edecek. Mevcut uçak motorları, motorun altında yer alan ve bir jeneratörü tahrik eden dişli kutusu vasıtasıyla güç üretiyor. Motorun dış kısmında dişli kutusu ve jeneratör için ihtiyaç duyulan alan, hareketli parçalar barındırmanın ve karışıklığı artırmanın yanı sıra gövdenin de daha büyük olmasına neden oluyor ki bu bir radara görünmeyen (stealth) uçak platformunda, arzu edilen bir özellik değil.” Amaç, uçaktaki tüm sistemler için gereken elektrik gücünü sağlamak Bu programın ikinci aşaması, Rolls-Royce’un Tempest programına katkısı kapsamında başladı. Şirket, bu yolculuğun bir parçası olarak, gaz türbini teknolojilerinden entegre güç ve tahrik sistemlerine kadar havacılık ve uzay piyasasındaki kabiliyetlerini sürekli geliştiriyor. Bu çalışmalarla sadece bir uçağın gökyüzünde ilerlemesini sağlayan itme kuvvetini değil, aynı zamanda uçaktaki tüm sistemler için gerekli olan elektrik gücünü sağlamak ve bunun yanı sıra ortaya çıkan tüm termal yükleri yönetmek amaçlanıyor. Rolls-Royce, karada, havada veya denizde olsun, gelecekteki tüm araçların güç sensörlerinde, iletişim sistemleri ve silahlarında, tahrik sistemleri ve aksesuarlarında ve alışılagelmis aviyonik sistemlerinde elektrik gücüne daha çok ihtiyaç duyulacağnı düşünüyor. Buna uyum sağlamak için de çalışmalarını sürdürüyor. Enerji depolama sistemi ve güç temininin akıllıca yönetimi Rolls-Royce, E2SG programının birinci aşamasının başlatılmasıyla, gaz türbinli motorların doğru bir akım elektrik şebekesine fiziksel olarak bağlanabileceği bir test merkezi olarak hizmet verecek entegre bir elektrik tesisinin kurulması amacıyla önemli bir yatırım yaptı. Projenin ikinci aşamasının 2017 yılında başlamasıyla motorun diğer spool bileşenine bağlı ikinci bir elektrikli jeneratör devreye alındı. Bu aşamada ayrıca elektrik şebekesinde bir enerji depolama sistemi ve tüm bu sistemler arasında güç teminini akıllıca yönetme kabiliyeti devreye girdi. Çift spool barındıran elektrikli makineler, motor veya jeneratör şeklinde kombine kullanıma izin veriyor. Böylece gücün elektriksel olarak iki spool arasında aktarılması da dahil olmak üzere motorda bir dizi fonksiyonel etkinin ortaya çıkmasını sağlıyor. Motor verimliliği sağlamak için optimizasyon Rolls-Royce, E2SG programı kapsamında, motorun çalışmasını, tepki hızını ve verimliliğini etkileyecek çift spool elektrik üretim sisteminin uygulanabilirliğini araştırıyor. Şu an geliştirilmekte olan bir diğer önemli teknoloji ise Power Manager akıllı kontrol sistemi. Bu sistem bir yandan uçağın mevcut elektrik talebinin nasıl karşılanacağı konusunda gerçek zamanlı ve akıllıca kararlar almak için çeşitli algoritmalar kullanıyor. Diğer yandan bileşen ömrünü uzatmak için yakıt tüketimi veya motor sıcaklığını azaltarak motor verimliliğini sağlamak da dahil olmak üzere diğer faktörleri optimize ediyor. Rolls-Royce, Tempest programı çerçevesinde, E2SG programının ortaya koyduğu elektrikli teknolojileri olgunlaştırmaya devam edecek. Programın üçüncü aşamasında genel sisteme entegre edilmiş yeni bir termal yönetim sisteminin yanı sıra daha fazla elektrikli motor aksesuarının da yer alacağı tahmin ediliyor. Şirket ayrıca gelişmiş bir güç ve itiş sistemi için kapsamlı bir demonstratörü de görücüye çıkarmayı amaçlıyor. Gaz türbininin her parçasında yeni teknolojiler bulunacak. Bu teknolojiler arasında daha yüksek güç seviyeleri için ikiz spool ile gömülü elektrik üretimi, gelişmiş bir termal yönetim sistemi ve geleceğin savaş uçaklarından beklenen görev döngüsüne uyarlanmış bir enerji depolama sistemi yer alıyor. Ayrıca hem gaz türbininin hem de güç ve termal yönetim sisteminin performansını optimize edebilecek, akıllı bir güç yönetim sisteminin de bu teknolojiler arasında yer alması planlanıyor. Rolls-Royce Holdings plc hakkında Rolls-Royce, gezegenimizin temel enerji ihtiyaçlarını karşılamak üzere en temiz, en emniyetli ve en rekabetçi çözümleri beraberinde getiren gelişmiş teknolojilerin öncü üreticisidir. Rolls-Royce’un 150’den fazla ülkede müşterileri bulunmaktadır. Bu müşteriler arasında 400’ün üzerinde havayolu ve leasing müşterisi, 160 silahlı kuvvetler, 70 donanma dahil olmak üzere 4.000 denizcilik müşterisi ve 5.000’in üzerinde enerji ve nükleer müşterisi yer almaktadır. 2018 yılı ekonomik kârı 15 milyar sterlindir. Bu tutarın yaklaşık yarısı, satış sonrası hizmetlerden elde edilmiştir. Rolls-Royce 2018’de AR-GE çalışmalarına 1,4 milyar sterlin yatırım yapmıştır. Ayrıca Rolls-Royce mühendislerini bilimsel araştırmanın öncüsü kılan 31 farklı Üniversite Teknoloji Merkezinden oluşan küresel bir ağı desteklemektedir. Grup, stajyer ve yeni mezun istihdamı ilkesine ve çalışanların becerilerinin geliştirilmesi hususuna kuvvetle bağlıdır.

ROLLS-ROYCE SAVAŞ UÇAKLARININ GÜÇ SİSTEMLERİNİ DESTEKLEMEK İÇİN DÜNYANIN İLK ELEKTRİKLİ TEKNOLOJİSİNİ GELİŞTİRDİ

Rolls-Royce, İngiltere’nin yeni nesil Tempest programına katkıda bulunacak, dünyada bir ilk olan teknolojiye son beş yıldır öncülük ediyor.

Elektrikli ve daha akıllı teknolojiler geliştirmek ve uçaklara daha fazla güç sağlamak için çalışan Rolls-Royce, gelecekte savaş uçaklarının yüksek düzeyde elektrik enerjisi ihtiyacı ve termal yükü olacağı öngörüsünü geliştirdi. Üstelik tüm bunları yönetirken uçağın radara görünmeyen (stealth) uçak özelliklerine sahip olması gerekiyordu.

Rolls-Royce, geleceğe yönelik talepleri ele almaya Tempest programının lanse edilmesinden önce başlamıştı. Şirket 2014 yılında bütünüyle gaz türbinli bir motorun çekirdeğine gömülmüş, elektrikli bir marş jeneratörü tasarlamaya girişti. Bu girişim şu anda Embedded Electrical Starter Generator (Gömülü Elektrikli Marş Jeneratörü) veya E2SG demonstratör programı olarak biliniyor.

Rolls-Royce Gelecek Programları Baş Mühendisi Conrad Banks konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Elektrikli gömülü marş jeneratörü yerden tasarruf sağlayacak ve gelecekte savaş uçaklarının ihtiyaç duyacağı büyük miktardaki elektrik gücünü temin edecek. Mevcut uçak motorları, motorun altında yer alan ve bir jeneratörü tahrik eden dişli kutusu vasıtasıyla güç üretiyor. Motorun dış kısmında dişli kutusu ve jeneratör için ihtiyaç duyulan alan, hareketli parçalar barındırmanın ve karışıklığı artırmanın yanı sıra gövdenin de daha büyük olmasına neden oluyor ki bu bir radara görünmeyen (stealth) uçak platformunda, arzu edilen bir özellik değil.”

Amaç, uçaktaki tüm sistemler için gereken elektrik gücünü sağlamak

Bu programın ikinci aşaması, Rolls-Royce’un Tempest programına katkısı kapsamında başladı. Şirket, bu yolculuğun bir parçası olarak, gaz türbini teknolojilerinden entegre güç ve tahrik sistemlerine kadar havacılık ve uzay piyasasındaki kabiliyetlerini sürekli geliştiriyor. Bu çalışmalarla sadece bir uçağın gökyüzünde ilerlemesini sağlayan itme kuvvetini değil, aynı zamanda uçaktaki tüm sistemler için gerekli olan elektrik gücünü sağlamak ve bunun yanı sıra ortaya çıkan tüm termal yükleri yönetmek amaçlanıyor.

Rolls-Royce, karada, havada veya denizde olsun, gelecekteki tüm araçların güç sensörlerinde, iletişim sistemleri ve silahlarında, tahrik sistemleri ve aksesuarlarında ve alışılagelmis aviyonik sistemlerinde elektrik gücüne daha çok ihtiyaç duyulacağnı düşünüyor. Buna uyum sağlamak için de çalışmalarını sürdürüyor.

Enerji depolama sistemi ve güç temininin akıllıca yönetimi

Rolls-Royce, E2SG programının birinci aşamasının başlatılmasıyla, gaz türbinli motorların doğru bir akım elektrik şebekesine fiziksel olarak bağlanabileceği bir test merkezi olarak hizmet verecek entegre bir elektrik tesisinin kurulması amacıyla önemli bir yatırım yaptı. Projenin ikinci aşamasının 2017 yılında başlamasıyla motorun diğer spool bileşenine bağlı ikinci bir elektrikli jeneratör devreye alındı. Bu aşamada ayrıca elektrik şebekesinde bir enerji depolama sistemi ve tüm bu sistemler arasında güç teminini akıllıca yönetme kabiliyeti devreye girdi.

Çift spool barındıran elektrikli makineler, motor veya jeneratör şeklinde kombine kullanıma izin veriyor. Böylece gücün elektriksel olarak iki spool arasında aktarılması da dahil olmak üzere motorda bir dizi fonksiyonel etkinin ortaya çıkmasını sağlıyor.

Motor verimliliği sağlamak için optimizasyon

Rolls-Royce, E2SG programı kapsamında, motorun çalışmasını, tepki hızını ve verimliliğini etkileyecek çift spool elektrik üretim sisteminin uygulanabilirliğini araştırıyor. Şu an geliştirilmekte olan bir diğer önemli teknoloji ise Power Manager akıllı kontrol sistemi. Bu sistem bir yandan uçağın mevcut elektrik talebinin nasıl karşılanacağı konusunda gerçek zamanlı ve akıllıca kararlar almak için çeşitli algoritmalar kullanıyor. Diğer yandan bileşen ömrünü uzatmak için yakıt tüketimi veya motor sıcaklığını azaltarak motor verimliliğini sağlamak da dahil olmak üzere diğer faktörleri optimize ediyor.

Rolls-Royce, Tempest programı çerçevesinde, E2SG programının ortaya koyduğu elektrikli teknolojileri olgunlaştırmaya devam edecek. Programın üçüncü aşamasında genel sisteme entegre edilmiş yeni bir termal yönetim sisteminin yanı sıra daha fazla elektrikli motor aksesuarının da yer alacağı tahmin ediliyor.

Şirket ayrıca gelişmiş bir güç ve itiş sistemi için kapsamlı bir demonstratörü de görücüye çıkarmayı amaçlıyor. Gaz türbininin her parçasında yeni teknolojiler bulunacak. Bu teknolojiler arasında daha yüksek güç seviyeleri için ikiz spool ile gömülü elektrik üretimi, gelişmiş bir termal yönetim sistemi ve geleceğin savaş uçaklarından beklenen görev döngüsüne uyarlanmış bir enerji depolama sistemi yer alıyor. Ayrıca hem gaz türbininin hem de güç ve termal yönetim sisteminin performansını optimize edebilecek, akıllı bir güç yönetim sisteminin de bu teknolojiler arasında yer alması planlanıyor.

Rolls-Royce Holdings plc hakkında

  • Rolls-Royce, gezegenimizin temel enerji ihtiyaçlarını karşılamak üzere en temiz, en emniyetli ve en rekabetçi çözümleri beraberinde getiren gelişmiş teknolojilerin öncü üreticisidir.
  • Rolls-Royce’un 150’den fazla ülkede müşterileri bulunmaktadır. Bu müşteriler arasında 400’ün üzerinde havayolu ve leasing müşterisi, 160 silahlı kuvvetler, 70 donanma dahil olmak üzere 4.000 denizcilik müşterisi ve 5.000’in üzerinde enerji ve nükleer müşterisi yer almaktadır.
  • 2018 yılı ekonomik kârı 15 milyar sterlindir. Bu tutarın yaklaşık yarısı, satış sonrası hizmetlerden elde edilmiştir.
  • Rolls-Royce 2018’de AR-GE çalışmalarına 1,4 milyar sterlin yatırım yapmıştır. Ayrıca Rolls-Royce mühendislerini bilimsel araştırmanın öncüsü kılan 31 farklı Üniversite Teknoloji Merkezinden oluşan küresel bir ağı desteklemektedir.
  • Grup, stajyer ve yeni mezun istihdamı ilkesine ve çalışanların becerilerinin geliştirilmesi hususuna kuvvetle bağlıdır.



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/2Nj1xRm
via IFTTT

ROLLS-ROYCE SAVAŞ UÇAKLARININ GÜÇ SİSTEMLERİNİ DESTEKLEMEK İÇİN DÜNYANIN İLK ELEKTRİKLİ TEKNOLOJİSİNİ GELİŞTİRDİ


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/2Nj1xRm

Tebrikler Filenin Sultanları, Türkiye sizinle gurur duyuyor Filenin Sultanları: Türkiye A Milli Kadın Voleybol Takımı, Almanya’yı 3-0 yenerek olimpiyat vizesi aldı Türkiye A Milli Kadın Voleybol Takımı, Almanya’yı 3-0 yenerek bu yıl Japonya’nın başkenti Tokyo’da yapılacak Olimpiyat Oyunları’nda mücadele etme hakkı kazandı. Filenin Sultanları, Avrupa Kıtası Elemeleri final maçında setleri 25-17, 25-19 ve 25-22 skorlarla kazandı. Türkiye Voleybol Federasyonu, maçın son anlarını Twitter hesabından paylaştı. Yazın bizi Tokyo'ya götürecek olan sayı!#RoadtoTokyo #ayyıldızınyanındaolimpiyatyolunda#FileninSultanları pic.twitter.com/qYLvmQjICV — Türkiye Voleybol Fed (@TVForgtr) January 12, 2020   #FileninSultanlari Türkiye A Milli Kadın Voleybol Takımı, Almanya'yı 3-0 yenerek olimpiyat vizesi aldı pic.twitter.com/VAn2hjDmPc — AirportIST (@AirportIST) January 12, 2020

Filenin Sultanları: Türkiye A Milli Kadın Voleybol Takımı, Almanya’yı 3-0 yenerek olimpiyat vizesi aldı

Türkiye A Milli Kadın Voleybol Takımı, Almanya’yı 3-0 yenerek bu yıl Japonya’nın başkenti Tokyo’da yapılacak Olimpiyat Oyunları’nda mücadele etme hakkı kazandı.

Filenin Sultanları, Avrupa Kıtası Elemeleri final maçında setleri 25-17, 25-19 ve 25-22 skorlarla kazandı.

Türkiye Voleybol Federasyonu, maçın son anlarını Twitter hesabından paylaştı.

 



from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/35RL653
via IFTTT

Tebrikler Filenin Sultanları, Türkiye sizinle gurur duyuyor


via Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/35RL653