
havacılık haberleri, havayolu şirketleri ve sivil havacılık ile ilgili meraklarınızı gidermeye, bilgilerinizi güncellemeye davet ediyoruz.
9 Kasım 2018 Cuma
Kaptan Einstein Gökyüzüne Veda Etti

Kaptan Einstein Gökyüzüne Veda Etti Kaptan Einstein Gökyüzüne Veda Etti Corendon Airlines’ın, “Kaptan Einstein” lakaplı pilotu Manuel Pedro Lopez Balabasquer, 8 Kasım’da gerçekleşen Tel Aviv – Antalya uçuşu ile birlikte gökyüzüne veda etti. Uçuş sonrası apronda yapılan veda seremonisinde duygusal anlar yaşayan Balabasquer, “Bugün orduda başladığım 45 yıllık meslek hayatımın son günü. Corendon Airlines’ın bana yaşattığı aile sıcaklığı ile gökyüzündeki yolculuğuma tarif edilemeyecek güzellikte hislerle nokta koyuyorum” dedi. Corendon Airlines’ın 8 Kasım günü gerçekleştirilen CAI 444 kodlu Tel Aviv – Antalya seferinin diğer uçuşlardan farklı bir anlamı bulunuyordu. Çalışma arkadaşlarının ve yolcuların “Kaptan Einstein” olarak seslendiği deneyimli pilot Manuel Pedro Lopez Balabasquer, bu uçuşla birlikte emekli olarak gökyüzüne veda etti. “On binlerce saat uçuş yaptım ve bundan daha fazla insanla tanıştım!” Uçağın yolcuları arasında babasına sürpriz yapmak isteyen oğlu Kaptan Manu Balabasquer de yer aldı. Uçağın piste inişinin ardından apronda düzenlenen veda seremonisinde duygusal anlar yaşayan kaptan pilot Balabasquer, “Gökyüzüyle tam 45 yıl önce orduda tanıştım. O zamandan bugüne on binlerce saat uçuş yaptım ve belki bundan daha fazla insanla tanıştım, arkadaşlıklar edindim. 2010 yılında katıldığım Corendon Airlines’taki yıllarım ise tarif edilemeyecek derecede güzeldi. Burası gerçekten de çok büyük, sıcak, samimi bir aile. Bunu yaşatan herkese teşekkür ediyorum” dedi. 1954 yılında Fernando Poo adasında doğan İspanyol kaptan pilot Manuel Pedro Lopez Balabasquer, 19 yaşında orduya katıldı. Askeri akademide uçuş hocası olan Balabasquer, ordudaki çeşitli görevlerin ardından 1987 yılında sivil havacılığa geçiş yaptı. 2010 yılında Corendon Airlines’a katılan Manuel Pedro Lopez Balabasquer, dünyanın her yerine birlikte gittiği Menchu Balabasquer ile evli. Çiftin beş çocuğu ve altı torunu bulunuyor.
Kaptan Einstein Gökyüzüne Veda Etti
Corendon Airlines’ın, “Kaptan Einstein” lakaplı pilotu Manuel Pedro Lopez Balabasquer, 8 Kasım’da gerçekleşen Tel Aviv – Antalya uçuşu ile birlikte gökyüzüne veda etti. Uçuş sonrası apronda yapılan veda seremonisinde duygusal anlar yaşayan Balabasquer, “Bugün orduda başladığım 45 yıllık meslek hayatımın son günü. Corendon Airlines’ın bana yaşattığı aile sıcaklığı ile gökyüzündeki yolculuğuma tarif edilemeyecek güzellikte hislerle nokta koyuyorum” dedi.
Corendon Airlines’ın 8 Kasım günü gerçekleştirilen CAI 444 kodlu Tel Aviv – Antalya seferinin diğer uçuşlardan farklı bir anlamı bulunuyordu. Çalışma arkadaşlarının ve yolcuların “Kaptan Einstein” olarak seslendiği deneyimli pilot Manuel Pedro Lopez Balabasquer, bu uçuşla birlikte emekli olarak gökyüzüne veda etti.
“On binlerce saat uçuş yaptım ve bundan daha fazla insanla tanıştım!”
Uçağın yolcuları arasında babasına sürpriz yapmak isteyen oğlu Kaptan Manu Balabasquer de yer aldı. Uçağın piste inişinin ardından apronda düzenlenen veda seremonisinde duygusal anlar yaşayan kaptan pilot Balabasquer, “Gökyüzüyle tam 45 yıl önce orduda tanıştım. O zamandan bugüne on binlerce saat uçuş yaptım ve belki bundan daha fazla insanla tanıştım, arkadaşlıklar edindim. 2010 yılında katıldığım Corendon Airlines’taki yıllarım ise tarif edilemeyecek derecede güzeldi. Burası gerçekten de çok büyük, sıcak, samimi bir aile. Bunu yaşatan herkese teşekkür ediyorum” dedi.
1954 yılında Fernando Poo adasında doğan İspanyol kaptan pilot Manuel Pedro Lopez Balabasquer, 19 yaşında orduya katıldı. Askeri akademide uçuş hocası olan Balabasquer, ordudaki çeşitli görevlerin ardından 1987 yılında sivil havacılığa geçiş yaptı. 2010 yılında Corendon Airlines’a katılan Manuel Pedro Lopez Balabasquer, dünyanın her yerine birlikte gittiği Menchu Balabasquer ile evli. Çiftin beş çocuğu ve altı torunu bulunuyor.

from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/2SSGQwN
via IFTTT
Avrupalı Havayolları Aynı Gecikme İçin Farklı Sebepler Açıklayabiliyor Avrupalı Havayolları Aynı Gecikme İçin Yolcularına Farklı Farklı Sebepler Açıklayabiliyor Yeni yayınlanan bir raporda, Avrupalı Havayolları’nın yolcularına yaşanan bir gecikmede, gerçek sebebi bildirmeleri gerekmediğini, çoğu kez aynı uçuşta tazminat ödemelerine bağlı olarak farklı mazeretler gösterdiklerini ortaya koydu. Bu bulgular, Lüksemburg merkezli denetçilerin , 10 AB ülkesindeki 11 havayolunu araştırması ve binlerce insanı kapsayan anketleriyle, Avrupa Denetçiler Mahkemesi’nde ortaya çıkarıldı. Mahkeme, 8 Kasım Çarşamba günü Brüksel’de gazetecilere verdiği demeçte, “[havayolu şirketleri], farklı insanlara [aynı uçuşta] farklı nedenler bildirebilirler.” diye açıklama yaptı. Havayolu taşıyıcıları genellikle, bir gecikmenin kendi kontrolleri altında olmayan koşullardan kaynaklandığını şikâyet eden insanlara söylemeyi tercih ederler. Fakat bu açıklamaya mantıklı bir şekilde meydan okunduğunda, ödeme yapma olasılıkları daha yüksektir. Bu arada, AB’deki azami tazminat 600 € ‘dur. 2004’ten bu yana değişmeyen bir miktar. Enflasyona göre ayarlama yapılarak en az 750 € olacağı söyleniyor. Karşılaştırılma yapıldığında , Amerika Birleşik Devletleri’nde gecikmeler için 1,100 € ‘nun üzerinde teklif veriyor. Yeni Zelanda da, bir biletin maliyetinin 10 katına kadar ödeme yapılıyor. Kanada’da, engelli bir bireye yardım etmek üzere seyahat eden bir kişi, AB’den farklı olarak, bilet satın alması gerekmemekte. Şu anda uçuşun üç saatten fazla gecikmesi durumunda, Avrupa’daki insanlar tazminat hakkına sahip. Avrupa Komisyonu bunu beş saate uzatmak istiyor. Komisyon, 2013 yılında yolcu haklarına ilişkin kuralları revize etmeyi önerdi, ancak İngiltere ve İspanya arasındaki Cebelitarık konusundaki ihtilaf nedeniyle, reformlar sıkıştı. Bir AB yetkilisi EUobserver’a verdiği demeçte, “Bunun Brexit ile çözülmesini bekliyoruz.”dedi. Avrupa’daki çoğu insan da haklarını bilmiyor ve olumlu bir yanıt alamayacaklarına inandıkları için tazminat talep etmekten çekiniyor. Taşıyıcıların eline geçen bu gücün karşısına ise “hak talep ajansları” çıktı , bu Avrupa’da yeni bir yan iş kolunun kurulmasına sebep oldu. Denetçiler, – Hak talep iddia kuruluşlarının ortaya çıkmasının “sistemin çok karmaşık olduğu gerçeğinin bir göstergesi olduğunu ve insanların haklarını temsil etmede yardıma ihtiyaçları olduğunu” söyledi. İncelenen on AB ülkesinden en fazla şikayet İspanya’da; sadece 2017 yılında 16.700 şikayet , ardından 7.000’in üzerinde şikayet ile Polonya ve 6.000’in üzerinde şikayet ile Fransa izledi. İspanya’daki yüksek sayıda şikayet, kısmen, çok sayıda charter uçuşu gerçekleşmesine bağlı. Şeffaflık eksikliği Gecikmeli bir uçuştan en çok şikayet eden kişilerin tazminat alma olasılıkları daha yüksektir. Ancak, bir yolcuya tazminat verildiğinde, taşıyıcı başkasına bilgi vermek zorunda değildir. Mahkeme, “Bir taşıyıcıyı ulusal bir yaptırım organına şikayet ettiğinizde şikayetinize bir cevap alacaksınız, ancak bu yanıt kamuya açıklanmamalı” diye belirtiyor. Mahkeme, Avrupa komisyonunda, uçuşun tazminat gerektiren nedenlerle ertelenmesi durumunda, isteyen ya da istemeyen , tüm yolculara ödeme yapılmasının otomatikleştirilmesi için taşıyıcılara yeni bir kural koyma talimatı verdi. Mahkeme, “48 saatten uzun süren seyahat kesintilerinden sonra, taşıyıcıların gecikme nedenlerini beyan edeceğini ve kamuoyununa duyuracağını” öne sürüyoruz.” dedi. Mahkeme, komisyonun tavsiyelerinin bunu desteklediğini söyledi. Yorum yapması istenen komisyon üyeleri, mahkemenin raporu hakkında genel bir yorum yaptı, ancak otomatik bir tazminat ödeme planı oluşturma önerisine hemen cevap veremedi. Kâğıt üzerinde, AB’nin yolcu hakları sadece hava yolculuğunda söz konusu değil, aynı zamanda tren, otobüs ve vapurlarda da korunması gereken hak kuralları var. Ancak, şeffaflık eksikliği, kuralların zayıf bir şekilde uygulanmasına sebep oluyor ve AB düzenlemelerindeki belirsiz dil büyük sorun yaratıyor. Mahkeme Çek Cumhuriyeti, Finlandiya, Fransa, Almanya, Yunanistan, İrlanda, İtalya, Hollanda, Polonya ve İspanya’yı inceledi. Ayrıca seyahat kaosunda, insanların takip etmesi için on ipucu yayınladı. İçerik:euobserver.com
Avrupalı Havayolları Aynı Gecikme İçin Yolcularına Farklı Farklı Sebepler Açıklayabiliyor
Yeni yayınlanan bir raporda, Avrupalı Havayolları’nın yolcularına yaşanan bir gecikmede, gerçek sebebi bildirmeleri gerekmediğini, çoğu kez aynı uçuşta tazminat ödemelerine bağlı olarak farklı mazeretler gösterdiklerini ortaya koydu.
Bu bulgular, Lüksemburg merkezli denetçilerin , 10 AB ülkesindeki 11 havayolunu araştırması ve binlerce insanı kapsayan anketleriyle, Avrupa Denetçiler Mahkemesi’nde ortaya çıkarıldı.
Mahkeme, 8 Kasım Çarşamba günü Brüksel’de gazetecilere verdiği demeçte, “[havayolu şirketleri], farklı insanlara [aynı uçuşta] farklı nedenler bildirebilirler.” diye açıklama yaptı.
Havayolu taşıyıcıları genellikle, bir gecikmenin kendi kontrolleri altında olmayan koşullardan kaynaklandığını şikâyet eden insanlara söylemeyi tercih ederler. Fakat bu açıklamaya mantıklı bir şekilde meydan okunduğunda, ödeme yapma olasılıkları daha yüksektir.
Bu arada, AB’deki azami tazminat 600 € ‘dur. 2004’ten bu yana değişmeyen bir miktar. Enflasyona göre ayarlama yapılarak en az 750 € olacağı söyleniyor.
Karşılaştırılma yapıldığında , Amerika Birleşik Devletleri’nde gecikmeler için 1,100 € ‘nun üzerinde teklif veriyor. Yeni Zelanda da, bir biletin maliyetinin 10 katına kadar ödeme yapılıyor. Kanada’da, engelli bir bireye yardım etmek üzere seyahat eden bir kişi, AB’den farklı olarak, bilet satın alması gerekmemekte.
Şu anda uçuşun üç saatten fazla gecikmesi durumunda, Avrupa’daki insanlar tazminat hakkına sahip. Avrupa Komisyonu bunu beş saate uzatmak istiyor.
Komisyon, 2013 yılında yolcu haklarına ilişkin kuralları revize etmeyi önerdi, ancak İngiltere ve İspanya arasındaki Cebelitarık konusundaki ihtilaf nedeniyle, reformlar sıkıştı.
Bir AB yetkilisi EUobserver’a verdiği demeçte, “Bunun Brexit ile çözülmesini bekliyoruz.”dedi.
Avrupa’daki çoğu insan da haklarını bilmiyor ve olumlu bir yanıt alamayacaklarına inandıkları için tazminat talep etmekten çekiniyor.
Taşıyıcıların eline geçen bu gücün karşısına ise “hak talep ajansları” çıktı , bu Avrupa’da yeni bir yan iş kolunun kurulmasına sebep oldu.
Denetçiler, – Hak talep iddia kuruluşlarının ortaya çıkmasının “sistemin çok karmaşık olduğu gerçeğinin bir göstergesi olduğunu ve insanların haklarını temsil etmede yardıma ihtiyaçları olduğunu” söyledi.
İncelenen on AB ülkesinden en fazla şikayet İspanya’da; sadece 2017 yılında 16.700 şikayet , ardından 7.000’in üzerinde şikayet ile Polonya ve 6.000’in üzerinde şikayet ile Fransa izledi.
İspanya’daki yüksek sayıda şikayet, kısmen, çok sayıda charter uçuşu gerçekleşmesine bağlı.
Şeffaflık eksikliği
Gecikmeli bir uçuştan en çok şikayet eden kişilerin tazminat alma olasılıkları daha yüksektir.
Ancak, bir yolcuya tazminat verildiğinde, taşıyıcı başkasına bilgi vermek zorunda değildir.
Mahkeme, “Bir taşıyıcıyı ulusal bir yaptırım organına şikayet ettiğinizde şikayetinize bir cevap alacaksınız, ancak bu yanıt kamuya açıklanmamalı” diye belirtiyor.
Mahkeme, Avrupa komisyonunda, uçuşun tazminat gerektiren nedenlerle ertelenmesi durumunda, isteyen ya da istemeyen , tüm yolculara ödeme yapılmasının otomatikleştirilmesi için taşıyıcılara yeni bir kural koyma talimatı verdi.
Mahkeme, “48 saatten uzun süren seyahat kesintilerinden sonra, taşıyıcıların gecikme nedenlerini beyan edeceğini ve kamuoyununa duyuracağını” öne sürüyoruz.” dedi.
Mahkeme, komisyonun tavsiyelerinin bunu desteklediğini söyledi.
Yorum yapması istenen komisyon üyeleri, mahkemenin raporu hakkında genel bir yorum yaptı, ancak otomatik bir tazminat ödeme planı oluşturma önerisine hemen cevap veremedi.
Kâğıt üzerinde, AB’nin yolcu hakları sadece hava yolculuğunda söz konusu değil, aynı zamanda tren, otobüs ve vapurlarda da korunması gereken hak kuralları var.
Ancak, şeffaflık eksikliği, kuralların zayıf bir şekilde uygulanmasına sebep oluyor ve AB düzenlemelerindeki belirsiz dil büyük sorun yaratıyor.
Mahkeme Çek Cumhuriyeti, Finlandiya, Fransa, Almanya, Yunanistan, İrlanda, İtalya, Hollanda, Polonya ve İspanya’yı inceledi. Ayrıca seyahat kaosunda, insanların takip etmesi için on ipucu yayınladı.
İçerik:euobserver.com

from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/2DtCbgh
via IFTTT
Avrupalı Havayolları Aynı Gecikme İçin Farklı Sebepler Açıklayabiliyor

8 Kasım 2018 Perşembe
Setur Ar-Ge merkezi “Vardiya Robotu” projesiyle iki ödül birden kazandı Setur Ar-Ge merkezi “Vardiya Robotu” projesiyle iki ödül birden kazandı Setur’un dijital dönüşüm liderliği ve global bir oyuncu olmasına destek sağlaması hedefiyle çalışmalarını yürüten Setur Ar-Ge Merkezi, KoçSistem iş birliği ile geliştirdiği “İşgücü Optimizasyonu ile Verimli Vardiya Planlama Sistemi” (Vardiya Robotu) projesi ile Kategori Mağazacılığı Derneği Perakende Teknoloji Ödülleri – PE-TEK Teknoloji Ödülü’nü aldı. Proje, IDC Perakende Zirvesi ve Perakende Teknoloji Ödülleri’nde de Kurumsal Dönüşüm kategorisinde ödüle layık görüldü. Türkiye’nin önde gelen turizm şirketlerinden Setur, Duty Free ekibinin fikir önderliğinde, Ar-Ge departmanının KoçSistem iş birliği ile geliştirdiği “İşgücü Optimizasyonu ile Verimli Vardiya Planlama Sistemi” (Vardiya Robotu) projesi ile iki ayrı ödül birden kazandı. Proje, önce Kategori Mağazacılığı Derneği’nin (KMD) Perakende Teknoloji Ödülü’nü aldı. Ardından, IDC Perakende Zirvesi ve Perakende Teknoloji Ödülleri’nde Kurumsal Dönüşüm kategorisinde ödüle layık görüldü. Setur AR-GE merkezi PE-TEK ödülünü 2 Ekim 2018 tarihinde Intercontinental Istanbul Taksim’de gerçekleştirilen törende aldı. Setur Ar-Ge departmanı adına ödülü Setur Ar-Ge Merkezi’nden Erdal Şekerci, KoçSistem’den Orkun Kılıçlıoğlu, Hakan Ekşioğlu ve Çağrı Acarol ile birlikte, KMD Yönetim Kurulu Başkanı ve MediaMarkt Türkiye İcra Kurulu Başkanı Yenal Gökyıldırım ve Alkaş Yönetim Kurulu Başkanı ve Jones Lang LaSalle Türkiye Başkanı Avi Alkaş’tan aldı. IDC Perakende Zirvesi ve Perakende Teknoloji Ödülleri töreni ise 31 Ekim 2018 tarihinde yine Intercontinental Istanbul Taksim’de düzenlendi. Ödülü, Ar-Ge departmanı adına Setur Ar-Ge Merkezi’nden Erdal Şekerci ve KoçSistem Kıdemli Pazarlama Yöneticisi Hakan Ekşioğlu birlikte, Adidas IT Direktörü Pelin Öner’in elinden aldılar. Vardiya Robotu uygulaması Duty Free personelinin vardiya programını mağazaların dönemsel ve saatten saate değişebilen müşteri yoğunluğuna göre otomatik ayarlayan bir yazılım uygulaması olan İşgücü Optimizasyonu ile Verimli Vardiya Planlama Sistemi (Vardiya Robotu), Setur’un sadece İstanbul Sabiha Gökçen Duty Free mağazasındaki 367 personelinin 1 ay içerisindeki 37 vardiyasına uygulandı ve yoğun saatlerdeki ciroda ve personel hedeflerinde ortalamada %5’lik bir performans artışı sağladı. Setur’un Bilgi Teknolojileri Müdürü Alphan Kimyonok “Duty Free departmanının tasarladığı ve Ar-Ge ekiplerimizin geliştirdiği İşgücü Optimizasyonu ile Verimli Vardiya Planlama Sistemi, kısa sürede Setur Duty Free’nin tüm mağazalarında uygulamaya alındı ve optimal çalışma planları ile yarı zamanlı personel planlamasıyla şirketimize önemli bir maliyet avantajı getirdi. Setur olarak çabalarımızın ödüllendirilmesinin gururunu yaşıyoruz. Şimdi sırada KoçSistem işbirliği ile bu uygulamayı farklı sektör ve gereksinimleri de kapsayacak şekilde geliştirip ürüne dönüştürmek için çalışmak var” dedi. Setur’un turizm sektöründe global bir oyuncu olmasına katkı sağlamak üzere kurulan ve 21 tam zamanlı ve 11 yarı zamanlı Ar-Ge personelinin çalıştığı Setur Ar-Ge Merkezi’nde, halen, “Platform Bağımsız Dinamik Promosyon Oluşturma Sistemi”, “Satış Performans Yönetim Optimizasyon Sistemi”, “Online Tedarikçi Yönetimi Sistemi”, “Analitik Uygulamalar için Büyük Veri Platformu” ve “Derin Öğrenme ile Profil Çıkarma ve Analiz Platformu” gibi başlıklarda çok sayıda proje yürütülüyor. SETUR HAKKINDA 1965 yılında Koç Holding şirketlerinden biri olarak kurulan Setur, turizm alanında yurt içi ve yurt dışına dönük tur operatörlüğü ile otel satışı, IATA uçak bileti satışı, vize hizmetleri, kongre ve seminer organizasyonları, outgoing ve yurt dışı eğitim başlıklarında hizmetler sunuyor. 2001 yılında Türkiye’nin en büyük online kurumsal seyahat portalı BookinTurkey.com’u bünyesine alan Setur, 2017 yılında bu platformu Seturbiz.com ismiyle yenileyerek dijital alanda da önemli bir atılım gerçekleştirdi. Setur’un 50 yılı aşkın sektör tecrübesi ve üstün hizmet kalitesiyle, kişiye özel deneyim ve macera seyahatleri sunmak üzere hayata geçirdiği markası SeturSelect, müşterilerine unutulmaz tatil deneyimleri sağlıyor. Duty Free işletmeciliğinde Türkiye’nin en köklü ve en yaygın markası olan Setur Duty Free, tüm yurda yayılan havalimanları, kara sınır kapıları ve deniz limanlarında yaklaşık 15 bin metrekarelik alanda, 20 bölge 49 mağazasıyla gümrüksüz satış mağazaları işletmeciliği yapmaya devam ediyor.1990 yılında kurulan Setair filosunda ise 14 yolcu kapasiteli 2 adet ultra uzun menzilli 2017 Model Falcon 8X ve 2015 Model Falcon 7X tipi jet, 9 yolcu kapasiteli 2 adet çift motorlu Leonardo (Agusta Westland) AW139 tipi helikopter ve 1 adet 8 yolcu kapasiteli Cessna Grand Caravan C208 tipi deniz uçağı bulunuyor.
Setur Ar-Ge merkezi “Vardiya Robotu” projesiyle iki ödül birden kazandı
Setur’un dijital dönüşüm liderliği ve global bir oyuncu olmasına destek sağlaması hedefiyle çalışmalarını yürüten Setur Ar-Ge Merkezi, KoçSistem iş birliği ile geliştirdiği “İşgücü Optimizasyonu ile Verimli Vardiya Planlama Sistemi” (Vardiya Robotu) projesi ile Kategori Mağazacılığı Derneği Perakende Teknoloji Ödülleri – PE-TEK Teknoloji Ödülü’nü aldı. Proje, IDC Perakende Zirvesi ve Perakende Teknoloji Ödülleri’nde de Kurumsal Dönüşüm kategorisinde ödüle layık görüldü.
Türkiye’nin önde gelen turizm şirketlerinden Setur, Duty Free ekibinin fikir önderliğinde, Ar-Ge departmanının KoçSistem iş birliği ile geliştirdiği “İşgücü Optimizasyonu ile Verimli Vardiya Planlama Sistemi” (Vardiya Robotu) projesi ile iki ayrı ödül birden kazandı. Proje, önce Kategori Mağazacılığı Derneği’nin (KMD) Perakende Teknoloji Ödülü’nü aldı. Ardından, IDC Perakende Zirvesi ve Perakende Teknoloji Ödülleri’nde Kurumsal Dönüşüm kategorisinde ödüle layık görüldü.
Setur AR-GE merkezi PE-TEK ödülünü 2 Ekim 2018 tarihinde Intercontinental Istanbul Taksim’de gerçekleştirilen törende aldı. Setur Ar-Ge departmanı adına ödülü Setur Ar-Ge Merkezi’nden Erdal Şekerci, KoçSistem’den Orkun Kılıçlıoğlu, Hakan Ekşioğlu ve Çağrı Acarol ile birlikte, KMD Yönetim Kurulu Başkanı ve MediaMarkt Türkiye İcra Kurulu Başkanı Yenal Gökyıldırım ve Alkaş Yönetim Kurulu Başkanı ve Jones Lang LaSalle Türkiye Başkanı Avi Alkaş’tan aldı.
IDC Perakende Zirvesi ve Perakende Teknoloji Ödülleri töreni ise 31 Ekim 2018 tarihinde yine Intercontinental Istanbul Taksim’de düzenlendi. Ödülü, Ar-Ge departmanı adına Setur Ar-Ge Merkezi’nden Erdal Şekerci ve KoçSistem Kıdemli Pazarlama Yöneticisi Hakan Ekşioğlu birlikte, Adidas IT Direktörü Pelin Öner’in elinden aldılar.
Vardiya Robotu uygulaması
Duty Free personelinin vardiya programını mağazaların dönemsel ve saatten saate değişebilen müşteri yoğunluğuna göre otomatik ayarlayan bir yazılım uygulaması olan İşgücü Optimizasyonu ile Verimli Vardiya Planlama Sistemi (Vardiya Robotu), Setur’un sadece İstanbul Sabiha Gökçen Duty Free mağazasındaki 367 personelinin 1 ay içerisindeki 37 vardiyasına uygulandı ve yoğun saatlerdeki ciroda ve personel hedeflerinde ortalamada %5’lik bir performans artışı sağladı.
Setur’un Bilgi Teknolojileri Müdürü Alphan Kimyonok “Duty Free departmanının tasarladığı ve Ar-Ge ekiplerimizin geliştirdiği İşgücü Optimizasyonu ile Verimli Vardiya Planlama Sistemi, kısa sürede Setur Duty Free’nin tüm mağazalarında uygulamaya alındı ve optimal çalışma planları ile yarı zamanlı personel planlamasıyla şirketimize önemli bir maliyet avantajı getirdi. Setur olarak çabalarımızın ödüllendirilmesinin gururunu yaşıyoruz. Şimdi sırada KoçSistem işbirliği ile bu uygulamayı farklı sektör ve gereksinimleri de kapsayacak şekilde geliştirip ürüne dönüştürmek için çalışmak var” dedi.
Setur’un turizm sektöründe global bir oyuncu olmasına katkı sağlamak üzere kurulan ve 21 tam zamanlı ve 11 yarı zamanlı Ar-Ge personelinin çalıştığı Setur Ar-Ge Merkezi’nde, halen, “Platform Bağımsız Dinamik Promosyon Oluşturma Sistemi”, “Satış Performans Yönetim Optimizasyon Sistemi”, “Online Tedarikçi Yönetimi Sistemi”, “Analitik Uygulamalar için Büyük Veri Platformu” ve “Derin Öğrenme ile Profil Çıkarma ve Analiz Platformu” gibi başlıklarda çok sayıda proje yürütülüyor.
SETUR HAKKINDA
1965 yılında Koç Holding şirketlerinden biri olarak kurulan Setur, turizm alanında yurt içi ve yurt dışına dönük tur operatörlüğü ile otel satışı, IATA uçak bileti satışı, vize hizmetleri, kongre ve seminer organizasyonları, outgoing ve yurt dışı eğitim başlıklarında hizmetler sunuyor. 2001 yılında Türkiye’nin en büyük online kurumsal seyahat portalı BookinTurkey.com’u bünyesine alan Setur, 2017 yılında bu platformu Seturbiz.com ismiyle yenileyerek dijital alanda da önemli bir atılım gerçekleştirdi. Setur’un 50 yılı aşkın sektör tecrübesi ve üstün hizmet kalitesiyle, kişiye özel deneyim ve macera seyahatleri sunmak üzere hayata geçirdiği markası SeturSelect, müşterilerine unutulmaz tatil deneyimleri sağlıyor.
Duty Free işletmeciliğinde Türkiye’nin en köklü ve en yaygın markası olan Setur Duty Free, tüm yurda yayılan havalimanları, kara sınır kapıları ve deniz limanlarında yaklaşık 15 bin metrekarelik alanda, 20 bölge 49 mağazasıyla gümrüksüz satış mağazaları işletmeciliği yapmaya devam ediyor.1990 yılında kurulan Setair filosunda ise 14 yolcu kapasiteli 2 adet ultra uzun menzilli 2017 Model Falcon 8X ve 2015 Model Falcon 7X tipi jet, 9 yolcu kapasiteli 2 adet çift motorlu Leonardo (Agusta Westland) AW139 tipi helikopter ve 1 adet 8 yolcu kapasiteli Cessna Grand Caravan C208 tipi deniz uçağı bulunuyor.

from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/2yZGJXG
via IFTTT
Setur Ar-Ge merkezi “Vardiya Robotu” projesiyle iki ödül birden kazandı

MÜSİAD EXPO’da ilk yerli ve milli “İnsansız Deniz Aracı” İDA sergilenecek 17. MÜSİAD EXPO kapsamında gerçekleşecek ve bu yıl dördüncüsü düzenlenen High Tech Port’da Türkiye’nin savunma sanayii ürünleri sergileniyor. Türkiye’nin ilk yerli ve milli insansız deniz aracı İDA, MÜSİAD EXPO’da ziyaretçileriyle buluşacak. Bu yıl “Meselemiz Türkiye” sloganıyla yola çıkan ve 21-24 Kasım 2018 tarihleri arasında CNR Expo İstanbul’da gerçekleşecek olan 17. MÜSİAD EXPO, farklı etkinliklere sahne oluyor. MÜSİAD EXPO kapsamında gerçekleştirilecek olan, savunma ve havacılık sektörünün geliştirilmesine yönelik üretilen iş ve hizmetlerin ziyaretçilere anlatılacağı High Tech Port’ta ilk yerli ve milli insansız deniz aracı İDA da sergileniyor. Keşif ve gözetleme amaçlarının yanı sıra terörle mücadele, deniz sınırlarının korunması, düzensiz göç ile mücadele gibi alanlarda kullanılabilecek. İnsansız olarak çalışabilen, üzerindeki oto pilot, otomatik rota konumlandırma ve dinamik konumlandırma sistemleriyle görev bilgisayarına yüklenilen rota üzerinde gidebilen Türkiye’nin ilk milli ve yerli İnsansız Deniz Aracını (İDA) Kayacı Savunma Sistemleri geliştirdi. En son teknoloji hibrit bir araç kurgusuyla geliştirilen İDA sistemi, üzerinde bulunan ve hem otomatik hem de karadan kontrol edilerek çalışabilen sensörler (radar, lidar, termal kamera, optik kamera, dinamik konumlandırma sistemi, otomatik rota konumlandırma ve oto-pilot sistemi) sayesinde sınır güvenliği ve düzensiz göç ile mücadele amaçları kapsamında ülkemizin deniz sınırlarının güvenliği alanında kullanılabilecek. Üzerinde herhangi bir mürettebat bulunmadığından ve otonom olarak çalışabilme özelliğinden dolayı, ağır deniz koşullarında ve mürettebatlı gemilerin görev yapamadığı koşullarda İDA görev yapabilecek. MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, High Tech Port’un büyüyerek devam edecek bir proje olduğunu, Türkiye’nin dünyada savunma sanayiinin liderlerinden biri olma iddiasının taşıyıcısı olduğunu ifade etti. İDA’nın yerli ve milli sermaye ürünü olarak tüm teknoloji ve sanayi firmalarımız için örnek bir proje olduğunu söyleyen Kaan, MÜSİAD EXPO’da High Tech Port ve İDA’ya ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyduğunu belirtti. Terörle mücadelede ve sınır güvenliğinde SİDA kullanılacak İDA hakkında bilgi veren Kayacı Savunma Sistemleri Yönetim Kurulu Başkanı ve MÜSİAD Mersin Önceki Dönem Şube Başkanı Hakan Kayacı, geliştirilen İDA sistemi sadece gözetleme ve keşif amaçlı değil, üzerine yük olarak takılabilecek silah sistemleri ile Silahlı İnsansız Deniz Aracı (SİDA) olarak da kullanılabileceğini belirtti. Kayacı, söz konusu SİDA’nın terörist, korsan ya da düşman unsurlara karşı askeri amaçlar için kullanılabileceğini, SİDA’nın Türk savaş gemilerinin gözü ve kulağı olacağını ifade etti. Kayacı şöyle devam etti: “SİDA, sismik araştırmalar yapan Barbaros Hayrettin gemisi ya da sondaj çalışmaları yapan Fatih Gemisi gibi önemli gemilerin güvenliğini de sağlayabilecek. Türkiye’ye yüksek teknolojiye sahip yerli ve milli bir savunma aracı kazandırdığımız için gururluyuz. Ar-Ge çalışmalarımız sürüyor, savunma sanayi konusunda Türkiye’nin de dünyanın önemli ülkelerinden biri olması yolunda çalışmaya var gücümüzle devam edeceğiz.” Kayacı Savunma Sistemleri bünyesinde bulundurduğu Radar Donanımları, Radar Yazılımları ve Deniz Elektroniği Sistemleri konularında 25 yılı aşkın süredir çalışan bir kurum olarak araçların radarda görünürlüğünü yüksek doğrulukla hesaplayabilen ve dünyada sadece 4-5 ülkenin sahip olduğu kritik bir radar sistemi olan Radar Kesit Alanı yazılımını da üreten kuruluş. High Tech Port’un hedefi yerli savunma ve havacılık sanayiinin gelişmesi Katar, BAE, Suudi Arabistan, Bahreyn, Kuveyt, Umman, Ürdün, Fas, Tunus, Cezayir, Nijerya, Güney Afrika, Brezilya, Şili, Kolombiya, Endonezya, Malezya, Pakistan ülke ordu ve savunma bakanlıklarıyla ve orijinal ekipman üreticileri ile ortak iş geliştirme görüşmeleri de High Tech Port’ta gerçekleşecek. Türkiye’de savunma ve havacılık sektörünün gelişmesine yönelik iş ve hizmetler üretilmesi hedefiyle yola çıkan High Tech Port, ülkeler, devlet kurumları, endüstri, akademi, teknolojik kuruluşlar gibi tarafları bir araya getirerek bu alanda ar-ge ve üretim konusunda yeni projelere zemin hazırlıyor. MÜSİAD EXPO’ya ilgi yüksek 17. MÜSİAD EXPO’nun 8 binin üzerinde B2B görüşmeye sahne olması ve bu görüşmelere 400’e yakın alım heyetinin yanı sıra yaklaşık 30 ülkeden bakan düzeyinde katılım gösterilmesi bekleniyor. Türkiye’nin 2023 yılı için hedeflenen 500 milyar dolar ihracat rakamına büyük bir katkı sunacak 17. MÜSİAD EXPO bu yıl geçtiğimiz yıllara kıyasla 6 kat fazla başvuru aldı. Avrupa’dan Asya’ya, Afrika’dan Ortadoğu’ya, 100 kadar ülkeden katılım olması bekleniyor. MÜSİAD EXPO’da gerçekleşecek diğer etkinlikler de ilgi görüyor. EXPO ile eş zamanlı olarak düzenlenecek olan 4.High-Tech Port’un yanı sıra, uluslararası iş platformu International Business Forum (IBF) ve bu yıl ilk kez MÜSİAD EXPO kapsamında gerçekleştirilecek olan 6. Uluslararası Genç İş Adamları Kongresi (UGİK), geleceğin iş insanlarını, girişimci ve sanayicilerini buluşturuyor.
17. MÜSİAD EXPO kapsamında gerçekleşecek ve bu yıl dördüncüsü düzenlenen High Tech Port’da Türkiye’nin savunma sanayii ürünleri sergileniyor. Türkiye’nin ilk yerli ve milli insansız deniz aracı İDA, MÜSİAD EXPO’da ziyaretçileriyle buluşacak.
Bu yıl “Meselemiz Türkiye” sloganıyla yola çıkan ve 21-24 Kasım 2018 tarihleri arasında CNR Expo İstanbul’da gerçekleşecek olan 17. MÜSİAD EXPO, farklı etkinliklere sahne oluyor. MÜSİAD EXPO kapsamında gerçekleştirilecek olan, savunma ve havacılık sektörünün geliştirilmesine yönelik üretilen iş ve hizmetlerin ziyaretçilere anlatılacağı High Tech Port’ta ilk yerli ve milli insansız deniz aracı İDA da sergileniyor. Keşif ve gözetleme amaçlarının yanı sıra terörle mücadele, deniz sınırlarının korunması, düzensiz göç ile mücadele gibi alanlarda kullanılabilecek.
İnsansız olarak çalışabilen, üzerindeki oto pilot, otomatik rota konumlandırma ve dinamik konumlandırma sistemleriyle görev bilgisayarına yüklenilen rota üzerinde gidebilen Türkiye’nin ilk milli ve yerli İnsansız Deniz Aracını (İDA) Kayacı Savunma Sistemleri geliştirdi. En son teknoloji hibrit bir araç kurgusuyla geliştirilen İDA sistemi, üzerinde bulunan ve hem otomatik hem de karadan kontrol edilerek çalışabilen sensörler (radar, lidar, termal kamera, optik kamera, dinamik konumlandırma sistemi, otomatik rota konumlandırma ve oto-pilot sistemi) sayesinde sınır güvenliği ve düzensiz göç ile mücadele amaçları kapsamında ülkemizin deniz sınırlarının güvenliği alanında kullanılabilecek. Üzerinde herhangi bir mürettebat bulunmadığından ve otonom olarak çalışabilme özelliğinden dolayı, ağır deniz koşullarında ve mürettebatlı gemilerin görev yapamadığı koşullarda İDA görev yapabilecek.
MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, High Tech Port’un büyüyerek devam edecek bir proje olduğunu, Türkiye’nin dünyada savunma sanayiinin liderlerinden biri olma iddiasının taşıyıcısı olduğunu ifade etti. İDA’nın yerli ve milli sermaye ürünü olarak tüm teknoloji ve sanayi firmalarımız için örnek bir proje olduğunu söyleyen Kaan, MÜSİAD EXPO’da High Tech Port ve İDA’ya ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyduğunu belirtti.
Terörle mücadelede ve sınır güvenliğinde SİDA kullanılacak
İDA hakkında bilgi veren Kayacı Savunma Sistemleri Yönetim Kurulu Başkanı ve MÜSİAD Mersin Önceki Dönem Şube Başkanı Hakan Kayacı, geliştirilen İDA sistemi sadece gözetleme ve keşif amaçlı değil, üzerine yük olarak takılabilecek silah sistemleri ile Silahlı İnsansız Deniz Aracı (SİDA) olarak da kullanılabileceğini belirtti. Kayacı, söz konusu SİDA’nın terörist, korsan ya da düşman unsurlara karşı askeri amaçlar için kullanılabileceğini, SİDA’nın Türk savaş gemilerinin gözü ve kulağı olacağını ifade etti. Kayacı şöyle devam etti: “SİDA, sismik araştırmalar yapan Barbaros Hayrettin gemisi ya da sondaj çalışmaları yapan Fatih Gemisi gibi önemli gemilerin güvenliğini de sağlayabilecek. Türkiye’ye yüksek teknolojiye sahip yerli ve milli bir savunma aracı kazandırdığımız için gururluyuz. Ar-Ge çalışmalarımız sürüyor,
savunma sanayi konusunda Türkiye’nin de dünyanın önemli ülkelerinden biri olması yolunda çalışmaya var gücümüzle devam edeceğiz.”
Kayacı Savunma Sistemleri bünyesinde bulundurduğu Radar Donanımları, Radar Yazılımları ve Deniz Elektroniği Sistemleri konularında 25 yılı aşkın süredir çalışan bir kurum olarak araçların radarda görünürlüğünü yüksek doğrulukla hesaplayabilen ve dünyada sadece 4-5 ülkenin sahip olduğu kritik bir radar sistemi olan Radar Kesit Alanı yazılımını da üreten kuruluş.
High Tech Port’un hedefi yerli savunma ve havacılık sanayiinin gelişmesi
Katar, BAE, Suudi Arabistan, Bahreyn, Kuveyt, Umman, Ürdün, Fas, Tunus, Cezayir, Nijerya, Güney Afrika, Brezilya, Şili, Kolombiya, Endonezya, Malezya, Pakistan ülke ordu ve savunma bakanlıklarıyla ve orijinal ekipman üreticileri ile ortak iş geliştirme görüşmeleri de High Tech Port’ta gerçekleşecek. Türkiye’de savunma ve havacılık sektörünün gelişmesine yönelik iş ve hizmetler üretilmesi hedefiyle yola çıkan High Tech Port, ülkeler, devlet kurumları, endüstri, akademi, teknolojik kuruluşlar gibi tarafları bir araya getirerek bu alanda ar-ge ve üretim konusunda yeni projelere zemin hazırlıyor.
MÜSİAD EXPO’ya ilgi yüksek
17. MÜSİAD EXPO’nun 8 binin üzerinde B2B görüşmeye sahne olması ve bu görüşmelere 400’e yakın alım heyetinin yanı sıra yaklaşık 30 ülkeden bakan düzeyinde katılım gösterilmesi bekleniyor. Türkiye’nin 2023 yılı için hedeflenen 500 milyar dolar ihracat rakamına büyük bir katkı sunacak 17. MÜSİAD EXPO bu yıl geçtiğimiz yıllara kıyasla 6 kat fazla başvuru aldı. Avrupa’dan Asya’ya, Afrika’dan Ortadoğu’ya, 100 kadar ülkeden katılım olması bekleniyor.
MÜSİAD EXPO’da gerçekleşecek diğer etkinlikler de ilgi görüyor. EXPO ile eş zamanlı olarak düzenlenecek olan 4.High-Tech Port’un yanı sıra, uluslararası iş platformu International Business Forum (IBF) ve bu yıl ilk kez MÜSİAD EXPO kapsamında gerçekleştirilecek olan 6. Uluslararası Genç İş Adamları Kongresi (UGİK), geleceğin iş insanlarını, girişimci ve sanayicilerini buluşturuyor.

from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/2AUbLBN
via IFTTT